Kovid-19 DoÄŸu Akdeniz’deki dengeleri Türkiye lehine çevirdi

Kovid-19 Doğu Akdeniz'deki dengeleri Türkiye lehine çevirdi

Kovid-19 Doğu Akdeniz'deki dengeleri Türkiye lehine çevirdi

Düşen petrol fiyatları DoÄŸu Akdeniz’de hidrokarbon arama çalışmaları yürüten dev enerji ÅŸirketlerinin faaliyetlerini ertelemesine neden olurken, uzmanlar çalışmalarını kararlılıkla sürdüren Türkiye’nin avantajlı konumunun pekiÅŸeceÄŸini belirtiyor.

Rusya ve Suudi Arabistan arasındaki petrol gerilimiyle baÅŸlayan ve ardından yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla düşük seyreden petrol fiyatları, Akdeniz’e komÅŸu ülkeler ile uluslararası aktörlerin DoÄŸu Akdeniz’de yürüttüğü petrol ve doÄŸal gaz arama faaliyetlerini yeniden gözden geçirmesine neden oldu.

Konuya iliÅŸkin AA muhabirine deÄŸerlendirmelerde bulunan İzmir Ekonomi Üniversitesi Sürdürülebilir Enerji Ana Bilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Mehmet Efe BiresselioÄŸlu, DoÄŸu Akdeniz’deki donanma ve enerji ÅŸirketleri ile arama gemilerinin çalışmalarını azalttığını söyledi.

BiresselioÄŸlu, petrol fiyatlarındaki düşüşün bölgedeki uluslararası aktörlerin “iÅŸtahını kaybetmesine” yol açtığını belirterek, “Bunların yanında, Türkiye’nin bölgede artan varlığının ve uyguladığı aktif politikanın etkisini de belirtmemiz gerekir. Kovid-19 salgınının etkisi ile de içe dönük politikalar benimseyen devletler, ÅŸimdilik DoÄŸu Akdeniz planlarına ara vermiÅŸ durumda diyebiliriz. Yine de koÅŸullar deÄŸiÅŸtikçe bu durumun da deÄŸiÅŸim gösterme ihtimalinin yüksek olduÄŸu söylenebilir.” dedi.

“Kanuni salgın sonrasında sondaj çalışmalarına baÅŸlayabilecek”

BiresselioÄŸlu, Kovid-19 salgını öncesi pek çok uluslararası oyuncunun, DoÄŸu Akdeniz ve Orta DoÄŸu baÅŸta olmak üzere dünyada kilit rol oynayan bölgelerde dönüştürücü politikalar sürdürdüğünü dile getirerek, “Türkiye’nin de bu dönemde uyguladığı doÄŸru politikalar ve ikili iÅŸ birlikleri ile DoÄŸu Akdeniz bölgesinde önemli kazanımları oldu. Türkiye, mevcut göstergelerin ışığında olabildiÄŸince düşük düzeyde olumsuz etki ile bu salgını atlatabilirse yeni yapılanmada ekonomik ve jeopolitik perspektifte daha avantajlı olacaktır. Ayrıca, diÄŸer aktörlerin de bölgeye yönelik jeopolitik hedeflerinde büyük bir deÄŸiÅŸim olmamasına baÄŸlı olarak DoÄŸu Akdeniz’deki mücadelenin kaldığı yerden devam edeceÄŸini öngörmek mümkün. Fakat bölgedeki aktörlerin bu hedefleri daha temkinli adımlarla gerçekleÅŸtirme çabası içine gireceÄŸini de söyleyebiliriz.” diye konuÅŸtu.

Türkiye’nin bölgede askeri varlığını ve sondaj gemileriyle teknik gücünü artırmasının önemine iÅŸaret eden BiresselioÄŸlu, ÅŸunları kaydetti:

“Özellikle Türkiye’nin BirleÅŸmiÅŸ Milletler tarafından tanınan Libya Hükümeti ile bölgede kıta sahanlığı ve MEB sınırını belirlemek için imzaladığı mutabakat ‘oyun deÄŸiÅŸtirici’ olmuÅŸtur. Bu mutabakatın sonuçlarını artarak görmeye devam edeceÄŸiz. Bu mutabakat bölgede kazan-kazan ilkesinin kabul edilmesi ve diplomatik çözüme ulaşılmasına katkı sunacaktır. DoÄŸal kaynakların ilgili taraflar arasında adil dağılımı ve tüm tarafların egemenlik haklarını ayrım gözetmeksizin korumak olaÄŸanüstü bölgesel anlaÅŸmazlıkların diplomatik çözümünü kolaylaÅŸtıracaktır. Üçüncü sondaj gemisi Kanuni ise Mart ayı ortasında Türkiye karasularına giriÅŸ yaptı. Kovid-19 salgınına iliÅŸkin tedbir sürecine müteakiben geminin gerekli bakımları ve güncellemeleri yapılarak ultra derin deniz sondajlarına hazır hale getirilecek. Bu da demek oluyor ki Kanuni salgın sonrasında sondaj çalışmalarına baÅŸlayabilecek. Ülkemizin denizlerdeki sondaj faaliyetlerine önemli katkı gösterecektir.”

“Åžirketlerin faaliyetlerini Türkiye ile sürdürmeleri mantıklı olacak”

Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi (TESPAM) Başkanı Oğuzhan Akyener de salgın nedeniyle düşen petrol fiyatlarının, bu alanda arama-üretim ve servis hizmetleri veren bütün şirketleri ciddi anlamda etkilediğini söyledi.

Sektörde büyük bir kırılmanın yaşandığını ve bunun bir süre daha devam etmesinin beklendiğini ifade eden Akyener, şöyle konuştu:

“Gaz fiyatlarında her ne kadar petrol kadar sert düşüş yaÅŸanmasa da yine de düştü. Gerçi Kovid-19 süreci öncesindeki gaz fiyatları da ilgili yabancı ÅŸirketlerin keÅŸif iddia ettikleri sahaları geliÅŸtirerek, EastMed gibi ekonomik olarak mümkün olmayan bir projeyle taşımalarına imkan tanımamakta. Fakat ÅŸu an geldiÄŸimiz noktada, DoÄŸu Akdeniz’de ÅŸirketlerin, yerine göre dolaylı siyasi kazanımlar vasıtasıyla ve para kazanma gayesiyle riske atılabilecek bütçesi kalmadı. ÖrneÄŸin bölgedeki en aktif oyuncu ENI, son çeyrekte kar oranlarının yüzde 90’lar seviyesinde düştüğünü açıkladı.”

Akyener, bölgedeki en güçlü ülke olan Türkiye için durumun farklı olduÄŸuna iÅŸaret ederek, “Türkiye arama faaliyetlerini, kamusal finans desteÄŸiyle kendi deniz alanlarında sürdürmeye devam etmekte. DoÄŸu Akdeniz’deki ilgili alanlar, çalışmalarını ekonomik gerekçelerle donduran diÄŸer ÅŸirketler için ‘riskli dış alanlar’ kapsamındayken, Türkiye için ise ‘Mavi Vatan’dır. Bu sebeple psikolojik, ekonomik ve lojistik olarak Türkiye bu noktada bölgedeki en avantajlı ülke. İlgili ÅŸirketlerin ise bundan sonra faaliyetlerini Türkiye ile sürdürmeleri, kendileri için de mantıklı bir tercih olacak.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

DoÄŸu Akdeniz’deki riskli arama veya ekonomik olmayan geliÅŸtirme projelerinin 1 yıldan 5 yıla kadar ertelenebileceÄŸini dile getiren Akyener, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu süreç sonunda, önümüzdeki 5 yıllık süre zarfında, artan talep ve düşen arz sebebiyle doÄŸal gaz fiyatlarının artacağı, maliyetlerin yeni otomasyon teknolojileri ile düşeceÄŸi tahmin edilmekte. Ayrıca Lübnan’da olası bir keÅŸif bütün dengeleri deÄŸiÅŸtirecektir. Bütün bölge ülkelerinin gözü Lübnan’da devam eden ilk deniz sondajında. Bu sebeple ülke olarak sahip olduÄŸumuz avantajlarımızın idrakiyle geleceÄŸi kurgulayarak, çok daha büyük atılımlar yapabilmemiz gerekiyor. Türkiye’nin bu noktadaki kararlı duruÅŸu, teknik, politik, hukuki ve askeri adımları bölgedeki tüm dengeleri ülkemiz lehine deÄŸiÅŸtirdi. Åžu an İtalyanlar da Avrupa BirliÄŸi de bölgedeki diÄŸer küresel oyuncular da Türkiye’nin razı olmadığı bir modelin hayata geçemeyeceÄŸinden emin oldular. Türkiye birliÄŸini, istikrarını ve kararlılığını sürdürdüğü sürece bölgedeki küresel oyuncular ve diÄŸer ülkeler Türkiye ile iÅŸ birliÄŸi süreçlerine girmek durumunda kalacaklar. Türkiye’nin yeni yatırımlar ile teknik kapasitesini geliÅŸtirmesi ise bölgedeki büyük hidrokarbon ÅŸirketlerinin Türkiye ile daha yakın bir iÅŸ birliÄŸi sürecine girme beklentilerini perçinlemektedir.”

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir