MHP Genel BaÅŸkanı Bahçeli: Cumhur İttifakı Türkiye Cumhuriyeti’dir, Türk milletinin özüdür

MHP Genel Başkanı Bahçeli Cumhur İttifakı Türkiye Cumhuriyeti'dir, Türk milletinin özüdür

MHP Genel Başkanı Bahçeli Cumhur İttifakı Türkiye Cumhuriyeti'dir, Türk milletinin özüdür

MHP Genel BaÅŸkanı Bahçeli, “Cumhur İttifakı Türkiye Cumhuriyeti’dir, Türk milletinin özüdür. Yedi düvel topuyla tüfeÄŸiyle üzerimize gelse bile ilke ve irademizden milim taviz vermedik, vermeyeceÄŸiz.” dedi.

MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuÅŸmada, siyaseti geliÅŸigüzel, vakit doldurmak maksadıyla yapmadıklarını; hakka inandıklarını ve halkla yekvücut olduklarını söyledi.

“Bir ve Birlikte Hilale DoÄŸru Türkiye Toplantıları” kapsamında Anadolu’yu dolaÅŸtıklarını, vatandaÅŸlarla sıkı diyaloglar kurduklarını ve gönüller arası mekik dokuduklarını dile getiren Bahçeli, dün itibarıyla 15 bölge toplantısını gerçekleÅŸtirmiÅŸ olmanın bahtiyarlığını yaÅŸadıklarını söyledi.

Erzurum, Kars, Gümüşhane, Erzincan, Rize, Siirt, Van, Kırklareli, Tokat, Bursa, Sakarya, Çankırı, Elazığ, İzmir ve Samsun merkezli olmak üzere 45 ili kapsayan saha ve siyasi çalışmaların gayet başarılı, coşkulu ve düzenli şekilde gerçekleştirildiğini anlatan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir ve birlikte hilale doÄŸru yürüdükçe, bal mumundan kanat takan müstevli kalıntıları, ne hilalimizi gölgelemeye ne de güneÅŸimizi perdelemeye muvaffak olamayacaklardır. Bir ve birlikte hilale doÄŸru mesafe aldıkça, önümüze dikilen sanal korkuluklar yıkılacak, öngörülen tehlikeli akıntılar kurutulacak, hıyanete önayak olanlar yerle bir edilecektir. Artık bir hilal uÄŸruna güneÅŸler batmasın, bilakis hep yaÅŸasın, her zaman var olsun. Artık felaketlerin ÅŸiirleri yazılmasın, fecaatler yaÅŸanmasın, ağıtları da yakılmasın. Bir ve birlikte hilale doÄŸru el ele verirsek, saf saf birikirsek, zincirinden kurtulmuÅŸ hiçbir ÅŸeytan, zıvanadan çıkmış hiçbir ÅŸer niyet, müthiÅŸ bir kudret ve seciyeyle donanmış milli azamet karşısında duramayacak, herhangi bir kötülük de yapamayacaktır.”

Devlet Bahçeli, bir ve birlikte hilale doğru yol alışlarının, milli birlik ve kardeşliğin pekişmesi amacına matuf olduğunu ifade ederek, partisinin, saha çalışmalarına ve milletle kucaklaşmaya ayrımcılığı dışlayarak şevkle devam edeceğini dile getirdi.

“DiÄŸer altı ülkenin zavallı yalnızlığı ÅŸeklinde okunmalı”

MHP lideri Bahçeli, İsrail’in, Lübnan’a ateÅŸkes önerisi sunmasından kısa bir süre sonra Beyrut’u havadan vurduÄŸunu anımsatarak, Gazze’de yaÅŸanan insani felaketlere, süregelen soykırıma her gün yenilerinin eklendiÄŸini anlattı.

Bahçeli, “Katliamların hız kesmeden günbegün çıta yükseltmesi insanlık utancı, hukuk ve adalet imhası, medeni dünyanın iflas beyannamesi deÄŸilse sorarım sizlere, nedir? Bu trajedinin bitmesi, zalimlerin hesap vermesi gerekiyorken, hala bir arpa boyu mesafenin alınamaması ürkütücü bir skandal deÄŸil midir? İsrail, dökülen kanlarla, alınan canlarla, harabeye dönen ÅŸehirlerle, yapılan suikastlarla ÅŸiddet çarkını çeviren bir cinayet ve soykırım aygıtıdır.” dedi.

Durumu, koma haliyle aynı olan uluslararası toplumun zaman zaman aldığı bazı kararların hayati belirtilerin varlığına da işaret ettiğini belirten Bahçeli, şöyle konuştu:

“BirleÅŸmiÅŸ Milletler ‘sosyal, insani ve kültürel’ konuların ele alındığı 3. Komite’de, ‘Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkına’ iliÅŸkin karar tasarısı, 6 ülkenin ret oyuna karşılık 170 ülkenin kabul oyuyla teyit edilmiÅŸtir. İsrail’in yanında hizaya giren ABD, Arjantin Paraguay, Mikronezya, Nauru, insanlık nam ve hesabına sınıfta kalmış, sahnelenen soykırım suçuna iÅŸtirak etmiÅŸlerdir. Kabul edilen kararda, ‘Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve bağımsız devlet kurma hakkı teyit edilir.’ ifadesinin 170 ülkece tasdiki, küresel vicdanın son bir gayretle çırpınışı, diÄŸer 6 ülkenin zavallı yalnızlığı ÅŸeklinde okunmalıdır.

Roma Statüsü gereÄŸince Filistin’in zımni devlet statüsü kazandığı açıktır. Aynı zamanda Filistin’in Uluslararası Ceza Mahkemesine üyeliÄŸi hukuki temelde statüsünü perçinlemektedir. Filistin’in yalnızca devletlerin tarafı olabildiÄŸi Roma Statüsü’ne kabulü, uluslararası hukuk nezdinde varlığına alamettir ve bir devlet olarak görüldüğünün de basbayağı niÅŸanesidir.”

“İlk kıblemize siyonizmin gölgesi düşerse bunun altından hiçbir ülke kalkamayacaktır”

MHP Genel BaÅŸkanı Bahçeli, İsrail’in durdurulmasının ve soykırım suçlularından hesap sorulmasının bir insanlık onuru, bir adalet konusu, demokrasi namusu olduÄŸunu dile getirerek, adaletin mutlaka tecelli edeceÄŸini söyledi.

İsrail’e baÅŸta silah satışlarıyla ilgili yaptırım uygulanması olmak kaydıyla, her türlü önleyici tedbirin doÄŸrudan doÄŸruya hayata geçirilmesi gerektiÄŸinin altını çizen Bahçeli, Türkiye’nin İsrail’e tavrı ve tutumunun çok net olduÄŸunu belirtti. Bahçeli, bunu görmeyen, görse bile iÅŸlerine gelmediÄŸinden gerçeÄŸi çarpıtmak amacıyla yalan ve iftira cephaneliÄŸine yığınak yapan bazı siyasetçilerin Türkiye’nin İsrail ile ticareti sürdürdüğünü ileri sürdüğünü aktardı. Bahçeli, ÅŸunları kaydetti:

“Türkiye, İsrail ile ilgili ticaret sayfasını, 2 Mayıs 2024’ten geçerli olmak üzere tüm ürünleri kapsayacak ÅŸekilde kapatmıştır. Yapılan resmi açıklamalar sabittir ve kuÅŸkulu bir yanı da yoktur. 2 Mayıs 2024 tarihinden itibaren İsrail’e yönelik ihracat ve ithalat için tescil edilmiÅŸ hiçbir gümrük beyannamesinin olmadığı açık seçik meydandadır. Böylesi hassas bir konu etrafında ülkemizi töhmet altında bırakma yarışı, karalama çabası olsa olsa siyonizme hizmet, Türkiye’ye husumettir. Bu tip bir muhalefet anlayışının demokratik niteliÄŸinden bahsetmek, sakat deÄŸerlendirmelerini ifade ve düşünce hürriyetiyle tevil etmek bizatihi demokrasiye hakarettir.”

Müslüman Türk milletinin, Mescid-i Aksa ve diğer kutsal mabetlerin tarihi ve manevi dokularını tahrip etme teşebbüslerini asla affetmeyeceğini dile getiren Bahçeli, bunun, kırmızı çizginin ihlali olacağını ve ağır sonuçlar doğuracağını vurguladı.

“İlk kıblemize siyonizmin gölgesi düşerse bunun altından hiçbir mütehakkim ve muhasım ülke kalkamayacaktır.” diyen Bahçeli, küresel ve bölgesel barış ve istikrara destek verilecekse, gerçekten bu hedefe hilafsız ve hilesiz baÄŸlılık gösterilecekse, iki devletli çözümün mutlak surette gerçekleÅŸmesi gerektiÄŸine iÅŸaret etti.

Bahçeli, “1967 sınırları dahilinde, siyasi ve toprak bütünlüğünü saÄŸlamış, baÅŸkenti DoÄŸu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasından, müteakiben tanınmasından baÅŸka bir yol, bir yöntem, bir alternatif kalmamıştır.” ifadesini kullandı.

“AB’nin GKRY ve Yunan tezlerine alet olması, Ege ve Akdeniz’deki barış ve istikrara tahammülsüzlük”

Devlet Bahçeli, Avrupa BirliÄŸi’nin (AB) Mekansal Deniz Planlama çalışmalarının, Türkiye’nin Ege ve Akdeniz’deki egemen haklarını aşındıracak hatta hiçe sayacak içerik ve ilerleyiÅŸ istikametinde olduÄŸunu belirterek, “Aleyhimize çizilen haritaların fiilen ve hukuken bir sonuç vermesini ümit etmek tam manasıyla akla ziyan bir hezeyan ve milli kazanımlarımıza aleni bir saldırıdır.” diye konuÅŸtu.

Deniz yetki alanlarında yaÅŸanan uyuÅŸmazlıklarla ilgili AB’nin görüş beyan etmesi, hakemlik rolü üstlenmesi, tek taraflı kararların altyapısını oluÅŸturma arayışlarının A’dan Z’ye geçersiz ve mesnetsiz olduÄŸunu dile getiren Bahçeli, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

“Avrupa BirliÄŸi’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Yunan tezlerine alet olması, Ege ve Akdeniz’deki barış ve istikrara tahammülsüzlüktür. Mavi vatandan taviz koparmak için karşımızda toplanan ülkelerin 486 yıl önce Preveze’de denizin dibine gönderdiÄŸimiz haçlı donanmasından ne farkı vardır? Bize raÄŸmen ve egemenlik alanlarımızdan sözde mahrum eden haritaların çizimiyle takibi ve temini peÅŸine düşülen muhasım politikaları elbette biliyoruz. Tavsiyem, onların da Türk milletini bilmeleri, hafızalarını tazelemeleri, deÄŸilse bile tarih kitaplarını açıp okumaları, suyumuza dokunanın dumanını attıracağımızı unutmamalarıdır. Bu azgın hıncın, bu aşırı hırsın, tarihten ders almayan bu beyhude politik ve diplomatik kuÅŸatma hazırlıklarının Türk milletine sökmeyeceÄŸini, aksini iddia edenlerin tahrikleri devam ederse Barbaros Hayrettin PaÅŸaların Ege ve Akdeniz’de dolaÅŸtığını görmelerini, yoksa Andrea Doria’nın akıbeti neyse aynısını yaÅŸayacaklarını kararlılıkla söylemek isterim.”

Bahçeli, 18-19 Kasım’da Brezilya’da toplanan G20 Zirvesi’nin temasının “Adil bir dünya ve sürdürülebilir bir gezegen inÅŸa etmek” olarak belirlendiÄŸini; adaletsizliÄŸe, ahlaki kayıplara, egemenlik ihlallerine, önyargılara ve tarihi nefretlere dayalı bir dünya tasarımı için el ovuÅŸturmanın çok vahim bir çeliÅŸki olduÄŸunu söyledi.

Adil ve yaÅŸanabilir dünyanın kurucu gücü Türkiye olacaktır”

Bahçeli, adil bir dünya kurma çaÄŸrısını yapan ülkelerin, Rusya ile Ukrayna savaşını kışkırtmaları, bu savaşı milyar dolarlar saçarak finanse etmeleri, İsrail’in kanlı saldırılarına göz yummaları, küresel vahÅŸete sponsorluk yapmalarının sürdürülebilir bir gezegen inÅŸa etmekten daha çok kurulanı yıkma sinsiliÄŸi ve hesabı olduÄŸunu belirterek, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

“ABD’nin Ukrayna’ya yardım için tahsis ettiÄŸi tüm fonların tutarının 182 milyar dolar olduÄŸu açıklanmışken, bu paranın küresel açlık ve sefaletle mücadeleye harcandığı takdirde gerçek adil ve hakkaniyetli dünya tablosuna ulaşılacağını acaba düşünen olmuÅŸ mudur? Dünyada 900 milyona yakın insan içme suyuna eriÅŸemiyor. 2 milyara yakın insan içecek temiz suyun hasretini çekiyor. 800 milyona yakın insan açlıkla savaşıyor. Buna karşılık obez insanların sayısı 875 milyon sınırını aşıyor. Aşırı kilolu insan sayısı 1,7 milyarı geçmiÅŸ bulunuyor. Her yıl 5 yaÅŸ altı ortalama 5 milyon çocuk hayatını kaybediyor. Dünyada 600 milyon çocuk yoksullukla pençeleÅŸiyor, bunların yarısı açlık tehlikesiyle karşı karşıya yaşıyor.

Gelir dağılımındaki adaletsizlik, yoksulluk, iÅŸsizlik, terör, iklim deÄŸiÅŸiklikleri, çevre kirliliÄŸi gibi konular insanlığın temel problem alanları olarak göze çarpıyor. Kısaca özetlemeye çalıştığım bu yürek yaralayan veriler ışığında adil bir dünya nasıl kurulacak? Kim ya da kimler kuracak? Nasıl kuracak? Bunun için katlanacağı alternatif maliyetlerin yükü ne kadar olacak? Bize göre böylesi adil ve yaÅŸanabilir dünyanın kurucu gücü inanıyorum ki Türkiye olacaktır.”

Lafla peynir gemisi yürütmenin bir sonucu olmayacağına iÅŸaret eden Bahçeli, “Gazzeli, Kerküklü, DoÄŸu Türkistanlı, Sudanlı bir çocuÄŸun hayat standartları Londralı, Berlinli, Parisli bir çocuÄŸun standardına çıkartılmadıktan sonra söylenen sözlerin balon, iddiaların fos çıkması kesindir.” dedi.

“Gelecek nesilleri konuÅŸmalı ve dert etmeliyiz”

Devlet Bahçeli, İzmir’in Selçuk ilçesinde elektrikli sobanın devrilmesi sonucu çıkan yangında 5 çocuÄŸun hayatını kaybettiÄŸini hatırlatarak, “Biz uzaklardaki çocukların hakkını hukukunu konuÅŸtuÄŸumuz kadar, daha doÄŸrusu onlardan daha öncelikli olmak kaydıyla kendi çocuklarımızı, gelecek nesillerimizi konuÅŸmalı ve dert etmeliyiz.” ifadelerini kullandı.

Yapılan açıklamalardan, eşi cezaevinde bulunan annenin, geçimini sağlamak amacıyla kapıyı çocukların üzerine kilitledikten sonra hurda toplamaya gittiğinin anlaşıldığını aktaran Bahçeli, yaşanan bu felaketi sadece ekonomik cepheden ele almanın, yoksulluk ve mağduriyet ekseninde değerlendirmenin kendilerini doğru sonuçlara taşımayacağını belirtti.

Sorunlu ailelerin çocuklarını ruhen ve zihnen kazanmak, her birini hayata hazırlamak, rehberlik ve rehabilite ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte çok ciddi şekilde gözlemlemek ve takip etmenin, devletin başlıca vazifeleri arasında olduğunu vurgulayan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mesele sadece az vermek veya çok vermekle, yani maddi ve fiziki yardımlarda bulunmakla sınırlı görülmemelidir. Manevi ve moral desteklere eÅŸ zamanlı olmak kaydıyla ilgiye, sevgiye ve sahiplenmeye muhtaç evlatlarımızın devletin müşfik ve alicenap dokunuÅŸlarıyla saÄŸlıklı, dengeli ve iç huzuru yakalamış birer fert olmaları mümkündür. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinin izinden yürüyorken, ilkel ÅŸartlara hapsedilmiÅŸ çocuklarımıza bir vesileyle tanık olmak, bunları göz göre göre kaybetmek, maalesef hepimiz adına hüsrandır. Sosyal, psikolojik, ruhsal ve ekonomik temelli sorunları hazırlanmış bütüncül stratejik bir konsept dahilinde masaya yatırmadan, üstelik bu yaygın sorunlara neÅŸter vurmadan atılan her adım sadece pansuman tedavisi olarak kalacaktır.

Türkiye’de bir çocuk gece yataÄŸa aç giriyor, sabah mutsuz ve umutsuz uyanıyorsa bunun vebali hepimizin omuzlarındadır. İnanıyorum ki, Selçuk’ta yüreklerimize ateÅŸ düşüren olay bütün yönleriyle aydınlığa kavuÅŸacak; böylesi felaketlerin bir daha yaÅŸanmaması için her türlü acil önlem sırasıyla ve kademe kademe alınacaktır. Evlatlarımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyor, çocuklarımız ölmesin, diyorum.”

“Cumhur İttifakı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Cumhur İttifakı Türk milletinin özüdür”

​​​​​​​Bahçeli, Cumhur İttifakı’nda görüş ayrılığı olup olmadığını günlerdir yazıp çizenlerin, boÅŸa koyup dolu tutmanın kurnazlığına sapanların gündemi epey ÅŸekilde meÅŸgul ettiÄŸini söyledi.

Bahçeli, şöyle devam etti:

“Sayın CumhurbaÅŸkanımızla aramızdaki derin ve karşılıksız bağı, ahlaki, samimi ve dostane diyaloÄŸu sorgulamak ve sulandırmak gayesiyle maske üstüne maske takan, kılıktan kılığa giren köşe başı fitnebazları iyice azıtmaktadır. Cumhur İttifakı, malum kötü niyet ve kötürüm tıynet sahiplerinin anlayıp da itiraf edemeyeceÄŸi kadar vatan ve millet sevdasıyla hemhal olmuÅŸtur. Cumhur İttifakı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Cumhur İttifakı Türk milletinin özüdür, özgüvenidir. Cumhur İttifakı istiklalin muhafızı, istikbalin mimarıdır. Cumhur İttifakı Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın yegane müdafisidir. Yedi düvel topuyla tüfeÄŸiyle, nefretiyle, nifakıyla, ÅŸirkiyle, ÅŸiddetiyle üzerimize gelse bile ilke ve irademizden milim taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceÄŸiz. BaÅŸkaları gibi soluÄŸumuz kısa ve kesik deÄŸildir. BaÅŸkaları gibi irademiz hacizli, siyasetimiz rehin altında hiç deÄŸildir. Bizi meÅŸgul edip Türkiye üzerinde oyun kuracağını zanneden, siyaseti sokak dedikodusuna çeviren, ittifakımıza çamur atmaya kalkışan ahmaklara, asalaklara, arsızlara en küçük geri adımımız söz konusu olursa diyorum ki, gök girsin kızıl çıksın.”

Fitne yayan siyasetçileri, sözde gazetecileri, sosyal medya farelerini, FETÖ’cü hainleri, bölücü mihrakları, dış baÄŸlantılı casusları, köksüzleri, kimliksizleri, millet ve milliyet hasımlarını rezil rüsva etmek için uygun zamanı sabrın gücüyle, Allah’ın inayetiyle, milletin metanetiyle beklediklerini belirten Bahçeli, şöyle devam etti:

“Son günlerde tartışmaların odağında yer alan bazı açıklamalarımdan Sayın CumhurbaÅŸkanımızın haberinin olup olmadığını araÅŸtıran, aramızda bir anlaÅŸmazlık çıkıp çıkmadığını yorumlayan zevata diyeceÄŸim öz itibariyle ÅŸudur:

Mevzubahis vatan, bayrak, millet ve devlet-i ebed müddetse CumhurbaÅŸkanımız Sayın Recep Tayyip ErdoÄŸan ile ÅŸahsım arasında hiçbir ayrılığın ve ayrışmanın söz konusu dahi olmayacağını mühürlü kalplere, duymayan kulaklara, görmeyen gözlere hatırlatmak dava ve vicdan görevimdir. Öküz altında buzağı arayacaklarına gitsinler kendilerine münasip kapak arasınlar, sanıyorum onlar için daha yararlı olacak, bu sözüm de alayına kapak olacaktır. ‘Vakit tamamdır, söz konusu vatandır.’ paylaşımlarımızla neyi amaçladığımızı merak edenlere de, önce vatan nedir onu öğrenmelerini teklif ve temenni ediyorum.

Osmanlı devlet ricalinin taktığı sarıkların içinde kefen vardı ki; ölümü unutmasınlar diye. Biz de millet ve ülkü davasına baÅŸ koyarken, Cumhur İttifakı’nı kurarken kefenimiz mücadelemizdir dedik, kefenimiz yeminimizdir dedik, vatana duyduÄŸumuz eÅŸsiz sevda ve baÄŸlılığının bir bedeli varsa da seve seve öderiz inancını ve iradesini gösterdik.”

“İstikrarlı yükseliÅŸ kararlılıkla devam etmelidir”

Bahçeli, milleti bölmek için fırsat kollayanlara, bozgunculuk çıkarmak için pusuya yatanlara, yalancılara, talancılara, yabancıların yerli acentesine dönmüş siyasi devşirmelere itibar etmenin kendilerini inkar olacağını vurguladı.

Türkiye’nin kaybedecek bir saniyesi bile bulunmadığının altını çizen Bahçeli, “Türk ve Türkiye Yüzyılı’nda terörün kökü kazınacaktır. Bunun için kefen giyeceksek ona da baÅŸ göz üstüne deriz. Yerimizde saymaya, olanla yetinmeye, onun bunun aÄŸzına bakmaya, tarihin gerisine düşmeye, debisi yüksek bir nehir gibi akan hadiselerin içinde edilgen ve etkisiz kalmaya ne hakkımız ne de niyetimiz vardır. Sızlanarak, dövünerek, seyrederek hiçbir ÅŸey yapamayız.” dedi.

Bahçeli, davası olan her insanın aynı zamanda umut insanı olduÄŸunu belirterek, “Çünkü iman varsa imkan vardır ve nihayetinde karamsarlık bulutları dağılmaya mahkumdur. Türkiye artık feleÄŸin çemberini kırmalıdır. Makus talih hepten deÄŸiÅŸmelidir. İstikrarlı yükseliÅŸ kararlılıkla devam etmelidir.” diye konuÅŸtu.

İddialı yürüyüşün her gün biraz daha hız kazanarak Cumhuriyet’in yeni yüzyılında muktedir tarihin tekerrürünü saÄŸlaması gerektiÄŸine dikkati çeken Bahçeli, “Elbette gerçekleÅŸebilecek hedefimiz de budur. Åžayet konu Türk milleti oldu mu hayallerimizin ve hedeflerimizin hiçbir sınırı olmaz, olamaz. Türkiye’nin yelkenlerini ÅŸiÅŸiren rüzgar kesilmesin istiyorum. Kamburlarımızdan kurtulalım diyorum. Bu arada makamda gözümüz yoktur. KoltuÄŸa merakımız yoktur. Yeter ki Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti sonsuza kadar yaÅŸasın dursun. Yeter ki haine, teröriste, Türkiye düşmanlarına karşı bir olalım, beraberce direnelim.” ifadelerini kullandı.

“Saklayacak, gizleyecek, üzerini örtecek bir açığımız yoktur”

Merhum ÅŸair Arif Nihat Asya’nın, “Onlar” ÅŸiirinin dizelerini anımsatan Bahçeli, ÅŸunları söyledi:

“Saklayacak, gizleyecek, üzerini örtecek bir açığımız yoktur. Başımızı eÄŸecek, yüzümüzü kızartacak, gözlerimizi kaçıracak bir yanlışımız, bir mahcubiyetimiz, verilemeyecek bir hesabımız da olmamıştır. Neysek oyuz, nasılsak öyle görünürüz, göründüğümüz gibi olacak cesaret ve özgüvene fazlasıyla sahibiz. Bazıları bizi hazmedemez, zira bünyeleri helale alışkın deÄŸildir. Bazıları bizi tanıyamaz, zira onlar gözleri açıkken bile gaflet uykusuna dalan, sonra da ışığın altında bile fark edilmeyenlerdir. Kaldı ki görmek istemeyen bir göze aydınlığın yararı dokunamaz. Tutamayacağımız sözü dilimize, veremeyeceÄŸimiz sevgiyi kalbimize, ulaÅŸamayacağımız hedefleri önümüze koymadık, koymaya da niyetimiz yoktur.”

İşlerinin kin değil muhabbet, kibir değil mehabet, milli ve Muhammedi ahlakını hakkıyla içselleştirip yaşamak olduğuna vurgu yapan Bahçeli, gündüz vaktinin korkak gecelere, nezih ve serazat bir kalbin zalim bedenlere acıdığını en iyi bilenin, en iyi görenin Milliyetçi-Ülkücü hareket olduğunu söyledi.

Bahçeli, toprağına merhamet tohumu serpilmeyen ülkelerin, nice fatihlerin matemi olduğunu ifade ederek, gönüller arasında karanlık uçurumlar açan anlayışsızlık, katılık, kötülük, sevgi kıtlığı ve bunlardan mülhem insani felaketlerin merhamet cevherinden mahrumiyetin çok soğuk esintisi olduğunu kaydetti.

Bu esintiyi yüreklerinin sıcaklığıyla engellemenin çabasında olduklarını aktaran Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“İftira salgınına inancımızın ÅŸifasıyla karşılık vermenin gayretindeyiz. Biz merhameti de biliriz, mertliÄŸi de biliriz, mefkureyi de biliriz, melanet senaryolardan ve figüranlardan hesap sormasını da mutlaka biliriz. Biz bu ülke, bu vatan, bu bayrak uÄŸruna, rahmetle ve hürmetle andığımız hilal kaÅŸlı, kurt bakışlı 3 bin ÅŸehit verdik. Åžafağı aÄŸarmayan nice zifiri karanlıkları yendik.

Gideni gelmeyen, aÄŸlayanı gülmeyen, feryadı dinmeyen, hüsranı bitmeyen, ancak imanlı mücadelesi de asla eksilmeyen zulmet dolu senelerde kendi yarasını iyileÅŸtiren bir aslan gibi doÄŸrularak kükremesini bildik. Siyasi seciyemiz, Türklüğe duyulan emsalsiz bir sevdanın potasında eriyerek, yeri gelince sükut gibi münzevi, yeri gelince de çığlık kadar hür oldu. Millet kendi eserine, sevdasından deliye dönmüş MHP’ye ve Cumhur İttifakı’na duasıyla, desteÄŸiyle, dev gibi iradesiyle sahip çıkacaktır. Hiç kimse boÅŸuna hayal kurmasın, boÅŸ yere hesap yapmasın. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı, içinde milletin olmadığı, milli ve manevi deÄŸerlerin yer almadığı hiçbir hedefi kabul etmez, etmeyecektir. Sizlere düşen görev, kafa karıştıran, akıl çelen, zihin bulandıran bozuk zihniyetlerin etki alanına girmeden hak bildiÄŸiniz yolda arkanıza bakmadan hızlı adımlarla yürümektir. Himaye edenimiz Allah, destekçimiz büyük Türk milletidir. Türk vatanı has bahçemiz, Türk milleti varlığımızın övüncüdür.”

“Herkes eÅŸittir Türkiye demeye azimle devam edeceÄŸiz”

Algı operasyonların, ahlaksız tertiplerin boÅŸuna olduÄŸunu, tedavülde tutulan kara kampanyaların sonu ve sonucunun olmadığını, Türkiye’yi ve Türk milletini çağın üzerine sıçratma mücadelelerinin teklemesi, tökezlemesi ve sekteye uÄŸramasının söz konusu olmadığını ifade etti. Bahçeli, “İnandık, baÅŸaracağız. Söz verdik, yapacağız. Yola çıktık, varacağız. Sabrettik, Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın sütunlarını hep birlikte dikeceÄŸiz. Cumhur İttifakı’nın akıl ve ahlakla anıtlaÅŸmış fedakar ve milli siyasetiyle umutları dirilteceÄŸiz, milletimize hadim ve hürmetkar bir ruhla azımızı çok, eksiÄŸimizi tamam edeceÄŸiz.” dedi.

Bahçeli, hiçbir engel tanımayacaklarını, hiçbir zorluğa teslim olmayacaklarını, hiçbir iftiraya boyun eğmeyeceklerini, doğudan batıya, kuzeyden güneye her insanı kucaklayacaklarını, her değeri bağırlarına basacaklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

“Herkes eÅŸittir Türkiye demeye azimle devam edeceÄŸiz. Buradan bütün Kürt kardeÅŸlerime sesleniyorum. PKK Kürtleri temsil edemez. Åžimdi açıkça görüldü ki, bir adım ileri gitmek için yola çıkanları engellemeye çalışanlar vardır. Dün terörist başının yoldaşı olanlar, ÅŸimdi Amerika’nın uÅŸağı olmuÅŸlar. Biden’ın üvey evlatlarına, Türk milletinin asil evlatlarını kurban edemeyiz. Buna hakkımız yok. Gelin bir olalım, beraber olalım, hep beraber Türkiye olalım.”

“Milli Savunma Bakanlığının kararına saygı duyuyorum”

Grup Toplantısı’nın ardından bir gazetecinin Kara Harp Okulu mezuniyet töreni sonrası sosyal medyaya yansıyan görüntüler sebebiyle bazı teÄŸmenlerin disipline sevk edilmesini sorması üzerine Bahçeli, ÅŸu yanıtı verdi:

“Milli Savunma Bakanlığı çok hassas bir bakanlıktır. Türk Silahlı kuvvetlerinin, her konuda yetiÅŸmesini saÄŸlayan kurumdur. Oranın ortaya koyduÄŸu deÄŸerlendirmeler dışında, hiçbir ÅŸeyi bilmeden, tanımadan sadece ve sadece sorgulama yoluyla Türkiye’yi karıştırmaya yönelenlere heves etmemelidir. Milli Savunma Bakanlığının kararına saygı duyuyorum.”

Kaynak: AA