FETÖ’nün ’10 bin şüphelinin soruÅŸturma bilgilerini sızdırdığı’ delillerle ortaya çıktı

FETÖ'nün '10 bin şüphelinin soruşturma bilgilerini sızdırdığı' delillerle ortaya çıktı
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ), kendi üyelerinin yanı sıra PKK, DHKP-C ve MKP’li yaklaşık 10 bin terör şüphelisinin soruÅŸturma ve yakalama bilgilerini rüşvetle sızdırdığına iliÅŸkin yazışma ve tape kayıtları ortaya çıktı.
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesi, örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in avukatı Adnan Åžeker ile 6 sanığın “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “rüşvet vermek”, “gizliliÄŸi ihlal” ve “suçluyu kayırma” suçlarından mahkumiyetine iliÅŸkin hükmün gerekçesini yazdı.
Mahkeme BaÅŸkanı Gökan Günaydın ve üye hakimler Tuba BüyükÅŸahin ile Nur Melda Adıgüzel’in imzası bulunan kararda, Åžeker’in başında olduÄŸu ÅŸebekenin rüşvet karşılığında örgüt üyelerinin soruÅŸturma bilgilerini nasıl sızdırdıkları, tape kayıtları, yazışmalar, itiraf içeren sanık beyanları ile teknik ve fiziki takip sonucu elde edilen deliller ışığında anlatıldı.
Buna göre, Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü yetkilileri, 1 Temmuz 2016 ile 15 Ocak 2019 arasında, Malatya Doğanşehir Adliyesinde terör suçları kapsamındaki soruşturma ve yakalamalara ilişkin sorgulamaların orantısız şekilde arttığını fark etti.
Yetkililer, yakalama bürosu yetkisiyle 8 bin 918, ilamat ve infaz bürosu yetkisiyle 5 bin 781 olmak üzere 14 bin 699 sorgulama yapıldığını saptadı.
Bu iÅŸlemin 9 bin 830 farklı kimlik numarasıyla gerçekleÅŸtirildiÄŸini belirleyen yetkililer, adına sorgulama yapılanlardan 28’inin PKK, 2’sinin DHKP-C, 4’ünün MKP, kalanların ise FETÖ baÄŸlantılı kiÅŸiler olduÄŸunu ortaya çıkardı.
Usulsüz sorgulamalara ilişkin hazırlanan rapor, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Başsavcılığın yetkisizlik kararı alması nedeniyle soruşturma, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca tamamlandı.
SoruÅŸturma sonucunda Ulusal Yargı Ağı BiliÅŸim Sistemi (UYAP) üzerinden usulsüz blok sorgulamaların yapıldığı bilgisayarın, DoÄŸanÅŸehir Adliyesi katiplerinden sanık Nazif Gürkan Åžen’e ait olduÄŸu tespit edildi.
Bunun üzerine hakkında teknik ve fiziki takip kararı çıkarılan Åžen’in, birlikte görev yaptığı savcıların e-imzalarıyla usulsüz sorgulama yaptığı anlar, büroya yerleÅŸtirilen kameralarca kaydedildi.
Rüşvet karşılığında Åžen’e usulsüz sorgulama yaptıranların, elebaşı Gülen’in avukatı Adnan Åžeker, kardeÅŸleri YaÅŸar ve Musa Åžeker ile avukatlar Hilal Kamacı ve Betül Fırat oldukları belirlendi.
Åžeker’e 300 avro, Åžen’e 50 lira
Dosyadaki beyanlara göre, sanık Şen, nişanlısı avukat Hilal Kamacı aracılığıyla Adnan Şeker ile tanıştı.
İkilinin yaptığı anlaÅŸma gereÄŸi Åžen, hakkında yakalama kararı olan FETÖ’cülerin sorgulama ekran görüntülerini 50 lira karşılığında Adnan Åžeker’e WhatsApp üzerinden göndermeye baÅŸladı.
Åžen’in 10 bin 815 lira olan bakiyesi, sorgulamalardan sonra 548 bin 665 liraya çıktı.
Åžeker kardeÅŸler de kurdukları rüşvet ağıyla hakkında yakalama kararı olup olmadığını öğrenmek için kendilerine baÅŸvuran FETÖ’cülerden 400 lira aldı. Yurt dışındaki örgüt üyelerinden ise sorgulama ücreti olarak 300 avroya kadar para alındığı belirlendi.
Adnan Åžeker, Åžen ile irtibatının deÅŸifre olmaması için “patates hat” olarak tabir edilen baÅŸkasının adına kayıtlı hatlar üzerinden iletiÅŸim saÄŸladı.
Åžeker’in, kimlik numaralarının bulunduÄŸu listeyi WhatsApp üzerinden Åžen’e gönderdiÄŸi, Åžen’in de kimlerin yakalama kararı olduÄŸunu ya da hakkında soruÅŸturma açıldığını UYAP ekran görüntüsüyle bildirdiÄŸi tespit edildi.
Bu şekilde hakkında yakalama kararı olduğunu öğrenen örgüt mensuplarının, yasa dışı yollarla yurt dışına kaçtıkları ortaya çıktı.
Firarilerin, yakalama kararını gösteren resimle kaçtıkları ülkelere iltica başvurusu yaptıkları da kararın gerekçesine yansıdı.
Rüşvetin belgesi yazışmalar
Gerekçeli kararda yer verilen sanıkların telefon mesajlarına göre, Adnan Şeker FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra sorgulama işini kardeşi Yaşar Şeker sürdürdü.
YaÅŸar Åžeker,”Ömer” kod adını kullandığı WhatsApp hesabından, 15 Ekim-29 Kasım 2018 tarihlerinde Åžen’e 212 kiÅŸinin sorgusunu yaptırdı.
Aynı tarihlerde Adalet Bakanlığının yoÄŸun sorgulama gerçekleÅŸtirilen bilgisayarın kime ait olduÄŸunu sorması üzerine paniÄŸe kapılan Åžen, yaptığı usulsüzlüğün ortaya çıkması halinde telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşılaÅŸacağını YaÅŸar Åžeker’e yazdı.
Åžeker ile Åžen arasında 29 Kasım 2018’de geçen yazışmalar şöyle:
Åžen: “Abi sorguları bir süre durduralım, Bakanlıktan bilgisayar sordurdular. Sıkıntı olabilir. Bilgisayar adı sordular ‘kim kullanıyor’ filan diye, mesajları sileceÄŸim. Sen rakamları alırsın, hattı kapatmam lazım telefondan, sen rakamları kaydet haberleÅŸiriz.”
Åžeker: “Hadi ya, tamam. Bana, sana ulaÅŸabileceÄŸim bir numara versen.”
Åžeker: “Gün içinde konuÅŸtuÄŸumuz ÅŸeyleri arkadaÅŸlara sordum. ArkadaÅŸlar, ‘Sorun çıkaracak ya da ÅŸikayet tarzı edecek arkadaÅŸ yok’ diyorlar. ‘Kaç aydır bu iÅŸi yapıyoruz’ dediler. Zaten sorgusu yapılan arkadaÅŸlar yurt dışındalar çoÄŸu. Böyle bir ÅŸey yapmazlar çünkü bu görüntüler çok yardımcı oluyor, öyle bir ÅŸeye kalkışmazlar.”
Åžen: “Anladım, acaba yurt dışındaki ÅŸahıslar sorgulandı filan diye mi dikkat çekti? Çok garip ya o zaman geriye tek bir ihtimal kalıyor, çok sorgudan bir tespit oldu. Ya düşünüyorum çıkamıyorum ki içinden, Bakanlıktan aramayı gerektirecek hiçbir durum bulamıyorum.”
Åžeker: “İlk günden beri haberci üzerinden yapıldığı için diye düşünüyorum. Net kullanımı ve haberci saÄŸlıklı deÄŸil. Bilgi akışı bir tek o savcının ekranından mı yapılıyor o adliyede?”
Åžen: “Evet, o yüzden eminim bunun için aradıklarından ama neden bir ÅŸey yapmadılar ya da yapacaklar mı?”
Åžeker: “Savcı bey durumla ilgili ne düşünüyor ya da haberi var mı?”
Åžen: “Ya o bana çok güvendiÄŸi için durumdan haberi var Bakanlıktan arandığından, bilgisayarım sorulduÄŸundan ama bana herhangi bir toz kondurmadığı için önemsiz bir ÅŸey gibi görüyor, sıkıntı yapmadı. Hatta bana ‘kafana takıyorsan arayıp sorayım’ filan dedi.”
Åžeker: “Sorgu yapıldığını biliyor mu?”
Åžen: “Yok canım bilmiyor. İşte öğrenirse kötü. Ki eÄŸer bildirirlerse öğrenecek. Sorgu yapılan ekran onun, yapılan bilgisayar da benim. Benim bilgisayar soruldu, durum kritik acaba ne zaman dönüş yapacaklar? Olay olurum Türkiye’de.”
“Daha fazlasını kazanmak dileÄŸiyle”
Bakanlığın giriÅŸimi üzerine Åžen’in sorgulamalara ara verdikten 2 hafta sonra Åžeker’e “Tamam sen etrafa duyur, pazartesiye kadar bir sayı al, pazartesi bakalım kaçla baÅŸlıyoruz.” mesajı yazarak usulsüz iÅŸlem yapmaya devam edeceÄŸini bildirdi.
Åžeker de telefon hattının deÄŸiÅŸmesini isteyen Åžen’e yeni hat ve bir miktar para gönderdiÄŸini yazdı:
Åžeker: “Sana emanetlerle beraber hat gönderdim, alabildin mi onu?”
Åžen: “Geldi hat çok teÅŸekkür ederim, bugün ona geçiÅŸ yapar, ararım seni. Emanetleri de aldım çok saÄŸ ol.”
Åžeker: “Tamam ben de bugün numaramı deÄŸiÅŸtireceÄŸim, ikimiz aynı anda yapalım. Güzel günlerde kullan inÅŸallah, bereketli olsun. Daha fazlasını kazanmak dileÄŸiyle.”
DiÄŸer bir yazışmada, Åžen’in rüşvet paralarını niÅŸanlısı avukat Hilal Kamacı üzerinden aldığı bilgisi yer aldı:
Åžeker: “Abi hesap şöyle 97*50 = 4850 TL. Hazır kardeÅŸim, Hilal hanım ofiste deÄŸilmiÅŸ de yarın ileteceÄŸim. Emanetin hazır. Güle güle kullan inÅŸallah.”
Åžen: “SaÄŸol abi, sen de güle güle kullan, azalttı ÅŸu iÅŸ, bizim karı ama ilgin için teÅŸekkürler.”
Ayrıca Şeker kardeşler aracılığıyla usulsüz sorgu yapanların arasında, FETÖ davalarına bakan avukatların da bulunduğu yazışmalara yansıdı.
Avukat M.A’nın müvekkilleri için yaptırdığı her sorgu için Åžeker’e 200 lira verdiÄŸi mesajlarda yer aldı.
İkili arasında 30 Kasım 2018’de geçen yazışmada, M.A’nın, “Bu dönem benim 37 tane sorgum var. 37×200: 7400. Ayrıca Adnan abi, 3 tane yazıyı doÄŸrudan bana göndermiÅŸti. Belgeli yazılardı ve gruptakilere durumu anlatmaktansa bana gönderdi, ‘parasını da sen al’ demiÅŸti. Bu 3 yazıdan dolayı 600 alacağım var. Siz de bu 3 yazıyı ilgili kiÅŸilerin listesine yazın ve tahsil edin. Son hali ile size borcum 7400-600: 6800. Yazıların hesabını da yaptıktan sonra kalanı size ödeyeyim inÅŸallah. Yazı listesi de şöyle (…) Toplam: 76 adet yazı.” mesajı atarak yaptırdığı sorgulamalara iliÅŸkin hesap tablosu çıkardığı görüldü.
Hüküm
Kararda, yargılama sonucunda sanıkların FETÖ’nün hiyerarÅŸik yapısında yer aldığı, örgütün talimatları doÄŸrultusunda hareket ettiÄŸi, bu nedenle “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçunu iÅŸlediklerinin sabit olduÄŸu vurgulandı.
Ayrıca dijital belgeler, itiraf içeren beyanlar, WhatsApp yazışmaları, bilirkiÅŸi raporu, tanık ifadeleri ile ilgili kurumların tespitleri doÄŸrultusunda sanıkların “rüşvet”, “suçluyu kayırma” ve “gizliliÄŸi ihlal” suçlarını da iÅŸledikleri belirtildi.
Bu kapsamda Adnan Åžeker, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 10 yıl, “zincirleme ÅŸekilde rüşvet vermekten” 17 yıl 6 ay, “gizliliÄŸi ihlalden” 2 yıl 6 ay ve “suçluyu kayırmadan” ise 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Aynı suçlardan Nazif Gürkan Şen 32 yıl 1 ay, Hilal Kamacı 34 yıl 4 ay 15 gün, Yaşar Şeker 29 yıl 4 ay 15 gün, Musa Şeker 28 yıl 9 ay hapse mahkum edildi.
BaÅŸka bir mahkemede FETÖ’den yargılaması süren avukat Betül Fırat da “gizliliÄŸi ihlalden” 2 yıl 6 ay, “suçluyu kayırmadan” 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Kaynak: AA