KKTC’nin kuruluÅŸunun 37. yıl dönümü: ErdoÄŸan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gitti

KKTC'nin kuruluşunun 37. yıl dönümü Erdoğan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gitti
KKTC’nin 15 Kasım 1983’te kurulmasıyla Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin etme hakkı dünyaya ilan edildi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 15 Kasım 1983’te kurulmasıyla Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin etme hakkı dünyaya duyuruldu.
37 yıl önce kurulan KKTC, Kıbrıs Türk halkının Ada’daki siyasi yaÅŸamını devlet olgusuyla dünyaya ilan ettiÄŸi önemli bir dönüm noktası oldu.
Kıbrıs’ta 1960’da Ada’nın iki halkı olan Türkler ve Rumlar arasında ortaklık temeline dayanan uluslararası antlaÅŸmalar uyarınca “Kıbrıs Cumhuriyeti” kuruldu.
Kıbrıslı Türkler, Rum silahlı gruplarca 1963’ten itibaren gerçekleÅŸtirilen saldırılar sonucu ülke yönetiminden baskı ve ÅŸiddetle uzaklaÅŸtırıldı.
Rumların, Türklere karşı yürüttükleri saldırılar ve ambargolar 1963-1974 yılları arasında artarak sürdü.
Yunanistan’da 1967’de yönetimi ele geçiren askeri darbe yönetimi, Kıbrıs’ta BoÄŸaziçi ve Geçitkale köylerine saldırılar düzenledi.
Türkiye’nin anlaÅŸmalardan doÄŸan müdahale hakkını kullanacağı yönündeki ihtarı üzerine Yunanistan, BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) gözetiminde adadan kuvvetlerini çekmek zorunda kaldı.
Bu geliÅŸmeler üzerine Kıbrıs Türkleri, 29 Aralık 1967’de “1960 Anayasası tam anlamıyla iÅŸletilinceye kadar” kendi yönetimlerinin kendilerince saÄŸlanması anlamına gelen “Kıbrıs Geçici Türk Yönetimi”ni kurdu. Geçici yönetim, bir süre sonra “Kıbrıs Türk Yönetimi”ne dönüştürüldü. Bu yönetim biçimi, “Otonom Türk Yönetimi”nin ilan edildiÄŸi 1974’e kadar sürdü.
Kıbrıs’ı Yunanistan’a baÄŸlamak için kurulan EOKA-B’nin liderlerinden Nikos Sampson, Yunanistan’da iktidarda bulunan cuntanın desteÄŸiyle gerçekleÅŸtirdiÄŸi darbeyle 15 Temmuz 1974’te Kıbrıs CumhurbaÅŸkanı Makarios’u devirdi. Ada’daki darbe haberi Ankara’ya ulaşınca Milli Güvenlik Kurulu toplandı.
Kıbrıs Barış Harekatı
Dönemin BaÅŸbakanı Bülent Ecevit, toplantının ardından Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) Kıbrıs’a müdahale ihtimaline karşı hazırlık yapılması yönünde talimat verdi.
Türkiye, Ada’ya ortak müdahalede bulunulması için garantör devletlerden Ä°ngiltere’ye Ada’ya müdahale önerdi ancak Ä°ngiltere öneriyi kabul etmedi.
BaÅŸbakan Ecevit ve BaÅŸbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ın talimatıyla Türkiye, Kıbrıslı Türklerin güvenliÄŸini de dikkate alarak 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’nı baÅŸlattı.
Böylece Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakı önlenerek Kıbrıs Türk halkının varlığı da güvence altına alındı. Harekatın baÅŸarıyla sonuçlanmasının ardından 13 Åžubat 1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti kuruldu.
Taraflar arasında bir yıl sonra Viyana’da BM gözetiminde Kıbrıs Türk ve Rum tarafları arasında varılan nüfus mübadele anlaÅŸması uyarınca Rumların güneye, Türklerin de kuzeye geçmesi sonucu Ada’da iki kesim meydana geldi.
KKTC 37 yıl önce ilan edildi
Kıbrıs Türk Federe Meclisinde alınan kararla 15 Kasım 1983 tarihi, Kıbrıs Türk halkının siyasi yaşamının önemli bir dönüm noktası ve mücadelelerini devlet olgusuyla dünyaya ilan ettiği bir gün oldu.
Meclis, aynı gün düzenlediÄŸi olaÄŸanüstü oturumda KKTC’nin kuruluÅŸunu ve bağımsızlık bildirisini oy birliÄŸiyle onayladı.
KKTC’nin kurulmasıyla Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin etme hakkı ilan edilmiÅŸ oldu.
KKTC’nin kurucu CumhurbaÅŸkanı ve dönemin Kıbrıs Türk Federe Devleti BaÅŸkanı Rauf DenktaÅŸ, cumhuriyetin ilan edildiÄŸi Meclis birleÅŸiminin tamamlanmasından sonra Federe Meclis önünde toplanan halka ve öğrencilere hitaben yaptığı konuÅŸmada, mücadelenin bitmediÄŸini belirterek “Ne mutlu KKTC’nin Türk çocuklarına.” ifadelerini kullandı.
5 farklı cumhurbaşkanı, 35 farklı hükümet
KKTC’nin ilan edildiÄŸi 1983’ten bu yana ülkede 35 farklı hükümet iÅŸ başına geldi. KKTC’de 36. hükümetin kurulması için de çalışmalar devam ediyor.
50 sandalyeden oluşan Cumhuriyet Meclisinde, hükümetin kurulabilmesi için 26 milletvekilinin desteği gerekiyor.
KKTC’nin kurulmasından bu yana ise sırasıyla Rauf DenktaÅŸ, Mehmet Ali Talat, DerviÅŸ EroÄŸlu, Mustafa Akıncı ve sonra olarak Ersin Tatar cumhurbaÅŸkanlığı görevi için halk tarafından seçildi.
52 yıldır devam eden Kıbrıs müzakerelerinde sonuca ulaşılamadı
Kıbrıs sorununa çözüm bulma amaçlı müzakereler KKTC’nin kurucu CumhurbaÅŸkanı Rauf DenktaÅŸ ile dönemin Rum lideri Glafkos Klerides arasında Haziran 1968’de Beyrut’ta yapılan görüşmelerle baÅŸladı.
Rum tarafı her seferinde çeşitli sebeplerle içerisinde BM önerilerinin de bulunduğu çözüme yönelik adımları reddetti ya da kabul edilmesi mümkün olmayan şartlar öne sürdü.
Dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan, 2002’de “Annan Planı” olarak da bilinen “Kıbrıs Sorununa Kapsamlı Çözüm Temeli” belgesini ortaya koydu.
DenktaÅŸ ve o zamanki Rum lideri Tasos Papadopulos, “Annan Planı” çerçevesinde çeÅŸitli görüşmeler yaptı ve plan 24 Nisan 2004’te iki tarafta referanduma sunuldu.
Rum halkının yüzde 75,83’ü planı reddederken, Kıbrıs Türk tarafı kendileri için getireceÄŸi pek çok zorluÄŸa raÄŸmen yüzde 64,91 çoÄŸunlukla plana “evet” dedi.
Buna raÄŸmen referandumun hemen ardından 1 Mayıs 2004’te Rum yönetimi, Ada’daki diÄŸer ortak yok sayılarak “Kıbrıs Cumhuriyeti” adı altında AB’ye tam üye yapıldı.
KKTC CumhurbaÅŸkanı Mustafa Akıncı’nın Mayıs 2015’te göreve gelmesinin ardından BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin ara buluculuÄŸunda “Ekonomi”, “Avrupa BirliÄŸi”, “Mülkiyet”, “Yönetim-Güç Paylaşımı”, “Toprak” ile “Güvenlik ve Garantiler ” temel baÅŸlıkları altında müzakereler yeniden baÅŸladı.
Bu çerçevede Kıbrıs sorununa çözüm üretmek, Ada’da kalıcı barış ve istikrarı saÄŸlamak amacıyla yürütülen müzakereler Ä°sviçre’nin Mont Pelerin kasabasında 7-11 Kasım 2016 ve 20-21 Kasım 2016’da iki turlu gerçekleÅŸti.
Son olarak Ä°sviçre’nin Crans Montana kentinde 28 Haziran 2017’de tekrar baÅŸlayan ve yaklaşık 10 gün yoÄŸun ÅŸekilde devam eden Kıbrıs Konferansı da Kıbrıs müzakerelerinde çözüme en çok yaklaşılan süreçlerden biri oldu.
Garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve Ä°ngiltere’nin de katılımıyla yapılan konferansın üçüncü gününde Crans Montana’ya gelen BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “toprak, siyasi eÅŸitlik, mülkiyet, eÅŸdeÄŸer muamele ile güvenlik ve garantiler” üzerinde bir “paket anlayışı” önerisinde bulundu.
İki taraf beş konu başlığında, garantör ülkeler ise güvenlik ve garantiler başlığındaki önerilerini sundu. Rum tarafı her defasında çeşitli sebeplerle içinde BM önerilerinin de bulunduğu çözüme yönelik adımları reddetti ya da kabul edilmesi mümkün olmayan ön şartlar ortaya koydu.
Kıbrıs Rum tarafının, gerek 5 baÅŸlıkta uzlaÅŸmaya yanaÅŸmaması gerek çözümün uygulanmasının ilk gününden itibaren Ada’da “sıfır asker – sıfır garanti” tutumunu sürdürmesi nedeniyle Guterres konferansın baÅŸarısızlıkla sonuçlandığını ilan etti.
Böylelikle Türk tarafının konferanstaki yapıcı rolüne rağmen, Rum tarafının uzlaşmaz tavrı nedeniyle bir sonuca varılamadı.
Kasım 2019’da BM Genel Sekreteri Guterres ara buluculuÄŸunda Akıncı ile Rum lideri Nikos Anastasiadis arasında üçlü gayriresmi görüşme yapılsa da Kıbrıs müzakerelerinde Crans Montana’nın ardından yeni bir geliÅŸme olmadı.
KKTC’de Ersin Tatar dönemi
KKTC’de 18 Ekim’de gerçekleÅŸtirilen cumhurbaÅŸkanı seçiminin ikinci turunda, Ersin Tatar, oyların yüzde 51,69’unu alarak cumhurbaÅŸkanı seçildi. Tatar’ın seçilmesiyle Kıbrıs müzakerelerinde bir paradigma deÄŸiÅŸikliÄŸi yaÅŸanması bekleniyor.
Kıbrıs’ta federasyon modelinin bir umut olmaktan çıktığını savunan Tatar, egemen eÅŸitlik temelinde kurulacak, yan yana yaÅŸayan iki devlet modelinin görüşülmesini destekliyor.
Türkiye de Crans Montana’da federasyon tezinin çöktüğünü ve baÅŸka bir seçeneÄŸin konuÅŸulması gerektiÄŸini savunuyor.
Yakın zamanda BM öncülüğünde, Kıbrıs’taki taraflar ve garantörlerin masada yer aldığı “5+1” formatında gayriresmi bir toplantının yapılması ve müzakerelerde neyin konuÅŸulacağıyla ilgili durumun netleÅŸmesi bekleniyor.
Türkiye’nin desteÄŸi
Türkiye, kurulduÄŸu günden bu yana ambargo ve izolasyonlar altında olan KKTC’yi tanıyan ve her koÅŸulda destekleyen tek devlet oldu.
KKTC’nin kuruluÅŸuna giden yolda bir yandan tüm diplomatik kanalları zorlayan Türkiye, diÄŸer yandan diplomasi yanıtsız kaldığında Kıbrıs Türkü’nün varlığını güvence altına almak için 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı ile sahada varlık gösterdi.
Türkiye’nin garantörlüğü, KKTC’nin kuruluÅŸ sürecine olumlu yansıyan en önemli unsurlardan biri oldu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gitti
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, özel uçak “Ä°stanbul” ile saat 12.20’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin baÅŸkenti LefkoÅŸa’ya hareket etti.
Türkiye CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, özel uçak “Ä°stanbul” ile saat 12.20’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin baÅŸkenti LefkoÅŸa’ya hareket etti.
Atatürk Havalimanı’ndan, Ä°stanbul Valisi Ali Yerlikaya ve öteki ilgililer tarafından uÄŸurlanan ErdoÄŸan ile beraberindeki heyet de LefkoÅŸa’ya hareket etti.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın, ziyaret çerçevesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 37. kuruluÅŸ yıl dönümü törenlerine katılması bekleniyor.
Ä°letiÅŸim BaÅŸkanlığından ziyarete iliÅŸkin yapılan açıklamada, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ile CumhurbaÅŸkanı Tatar arasında gerçekleÅŸtirilecek görüşmelerde, iki ülke arasındaki yakın iÅŸ birliÄŸinin daha da güçlendirilmesi için atılabilecek adımların ele alınıp Kıbrıs davası ve DoÄŸu Akdeniz’deki son geliÅŸmeler hakkında görüş alışveriÅŸinde bulunulacağı kaydedildi.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın ziyareti kapsamında LefkoÅŸa Acil Durum Hastanesinin resmi açılışının da yapılması öngörülüyor.
Kaynak: AA