Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati: Enflasyonla mücadele en önemli politika önceliklerimizden
Bakan Nebati, “Türkiye Ekonomi Modeli ile yüksek istihdam saÄŸlayarak katma deÄŸerli büyüme performansı göstereceÄŸiz. 2022 ilk çeyreÄŸine iliÅŸkin göstergeler, büyümede olumlu görünümün süreceÄŸine iÅŸaret ediyor.” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, yatırımlara, üretime ve ihracata odaklanan Türkiye Ekonomi Modeli ile yüksek istihdam saÄŸlayarak katma deÄŸerli büyüme performansı göstereceklerini belirterek, “2022 ilk çeyreÄŸine iliÅŸkin göstergeler, büyümede olumlu görünümün süreceÄŸine iÅŸaret ediyor.” dedi.
Bakan Nebati, AA muhabirine, son dönem ekonomideki geliÅŸmeleri, Türkiye Ekonomi Modeli’nde atılan yeni adımları, Rusya-Ukrayna Savaşı’nı ve Türkiye ekonomisine olası etkilerini deÄŸerlendirdi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde en hızlı toparlanan ülkelerden olan Türkiye’nin bu performansını 2021 yılında da sürdürdüğüne dikkati çeken Nebati, yılın son çeyreÄŸindeki yüzde 9,1 oranındaki GSYH büyümesi ile yıl genelinde yüzde 11 seviyesinde büyüme performansı sergilediklerini ifade etti.
Nebati, bu büyümede salgın önlemlerinin gevşetilmesiyle toparlanma eğilimi gösteren iç ve dış turizmin de katkısıyla hizmetler sektörünün öne çıktığına işaret ederek, bunun yanı sıra ihracat performansındaki olumlu görünümün desteklediği sanayi üretimindeki kuvvetli seyrin dikkati çektiğini vurguladı.
2021 yılı büyümesine toplam yurt içi talebin 6,1 puanlık katkı verdiğini, net dış talebin katkısının da 4,9 puan olduğunu ifade eden Nebati, bu dönemde yatırım alt kalemlerinden makine-teçhizat yatırımlarının yüzde 20,5 arttığını ve GSYH büyümesine 2,2 puanlık katkı verdiğini söyledi.
Nebati, şunları kaydetti:
“Makine-teçhizat yatırımlarındaki kuvvetli seyrin 2021 yılında da sürmesi, üretim ve ihracat potansiyelimizin güçlendiÄŸine iÅŸaret etmektedir. 2021 yılını yüksek ve dengeli büyüme performansının yanı sıra görece düşük bir cari açık ve önemli ölçüde düşen bir iÅŸsizlik oranıyla tamamladık. Yatırımlara, üretime ve ihracata odaklanan Türkiye Ekonomi Modeli ile yüksek istihdam saÄŸlayarak katma deÄŸerli büyüme performansı göstereceÄŸiz. Bu kapsamda 2022 yılının ilk çeyreÄŸine iliÅŸkin göstergeler, büyümede olumlu görünümün süreceÄŸine iÅŸaret ediyor.”
“Savaşın en kısa zamanda sona ermesi en büyük dileÄŸimiz”
Nebati, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Türkiye ekonomisine olası etkilerini de deÄŸerlendirerek, “Türkiye ekonomisi tarihsel bir perspektiften incelendiÄŸinde özellikle bölgemizde yaÅŸanan jeopolitik geliÅŸmelerin diÄŸer ülkeler gibi Türkiye ekonomisini de etkilediÄŸi görülmektedir. Ä°ki ülke ile olan ticari ve turizm iliÅŸkilerimiz ile müteahhitlik hizmetlerimizin boyutu dikkate alındığında bu geliÅŸmenin ülkemize etkisi daha da önem kazanmaktadır.” diye konuÅŸtu.
Geçen yılın verileri incelendiÄŸinde Rusya’nın en fazla ihracat yapılan 10’uncu, en fazla ithalat yapılan 2’nci ülke olduÄŸunu, Ukrayna’nın ihracatta 20’nci, ithalatta ise 13’üncü sırada yer aldığını belirten Nebati, ÅŸu ifadeleri kullandı:
“Söz konusu iki ülkenin ihracatımızda payı yüzde 3,9 iken, ithalatımızdaki payı yüzde 12,4’tür. Turizm açısından deÄŸerlendirildiÄŸinde ise Rusya ve Ukrayna’dan ülkemize gelen ziyaretçilerin sayısının toplam yabancı ziyaretçi içindeki payı salgın öncesinde yaklaşık yüzde 19 iken geçtiÄŸimiz yıl yüzde 27’yi aÅŸmıştır. Enerji ithalatçısı olan ülkemiz için petrol ve doÄŸal gaz baÅŸta olmak üzere enerji fiyatlarının yükselmesi ve diÄŸer emtia fiyatlarındaki artışın cari iÅŸlemler dengesi ve enflasyon üzerinde olumsuz etkileri olmaktadır. 2021 verilerine göre Türk müteahhitlik firmalarınca yurt dışında üstlenilen projelerin ülkelere göre dağılımında Rusya yüzde 36,4’lük oran ile birinci sırada, Ukrayna ise yüzde 5,2 pay ile dördüncü sırada yer almıştır.”
Nebati, son 20 yılda Türkiye ekonomisinin büyük bir dönüşüm geçirdiğini dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“En büyük kazanımlarımızdan biri de uluslararası mal ve hizmet ticaretinde pek çok alanda pazar ve ürün çeÅŸitliliÄŸi saÄŸlamış olmamızdır. Bu sayede küresel ekonomik kriz ve küresel salgın dahil olmak üzere bugüne kadar birçok ÅŸoku bertaraf etme kabiliyetini gösterdik. Bu yönüyle de geliÅŸmiÅŸ ekonomiler dahil olmak üzere ekonomimiz pek çok ülkeden olumlu yönde ayrışmıştır. Elbette arzu etmediÄŸimiz bu jeopolitik gerginliÄŸin ekonomimiz üzerindeki etkisinde savaşın süresi ve boyutu önem taşımaktadır. Bu savaşın en kısa zamanda sona ermesi en büyük dileÄŸimiz. Sadece ülkemiz açısından deÄŸil, yaÅŸadığımız bölgede refahın artması için en önemli ÅŸey barış ve huzur ikliminin hakim olmasıdır. Bu, hepimizin faydasınadır.”
 “Enflasyonla mücadele en önemli politika önceliklerimizden”
Bakan Nebati, salgın sonrası dönemde küresel ekonomik aktivitedeki toparlanma neticesinde enflasyonun geliÅŸmiÅŸ ve geliÅŸmekte olan tüm ülkelerde etkili olduÄŸunu belirterek, bu süreçte Türkiye’de de gerek tüketici gerek üretici fiyatları yüksek bir seyir arz ederken özellikle enerji ve diÄŸer emtia fiyatları kaynaklı baskıların etkili olduÄŸunu vurguladı.
Nebati, şöyle devam etti:
“Bu noktada enflasyonla mücadelenin en önemli politika önceliklerimizden olduÄŸunun özellikle altını çizmek istiyorum. Bu konudaki kararlılığımızı sonuna kadar koruyoruz. Bu çerçevede geçtiÄŸimiz sene attığımız adımları ve devreye aldığımız önlemleri bu sene de sürdürüyoruz. Enflasyonla kararlı bir ÅŸekilde mücadele ettiÄŸimizi yakın zamanda gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz temel gıda ürünlerinde ve elektrikte yapılan KDV indirimleriyle gösterdik. Attığımız bu adımları tamamlayacak ÅŸekilde enflasyonla mücadeleyi önceleyen bütüncül bakış açımızı önümüzdeki dönemde de korumaya ve sürdürmeye kararlıyız.”
Enflasyonla mücadele kapsamında düzenli aralıklarla Fiyat İstikrarı Komitesinin toplandığına dikkati çeken Nebati, gerek kısa gerek orta ve uzun vadeli bakış açısına sahip politika adımlarını titizlikle hazırladıklarını kaydetti.
Nebati, Komitenin 1 Mart’ta gerçekleÅŸen 3. toplantısında Rusya ile Ukrayna arasında yaÅŸanan geliÅŸmelerin olası yansımalarını etkin ÅŸekilde yönetebilmek ve gıda ile ham madde arz güvenliÄŸinin sürdürülebilirliÄŸini saÄŸlamak amacıyla üretim-satış, tüm ticari aÅŸamalarda gerekli tedbirlerin vatandaÅŸların lehine uygulanmasına karar verdiklerini söyledi.
Ayrıca ilgili bakanlıklarla koordinasyon içinde piyasa gerçekleriyle uyuÅŸmayan haksız fiyat belirleyen iÅŸletmelere cezai müeyyideler uygulayacaklarını ifade eden Nebati, “Rekabeti ve baÅŸta enerji olmak üzere kaynak kullanımında verimliliÄŸi artırıcı politikaların hayata geçirilmesiyle enflasyonun düşürüleceÄŸine inancımız tamdır. Bu noktada Sayın CumhurbaÅŸkanımızın liderliÄŸinde tüm bakanlıklarımızla kararlı duruÅŸumuzu sürdüreceÄŸimizi ve gereken tüm adımları alacağımızı tekrar ifade etmek istiyorum.” diye konuÅŸtu.
Kur Korumalı Türk Lirası hesapları 535 milyar liraya ulaştı
Bakan Nebati, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın liderliÄŸinde 24 Aralık 2021’de “Kur Korumalı Türk Lirası Vadeli Mevduat ve Katılma Hesapları” enstrümanını hayata geçirdiklerini hatırlatarak, ÅŸu bilgileri verdi:
“VatandaÅŸlarımızın büyük ilgi gösterdiÄŸi bu ürün, döviz kurlarında saÄŸlanan istikrarda önemli bir katkı saÄŸlamıştır. 3 Mart itibarıyla 843 bini gerçek ve 27 bini tüzel kiÅŸi olmak üzere KKM hesaplarına dahil olanların sayısı toplamda 870 bine, KKM hesaplarındaki toplam tutar da 535 milyar liraya ulaÅŸmıştır. Bu tutarın yüzde 58’i yani 308 milyar lirası TCMB kapsamında dönüşümlerden, yüzde 42’si yani 227 milyar lirası Hazine kapsamındaki dönüşümlerden oluÅŸmaktadır. TCMB kapsamında tüzel kiÅŸilerin payı 229 milyar lira ile yüzde 74, gerçek kiÅŸilerin payı da 79 milyar lira ile yüzde 26 seviyesindedir.”
“Altın tasarruf ekosistemine tüm vatandaÅŸlarımızın dahil olmasını temenni ediyorum”
Bakan Nebati, yastıkaltı olarak tabir edilen finansal sistem dışında bulunan fiziki altınların ekonomiye kazandırılması için de birtakım çalışmalar yürüttüklerine dikkati çekerek, bu kapsamda altın tasarruf ekosistemine ilişkin çalışmalarını tamamlayarak 1 Mart itibarıyla devreye aldıklarını, vatandaşların fiziki altınlarını anlaşmalı kuyumcular ve bankalara getirerek sisteme dahil olabildiklerini bildirdi.
Nebati, rafineriler, bankalar ve kuyumcuların aktif olduğu bu sistemle yatırımcıların erişim alanını genişleterek hem Türkiye hem de vatandaşlar için faydalı bir sistem oluşturduklarını belirterek, bu sistemle hem yastıkaltında bulunan fiziki altınların çalınma ve kaybolma riskinin ortadan kalktığını hem de vatandaşların istedikleri altın ürününe tasarruflarını aktararak birikimlerini koruyabildiklerini anlattı.
DiÄŸer taraftan yatırımcıların tercih ettikleri altın ürününe baÄŸlı olarak getiri ve kar payı imkanına da sahip olabileceklerini ifade eden Nebati, “VatandaÅŸlarımız finansal sisteme dahil ettikleri fiziki altınlarını istedikleri zaman fiziki olarak tekrar geri alabileceklerdir. Dünya ekonomileri içerisinde önemli bir konuma sahip olan ülkemizin tasarruf miktarını artırabilmek için büyük katkı saÄŸlayacağını düşündüğümüz bu sisteme tüm vatandaÅŸlarımızın dahil olmasını temenni ediyorum.” dedi.
Kaynak: AA