Kılıçdaroğlu: Birisi dilekçe verdi hemen ihraç edelim, olmaz öyle bir şey

Kılıçdaroğlu Birisi dilekçe verdi hemen ihraç edelim, olmaz öyle bir şey

CHP Genel BaÅŸkanı KılıçdaroÄŸlu, Muharrem İnce’nin ihracı için verilen dilekçeye iliÅŸkin, “Bir parti üyemiz öyle bir dilekçe vermiÅŸ. Birisi dilekçe verdi hemen ihraç edelim, olmaz öyle bir ÅŸey.” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı, açıklamalarda bulundu.

Olası bir erken seçim hatırlatılarak, dün CHP Grup BaÅŸkanvekili Özgür Özel’in Abdullah Gül’ün adaylığı ile ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine KılıçdaroÄŸlu, cumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinin 2023’te olacağını ve bugünden 2023’ün adayını tartışmaya gerek olmadığını dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“EÄŸer bir tartışmayı kiÅŸisel baza indirgerseniz, kiÅŸi üzerinden bir tartışmayı götürürseniz ilkelerden vazgeçmiÅŸ olursunuz. EÄŸer tartışılacaksa, tartışılması gereken ilkelerdir. Siz demokratik parlamenter sisteme dönüş yapmak istiyorsunuz, yargı bağımsız olsun diyorsunuz, bakanlar mutlaka parlamentodan seçilsin istiyorsunuz… Biz bunları bir tarafa bırakıyoruz, ‘Efendim cumhurbaÅŸkanı adayı kim olacak?’ Absürt bir tartışma. Önce ilkeleri konuÅŸacağız. Bir ittifakın bir parçasıyız. Birlikte yol yürüdüğümüz bir ittifakımız var. Dolayısıyla biz ilk önce ilkeler üzerinde bir mutabakat saÄŸlayacağız ki bu ilkelerin gereÄŸini yapacak olan kiÅŸiyi ve kiÅŸileri seçelim. Biz daha ilkeleri tartışmadık kendi aramızda. Bu tartışmak yetmiyor, eÄŸer siz o sürecin içine girmeye baÅŸladığınız andan itibaren oturup bütün ittifakı oluÅŸturan partilerle bir protokol yapacaksınız. CumhurbaÅŸkanlığı makamı sembolik makam olacak zaman. Hangi makam güçlü olacak, baÅŸbakan. Yani ÅŸimdi olmayan bir makam. Bu tartışmaları bir kenara bırakmışsınız, o mu olsun, bu mu olsun. Hükümetin dayatmasıyla veya yönlendirmesiyle bu tartışmalar yapay tartışmalardır, Türkiye’nin süratle bu tartışmaların dışına çıkması ve süratle gerçek gündemine dönmesi lazım.”

“Abdullah Gül ismini söylediÄŸim zaman korkuyorlar” sözünün hatırlatılması üzerine de KılıçdaroÄŸlu, “AK Parti ve MHP cenahına söyledim. Abdullah Gül ismi olunca korkuyorlar. Neden korkuyorsunuz? Bunu söyledim, hala söylüyorum. Bu tartışılacak bir ÅŸey deÄŸil. Åžu aÅŸamada cumhurbaÅŸkanlığı tartışılacak bir olay deÄŸil. Seçim 4 ay sonra, 6 ay sonra olacaksa tartışalım ama hem ErdoÄŸan hem Bahçeli seçimlerin zamanında yapılacağını söylüyorlar.” ifadelerini kullandı.

Süleyman Demirel’in “siyasette 24 saat çok uzun zamandır” sözünü hatırlatan KılıçdaroÄŸlu, bu gerçeÄŸi de hiç kimsenin unutmamasını istedi.

KılıçdaroÄŸlu, “KiÅŸiler üzerinden yapılacak bir tartışma beyhude bir tartışmadır. İlkeler üzerinden yapılması lazım. EÄŸer siz söylemlerinizde tutarlıysanız ve tutarlılığınızı sürdürüyorsanız, ilkeleriniz varsa, o ilkeler çerçevesinde her türlü tartışmayı yapabilirsiniz. Ama ilkeleri bir kenara bırakıp olayı kiÅŸi bazına indirirseniz siz ülkenin çıkarlarına dönük siyaset yapmazsınız.” dedi.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı için yapılan anketlerde Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu isminin öne çıkmasının sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, kişiler bazında tartışmanın asla doğru olmadığını tekrarladı.

CHP’nin bir belediye baÅŸkanının aday olması fikrine nasıl bakacağının sorulmasına KılıçdaroÄŸlu, “Kamuoyuna, ittifaka bakarız. Bizim bir ittifakımız var. CHP olarak hem bir ittifakın içinde yer alacaksınız hem ittifakı yok sayıp aday belirleyeceksiniz, bu doÄŸru deÄŸildir.” yanıtını verdi.

Gelinen noktada vatandaşın siyaset kurumuna güvenmediğini belirten Kılıçdaroğlu, siyasi ahlak yasasının bir an önce çıkarılması gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanından muhtarına kadar seçimle gelinen her makamın düzgün insanlar tarafından temsil edilmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, CHP adayı seçilirse yapacaklarının tamamının yazılı bir metne dönüştürülüp imzalanacağını ve kamuoyuna deklare edileceğini bildirdi.

CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu, “Önümüzdeki seçim, bir siyasi parti seçimi deÄŸil. Önümüzdeki seçim, bir saÄŸ, sol seçimi deÄŸil. Önümüzdeki seçim, iki eksenli bir seçim. Demokrasiden yana olanlar, totaliter rejimden yana olanlar. Bitti bu kadar. Demokrasiden yana olanlar programları olacak, ilkelerini koyacak bunu koyacaklar ortaya. Tek adam rejiminden yana olanlar da ‘Bu düzen çok iyidir, ErdoÄŸan var, o talimat veriyor, gereÄŸi yapılıyor, memleket battı hiç önemli deÄŸil, Amerika’da mal varlıkları edindiler, olabilir.’ Her ÅŸey olabilir. VatandaÅŸ istiyorsa onu tercih etsin. Önümüzdeki seçim demokrasiyle, demokrasi karşıtı seçimdir. Dolayısıyla bu seçimi kiÅŸi bazına indirgemek doÄŸru deÄŸil, önce ilkelerde anlaÅŸacağız.” diye konuÅŸtu.

Muharrem İnce ihraç edilecek mi?

“Millet İttifakı’nı bir arada tutma konusunda zorlandığınız oldu mu?” sorusunu KılıçdaroÄŸlu, “Hayır, onlar da demokrasi istiyor ben de. Onlar da ‘Cumhuriyet’i demokrasiyle taçlandıracağız’ diyorlar, ben de aynı ÅŸeyi söylüyorum. Temel ilkeler üç aÅŸağı beÅŸ yukarı belirlediÄŸimiz ilkeler. ” ÅŸeklinde yanıtladı.

Muharrem İnce’nin 4 Eylül’de Sivas’tan baÅŸlatacağı Memleket Hareketi’ni nasıl deÄŸerlendirdiÄŸi sorulan KılıçdaroÄŸlu, “Daha baÅŸlamadı, bilmiyoruz tabii. BaÅŸlayacaktır, bizim partimizin bir üyesidir, 4 Eylül’de Sivas’ta baÅŸlayabilir, gayet güzel itirazım yok. Türkiye’nin içinde bulunduÄŸu sorunları ve bu sorunları nasıl aÅŸacağını anlatabilir yani.” dedi.

Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine bu hareketin CHP içinde bir bölünmeye neden olacağını düşünmediğini söyledi.

“EÄŸer bu ülkede demokrasinin kırıntısı kaldıysa bunu ayakta tutan parti CHP’dir.” diyen Kemal KılıçdaroÄŸlu, “Bizim partimizin içinde demokrasi kültürü var. EksiÄŸimiz, yanlışımız olabilir ama bir arkadaşımızın çıkıp ‘Ben memleket hareketi baÅŸlatarak, yola çıkacağım, ülkenin sorunlarını dile getireceÄŸim’ demesi normal. Bizim milletvekilimiz de gidiyor zaten.” ifadesini kullandı.

“Sayın İnce’nin bu hareketinin cumhurbaÅŸkanlığı aday belirleme sürecinde bir zorlayıcı etkisi olur mu?” sorusuna KılıçdaroÄŸlu, “Hayır. İlkeler, kiÅŸilerin bu süreçte hiçbir önemi yok önemli olan ilkeler. İlkelerde anlaÅŸtıktan sonra gerisi kolay.” karşılığını verdi.

“İnce’nin parti yönetimine eleÅŸtirileri oluyor, mesela ‘Neden Kemal KılıçdaroÄŸlu aday olmuyor’ diye. Onlar için ne diyorsunuz?” sorusu üzerine KılıçdaroÄŸlu, “Yine kiÅŸilere indirgedik. İlkelerden yola çıkacağız. Tek başına hareket etme lüksümüz yok, bir ittifak kurduysak o ittifakın eÅŸit parçasıyız, dolayısıyla o ittifakla birlikte hareket etmeliyiz. Rejim deÄŸiÅŸti, biz rejimi demokrasi eksenine yeniden oturtmak zorundayız.” diye konuÅŸtu.

Türkiye’de ÅŸu an Osmanlı’dan bile geri bir yönetim anlayışı olduÄŸunu öne süren KılıçdaroÄŸlu, vatandaÅŸların 2 yılda Türkiye’nin nereden nereye geldiÄŸine iyi bakmalarını istedi.

Muharrem İnce’nin ihraç edilmesi için verilen dilekçenin sorulması üzerine de Kemal KılıçdaroÄŸlu, ÅŸunları kaydetti:

“Bugün gazetelerden okudum, bize gelen bir bilgi yok. Bir parti üyemiz öyle bir dilekçe vermiÅŸ. Öyle bir ÅŸey yok. Söz konusu deÄŸil, hatta il baÅŸkanlığına bile ulaÅŸmamış dilekçe. Birisi dilekçe verdi hemen ihraç edelim, olmaz öyle bir ÅŸey. Bunu defalarca söyledim yine söyleyeyim, parti içinde asla kavga istemiyorum, kavga edip partiye zarar veriyorsa partiden ayıracağım bunu gayet açık söylüyorum. Dönem kavga dönemi deÄŸildir. Parti için çalışanın ise başımın üstünde yeri var.”

“Dış politikada da bir buhran dönemi yaşıyoruz”

Bir soru üzerine, Türkiye’nin ekonomik bir buhranın içinde olduÄŸunu ifade eden KılıçdaroÄŸlu, yaptıkları uyarı ve önerilerin iktidar tarafından dikkate alınmadığını anlattı.

Cumhuriyet tarihinin en büyük bütçe açığının bu dönemde verildiÄŸini aktaran KılıçdaroÄŸlu, Türkiye’nin borçlarını ödemek için de borçlanmak zorunda olduÄŸunu kaydetti.

“HDP EÅŸ Genel BaÅŸkanları bir açıklama yaptılar, çözüm sürecini tekrar gündeme getirmek adına, aracı da olabiliriz dediler. CHP nasıl bakar?” sorusu üzerine KılıçdaroÄŸlu, “İktidara sorsunlar tabii, iktidar ne yapacak bilmiyoruz. Bize soruyorlarsa biz Türkiye’nin bütün sorunlarını çözmeye talibiz. Sadece o sorun deÄŸil.” diye konuÅŸtu. KılıçdaroÄŸlu, çözümün adresinin de TBMM olduÄŸunu, tüm sorunların milletin iradesiyle çözüleceÄŸini ifade etti.

CHP Kurultayı’nda açıkladığı İkinci Yüzyıla ÇaÄŸrı Beyannamesi’ne deÄŸinen KılıçdaroÄŸlu, gelecek yüz yılı düşündüklerini, her alanda büyüyen, her alanda saygınlık kazanan, hatta bütün mazlum milletlere örnek olan bir Türkiye inÅŸa etmek istediklerini söyledi.

Siyasette güven veren, ahlaklı olan, hiç kimseyi ötekileştirmeyen, oy vermedi diye düşman ilan etmeyen, tam tersine eleştirilere saygı duyan ve bunlardan ders çıkarmaya çalışan bir anlayışla yola çıktıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, medya özgürlüğünün de önemine işaret ederek, Müyesser Yıldız gibi gazetecilerin hapiste olmasını eleştirdi.

“İttifakı geniÅŸletmek ister misiniz? GeniÅŸletme yolunda yeni partiler var, gönüllü olurlarsa ittifaka almak ister misiniz?” sorusuna karşılık KılıçdaroÄŸlu, “İttifak, bir dernek deÄŸil burası, üyelik baÅŸvurusu yapıp gelecek veya buna benzer bir olay. Demokrasi konusunda, milletin çıkarlarının korunması konusunda, bireysel çıkarları deÄŸil milletin çıkarlarını önceleyen bir anlayışla, bu anlayışa kim destek verirse elbette saygı duyarız ve mutluluk duyarız bundan.” dedi.

DoÄŸu Akdeniz ve Ege’de yaÅŸanan gerilim ve sürecin yönetimini nasıl deÄŸerlendirdiÄŸi sorulan KılıçdaroÄŸlu, “ekonomide olduÄŸu gibi dış politikada da bir buhran dönemi yaÅŸandığını” vurguladı.

“İhvan politikası nedir, ihvan anlayışı nedir Allah aÅŸkına?” diyen KılıçdaroÄŸlu, 2015’ten itibaren Mısır ile iliÅŸkilerin mutlaka sıcak tutulması gerektiÄŸini söylediklerini anımsattı. KılıçdaroÄŸlu, “Mısır’la niye kavga ediyorsun? Mısır’la kavga etmek, Türkiye’yi Akdeniz’de felakete sürüklemek demektir.” ifadelerini kullandı.

“İhvan’ın logosunu kendi partilerinin logosu haline getirdiler. İhvan dediÄŸiniz nedir?” diye soran KılıçdaroÄŸlu, “Bize ÅŸunu söylüyorlar, ‘Sizin için PKK ne ise bizim için de İhvan odur diyorlar.’ bu kadar açık terör örgütü ilan etmiÅŸler. Åžimdi onlar kalkıp PKK’yı desteklerse biz kızmıyor muyuz? Sen de neden İhvan’ı destekliyorsun?” dedi.

Yunanistan ile Mısır arasında yapılan anlaÅŸmaya da deÄŸinen KılıçdaroÄŸlu, “Oysa bakın Akdeniz’in güneyinde Mısır var, kuzeyinde de Türkiye var. İki ülkenin anlaÅŸması DoÄŸu Akdeniz’de çok farklı bir atmosfer yaratır.” diye konuÅŸtu.

“DoÄŸu Akdeniz’de yaÅŸadığımız sorunların temel kaynağının Mısır’la olan iletiÅŸimsizlik olduÄŸunu mu düşünüyorsunuz?” sorusuna karşılık KılıçdaroÄŸlu, ÅŸunları söyledi:

“Mısır, DoÄŸu Akdeniz’de kilit. Mısır’la kavga ettiler. Libya’yla anlaÅŸtılar. AnlaÅŸma güzel. Serrac hükümetiyle yapılan anlaÅŸma parlamentodan da oy birliÄŸiyle çıktı zaten ama onlar henüz parlamentolarına sunmadılar. Orada tehlike bekliyor Türkiye’yi. Serrac nereye gitti? Fransa’ya gitti Macron’un daveti üzerine. EÄŸer onların parlamentosunda bu anlaÅŸma reddedilirse ne olacak? ErdoÄŸan o koltukta oturamaz. Mavi Vatan’ı bu hale getiren tek kiÅŸi var, ErdoÄŸan’dır. Bakın bu kadar açık, net söylüyorum. Elimizdeki Mavi Vatan’ı, uluslararası sözleÅŸmeler dahil en güçlü olduÄŸumuz alanı, bu hale getiren, egemen güçlerin bir anlamda gelip pazarlık yaptıkları alana dönüştüren ErdoÄŸan’dır. Hala diyorum gidin Mısır’la anlaşın, İsrail’le anlaşın, büyükelçilikleri açın, büyükelçiliklerimiz orada olsun, oturun konuÅŸun.”

Devletlerin dış politikalarını kendi ülkelerinin çıkarları üzerine kurduklarını dile getiren KılıçdaroÄŸlu, “(Efendim, bu devlet politikası) diyorlar. Hayır efendim ortada ne devleti var arkadaÅŸlar? ErdoÄŸan’ın devleti var. DışiÅŸleri Bakanlığı kapı gibi orada dururken tümüyle DışiÅŸleri Bakanlığının devre dışı bırakılması ve tamamının saraydan yönetilmesi ne anlama geliyor? Fiili DışiÅŸleri Bakanı İbrahim Kalın.” diye konuÅŸtu.

“Türkiye kendi çıkarlarını korumak zorundadır”

Yunanistan’la çatışmanın eÅŸiÄŸine gelinmiÅŸ gibi bir durum olduÄŸu ifade edilerek, yaÅŸanan gerilime iliÅŸkin yöneltilen soru üzerine KılıçdaroÄŸlu, defalarca On İki Ada’nın silahlandırıldığını söylediÄŸini, buna karşılık “KılıçdaroÄŸlu bizi savaÅŸa zorluyor.” eleÅŸtirisiyle karşılaÅŸtığını aktardı.

Meis Adası’nda yaÅŸananlara deÄŸinen KılıçdaroÄŸlu, şöyle devam etti:

“Bakın kendi kara sularımızda uluslararası hukukun da öngördüğü çerçevede bizim gemilerin, bizim haklarımızı savunması, koruması ve orada arama yapması kadar doÄŸal bir ÅŸey yok. Her türlü desteÄŸi alırız. Hiçbir tereddütüm yok. Türkiye kendi çıkarlarını korumak zorundadır. Yunanistan, ÅŸu, bu falan bunların hepsi bir tarafa ama Türkiye her ÅŸeyden önce kendi çıkarlarını korumak zorundadır. Kendi çıkarlarını korurken de mutlaka uluslararası desteÄŸin de bu çıkarları savunabileceÄŸi bir ortamı yaratması gerekir Türkiye’nin. Mısır’la bunun için diyorum, Libya’yla bunun için diyorum, İsrail’le bunun için diyorum. Artı orada çıkacak olan doÄŸal gaz var. O doÄŸal gazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya gitmesi lazım. Öyle bir avantajı var ki Türkiye’nin burada fakat bu avantajın elde edilmemesini ve bu avantajdan Türkiye’nin yararlanmamasını düşünen bir kiÅŸi var, o da ErdoÄŸan’dır. Bütün bunların tamamını tuzla buz etti. Çünkü ErdoÄŸan istemiyor.”

“Ege’de çatışma ihtimali görmüyorum”

Ege’de bir çatışma ihtimali görüp görmediÄŸi sorulan KılıçdaroÄŸlu, “Hayır. Ben bir çatışma ihtimali görmüyorum. İki taraf da her ÅŸeye karşı saÄŸduyuyla hareket etmek zorundadır. Bu da biraz böyle iÅŸte vatan millet edebiyatı ile falan gidiyor. Ama ben ne Yunanistan’ın ne de Türkiye’nin bir çatışma içine gireceÄŸini düşünüyorum.” diye konuÅŸtu. KılıçdaroÄŸlu, İsmail Cem döneminde yapılan anlaÅŸmalar bulunduÄŸunu ifade ederek, Ege’nin bir barış denizine dönüştürülmesinin mümkün olduÄŸunu söyledi.

DışiÅŸleri Bakanlığının “masaya oturalım” çaÄŸrısının makul bir çaÄŸrı olduÄŸunu, DışiÅŸleri Bakanı Mevlüt ÇavuÅŸoÄŸlu’nun çaÄŸrısının bu bakımdan deÄŸer taşıdığını dile getiren KılıçdaroÄŸlu, “Tabii siz gerilimi tırmandırırsanız olayı büyütürsünüz ve olay sizin elinizden çıkmış olur. Olayı büyütmeden tam tersine kucaklayarak.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Dış politikanın iç politikaya malzeme edilmemesi gerektiÄŸini belirten KılıçdaroÄŸlu, “Ege’nin iki yakasının da hedefi barış olmalı. Zaten onlar 6 millik bir BM’nin de kararı öyle bir deniz mili belirlemiÅŸ vaziyetteler, biz zaten buna itiraz etmiyoruz. 12 mile çıkarılması konusunda İtalya’yla aralarındaki bir sorun o ama Yunanistan 12 mile çıkarırsa ki, bu parlamentodan zaten karar çıkmış vaziyette, bunu biz savaÅŸ nedeni kabul ediyoruz.” dedi.

AB’den bir yaptırım bekleyip beklemediÄŸi sorulan KılıçdaroÄŸlu, AB ile iliÅŸkilerin büyük ölçüde kopmuÅŸ vaziyette olduÄŸunu söyledi. KılıçdaroÄŸlu, “Türkiye de ÅŸunu da çok rahat söyleyebilirim, hukukun üstünlüğü kavramı açısından totaliter rejimlerle aynı kulvarda uluslararası istatistiklerde de yer alıyor. Türkiye buradan çıkar ama, yani şöyle, önümüzdeki seçimler önemlidir. O seçimleri, biz gerekçelerini halkımıza çok iyi anlatabilirsek, toplumun önemli kanaat önderleriyle konuÅŸup eÄŸer buradan Türkiye nasıl çıkabilir, önlemlerini de önüne koyup vatandaşı ikna edersek bunların tamamı çözülür.” karşılığını verdi.

“DoÄŸu Akdeniz’de gerilimi yükselten bir hamle Amerika BirleÅŸik Devletleri’nden geldi. Güney Kıbrıs Rum Yönetimine yönelik silah ambargosunu kaldırdığını açıkladı. Bu hamleyi nasıl deÄŸerlendirirsiniz?” sorusu üzerine de KılıçdaroÄŸlu, bu konuda iktidarın konuÅŸması gerektiÄŸini ifade etti.

KılıçdaroÄŸlu, “Amerika da emperyal güçler de güçlü bir Türkiye istemezler. Bakın Amerika’sı da Rusya’sı da güçlü bir Türkiye istemezler. Bölgesinde zayıf, her an kontrol edebileceÄŸi, her an yenebileceÄŸi, her an ekonomisini çökertebileceÄŸi bir devlet isterler.” dedi.

“Devlet vatandaşına yanlış bilgi vermez”

Koronavirüsle mücadelede gelinen noktanın sorulması üzerine ise KılıçdaroÄŸlu, “Bir devlet vatandaşına yanlış bilgi vermez. Yani devlet yalan söylemez, söylememeli.” dedi.

Verilen rakamlar konusunda herkesin endiÅŸeli olduÄŸunu ifade eden KılıçdaroÄŸlu, valilerin açıklamalarıyla SaÄŸlık Bakanı’nın açıklamalarının birbiriyle örtüşmediÄŸini ileri sürdü.

KılıçdaroÄŸlu, “Devlet doÄŸruları söylesin. SaÄŸlık Bakanlığının bir saygınlığı vardı, Bilim Kurulu falan, kendi saygınlığını törpüledi büyük ölçüde, bu yanlış. Bilim Kurulu’nun bir sözcüsünün olması lazım. Açıklamayı niye sen bakan olarak yapıyorsun?” diye konuÅŸtu.

Siyaset kurumunun Bilim Kurulu’nun önerileri doÄŸrultusunda önlem alması gerektiÄŸini belirten KılıçdaroÄŸlu, “Önlemleri bıraktılar. Åžimdi yeniden arttı. Suçlu kim? VatandaÅŸ. Vay efendim ‘Neden düğün yapıyorsun.’ İzin veren sensin. Yasakladınız peki bunları sorunlarını çözdünüz mü? Kahveciler… Sorun kahvecilere hangi haldeler? Servisçiler, geçen geldiler konuÅŸtum. Hani derler ya bir dokun bin ah iÅŸit diye gerçekten öyleler.” dedi.

Sorunların giderilmesi gerektiÄŸini dile getiren KılıçdaroÄŸlu, “Tuttular ne yaptılar? Müteahhitleri kurtardılar. Düşük faizli kredi verdiler. Millet gitti ev aldı, araba aldı. Åžimdi arabaya olaÄŸanüstü bir zam geldi yeni vergilerle beraber. Para yok. Nereden bulacaklarını da bilmiyorlar. Devlet yönetilmiyor ÅŸu anda, devlet savruluyor.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir