MHP Genel Başkanı Bahçeli: Terör bitecek, bölücülük tasfiye edilecektir. Gayretimiz buna yöneliktir
MHP Genel BaÅŸkanı Bahçeli, “Terör bitecek, bölücülük tasfiye edilecektir. Gayemiz ve gayretimiz buna yöneliktir.” ifadelerini kullandı.
MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuÅŸmada, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, 17 Åžubat 1931’de Adana’da söylediÄŸi “Türk demek aynı zamanda Türkçe demektir” sözüne iÅŸaret ederek, “Sadece çağın ve zamanın felsefi ruhuna farklı anlamlar yüklemekle sınırlı kalmamalıyız. Bunun yanında, belki daha da ötesinde, gözlerini açan tarihin, ayaÄŸa kalkan coÄŸrafyanın bilcümle mesajlarını satır satır almanın ve anlamanın sırrına eriÅŸmeliyiz.” ifadesini kullandı.
BaÅŸta Türkiye’nin içinde bulunduÄŸu bölge olmak üzere, yerkürenin her köşesine hızla kayan, giderek sertleÅŸen risk ve tehdit kuÅŸağının, günbegün yaygınlaÅŸan anlaÅŸmazlık ve ihtilaf alanlarının tedbirli bir hazırlık içinde takip edilmesi gerektiÄŸinin altını çizen Bahçeli, “İçimize kapanarak, yabancı deÄŸer yargılarına kapılarak, kaynağımızdan koparak, baÅŸ döndüren kaotik geliÅŸmelerin ilerleyiÅŸ ve istikametini lehimize çeviremeyiz.” diye konuÅŸtu.
“Türkiye Yüzyılı’nın hiç sönmeyecek meÅŸalesi altında el ele birleÅŸmeliyiz”
Türk coÄŸrafyasından süzülüp gelen kardeÅŸlik ve kültür hazineleriyle yekvücut halinde tarihe mühür vurulması gerektiÄŸini söyleyen Bahçeli, “Bunun için de oku en uzaÄŸa fırlatacak gerilmiÅŸ yay gibi pozisyon almalıyız. Siperlerimizden çıkıp görüş açımızı 360 dereceye ulaÅŸtırmalıyız. Nefret, ÅŸiddet ve ihanetle teçhiz edilmiÅŸ hastalıklı bir güruhu önümüzden ve ömrümüzden cesaretle ayıklamalıyız. Sökün eden Türk Devri’nin, ÅŸafağı söken Türkiye Yüzyılı’nın hiç sönmeyecek meÅŸalesi altında el ele birleÅŸmeli, ferden ferda kenetlenmeliyiz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Türk Devletleri TeÅŸkilatı’nın 11. Devlet ve Hükümet BaÅŸkanları Zirvesi’nin, heyecanlarını kamçıladığını, hedeflerini kanatlandırdığını ifade eden Bahçeli, “Türk Dünyasının Güçlendirilmesi: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes İçin Güvenlik” temasıyla düzenlenen, imzalanan sekiz anlaÅŸmayla da perçinlenen zirvenin, fikri ve siyasi müktesebatı yeni umutlarla ikmal ettiÄŸini dile getirdi.
Türk Devletleri TeÅŸkilatı’nın, 15 yıllık uzun sayılmayacak mazisine raÄŸmen Ä°smail Gaspıralı’nın “dilde, fikirde, iÅŸte birlik” fikriyatının kurumsal ve eylemsel çatı kuruluÅŸuna dönüştüğünü vurgulayan Bahçeli, “Zirvede, Sayın CumhurbaÅŸkanımızın ileri seviyeye ulaÅŸan ülkü birliÄŸini ifadeyle, Ä°smail Gaspıralı Bey’in meÅŸhur sözünü ihtiva eden hatıra parayı Türk devlet ve hükümet baÅŸkanlarına takdimi, medyunuşükran duyulacak bir adamlık ve alicenaplık örneÄŸi olarak sivrildi.” sözlerini sarf etti.
“Türk Dünyası 2040 Vizyonu hedefleri kademe kademe inÅŸallah gerçekleÅŸecektir” diyen Bahçeli, Türk Dünyası Vizyonu’nun tezahür etmesi maksadıyla milliyetçi ülkücü hareketin üzerine ne düşüyorsa eksiksiz ve gecikmeksizin yapmanın azminde olduklarını söyledi.
“Ortak alfabe, Türk kültür hayatının diriliÅŸ beyannamesidir”
MHP Genel Başkanı Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ãœlküde birliÄŸin, ülkede birliÄŸin, ilkede birliÄŸin tıpkı derelerin çaÄŸlayıp denizlerle buluÅŸması gibi, Türk Devri’nde gerçekleÅŸeceÄŸine canıgönülden inanıyor, Türkistan’da tarihin yeniden kaleme alınacağını ümit ediyorum. Türk Devletleri TeÅŸkilatı dünya çapında huzur, güvenlik, istikrar, refah ve barış markası olmaya; karanlığın ortasından güneÅŸ gibi parlamaya sonuna kadar namzettir, buna da ziyadesiyle layıktır. Gönül ve ülkü birliÄŸiyle aşılamayacak hiçbir engel yoktur.”
Ortak alfabe kararına da deÄŸinen Bahçeli, “Bu geliÅŸme tarihi bir adımdır, makus talihin ters döndüğünün iÅŸaretidir. Aynı zamanda Türk kültür hayatının diriliÅŸ beyannamesidir. Türkiye, Azerbaycan ve KKTC’nin ortak alfabeye hazır olması Türk birliÄŸinin müjdesidir. Türk dünyasına birlik ve beraberliÄŸin cemresi düşmüştür.” görüşünü paylaÅŸtı.
Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın yeni alfabeye geçiÅŸ için inisiyatif baÅŸlatmasıyla da ayrılan suların birleÅŸeceÄŸini, hasretin biteceÄŸini söyleyen Bahçeli, “Issık Gölü’nün hatıraları, Ötüken sancağının hedefleri, asırlar sonra hakiki mana ve mecrasına kavuÅŸacaktır.” dedi.
KKTC’nin, BiÅŸkek Zirvesi’ne onur konuÄŸu ve gözlemci üye ülke olarak katılmasının, kısa zamanda resmi üyelikle taçlanmasının dileÄŸi olduÄŸunu ifade eden Bahçeli, gözlemci üye ülke Türkmenistan’ın da resmen üye olmasının samimi niyazı olduÄŸunu belirtti.
Bahçeli, gelecek dönemi Türk Dünyası Yüzyılı yapmak için çaÄŸrıda bulunan CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan baÅŸta olmak üzere, Türk Devletleri TeÅŸkilatı’nın devlet ve hükümet baÅŸkanlarına teÅŸekkür etti.
“Bizim yolculuÄŸumuz Türk Dünyası Yüzyılı ve Türkiye Yüzyılı’dır
CHP Genel BaÅŸkanı Özgür Özel’in, Ä°zmir’de yaptığı konuÅŸmayı deÄŸerlendiren Bahçeli, “Ä°zmir’de, partisinin içine sürüklendiÄŸi çalkantılardan muzdarip olduÄŸunu itiraf eden ve telaÅŸla ülke gündemine döneceklerini açıklayan CHP Genel BaÅŸkanı’nın, dönüş yolunda uçuruma savrulmamasını, döneyim derken batma tehlikesini yabana atmamasını temenni ederim. Onlar dönsün dursun, dikkat etsinler fazla dönüş denge ve ÅŸuur kaybına yol açıp yere de düşürebilir. Düşen tutunacağı dalı seçemez. Ancak dönen dönsün biz dönmeyiz yolumuzdan. Dönenlere, devÅŸirilenlere, demlenenlere, devrilenlere, satanlara, saklananlara, kaçanlara, kaypaklara, korkanlara aldırmadan, bizim yolumuz Türk Devri’dir, bizim yolculuÄŸumuz Türk Dünyası Yüzyılı ve Türkiye Yüzyılı’dır.” ifadesini kullandı.
“Sayısız iftiralarla bizi susturmaya çalışsalar da baÅŸarılı olamamışlardır”
MHP Genel BaÅŸkanı Bahçeli, Türk Yüzyılı ve Türk Devri’nin, saÄŸduyunun saf ışığı, mazlum gönüllerin taze nefesi, beÅŸeriyetin barış timsali olduÄŸunu belirterek, ÅŸunları kaydetti:
“Türk Yüzyılı ve Türk Devri, Hüseyinzade Ali Bey’in tohumlarını saçtığı Turan ülküsünü filiz filiz büyütecek, gölgesiyle huzur verecek bereket iklimi ve yeryüzü saadetidir. GerçeÄŸi bilen, baÅŸkaları farklı düşünüyor diye onu haykırmaktan çekiniyorsa hem budala hem de alçaktır. Bir insanın ‘Benden baÅŸka herkes aldanıyor’ demesi kuÅŸkusuz zordur, fakat sahiden herkes aldanıyorsa üretilecek hiçbir bahane de yoktur. Yıllarca bir hayal peÅŸinde koÅŸtuÄŸumuzu söyleyip aldandığımızı ve aldattığımızı ileri sürenler, ÅŸimdi mahcubiyet kazanının dibinde kalın bir tortu halindedir. Merhum Cemil Meriç, ‘Yürümesini bilmeyenler koÅŸanlara kızarlar’ demiÅŸti. Ãœlküsü olmayanlar, inancı ve iradesi bulunmayanlar, önümüze taÅŸ koyup sayısız iftiralarla bizi susturmaya çalışsalar da baÅŸarılı olamamışlardır. Ä°manlı kalplerin, millet sevdalısı dava insanlarının haklı çıkmasından ödleri patlıyordu. Çünkü inanmış bir Türk milliyetçisi için zor diye bir ÅŸeyin olmadığını, imkansızın da sadece zaman alacağını onlar bilmese de ÅŸerefli mazimiz ve kahraman dava arkadaÅŸlarımız bunun canlı tanıklarıdır. Kalem elimizde, kader önümüzde, kardeÅŸlik baÄŸrımızda, tarihi baÅŸtan ayaÄŸa yeniden yazmak elimizdedir. Bu fırsat kaçmamalı, Türk BirliÄŸi hayal safhasında kalmamalıdır.”
Bahçeli, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben her ÅŸeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doÄŸdum, böyle öleceÄŸim. Türk birliÄŸinin, bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım” sözünü hatırlattı.
“Biz de Türk milliyetçisi olarak doÄŸduk, öyle yaÅŸadık, öyle öleceÄŸiz” diyen Bahçeli, ÅŸunları paylaÅŸtı:
“Düz, sade ve mütevazi hayatımız, ülkülerimizle anlam bulmuÅŸ ve bilenmiÅŸ, ülkücülüğümüzle berraklaÅŸmış ve bıçkınlaÅŸmıştır. Kuru gürültülere pabuç bırakmayacağız. Hamaset ve habaset tuzaklarına takılmayacağız. Sistemli ve ÅŸiddetli tahriklere aldırmayacağız. Vatan ve millet sevgimizin rüştünü ÅŸehadetlerle, fedakarlıklarla, maÄŸduriyet ve mahpusluklarla tescilledik, gerekirse aynılarını bir kez daha yaÅŸamaktan kaçmayacağız, kaçınmayacağız.”
Devlet Bahçeli, “Allah ecelden aman verirse, Türk BirliÄŸi’ni mutlaka göreceÄŸiz, maksadımıza ve muradımıza da ereceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.
“VahÅŸet ile medeniyet, aynı çerçevede duramaz”
Ä°srail’in, kanlı saldırılarının bölgenin tamamına aÅŸama aÅŸama teÅŸmil amacında olduÄŸunu ifade eden Bahçeli, “Gazze’de 50 bine yakın insanın hayatına mal olan katliamların Lübnan’a sıçraması, bu ülkede yaklaşık 3 bin insanın ölümü takdir edersiniz ki fazla söze ihtiyaç bırakmayacak vahamettedir. Ä°srail ile Ä°ran arasındaki gerilimin, zaman zaman çatışmaya dönen karşılıklı restleÅŸmelerin yaygın mahiyetli savaÅŸ ihtimaline yakın ve yatkın olduÄŸu da inkar edilemez bir gerçektir. Ä°srail’in durdurulması, ateÅŸkes rejiminin temini, ardından iki devletli barış ortamının tezahürü sadece Orta DoÄŸu için deÄŸil, dünyanın tamamı için akut bir güvenlik ve sükunet gereÄŸidir.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın da sonlandırılarak barış ve müzakere etabına geçilmesinin yalnızca savaÅŸan tarafların deÄŸil, baÅŸta Türkiye olmak üzere diÄŸer bütün ülkelerin ortak çıkarına olduÄŸunu kaydeden Bahçeli, “Dünyanın ilkel angajmanlarından ve düşman kamplarını andıran cepheleÅŸme girdabından derhal sıyrılması, ulaşılması gereken bir gündem olmalıdır. VahÅŸet ile medeniyet, vandallık ile merhamet, zalim ile masum aynı hizada, aynı kategoride, aynı çerçevede duramaz.” dedi.
Dünyanın adeta bir ateş hattında, namlu ucunda olduğunu dile getiren Bahçeli, küresel statükonun sarsılmakta, uluslararası sistemin sancılı, insan hak ve özgürlüklerinin zifiri karanlıkta olduğunu söyledi.
Bahçeli, “Avrupa’da artan siyasi belirsizlikler ve ABD baÅŸkanlık seçim sonuçları münasebetiyle gün yüzüne çıkan kaygılı bekleyiÅŸler fazlasıyla dikkat çekicidir.” ifadesini kullandı.
Almanya’da üç ortaklı koalisyon hükümetinin dağılmasının, erken seçim ÅŸartlarını doÄŸurduÄŸunu dile getiren Bahçeli, ekonomik, ticari, siyasi ve diplomatik kutuplaÅŸmaların yumuÅŸama yerine daha da katılaÅŸacağı bir dönemin kapılarının açıldığını belirtti.
ABD başkanlık seçimlerini değerlendiren Bahçeli, şu görüşleri paylaştı:
“Türkiye’de bazı çevrelerin fil ile eÅŸek arasına sıkışıp kalmaları, Trump’ın seçilmesinden dolayı karalar baÄŸlamaları, Kamala Harris’in kaybediÅŸinden dolayı neredeyse yas tutacak noktaya gelmeleri akılla ve mantıkla izah edilemeyecek garabettir. ABD’deki Demokratların ve Cumhuriyetçilerin holiganlaÅŸmış taraftarlarına ülkemizde de tesadüf etmek utanç duyulacak bir köksüzlüktür. Biden’ın, içimizdeki sömürgeleÅŸmiÅŸ iÅŸbirlikçileriyle dayanışma halinde Sayın CumhurbaÅŸkanımızı seçimle deÄŸiÅŸtirip devirme planları ÅŸimdi tuzla buz olmuÅŸtur. Allah’ın iÅŸine bakınız ki deÄŸiÅŸen ve devrilen, akli melekelerinin dahi kendisini terk ettiÄŸi Biden’dan baÅŸkası deÄŸildir. Düşmez kalkmaz bir Allah’tır, düşüp de kalkamayan Biden ve Harris’tir.”
ABD’deki seçime Türkiye merkezli baktıklarını ifade eden Bahçeli, kimin kazanıp kaybettiÄŸinden daha çok ABD-Türkiye iliÅŸkilerinin nasıl bir boyut ve içerik alacağıyla ilgili analiz ve deÄŸerlendirme yaptıklarını söyledi.
Donald Trump’ın ilk döneminden farklı bir profil sergilemesinin, dostluk ve müttefiklik hukukunun doÄŸasına müzahir hareket etmesinin, iki ülkenin de müşterek hayrına olduÄŸunu vurgulayan Bahçeli, “Uluslararası siyaset denkleminde, ülkeler arasında kurulan ikili veya çoklu diyaloglar baÄŸlamında, köklü dostluk veya kategorik düşmanlıktan bahsetmek hem doÄŸru hem de doÄŸal kabul edilemez. Asıl mesele milli çıkarlarımızdır.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Sürekli deÄŸiÅŸkenlik gösteren, pek çok argümana ve parametreye baÄŸlı olan ülkeler arası iliÅŸkilerin saygıya, barışçıl arayışlara, küresel adalet ve hukuk ölçülerine uygunluÄŸunun temel bir kriter olduÄŸunu belirten Bahçeli, “Bir tarafın geri adımlarla taviz üstüne taviz vermeye zorlandığı, diÄŸer tarafın dayattığı, zorladığı, sürekli alan geniÅŸlettiÄŸi, yaptırım ve baskı mekanizmalarıyla toksik aÄŸlar kurduÄŸu iliÅŸkiler sisteminin kalıcı ve sürdürülebilir olması akıl dışı bir ihtimaldir. Türkiye ile ABD arasında Ä°kinci Dünya Savaşı sonrasına tekabül eden yakın ve yoÄŸun diyaloglar manzumesinde yepyeni ve temiz bir sayfa açılmalıdır.” diye konuÅŸtu.
Husumeti körükleyen, huÅŸuneti köpürten ekonomik ve politik engellemelerin demokrasi ahlakıyla, aklıselimle ve egemenlik haklarıyla baÄŸdaÅŸmayacağının ortada olduÄŸunu kaydeden Bahçeli, “Mayın tarlasında münakaÅŸa inatları, uçurum kenarlarında müzakere ısrarları, bitmek tükenmek bilmeyen ağız dalaÅŸları, devamlı sahne alan güç gösterileri, ancak ve ancak çözümsüzlüğe hizmettir. Türkiye ile ABD arasında çözülemeyecek hiçbir sorunun olmayacağı hususundaki temkinli iyimserliÄŸimizi ve iyi niyetli iradi vasfımızı koruma ve bunu da sürdürme çabasındayız.” sözlerini sarf etti.
Akıl ve ahlakı hiçe sayan emrivakilerin, şükran ile hüsran arasında yaşanan gelgitli tutumların, siyasetin konusu olmaktan çok, stratejik hesaplaşmaların ve sinir harplerinin ilgi sahasına gireceğini dile getiren Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“ABD BaÅŸkanı Trump’ın göreve gelir gelmez Ä°srail ile Filistin arasında barışı mı yoksa soykırımı mı destekleyeceÄŸi, Ukrayna ile Rusya arasında üçüncü yılını dolduran savaÅŸa yönelik müspet sözlerini tutup tutmayacağı, Suriye’den Amerikan askerlerini çekip çekmeyeceÄŸinin yanı sıra, PKK/YPG/PYD terör örgütlerine nasıl bakacağı, eski bildik ve kabul edilemez politikalara baÄŸlı kalıp kalmayacağı, DoÄŸu Akdeniz ve Kıbrıs meselesi etrafında, uluslararası hukukun yanında durup durmayacağı, Türkiye’nin egemenlik haklarını yok sayıp saymayacağı, hepsinden daha önemlisi ülkemizi isabetli ve hakkaniyetli okuyup okumayacağı hiç kuÅŸkunuz olmasın ki belli olacak, bizim de tavrımız bu vesileyle tecelli edecektir.”
“Türkiye, dönem dönem sorgulasak da bir NATO ülkesidir” diyen Bahçeli, “Bu ittifak mimarisinin gerek ve yeter ÅŸartlarını ihtiva eden kurumsal ve hukuksal niteliklerine özelde ABD’nin, genelde diÄŸer tüm üye ülkelerin riayeti baÅŸlıca sorumluluktur. Türkiye Cumhuriyeti bağımsız bir ülkedir, her türlü iç ve dış vesayet yok hükmündedir. Her ülkenin bağımsızlığına, meÅŸru, hukuki ve egemenlikle örtüşen kapsamlı çıkarlarına saygımız tamdır. Ancak aynı saygıyı baÅŸkalarından görmek ve ÅŸahit olmak da en tabii hakkımızdır.” ifadesini kullandı.
MHP Genel BaÅŸkanı Bahçeli, “ABD’deki partilerin içimizdeki havarilerine diyorum ki fil ile eÅŸek arasında papatya falı açmayın, kayıp-kazanç çetelesi tutmayın, gelin de bozkurtu görün, gelin de bozkurtla yürüyün. Ona buna özenmeyin ve imrenmeyin, bozkurt ayaktayken, fil ile eÅŸeÄŸin arkasına düşmeyin.” dedi.
“Ãœlkemizin terör kamburundan kurtulması muhtemel deÄŸil muhakkak bir akıbettir”
Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın, huzurun yüzyılı olacağını söyleyen Bahçeli, buna inandıklarını, bu hedefe ulaÅŸmak için çalıştıklarını ve mücadele ettiklerini aktardı. Devlet Bahçeli, şöyle devam etti:
“Önümüzdeki süreçte ülkemizin terör kamburundan kurtulması muhtemel deÄŸil, muhakkak bir akıbettir. Terör ve bölücülük sorunuyla daha fazla yaÅŸamamız, böylesi bir kanlı külfete daha çok katlanmamız imkansızdır. Bölücü terör örgütü PKK için son yaklaÅŸmıştır. Hiçbir terörist için emniyetli bir alan kalmamıştır. Terör örgütünü kaynağında imha etmek, bölücülüğün yuvalandığı siyasi ve sivil toplum kolonlarını kesmek, milli beka meselesidir.
Hem siyaset alanında boy gösterip hem de silahlı teröristlere sırt dayamak başı ezilmesi gereken gayrimeÅŸru ve gayrihukuki menfur bir çeliÅŸkidir. Bu vahim çeliÅŸkinin yörüngesine sabitlenip hıyaneti gerekçelendirmeye, hatta demokrasi ve milli irade kavramlarını silah gibi kullanmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Silah varsa siyaset yoktur. Ä°hanet varsa demokrasi yoktur. Åžiddet varsa sevgi ve barış dili kupkurudur.”
Bahçeli, MHP’nin, siyasetteki tutarlılık ve ahlaki çizgisinden kopmadan, dün söylediklerini bugün tekzip edecek zaaf emaresi göstermeden, milli birlik ve kardeÅŸliÄŸin müdafaasından yana olduÄŸunu belirterek, ÅŸunları dile getirdi:
“Bize akıldanelik yapanlar, ileri geri konuÅŸanlar, har vurup harman savuranlar, tantanayla oyalananların her ÅŸeyden önce fırsatçı kurnazlığıyla ve istismar yamyamlığıyla sonuç alamayacaklarını, sıtma ile ölüm arasında bir seçeneÄŸe zorlamalarının beyhude bir çırpınış olduÄŸunu idrak etmeleri bizatihi önerimdir. Bizim ülkücülüğümüzü sorgulamaya, vatanseverliÄŸimizi tartıya çıkarmaya cüret ve teÅŸebbüs eden yeni yetme siyaset döneklerine, kalbimizdeki dava ve vatan aÅŸkının bir günlük sadakasını versek alayına ömürleri boyunca yetecektir.”
Yaptıkları, söyledikleri her ÅŸeyin arkasında olduklarını, utanacak, sıkılacak ve mahcubiyet duyulacak bir açıklarının olmadığını ifade eden Bahçeli, gelecek seçimlerin deÄŸil, gelecek nesillerin ve geleceÄŸin süper güç Türkiye’sinin hedef ve hesabında olduklarını vurguladı.
GeçmiÅŸte çekilen acıların ve akan gözyaÅŸlarının geleceÄŸi perdelemesine tahammül edemeyeceklerini söyleyen Bahçeli, “Torunlarımızın aynı felaketlere muhatap olmasını asla, kata, bihakkın istemiyoruz. Günü kurtarmanın deÄŸil, geleceÄŸi kurmanın ve kurgulamanın istikametinde saÄŸlam adımlarla ilerlemenin samimi düşüncesindeyiz. Ãœlkücü olmanın, ülkücü yaÅŸamanın, hayata da ülkücü olarak gözlerimizi kapamanın sırrını ve esasını bu kapsamda tarif ve telakki ediyoruz.” diye konuÅŸtu.
“Terörün bitmesi milli ülküdür”
“Ãœlküyle yanıp tutuÅŸan dava neferlerinin konforlu alanlara tenezzülden ziyade, risk alarak, mihnetleri atlatarak, saldırıları aÅŸarak Türk milletine ve Türkiye’ye fani hayatlarını bir siyaset ve düşünce mihverinde adamalarının ÅŸeref kadar deÄŸerli olduÄŸunun farkındayız” diyen Bahçeli, ÅŸu düşünceleri aktardı:
“Oyumuz artıyormuÅŸ, oyumuz azalıyormuÅŸ, arkadaÅŸlar, aziz milletim; vatan tehdit altındayken, milli güvenlik duvarlarımız hain akınlarla sallanıyorken, oy ve seçim endiÅŸesiyle başımızı kuma gömmek bizim kitabımızda yazmayan alçalma ve aÅŸağılanma halidir. Böyle bir ÅŸeyi de tamamen reddediyoruz. Terörün bitmesi milli ülküdür. Bu ülkü, siyasi namus simgemizdir. Kürt kardeÅŸlerimizle kucaklaÅŸarak milli birlik ve kardeÅŸlik hukukunu Türkiye’nin düşmeyecek kudret ve kuvvet mevzisi haline getirmek geleceÄŸe ve geçmiÅŸe sadakat niÅŸanemizdir.”
Kara kampanya mucitlerinin hepsinin sorunlardan beslendiÄŸini vurgulayan Bahçeli, kronik sorunları çözmek amacıyla dik duruÅŸla ve delikanlıca er meydanına çıkacak Cumhur Ä°ttifakı’ndan baÅŸkasının olmayacağını, olmasının da ham bir hayal olduÄŸunu belirtti.
Devlet Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
“DeÄŸil elimizi, gövdemizi dahi sıra daÄŸların altına sere serpe yatırmaya hazırız, kararlıyız ve sonuna kadar da inançlıyız. Siyasi ganimet avına heveslenerek, rehavet anımızı ve yumuÅŸak karnımızı kollayıp bunun üzerinden siyaset yapan zübüklere ve ziyana düşmüş siyasetin zillet simalarına Türk milleti en etkili cevabı mutlaka verecektir. Biz, ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ sözünü haykırırken, enternasyonal marşı söyleyen, orak-çekiçli gelecek tasarlayan, PKK’nın, DEM ve seleflerinin kayığına binen martaval siyasetçilerin, yakamızdan ve yarınlarımızdan tarla kongreleriyle düşen maskaraların mücadelemizi kundaklamasına, kararlılığımızı köreltmesine müsaade etmeyeceÄŸiz.”
Akıl doÄŸruyu gösterirken iyi ve kötüyü ayıranın ise gönül olduÄŸunu anlatan Bahçeli, “Aklımızla, imanımızla, irfanımızla, gönlümüzle Türklüğün, Türkiye’nin ve Türk milletinin yıkılmaz son kalesiyiz, teslim alınamaz son cephesiyiz. Terör bitecek, bölücülük tasfiye edilecektir. Gayemiz ve gayretimiz buna yöneliktir.” dedi.
Esenyurt, Mardin, Batman, Halfeti belediye baÅŸkanlarının geçici olarak görevden uzaklaÅŸtırılmalarından sonra CHP ile DEM Parti’nin kent uzlaÅŸması çatısı altında nasıl tek yumurta ikizine dönüştüğünün belgelendiÄŸini söyleyen Bahçeli, ÅŸunları paylaÅŸtı:
“DEM’in otobüsüne binip fitne ve fesat çığırtkanlığı yapan CHP Genel BaÅŸkanı siyasi istikbalini PKK’nın hunhar emellerine ve maÄŸara deliklerine devretmiÅŸtir. DEM EÅŸbaÅŸkanı’nın Åžeyh Sait ve Seyit Rıza güzellemesi, Kürt kardeÅŸlerimiz adına malum rezilliÄŸe sözcülük yaptığını iddia etmesi, kimin nerede durduÄŸunu ve terörle nasıl bir ortaklık içinde olduÄŸunu bir kez daha gözler önüne sermiÅŸtir.”
“DEM’in tacizlerini yaygınlaÅŸtırması, elbette Türk Ceza Kanunu gereÄŸince ele alınmalıdır”
Kapanmış meselelerin açılmasının ve kabuk baÄŸlamış yaraların deÅŸilmesinin Türkiye’nin toplumsal barışını hazmedemeyenlerin sinsiliÄŸi ve art niyetliliÄŸi olduÄŸunu kaydeden Bahçeli, ÅŸunları söyledi:
“Åžeyh Sait ve Seyit Rıza, yaÅŸadıkları dönemin hainleridir, bölücü teröristleridir, cumhur, Cumhuriyet ve devlet düşmanlarıdır, hak ettikleri gibi de cezalandırılmışlardır. DEM’in silahtan ve terörden uzaklaÅŸmaya yanaÅŸmaması, tacizlerini yaygınlaÅŸtırması, elbette Türk Ceza Kanunu gereÄŸince ele alınmalıdır, konunun ise Kürt kardeÅŸlerimle hiçbir ünsiyet, hususiyet ve illiyet yakınlığı yoktur. PKK’lı Bese Hozat’ın Kandil ve kent uzlaÅŸması bahanesiyle CHP’nin ve DEM’in sokaÄŸa çıkmasını kışkırtması, bu hain sipariÅŸe CHP’den de herhangi bir itirazın gelmemesi ayıplı ve ahlaken yitik bir siyasetin içyüzünü deÅŸifre etmiÅŸtir.”
“Ä°stanbul ve Ankara’ya nankörlük, kendi adlarına da namertlik”
“CHP’li belediyelerin müzikli eÄŸlence ve konser şölenlerine hazine kaynaklarını astronomik ÅŸekilde peÅŸkeÅŸ çekmeleri, israfa gömülmeleri, sıra vatandaÅŸlarımıza gelince bir tas çorba ile bir tabak pilavı reva görmeleri, maskeleri düşüren kepazeliktir” diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“NeymiÅŸ, bir sanatçıya ödenen para 69 milyon lira deÄŸil de 45 milyon liraymış. Bu kafa normal bir kafa deÄŸildir. Bu tevil hamulesini kaldırmaya kimsenin takati de yetmeyecektir. Suçluların telaşıyla kıvrananların ÅŸifreli özrü kabahatlerinden büyüktür. Haydi halkımızdan utanmadınız, be hey densizler, be hey sonradan görmeler Allah’tan da mı korkmadınız? Belediye baÅŸkanlarının iÅŸi gücü bırakıp bugünden cumhurbaÅŸkanı adaylığına soyunmaları, anketlerin palavralarıyla caka satmaları en baÅŸta Ä°stanbul ve Ankara’ya nankörlük, kendi adlarına da namertliktir.”
Ziya PaÅŸa’nın “Ayinesi iÅŸtir kiÅŸinin lafa bakılmaz, ÅŸahsın görünür rütbe-i aklı eserinde” sözüne atıfta bulunan Bahçeli, “Lafları boÅŸ, siyasetleri kof, karınları tok, eserleri yoktur. Milletimiz, bu yeteneksiz, iÅŸ bilmez, adap bilmez, vefa bilmez kifayetsiz muhterislere muhtaç ve mecbur olamaz, olmamalıdır.” diye konuÅŸtu.
Bahçeli, Türk ve Türkiye Yüzyılı’nda ayak baÄŸlarının sökülüp atılacağını, milli birlik ve dayanışma ruhunun, kötülüğü ve kötüleri ülke gündeminden sürüp çıkaracağını dile getirdi.
CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikmali ve imkanlarıyla toplumsal ayrışmanın izlerinin, yönetimde kaynaÅŸmayla silineceÄŸini belirten Bahçeli, ÅŸunları kaydetti:
“Daha doÄŸru bir ifadeyle, arzumuz ve talebimiz bu ÅŸekildedir. Milli hedef ve menfaatleri maksimize edip iç ve dış tehditleri minimize etmek ortak görevimizdir. CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye Cumhuriyeti’ni önümüzdeki yüzyılda sırtlayacak yönetim yapısıdır. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki çizgiler netleÅŸmekle kalmamış, devlet hayatında denge, düzen ve istikrar egemen olmuÅŸtur. CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi, toplumsal ayrışma ve ayrımcılığa set çekmiÅŸtir. Ä°nsan-insan iliÅŸkileri, insan-toplum irtibatları, insan-devlet baÄŸları hukuki ve siyasi bir çerçevede daha da saÄŸlamlaÅŸtırılmış, saÄŸlıklı bir bünyeye kavuÅŸmuÅŸtur.”
Bugüne kadar, Türkiye’de hiç kimsenin “ikinci sınıf insan” muamelesi görmediÄŸini ifade eden Bahçeli, hiçbir vatandaşın bu ülkenin “ötekisi”, “zencisi” ve “yabancısı” sayılmadığını anlattı.
“Kürtler de Aleviler de milli birliÄŸimizin ana damarlarıdır”
Bahçeli, devletin güçlü olduÄŸu dönemlerde, toplumsal ve kültürel farklılıkların sis bulutunun içine gömülmüş bir vadi gibi olduÄŸunu aktararak, “DoÄŸal farklılıklar vardır ama görünmezler, omuz omuza ortak bir hedefe yürüyen toplumsal kesimler, ayrı kategoride olsa bile, yürünecek yol, varılacak hedef olduÄŸu müddetçe farklılıklarından deÄŸil aynılıklarından bahsedilmesi kesin bir yargıdır.” ifadesini kullandı.
Devletin gücünü kaybetmesi ve egemenliğini bölüşmesi halinde sisin dağılarak farklılıkların genişleyen çatlaklardan sızması ve büyümesinin kaçınılmaz olduğunu söyleyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Ä°ÅŸte felaket de budur. Ä°ntisap veya vatandaÅŸlık esasının büyüyen bu çatlakların yıkıcı etkisiyle terk edilmesi, devletin etnik kimlikler üstünde yeniden inÅŸa edilmeye çalışılmasına yol açar ki bu süreç kanlı ve çetin bir boÄŸuÅŸmaya çanak tutmak, davetiye çıkarmaktır. Türkiye, etnik ve mezhebi toplulukların gevÅŸek koordinasyonuyla, gelip geçici karar ve koalisyonuyla kurulmamıştır. Ne Kürt kardeÅŸlerimiz ne de Alevi kardeÅŸlerimiz hiçbir zaman göz ardı edilecek deÄŸersizliÄŸe havale edilmemiÅŸtir. Kürtler de Aleviler de bizim canımız, cananımız, kardeÅŸimiz ve milli birliÄŸimizin ana damarlarıdır.”
“GeleceÄŸimiz bir, dostumuz bir, düşmanımız da aynıdır”
Etnik ve mezhep temelli hassasiyetlerin yoÄŸun krizlere dönüşünü basiretle engellemek, Türkiye karşıtlarının koz olarak kullanmasını tümüyle bertaraf etmek için toplumsal ayrışma kanallarının CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi’nin kaynaÅŸtırıcı ve kuÅŸatıcı mekanizmalarıyla iÅŸlevsiz ve tesirsiz hale getirilmesinin mümkün olacağını belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti, milletimizin bütün güzelliklerinin, bütün deÄŸerlerinin, bütün miras ve emanetlerinin kucaklaÅŸma asaletiyle temsil edilmelerini hukuki ve siyasi esaslara baÄŸlayabilecektir. Yüksek demokrasi standardının ihyası, ebedi kardeÅŸliÄŸin, tarihi ve kültürel beraberliÄŸinin temelleri bu doÄŸrultuda daha da tahkim ve takviye edilmiÅŸ olacaktır. Bizim amacımız ve acımız bir olduÄŸu kadar, geleceÄŸimiz bir, dostumuz bir, düşmanımız da aynıdır. Ayrımız gayrımız hiç yoktur.”
BirleÅŸmiÅŸ Milletler EÄŸitim, Bilim ve Kültür Örgütü SözleÅŸmesi’nde “SavaÅŸlar insanların kafalarında baÅŸlar. Öyleyse barışın savunma siperlerinin de insanların kafalarında kurulması gerekir” ifadelerinin yer aldığını aktaran Bahçeli, “Her ÅŸey kafada baÅŸlıyorsa, kalplerimizi tekleÅŸtirip kafa kafaya vererek birbirimize sarılmalı, nifak cephesini yerle bir etmeliyiz. Ä°ÅŸ iÅŸten geçtikten sonra ah vah etmenin, nedamet gösterilerinin hiçbir anlamı olmayacaktır.” diye konuÅŸtu.
Grup Toplantısı’nın ardından bir gazetecinin, “CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’la çözüm süreci konusunda aranızda bir görüş ayrılığı var mı?” sorusu üzerine Bahçeli, “Bir defa basın mensubu kardeÅŸlerim, Türkiye’yi tahrik edici, yanlış bilgilerle ayrımcılığı körükleyici davranışlardan vazgeçsin. Geçemiyorsan mesleÄŸini bırak.” yanıtını verdi.
Kaynak: AA