FETÖ’cü subaylar askeri okullara giriÅŸ hilelerini anlattı

FETÖ'cü subaylar askeri okullara giriş hilelerini anlattı

FETÖ'cü subaylar askeri okullara giriş hilelerini anlattı

FETÖ’nün Heybeliada Deniz Lisesi’ne yerleÅŸtirdiÄŸi öğrenciler, itiraflarında, örgüt üyesi abilerinin telkinlerini, deneme olduÄŸu söylenen gerçek sınav sorularını, sözlü mülakatlarda ve saÄŸlık kontrollerindeki sahtekarlıkların detaylarını anlattı.

Hain darbe girişiminin mimarı FETÖ/PDY, devleti ele geçirmek için askeri okullara girmek gerektiğinden hareketle, örgütün dershanelerinde eğitim alan küçük yaştaki öğrencilerin öncelikle örgüt evlerine gidip gelmelerini sağlıyordu.

Bir kısmı bu evlerde kalan öğrencilerin, örgüte baÄŸlılıkları “abiler” tarafından izlettirilen örgüt elebaşı Fetullah Gülen videolarıyla güçlendiriliyordu. Askeri okul sınavlarında, kendilerine verilen çalıntı soruları çalışarak yazılı sınavı rahatlıkla geçen öğrenciler ikinci aÅŸamada abileri tarafından mülakata hazırlanıyordu.

Askeri okullara yerleştirilmek istenen öğrencilerin sağlık kontrollerinden sorunsuz geçmeleri de örgüt tarafından sağlanıyordu.

Heybeliada Deniz Lisesi’ne yerleÅŸtirilen bir kısım öğrenci, itiraflarıyla hain örgütün akıllara durgunluk veren yazılı sınavlardan, sözlü mülakatlardan ve saÄŸlık kontrollerinden nasıl geçtiklerinin detaylarını anlattı.

“SaÄŸlık kontrolünde bile hileye baÅŸvurmuÅŸlar”

Heybeliada Deniz Lisesi’ne 2012 yılında giren, sonradan itirafçı olan kod adı “Talha” olan öğrenci, 2011 yılı içerisinde Ali isimli kiÅŸinin yönlendirmesiyle askeri lise sınavlarına hazırlanmaya baÅŸladıklarını söyleyerek, ÅŸunları anlattı:

“Ali, bize askeri sınavlara yönelik konular anlatıyordu, soru çözüyorduk. Sınava yaklaşık 1-2 ay kala daha önceki sınavlarda çıkmış olduÄŸu söylenen fotokopi ÅŸeklinde A4 kağıdına basılı sorular çözüyorduk. Sınava yaklaşık 1-2 hafta kala yapmış oldukları son deneme sınav sorularının üzerinde fazla duruldu ve yanlış yapmış olduÄŸumuz soruları tekrar çözdürdüler. Askeri lise sınavına girdiÄŸimde sınavdaki soruların büyük bir çoÄŸunluÄŸu, son denemede sormuÅŸ oldukları sorularla bire bir aynı sorulardı.”

Mülakat öncesinde de Ali ve Esat kod isimli kişilerin mülakatta sorulabilecek sorulara yönelik bilgiler verdiğini ifade eden Talha, gözünün bozuk olmasına rağmen kendisine gösterilen tabloyu ezberleyerek ön sağlık kontrolünden geçtiğini belirtti.

Dershane deÄŸiÅŸtirerek kendilerini gizlediler

Heybeliada Deniz Lisesi’ne 2012 yılında giren, kod adı “Ebubekir” olan baÅŸka bir öğrenci de itirafçı beyanında okula nasıl girdiÄŸini anlattı.

Ebubekir, üniversite öğrencisi cemaatçi abilerin kendi kaldıkları evlere çağırdıklarını, vakit geçirmek ve ders çalıştırmak maksadı ile kendilerini davet ettiklerini dile getirerek, “Bu eve giderken benim askeri okula gitmeme karar vermiÅŸler. O dönem gittiÄŸim Anafen Dershanesi cemaatin olduÄŸu için ve askeri okullara öğrenci alırken gidilen dershanenin sorun olması sebebi ile benim dershanemi deÄŸiÅŸtirmemi istediler.” diye konuÅŸtu.

“Kerem” kod isimli kiÅŸinin evinde askeri okullar için seçtikleri öğrencileri görmeye gelen üst konumdaki birinin kendileriyle konuÅŸtuÄŸunu aktaran Ebubekir, “Bu kiÅŸi, ordunun dini açıdan toplumumuza uygun olmadığını, iyi insanları barındırmadığını, artık ordu içerisinde namaz kılan dindar kiÅŸilerin olması gerektiÄŸi yönünde bize telkinlerde bulundu. Bu sözler bizi ikna etmek için söylenen sözlerdi.” ifadelerini kullandı.

Kerem’in evinde, askeri lise sınavına girmeye karar verilen arkadaÅŸları ile denemeler çözmeye baÅŸladıklarını, bunun normal dershane denemeleri dışında Kerem’in kendilerine getirdiÄŸini kitapçıklar olduÄŸunu anlatan Ebubekir, şöyle devam etti:

“Askeri lise sınavları yaklaÅŸtığında Kerem bize, ‘askeri lise sınavlarına ait soruların internet ortamında bulunmadığını, her 10 yılda bir aynı soruların sorulduÄŸunu’ söyledi. Kendisi de bize, sınava gireceÄŸimiz yılın 10 sene öncesine ait olduÄŸunu söylediÄŸi soru kitapçığını getirdi. Sınav baÅŸladığında, Kerem’in bize verdiÄŸi soru kitapçığındaki soruların aynısı olduÄŸunu gördüm. Soruları daha önceden çalıştığım için soruları çözmekte zorlanmadım. Kerem, bizim durumumuzda olmayan diÄŸer öğrencilerin inançsız, dindar olmayan kesim tarafından sorular verilerek gelen öğrencilerin olduÄŸunu söyledi. Bu konuÅŸmada da Kerem kod isimli kiÅŸi, askeri okul sorularının cemaat mensubu öğrencilere verildiÄŸini de söylemiÅŸ oldu.”

Mülakata tiyatro gibi hazırlandılar

Heybeliada Deniz Lisesi Komutanlığına 2012 yılında giren, kod adı Ali olan askeri öğrenci de örgüt abisinin yönlendirmesiyle askeri lise sınavlarına hazırlanmaya baÅŸladığını belirterek, “Askeri lise sınavlarına bir gün kala eve Halit isimli bir abi geldi. Hamza isimli abiye bir deneme verdi. Hamza, bize çözmemiz için bu denemeleri verdi. Biz bu denemeleri çözdük. Ertesi gün ben Askeri Lise Sınavı’na girdiÄŸimde sınavda çıkan sorularla bize verilen deneme sınavı sorularının neredeyse yarısının bire bir aynı, diÄŸer yarısının da sadece bazı yerleri deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ olarak çıktığını gördüm.” ifadelerini kullandı.

Askeri liseye girişin mülakatlarını detaylı anlatan Ali, şunları kaydetti:

“Halit isimli kiÅŸi bize tiyatrodan bir mülakat ortamı oluÅŸturur ve bizi mülakata alırdı. Bu çalışma mülakatlarında ‘Asker olamazsan ne iÅŸ yaparsın?’ diye sorarsa, ‘baÅŸka bir iÅŸ yapmayı düşünmedim’ ÅŸeklinde cevap vermemi, dindar olmadığımı gösteren ifadeler kullanmamı söyledi. Evraklarımı gönderirken annemin başı açık ÅŸekilde fotoÄŸrafımı göndermemi söyledi. Benim kopmamdaki en büyük sebeplerden bir tanesi soruların bana verilmiÅŸ olmasıydı. Ben bu amaçla okulda okuduÄŸum dönemde devre arkadaÅŸlarıma cemaatten olup olmadıklarını sorardım ya da hareketlerini takip ederdim. Neredeyse bütün devrelerimin bu yapıyla iltisaklı olduÄŸunu düşünüyorum. Çünkü yaklaşık 40-50 kiÅŸiye bunu sorduÄŸumda nerdeyse tamamından ‘Sen nasıl konuÅŸuyorsun? Seni ÅŸikayet ederim’ diyorlardı.”

Herkesten önce mülakat sonucunu öğrendiler

Kod adı Hamza olan ve 2013 yılında Heybeliada Deniz Lisesi’ni kazanan itirafçı ise örgütün dershanesine gittiÄŸini söyledi.

Sınavı kazandıktan sonra mülakata girdiÄŸini anlatan Hamza, “Benimle Kara Kuvvetlerinden bir binbaşı konuÅŸtu ve bana oturarak Ä°stiklal Marşı’nı ÅŸiir ÅŸeklinde okumamı istedi. Ben biraz okuduktan sonra ÅŸaşırdım, bana Ä°stiklal Marşı’nı ÅŸaşırdığım için elendiÄŸimi söyledi. Ben mülakat odasından çıkarken aynı zamanda deniz lisesinde öğretmenlik yapan Kamil isimli albay bana tıpkı kod adı Yusuf olan ÅŸahsın çalıştırdığı gibi ‘Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsun?’ dedi. Ben de Yusuf’un dememi istediÄŸi gibi ‘tek hayalim burası’ dedim. Bunun üzerine Kamil Albay ‘O zaman sana bir ÅŸans daha tanıyalım’ diyerek beni tekrar oturtarak mülakata devam etti ve sonra mülakat içerisinde kazandığımı söyledi. Fakat diÄŸer herkesin mülakat sonucu daha sonra belli oldu.”

Öğrencilikten generalliÄŸe FETÖ’nün asker devÅŸirme süreci

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi askerlerin 15 Temmuz 2016’da düzenlediÄŸi darbe giriÅŸimi, örgütün uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki yapılanmasını gün yüzüne çıkardı.Öğrencilikten generalliÄŸe FETÖ'nün asker devÅŸirme süreci7 Åžubat MÄ°T kumpası, 17/25 Aralık yargısal darbe giriÅŸimi ve doÄŸrudan desteklediÄŸi Gezi Parkı odaklı eylemler gibi süreçlerle amacına ulaÅŸamayan örgüt, son çare olarak yarım asra yaklaÅŸan geçmiÅŸiyle TSK yapılanmasını sahaya sürdü.

FETÖ/PDY mensubu veya bu örgütsel faaliyeti destekleyen 8 binin üzerinde askeri personelin, savaÅŸ uçakları da dahil 35 uçak, 3 gemi, 37 helikopter, 74’ü tank 246 zırhlı araç ve 4 bine yakın hafif silahın kullanıldığı kanlı darbe giriÅŸimi, halkın destansı direniÅŸiyle akamete uÄŸratıldı.

Darbe girişiminin bastırılmasından sonra TSK içindeki örgüt yapılanması yürütülen etkin soruşturmalarla aydınlatıldı.

Türk milletinin “Peygamber ocağı” olarak nitelediÄŸi ve en güvenilir kurumlar arasında yer alan TSK, FETÖ’cü yapılanmanın ilk hedefiydi.

FETÖ, TSK’ya kazandırılacak öğrencilerin, seçimi, eÄŸitilmesi, yapıya olan baÄŸlılığının artırılması, TSK içine yerleÅŸtirilmesi, saha hizmetinde ve idari alanlarda verilen görevleri yerine getirmesi gibi pek çok baÅŸlıkta çalışmalar yürüttü.

Farklı coğrafyalarda varlık gösteren terör örgütlerinin klasik yapılanma tarzlarını da kullanan FETÖ, eğitim ve sağlık kurumlarını da devreye sokarak TSK içindeki yapılanmasını sağlamlaştırdı.

Öğrencilerin sınıflandırılması: subay, astsubay, uzman çavuş

AA muhabirinin derlediÄŸi bilgilere göre, silahlı terör örgütü FETÖ/PDY, genellikle ortaokuldan kazanılan öğrencilerin devÅŸirilmesi ile TSK’nın subay ve astsubay yetiÅŸtiren eÄŸitim birimlerinde istihdam edilmesine oldukça önem verdi.

Bu kapsamda çocuk yaÅŸtan itibaren hedef alınan öğrencileri çeÅŸitli yöntemlerle kendilerine baÄŸlayan örgüt, ağına takılan öğrencileri ders çalışma bahanesiyle “Işık evi” olarak adlandırılan mekanlara davet eti.

Burada örgüte kazandırdıkları öğrencileri eğiterek birer üyesi haline getiren FETÖ, başarılı olarak gördükleri kişileri örgütün nihai amacına ulaşması için askeri kurumlara yerleştirmeyi öncelikli hedef haline getirdi.

Örgüt tarafından yapılan değerlendirilmeler neticesinde askeri okullara yönlendirilmesine karar verilen gençlerden derslerinde başarılı ve çalışkan olanlar, genellikle askeri lise ve harp okulları gibi subay yetiştiren okullara yönlendirildi.

Derslerindeki başarı durumu daha düşük olan öğrenciler ise astsubay ve uzman çavuş okullarına kayıt ettirilmesi sağlandı.

TSK gibi stratejik kurumlara yerleÅŸtirilecek öğrenciler, daha özel ÅŸartlarda seçilip “özel gruplar” halinde hazırlanırken, bunların mümkün olduÄŸunca diÄŸerleriyle teması sınırlandırılıp, “hücre tipi” yapılanma modeli uygulandı.

Askeri okullara yönlendirilmesi yapılan ve askeri okul ders çalışma gruplarına dahil edilen öğrencilerden, örgüte ait veya örgütle iltisakı bulunan bir dershaneye giden varsa kayıtları silinerek dershane ile ilişikleri kesilip örgütle bağı olmayan başka bir dershaneye kayıt yapması sağlandı.

Terör örgütlerinin kullandığı hücre tipi yapılanma

Işık evlerine entegre edilen askeri okul hazırlık grupları içerisinde bulunan öğrenciler, bu evlerde üniversite eÄŸitimi alan ve örgüt içinde “abi” olarak adlandırılan kiÅŸilerce ders çalıştırıldı.

Söz konusu kişiler tarafından bu dönemde askeri okul hazırlık grupları içerisinde bulunan şahıslara isimlerinden farklı bir kod isim vererek onlardan bunları kullanmaları istendi.

TSK gibi stratejik kurumlara yerleÅŸtirilecek öğrencilerin yer aldıkları “özel gruplar” sayesinde diÄŸerleriyle teması sınırlandırılıp örgüte ait “hücre tipi yapılanma modeli” uygulandı.

Soruların öğrencilere ezberletilmesi ve ön sağlık kontrolleri

Kendileriyle iltisaklı dershanelere kayıt edilmeyen öğrencilere sınavlarda çıkacak soruları önceden sızdıran örgüt, “Fetih okutmak” olarak adlandırdıkları yöntemle soruların sınavdan önce öğrencilere ezberletilmesi saÄŸlandı.

Bu yöntemle yazılı sınavı geçen örgüt mensupları daha sonra sorumluları tarafından saÄŸlık mülakatı öncesinde FETÖ’ye müzahir özel hastaneler ya da devlet hastanelerindeki üyelerince baÅŸka isimler üzerinden ön muayeneden geçirildi.

Bu ön muayenelerde askeri okula girmeye engel durumu olanların ameliyatları yine başka isimler üzerinden yapılarak kayıtlara girmesi engellendi.

Mülakat komisyonlarında tiyatro

Örgüt, mülakat komisyonlarında aday numaraları veya komisyonda görevli örgüt mensupları arasındaki gizli bir işaret dili üzerinden örgüt mensubu olan-olmayan ayrımının yapılmasına olanak tanıyan bir sistem geliştirdi. Böylece kazandırılacak ve kaybettirilecek adayların belirlendiği bir kurmacayla askeri okullar üzerinde hegemonya oluşturuldu.

Teyemmüm ile abdest alma, ima ile namaz kılma talimatı

Sınavların kazanılması ve sonuçların kesinleşmesinden sonra örgüt mensuplarına okullarda uygulayacakları tedbirler anlatılırken, asla örgüt mensubu olduklarını ifşa edecek bir şey yapmamaları gerektiği emir verildi.

Örgüt ayrıca askeri liseye giren öğrencileri teyemmüm ile abdest alma, ima ile namaz kılma, örgütsel yayınları bulundurmama, konuşmalarına ve davranışlarına dikkat etme, şüphe uyandırmama konularında kesin olarak talimatlandırdı.

Öğrencilerin daha iyi kamufle olmaları için farklı ideolojilere mensup gibi davranmalarını sağlayan örgüt, rol yapma/takiyye, öğrencilere ve komutanlara karşı uyanık olma ve bilgi toplama gibi örgütsel talimatlar verdi.

Askeri okullara girenlere yeni görevler verildi

TSK’ya sızdırılan öğrencilerin, örgüt abileri vasıtasıyla hedef ünitelere sokulduktan sonra sık sık görüşüp irtibatın koparılmasının önüne geçildi.

Sınavlarda askeri ve polis okullarını kazanan öğrenciler kazandıkları illerde “öğretmen” denilen mahrem sorumluları vasıtasıyla düzenli olarak ziyaret edilirken öğrenciler hakkında derlenen bilgiler ve deÄŸerlendirmeler, genellikle “sektör O3” ve “sektör L4” hizmetlerinde görev alan kiÅŸilerce seçilen “doktor” denilen görevlilere rapor edildi.

“Doktor” olarak adlandırılan kiÅŸiler de öğrencilerin durumlarına göre örgütsel baÄŸlılık seviyesini artırma, kopma noktasına gelenleri örgüte yeniden entegre etme gibi konularda yapılması gerekenleri belirleyip bunları “öğretmen” denilen sözde imamlara bildirilmesi görevini yürüttü.

“Öğretmen” olarak tanımlanan örgüt üyelerine, “doktor”ların verdiÄŸi raporlar ışığında örgütsel eÄŸitimin biçimini ve ölçüsünü belirleme görevi verildi. Askeri okullara fazlaca öğrenci gönderen iller için örgüt içinde “serdoktor” kavramı kullanıldı.

FETÖ kurduÄŸu bu yapılanma ile serdoktor-doktor-öğretmen-askeri öğrenci ÅŸeklinde hiyerarÅŸik düzeni saÄŸlayarak TSK’ya sızma faaliyetlerini uzun yıllar devam ettirdi.

Askeri okullarda ikili yapılanma modeli

FETÖ, askeri okullarda öğrenciler ve idari/yönetici kadrolarıyla ilgilenmek üzere ikili bir yapılanmayı benimsedi.

Öğrenci kısmıyla ilgilenen yapılanmanın sorumluları, örgütün bölge örgütlenmesi içerisinde oluşturulmuş öğrenci yapılanmasında görevli kişilerden seçildi.

Askeri okulların idari/yönetici ve eğitici kadrolarıyla ilgilenen yapılanma ise askeri mahrem yapılanmaya bağlı çalışıp okuldaki öğrenciler dışında kalan örgüt mensubu okul çalışanlarının (idareci, eğitmen) denetimi görevlerini yürüttü.

Örgüt üyesi olmayan öğrencilere acımasız uygulamalar

FETÖ/PDY, mensubu olmayan öğrencileri askeri okuldan atmak veya onları okulu bırakmaya zorlamak için de çeşitli yöntemlere başvurdu.

Örgütün askeri okullardaki idareci ve eÄŸitmenleri vasıtasıyla belirlenen öğrencilere baskı yapılırken, kamuoyunda “Åžok Mangası”, “Åžok Timi” ve “Fırsat EÄŸitimi” olarak bilinen adaletsiz ve acımasız uygulamalar devreye sokuldu.

Örgüt mensubu öğrenciler, hafta sonu çarşı izinlerine çıktıkları zamanlarda birer ikiÅŸerli gruplar halinde örgüt içerisinde yer alan sivil vatandaÅŸların evlerine gidip FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in videolarının izlenmesi ve kitaplarının okunması teÅŸvik edildi.

Askeri öğrencilerin yer aldığı ikişer üçer kişilik grupların birbirinden haberdar olmamasına azami dikkat gösteren örgüt, öğrencilerin ayda bir iki kez evlere gitmelerini sağlayarak deşifre olmanın önüne geçmeye çalıştı.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir