Kılıçdaroğlu: Filistin davasına sahip çıkmak bir insanlık onurudur
CHP Genel BaÅŸkanı KılıçdaroÄŸlu, ABD’nin sözde Orta DoÄŸu barış planına iliÅŸkin, “Filistin davasına sahip çıkmak insanlık onurudur. Milli KurtuluÅŸ Savaşı’nı veren bir devletin onurudur. Alınan karar dolayısıyla üzgünüz ve asla doÄŸru bulmuyoruz.” dedi.
CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’ndaki konuÅŸmasına, “Gerçekten üzüntülüyüm. Gönül ister ki bu tür toplantılarda neler yapacağımızı anlatsak, fakirin fukaranın derdine çare üretsek, siyasi ahlakı yükseltsek, siyasette temizliÄŸi hakim kılsak, kul hakkı yiyenleri alıp eleÅŸtirsek keÅŸke.” diyerek baÅŸladı.
Bu tür toplantıların bir amacı, bir ilkesinin bulunması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, içinde bulunulan ve yaşanılan sürece de acıdığını belirtti.
KılıçdaroÄŸlu, “Kızılay, Kızılay olmaktan çıktı. Nasıl üzülmez, nasıl dertlenmezsiniz? Filistin üzerine oynanan oyunlar… Filistin, kadim bir coÄŸrafya… Yıllarını, hayatlarını verenler; burası üzerine oynanan oyunlar… Nasıl üzülmesiniz? Suriye’de yaÅŸananlar; ÅŸehitlerimiz geldi, nasıl üzülmezsiniz? Yıllardır söylediklerinizi alıp bir tarafa atar ve sonra ÅŸehitler ortaya çıkınca ne diyeceksiniz?” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Elazığ ve Malatya’da yaÅŸanan depremin herkesin ortak acısı olduÄŸunu dile getiren KılıçdaroÄŸlu, depremin ilk saatlerinden itibaren partisince yürütülen çalışmalara deÄŸindi.
Deprem sonrasında telefonla aradığı Elazığ Valisinden bilgi aldığını ve o akşam deprem bölgesine gitmeleri için partisinin genel başkan yardımcıları ve bazı milletvekillerini görevlendirdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, deprem sonrası parti heyeti arasında bir iş bölümü oluşturulduğunu, yaraların sarılması çabasına girdiklerini vurguladı.
KılıçdaroÄŸlu, CHP’li belediyelerce bölgeye yardım ulaÅŸtırmak için Elazığ Belediyesi ile bir köprü kurulduÄŸunu, öncelikli ihtiyaçların karşılanması amacıyla da çalışmalar yürütüldüğünü söyledi.
Deprem bölgesindeki ziyareti hakkında da bilgi veren Kılıçdaroğlu, hastanedeki yaralıları ziyaretinde karşılaştığı bir durumu şöyle anlattı:
“Dert dinliyorsunuz ama ölümden dönmüş, enkazdan çıkmış kiÅŸinin, hastanede bana anlattığı dert neydi biliyor musunuz? ‘ÇocuÄŸum iÅŸsiz; üniversiteyi bitirdi, nasıl iÅŸ bulacağız?’ Kendisini unutmuÅŸ, evladını düşünüyor. Siz bir siyasi partinin genel baÅŸkanı olarak üzülmez misiniz bu tabloya? Daha sonra taziyelere gittik. Gerçek anlamda bir insanlık dramı var.
Kemal Kılıçdaroğlu, deprem sonrasında kendisini en çok sevindiren tablonun, 82 milyonun birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek, yaraların sarılmasında mücadele vermesi olduğunu belirtti.
Bölgede iken ciddi eleÅŸtiriler de aldığını anlatan KılıçdaroÄŸlu, “EleÅŸtirinin kaynağı ne? Ben bu kürsüde vatandaÅŸların sorduÄŸu bir soruya, siyasi iktidarın cevap vermesi gerektiÄŸini söyledim. Deprem vergileri toplandı. Bu vergiler nereye harcandı? VatandaÅŸ bunu soruyor, cevabını verin dedim. En ağır eleÅŸtirileri aldım.” diye konuÅŸtu.
Bunun üzerine de “Biz süratle deprem bölgesine ulaÅŸtık, çözüm için mücadele ettik.” denildiÄŸini aktaran KılıçdaroÄŸlu, “DoÄŸrudur, kimse buna bir ÅŸey demiyor zaten. Özellikle AFAD’a teÅŸekkür etmek isterim. Her gittiÄŸimiz yerde Kızılayın deÄŸil, AFAD’ın çadırları vardı. Özenle çalışan, canla baÅŸla çalışan bir kurumu görüyorsunuz. O nedenle de kendilerine teÅŸekkür ettim. Yine ediyorum.” ifadesini kullandı.
KılıçdaroÄŸlu, deprem bölgesinde bulunan binaların depreme dayanıklı inÅŸa edilmesi gerektiÄŸine, Japonya’da Türkiye’den daha ÅŸiddetli depremlerin meydana gelmesine raÄŸmen insanların burnunun kanamadığına iÅŸaret etti.
Ziyaretleri sırasında, Elazığ ve Malatya’daki depremde binaları çöken ve ölen vatandaÅŸların yüzde 99,9’unun ekonomik durumunun kötü olduÄŸunu anlatan KılıçdaroÄŸlu, deprem için toplanan vergilerle depreme dayanıklı binalar yapılması gerektiÄŸi yönünde açıklamalarda bulunduÄŸunu anımsattı.
“Kızılaya iliÅŸkin araÅŸtırma önergesi vereceÄŸiz”
Kemal KılıçdaroÄŸlu, vatandaÅŸların Elazığ ve Malatya’nın afet bölgesi ilan edilmesine yönelik talebinin partisine mensup bir milletvekili tarafından TBMM Genel Kuruluna getirileceÄŸini söyledi.
Buna yönelik iktidardan cevap beklerken MHP’den olumsuz bir tepki aldıklarına dikkati çeken KılıçdaroÄŸlu, “O bizim derdimiz deÄŸil. Bizim derdimiz vatandaşın sorununu nasıl çözeceÄŸiz. Yoksa oy vermiÅŸsin vermemiÅŸsin, millet görecek zaten onu.” dedi.
Siyasette samimiyetin, dilin ve kalbin aynı şeyleri dillendirmesiyle mümkün olabileceğine işaret eden Kılıçdaroğlu, parti olarak kendilerinin samimi olduğunu vurguladı.
Kılıçdaroğlu, önceki dönemlerde meydana gelen afetlerde Kızılayın çok önemli bir kurum olarak devreye girdiğini anımsatarak, öğrenciyken Kızılay kumbarasıyla bağış topladıklarını anlattı.
Kızılayın 152 yıllık ve köklü bir kurum olduÄŸunun altını çizen KılıçdaroÄŸlu, Elazığ ve Malatya’da, deprem bölgesinde bir tek Kızılay çadırı görmediÄŸini söyledi.
Kızılaya iliÅŸkin bir araÅŸtırma önergesi vereceklerini ancak bunun CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan ve MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli tarafından reddedileceÄŸini dile getiren KılıçdaroÄŸlu, “Ãœstelik bağışı yaptığınız yer de çocuk tacizinden sabıkalı bir yer.” deya konuÅŸtu.
“Kudüs’ün tamamını Ä°srail’e verme anlaÅŸması”
Kemal Kılıçdaroğlu, Filistinlilerin yıllardır kendi topraklarında kurdukları devletin ve vatandaşlarının huzur içinde yaşayabilmesi için mücadele ettiklerine dikkati çekti.
Grup toplantısının yapıldığı sırada bir CHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı baÅŸkanlığında bir heyetin Filistin’in Ankara BüyükelçiliÄŸine destek ziyareti gerçekleÅŸtirdiÄŸini anlatan KılıçdaroÄŸlu, ÅŸunları kaydetti:
“Halen Filistin toprakları, baÅŸta Kudüs olmak üzere Batı Åžeria ve Gazze Ä°srail’in iÅŸgali altında. Bütün bunlar ortadayken, Filistin sorununun çözümü için saygınlığı olan bütün ülkeler ‘Bu sorunu nasıl çözebiliriz?’ diye yıllardır mücadele ederken, Trump kalktı ‘Yüzyılın anlaÅŸmasını yapıyoruz. Filistin sorununu çözüyoruz.’ AnlaÅŸmayı okudular, Filistin’i yok ediyorlar. Barış anlaÅŸması deÄŸil, bu bir savaÅŸ anlaÅŸması, bir devleti yok etme anlaÅŸmasıdır. Kudüs’ün tamamını Ä°srail’e verme anlaÅŸmasıdır.”
1970’li yıllarda Filistin’e destek vermek için Filistin KurtuluÅŸ Örgütü’nün saflarında Türkiye’den gencecik pırıl pırıl üniversite öğrencilerinin mücadele ettiklerini anımsatan KılıçdaroÄŸlu, “Filistin davasına sahip çıkmak bir insanlık onurudur. Milli KurtuluÅŸ Savaşı’nı veren bir devletin onurudur. Alınan karar dolayısıyla üzgünüz ve asla doÄŸru bulmuyoruz. Filistin, bağımsız, iÅŸgalden arınmış kendi topraklarında yaÅŸamak zorundadır. Biz bunları yaÅŸatmalıyız.” ifadelerini kullandı.
“Kabak bizim askerimizin başına patlıyor”
Ä°dlib’de Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarına, Suriye ordusu tarafından gerçekleÅŸtirilen topçu atışı sonucu ÅŸehit olanlara Allah’tan rahmet dileyen KılıçdaroÄŸlu, yaralılara geçmiÅŸ olsun temennisinde bulundu.
Suriye konusunu yıllardır dile getirdiklerini anımsatan Kılıçdaroğlu, bütün komşularla barış içinde yaşama özlemi çekerken neden kavga edildiğini sordu.
Dış politikanın milli olması gerektiği konusunda dilinde tüy bittiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ülkenin çıkarları esas olduğunda, iktidar-muhalefetin olmayacağını söyledi.
KılıçdaroÄŸlu, BM’nin, Heyet Tahrir Åžam’ı terör örgütü kabul ettiÄŸini belirterek, Ä°dlib bölgesinde sayılarının 20 ile 50 bin arasında deÄŸiÅŸtiÄŸinin söylendiÄŸini belirtti.
Vicdanı olan herkesin, “Bu terör unsurlarına silahları kim veriyor?” diye sorması gerektiÄŸini dile getiren KılıçdaroÄŸlu, “Masum çocukların kafalarını kesen, kadınları katleden bu terör örgütüne silahları kim veriyor? Çin, ABD, Rusya, Suriye, herkes rahatsız. Bizim de rahatsız olmamız lazım. 20 ile 50 bin arasındaki bu terörist unsurun Türkiye topraklarına girmesi halinde başımıza gelecek felaketi düşünmeliyiz.” diye konuÅŸtu.
KılıçdaroÄŸlu, Soçi’de varılan anlaÅŸmada CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın önerisi üzerine, Ä°dlib’deki bütün muhalif grupların ağır silah, tank, roket, top ve havan toplarının geri çekilmesinin ve yıl sonuna kadar bazı kara yollarının ulaşıma açılmasının taahhüt edildiÄŸini söyledi.
Türkiye’nin üstlendiÄŸi bu görevi “imkansız görev” olarak tanımladıklarını ifade eden KılıçdaroÄŸlu, “Sen terör örgütlerinin elinden tankı, topu alamazsın. Niye bu görevi üstlendin? Kara yollarını onlar açsınlar. GeldiÄŸimiz nokta dramatik. Soçi, Astana süreci bitti, hala bir sürü laf dolaşıyor ortada. Kabak bizim askerimizin başına patlıyor. Bunları söylediÄŸimde rahatsız oluyorlar. Ben bunları dile getirdiÄŸimde üzülüyorum.” dedi.
“Ben üzülmeyeyim de kim üzülsün”
CHP lideri KılıçdaroÄŸlu, 50 kez, “Bu Suriyeliler milletin başına bela olacak.” dediÄŸini dile getirerek, “Suriyelileri alın, ateÅŸe atın.” demediÄŸini, AB, BM ile konuÅŸulması gerektiÄŸini kaydetti. KılıçdaroÄŸlu, “Evlerini barklarını yapın, otursunlar. Trump, ‘Niye vatandaÅŸlığa almıyorsun’ diyor. Sen al. ABD daha büyük ülke, alırsın bütün eyaletlere dağıtırsın, benden daha zenginsin. Cesaret edemiyor, alamıyor, bizimkilere tavsiye ediyor. Hemen 110 bin kiÅŸiyi vatandaÅŸlığa alıyorlar. Ben üzülmeyeyim de kim üzülsün, ben itiraz etmemeyim de kim etsin.” diye konuÅŸtu.
5 öneri
Suriye ile ilgili 5 öneri sunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Ä°dlib’de konuÅŸlanmış bulunan ve gözlem misyonu görevini sürdüren MehmetçiÄŸimizin can güvenliÄŸi her ÅŸeyden önemlidir. Dolayısıyla Ä°dlib bölgesi baÅŸta olmak üzere Suriye’de görev yapan tüm Mehmetçiklerimizin can güvenliÄŸini saÄŸlamak adına gereken tüm askeri ve diplomatik adımlar kararlılıkla atılmalıdır.
Türkiye, Soçi mutabakatı ile ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmemiÅŸ olmasından kaynaklı oluÅŸan yeni koÅŸullar nedeniyle en kısa zamanda Rusya ile birlikte Ä°dlib’deki mevcut durumu yeniden deÄŸerlendirmelidir. Gerekli görülmesi halinde Soçi mutabakatının unsurları, deÄŸiÅŸen koÅŸullara uyarlanmalıdır. Sahadaki mevcut duruma göre, gerekirse yeni bir ateÅŸkes hattı belirlenmeli, Türk askeri de bu yeni ateÅŸkes hattına göre pozisyonunu almalıdır.
Siyasi iktidar, öncelikle Suriye’de rejim deÄŸiÅŸikliÄŸine odaklanan siyasetini terk etmelidir. Ãœlkenin toprak bütünlüğünü tehdit eden gruplarla her türden iÅŸ birliÄŸi sonlandırılmalıdır. Suriye’de akan kanın durması ve siyasi geçiÅŸ sürecinin saÄŸlanması için çaba göstermelidir. Bunun için bölgesel ve uluslararası planda diplomatik çabalar artırılmalı, en kısa zamanda anayasal sürecin yeniden canlandırılması için gerekli koÅŸullar yaratılmalıdır.
Ä°dlib’deki durum Türkiye’ye doÄŸru yeni bir sığınmacı dalgasını hareketlendirmiÅŸtir. Bu konuda Türkiye’nin yalnız bırakılmaması gerekir. Bu sığınmacıların Suriye sınırları içinde oluÅŸturulacak güvenli bir bölgeye tahliyesi ve bu bölgede iskanları için Rusya ve rejimle birlikte BM’nin ve AB’nin de sorumluluk üsteleneceÄŸi bir süreç ivedilikle baÅŸlatılmalıdır.
Ä°dlib, ülkemiz için ulusal bir güvenlik sorunudur. Aynı zamanda Ä°dlib’in Suriye toprağı olduÄŸu gerçeÄŸi de unutmamalı. Bu baÄŸlamda küresel bir tehdit olan terörist unsurlar ile muhalif grupların silah bırakmasına yönelik çabalar arttırılmalı; silah bırakmaya yanaÅŸmayan terör ve muhalif gruplara karşı her türden kararlılık gösterilmelidir.”
Bu önerilerinde eksikler, yanlışlıklar bulunabileceÄŸini söyleyen KılıçdaroÄŸlu, 5 maddenin yerine getirilmesi halinde Türkiye’nin bu bataklıktan daha rahat çıkabileceÄŸini belirtti.
CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu, gelecek hafta FETÖ’nün siyasi ayağını açıklayacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA