Kılıçdaroğlu: Yeni bir siyaset anlayışı getirmek istiyorum

CHP Genel BaÅŸkanı KılıçdaroÄŸlu, yeni ve ahlaklı bir siyaset anlayışı getirmek istediÄŸini belirterek, “Milletvekilleri için bir etik, ahlak kanunu olması lazım.” dedi.

CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu, Kayseri’de bir otelde muhtarlarla buluÅŸtuÄŸu toplantıdaki konuÅŸmasına, kendisinden önce kürsüye çıkan Türkiye Muhtarlar DerneÄŸi Kayseri Ä°l BaÅŸkanı Yakup Er’in, CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun GüneydoÄŸu’da terörist cenazesine katıldığını, Mersin Milletvekili Ali Mahir BaÅŸarır’ın orduya yönelik sözlerinin maksadını aÅŸtığını belirttiÄŸi ifadelerini deÄŸerlendirerek baÅŸladı.

Demokrasi açısından en temiz seçimlerin muhtarlık seçimleri olduÄŸuna dikkati çeken KılıçdaroÄŸlu, terörün kimden ve nereden gelirse gelsin bir insanlık suçu olduÄŸunu vurguladı. KılıçdaroÄŸlu, “Bunu belki bin sefer söyledim, bin birinci kez söylüyorum. Terörün gerekçesi olmaz, teröre karşı durmak bir insanlık görevidir. EÄŸer insansanız, insanı seviyorsanız Allah’ın yarattığı en deÄŸerli varlık insan diyorsanız teröre karşı çıkacaksınız, bu hepimizin ortak görevi. Düşüncelerimiz, kimliklerimiz, inançlarımız, yaÅŸam tarzlarımız farklı olabilir ancak hepimizin tek bir görevi vardır, teröre karşı durmaktır. Bundan kimsenin en ufak endiÅŸesi olmasın.” diye konuÅŸtu.

Sezgin Tanrıkulu’nun Diyarbakır Barosu BaÅŸkanı Tahir Elçi’nin cenaze törenine katılmasının sosyal medyada fotomontajla terörist cenazesine katılmış gibi gösterildiÄŸini savunan KılıçdaroÄŸlu, cenaze törenine tüm siyasi partilerden katılım olduÄŸuna dikkati çekti.

Tanrıkulu’nun, Diyarbakır Baro BaÅŸkanlığı yaparken en açık ÅŸekilde terör örgütüne karşı açıklama yapan kiÅŸi olduÄŸunu anlatan KılıçdaroÄŸlu, “Hiçbir teröristin cenaze törenine asla ve asla hiçbir siyasi partinin yöneticisinin, milletvekilinin, il, ilçe baÅŸkanının katılmasını doÄŸru bulmayız, doÄŸru deÄŸildir. Benim milliyetçilik anlayışım vatanseverliktir.” ifadesini kullandı.

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” ve “SavaÅŸ meydanlarında kazanılan zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırılmayınca siz bağımsızlığınızı koruyamazsınız” sözlerini hatırlatan KılıçdaroÄŸlu, şöyle devam etti:

“EÄŸer 21. yüzyılın Türkiye’si Londra’daki bir avuç tefeciye gidip ‘bana para ver, dünyanın en yüksek faizini vereceÄŸim’ diye para dileniyorsa ben o yöneticilerin hiçbirine milliyetçi diyemem. Neden, çünkü Atatürk diyor ki, ‘Ekonomik açısından güçlü olacaksınız.’ 1925 yılında Kayseri’de uçak fabrikasının temeli aldı. Yumurta satılarak ÅŸeker fabrikası kuruldu. Osmanlı’nın son borcu son kuruÅŸuna kadar ödendi, kimseye el avuç açılmadı. Hiçbir tefeciden borç para istenilmedi. Kayseri’den kalkan ilk uçak Ankara’ya indi. 1940’lı yıllarda Türkiye, dünyaya uçak ihraç eden 5 ülkeden biriydi. Para mı dilendik, yalvardılar, yakardılar mı? Haklarını sonlarına kadar savundular, benim milliyetçilik anlayışım budur. BaÅŸkasına el avuç açan, dilenen insan emir alır, para dileniyorsanız emri yerine getireceksin, yoksa para vermeyiz diyorlar.”

Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığının ÅŸu an tehlikede olduÄŸunu savunan KılıçdaroÄŸlu, “Siz 18 yılda dışardaki tefecilere yani size borç verenlere 187 milyar dolar faiz ödediyseniz sadece benim deÄŸil, muhtar olarak sizin de düşünmeniz gerekir. Cumhuriyet tarihinin tüm dönemlerinde ödenen faizin kat kat fazlasını son 18 yılda 187 milyar dolar faiz ödemiÅŸiz. Satmadığımız fabrika kalmadı, o paraları da yedik, borçları da yedik. Yunanistan uluslararası piyasalarda binde 9 ile borçlanıyor, Türkiye yüzde 6 faizle borçlanıyor, dünyanın en yüksek faiziyle, niçin? Tüyü bitmemiÅŸ yetimin hakkını kim koruyacak?” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

KılıçdaroÄŸlu, ÅŸehir hastaneleri ve havaalanları yapıldığını ancak kimsenin maliyetini bilmediÄŸini, Çin’e yapılan Asya’nın en büyük havaalanının maliyetini büyükelçiyi arayarak sorduÄŸunu, maliyetini bir hafta içinde gönderdiklerini aktardı.

“MilliyetçiliÄŸi biz savunuyoruz.” diyen KılıçdaroÄŸlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ä°hale yapan Türkiye Cumhuriyeti, alan Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşı, ihalenin parası ne, dolar. Niye, bu milletin TL’si yok mu, hani milliyetçiydik biz, hani yerliydik? Yarın diyelim ki ihtilaf çıktı, hükümetle müteahhit arasında. Dava nerde görülecek, Londra mahkemelerinde. Niye Türkiye Cumhuriyeti Devletinin mahkemelerinde görüşülmüyor? Kaçınız sorguladı bunu, kaçınız ‘böyle bir yönetim olmaz’ dedi? Yeni bir siyaset anlayışı getirmek istiyorum, ahlaklı bir siyaset anlayışı getirmek istiyorum. Siz nasıl en saf, temiz demokratik yollarla seçiliyorsanız milletvekilinin de aynı ÅŸekilde seçilmesi lazım. Milletin vekili deÄŸil de mecliste ihale takip eden bir adamsa siz buna milletin vekili diyebilir misiniz? Milletvekilleri için bir etik, ahlak kanunu olması lazım. Kayseri’de oyumuz az, onu biliyorum ama kabahat Kayserilinin deÄŸil, kabahat kusur bizde. Sorununu dinleyeceksin, bizden ÅŸikayetini dinleyeceksin.”

CHP Milletvekili Ali Mahir BaÅŸarır’ın orduya yönelik sözleri

KılıçdaroÄŸlu, televizyondaki bir tartışma programında konuÅŸan Mersin Milletvekili Ali Mahir BaÅŸarır’ın sözlerinin, Sakarya’daki Türk Silahlı Kuvvetlerine ait 20 milyar dolarlık tank palet fabrikasıyla ilgili olduÄŸunu belirterek, bu fabrikanın Katar ordusuna verildiÄŸini söyledi.

“Bir dolar dahi almadan verildi.” ifadesini kullanan CHP Genel BaÅŸkanı KılıçdaroÄŸlu, ÅŸunları kaydetti:

“Türkiye Cumhuriyeti ordusuna ait tank palet fabrikası Katar ordusuna sıfır fiyatla verildi. Kaçınız itiraz etti? Ordu diyoruz, bizim ordumuz diyoruz, bizim ÅŸehitlerimiz diyoruz, peki ordunun hakkını, hukukunu kim savunacak? Peygamber ocağını, Mustafa Kemal’in ordusunu kim savunacak? Nasıl olur da siz 20 milyar dolarlık bir tank palet fabrikasını tank üretsin diye Katar’a vereceksiniz? Katar tank mı üretiyor, hayır. 2018’de bize ilk tank verilecekti, nerde bu tanklar? Defalarca gündeme getirdim. Sonunda dediler ki ‘Katar buraya 50 milyon dolarlık yatırım yapacak’. Çıktım ÅŸunu söyledim, Katar’la sözleÅŸmeyi feshet, ben bir hafta içinde size 50 milyon doları o kasaya koymazsam ben siyaseti bırakacağım, sen de benden kurtulmuÅŸ olacaksın. Bir kampanya açsak herkes 1 dolar versin, devletin ordusunun fabrikası, tank palet fabrikası Avrupa’nın en önemli 5 fabrikasından biri, herkes birer dolar, kimisi 50, 100 dolar verse 3 günde toplarız. Bu da olmadı. Buna kim itiraz edecek? Ordu güzel, bol bol güzel laflar edelim ama fabrikasını da arka taraftan Katar’a verelim. Bu mudur orduyu, bayrağı, vatanı sevmek? Ben bunu hazmedemem arkadaÅŸlar. Genelkurmay BaÅŸkanı’ndan en alttaki erine kadar bütün ordunun benim başımın üzerinde yeri vardır.”

Kemal KılıçdaroÄŸlu, 2 kurumun siyasete bulaÅŸmaması gerektiÄŸini, bunlardan birinin Genelkurmay, diÄŸerinin de Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı olduÄŸunu belirterek, “Dönemin Genelkurmay BaÅŸkanı, Atatürk hayattayken milletvekili olmak ister, ‘hem genelkurmay baÅŸkanı olayım hem milletvekili.’ Atatürk der ki, ‘Hayır, ikisi beraber olmaz.’ Orduyu siyasete bulaÅŸtırmak. Bugün de aynı kuralın çalışması lazım.” deÄŸerlendirmesini yaptı.

“Türkiye Muhtarlar BirliÄŸi de olmalı”

Demokrasinin güçlenmesinin önemli olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye Muhtarlar BirliÄŸinin kurulması lazım. Çok parçalı bir yapı var muhtarların örgütlenmesinde. Türkiye Muhtarlar BirliÄŸinin merkezinin Ankara’da olması lazım. Nasıl Türkiye Belediyeler BirliÄŸi varsa Türkiye Muhtarlar BirliÄŸi de olmalı. Siyaset kurumu muhtarlığı gerçek anlamda muhtarlık olarak görmek istiyorsa kanaat önderi olarak algılamak istiyorsa bunu yapmak zorunda. Benim sizden isteÄŸim, siyasi görüşleriniz farklı olabilir, hepsine saygılıyım, ‘benim saydığım 11 madde hangi siyasi parti parlamentoda görüşülürken el kaldırır, destek verirse oyum onun arkasında’ dersiniz. Yapmayana ‘oy vermeyiz’ demeniz lazım. Bu söylediklerim devlet bütçesine çok büyük bir yük getirmez. Bu söylediklerim muhtarların bir kurum olarak öne çıkması için önemli.”

Türkiye’nin birinci sınıf demokrasiye ihtiyacı olduÄŸunu vurgulayan KılıçdaroÄŸlu, kimsenin düşüncesinden dolayı suçlanmaması gerektiÄŸini dile getirdi.

Kemal KılıçdaroÄŸlu, “Yeni bir siyaset ve ahlaklı bir siyaset anlayışı getirmemiz lazım. Vatandaşına hesap vermekten korkmayan bir siyaset. Kul hakkına saygı gösteren bir siyaset lazım.” dedi.

Kaynak: AA