İsrail ordusu, Batı Åžeria’nın kuzeyinde İHA ile düzenlediÄŸi saldırıda Filistinli çocuÄŸu öldürdü

İsrail ordusu, Batı Şeria'nın kuzeyinde İHA ile düzenlediği saldırıda Filistinli çocuğu öldürdü

İsrail ordusu, Batı Şeria'nın kuzeyinde İHA ile düzenlediği saldırıda Filistinli çocuğu öldürdü

İsrail ordusunun, iÅŸgal altındaki Batı Åžeria’nın kuzeyinde yer alan Tulkerim’deki Nur Åžems Mülteci Kampı’na insansız hava aracıyla (İHA) düzenlediÄŸi saldırıda Filistinli çocuk hayatını kaybetti, bir kiÅŸi ağır yaralandı.

Filistin resmi ajansı WAFA’nın haberinde İsrail ordusunun, Tulkerim’deki Nur Åžems Mülteci Kampı’nın meydanına İHA ile saldırı düzenlediÄŸi belirtildi.

Haberde, saldırı sonucu Filistinli çocuğun yaşamını yitirdiği ifade edildi.

Filistin Kızılayından yapılan açıklamada da İsrail’in, Nur Åžems Mülteci Kampı’ndaki Filistinlileri hedef aldığı saldırıda bir gencin ağır yaralandığı bildirildi.

Gazze’den dönen Fransız doktor Benboutrif, İsrail’in Gazze’de halkı “yok etmek” istediÄŸini söyledi

İsrail’in saldırılarının 1 yıldan fazla süredir devam ettiÄŸi Gazze Åžeridi’ne bu yıl 2 kez giderek bölgedeki hastanelerde görev alan Fransız doktor Khaled Benboutrif, İsrail’in Gazze halkını yok etmek istediÄŸini belirtti.

Gazze'den dönen Fransız doktor Benboutrif, İsrail'in Gazze'de halkı "yok etmek" istediğini söyledi

Benboutrif, ocak ayında Gazze’ye giderek Avrupa Hastanesinde 15 gün görev almasının ardından temmuzda tekrar bölgeye dönerek 30 gün boyunca Kemal Advan Hastanesinde çalıştı.

Fransız doktor Benboutrif, bölgedeki Gazzeli saÄŸlıkçıların zorlu çalışma ÅŸartlarını ve İsrail’in saldırılarının halkın üzerindeki etkilerini AA muhabirine anlattı.

Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de Cibaliya bölgesindeki durumun düzelmediÄŸini ifade eden Benboutrif, Cibaliya ve Gazze’nin kuzeyinin sürekli abluka altında olduÄŸunu ve bombalandığını ifade etti.

Khaled Benboutrif, her gün bu bölgelerde bombalamalar, patlamalar olduğunu, hastanenin üstünden füzelerin geçtiğini söyleyerek İsrail ordusunun, mahallelerdeki halkı bombaladığını ve sağlıkçıların buralara ulaşmasına izin vermediğini kaydetti.

Gazze Åžeridi’nde saÄŸlık sisteminin yerle bir olduÄŸunu, 3 hastanenin daha boÅŸalttığını dile getiren Benboutrif, “Yeniden de açsalar, personelin yarısından fazlası yeniden göreve dönemiyor, ayrıca yaÅŸam ve seyahat zorlukları yaÅŸanıyor. İnsani durum çok zor ve bölgedeki halk için katlanılmaz.” ifadelerini kullandı.

Fransız doktor Benboutrif, Gazze’de her ÅŸeyin yıkılmış olduÄŸunu ve evlerinin adeta bir kışla gibi hedef alındığını gözlemlediÄŸini aktararak tarlalar yerine yolların sürülmüş olduÄŸunu vurguladı.

“Hayalet gibi harabelerde yaşıyorlar”

Gazze’deki halkın durumu hakkında Benboutrif, “İnsanların çoÄŸu mülteci kamplarında bulunuyor, düzenli olarak yer deÄŸiÅŸtirmek zorunda ve geriye kalanlar ise hayalet gibi harabelerde yaşıyor. Suları, gıdaları eksik, (Gazze’nin) kuzeyinde, ciddi gıda yokluÄŸu çekiliyor çünkü 2023’teki iÅŸgalden bu yana, sebze ve et gibi taze besinlere ulaÅŸamıyorlar.” diye konuÅŸtu.

Mart ile mayıs ayları arasında Gazze’de tamamen bir ambargo uygulandığı için insanların bitkileri ve hayvan yemi yemek zorunda kaldığını aktaran Benboutrif, ardından bölgeye ulaÅŸan insani yardım kapsamında insanların pirinç yiyebildiÄŸini anlattı.

Fransız doktor Benboutrif, “Sadece pirinç yiyorlar ve bir ay boyunca bunu yaÅŸadık, her öğünde pirinç vardı, 30 gün boyunca aynı yemek.” dedi.

“SaÄŸlıkçılar bazen 24 saat hastanede kalıyor”

Hastanelerdeki ciddi personel eksikliÄŸine iÅŸaret eden Benboutrif, “Kadrolu doktorların ve saÄŸlıkçıların tamamı öldürüldü, hapsedildi veya yerinden edildi.” diyerek Gazze’de kalan saÄŸlıkçıların yüzde 90’ının tıp öğrencileri gibi gönüllülerden oluÅŸtuÄŸunu kaydetti.

Gazze’de kalan saÄŸlıkçıların görevlerini yerine getirebilmek için ellerinden geleni fazlasıyla yaptığını vurgulayan Benboutrif, “Çok çalışıyorlar, çok yoruluyorlar. Bazen 24 saat buradalar, hastanede yaşıyorlar, evlerini kaybettiler, her ÅŸeylerini kaybettiler. ÇoÄŸu, aile üyelerini veya ailelerinin tamamını kaybetti.” diye konuÅŸtu.

Benboutrif, bölgedeki elektrik kesintileri hakkında da “Elektrik kesilince çalışmamızı tamamlamak, yaraların tedavisini tamamlamak çok zorlayıcıydı. Klima yoktu. Yazın çok zordu, hava sıcaklığı 43 derece ve üzeriydi ve yoÄŸun nem vardı.” ifadelerini kullandı.

Yeterince ilacın Gazze’ye ulaÅŸmadığını vurgulayan Benboutrif, pansuman malzemelerinin ve kompreslerin de sınırlı sayıda olduÄŸunu belirtti.

Fransız doktor Benboutrif, cerrahi ve dikiş ekipmanlarının olmadığını, sterilizasyon için gerekli malzemenin de yetersiz olduğunu ifade etti.

“Daha önce baÅŸka bir yerde böyle bir ÅŸey görmedim”

Kemal Advan Hastanesinde yetersiz beslenenlerin kaldığı bölümü ziyaret ettiÄŸinde bir deri bir kemik kalmış onlarca çocukla karşılaÅŸtığını anlatan Benboutrif, “Daha önce baÅŸka bir yerde böyle bir ÅŸey görmedim.” dedi.

Benboutrif, Gazze Åžeridi’nde hastanelerin güvenilir alanlar olmadığına dikkati çekerek Kemal Advan Hastanesinde çok sayıda kiÅŸinin bulunduÄŸunu ve etrafındaki mahallelerin harabe olduÄŸunu söyledi.

İsrail ordusunun hastanenin etrafındaki tüm binaları yerle bir ettiğini aktaran Benboutrif, şunları kaydetti:

“Bu hastanenin etrafında her gün bombardımanlar oluyordu ve bazen çok yakındı. Akın akın yaralı ve ölü insanları karşılıyorduk çünkü her ÅŸey hastaneden geçiyordu. Bu nedenle bombardımanların ardından getirilen çok sayıda ölüyü karşıladık. Yanımızda patlamalar olduÄŸunda, bombalar patladığında, füze sesleri çıkarırken kendimizi güvende hissetmiyorduk.”

“YaÅŸamayı seven bir halk”

Fransız doktor, Gazze halkının cesaretine ve yaÅŸama sevgisine hayran olduÄŸunu dile getirerek “YaÅŸamayı seven bir halk, yaÅŸamak için mücadele eden, fedakarlık ve karşılık yardım konusunda ders veren bir halk.” deÄŸerlendirmesini yaptı.

Gazzelilerin, bölgedeki durum karşısında uluslararası kamuoyunun tepkisinden üzüntü duyduğunu aktaran Benboutrif, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Avrupa, merkezde Deyr el-Belah’daki Aksa Åžehitleri ve Kemal Advan (Hastanelerini) tanıdım. Endonezya Hastanesi’ni de ziyaret ettim ancak Kemal Avdan’da çalıştım ve beni ÅŸaşırtan özellikle de çocuklara yönelik hedefli saldırıların sayısı oldu. Bunu ocak-ÅŸubat aylarında gördük; bu, apaçıktı. Kafaların hedef alındığı keskin niÅŸancı saldırılarıydı tabii ki. Dolayısıyla bunlar hedefli ve kasıtlı saldırılardı ve çocuklar bunların büyük bir kısmını oluÅŸturuyordu. Gerçekten kasıtlı olarak hedef alınan çocuklar, kadınlar, yaÅŸlı insanlar ve yetiÅŸkinler vardı ve hepsi sivildi.”

Khaled Benboutrif, insani yardım ekiplerindeki doktorların herhangi bir tünel veya savaşçı görmediÄŸini, ölenlerin hepsinin sivil olduÄŸunu ifade ederek “Soykırımdan baÅŸka bir adlandırma yapamayız. Soykırım az kalır bence. Bu ortadan kaldırmak. Halkı yok etmek istiyorlar.” diye konuÅŸtu.

Gazze’de yaÅŸananlar için “katliam” nitelendirmesi yapan Benboutrif, bölgede olup biteni tarif etmek için benzer çok sayıda kelime kullanılabileceÄŸini belirtti.

Benboutrif, “Sayı, istatistik, tanık sıkıntısı yok. Orada yaÅŸananları nitelendirmek için eksik yok. Bu ‘soykırım riski’ deÄŸil, kesinlikle bir soykırım.” dedi.

Yalnızca hastaneye getirilen ve kimliği tespit edilebilenlerin ölü sayılarına dahil edildiğini söyleyen Benboutrif, bu nedenle bölgedeki can kaybı sayısının artabileceğine işaret etti.

Fransız doktor Benboutrif, Deyr el-Belah’taki Aksa Åžehitler Hastanesi’ne yönelik bombardımanların fotoÄŸraflarında sivillerin doÄŸrudan yakıldığının görüldüğünü belirterek ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

“Gazze’de yaÅŸananlar bir hadise deÄŸil, her gün sürdürülen bir soykırım. Bu nedenle azami dikkat gerektiriyor. Bazı ülkelerde medya bahsetmese de göstermese de artık sosyal medya aracılığıyla imkanımız var, fotoÄŸrafları görüyoruz, haberler alıyoruz, yaÅŸananlar hakkında detaylar var. Bu yüzden insanları ÅŸimdiden bilgi edinmeye, dikkat etmeye, farkındalık yaratmaya, Gazze’de yaÅŸananların konuÅŸulması için bunları yaymaya davet ediyorum.”

Fransız doktor, bu olayların yalnızca Gazzelileri değil, tüm insanlığı etkilediğini vurguladı.

İsrail, Gazze’nin kuzeyindeki tek hastanede tıbbi malzemelerinin bulunduÄŸu katı hedef aldı

İsrail ordusunun Gazze Åžeridi’nin kuzeyinde hizmet veren tek hastane olan Kemal Advan Hastanesinde, bölgede eksikliÄŸi yaÅŸanan ilaç ve tıbbi malzemelerin bulunduÄŸu katı vurduÄŸu bildirildi.

İsrail, Gazze'nin kuzeyindeki tek hastanede tıbbi malzemelerinin bulunduğu katı hedef aldı

Gazze’deki Filistin SaÄŸlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Kemal Advan Hastanesini hedef alan saldırıları kınandı.

İsrail ordusunun kısa bir süre önce hastanenin 3. katını vurduÄŸu belirtilen açıklamada, hedef alınan katta Gazze’nin kuzeyinde eksikliÄŸi yaÅŸanan ilaç ve tıbbi malzemelerin bulunduÄŸuna ve büyük hasarın meydana geldiÄŸi kaydedildi.

Açıklamada, uluslararası topluma ve kuruluÅŸlara Gazze’deki hastanelerin ve saÄŸlık personelini İsrail saldırılarından koruma çaÄŸrısı yinelendi.

Filistinli yetkililer, İsrail ordusunun 27 gündür sıkı kuÅŸatma uyguladığı Gazze’nin kuzeyinde kısıtlı imkanlara raÄŸmen hizmet veren tek hastanenin Kemal Advan olduÄŸunu belirtmiÅŸti.

Gazze’ye 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü saldırılarıyla İsrail ordusu, 34 hastane ile 80 saÄŸlık merkezini hizmet dışı bıraktı, 162 saÄŸlık kuruluÅŸu ve 134 ambulansı hedef aldı.

İsrail saldırılarında Gazze Åžeridi’nde 1047 saÄŸlık çalışanı hayatını kaybetti.

İsrail, Gazze’nin kuzeyinde Endonezya Hastanesi ve iki okulun çevresine saldırı düzenledi

İsrail ordusu, 27 gündür kuÅŸatma ve bombardıman altında tuttuÄŸu Gazze Åžeridi’nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı’ndaki Tel Zater ve Tel Rabi okulları ile Endonezya Hastanesi çevresine saldırı düzenledi.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail askeri araçları, Fahura bölgesi yakınlarındaki Tel Zater ve Tel Rabi okulları ile Endonezya Hastanesi çevresine girdi, araçlardan hastaneye ve çevresine makineli tüfeklerle ateş açıldı.

İsrail ordusu, insansız hava araçlarıyla (İHA) iki okuldaki yerinden edilmiÅŸ kiÅŸileri, okulları boÅŸaltmalarını istedi.İsrail ordusunun tehdinini ardından insanların Beyt Lahiya’daki Åžeyma bölgesine doÄŸru harekete geçtiÄŸi görüldü.

İsrail’in Åžeyh Zayid, Kalibu Tepesi, Beyt Lahiya ve Cibaliya Mülteci Kampı bölgelerinde topçu ve hava saldırıları düzenlediÄŸini aktaran tanıklar, söz konusu bölgelerde askeri araçlarından ateÅŸ açılmasını yanı sıra İHA’larla da saldırılar gerçekleÅŸtirildiÄŸini anlattı.

İsrail ordusu, Cibaliya Mülteci Kampı’ndaki konutlara yönelik saldırılarını da sürdürdü.

Sivil savunma kaynaklarının aktardığına göre, İsrail Gazze kentinde de topçu saldırıları gerçekleştirdi. İsrail askerleri, kentin kuzeyindeki Halidi Camisi çevresinde ve Muhabarat, Hazendar ve Sudaniye bölgelerinde ateş açtı.

İsrail’in Gazze’nin kuzeyindeki Filistinlileri göçe zorlama planı

Cibaliya Mülteci Kampı baÅŸta olmak üzere Gazze’nin kuzeyine 5 Ekim’de yoÄŸun hava saldırıları düzenleyen İsrail ordusu, 6 Ekim’de söz konusu bölgelere kara saldırısı baÅŸlattı.

Bu adımın, daha önce İsrail basınına yansıyan ve “generallerin planı” olarak bilinen, İsrailliler için yerleÅŸim yeri hazırlığı yapmak amacıyla Filistinlilerin Gazze’nin kuzeyinden tahliye edilmesi adına atıldığı düşünülüyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, 7 Ekim’de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze Åžeridi’nin kuzeyindeki Beyt Hanun, Cibaliya ve Beyt Lahiya’daki Filistinlilere uyarıda bulunarak boÅŸaltılması istenilen bölgelerin haritasını paylaÅŸmıştı.

Filistinlilere Gazze’nin güneyindeki Mevasi bölgesine gitme çaÄŸrısı yapan Adraee’nin paylaÅŸtığı haritanın, İsrail ordusunda eski Operasyonlar Bölümü BaÅŸkanı General Giora Eiland’ın giriÅŸimiyle hazırlanıp hükümete sunulan Filistinlilerin zorla göç ettirilmesine iliÅŸkin “generallerin planına” benzerliÄŸi dikkati çekmiÅŸti.

“Generallerin planı” adını taşıyan bu plan, Filistinlileri, Gazze Åžeridi’nin kuzeyinden tehcir etmeyi, ardından bölgenin kuÅŸatılarak gıda, ilaç yakıt ve su giriÅŸine izin verilmemesini öngörüyor.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Åžeridi’ne düzenlediÄŸi saldırılarda yaklaşık 17 bin 210’u çocuk, 11 bin 742’si kadın olmak üzere 43 bin 163 Filistinli öldü, 101 bin 510 kiÅŸi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

BoÅŸnak araÅŸtırmacı Buljusmic Kustura, İsrail’in Gazze’de “tam anlamıyla soykırım” yaptığını söyledi

Bosna Hersekli soykırım araÅŸtırmacısı Arnesa Buljusmic Kustura, İsrail’in Gazze’de “tam anlamıyla soykırım” yaptığını belirtti.

Boşnak araştırmacı Buljusmic Kustura, İsrail'in Gazze'de "tam anlamıyla soykırım" yaptığını söyledi

Bosna Hersek’teki savaÅŸta 1995’te 8 binden fazla BoÅŸnak sivilin katledildiÄŸi Srebrenitsa Soykırımı’na iliÅŸkin çalışmalar gerçekleÅŸtiren Buljusmic Kustura, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yaptığı tam anlamıyla soykırım. Gazze’den ilk gelen görüntüler bana Bosna Hersek’te 1992-1995’teki savaÅŸta kuÅŸatma altında kalan Saraybosna’yı anımsattı.” dedi.

Bosna Hersek’teki savaÅŸ sırasında çocuk yaÅŸta olduÄŸunu belirten Buljusmic Kustura, “Gazze’de her geçen gün durumun daha da kötüye gittiÄŸine ÅŸahit olduk. Sayısız insan öldürüldü, bir o kadarı da kayıp olarak bildirildi. Çocuk, kadın, yaÅŸlı demeden insanlar öldürüldü.” diye konuÅŸtu.

Savaşı gördüğüne ve Srebrenitsa’da en yakınlarını kaybettiÄŸine iÅŸaret eden Buljusmic Kustura, Gazze’dekilerinin benzerinin 30 yıl önce Bosna Hersek’te yaÅŸandığını söyledi. Buljusmic Kustura, Gazze ve Srebrenitsa’nın ortak özelliÄŸinin “etnik temizlik ve toprak hırsızlığı” olduÄŸunu vurguladı.

İsrail’in yaptığı iÅŸgale karşı çıktığını dile getiren Buljusmic Kustura, ÅŸunları kaydetti:

“Bunu sadece ben deÄŸil uluslararası mahkemeler de söylüyor. İsrail, 70 yıldır amaçladığı projeyi soykırım yaparak gerçekleÅŸtirmek istiyor. Her gün Gazze’den gelen görüntülere raÄŸmen ‘Hayır orada soykırım yapılmıyor.’ diyenlere bir ÅŸey demek isterim. Sadece birey olarak deÄŸil bir soykırım araÅŸtırmacısı olarak, iÅŸ arkadaÅŸlarım dahil bütün uluslararası yardım kuruluÅŸları, uluslararası mahkemeler, Gazze’de soykırım yapıldığı yönünde hemfikir.”

“İnsanların Gazze’de diri diri yakılmasını görünce çığlık attım, aÄŸladım”

Buljusmic Kustura, medyanın büyük kesiminin Gazze’ye iliÅŸkin “pasif” yaklaşım sergilediÄŸine dikkati çekerek, “Filistinli siviller söz konusu olduÄŸunda medya, ‘İşte orada birileri öldürüldü ama kimin öldürdüğünü söylemeyelim.’ gibi bir tutum sergiliyor. Ancak İsrailli bir asker öldüğünde medya daha farklı bir söylem tercih ediyor.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Batı medyasının “nötr” davranmadığını ve bu durumun son derece acı olduÄŸunu belirten Buljusmic Kustura, “Siyasiler ise daha çok İsrail ile iliÅŸkilerini ön planda tutuyor. Batı ve ABD, 2. Dünya Savaşı’nda yaÅŸananlardan ötürü kendisinde bir suçluluk hissediyor. Bir gerçek var ki o dönemde milyonlarca Yahudi öldürüldü ancak bu, İsrail’in bugün Gazze’de soykırım yapmasının açıklaması olamaz.” dedi.

Buljusmic Kustura, Batı’nın, özellikle de Almanya’nın İsrail’e verdiÄŸi destekle yıllar önce yaptığı “hatalarını düzeltmeye” çalıştığını ifade ederek, ABD’nin ise sürekli İsrail’in kendileri için önemini vurgulayan söylemlerde bulunduÄŸunu dile getirdi.

Bir anne olarak Gazze’de çocuk ve sivillerin canlı canlı yakılmasına yüreÄŸinin dayanmadığını anlatan Buljusmic Kustura, “İnsanların Gazze’de diri diri yakılmasını görünce çığlık attım, aÄŸladım.” diye konuÅŸtu.

Buljusmic Kustura, sosyal medya hesabında Gazze için yaptığı bir paylaşımda “Tarih tekerrür etmeye mahkum deÄŸildir.” ifadelerini kullandığını söyleyerek, “Tarihi insanlar yazar ve bizim hücrelerimizde tarih tekrarlanmalı diye bir kod yok. Bizler desteklediÄŸimiz tarafı seçmekte özgürüz. Batı ise ne yazık ki saldıran taraf İsrail’i desteklemeyi tercih ediyor. Bütün soykırım gerçeklerine raÄŸmen de bu desteklerini sürdürüyor.” dedi.

“Filistin halkının mücadelesine büyük saygı duyuyorum”

Sırbistan’ın İsrail’e silah yardımı yaptığına dair iddiaları deÄŸerlendiren Buljusmic Kustura, “Sırbistan’ın İsrail’e desteÄŸi aslında kimseyi ÅŸaşırtmamalı zira Bosna Hersek’te 90’lı yıllarda yaÅŸanan savaÅŸta da İsrail Sırbistan’ı desteklemiÅŸti.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Buljusmic Kustura, bölge ülkelerden Slovenya’nın da Filistin’i devlet olarak tanıdığını ve verdiÄŸi destekle “inanılmaz bir adım” attığını belirtti.

Filistin’in eninde sonunda özgür olacağını vurgulayan Buljusmic Kustura, “Filistin halkı kadar ülkesini seven ve ülkesi için mücadele eden güçlü bir halk görmedim. SavaÅŸta evi yıkılmış, yakınları öldürülmüş, çocuk yaÅŸtayken keskin niÅŸancıların hedefi olmuÅŸ birisi olarak Filistin halkının mücadelesine büyük saygı duyuyorum.” ifadelerini kullandı.

Buljusmic Kustura, Filistin halkının mücadelesinden hiçbir zaman vazgeçmeyeceÄŸine inandığını belirterek, “(İsrail BaÅŸbakanı Binyamin) Netanyahu’nun eninde sonunda savaÅŸ mahkemesine çıkacağına inanıyorum. Adalete olan inancımızı kaybetmemeliyiz.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Filistin’de yaÅŸanılanları anlatmayı sürdürmenin önemine iÅŸaret eden Buljusmic Kustura, “Biz halk olarak Filistin için düzenlenen gösterilere katılmaya, gittiÄŸimiz her yerde Filistin’i konuÅŸmaya, ülke temsilcilerine orada yapılan soykırımı anlatmaya devam etmeliyiz.” dedi.

Kaynak: AA