Erdoğan: Ülkemizi tabii afetlere hazırlıklı hale getirmek için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz

Erdoğan Ülkemizi tabii afetlere hazırlıklı hale getirmek için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz
Türkiye CumhurbaÅŸkanı ve AK Parti Genel BaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Ülkemizi deprem baÅŸta olmak üzere tabii afetlere hazırlıklı hale getirmek için gece gündüz çalışmayı sürdüreceÄŸiz.” dedi.
Türkiye CumhurbaÅŸkanı ve AK Parti Genel BaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, partisinin genel merkezinde AK Parti GeniÅŸletilmiÅŸ İl BaÅŸkanları Toplantısı’nda konuÅŸtu.
Erdoğan, yaptığı konuşmada, İzmir depreminin hemen ardından başlatılan arama kurtarma çalışmalarının sona erdiğini anımsattı.
Depremde 114 vatandaşın hayatını kaybettiÄŸini, 1035 kiÅŸinin yaralandığını hatırlatan ErdoÄŸan, yaralılardan 999’unun taburcu olduÄŸunu, 36 vatandaşın tedavisinin sürdüğünü belirtti.
Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına baÅŸsaÄŸlığı, tedavisi sürenlere de acil ÅŸifa dileyen ErdoÄŸan, deprem anından itibaren arama, kurtarma, enkaz kaldırma, hasar tespiti, saÄŸlık hizmetleri ile barınma ve gıda destekleri baÅŸta olmak üzere depremzedelerin tüm ihtiyaçlarının eksiksiz karşılandığını söyledi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyelerinin ve sivil toplum kuruluşlarının hepsinin bölgede seferber olmak suretiyle bu işi yakından takip ettiklerini vurguladı.
Günlerdir canla baÅŸla çalışan tüm kamu ve sivil toplum kuruluÅŸu mensuplarına şükranlarını sunan ErdoÄŸan, “Enkaz kaldırma çalışmaları en kısa sürede tamamlanacaktır. İnÅŸallah bir ay içinde de deprem konutlarının yapımına baÅŸlayacağız. Önümüzdeki yıl bitmeden hak sahiplerine evlerini teslim etmiÅŸ olacağız. Åžu andaki yol haritamız bu.” ifadelerini kullandı.
Ana muhalefete “enkaz kaldırma” eleÅŸtirisi
Yaşanan her felaketin bir ders olduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ne yazık ki ana muhalefetin başındaki zat, 5. gün oraya yapmış olduÄŸu turistik seyahatte, ‘5 gün oldu, hala enkazlar kaldırılmadı’ diyor. EÄŸer enkaz kaldırmada bir yarışın içerisine girilmiÅŸ olsaydı 5. gün enkaz altından çıkarılan o yavru nasıl çıkarılacaktı? Yani bir iÅŸi bilirsin konuÅŸursun ama bilmediÄŸin iÅŸ hakkında niye konuÅŸursun? Sus da adam sansınlar. Düşünebiliyor musunuz? İzmir milletvekilisin, şöyle bir uÄŸrayıp, günübirlik gidip dönüyorsun. Senin orada başından sonuna kadar kalman lazım. O ilin milletvekilisin ya. Bunu da yapmıyorsun, orada hayatını her ÅŸeyini feda etmeye hazır olan bakan arkadaÅŸlarım ve sivil toplum kuruluÅŸlarımızla ilgili ileri geri konuÅŸuyorsunuz. Hatırlayın, Kızılay ile ilgili de ‘Bir tane Kızılay çadırı görmedim’ demiÅŸti. Malatya’daydı galiba, Elazığ’da. Åžimdi burayla ilgili de Kızılaya verdiler, veriÅŸtirdiler. Kızılay, AFAD tüm imkanlarıyla orada.”
ErdoÄŸan, Kızılay ve AFAD’ın yaklaşık 4 bine yakın çadırla İzmir’de hazır olduÄŸunu, yoÄŸun ÅŸekilde çadır kurulumlarının yapıldığını dile getirdi.
Süreci çadırda geçirmek isteyen vatandaÅŸlara “Hayır, çadır yok” denmediÄŸini belirten ErdoÄŸan, “Kredi Yurtlar Kurumuzun (KYK) yurtlarını da biz bu konuda tamamen oraya geçmek isteyen vatandaÅŸlarımıza onları da hazır hale getirdik. İsteyen vatandaÅŸlarımız KYK yurtlarında kalabilirdi ama vatandaÅŸlarımız oraları pek tercih etmediler. Çadırları daha çok tercih ettiler Allah’tan ki havalar ciddi manada soÄŸumuÅŸ deÄŸil. Hangi imkan istenirse bunlar saÄŸlandı.” diye konuÅŸtu.
ErdoÄŸan, yaÅŸanan her felaketin Türkiye’nin deprem kuÅŸağında olduÄŸunu ve her an yeni sarsıntılarla karşılaşılabileceÄŸini hatırlattığını dile getirdi.
Deprem mevzuat düzenlemeleri
Ülkede bu konudaki miladın 1999 depremi olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
“En yakını olarak 1999’u söylüyorum. Yoksa bu iÅŸin çok daha gerisi var. Erzincan depremi, Erzurum depremi, Çaldıran, IÄŸdır, Lice, Bingöl, Gediz. Bunlar çok daha önceleri. Erzincan depreminde 33 bin vatandaşımız rahmetli olmuÅŸtu. Åžu anda CHP sözcüsünün dedesi de o zaman İçiÅŸleri Bakanıydı. 33 bin vatandaşımız o zaman ebediyete irtihal ettiler. Kalkıp da şöyle geriye bakıp neler olmuÅŸ bunu sorgulama hassasiyetini göstermeyen bu zihniyet ÅŸimdi kalkıyor bu yalan yanlış ifadeleri kullanabiliyor. Büyük Marmara Depremi’nin ardından baÅŸlanan mevzuat düzenlemelerini hükümetlerimiz döneminde geliÅŸtirerek sürdürdük. Farklı kurumlara dağılmış imkan ve yetkileri bir araya getirerek her depremde en ön safta yer alan AFAD’ı biz kurduk. Niye? İstedik ki bütün bu STK’leri bir araya getirelim ve buralarda, etki alanlarında bir zafiyet oluÅŸmasın.”
“1 milyon 400 bin metrekare alan rezerv konut için tahsis edildi”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, belediyelere ve TOKİ’ye konut üretimi ve yenilenmesi konusunda çok önemli yetkiler verdiklerinin altını çizdi. Åžu anda İzmir ile ilgili süratli bir adım daha attıklarını anlatan ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Nedir o? Elimizde, stoklarımızda 1000 konteyner vardı. Åžimdi biz o 1000 konteyneri İzmir’de kullanıyoruz, kullanacağız. VatandaÅŸlarımızı o konteynerlerde iskan edeceÄŸiz. Bu arada da inÅŸaatlarımız baÅŸlıyor. Biz gelene kadar sadece 43 bin konut yapan TOKİ’nin, 18 yılda tamamladığı, halen inÅŸa ettiÄŸi ve projelendirdiÄŸi 975 bin konut ülkemizde bu alanda çok büyük bir devrimdir. Bu ÅŸekilde baÅŸlayan konut atılımı, özel sektöründe gayretleriyle ülkemizde önemli bir dönüşümün gerçekleÅŸmesini saÄŸlamıştır. Ancak hala dönüştürmemiz gereken 6,7 milyon konut bulunuyor. Bakın ÅŸu anda İzmir ile ilgili bu malum depremin olduÄŸu bölge, sulak bir bölge. Biz ÅŸimdi tarım orman hayvancılığa ait bir bölgeyi, 1 milyon 400 bin metrekare, burayı rezerve alan olarak ÅŸu anda yapılacak konutlara tahsis ettik. Çevre ve Åžehircilik Bakanlığımız o 1 milyon 400 bin metrekarelik alanda inÅŸaatlara baÅŸlayacak. İstiyoruz ki zemin sorunu olmasın. Bütün oradaki zeminle ilgili etütler yapıldı. Adımlarımız buna göre atılıyor. GeniÅŸleme noktasında daha farklı rezerv alanlarını oluÅŸturmanın gayreti içerisindeyiz. Bütün bunlardan öncelikli olarak belirlediÄŸimiz 1,5 milyon konutu önümüzdeki 5 sene içinde inÅŸa etmeyi planlıyoruz.”
“TOKİ vasıtasıyla bu yıl 100 bin konutun inÅŸasına baÅŸladık”
Erdoğan, TOKİ vasıtasıyla bu yıl 100 bin konutun inşasına başladıklarını hatırlattı.
Gelecek yıl 100 bin konutun inşasına daha başlayacaklarını dile getiren Erdoğan, 59 ildeki 268 riskli alan ile 67 ildeki rezerv yapı alanlarıyla ilgili çalışmalarının sürdüğünü belirtti.
Riskli yapı olarak ilan ettikleri 688 bin birimin 670 binindeki tahliye ve yıkımları tamamladıklarını anlatan ErdoÄŸan, “Devlet olarak ÅŸu ana kadar riskli yapı tespiti yapılan 1 milyon 395 bin bağımsız birimdeki kentsel dönüşüm çalışmaları için 5 milyon vatandaşımıza yaklaşık 15,5 milyar liralık destek verdik. Hiçbir meblaÄŸ insanımızın canından daha kıymetli deÄŸildir. İstanbul baÅŸta olmak üzere deprem riskinin yüksek olduÄŸu ÅŸehirlerimizde bu süreci hızlandırmamız gerektiÄŸi anlaşılıyor.” diye konuÅŸtu.
“Tabii bu sadece kamunun imkanları ile olacak bir iÅŸ deÄŸildir.” ifadesini kullanan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milletimizin de oturduÄŸu binanın depreme dayanıklılığını tespit ettirmesi, ÅŸayet bu konuda herhangi bir sıkıntı varsa, gerekiyorsa kendisi de üstüne biraz koyarak hızla saÄŸlam bina inÅŸası için harekete geçmesi gerekiyor. Ülkemizi deprem baÅŸta olmak üzere tabii afetlere hazırlıklı hale getirmek için gece gündüz çalışmayı sürdüreceÄŸiz. Bunun yanında deprem sonrasında devreye girecek afet ve acil durum yönetimi planlarını sürekli güncelliyoruz. Dikkat edilirse artık depremlerin ve diÄŸer tabii afetlerin ardından çok hızlı ve etkin bir müdahaleyle vatandaÅŸlarımızın yanında yer alıyoruz. AFAD’dan UMKE’ye, belediyelerimizden sivil toplum kuruluÅŸlarımıza kadar her kurumumuz kendi görev alanında çok güçlü bir alt yapı ve yetiÅŸmiÅŸ insan kaynağına kavuÅŸmuÅŸtur. Eskinin kargaÅŸa ve çaresizlik görüntülerinin yerini düzenli, disiplinli ve bilinçli bir arama kurtarma, yardım destek faaliyetleri almıştır. Bir kez daha İzmirli kardeÅŸlerime geçmiÅŸ olsun diyor, Rabbimden ülkemizi her türlü afetten muhafaza eylemesini diliyorum.”
1 milyon yeni üye 1 milyon fidan
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 3 Kasım Salı gününün AK Parti’nin iktidara geliÅŸinin 18’inci yıl dönümü olduÄŸunu hatırlatarak, “Bu vesileyle yıl içinde yaptığımız 1 milyon yeni üyemizi bütünüyle temsilen bir milyon fidanı toprakla buluÅŸturmayı hedeflemiÅŸtik. Ancak İzmir depremi sebebiyle bu programın tören kısmını iptal ettik. 1 milyon fidanı toprakla buluÅŸturma çalışması ise ÅŸu anda devam ediyor. İnÅŸallah önümüzdeki yıllarda her 3 Kasım’da 1 milyon yeni üyeyi temsilen 1 milyon fidanı toprakla buluÅŸturmayı sürdüreceÄŸiz.” dedi.
AK Parti’nin Türkiye’nin en çok üyeye sahip siyasi partisi olduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “DiÄŸer partilerin tamamının üye sayılarını toplayın 3’le, 5’le çarpın yine de AK Parti’ye yetiÅŸemiyor. Madem AK Parti milletin partisidir, madem AK Parti’yi kuran da yaÅŸatan da millettir, öyleyse üye sayımızın da sürekli artması gerekir. İşte bu anlayışla 2020’ye girerken 2023 yılına kadar her yıl 1 milyon yeni üye hedefiyle kolları sıvadık. Hamdolsun AK Parti’nin 19 yıllık tarihindeki en yüksek yeni üye kaydını gerçekleÅŸtirmek suretiyle bu yılki 1 milyon yeni üye hedefimize ÅŸu an itibariyle ulaşıyoruz.” diye konuÅŸtu.
Salgın şartlarının getirdiği zorluklara rağmen şu anda 11 milyon 200 bin üye sayısını yakaladıklarının altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Öyle ki üyelerimiz kollarını açarak el ele verseler rahatlıkla Türkiye’nin bir ucundan bir diÄŸerine insan zinciri oluÅŸturabiliriz. Tabii 1 milyon yeni üye, 11 milyon 200 bin toplam üye deyip geçmemek gerekiyor. Her ÅŸeyden önce bu tablo milletimizin geleceÄŸini hala AK Parti’de gördüğünün iÅŸaretidir. Türkiye’nin en geniÅŸ toplumsal tabanına sahip partisi sıfatıyla milletimizin güvenine layık olma sorumluluÄŸunu da üstlenmiÅŸ bulunuyoruz. Ayrıca buradaki her bir rakam bir insandır, bir candır, bir yürektir, bir dünyadır, bir umuttur.”
Üyelerden bir kısmının parti binalarına gelerek bizzat kendilerinin kayıtlarını yaptırdığını ancak çoÄŸunun ise ev ya da iÅŸ yerlerine yapılan ziyaretlerde yapılan görüşmelerde gönülleri kazanılarak üye olmalarının saÄŸlandığını anlatan ErdoÄŸan, “Bazıları da bu rakamı gözlerinde büyütebilir ama girdiÄŸi seçimlerde aÅŸağı yukarı her iki kiÅŸiden birinin oyunu alan bir partinin üye sayısının her 7 kiÅŸiden birine ulaÅŸmış olması gayet tabiidir. Hedefimiz nasıl bu ülkedeki her bir seçmenin oyunu özellikle alabilmekse aynı ÅŸekilde 18 yaşını doldurmuÅŸ her bir kardeÅŸimizi de partimizin üyesi olarak görmek istiyoruz.” dedi.
Erdoğan, kendilerinin insanların parti binalarına gelmesini bekleyen bir anlayışta asla olmadıklarını ve olmayacaklarını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
“Her kesimden insanımızın evine, iÅŸ yerine, hayatını geçirdiÄŸi yerlere her gün bizzat gitmeliyiz. Buralarda onlarla muhabbet etmeli, dertlerini, sıkıntılarını dinlemeli, mümkünse bunlara çözüm üretmeli, deÄŸilse insanımızın gönlünü almalı kendi yaptıklarımızı onlara anlatmalıyız. Telefonumuz 24 saat açık olmalı ve o anda cevap veremediÄŸimiz her çaÄŸrıya muhakkak geri dönüş yapmalıyız. Milletle arasına duvar ören, kendini ulaşılamaz bir yere konumlandırmış, hele hele insanları küçümseyen bir AK Parti yöneticisi varsa bulunduÄŸu yerde, özellikle söylüyorum, fuzuli ÅŸagil, yani haksız iÅŸgalci demektir. AK Parti’nin hiçbir il baÅŸkanı, ilçe baÅŸkanı, yöneticisi, belediye baÅŸkanı, milletvekili velhasıl hiçbir temsilcisi milletten kopuk olamaz, kopuk yaÅŸayamaz.”
Kendileri için üye sayısının sadece bir skor olmadığına dikkati çeken ErdoÄŸan, “Partimize kazandırdığımız her yeni üyeyi büyük ve güçlü Türkiye mücadelemizde bize katılmış bir gönüldaÅŸ olarak görüyoruz. Aynı ÅŸekilde seçimlerde aldığımız oy da sadece bir orandan ibaret deÄŸildir. Sandıktan AK Parti’ye çıkan her oyu büyük ve güçlü Türkiye’nin inÅŸasında bir tuÄŸla olarak kabul ediyoruz. İnÅŸallah hep birlikte üye sayımızı sürekli daha yükseÄŸe çıkarmak, bir baÅŸka ifadeyle her gün yeni gönüller kazanmak için daha çok çalışacak, daha çok gayret göstereceÄŸiz.” ifadelerini kullandı.
“AK Parti’nin büyümesi demek Türkiye’nin büyümesi demektir”
ErdoÄŸan, hayat akıp giderken, dünya deÄŸiÅŸirken, Türkiye sürekli daha ileriye giderken AK Parti’nin yerinde saymasının beklenemeyeceÄŸini dile getirdi.
Politikalar geliÅŸtirip, teÅŸkilatları yenileyip, çalışma ÅŸekillerini yeni döneme uyarlayıp, millete daha çok hizmetler sunmanın gayreti içinde olduklarını belirten ErdoÄŸan, teÅŸkilatlar arasındaki yeni üye yarışının “hayırda yapılan bir yarış” olduÄŸunu söyledi.
“AK Parti’nin büyümesi demek Türkiye’nin büyümesi demektir. AK Parti’nin güçlenmesi demek milletimizin güçlenmesi demektir.” diyen ErdoÄŸan, AK Parti’nin baÅŸarılı olması demenin, gözünü ve kalbini kendilerine yöneltmiÅŸ tüm dostların umutlarının artması demek olduÄŸunu vurguladı.
ErdoÄŸan, 19 yıl önce “artık hiçbir ÅŸey eskisi gibi olmayacak’ sözünü söyleyerek çıktıkları yolda bugün bu noktada olduklarına iÅŸaret ederek, “Bugün de özünde 19 yıl önce söylediklerimizi tekrarlıyoruz, artık hiçbir ÅŸey eskisi gibi olmayacak.” ifadelerini kullandı.
Milletin özlemlerinden ve taleplerinden doÄŸan AK Parti’nin, sadece millete yaslanan bir parti olduÄŸunu söylediklerini belirten ErdoÄŸan, “AK Parti’nin mayasını milletin attığını, hamurunu milletin yoÄŸurduÄŸunu, kumaşını milletin dokuduÄŸunu söylüyoruz. Sırtını millet dışında herhangi bir güce, beÅŸeri planda söylüyorum, odaÄŸa, yapıya dayayanlar siyaset sahnesinden yok olup gittiÄŸi halde AK Parti’nin 19 yıldır dimdik ayakta kalmasının sırrı iÅŸte budur. Nereden geldiÄŸimizi, nerede durduÄŸumuzu ve nereye gittiÄŸimizi iyi bilmek mecburiyetindeyiz.” diye konuÅŸtu.
KuruluÅŸ yıl dönümü toplantısında dile getirdiÄŸi, “İnsanlık tarihine büyük yürüyüşler yön vermiÅŸtir.” sözlerini tekrarlayan ErdoÄŸan, Hazreti İbrahim’in Harran’dan Filistin’e yürüyüşü, Hazreti Musa’nın Mısır’dan Kızıldeniz kıyılarına yürüyüşünün de böyle bir yürüyüş olduÄŸuna deÄŸindi.
Hazreti Muhammed’in Mekke’den Medine’ye yürüyüşünün de tarihin akışını deÄŸiÅŸtiren böyle bir yürüyüş olduÄŸuna dikkati çeken ErdoÄŸan, şöyle devam etti:
“Horasan erenlerinin Anadolu’ya Balkanlar’a Avrupa iÅŸlerine yürüyüşü sevgi ve hoÅŸgörü ikliminin bu beldelerde yayılmasını saÄŸlamıştır. Sultan Alparslan’ın Malazgirt ovasına, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul surlarına, Yavuz Sultan Selim’in Sina Çölü’ne yürüyüşlerinin her biri büyük deÄŸiÅŸimlerin sembolleriydi. Tarih boyunca insanlığa yeni istikametler kazandıran milletimiz, AK Parti’yi kurarak 21’inci yüzyıldaki büyük hamlesini baÅŸlatmıştır. Bu hamleyi zaferle neticelendirmek hepimizin en baÅŸta gelen görevidir. Her kim bu ulvi vazifenin hakkını vermezse millet ve tarih önünde vebal altına girer. Gerek teÅŸkilatlarımız da görev alan, gerek üye olarak bu kutlu yola giren herkes iÅŸte böyle bir sorumluluk üstlenmektedir. Sizlere ve 11 milyon 200 bin üyemizin her birine güveniyorum.”
“Türkiye’de çevrenin korunmasına en büyük yatırımları biz yaptık”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, AK Parti olarak yeni üyelerin her birini, topraÄŸa diktikleri fidanlarla karşılamalarının rastgele bir tercih olmadığına iÅŸaret ederek, “Bu ülkede yıllarca çevrecilik adına kalkınmamızı, yatırımlarımızı, büyümemizi engellemeye yönelik faaliyetler yürütüldü.” dedi.
Attıkları her adımda belli kesimlerin koro halindeki itirazları ile karşılaştıklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Pek çok projemize özellikle karşı ulusal ve uluslararası düzeyde kampanyalar yürütüldü. Bunların gerisine baktığımızda hiçbirinin de gerçekte çevre hassasiyeti ile ilgisinin olmadığını görüyoruz. Kampanyaları doÄŸrudan veya dolaylı olarak finanse eden yapıların derdinin çevre deÄŸil, Türkiye’nin geliÅŸmesini ve güçlenmesini engellemek olduÄŸunu bildiÄŸimiz için hiçbirini umursamadık. Türkiye’de çevrenin korunmasına en büyük yatırımları biz yaptık.”
Buna belediye baÅŸkanlığı döneminin de dahil olduÄŸuna deÄŸinen ErdoÄŸan, “O sürede de İstanbul adeta çöl gibiydi ve orta refüjler dahil, bütün yolların, caddelerin kenarlarında aÄŸaçlandırma çalışmalarını o zaman da biz yaptık ve devlete, hükümete geldik, ondan sonra da milyonlarca, milyarlarca yine fidan, aÄŸaç dikimini biz yaptık, hala yapıyoruz, yapmaya devam edeceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.
“Ülkemizde 4,7 milyar fidanı toprakla biz buluÅŸturduk”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu konuda en kapsamlı düzenlemeleri ve en etkili uygulamaları kendilerinin hayata geçirdiğinin bilgisini vererek, şöyle devam etti:
“Hükümetlerimiz döneminde ülkemizde 4,7 milyar fidanı toprakla biz buluÅŸturduk. Bunun için yıllık fidan üretimimizi 75 milyondan, 350 milyona çıkardık. Ülke genelinde yürüttüğümüz aÄŸaçlandırma faaliyetleri sonunda orman varlığımızı 1,9 milyon hektar artırarak, 22,7 milyon hektara ulaÅŸtırdık.”
Orman yangınlarıyla mücadelede Türkiye’nin dünyanın en baÅŸarılı ülkelerinden biri durumunda olduÄŸunu aktaran ErdoÄŸan, ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu:
“Gördüğünüz gibi teröristler boÅŸ durmuyor, baktılar ki insanları öldürmekle baÅŸarılı olamıyorlar. Bu defa iÅŸte her canlı gibi sessiz, masum aÄŸaçlarımızı yakmaya baÅŸladılar. Çünkü bir insan gibi aÄŸaçlar da bizim için bir canlıdır, aynı ÅŸekilde deÄŸerlidir. Onun için ecdadımız Fatih ne diyor; ‘ormanlarımdan bir aÄŸaç kesenin boynun vururum’ derken, bu iÅŸe verdiÄŸi önem sebebiyledir. Bu kadar önemli ama bu teröristler benzini dökerek, İskenderun’da, Hatay’ın deÄŸiÅŸik ilçelerinde, maalesef bu aÄŸaçlarımızı, bu ormanlarımızı yaktılar. Ve buralarda ciddi mücadeleler yapıldı ve hala da devam ediyor.”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, erozyonla mücadelede, çalışmalar sayesinde daha önce yılda 500 milyon tonu bulan kaybolan toprak miktarını, 154 milyon tona kadar düşürdükleri bilgisini veren ErdoÄŸan, “Korunan alanların sayısını 175’den 610’a çıkartarak, yıllık ziyaretçi sayısının 5,5 milyondan 52 milyona ulaÅŸmasını saÄŸladık. Tarihimizde önemli yeri olan Sakarya, Sarıkamış, Allahuekber daÄŸları gibi yerlerin korunmasına özel ehemmiyet verdik. Milli parkların sayısını 13 ilave ile 45’e, tabiat parklarının sayısını 233 ilave ile 249’a daha önce olmayan ÅŸehir ormanlarının sayısını 136’ya, bal ormanlarının sayısını 558’e yükselttik.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, millet bahçeleriyle şehirlerde yepyeni hayat alanları oluşturduklarını vurguladı.
Türkiye’nin 81 ilinde, 81 milyon metrekare millet bahçesi yapma sözü verdiklerini anımsatan ErdoÄŸan, bugüne kadar 77 ilde 50 milyon metrekareyi bulan 270 adet millet bahçesinin yapımına baÅŸladıklarının altını çizdi.
Bunların 35 tanesini milletin hizmetine sunduklarını, diÄŸerlerinin çalışmalarının sürdüğünü belirterek, “Çiftçilerimize 2020’nin 11 ayında 17,1 milyar liralık tarımsal destek verdik. Hani diyor ya ana muhalefetin başındaki zat, ‘çiftçilerimiz aç susuz, ne verildi?’ Defaatle bunları söylememize raÄŸmen kulağı var duymuyor, gözü var görmüyor, televizyonlarda sürekli anlatıyoruz, anlamıyor. Anlamak da her yiÄŸidin karı deÄŸil, yiÄŸidin karı.” dedi.
“Bizim buÄŸday üretimimiz kendi tüketimimizin üzerindedir”
Tarım ürünleri ihracatının 18 milyar doları bulmasının da bu alanda Türkiye’nin geldiÄŸi yeri gösterdiÄŸini vurgulayan Recep Tayyip ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:
“Tabii bazıları ya gıda sektörünün nasıl iÅŸlediÄŸini bilmediÄŸi ya da sinsilik peÅŸinde koÅŸtuÄŸu için Türkiye’nin buÄŸday, mısır gibi ürünler ithal ettiÄŸini söyleyerek, kafaları bulandırmaya çalışıyor. Halbuki bizim buÄŸday üretimimiz kendi tüketimimizin üzerindedir. Peki buna raÄŸmen niye ithalat yapılıyor? Çünkü biz buÄŸdaydan un üretiyor, makarna üretiyor, pek çok gıda maddesi üretiyor ve bunları da dışarıya ihraç ediyoruz. Yani ihraca yönelik bir ithaldir bu, bunu da ülkemizde iÅŸlemek suretiyle yapıyoruz. Anlamaz bu iÅŸlerden, sadece bol bol iftira atsın, bu. DiÄŸer alanlarda da aynısını yapıyoruz. ”
“Üreticiyi de tüketiciyi de maÄŸdur eden stokçuluk faaliyetlerine göz yumamayız”
ErdoÄŸan, bazı ürünlerde spekülatörlerin stok yaparak fiyatları yükselttiÄŸini gördüklerinde ithalat yolunu açtıklarını söyledi. ErdoÄŸan, “Üreticiyi de tüketiciyi de maÄŸdur eden bu tür stokçuluk faaliyetlerine elbette göz yumamayız. Salgın döneminde tüm ülkeler gıda ürünlerinde ihtiyatlı bir gümrük politikası izlerken Türkiye’nin bunun dışında kalması beklenemez.” diye konuÅŸtu.
Bazılarının Türkiye’nin tohumda dışarıya bağımlı olduÄŸunu öne sürdüğüne dikkati çeken ErdoÄŸan, şöyle devam etti:
“Bizim sadece geçen yılki tohum ihracatımız ne biliyor musunuz? 155 milyon doları buluyor. Ya bir sor. Görevlendir adamlarından birilerini gelsinler, sorsunlar ‘nedir, ne deÄŸildir’ diye. Ama dert baÅŸka. Bakın ÅŸimdi bir ÅŸey söylüyorum, aziz milletime sesleniyorum, geçen yılki sertifikalı tohum üretimimiz, bizden önceki döneme göre 8 kat artmıştır.”
“Ata Tohumu Projesi” ile ülkenin gen kaynaklarını oluÅŸturan bitki çeÅŸitlerini koruma altına aldıklarını belirten ErdoÄŸan, “Bunları AK Parti iktidarı olarak biz yaptık. Görüldüğü gibi hükümetlerimiz döneminde tarım ve orman alanında ülkemizin üretim ve ticaret kapasitesini kat be kat artırdık.” ifadelerini kullandı.
“Çevreci anlayışın nereye geldiÄŸini gösteren adımlardır”
ErdoÄŸan, evsel atıkların geri kazanımı konusunda yaptıkları çalışmalar sonucunda yüzde 35’lik bir seviyeye ulaÅŸtıklarını, bu alanda 100 bin kiÅŸiye istihdam saÄŸlayacak ve yılda 20 milyar lira ekonomik kazanç oluÅŸturacak bir geri dönüşüm sistemi kurmayı hedeflediklerini söyledi.
Düzenli depolama hizmeti verilen nüfus oranının yüzde 87’ye çıkmış durumda olduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, geri dönüşüm tesisleri konusunda henüz yüzde 13 seviyesinde olunmasına raÄŸmen yıllık 35 milyar lirayı bulan bir ekonomik hacim oluÅŸtuÄŸunu, adım adım bu oranı da artıracaklarını anlattı. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sıfır Atık Projemiz yaygınlaÅŸtıkça özellikle plastik kirliliÄŸinin azaldığını görüyoruz. Atık su arıtması için de çok büyük yatırımlar yaptık. Biz geldiÄŸimizde sadece 145 atık su arıtma tesisi olan Türkiye, bugün 1148 arıtma tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 87,4’üne hizmet veren bir alt yapıya sahiptir. Bunlar sıradan iÅŸler deÄŸil. Bütün bunlar çevreci anlayışın nereye geldiÄŸini gösteren adımlardır. Daha da ileri gideceÄŸiz. Çünkü istiyoruz ki denizlerimiz, ırmaklarımız, derelerimiz yapılan kollektör yatırımlarıyla atık su arıtma tesisleriyle pırıl pırıl olsun.”
“Gerçek çevrecilik iÅŸte budur”
ErdoÄŸan, mavi bayraklı plajların sayısını 127’den 486’ya çıkardıklarını vurguladı.
Yerli ve yenilenebilir enerji alanında da çok büyük mesafe katettiklerinin altını çizen Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
“Türkiye geçtiÄŸimiz yıl kullandığı elektriÄŸin yüzde 62’sini yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elde etmiÅŸtir. Hidroelektrikte Avrupa’da 2’inci, dünyada 9’uncu, rüzgarda Avrupa’da 7’inci ve dünyada 12’inci sıradayız. Biz iktidara geldiÄŸimizde böyle bir durum var mıydı? İnÅŸallah amacımız yenilenebilir enerjinin her alanında dünyada ilk sıralara yerleÅŸmektir. Gerçek çevrecilik iÅŸte budur Bay Kemal. Bunları da öğren.
Yıllarca bizi çevrecilik üzerinden eleÅŸtirenlerin hiçbirinden bu hakikatleri duyamazsınız, okuyamazsınız. Çünkü bunlar her ÅŸey gibi çevreyi de kendi kısır ideolojik hesaplarının bir aracı olarak kullanırlar. Biz bu dünyanın Rabbimizin emaneti olduÄŸu inancıyla çevreyi korumak için her türlü gayreti göstermeyi sürdüreceÄŸiz. Yeni üyelerimiz adına diktiÄŸimiz fidanlar iÅŸte bu bakımdan çok ama çok anlamlıdır. AK Parti büyüdükçe Türkiye’de daha yeÅŸil daha temiz bir çevreye kavuÅŸacaktır.”
“Gönül sofrasını böyle kuralım”
ErdoÄŸan, bu süreçte parti kongrelerini de sürdürdüklerini, daha çok büyükÅŸehir kongrelerine katıldığını söyledi. Geçen hafta ciddi bir katılımın olduÄŸu Van 7. OlaÄŸan İl Kongresi’nin yapıldığını anımsatan ErdoÄŸan, Van teÅŸkilatına teÅŸekkür etti.
Kongreleri mevcut koronavirüs ÅŸartları nedeniyle stadyumda yaptıklarına dikkati çeken ErdoÄŸan, Van İl Kongresi’nin ertesi günü Samsun İl Kongresi’ni de Samsun’un devasa büyük stadyumunda gerçekleÅŸtirdiklerini dile getirdi.
ErdoÄŸan, KahramanmaraÅŸ İl Kongresi’ni hava ÅŸartları el verirse cumartesi yine stadyumda yapacaklarını bildirerek, ÅŸunları kaydetti:
“Bütün derdimiz teÅŸkilatlarımızda sen-ben olayını bir kenara koyalım. Kanaat önderi olan arkadaÅŸlarımızı özellikle tercih ederek, bu il teÅŸkilatlarımızı oluÅŸturalım. Burada bir davanın erleriysek, davanın erleri olarak olaya yaklaÅŸalım, bakışımız da böyle olsun ve gönül sofrasını böyle kuralım. İnanıyorum ki bu hassasiyet içerisindesiniz. Gerek baÅŸkan arkadaÅŸlarımızı gerek il yönetiminde görev alacak arkadaÅŸlarımızı bu hassasiyet içerisinde hesabi deÄŸil, hasbi olarak seçecek ve il teÅŸkilatlarımızı böyle oluÅŸturacağız. Tabi yüzde 30 hanım kardeÅŸlerimizden yönetimlere almanız, yüzde 30 genç arkadaÅŸlarımızdan yönetimlere almanız bunun dışında da ana kademeden seçmeniz isabetli olacaktır. Çünkü dinamik, sevilen, sayılan, vaktini bu iÅŸe ayıracak bu tür kadroları oluÅŸturarak inÅŸallah yolumuza devam edelim.”
Kaynak: AA