“Kovid-19’un üstesinden hep birlikte geleceÄŸiz”

Kovid-19'un üstesinden hep birlikte geleceğiz

Kovid-19'un üstesinden hep birlikte geleceğiz

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye’nin Kovid-19’la mücadelesine iliÅŸkin, “Ä°nÅŸallah bu hastalığın üstesinden hep birlikte geleceÄŸiz. Türkiye bu salgın sürecinden çok daha güçlenerek çıkacaktır.” dedi.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Dolmabahçe Ofisi’nde Uluslararası Demokratlar BirliÄŸi (UID) Kadın Kolları ve Gençlik Kolları MKYK üyelerini kabul etti.

“Türkiye salgın sürecinden güçlenerek çıkacak”

Ä°ki ay önce Uluslararası Demokratlar BirliÄŸinin yeni yönetimi ile Ä°stanbul’da bir araya gelerek, verimli görüşmeler gerçekleÅŸtirdiklerini hatırlatan ErdoÄŸan, “Bugün de birliÄŸin kadın kolları ve gençlik kolları merkez karar yönetim kurullarında görev yapan siz deÄŸerli kardeÅŸlerimle buluÅŸmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Her birinize Türkiye’ye, anavatanınıza hoÅŸ geldiniz diyorum. Sözlerimin hemen başında sizlerin ÅŸahsında Uluslararası Demokratlar BirliÄŸi çatısı altında Avrupa’daki vatandaÅŸlarımıza hizmet eden tüm kardeÅŸlerimi selamlıyor, kendilerine emekleri ve gayretleri için şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle inÅŸallah salı günü kavuÅŸacağımız ramazan-ı ÅŸerifinizi tebrik ediyor, bu mübarek ayın milletimiz, Ä°slam alemi ve tüm insanlık için rahmete, berekete, huzura ve barışa vesile olmasını diliyorum.” dedi.

Son bir yıldır koronavirüs salgını sebebiyle insanlığın sancılı ve sıkıntılı günler geçirdiğini dile getiren Erdoğan, şimdiye kadar dünya genelinde yaklaşık 3 milyon insanın hayatına mal olan salgının dalgalar halinde yayılmayı sürdürdüğünü belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Hemen her gün bir sevdiÄŸimizin, mesai arkadaşımızın, komÅŸumuzun veya yakın bir dostumuzun vefat haberi ile yüreÄŸimiz daÄŸlanıyor. Dünya hayatının bir imtihan olduÄŸunu ki bunu hepimiz zaten iyi biliyoruz, bunu gayet iyi bilen insanlar olarak kaybettiklerimizin acısı içimizi yaksa da sabrediyor, Allah’tan bizi ve tüm insanlığı salgın musibetinden en kısa sürede kurtarmasını niyaz ediyoruz. Yurt içinde ve yurt dışında koronavirüse kurban verdiÄŸimiz vatandaÅŸlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına baÅŸsaÄŸlığı, hastalarımıza acil ÅŸifalar diliyorum.

TAMAM diyerek sloganlaÅŸtırdığımız temizlik, maske, mesafe kurallarına riayet ederek inÅŸallah bu hastalığın üstesinden hep birlikte geleceÄŸiz. Rabb’imiz mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bize her zorlukla beraber muhakkak bir kolaylığın olduÄŸunu müjdeliyor. Koronavirüs salgını sebebiyle yaÅŸadığımız zorlukların özellikle ülkemiz ve milletimiz için yeni müjdelere kapı aralayacağına inanıyoruz. Ãœmidimiz ve beklentimiz odur ki Allah’ın izni ve inayetiyle Türkiye bu salgın sürecinden çok daha güçlenerek çıkacaktır. Hazreti Mevlana’nın hikmet dolu sözlerinden ilhamla ifade edecek olursak, karanlığın ardındaki güneÅŸler inÅŸallah çok yakında doÄŸacaktır. ”

Milletin sıkıntısını siyasi ikbal kapısı olarak gören muhterislere aldırmadan tedbire sarılıp, takdire teslim olarak salgınla mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “DiÄŸer yandan dünya tarihine baktığımızda bu tür önemli hadiselerin küresel ölçekte deÄŸiÅŸimlere de yol açtığını görüyoruz. Koronavirüs de dünya sisteminde kırılmalara sebep olacak birçok alanda yeni bir dönemin kapılarını da aralayacaktır. Anavatanınız Türkiye, bu yeni sürece en hazırlıklı giren ülkelerden biridir. Dünya ekonomilerinin ciddi daralmalar yaÅŸadığı böyle bir dönem içinde 2020 yılında elde ettiÄŸimiz yüzde 1,8’lik büyüme oranı bunun en önemli iÅŸaretidir. Son bir yıldaki tecrübelerimizin bizim sık sık vurguladığımız eski Türkiye ile yeni Türkiye arasındaki farkı açıkça ortaya koyduÄŸuna inanıyorum.” diye konuÅŸtu.

“Türkiye’nin alicenaplığını tüm dünyaya gösterdik”

ErdoÄŸan, Türkiye’nin salgınla mücadeledeki örnek baÅŸarısının bilhassa yurt dışındaki vatandaÅŸlarca çok daha iyi görülüp daha fazla takdir edildiÄŸini söyledi.

Türkiye’nin hiçbir ücret almadan en ileri standartlarda sunduÄŸu hizmetlere Avrupa’nın birçok ülkesinde ciddi meblaÄŸlar ödenerek ancak ulaşılabildiÄŸini dile getiren ErdoÄŸan, “Avrupa’da günlerce test sırası bekleyen, ilaca eriÅŸemeyen, ambulans bulamadığı için evde vefat eden, hastane kapılarından geri çevrilen nice vatandaÅŸlarımızın olduÄŸunu da biliyoruz. Hamdolsun Türkiye olarak ne sınırlarımız içinde ne de elimizin uzanabildiÄŸi bölgelerde böyle manzaraların yaÅŸanmasına müsaade etmedik. Krizin başından bu yana 142 ülkeden 100 bini aÅŸkın vatandaşımızı Türkiye’ye getirdik. Yine 380’in üzerinde insanımızı yurt dışından ambulans uçaklarımızla ülkemiz hastanelerine naklettik.” diye konuÅŸtu.

ErdoÄŸan, paylaÅŸmanın bereketine, dayanışmanın gücüne inanan bir millet olarak en zor günlerinde ihtiyaç sahiplerine sırt dönmediklerini belirterek, bugüne kadar 157 ülke ve 12 uluslararası kuruluÅŸa yardım göndererek Türkiye’nin ve Türk milletinin alicenaplığını tüm dünyaya gösterdiklerini ifade etti.

“Türklerin ötelendiÄŸi, hor, hakir görüldüğü günler artık geride kaldı”

“Bundan sonra da nerede yaÅŸarsa yaÅŸasın tüm insanlarımıza ulaÅŸmaya, onların dertleri ile sıkıntılarıyla hemhal olmaya devam edeceÄŸiz.” diyen ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Avrupalı Türkler, 1960’lı yıllardaki misafir işçi kimliÄŸini uzun bir zaman önce geride bıraktılar. O iÅŸ bitti. Bugün Avrupa genelinde yaklaşık 6 milyon insanımız var. Bir dönem sadece işçi, emekçi olarak çalışan kardeÅŸlerimiz, hamdolsun artık iÅŸ dünyasından ticarete, eÄŸitimden akademiye, sivil toplumdan siyasete geniÅŸ bir yelpazede varlık gösteriyorlar. Avrupalı Türklerin yaÅŸadıkları ülkelerin siyasi, kültürel, ekonomik ve sosyal hayatına daha fazla katkıda bulunduklarını görmekten gurur duyuyoruz. Özellikle kadınlarımızın ve gençlerimizin hayatın farklı kulvarlarında en ön safta yer aldığına ÅŸahit oluyoruz. Türklerin ötelendiÄŸi, hor, hakir görüldüğü, dışlandığı, sadece belli mesleklere, belli sektörleri hapsedildiÄŸi günler artık geride kaldı. O iÅŸ bitti. Her zaman söylediÄŸimiz gibi sizlerin baÅŸarısı, bizim baÅŸarımız, milletimizin baÅŸarısıdır bunu böyle bilin. 84 milyonun her bir ferdinin iftihar kaynağıdır.”

Adalet ve Kalkınma Partisi olarak çok ciddi mücadele vererek tüm dünyada yaşayan Türk vatandaşlarına oy kullanma hakkını kazandırdıklarını vurgulayan Erdoğan, kendilerinden öncekilerin bunun lafını, kendilerinin ise icraatını yaptıklarını söyledi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ÅŸimdi uluslararası camiada vatandaÅŸların, Türkiye’de artık bir seçmen olarak orada oyunu kullanabildiÄŸini belirterek, “Artık milletvekili de olabiliyor mu? Olabiliyor. Bak nereden nereye geldik. Ä°nÅŸallah bu daha da ileriye ulaÅŸacak. Bakın bu arada UÄŸur Åžahin ve Özlem Türeci hocalarımızın Kovid-19 aşısını geliÅŸtirmede yakaladıkları baÅŸarı, kendilerine destek olunması ve fırsat verilmesi halinde insanımızın neler yapabileceÄŸini açıkça göstermiÅŸtir. Bu tür iyi örnekler sadece Avrupalı Türkleri deÄŸil aynı zamanda diÄŸer göçmen topluluklara da öz güven ve cesaret aşılamaktadır.” diye konuÅŸtu.

“Güçlenen bir diaspora gerçeÄŸini kabullenmek istemiyorlar”

Yarının Avrupası’nda Türklerin ve Müslümanların hak ettikleri biçimde, çok daha görünür bir ÅŸekilde yer alacaklarından asla şüphe duymadıklarını aktaran ErdoÄŸan, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü:

“Elbette bu durum bize nasıl umut aşılıyorsa birilerinin de kabusu oluyor. Avrupalı Türkleri hala 1960’ların dar kalıplarına sıkıştırmaya çalışanlar büyüyen ve güçlenen bir diaspora gerçeÄŸini kabullenmek istemiyor. Son dönemde vahim boyutlara ulaÅŸan Ä°slam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı, iÅŸte bu hazımsızlığın tezahürlerinden yalnızca biridir. Avrupa ülkelerinde farklı isimler altında yapılan haÅŸa Ä°slam modelleri de bu hastalıklı bakış açısının yansımalarından biridir. Ä°slam düşmanlığı, Batılı siyasetçilerin baÅŸarısızlıklarını örtmek, çapsızlıklarını gizlemek için istismar ettikleri en önemli araçlardan birine dönüşmüştür. Daha evvel marjinal kesimlerin baÅŸvurduÄŸu bu popülist yönteme artık ana akım medya organları, akademisyenler, yazarlar, bakan, baÅŸbakan seviyesinde siyasetçiler de tevessül etmeye baÅŸlamıştır. Dış politikada baÅŸarısızlığa uÄŸrayan, içeride sıkışan, kiÅŸisel rekabetlerini bulundukları makamların önüne geçiren siyasetçiler, bu kifayetsizliklerini ÅŸahsıma ve Müslümanlara saldırarak kamufle etme çabasındadır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birkaç gündür hararetlenen tartışmaların, Avrupa medyası ve siyasetindeki bu histerinin en son örneği olduğunu dile getirerek, ırkçı dalgadan sadece Türklerin değil, etnik kimliği, görünüşü, dini aidiyeti farklı diğer toplum kesimlerinin de mağdur olduğunu söyledi.

“Müslüman kadınların hakları gasbedilmektedir”

Yurt dışında hayatını sürdürenlerin bu acı gerçekle zaten yüzleştiklerini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ä°statistikler buzdağının yalnızca görünen yüzü olsalar bile Avrupa’da yükselen kültürel ırkçılığı açıkça ortaya koyuyor. GeçtiÄŸimiz yıl önceki senelere göre nefret suçları 2 kat artmıştır Avrupa’da en çok vatandaşımızın yaÅŸadığı 3 ülkede göçmenlere yönelik saldırıların sayısı 3 bini geçiyor. Sadece 2020 yılında Almanya’da 400’ü bizim insanlarımıza yönelik olmak üzere toplam 900’ün üzerinde ırkçı saldırı kaydedilmiÅŸtir. Yine geçen yıl koronavirüs salgınının getirdiÄŸi kısıtlamalara raÄŸmen cami ve cami derneklerimize yönelik 121 eylem düzenlenmiÅŸtir. Bir dönem ülkemizde olduÄŸu gibi Avrupa’da da kamusal, özel alan kurnazlığı üzerinden Müslüman kadınların hakları gasbedilmektedir. Bugün ne yazık ki birçok Avrupa ülkesinde bilhassa başörtülü kadınların istihdama katılabilmesi, iÅŸ bulabilmesi, sosyal hayatta özgürce var olabilmesi, hatta bazı yerlerde eÄŸitim imkanları ciddi biçimde sınırlandırılmıştır. Meselenin asıl vahim tarafı ise, bize demokrasi ve insan hakları konusunda ders verenlerin kendi ülkelerinde en temel insan haklarının çiÄŸnenmesine alkış tutması bu ayrımcılığa ses çıkarmamasıdır.”

Mücadelelerini hukuk, demokrasi ve meÅŸruiyet zemininde kararlılıkla sürdüreceklerini dile getiren ErdoÄŸan, “Bunun yolu da örgütlü olmaktan, sivil toplum kuruluÅŸları etrafında güç birliÄŸi yapmaktan geçiyor. Uluslararası Demokratlar BirliÄŸini iÅŸte bu kutlu ve zor mücadelenin en önemli vasıtası olarak görüyoruz. Yani göreviniz sıradan bir görev deÄŸil. Hem çok anlamlı hem de bulunduÄŸunuz ülkede özellikle dayanışmanın ruhunu iyi kavrayarak oradaki haklarınızı almak ve bu hakları en ileri derecede savunmaktır. Åžu anda birlik hamdolsun kuruluÅŸundan bu yana geçen süre zarfında Avrupa’daki kardeÅŸlerimizin soydaÅŸlarımızın hukukunu savunma noktasında çok önemli bir sivil toplum örgütü konumuna yükseldi. Yeterli mi? DeÄŸil. Ben çok daha iyi bir konuma geleceÄŸine inanıyorum. Ancak, önümüzde halen kat etmemiz gereken ciddi bir mesafe bulunuyor. Uluslararası Demokratlar BirliÄŸinin, yeni yönetiminin çok daha kuÅŸatıcı ve kucaklayıcı bir ÅŸekilde çalışmalarını hızlandıracağına inanıyorum. Bu süreçte özellikle siz kadınlarımızın ve gençlerimizin üzerinde önemli görevler vardır. Sizlerin sahiplenmediÄŸi bir mücadelenin baÅŸarı ÅŸansı, olmaz.” diye konuÅŸtu.

ErdoÄŸan, Türkiye’nin rekor ve baÅŸarılarla dolu son 19 yılına, kadınların ve gençlerle beraber damga vurduklarına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Åžu anda bizim Türkiye genelinde yaklaşık 11 milyon 500 bin üyemiz var. Bunun içinde 1 milyon zaten yaÅŸ sebebiyle 30 yaÅŸa kadar gençlik teÅŸkilatında kalıyor, 30 yaşı aÅŸtıktan sonra malum bir üst kademeye yani ana kademeye geçiyor. Fakat, kadınlarımız 5 milyon 300 bin. Åžu anda kadınlarımızın üye sayısı Türkiye’de sadece Adalet ve Kalkınma Partisinde 5 milyon 300 bin. DiÄŸer partilerin hepsini toplayın bu rakama ulaÅŸamazlar. 6,5 milyonun üstü demek ki… 5 milyon civarında da ÅŸu anda kademenin diÄŸer bölümleri. Bütün illerimizde bu üye kayıt kampanyaları devam ediyor. Ä°nÅŸallah 2023’e kadar bu kampanyalarımız yoÄŸun bir ÅŸekilde devam edecek. EÄŸer bu Kovid-19 meselesi önümüzde bir engel olarak bulunmamış olsaydı ÅŸu anda bizim bu kampanyalarımız çok daha farklı bir yere gelmiÅŸ olurdu. Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 2023’e de yine biz sizlerle beraber yürüyoruz. Avrupalı Türklerin köklerinden, dilinden, kültüründen ve dininden kopmadan huzur içinde ve müreffeh bir ÅŸekilde yaÅŸayabilmesi sizin vereceÄŸiniz mücadeleye baÄŸlıdır. Çok önemli bir misyon yüklenmiÅŸ, önemli bir sorumluluÄŸu omuzlamış durumdasınız. Sizlerden ülke ve millet olarak bizim de Avrupa’daki vatandaÅŸ ve soydaÅŸlarımızın da beklentisi büyük. Binlerce yıllık tarihi ÅŸanlı zaferlerle ve çetin mücadelelerle dolu büyük bir milletin evlatları olduÄŸunuzu asla unutmamalısınız. Sizler, politikalarını belirlerken kimi devletlerin gözünün içine bakan deÄŸil, BirleÅŸmiÅŸ Milletler kürsüsünden ‘Dünya beÅŸten büyüktür.’ diyerek tüm insanlık için hak ve adalet talep eden bir ülkenin evlatlarısınız.”

Savunma sanayisine ve terörle mücadeleye vurgu yapan ErdoÄŸan, “Diplomaside destanlar yazan, geleceÄŸin teknolojilerine imza atmaya baÅŸlayan ürettiÄŸi insansız hava araçları, silahlı insansız hava araçlarıyla dünyada savaÅŸ paradigmasını deÄŸiÅŸtiren bir ülkenin evlatlarısınız. Her birinizden mensubu olduÄŸunuz milletinizden, dilinizden, kültürünüzden en önemlisi de bağımsızlığın timsali ay yıldızlı al bayrağınızdan iftihar etmenizi istiyorum.” dedi.

Erdoğan, UID üyelerinin yurt dışında tarihi bir duruş sergilediğinin altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Biz de içeride benzer bir mücadeleyi yürütüyoruz. CoÄŸrafyamızdaki 1000 yıllık varlığımızı temsil nöbetini yeniden devralmayı hedeflediÄŸimiz, medeniyetimizin yükseliÅŸini hazmedemeyenlerin saldırılarına, göğüs geriyoruz. Böylesine kutlu bir mücadelenin sancaktarlığını yapmaktan da ÅŸeref duyuyoruz. Güya bize muhalefet yapmak adına Türkiye Cumhuriyeti kimliÄŸine sahip olduÄŸu halde gavurun kılıcını sallayarak üzerimize gelenleri gördükçe de üzülüyoruz. Proje ürünü açıkça belli olan ÅŸahsiyetlerin, konuların, kampanyaların bizim ülkemizin dikkatini asıl hedeflerinden uzaklaÅŸtırmak gayesiyle ortaya sürüldüğünün farkındayız. Türkiye’nin son 8 yıldır yaÅŸadığı her hadise bu sinsi oyunun bir parçasıdır. Hiçbiri kendi dinamiklerimizin tabii ürünü olmayan bunca siyasi, sosyal, ekonomik, psikolojik saldırının hepsinin de üstesinden Allah’ın yardımı ve milletimizin desteÄŸiyle ÅŸimdiye kadar gelmeyi baÅŸardık. Sınırlarımızın tacizinden, terör örgütlerinin harekete geçirilmesine, darbecilerden ekonomik tetikçilere tüm yöntemler kullanılarak Türkiye’nin sinir uçlarıyla oynamaya çalışanlara aradıkları fırsatı vermedik. Son dönemde gerçekte ne olduÄŸu, nasıl olduÄŸu, niçin olduÄŸu gayet iyi bilinen kimi konular üzerinden baÅŸlatılan kirli kampanyaları da bu sürecin yeni bir dalgası olarak görüyoruz. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye karşıtı her senaryonun içerisinde yer alarak yalan yanlış ve iftira ürünü iddiaları sürekli tekrarlamak suretiyle kendisine yeni bir misyon oluÅŸturmaktadır. GeçmiÅŸte bu parti asla tasvip etmesek de kendince bir duruÅŸa, tarza ve söyleme sahipti. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi kime ne duymak istiyorsa onu söyleyen, seviyesizliÄŸi, deÄŸersizliÄŸi, lümpenliÄŸi siyasetin merkezine yerleÅŸtirmiÅŸ bir yapı haline dönüşmüştür.”

Kendilerini “çukur ve bataklık siyaseti”nden mümkün olduÄŸunca uzak tutmaya çalıştıklarını ifade eden ErdoÄŸan, “Ancak yalanın ve iftiranın dozu bazen öylesine artıyor ki milletimize olan saygımız gereÄŸi bunlara cevap vermek mecburiyetinde kalabiliyoruz. Böyle durumlar haricinde biz kendi programımızı uyguluyor, kendi iÅŸimize bakıyor, ülkemizi hedeflerine doÄŸru adım adım yaklaÅŸtırmanın mücadelesini veriyoruz. Sadece son birkaç gün içinde bizim gündemimizi oluÅŸturan konu baÅŸlıklarıyla CHP’nin gündemindeki konu baÅŸlıklarına bakmak bile aradaki ufuk farkını göstermeye yeterli olacaktır.” diye konuÅŸtu.

ErdoÄŸan, dün Ukrayna Devlet BaÅŸkanı Vladimir Zelenskiy ile bir araya geldiÄŸini, daha sonra Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı’nın yapıldığını hatırlatarak, “Aramızdaki iliÅŸkileri, hem de Rusya ile giderek tırmanan Donbass krizini deÄŸerlendirdik. Aynı mesele bir önceki gün de Rusya Devlet BaÅŸkanı Sayın Putin ile yaptığımız telefon görüşmesinde ele aldığımız önemli konulardan biriydi. Bölgemizin huzuru ve güvenli geleceÄŸi için her iki ülkenin de aralarındaki anlaÅŸmazlıkları bir an önce müzakere ve barış yoluyla çözmesini istiyor, bu yönde gayret gösteriyoruz. Sayın Putin’le ayrıca yeni turizm sezonu hazırlıklarından Suriye krizine kadar KarabaÄŸ olaylarına kadar bütün bunları geniÅŸ bir yelpazede ele alarak görüş alışveriÅŸinde bulunduk.” dedi.

Önceki gün Beykoz Cam ve Billur Müzesi’nin restorasyonu sonrası açılışının yapıldığını hatırlatan ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Dünyada eÅŸi benzeri olan eserler deÄŸil bunlar. Bu tür müzeler nadidedir ve adeta ebru gibidir. Her bir obje bir ikincisi olmayan böyle bir müze. Ebruda nasıl bir eserin diÄŸerini yapamazsınız, baÅŸlı başına tektir; bu cam eserler de baÅŸlı başına her biri bir eser. 1500 obje var, hepsi de birbirinden farklı ve geçmiÅŸi itibarıyla da yaklaşık 150-200 yıllık eserler var burada. Gerçekten göreni hayran bırakan… Açılışını da yeni yaptık. Burası harabe bir yer idi. Bu harabe yeri ele aldık, renovasyonunu, restorasyonunu, her ÅŸeyini hallettik, bitirdik. Bu mekanı aldığımız zaman burası da öyleydi. Rezaletti burası. Åžu gördüğünüz yeri maalesef bir müddet BeÅŸiktaÅŸ Kaymakamlığı olarak kullanmışlardı. Kaymakamlıktan baÅŸka her ÅŸeye benziyor tabii. Sonra biz burayı bu hale getirdik. Hemen karşı taraftaki yeri yine aynı ÅŸekilde. Sol tarafta ÅŸu anda ofis olarak kullandığım yeri mevcut hale getirdik. Niye? Çünkü bize düşen, neyi biz tarihten aldıysak onu günümüze çok çok farklı taşımak ve geleceÄŸe de onu ideal bir ÅŸekilde emanet etmektir.”

ErdoÄŸan, açılış programının ardından Türkiye Voleybol Federasyonu yönetici ve oyuncularını kabul ettiÄŸini dile getirerek, “Bunların içinde de bir tane Küba’dan artık Türk vatandaÅŸlığına geçen bir voleybolcumuz vardı 21 yaşında. Tabii çok çok övgüyle bahsettiler. Kendisinin pasaportunu, kimliÄŸini teslim ettik. ‘Hayırlı olsun.’ dedik ve baÅŸarılarından dolayı da tebriklerimizi bildirdik. Voleybol takımımızın baÅŸantrenörü benim sporculuk döneminden arkadaşımdı. Ä°spanya’da geçirdiÄŸi bir rahatsızlığın ardından talimatımızla gönderilen bir ambulans uçakla ülkemize getirilip burada tedavi edilmiÅŸti. Görüşmemizde kendisine bir kez daha geçmiÅŸ olsun dileklerimizi sunduk.” diye konuÅŸtu.

“Geri dönüşlerini alınca olumlu bir ÅŸekilde biz de mutlu olduk”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, salgın sebebiyle satışları azaldığı için depolarda bekleyen patates ve soğanların, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) üzerinden satın alınarak ihtiyaç sahiplerine hibe olarak ramazan öncesinde dağıtılmasının kararlaştırıldığını belirterek, 1 milyon 250 bin ton patates ve yaklaşık 300 bin ton soğanın vatandaşlara dağıtılacağını bildirdi.

ÇeltiÄŸin de çiftçinin elinde kalmaması için TMO’ya talimat verildiÄŸine deÄŸinen ErdoÄŸan, “Uygun fiyatlarla alımını da yapıp böylece ramazan öncesi çiftçilerimiz huzur içerisinde yola devam etsinler dedik. Bu tabii çok çok mutluluk meydana getirdi ve geri dönüşlerini de hamdolsun alınca olumlu bir ÅŸekilde biz de mutlu olduk. Åžimdi ramazan öncesi 81 il valiliklerimiz vasıtasıyla bu konuyu yakından takip edip neticelendirerek, hem üreticilerimizi sıkıntıdan kurtaracak hem de vatandaÅŸlarımıza destek olacağız.” diye konuÅŸtu.

ErdoÄŸan, haberin duyulması sonrası çiftçilerden, üreticilerden çok sayıda samimi teÅŸekkür mesajı aldıklarını ifade ederek, “Hep söylediÄŸim gibi bizim için en büyük ÅŸeref, milletimize efendi olmak deÄŸil, hizmetkar olmaktır. Bizim için en büyük mutluluk da bu hizmetler karşılığında insanlarımızdan şöyle kalpten gelen bir ‘Allah razı olsun’ sözünü duymaktır. Bu duyguyu dünyanın tüm hazinelerine deÄŸiÅŸmeyiz.” dedi.

Yaklaşık 3 yıl önce emeklilere bayramlarda biner lira ikramiye ödeme sözü verdiklerini ve bu uygulamayı hemen başlattıklarını hatırlatan Erdoğan, enflasyon oranında artış yapılan bayram ikramiyelerinin ramazandaki ilk ödemesini mayıs başında Kurban Bayramı ödemesini de temmuz ortasına doğru gerçekleştireceklerini anlattı.

Ayrıca salgın döneminde alınan tedbirler kapsamında en düşük emekli maaşını 1500 liraya çıkartarak hiçbir vatandaşın mağdur duruma düşmemesini sağladıklarını ifade eden Erdoğan, göreve geldiklerinde emekli maaşlarının 66 liradan başladığını hatırlatarak, emeklilerin bugün tarihlerinin en iyi gelir seviyesine sahip olduğunu, bunu da yeterli görmediklerini, ülkenin imkanlarının genişlemesine paralel olarak emeklilerin şartlarını daha da iyileştirmeye hazırlandıklarını söyledi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bu tabloya ihracatta her ay tazeledikleri rekorları, dünyada herkes küçülürken Türkiye’nin büyüyen nadir ülkelerden biri olduÄŸu gerçeÄŸini, üretim tarafındaki sevindirici geliÅŸmeleri ve daha pek çok olumlu haberin eklenebileceÄŸini dile getirdi.

“Bu musibetin de üstesinden geleceÄŸimize inanıyorum”

Hizmet sektörü ve turizm başta olmak üzere salgından etkilenen çeşitli alanlarda çözülmesi gereken sıkıntılar olduğunu bildiklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi:

“SıkılaÅŸtırmak zorunda kaldığımız tedbirler sebebiyle dükkanı kapanan, iÅŸi azalan, geçimi sıkıntıya düşen her kardeÅŸimizin derdi bizim derdimizdir. Bugüne kadar istihdamdan kiraya, uygun ÅŸartlı krediden hibeye kadar pek çok destek verdiÄŸimiz esnaf ve sanatkarımızın yanında olmayı sürdüreceÄŸiz. Karşımızda ancak dünya ile birlikte yürütürsek baÅŸarıya ulaÅŸtırabileceÄŸimiz bir tehdit var. Bu mücadelede kısıtlamalardan aşılamaya ve destek paketlerine kadar elimizdeki tüm silahları kullanıyoruz. Allah’ın izniyle bu musibetin de üstesinden geleceÄŸimize inanıyorum.

Salgın sonrası yeniden ÅŸekilleneceÄŸi görülen küresel siyasi ve ekonomik sistemde ülkemizi hak ettiÄŸi yere çıkartmakta kararlıyız. Bunun için hem fedakarlık yapacak hem daha çok çalışacak hem de birlik ve beraberliÄŸimize sıkı sıkıya sahip çıkacağız. CHP ve aynı gayri milli projenin paydaşı olan kesimlerin milletimizin moralini bozma ve ülkemizin algısını kötüleme çabalarını da nice diÄŸer sinsi oyun gibi inÅŸallah boÅŸa çıkartacağız. Sizlerden bulunduÄŸunuz ülkelerde temas ettiÄŸiniz herkese gerçek Türkiye fotoÄŸrafını bıkmadan, usanmadan, samimiyetle ve azimle sürekli anlatmanızı istiyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Demokratlar Birliği Kadın Kolları ve Gençlik Kolları MKYK üyelerine çalışmalarında başarılar diledi. Erdoğan, kadın ve gençlik kollarının birliğinin, beraberliğinin daim olmasını dileyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir