Hamas’tan İsrail ile normalleÅŸmek isteyen ülkelere ‘kendinize gelin’ çaÄŸrısı

Hamas'tan İsrail ile normalleşmek isteyen ülkelere 'kendinize gelin' çağrısı
Hamas, İsrail ile normalleÅŸme arayışı içinde olan ülkelere “İsrail’in Filistin halkına karşı iÅŸlediÄŸi suçlara bakarak kendine gelmesi” uyarısında bulundu.
Hamas, İsrail güçlerinin iÅŸgal altındaki Batı Åžeria‘da bir kontrol noktasında ses bombası atması nedeniyle Filistinli doktor Nidal Cebbarin’in kalp krizi geçirerek yaÅŸamını yitirmesi üzerine yazılı açıklamada bulundu.
Açıklamada, “ÅžehitliÄŸin mesajı, normalleÅŸme peÅŸinde koÅŸanları kendilerine gelmeye davet etmektedir. İşgal güçlerinin saldırılarının ve iÅŸlediÄŸi suçlarının halkımıza neler yaptığını bir durup düşünsünler.” ifadeleri kullanıldı.
Filistin halkının toprağına ve vatanına sahip çıkacağı vurgulanan açıklamada, “Halkımız iÅŸgalcilerin zulmü veya hainlerin ihanetleriyle yılmayacaktır.” denildi.
Filistin SaÄŸlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Batı Åžeria’nın kuzeyindeki Cenin kentine baÄŸlı Barta’a beldesi yakınlarındaki bir kontrol noktasından geçmekte olan 54 yaşındaki Filistinli doktor Nidal Cebbarin, İsrail güçlerinin Filistinlilere attığı ses bombası nedeniyle kalp krizi geçirerek olay yerinde hayatını kaybetti.
Filistinli gruplar: NormalleÅŸme İsrail’in iÅŸlediÄŸi suçları görmezden gelmektir
İslami Cihat Hareketi’nin önde gelen isimlerinden Davud Åžihab, “Araplardan bazı taraflar İsrail iÅŸgalinin kanlı tarihini silmeye ve iÅŸgalcileri bir barış, demokrasi ve ilerleme vahası olarak göstermeye çalışıyorlar.” dedi.
Filistinli direniÅŸ gruplarından İslami Cihat Hareketi ile Filistin Demokratik Halk KurtuluÅŸ Cephesi, normalleÅŸmenin İsrail’in Filistin’de iÅŸlediÄŸi suçları görmezden gelmek olarak nitelendirdi.
İslami Cihat Hareketi’nin önde gelen isimlerinden Davud Åžihab Sabra ve Şatilla katliamının 38’inci yıl dönümü münasebeti ile AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Araplardan bazı taraflar İsrail iÅŸgalinin kanlı tarihini silmeye ve iÅŸgalcileri bir barış, demokrasi ve ilerleme vahası olarak göstermeye çalışıyorlar.” dedi.
Sabra ve Åžatilla Katliamı’nın insanlık tarihinin en korkunç katliamlarından biri olarak kabul edildiÄŸine dikkati çeken Åžihab, “Bu katliam bugün bazı Arap medyası ve siyasi çevrelerin görmezden gelmeye çalıştıkları İsrail terörünün tanığıdır.” ifadelerini kullandı.
Åžihab, Sabra ve Åžatilla’nın, Kefr Kasım’ın, Deyr Yasin’in ve Bahr el-Bakar’ın İsrail’in terörüne ÅŸahit olmaya devam edeceÄŸini söyledi.
Öte yandan Filistin Demokratik Halk KurtuluÅŸ Cephesi’nden yapılan yazılı açıklamada, “Sabra ve Åžatilla ÅŸehitlerinin ve tüm ÅŸehitlerin kanı, bölgedeki normalleÅŸme taraftarlarının iddialarının sahteliÄŸini ortaya koymaktadır.” denildi.
“Katliam ÅŸehitlerinin ve tüm ÅŸehitlerin kanı, halkımız özgürlük, bağımsızlık ve dönüş hedeflerine ulaşılıncaya kadar unutulmayacaktır.” ifadeleri kullanılan açıklamada, ÅŸunlar kaydedildi:
“Filistinliler ve Arap kanlarının üzerinden atlayarak iÅŸgal devletiyle normalleÅŸme ve ortaklığa yönelenler suçlarının yükünü, halkımıza destek verdikleri, ulusal hakları hakkındaki tüm yanlış açıklamalarla hafifletmeyecektir. Halkımızı ve onların mücadelesini gerçekten destekleyen, ortaklık anlaÅŸmaları aracılığı ile iÅŸgalcilerin ekonomisine milyarlarca dolarla destek ve iÅŸledikleri suçlardan beraat belgesi vermezler.”
İsrail, 15 Eylül’de Beyaz Saray’da düzenlenen törenle BAE ve Bahreyn ile iliÅŸkileri normalleÅŸtirme anlaÅŸması imzalamıştı.
Sabra ve Şatilla katliamı
Lübnanlı Hristiyan Ketaib Partisi lideri BeÅŸir Cemayel’in cumhurbaÅŸkanı seçilmesinden kısa süre sonra uÄŸradığı suikast sonucu hayatını kaybetmesini gerekçe gösteren Hristiyan Falanjist milisler, 16 Eylül 1982’de İsrail ordusunun gözetiminde Sabra ve Åžatilla mülteci kamplarına saldırı baÅŸlattı.
İsrail’in dönemin Savunma Bakanı Ariel Åžaron’un yönettiÄŸi 3 gün süren saldırılarda, 3 binden fazla savunmasız Filistinli mülteci katledildi. ÇoÄŸu yaÅŸlı, kadın ve çocuklardan oluÅŸan Filistinli mülteciler, milislerin kullandığı ağır silah ve bombaların yanı sıra balta ve kesici aletlerle vahÅŸice öldürüldü.
Katliamın ardından BirleÅŸmiÅŸ Milletler 16 Aralık 1982’de yaÅŸananları kınayarak, bunun bir soykırım olduÄŸunu ilan emiÅŸti. Ancak hala katliama dair hiçbir yargılama ve ceza iÅŸlemi gerçekleÅŸmedi.
Kaynak: AA