KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Bugün özgür olarak yaşadığımız bir vatana sahipsek bu, Mücahit ve Mehmetçik sayesindedir

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar Bugün özgür olarak yaşadığımız bir vatana sahipsek bu, Mücahit ve Mehmetçik sayesindedir
KKTC CumhurbaÅŸkanı Tatar, “Bugün üzerinde devlet kurduÄŸumuz, özgür olarak yaÅŸadığımız bir vatana sahipsek bu, Mücahit ve Mehmetçik sayesindedir.” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin (KKTC) kuruluşunun 38. yılı, KKTC genelinde kutlanmaya devam ediyor.
BaÅŸkent LefkoÅŸa’daki Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen törene, CumhurbaÅŸkanı Ersin Tatar’ın yanı sıra Türkiye CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı Fuat Oktay, KKTC Cumhuriyet Meclisi BaÅŸkanı Önder SennaroÄŸlu, BaÅŸbakan Faiz SucuoÄŸlu, Türkiye’nin LefkoÅŸa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, bakanlar, milletvekilleri, KKTC’nin ikinci CumhurbaÅŸkanı Mehmet Ali Talat, üçüncü CumhurbaÅŸkanı DerviÅŸ EroÄŸlu, Saadet Partisi Genel BaÅŸkanı Temel KaramollaoÄŸlu, Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığını temsilen Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, askeri erkan, kurum ve kuruluÅŸların temsilcileri ile çok sayıda vatandaÅŸ katıldı.
İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, Cumhurbaşkanı Tatar’ın tören birliklerini denetlemesi ve halkı selamlamasıyla devam etti.
“Yüce Türk ulusunun eÅŸsiz destek ve yardımı her zaman bizimle olmuÅŸtur”
CumhurbaÅŸkanı Tatar, burada yaptığı konuÅŸmada, Kıbrıs Türk halkının en mutlu günlerinden birisini 15 Kasım 1983’te yaÅŸadığını belirterek, onurlu bir varoluÅŸ mücadelesi ve eÅŸsiz fedakarlıklarla kurdukları KKTC’nin 38. kuruluÅŸ yılını büyük bir coÅŸkuyla kutladıklarını söyledi.
Kıbrıs Türk halkının milli mücadele lideri Dr. Fazıl Küçük ve KKTC’nin Kurucu CumhurbaÅŸkanı Rauf Raif Denktaş’ın sık sık “bir halkın ulaÅŸabileceÄŸi en yüce ve onurlu mertebe, bağımsız-egemen bir devlete sahip olmasıdır” yönünde açıklamalarda bulunduÄŸunu aktaran Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kıbrıs Türk halkı olarak eÄŸer bugün, başı dik ve onurlu bir biçimde kendi vatanımızda özgürce yaÅŸayabiliyorsak bunu her türlü bedeli gözünü kırpmadan ödeyen kahraman halkımıza, aziz ÅŸehitlerimize, gazilerimize, ulusal kahramanlarımıza, Dr. Fazıl Küçük’ten Rauf Raif DenktaÅŸ’a uzanan ÅŸanlı ecdadımıza ve ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti’ne borçluyuz. Ne mutlu ki bu soylu mücadelenin her aÅŸamasında kopmaz, ayrılmaz bir parçası olduÄŸumuz yüce Türk ulusunun eÅŸsiz destek ve yardımı her zaman bizimle olmuÅŸtur.”
Tatar, Kıbrıs Türk halkının kurucusu ve ortağı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’nden, 1963 Kanlı Noel saldırılarıyla silah zoruyla atıldığını hatırlatarak, şehitler ve gazilerin destansı bir varoluş mücadelesi verdiğini, bu günlere büyük acılar ve soykırım girişimlerine karşı direnerek geldiklerini vurguladı.
15 Temmuz 1974’te tüm dünyanın gözleri önünde askeri darbe ile Kıbrıs Helen Devleti’ni ilan eden Yunan cuntasını, etkin ve fiili garantörlük hakkını kullanarak durduranın Türkiye olduğunu anımsatan Tatar, şu ifadeleri kullandı:
“ÇaÄŸrımız üzerine, can ve mal güvenliÄŸimiz ve istiklalimiz için 20 Temmuz sabahı Kıbrıs’a bir barış harekatı gerçekleÅŸtirilmemiÅŸ olsaydı bugün Kıbrıs, bir Yunan Adası’na dönecekti. Bugün üzerinde devlet kurduÄŸumuz, özgür olarak yaÅŸadığımız bir vatana sahipsek bu, Mücahit ve Mehmetçik sayesindedir. 15 Kasım 1983’te KKTC’nin ilanı, Rum tarafının bizim egemen eÅŸitliÄŸimizi kabul etmemesi, bizlerle yetki ve refah paylaşımını reddetmesi ve uluslararası camianın sadece Rum tarafının sesini duymasının bir sonucudur.”
Rum tarafının, Kıbrıs Türk tarafına, anayasasını talan ettikleri ve bir Rum devletine dönüştürdükleri sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş çağrısı yaptığını ve kendilerini zamanla asimile etmeyi hayal ettiğini belirten Tatar, bu hayal nedeniyle 53 yıl süren müzakerelerde Rumların tüm önerileri reddettikleri gibi, Kıbrıs müzakere tarihinde ilk kez eş zamanlı ve ayrı ayrı referanduma götürülen 2004 Annan Planı’nı da reddettiklerini hatırlattı.
“Egemen eÅŸitliÄŸimiz ve eÅŸit uluslararası statümüz kabul edilmeden bir müzakere sürecine girmeyeceÄŸiz”
Tatar, yarım asrı aÅŸkın bir süredir müzakerelerde zemin olarak yer alan “federasyon” modelinin tükenmiÅŸ olduÄŸunu en üst düzeyde ilgili uluslararası taraflara ilettiklerinin altını çizerek, ÅŸunları söyledi:
“Egemen eÅŸitliÄŸimiz ve eÅŸit uluslararası statümüz kabul edilmeden bir müzakere sürecine girmeyeceÄŸimiz de resmi pozisyonumuz olarak kayda geçirilmiÅŸtir. Kıbrıs’ta adil ve sürdürülebilir bir çözüm sadece halihazırda var olan iki devlet gerçeÄŸine ve iki tarafın eÅŸit uluslararası statüsü ve egemen eÅŸitliÄŸine dayalı olarak gerçekleÅŸtirilebilir. Kıbrıs Türk halkının özgür iradesiyle seçilmiÅŸ bir CumhurbaÅŸkanı olarak, Kıbrıs’ta yeni sorunlara ve belirsiz bir geleceÄŸe adım atmak yerine Ada’da ve Ada etrafında olan sorunlara çözüm üretebilecek yeni vizyonumuz ile yeni bir dönemin kapısını açmış bulunmaktayız.
İsviçre’nin Cenevre kentinde 27-29 Nisan’da BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres öncülüğünde gerçekleÅŸen 5+1 formatındaki gayriresmi Kıbrıs konulu konferansta, BM’ye Kıbrıs’ta kalıcı çözüm için 6 maddeden oluÅŸan bir öneri sundum. Bu önerimle müzakere masasına ilk kez egemen eÅŸit iki ayrı devletin varlığına ve kurumsal iÅŸ birliÄŸine dayalı çözüm önerimiz konulmuÅŸ oldu. Her daim olduÄŸu gibi Cenevre’de yanımızda olan Türkiye Cumhuriyeti DışiÅŸleri Bakanımız Sayın Mevlüt ÇavuÅŸoÄŸlu’na Kıbrıs Türk halkı adına teÅŸekkür ederim.”
Tatar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve tüm sorunların çözümünde KKTC’ye her türlü desteği veren başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a ve emeği geçen tüm devlet yetkililerine teşekkür etti.
CumhurbaÅŸkanı Tatar, “Kapalı Maraş’ı açma kararımız, Kıbrıs meselesine yeni bir boyut kazandırmıştır. MaraÅŸ, bizim egemenliÄŸimizdedir ve KKTC toprağıdır. Yıllardan beridir mallarını ve mülklerini deÄŸerlendiremeyen hak sahiplerinin askeri bölge statüsünün kaldırılmasını takiben mülklerine sahip çıkmaları insan hakları bakımından da son derece önemlidir.” dedi.
MaraÅŸ’ın yüzde 3,5’ine tekabül eden bir bölümün “askeri bölge” statüsünden çıkarıldığını kaydeden Tatar, uluslararası hukuk ve insan haklarına uygun olarak mülk ve mal sahiplerine, Taşınmaz Mal Komisyonuna baÅŸvurarak mallarını geri alabilme olanağı tanındığını da söyledi.
Tatar, Kıbrıs’ta ve bölgede kritik geliÅŸmeler yaÅŸanırken, DoÄŸu Akdeniz’deki jeopolitik durumun hidrokarbon kaynakları üzerinden bir mücadeleye dönüştüğünü belirtti.
“Ana vatanın verdiÄŸi kararlı desteÄŸe müteÅŸekkiriz”
“Buradaki ana hedef, DoÄŸu Akdeniz’deki Türk egemenliÄŸinin temel noktalarından olan KKTC’yi tasfiye edip, ana vatan Türkiye’yi DoÄŸu Akdeniz’den uzaklaÅŸtırmaktır.” diyen Tatar, şöyle devam etti:
“Bu durum, yoÄŸun ve karmaşık bir siyasi mücadelenin yanı sıra gerginliÄŸin ve askeri faaliyetlerin de yoÄŸunlaÅŸmasına neden olmuÅŸtur. GerginliÄŸin ana nedenlerinin biri de Rum-Yunan ikilisinin olumsuz tutumları ile silahlanma faaliyetlerine devam etmeleridir. Kıbrıs Türk halkı olarak Kıbrıs Ada’sını çevreleyen denizlerdeki haklarımıza sahip çıkma kararlığı içerisindeyiz. Ana vatan Türkiye ile bu yönde yapılan anlaÅŸmalara baÄŸlı olarak ana vatanın verdiÄŸi kararlı desteÄŸe müteÅŸekkiriz.”
Tatar, egemen eşitlik temelinde Kıbrıs Adası etrafındaki hidrokarbon zenginliklerinden yararlanmak konusunda Rum kesimine yaptıkları iş birliği önerilerini bir kez daha tekrarlayarak, Rum tarafının bu iş birliği önerisine kulak asmaması ve Ada çevresinde tek yanlı girişimlere kalkışması halinde bunlara kesinlikle karşılık verileceğini ifade etti.
CumhurbaÅŸkanı Tatar, “Devletimizin ilanı ve kuruluÅŸu, aynı zamanda Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün komutasında silah arkadaÅŸları, kahraman Mehmetçikler ve fedakar, cefakar Anadolu insanının el ele vererek, gerçekleÅŸtirdiÄŸi zaferlerden, KurtuluÅŸ Savaşı’ndan ilham alınarak taçlandırılan bir eserdir, gurur abidesidir. 15 Kasım 1983 tarihi, Kıbrıs’ta bir dönüm noktasıdır.” diye konuÅŸtu.
Tatar, bu anlamlı günde başta Küçük ve Denktaş ile aziz şehitleri rahmetle yad ederek, gazilere minnetlerini sundu.
Konuşmanın ardından halk dansları gösterisi ve resmi geçit töreni yapıldı.
Kaynak: AA