İnsan hakları avukatı Boyle: Güney Afrika’nın İsrail’e açtığı soykırım davasını kazanma ihtimali yüksek

İnsan hakları avukatı Boyle Güney Afrika'nın İsrail'e açtığı soykırım davasını kazanma ihtimali yüksek

İnsan hakları avukatı Boyle Güney Afrika'nın İsrail'e açtığı soykırım davasını kazanma ihtimali yüksek

Soykırım davalarında elde ettiÄŸi baÅŸarılarla bilinen ABD’li insan hakları avukatı Prof. Boyle, “Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail’e açtığı soykırım davasında baÅŸarılı olma ihtimalinin yüksek olduÄŸunu ve bunun ciddi sonuçları olabileceÄŸini” söyledi.

BM’nin en üst mahkemesi Uluslararası Adalet Divanındaki (UAD), Güney Afrika’nın İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de gerçekleÅŸtirdiÄŸi eylemlerle 1948 tarihli BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması SözleÅŸmesi’ni ihlal ettiÄŸi gerekçesiyle UAD’de açtığı davanın duruÅŸması, perÅŸembe günü Hollanda’nın Lahey kentinde baÅŸlayacak.

Srebrenitsa’daki soykırımı yapmakla suçlanan ancak yargılanması sürerken cezaevinde ölen eski Sırbistan CumhurbaÅŸkanı Slobodan Milosevic’e yönelik iddianamenin hazırlanmasına katkı saÄŸlayan Prof. Francis Boyle, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Boyle, davada, İsrail’in soykırım suçu iÅŸlediÄŸine karar verilmesi halinde ortaya çıkabilecek çeÅŸitli senaryoları anlattı. Söz konusu senaryolar arasında Güney Afrika’nın soykırım kararının uygulanması için BM Güvenlik Konseyine (BMGK) gitmesinden İsrail’in BM faaliyetlerinden uzaklaÅŸtırılmasına, kovuÅŸturmaya ve ekonomik yaptırımlara kadar pek çok ihtimal yer alıyor.

Boyle, kararın bir haftada çıkmasını beklediğine işaret ederek şunları söyledi:

“Güney Afrika’nın tüm savunmalarını okudum. Bilgi, yargı ve deneyimlerime dayanarak yaptığım analiz, Filistinlilere karşı soykırım yaptığı gerekçesiyle İsrail’e karşı bir durdurma kararı çıkacağı yönünde. Zafer kazanacaklarına inanıyorum. Bu karar çıktığında, İsrail için çok önemli sonuçları olabilir. O noktada tüm dünya, İsrail’in Filistinlilere soykırım uyguladığını öğrenmiÅŸ olacak.”

Güney Afrika, kararın uygulanması için BMGK’ye gidilebilir

Boyle, kararın Güney Afrika lehine çıkması halinde Soykırım SözleÅŸmesi’nin 1. maddesi uyarınca İsrail’in Filistinlilere yönelik soykırımı “önleme” yükümlülüğü altına gireceÄŸine dikkati çekiyor.

Bunun ardından Güney Afrika’nın emrin uygulanması için BMGK’ye baÅŸvurabileceÄŸine iÅŸaret eden Boyle, “Åžu ana kadar görünen o ki; ABD hükümeti, Güvenlik Konseyinin emri uygulamasını engellemek için veto yetkisini kullanacaktır.” diye konuÅŸtu.

BM Genel Kurulu, ABD’nin vetosuna raÄŸmen harekete geçebilir

Boyle, yaptırım kararının, BMGK’de ABD tarafından veto edilmesi durumunda, Güney Afrika’nın “Barış için BirleÅŸme” kararı kapsamında yaptırım için BM Genel Kurulu’na baÅŸvurabileceÄŸi bir baÅŸka senaryoya iÅŸaret ediyor.

“Barış için BirleÅŸme” kararı, BM tarafından “barışın tehdit edildiÄŸi, ihlal edildiÄŸi ya da bir saldırı eyleminin söz konusu olduÄŸu bir durumda, daimi üyelerden birinin vetosu nedeniyle Güvenlik Konseyinin harekete geçememesi halinde Genel Kurul’un da harekete geçebileceÄŸi” ÅŸeklinde tanımlanıyor.

Boyle, bu senaryoda ise İsrail’in, BM faaliyetlerinden uzaklaÅŸtırılmasından baÅŸlayarak karşı karşıya kalabileceÄŸi sonuçlara dair “Genel Kurul, İsrail’in BM faaliyetlerine katılımını askıya alabilir, tıpkı Genel Kurul’un o dönemde Güney Afrika’daki suçlu apartheid rejimini askıya aldığı gibi. Ve soykırımcı Yugoslavya’nın BM’ye katılımını askıya aldığı gibi…” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Süreçte Genel Kurul’un, Filistin’i tam teÅŸekküllü bir BM üyesi devleti olarak kabul edebileceÄŸi öngörüsünde bulunan Boyle, üyeliÄŸin ise Filistinlileri koruyacağını düşündüğünü kaydetti.

Genel Kurul’un BM AntlaÅŸması’nın 22. maddesi uyarınca İsrail’i Uluslararası Ceza Mahkemesine sevk edebileceÄŸini de vurgulayan Boyle, “BMGK, Eski Yugoslavya için Uluslararası Ceza Mahkemesi kurdu ancak Genel Kurul da aynı ÅŸeyi yapabilir ve üst düzey İsrailli yetkilileri, Filistinlilere karşı soykırım, insanlığa karşı savaÅŸ suçları iÅŸlemekten yargılamaya baÅŸlayabilir.” ifadelerini kullandı.

Boyle, BM Genel Kurulu’nda Malezya, İran ve çok sayıda Arap ve Müslüman devlet tarafından desteklenen böyle bir giriÅŸim baÅŸlattığını ancak o dönemde “olaÄŸan şüphelilerce sabote edildiÄŸini” hatırlattı.

Ayrıca Boyle, Genel Kurul’un İsrail’e karşı “kapsamlı ekonomik yaptırımlar” önerebileceÄŸini dile getirdi.

Kuzey Kore’nin, “Barış İçin BirleÅŸme” kararı çerçevesinde Genel Kurul tarafından uygulanan ekonomik yaptırımlardan muzdarip olduÄŸunu örnek göstererek “Kuzey Kore’ye yönelik mevcut yaptırımları desteklediÄŸimden deÄŸil ama aynı ÅŸey, İsrail’e de yapılabilir.” dedi.

“Güney Afrika davayı kazanacak”

Boyle, 1993’te BoÅŸnaklara karşı “tüm soykırım eylemlerinin durdurulmasına” yönelik alınan kararın, bu davada Güney Afrika’nın yararına olacağına iÅŸaret etti.

Güney Afrika’nın davadaki tezlerini okuduÄŸunu belirten Boyle, “Bilgi, muhakeme ve deneyimlerime dayalı analizlerime göre Güney Afrika, Filistinlilere yönelik soykırımında İsrail’e karşı haksız uygulamayı durdurma emri kazanacaktır.” ifadesini kullandı.

Bu hafta iki duruÅŸma yapılacağını aktaran Boyle, bir haftada Filistin’e karşı “haksız uygulamayı durdurma emri” kararı çıkabileceÄŸini söyledi.

Boyle, Güney Afrika’nın uluslararası alanda en iyi avukatları olduÄŸunu belirterek “OkuduÄŸum belgelere bakılırsa ne yaptıklarını kesinlikle biliyorlar ve bir kez daha söylüyorum; zafer kazanacaklarına inanıyorum.” dedi.

İsrail’in söz konusu davaya itiraz etmesine iliÅŸkin Boyle, “İsrail, kendisine yönelik herhangi bir uluslararası mahkeme kararının, kapanmaz ağır yaralar açacağının farkında.” görüşünü dile getirdi.

ABD’nin rolü

Uluslararası Adalet Divanının ABD’li BaÅŸkanı Hakim Joan E. Donoghue’nin, eski ABD DışiÅŸleri Bakanlığı çalışanı olduÄŸuna iÅŸaret eden Boyle, Donoghue’nin nüfuzunu İsrail’in lehine kullanabileceÄŸini söyledi.

Boyle, Donoghue’nin arka planda ABD yönetimine bilgi aktarıyor olabileceÄŸini belirterek “Eminim davadaki yasal süreci, İsrail ve ABD’nin lehine, Güney Afrika’nın ise aleyhine ÅŸekillendirecektir.” dedi.

Güney Afrika’nın da mahkemeye kendi adına bir yargıç atayacağını vurgulayan Boyle, bu yargıcın Donoghue ile iyi bir mücadele verebilmesini umduklarını ve Donoghue’nin 4 Åžubat’ta görevinden ayrılacağını ancak bunun geçici tedbir duruÅŸmaları görüldükten sonra olacağını aktardı.

Boyle, mahkemenin, İsrail’e karşı “haksız uygulamayı durdurma emri” vermesi durumunda, ABD hükümetinin, Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması SözleÅŸmesi’nin “soykırıma suç ortağı olmak” hakkındaki maddesi uyarınca kınanacağını vurgulayarak “Biden yönetimi, kesinlikle Filistinlilere yönelik siyonist soykırımda suç ortağıdır ve buna yardım ve yataklık etmektedir. Bu, ABD hükümetinin, kendi Soykırım SözleÅŸmesi Uygulama Yasası’na da aykırıdır.” diye konuÅŸtu.

ABD’de Biden yönetimine de İsrail’in soykırımına ortak olma suçundan bir dava açıldığına iÅŸaret eden Boyle, “Bu dava da ÅŸimdi ABD mahkemelerinde.” ifadesini kullandı.

UCM’ye ağır eleÅŸtiriler

Uluslararası Ceza Mahkemesinin eylemsizliÄŸini de eleÅŸtiren Boyle, mahkemeyi, “çürümüş, yozlaÅŸmış ve aÅŸağılık” olarak nitelendirerek ÅŸunları kaydetti:

“2009’dan bu yana 3 farklı baÅŸsavcı döneminde UCM, Filistinliler için parmağını bile oynatmadı. Bu tarihten itibaren, bugün konuÅŸurken ölen 30 bin Filistinli de dahil, ölen tüm Filistinlilerin kanı UCM’nin elindedir.”

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir