Kılıçdaroğlu: Koronavirüs süreci sona erinceye kadar parlamento açık olmalı

Kılıçdaroğlu Koronavirüs süreci sona erinceye kadar parlamento açık olmalı

Kılıçdaroğlu Koronavirüs süreci sona erinceye kadar parlamento açık olmalı

CHP Genel BaÅŸkanı KılıçdaroÄŸlu, yeni tip koronavirüs tedbirlerine iliÅŸkin, “En azından bu süreç sona erinceye kadar yani salgın hastalıkta belli, kontrol edilebilir bir noktaya taşınıncaya kadar parlamentonun açık olması lazım.” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, T24 canlı yayınında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

“TBMM, 45 gün boyunca kapalı kalacak. Nasıl karşılıyorsunuz bu durumu?” sorusu üzerine KılıçdaroÄŸlu, bunu doÄŸru bulmadıklarını belirtti.

Türkiye bu kadar ciddi sorunlarla karşı karşıyayken Meclis’in kapatılmaması gerektiÄŸini dile getiren KılıçdaroÄŸlu, her an önemli geliÅŸmeler olabileceÄŸini ve parlementoya bilgi verilmesinin istenebileceÄŸini söyledi.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Neden böyle yapılıyor? Onun da altını özenle çizeyim. Çünkü tek adam rejiminden sonra parlemento büyük ölçüde iÅŸlevini yitirir konuma geldi. MHP ve AK Parti de parlamentonun bir anlamda ErdoÄŸan açısından ayak bağı bir kurum olarak algılanmasını saÄŸlamaya çalışıyorlar toplumda. O nedenle, ‘Biz kapatalım nasıl olsa ErdoÄŸan var, ErdoÄŸan her türlü kararı alacaktır dolayısıyla parlamentoya da gerek yoktur.’ Bu anlayış yanlış bir anlayıştır. Dolayısıyla parlamentonun en azından bu süreç sona erinceye kadar yani salgın hastalıkta belli, kontrol edilebilir bir noktaya taşınıncaya kadar parlamentonun açık olması lazım.”

“Anayasa Mahkemesine baÅŸvuracağız”

“Ä°nfaz düzenlemesi yürürlüğe girdi. CHP Anayasa Mahkemesine infaz yasasıyla ilgili baÅŸvuracak mı?” sorusuna karşılık KılıçdaroÄŸlu, üzerinde durdukları temel konunun adalet duygusunun zedelenmemesi olduÄŸunu ifade ederek, “Biz adaleti saÄŸlamak için Anayasa Mahkemesine baÅŸvuracağız. Bu bizim vicdani ve ahlaki görevimizdir.” diye konuÅŸtu.

Anayasa Mahkemesine başvurmak için dün hazırlıkların başladığını aktaran Kılıçdaroğlu, büyük olasılıkla gelecek hafta içinde başvurunun yapılacağını bildirdi.

“Ä°nfaz düzenlemesi, iktidar partisinin 279 ‘evet’ oyu, muhalefetin 51 ‘ret’ oyuyla geçti. 51’in içinde de 19 CHP’li milletvekili var. Niçin sonuna kadar CHP’li vekiller bekleyip bu yasaya olumsuz oy vermediler? sorusuna KılıçdaroÄŸlu, “salgın nedeniyle bütün milletvekillerinin parlamentoya gelmesini istemedikleri için” yanıtını verdi.

Bütün itirazları yaptıklarını, ayrıntıları tutanaklara geçirdiklerini anlatan KılıçdaroÄŸlu, bu sayısal yetersizliÄŸin “yeteri kadar muhalefet yapmadık anlayışıyla” bir arada tutulmamasını istedi.

“Ãœniversiteler üzerinden siyasal hesaplaÅŸmayı doÄŸru bulmam”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bir başka soru üzerine, üniversitelerde her türlü düşüncenin özgürce tartışılması gerektiğini savunduklarını anımsattı.

İstanbul Şehir Üniversitesine ilişkin Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Ãœniversiteler üzerinden bir siyasal hesaplaÅŸmayı asla doÄŸru bulmam. ‘GeçmiÅŸte kuruldu biz bu imkanları saÄŸladık ama ÅŸimdi bu üniversiteyi kuranlar bizden ayrıldılar, karşımıza geçtiler, o zaman biz onlardan intikam almanın yolu olarak onların üniversiteyi ellerinden alalım, üniversiteyi istediÄŸimiz gibi kullanalım, gerekirse kapatalım.’ Bir sürü gerekçe. Bu doÄŸru ve ahlaki deÄŸil. Ãœniversite kurulmuÅŸ, çalışıyor, öğrencileri, akademik kadrosu var. Borçları var, olabilir.

Siz hangi üniversiteleri kurtarmadınız ki? Dünyanın parasını götürdünüz Amerika’daki TÃœRKEN Vakfına verdiniz. 22 milyon dolar, o parayı getirseler Türkiye biraz rahatlayacak. Kalkıyorsunuz Åžehir Ãœniversitesinin üzerine gidiyorsunuz. Niçin? ‘Efendim iÅŸte geçmiÅŸte bizim yanımızda ama bugün karşımızda olan ekip var, ben bunlardan intikam alacağım.’ Bu anlayış doÄŸru bir anlayış deÄŸildir. Böyle bir anlayışla yola çıkarsak siyaseti kısırlaÅŸtırmış oluruz.”

“Valiler istiyorlarsa valilerle de iÅŸ birliÄŸi yaparlar”

Kemal KılıçdaroÄŸlu, Ãœsküdar Kuzguncuk’ta bir arazinin Vakıflar Genel Müdürlüğünden 10 yıllığına kiralanmasına iliÅŸkin de deÄŸerlendirmede bulundu.

Söz konusu kiralamaya iliÅŸkin ihalenin gününün belli olduÄŸunu ancak saat verilmediÄŸini kaydeden KılıçdaroÄŸlu, kiralamaya iliÅŸkin haberi yapan gazete hakkında “Terör örgütlerine hedef gösterme” suçundan soruÅŸturma baÅŸlatıldığını hatırlattı.

“Allah akıl fikir versin. Ne terörü? Var mı böyle bir olay? Var. Açıklandı mı? Açıklandı. DoÄŸrulandı mı? DoÄŸrulandı.” ifadelerini kullanan CHP Genel BaÅŸkanı KılıçdaroÄŸlu, haberi yapan gazeteye gözdağı verilmeye çalışıldığını öne sürdü.

KılıçdaroÄŸlu, koronavirüsle mücadelede CHP’li belediyelerin baÅŸlattığı yardım kampanyalarının engellendiÄŸini ancak belediye baÅŸkanlarının buna raÄŸmen baÅŸarılı performans gösterdiÄŸini vurguladı.

CHP’li belediye baÅŸkanlarının muhtarlarla iÅŸ birliÄŸi yaptığını aktaran KılıçdaroÄŸlu, konuÅŸmasını ÅŸu sözlerle sürdürdü:

“Valiler istiyorlarsa valilerle de iÅŸ birliÄŸi yaparlar. Hiçbir engel yok zaten. Kaldı ki belediye bu bağışı aldığı zaman zaten bilançosuna kaydedecek, gelirleri arasında yazacak. Oraya Sayıştay denetçileri, İçiÅŸleri Bakanlığı müfettiÅŸleri gelip zaten denetliyorlar. ‘Bu bağışı aldı, nereye harcadı?’ Yani hesabı verilmeyen bir ÅŸey deÄŸil. Hesabı verilecek bütün bunların.”

“Belediyelerin İçiÅŸleri Bakanlığı genelgesiyle durdurulan bağış kampanyalarına” iliÅŸkin bir soru üzerine KılıçdaroÄŸlu, genelgeye dair, “yasalara aykırı olduÄŸu, hesaplara bloke konulamayacağı ve bugün için ortak hareket etmek varken ayrışma ve kavga etmenin hiçbir mantığının olmadığı” ÅŸeklindeki sözlerini anımsattı.

SaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca ile Türk Tabipleri BirliÄŸini bir araya getirdiklerini belirten KılıçdaroÄŸlu, “Bu sorun insani olarak ve önyargısız nasıl çözülebilir, nasıl katkı verebiliriz ve beraber nasıl çalışabiliriz bu çerçevede yola çıktık.” dedi.

Kılıçdaroğlu, kendi partilerinde olmayan belediyelerde de özel çalışmalar ve izlemeler yaptıklarını ifade etti.

Karantinaya alınan köyler ve küçük ilçelerde kiÅŸilerin yiyecek, içecek, elektrik, su, doÄŸal gaz gibi harcamalarının hükümet tarafından karşılanmasının Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda yer aldığını belirten KılıçdaroÄŸlu, bu çerçevede o bölgelerdeki muhtar, kaymakam veya belediye baÅŸkanlarını aradıklarını, yardımların düzenli ve saÄŸlıklı yapılmadığını belirlediklerini söyledi.

KılıçdaroÄŸlu, “Buradan Türkiye Barolar BirliÄŸine de çaÄŸrı yapmak isterim. EÄŸer o vatandaÅŸların, ihtiyaç sahibi olan vatandaÅŸların maÄŸduriyetleri Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 83. maddesine göre karşılanmamışsa gönüllü avukatların bu kiÅŸilerin haklarını savunması lazım.” dedi.

“Her ailenin asgari gelir güvencesi saÄŸlanmalı”

Koronavirüsle mücadele çerçevesinde “CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan siyasi partilere bir davet yapsa gider misiniz?” sorusuna KılıçdaroÄŸlu, ÅŸu yanıtı verdi:

“Daha önce ‘eÄŸer bir sorun çıkar ve bu sorun Türkiye’nin ulusal çıkarlarını doÄŸrudan doÄŸruya etkilerse elbette giderim’ diye ifade etmiÅŸtim. Nitekim 15 Temmuz darbe giriÅŸiminden sonra gitmiÅŸtim. Düşüncelerimi de ifade etmiÅŸtim. Dolayısıyla bu olay, bu çaÄŸrı sadece benden deÄŸil, diÄŸer siyasi partilerin liderleri de benzer çaÄŸrılar yaptılar ama bir kiÅŸi diyor ki ‘her ÅŸeyi ben yaparım, her ÅŸeyi ben karşılarım, her ÅŸeyi, her sorunu ben çözerim, her ÅŸeye ben karar veririm.’ Öyle olunca da iÅŸler yürümüyor.”

KılıçdaroÄŸlu, aile yardımları sigortasını öteden beri savunduklarını hatırlatarak, her ailenin asgari bir gelir güvencesi olması gerektiÄŸini kaydetti. KılıçdaroÄŸlu, “Biz ‘aile yardımları sigortası’ diyoruz. Adı ‘temel gelir yasası’ veya ‘vatandaÅŸlara temel gelir yasası’ olabilir. Bizim itirazımız yok ama Anayasa’nın öngördüğü hak talebi baÄŸlamında her ailenin, her kiÅŸinin belli bir asgari gelir güvencesinin saÄŸlanması gerekiyor.” diye konuÅŸtu.

Siyasetin öteden beri servet vergisine, sermayeyi ürkütmemek açısından mesafeli davrandığını ifade eden KılıçdaroÄŸlu, “Servet vergisinden ne kadar para gelir veya siyasal iktidarın böyle bir düşüncesi var mı, yok mu onu bilmiyorum.” dedi. KılıçdaroÄŸlu, israfın önlenmesi ile köprü ve tünellere yönelik verilen dolar bazındaki garanti ödemelerin liraya çevrilmesi ve 1 yıl ötelenmesi gerektiÄŸini belirterek, bu adımların atılması halinde servet vergisinden alınacak paradan çok daha fazlasının geleceÄŸini söyledi.

“Sosyal devletin güçlenmesi lazım”

“CHP dünyadaki yeni rüzgarlara bakarak nasıl bir sosyal demokrat sol söylem içine girecek? Bu konuda fikri bir çalışmanız var mı?” sorusu üzerine KılıçdaroÄŸlu, partinin bilim, yönetim, kültür platformunun çalıştığını ve zaman zaman akademik dünyadan önemli kiÅŸilerle bu soru baÄŸlamında tartışıldığını aktardı.

Toplumun, “sosyal devlet” denilen kavramın önemini 21. yüzyılda yeniden keÅŸfedeceÄŸini ifade eden KılıçdaroÄŸlu, açlığın, yoksulluÄŸun, iÅŸsizliÄŸin yaygınlaÅŸtığı bir ülkede toplumsal barışın saÄŸlanamayacağını belirtti. KılıçdaroÄŸlu, “O nedenle dünyanın oturup düşünmesi lazım. Yeni yol haritalarının belirlenmesi, sosyal devletin güçlenmesi lazım.” diye konuÅŸtu.

GeliÅŸmiÅŸ ülkelerin sorumsuzluÄŸuna dikkati çeken KılıçdaroÄŸlu, “Göç olayı karşısında hepsinin maskeleri düştü. ‘Aman bize gelmesin’ dediler. ‘Siz kendi ülkenizde tutun, biz size para vereceÄŸiz. Yani size rüşvet vereceÄŸiz, siz bu insanları tutun.’ dediler. GeliÅŸmiÅŸ ülkelere sormamız lazım, Afrika’ya neden yardım yapmıyorsun?” dedi.

Kılıçdaroğlu, sosyal devletin, ulusal ve uluslarası bazda, uluslararası kuruluşların penceresinden yeniden masaya yatırılması gerektiğini ifade ederek, maksimum kar anlayışıyla yola çıkan bir iktisat anlayışının bütün dünyaya felaket getirdiğinin görüldüğünü söyledi.

 “Sosyal devleti yeniden hatırlamamız gerekiyor”

Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Sosyal devleti yeniden hatırlamamız gerekiyor. SaÄŸlık, sosyal güvenlik ve adalet gibi alanlarda kesinlikle kamunun ağırlıklı olarak kendisini hissettirmesi gerekiyor. Gelir dağılımındaki dengeyi saÄŸlamak, bölgesel dengesizlikleri gidermek ve bunun için mücadele etmek, bunun için program hazırlamak gerekiyor. Bunlar yapılabilirse Türkiye dünyaya örnek olabilir. Bu çaÄŸrıyla ilgili bütün sosyal demokrat partilerin genel baÅŸkanlarına ve BM Genel Sekreteri’ne bir mektup gönderdim bu virüsün çıktığı tarihin dünya dayanışma günü olarak anılması için.

Sosyal demokrat bir parti olarak, bu ülkenin kuruluÅŸunda harcı olan, demokrasisine katkı veren… GeçmiÅŸteki hataları var, hataları da büyük rahatlıkla yeri geldiÄŸinde eleÅŸtiren bir partinin Genel BaÅŸkanı olarak yazdık ve dedik ki ‘Dünya SaÄŸlık Örgütü’nün virüsü ilan ettiÄŸi tarihi dünya dayanışma günü olarak belirleyelim.’ Dünyanın sosyal demokrat bir pencereden yeniden ÅŸekillenmesi gerektiÄŸinin altını özenle çizmek gerekiyor.”

“Askeri hastanelerin açılması”

Adana BüyükÅŸehir Belediyesinin kurduÄŸu sahra hastanesine yönelik eleÅŸtirilerin hatırlatılması üzerine KılıçdaroÄŸlu, “Sahra hastanelerinin büyük bir kısmı zaten çadırdır. Acil durumlarda, hastanelerin yetersiz olduÄŸu durumlarda sahra hastaneleri devreye konulur. Bu kadar basit. Ä°yi niyetle yola çıkılan ve yapılan bir çalışma, ben kendisini kutluyorum.” dedi.

Bu süreçte askeri hastanelerin açılmasını da istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Askerlere sorun bakalım, sahra hastanesi kaç günde açılıyor? 3 günde, 5 günde hemen süratle yapılır ama siz askeri hastaneleri açmadığınız için hala ihale peÅŸinde, yandaÅŸlarınıza ihale dağıtmak için yola çıktığınız için kalkıyorsunuz iÅŸte ‘Ä°stanbul’da 45 gün içinde ÅŸu hastaneyi yapacağım’ diyorsunuz. Yapın, itirazımız yok ama ÅŸu an Ä°stanbul’da boÅŸ olan hastane var, Kartal’da. Niye orayı açmıyorsunuz? Ä°stanbul’da eski havaalanının olduÄŸu yerde havalandırma, otel, kiÅŸilerin yatacağı yer var. Orayı da yapmıyorsunuz.”

 “Meseleyi açık, net ortaya koyarım”

İçiÅŸleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifasına iliÅŸkin bir soru üzerine de KılıçdaroÄŸlu, baÅŸka bir partinin içinde yaÅŸanan soruna müdahil olmayı doÄŸru bulmadığını söyledi.

KılıçdaroÄŸlu, “Belki Süleyman Bey sorumluluÄŸu üzerine alarak ErdoÄŸan’ı rahatlatmak istedi. Düşüncem de öyleydi zaten öyle ifade etmiÅŸtim. Çünkü ErdoÄŸan’dan habersiz sayın Soylu’nun bir karar alacağını düşünmüyorum. Mutlaka ErdoÄŸan’ın talimatlarını yerine getiriyordur. ErdoÄŸan’ı rahatlatmak için istifa etti.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

“CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın size karşı kullandığı ‘mitomani’ ifadesini nasıl karşılıyorsunuz?” sorusu üzerine KılıçdaroÄŸlu, ÅŸunları kaydetti:

“ErdoÄŸan benimle tartışmak istiyor. YaÅŸanan bütün olumsuzlukları örtmek için ‘acaba KılıçdaroÄŸlu ile özel bir tartışmaya girersem vatandaşın gözünden bunu kaçırabilir miyiz’ diye bir özel çaba içinde. Ä°nsanların can derdinde olduÄŸu bir dönemde bu tür bir tartışmanın içine asla girmek istemem ama Sayın ErdoÄŸan eÄŸer benimle tartışmak istiyorsa söyledim istediÄŸi gazetecileri getirebilir, oturup konuÅŸuruz kim mitomanidir, deÄŸildir hep beraber görürüz. O yarım saat konuÅŸsun, ben 10 dakika konuÅŸacağım. 2 saat konuÅŸsun 15 dakika konuÅŸacağım. Ben öyle uzun uzun konuÅŸmaya meraklı deÄŸilim zaten. Meseleyi açık, net ortaya koyarım, altına da belgesini koyarım.”

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir