Erdoğan: Seçimi öne almak söz konusu değil

Erdoğan Seçimi öne almak söz konusu değil

Erdoğan Seçimi öne almak söz konusu değil

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Seçim 2023’ün haziranında yapılacaktır. Onu öne almak söz konusu deÄŸildir.” dedi.

Türkiye CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, BeÅŸtepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 2020-2021 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni‘nde konuÅŸtu.

Üniversitelerin yeni akademik yılının, hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, koronavirüs salgını sebebiyle bir hayli zor şartlarda yürütülüyor olsa da akademik eğitimin kesintisiz devam etmesinin önemini vurguladı.

Uzaktan eÄŸitim tecrübesinin deÄŸerli olduÄŸunu ancak örgün eÄŸitimin yerini tutmayacağını belirten ErdoÄŸan, “Ä°nÅŸallah mümkün olan en kısa sürede, diÄŸer eÄŸitim öğretim kademelerinde olduÄŸu gibi yükseköğretimde de yüz yüze eÄŸitim öğretimi baÅŸlatmayı hedefliyoruz.” diye konuÅŸtu.

Yeni akademik yılda, hocalara ve öğrencilere başarılar dileyen Erdoğan, Yükseköğretim Kurulunun 2020 üstün başarı ödüllerinin takdim edileceği, akademisyenler Melikşah Arslan, Ece Ekşin ve Ayşe Nur Oktay ile Atatürk, Ankara ve İstanbul Teknik üniversitelerini de tebrik etti.

“Sözümüzü tuttuk”

Türkiye’nin, uzun yıllar boyunca, eÄŸitimin her kademesiyle birlikte, yükseköğretimde de sıkıntılar yaÅŸadığını aktaran ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gençlerimiz ve aileleri, sadece belli ÅŸehirlerimizde bulunan üniversitelere ulaÅŸabilmek için gerçekten büyük fedakarlıklara katlanıyorlardı. Halbuki ülkemizin potansiyeli ve ihtiyacı, mevcut kapasitenin çok üzerindeydi. Buna raÄŸmen, belki gafletten, belki kasıttan kaynaklanan sebeplerle, üniversitelerin yaygınlaÅŸtırılmasına, gençlerimizin yükseköğretime eriÅŸiminin kolaylaÅŸtırılmasına engel olunuyordu. Hatta mesleki eÄŸitimin önü kesilerek, bu çarpıklık daha aÅŸağı kademelere doÄŸru geniÅŸletiliyordu. Hükümete geldiÄŸimizde, ülkemizin her ÅŸehrinde üniversite kurma sözü verdik. Bu adımı attığımızda, birilerinin nasıl tepki gösterdiÄŸini, nasıl telaÅŸlandığını dün gibi hatırlıyorum. Milletimizin desteÄŸi ve Meclisimizin gayretiyle, sözümüzü tuttuk ve Türkiye’nin 81 ilinin tamamında üniversite kurulmasını saÄŸladık.”

Bugün ülkede faaliyet gösteren toplam 207 kamu ve vakıf üniversitesinin, 176 bin akademik personeliyle, 8 milyon 267 bin öğrenciye eğitim-öğretim verdiğini bildiren Erdoğan, üniversitelerin kontenjanlarının artmasının, giriş sınavlarındaki yığılmanın önüne geçtiğini dile getirdi. Bunun yanında, kendi nesli dahil ülkede çok uzun yıllar boyunca gençlerin en büyük itiraz konusu olan harçları da kaldırdıklarını anlatan Erdoğan, ücretsiz eğitim hayalini gerçeğe dönüştürdüklerinin altını çizdi.

ErdoÄŸan, “Türkiye, kamunun tamamen ücretsiz yükseköğretim hizmeti verdiÄŸi dünyadaki nadir ülkeler arasındadır.” ifadesini kullandı.

Hiçbir öğrencinin maddi imkansızlıklar sebebiyle yükseköğretimden mahrum kalmaması için yurtların kapasitesini artırmakta geç kalmadıklarını ve isteyen herkese burs veya kredi vermeye kadar pek çok yeniliğe imza attıklarını vurgulayan Erdoğan, bugün yurtların kapasitesinin 700 bine, burs ve kredi alan öğrenci sayısının da 1 milyon 600 bine yaklaştığını belirtti.

Daha önce aylık 45 lira olan lisans öğrencisi burs veya kredi ödemesini aylık 550 liraya çıkardıklarını, bu rakamın yüksek lisans öğrencilerinde 1100 lira, doktora öğrencilerinde ise 1650 lira olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

“Artık rekabet, herhangi bir üniversiteye girmekte deÄŸil, hedeflenen üniversiteye girmekte yaÅŸanıyor. Bu rekabet dünyanın her yerinde vardır ve olması da gayet tabiidir. Burada asıl üzerinde durulması gereken husus, isteyen her gencimize yükseköğretim yolunun açılmış olmasıdır. Kendi ÅŸehrinde ve evine en yakın yerdeki üniversiteye girebilen gençlerimizden, gayreti ve kabiliyeti olanların önü, yatay ve dikey geçiÅŸlerle zaten açıktır. Bu konuda hem Yükseköğretim Kurulumuz, hem de üniversitelerimiz her türlü kolaylığı gösteriyor. Kemiyet meselesini böylece çözdükten sonra, tüm gücümüzü ve imkanlarımızı keyfiyet noktasına hasrettik. Ä°htisaslaÅŸma baÅŸta olmak üzere, üniversitelerimizi belirli alanlarda marka yapmaya yönelik çok sayıda programı hayata geçirdik. En büyük özlemimiz de bu.”

“Ãœniversitelerimizin akademik cazibesini artıracak çalışmaları hızlandırıyoruz”

Üniversiteleri, araştırma üniversiteleri, bölgesel kalkınma odaklı üniversiteler, mesleki uygulama ağırlıklı üniversiteler gibi farklı misyonlar üstlenen yapılar halinde geliştirmeye çalıştıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece, illerdeki üniversitelerin, tek tip eğitim yapmak yerine, şehirlerinin, bölgelerinin ve ülkenin ihtiyacına göre farklı alanlarda gelişen bir yapıya kavuşma yolunda ilerlemeye başladığını söyledi.

ErdoÄŸan, bugün 2006’dan sonra kurulmuÅŸ üniversiteler arasında, dünyada ilk 800 arasına girmeyi baÅŸaranlar olduÄŸunu belirterek, “Demek ki doÄŸru stratejilerle doÄŸru adımlar atıldığında, bırakınız Türkiye’yi, dünya çapında neticeler elde edilebiliyor. Dünyanın pek çok yerinde yabancı öğrenci sayısı azalırken, ülkemizde bu rakamın ÅŸu an itibarıyla 200 bini aÅŸmış olması, Türkiye’ye duyulan güvenin ifadesidir. Biz de bundan gerçekten mutluluk duyuyoruz. Bu güveni boÅŸa çıkarmamak için üniversitelerimizin akademik cazibesini artıracak çalışmaları hızlandırıyoruz. Özellikle Anadolu’nun dört bir yanında, birer gurur abidesi olarak yükselen üniversitelerimizin geliÅŸimine daha çok önem veriyoruz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Bu çerçevede Yükseköğretim Kurulu tarafından hazırlanan yeni bir projenin müjdesini paylaÅŸmak istediÄŸini ifade eden ErdoÄŸan, “YÖK Anadolu Projesi adıyla baÅŸlatılan bu çalışma, Anadolu’daki yeni geliÅŸen üniversiteleri nispeten daha geliÅŸmiÅŸ üniversitelerle eÅŸleÅŸtirerek, eksiklerin hızla giderilmesini hedefliyor. Böylece, geliÅŸmiÅŸ üniversitelerimizin altyapısı, yetiÅŸmiÅŸ akademik kadrosu ve birikimi, Anadolu’daki henüz yolun başında olan üniversitelerimizin istifadesine açılmış olacaktır. Aynı ÅŸekilde, eÅŸleÅŸme yapılan üniversitenin öğrencileri diÄŸer üniversitenin programlarına iÅŸtirak edebilecektir. Ä°nÅŸallah bu programı, bu akademik yılın ikinci döneminden itibaren hayata geçiriyoruz.” diye konuÅŸtu.

Salgın döneminde kıymeti daha iyi anlaşılan bir baÅŸka önemli adımın da “YÖK Sanal Laboratuvar Projesi” olduÄŸunu vurgulayan Recep Tayyip ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Bu projeyle fen, mühendislik, eczacılık gibi fakültelerin programlarında yer alan genel kimya ve fizik laboratuvarı dersleri sanal ortamda verilebilecektir. Ä°lk olarak Dijital Dönüşüm Projesinde yer alan 24 üniversitede baÅŸlayacak bu çalışmadan 15 bin öğrenci faydalanabilecek. Tüm bu yeniliklerin ÅŸimdiden ülkemize, milletimize, özellikle de üniversitelerimize hayırlı olmasını diliyorum.”

“Hep birlikte seferberlik anlayışıyla çalışmamız gerekiyor”

ErdoÄŸan, Türkiye’nin 20 yıl önceki ülke olmadığını, siyasetten ekonomiye, altyapıdan güvenliÄŸe kadar her alanda küresel bir güç haline gelen veya gelme yolunda emin adımlarla ilerleyen bir Türkiye gerçeÄŸi olduÄŸuna iÅŸaret etti.

Türkiye’nin en büyük ihtiyacının her alanda yetiÅŸmiÅŸ insan gücü olduÄŸuna dikkati çeken CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Özellikle kalkınmamızda kritik öneme sahip teknolojilerin geliÅŸtirilmesi ve kullanılması kabiliyetine sahip insan kaynağında ciddi açığımız bulunuyor.” diye konuÅŸtu.

Üniversiteler başta olmak üzere, çeşitli kurumların bu doğrultudaki gayretlerini yakından takip ve takdir ettiğini söyleyen Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığının bu doğrultuda çeşitli çalışmaları bulunduğunu belirtti.

Tüm bunlara rağmen henüz arzu ettikleri yere gelemediklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Çocuklarımızın ve gençlerimizin becerilerini, zekalarını, heyecanlarını, heveslerini doÄŸru mecralara yönlendirmemiz ÅŸarttır. Hangi evladımızın hangi alanda yürümesi gerektiÄŸini kademe kademe tespit ederek, kendisine gereken imkanı ve desteÄŸi saÄŸlamalıyız. Bunun için de üniversitelerden liselere, ortaokullara, ilkokullara, hatta ana sınıflarına kadar inen saÄŸlam, etkin, iÅŸler bir sistem kurmalıyız. GeleceÄŸimizi güvenle emanet edeceÄŸimiz nesiller yetiÅŸtirmek için toplum olarak hep birlikte seferberlik anlayışıyla çalışmamız gerekiyor.”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, tam bu noktada gözden asla kaçırmamaları gereken hayati bir husus bulunduÄŸuna iÅŸaret ederek, “Tüm dikkatimizi, vaktimizi, çocuklarımızı geleceÄŸe en iyi ÅŸekilde hazırlamak için verirken onların gönül dünyalarını zenginleÅŸtirmeyi de ihmal etmemeliyiz. Sadece maddi bilgilerle donanmış, manevi deÄŸerlerden yoksun bir nesil milletçe en büyük felaketimiz olur.” ifadelerini kullandı.

Dünyada maddi zenginlikte çok ileriye gittiÄŸi halde manevi çöküş sebebiyle geleceÄŸinden ümidi kesmek üzere olan toplumların bulunduÄŸunu dile getiren ErdoÄŸan, Türkiye’yi böyle bir tehlikeyle yüz yüze bırakmayacaklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ä°nsanlık tarihinin en kadim topraklarında yaÅŸayan bir millet olarak maziden atiye kurduÄŸumuz köprünün zenginliklerinin tamamına sahip çıkacak böyle bir nesiller silsilesi yetiÅŸtirmek istiyoruz. Bu topraklarda doÄŸup büyüyen her evladımız medeniyetini, tarihini, kültürünü, bizi biz yapan deÄŸerleri en iyi ÅŸekilde bilmeli ve hayatına uygulamalıdır. Bu toprakları ve üzerinde kurduÄŸumuz medeniyeti tıpkı Malazgirt’te, NiÄŸbolu’da, Mercidabık’ta, Çanakkale’de, Ä°stiklal Harbi’nde, 15 Temmuz’da olduÄŸu gibi gerektiÄŸinde canı pahasına savunacak ÅŸuurda nesillere sahip olmadıkça geleceÄŸimize güvenle bakamayız.

Hedeflerimize ancak bilimin ve teknolojinin tüm dallarında en ileri seviyeye ulaÅŸmak için çalışan ama aynı zamanda inancının, tarihinin ve kültürünün temel bilgilerine vakıf nesillerle ulaÅŸabiliriz. Ä°nsan maddi birikimi ve manevi zenginliÄŸi ile bir bütündür. Ruhsuz bir beden ceset, manevi zenginlikten yoksun bir zihin de robot hükmündedir. Biz robot deÄŸil insan, daha doÄŸrusu insan-ı kamil yetiÅŸtirmenin peÅŸinde olmalıyız. Bunun yolu da bizatihi kendi varlığından baÅŸlayarak her ÅŸeyi sorgulayan, araÅŸtıran, tefekkür ve tezekkür ederek en doÄŸruyu bulmaya çalışan nesiller yetiÅŸtirmekten geçiyor.”

“Onlar vagon biz lokomotif önde gideceÄŸiz”

Hem aile eÄŸitimi hem de mektep eÄŸitimi baÄŸlamında bu konuda ciddi eksikliklerin olduÄŸuna inandığını söyleyen ErdoÄŸan, “Önümüzdeki dönemde öncelikle ele almamız ve süratle çözmemiz gereken yolumuz, yollarımız, gereken bütün bu konuların başında iÅŸte bu husus geliyor. Ãœniversitelerimizden bu hususta da öncülük ve destek bekliyoruz. Onun için baÅŸta rektörlerimize çok büyük görev düşüyor, dekanlarımıza, hocalarımıza çok büyük görevler düşüyor. Sizler, adeta Mimar Sinan neyse, siz de bütün bu gençlerimizin ruhlarını dokuyacak Mimar Sinanlarısınız. Öyle yetiÅŸtirecek, öyle dokuyacaksınız ki bu nesli inÅŸallah biz Batıyla yarışta geri deÄŸil, onlar vagon biz lokomotif önde gideceÄŸiz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Türkiye Cumhuriyeti’nin uzun bir demokrasi ve kalkınma mücadelesinin ardından bugün bulunduÄŸu yere geldiÄŸini dile getiren ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Sahip olduÄŸumuz her kazanımın gerisinde çok büyük acılar, çok büyük mücadeleler, çok büyük bedeller vardır. Ä°stiklal Harbi’mizin ardından kurduÄŸumuz Cumhuriyetimizi yaÅŸatmak ve büyütmek için attığımız her adımda içeride ve dışarıda ayakları olan engellerle karşılaÅŸtık. Özellikle son yıllarda ardı ardına yaÅŸadığımız saldırıların her biri aynı senaryonun farklı aktörlerle sahnelenen bölümlerinden ibarettir. Meseleye bu ÅŸekilde baktığımızda en büyük gücümüzün devlet ve millet olarak kendi içimizde birliÄŸimizi, beraberliÄŸimizi saÄŸlam tutmamız olduÄŸunu görüyoruz.”

CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiÅŸin Cumhuriyetin kuruluÅŸunun ardından doÄŸrudan milletimizin iradesiyle gerçekleÅŸtirilen en büyük yönetim reformu olduÄŸuna vurgu yapan ErdoÄŸan, “Demokrasimiz ve kalkınmamız bakımından ağır maliyetleri olan uzun darbe ve vesayet dönemlerinin ardından böyle bir deÄŸiÅŸimi tamamlamış olmamız çok büyük bir baÅŸarıdır. Ãœlkemizdeki her kiÅŸi ve kurumun bu kıymetli kazanıma sahip çıkması gerekiyor.” dedi.

Türkiye’yi yeniden siyasi ve kurumsal iç mücadeleler bataklığına sürüklemek isteyenlere bekledikleri fırsatı vermeyeceklerini söyleyen ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bütün bunlara raÄŸmen ülkemizi rayından çıkartamamış olmanın hırsıyla yeni arayışlara girenlere göz kırpmak için çırpınanlar olduÄŸunu görüyoruz. Bugüne kadar hep yaptığımız gibi milletten alamadığı gücü baÅŸka yerlerden devÅŸirmeye çalışanların heveslerini kursaklarında bırakacağız. Hamdolsun ülkemizde ÅŸeksiz, şüphesiz bir ÅŸekilde milletin iradesini temsil eden bir Meclise sahibiz. Aynı ÅŸekilde yine hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak ÅŸekilde milletin desteÄŸiyle iÅŸbaşına gelmiÅŸ bir cumhurbaÅŸkanı ve onun kurduÄŸu hükümet ülkeyi yönetiyor. Güçler ayrılığı erkinin üçüncü ayağı olan yargı, ilk derece mahkemelerinden en yüksek organlarına kadar tüm unsurlarıyla adaletin tesisine hizmet ediyor. GeçmiÅŸte adı darbelerle ve cuntalarla anılan ordumuz, sınırlarımız boyunca ve sınırlarımız ötesinde destanlar yazıyor. Kurumlarımızın her biri kendi alanında Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamını 5’e, 10’a katlayan icraatlar gerçekleÅŸtiriyor.”

‘Nerede bir zulüm varsa biz oradayız’

Nerede bir zulüm varsa Türkiye’nin orada olduÄŸunu belirten CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Bize bazıları akıl da veriyor, onu da söyleyeyim. Ne diyorlar? ‘Bu kadar yayılmayın.’ diyorlar. Zulüm var. Bir tarafta Libya’da zulüm var, sessiz kalamayız. Suriye’de, 910 kilometre sınırımız boyu zulüm var. Ne yapalım? Sessiz mi kalalım? Öbür tarafta Somali’de zulüm var, seyir mi edelim? Azerbaycan’da bakıyorsunuz Ermenilerin zulmü var. Bunlar bizim kardeÅŸlerimiz, seyir mi edelim? Biz duramayız, tarih boyunca ecdadımızın bize yıktığı bir mesuliyet var. Onun için biz durmaz ve oralarda da görevimizi yerine getirmenin gayreti içerisinde oluruz.” ifadelerini kullandı.

ErdoÄŸan, Türkiye’nin bölgesel ve küresel düzeyde hak ettiÄŸi yere gelmenin gayreti içinde olduÄŸuna iÅŸaret ederek “Bu iklimde devletin çalışma ahengini, milletin huzurunu bozacak hiçbir beyanı, tutumu, davranışı iyi niyetle baÄŸdaÅŸtırmak mümkün deÄŸildir.” dedi.

“2023’ün Haziranı’nda seçim yapılacaktır”

CHP Genel Bakanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun erken seçim talebine de deÄŸinen CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Çıkıyorlar, ‘Erken seçim.’ Ne erken seçimi? Dünyanın hangi geliÅŸmiÅŸ ülkesinde belirlenen zamanın dışında bir seçime gidilir? Bunlar kabile devletlerinin yaptığı iÅŸtir. Bakarsanız 3 ayda bir, 6 ayda bir, senede bir seçime giderler. GeliÅŸmiÅŸ bir ülkede, geliÅŸmekte olan bir ülkede böyle bir ÅŸey göremezsiniz. Amerika’da, Batı’da böyle bir ÅŸeyi görür müsünüz? Hayır. Türkiye artık eski Türkiye deÄŸil, yeni Türkiye’de belirlenen zaman neyse ilan edilen zaman neyse ÅŸimdi de 2023’ün Haziranı’dır ve 2023’ün Haziranı’nda seçim yapılacaktır. Onu öne almak söz konusu deÄŸildir. Bunu bilmeleri lazım. Siyasi ve ekonomik bakımdan küresel bir yeniden yapılanma sürecinde bulunduÄŸumuz ÅŸu dönemde hep birlikte gücümüzün, enerjimizin, vaktimizin tamamını hedeflerimize ulaÅŸmak için kullanmalıyız. Dönem ne bireysel ne kurumsal taassup dönemi deÄŸildir. Hele hele siyaset dışı aktörlerin, siyaseti yönlendirme gayretine giriÅŸmeleri gibi eski devir alışkanlıklarına milletimizin hiç tahammülü yoktur.”

“Önümüze bakmaya devam edeceÄŸiz”

ErdoÄŸan, son günlerde bu çerçevede ortaya çıkan tatsız tartışmaları üzüntüyle karşıladığını ifade ederek “Ãœlkemizin sorunlarının çözümüne, milletimizin beklentilerinin karşılanmasına hiçbir katkısı olmayan bu tür çıkışları ve polemiklerin takdirini milletimize bırakıyorum. Biz önümüze bakmaya, taahhütlerimizi yerine getirmeye, hedeflerimize ulaÅŸmak için adım adım ilerlemeye, mücadeleyi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceÄŸiz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ä°nÅŸallah 2023 yılında büyük ve güçlü Türkiye’nin inÅŸası yolunda önemli bir aÅŸamayı da geride bırakmış olacağız. Bir taraftan sismik araÅŸtırmalar yapıyoruz, bir taraftan sondaj çalışmalarını yapıyoruz. Ä°nÅŸallah cumartesi günü sondaj gemimiz de yapılan çalışmaları bizzat gemide ilgili arkadaÅŸlarımla beraber takip edeceÄŸim. Temenni ederim ki yeni müjdeler oradan tespit eder ve açıklarız. Türkiye demokraside ve ekonomide ilerledikçe bu tür meseleler giderek küçülecek nihayetinde tümüyle gündeminizden çıkacaktır. Rabb’im bu kutlu ve tarihi mücadelede hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum.”

Notlar

Törene TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından YÖK 2020 Üstün Başarı Ödüllerini sahiplerine sundu.

Programda, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Senfoni Orkestrası konser verdi.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir