MHP Genel Başkanı Bahçeli: Türkiye üzerinde plan yapanlar, girdiğiniz yolun sonu uçurum, akıbetiniz mahvoluştur

MHP Genel Başkanı Bahçeli Türkiye üzerinde plan yapanlar, girdiğiniz yolun sonu uçurum, akıbetiniz mahvoluştur

MHP Genel Başkanı Bahçeli Türkiye üzerinde plan yapanlar, girdiğiniz yolun sonu uçurum, akıbetiniz mahvoluştur

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu.

MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli, “Türkiye üzerinde plan yapanlar, milletin vermediÄŸi yetkiyi almak için kuyrukta bekleyenler, demokrasi dışı arayışlara heves edenler, aynı zamanda dış güçlerden namertçe medet umanlar, alayınızı uyarıyorum; girdiÄŸiniz yolun sonu uçurum, akıbetiniz mahvoluÅŸtur.” dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuÅŸmada, “Ne mutlu bizlere ki, bugünkü Grup Toplantımız, Milliyetçi Hareket Partisi’nin 52’inci yıl dönümüne tekabül ve tesadüf etmiÅŸtir. 9 Åžubat 1969’da millet vicdanında filizlenen partimiz tam 52 uzun yıl içinde kökleÅŸerek, gücüne güç ekleyerek, engelleri birer birer ekarte ederek bu zamana kadar ulaÅŸmıştır.” diye konuÅŸtu.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin müstesna bir ÅŸuurun aklı olduÄŸunu kaydeden Bahçeli, “Muazzam bir duruÅŸun adıdır. Medyunu şükran duyduÄŸumuz bir seciyenin ahlakıdır. GeçmiÅŸten geleceÄŸe bir nehir gibi akan milli yolculuÄŸun son yüzyılında söz sahibi olmuÅŸ Türk milliyetçilerinin ve son 52 yılına damgasını vurmuÅŸ Milliyetçi Hareket Partisi’nin öncelikli varlık nedeni, kahramanların taşıdığı milli bekanın yıkılmadan devamını saÄŸlamaktır.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Türk tarihinin MHP’ye yüklediÄŸi misyonun bu olduÄŸunun altını çizen Bahçeli, “Bu misyon, büyük Türk milletinin elden ele taşınan mukaddes bir emaneti ve her neslin diÄŸerine devretmek zorunda olduÄŸu bir ata yadigarıdır. Biz, dünyanın en gözde ve en zorlu coÄŸrafyasında yaÅŸayan, bundan böyle de yaÅŸamak zorunda olan bir milletiz. Ne tarihimizi, ne coÄŸrafyamızı ne de kimliÄŸimizi deÄŸiÅŸtirme imkanına veya isteÄŸine sahibiz. Ama hep birlikte bu gerçeklerle daha müreffeh, daha geliÅŸmiÅŸ, daha güçlü bir geleceÄŸi inÅŸa etmek elimizdedir. Biz bunun için varız, bunun için de var olmaya devam edeceÄŸiz.” ifadelerini kullandı.

Dünyanın, Türkiye’nin ve Türk milletinin yaÅŸadığı sorunları ve tehlikeleri bilmeden veya yorumlamadan MHP’yi anlamanın mümkün olmadığını dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:

“Milliyetçi Hareket Partisi’nin tarihi köklerini, siyasetinin derin manasını deÄŸerlendirmekte güçlük çekenler varsa, onlara söyleyeceÄŸim söz, milliyetçilerin hiç olmadığını varsaydıkları bir Türkiye’nin özellikle son 1,5 asrını tahayyül etmeleri ve neyin eksik kalacağını düşünmeleridir. Türk milliyetçileri olmasaydı, devrilen bir İmparatorluÄŸun altından yeni bir devlet nasıl çıkardı? Balkan SavaÅŸları’nın ızdırapları, Birinci Dünya Savaşı’nın kayıpları, mütareke yıllarının acıları nasıl ve hangi vasıtalarla telafi edilebilirdi? Bugün bol keseden sallayan lafazan ve laçka siyasetçilerin bunlara verilecek bir cevabı var mıdır? Biliyor ve görüyoruz ki, Türk milletinin ezeli meziyetlerinden, emsalsiz faziletlerinden, yüksek kabiliyetlerinden habersiz olanların milli ve manevi deÄŸerleri bilmesi, bunlara riayet ve sadakat göstermesi hayal ötesi bir beklentidir. Bir defa herkesin kabul etmesi, deÄŸilse bile anlaması gereken husus ÅŸudur: Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye’nin lehine ve yararına olmadığına inandığı her tahrik veya her teÅŸebbüs karşısında tek başına da kalsa sonuna kadar direnmiÅŸtir.”

Bu meÅŸru direniÅŸin ve mücadelenin bundan sonra da aynen korunacağını vurgulayan Bahçeli, “Türkiye üzerinde plan yapanlar, milletin vermediÄŸi yetkiyi almak için kuyrukta bekleyenler, demokrasi dışı arayışlara heves edenler, aynı zamanda dış güçlerden namertçe medet umanlar, alayınızı uyarıyorum; girdiÄŸiniz yolun sonu uçurum, akıbetiniz mahvoluÅŸtur. Cumhur İttifakı düşmeden, Milliyetçi Hareket Partisi teslim alınmadan bu vatanı bölemezsiniz, bu devleti yıkamazsınız, bu milleti karanlığa çekemezsiniz. Yaparız diyen varsa hodri meydan; son neferimize kadar da mücadeleye seve seve atılmaya billahi varız ve buradayız. Türk milletinin hassasiyetleriyle oynamak, milli güvenliÄŸimizle ve iç barış ortamıyla kutuplaÅŸmak hiç kimseye bir fayda saÄŸlamayacaktır. İkazla hatırlatıyorum, Türkiye düşmanlarının dolduruÅŸuna gelip maÅŸalık görevine talip olanlar maÅŸeri vicdan önünde sonuna kadar hesap vereceklerini unutmasınlar.” yorumunu yaptı.

Bahçeli, MHP’nin 52’nci kuruluÅŸ yıl dönümünün hayırlara ve baÅŸarılara vesile olmasını diledi. Bahçeli, “Tarih boyunca Türklüğü yaÅŸatmak uÄŸruna hayatlarını feda eden kahraman ecdadımızı, bölücü terörle mücadele ederken ÅŸehit düşen kahraman güvenlik güçlerimizi rahmet ve minnet duygularımla yad ediyorum. Partimizin kurucu Genel BaÅŸkanı merhum baÅŸbuÄŸumuz Alparslan TürkeÅŸ Bey’e ve ebediyete irtihal etmiÅŸ bütün dava arkadaÅŸlarıma Cenabıallah’tan rahmetler diliyorum.” diye konuÅŸtu.

Türkiye’nin gittikçe ağırlaÅŸan, ağırlaÅŸtıkça istikametinden sapan bir siyaset sorununun tüm emarelerine muhatap olduÄŸunu dile getiren Bahçeli, siyasete hakim olan dağınıklıkların, sorumsuz beyanların, hazırlıksız tekliflerin, ani kopuÅŸların, kısır kavgaların, derin çatlakların, gün aşırı deÄŸiÅŸen iliÅŸki aÄŸlarının, gayrimeÅŸru emellerin, gayriahlaki irtibatların demokrasi kültürü açısından kaygı verici olduÄŸunu vurguladı.

“Malum partilerin paçaları tutuÅŸmuÅŸ gibi kapı kapı dolaÅŸmaları, telaÅŸ içinde birbirlerine gidip gelmeleri, kameralar karşında zoraki gülümsemelerle poz vermeleri bugünlerde oldukça sıklaÅŸtı ve yoÄŸunlaÅŸtı.” diyen Bahçeli, bunların bayram deÄŸil seyran deÄŸil, kulağına kimler neyi fısıldadı da ortalığa düştüklerini merak ettiklerini söyledi.

“Üçüncü yol arayışları, koltuk kavgaları, çıkar mücadeleleri, yeni ittifak kurma niyetleri, parti içi kaynamalar derken, siyasetin zillet ayağı toz duman içindedir.” ifadesini kullanan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“CHP ile HDP arasındaki görüşme trafiÄŸi ve sonrasındaki sisli, bir o kadar da sinsi manzara gözümüzden kaçmamıştır. HDP heyetinin CHP yönetimiyle görüşmesinden hemen sonra, aÅŸinası olduÄŸumuz müşterek basın toplantısı CHP’nin kurnazlığı nedeniyle yapılamamış, HDP kendi çalıp kendi oynamıştır. Anlaşıldığı kadarıyla CHP Genel BaÅŸkanı, HDP’ye karşı siyasi koronadan dolayı sosyal mesafe koymuÅŸtur. Bu ne yaman bir çeliÅŸkidir? Bu nasıl bir ittifak ortaklığıdır? İçeride can ciÄŸer kuzu sarması, dışarı çıkınca ne sen tanı beni ne de ben seni. Görünen gerçek iÅŸte budur. CHP ile HDP kimi kandıracaklarını zannediyorlar? Madem basının ve hatta milletimizin karşısına çıkmaya yüzünüz, cesaretiniz, yüreÄŸiniz yok, o zaman niye görüşüyorsunuz? Nasıl bir karakter taşıyorsunuz? Haydi korkuyorsunuz diyelim, neden yürek yemiÅŸ gibi konuÅŸuyorsunuz? Birbirine kefil olamayanlara, birbirine sahip çıkamayanlara, birbirinin yanında dahi duramayanlara Türkiye emanet edilir mi? Millet CHP-HDP-İP arasındaki dalavereye hiç kanar mı? Bu orta oyununa hiç aldanır mı? Arka kapıda buluÅŸmayın, aile fotoÄŸrafına girmekten kaçınmayın, mertseniz, üzerini örteceÄŸiniz bir ayıbınız yoksa çıkın sahneye de boyunuzu görelim, kaç kilo olduÄŸunuzu öğrenelim. Aynı tutumu terörist DemirtaÅŸ ile kahvaltıya hazırlanan İP’in baÅŸkanından da bekliyor, bunu istiyoruz. Kaçak güreÅŸmeyin, minderden kaçmayın, kıvraklıklar yapmayın. Haydi buyurunuz, bizim ittifakımız, ittifak ortağımız bellidir. Bizim hedeflerimiz, 2023’deki CumhurbaÅŸkanı adayımız da bilinmektedir. Allah’a şükürler olsun ki saklayacak, gizleyecek, korkacak hiçbir açığımız, hiçbir zaaf veya yanlışımız yoktur. Sayın CumhurbaÅŸkanımızla ihtiyaç hasıl olduÄŸunda görüşürüz, konuÅŸuruz, ülke meseleleri hakkında fikirlerimizi paylaşırız. Aramızda pazarlık yok, ihtilaf yok, utanacağımız bir konumuz yok.”

“CHP Genel BaÅŸkanı kapalı devre siyaset alışkanlığını terk etmeli”

CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun “kapalı devre siyaset” alışkanlığını terk etmesi gerektiÄŸini söyleyen Bahçeli, KılıçdaroÄŸlu’nun dürüst, ÅŸeffaf, demokratik olmasını, PKK’dan FETÖ’ye kadar terör örgütleriyle arasına duvar örmesini istedi. Bahçeli, “HDP’yle CHP ve İP arasındaki yasak iliÅŸkinin bir bedeli de olmalıdır. CHP’nin HDP ile görüşmesi demek, PKK’yla teması demektir. Zillet ittifakının görünmeyen ortakları PKK’dır, FETÖ’dür, Soros’tur, rant ve faiz lobisidir.” dedi.

KılıçdaroÄŸlu’nun son günlerde paniÄŸe kapıldığını, üslubunun HDP’li bir bölücünün üslubuyla iyice aynılaÅŸtığını savunan Bahçeli, ÅŸu deÄŸerlendirmeyi yaptı:

“Buradan baktığımızda CHP ile HDP’yi ayırt etmekte zorlandığımızı, devamlı birbirlerine karıştırdığımızı özellikle ve altını çizerek ifade etmek istiyorum. Buna da hayıflanıyor, üzülüyoruz. Zira CHP’ye bakınca Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü görmemiz gerekirken, onun eserlerine ve emanetlerine düşman kesilmiÅŸ mihrakların köşe baÅŸlarını nasıl da tuttuÄŸunu endiÅŸeyle takip ediyoruz. CHP savruluyor, bu partinin küçük kuklası İP sallanıyor. Bu gidiÅŸle CHP’nin HDP tarafından asimile edilmesi, sömürge partisi haline dönüştürülmesi sanıyorum kaçınılmazdır. Tavsiyem CHP yönetiminin Kandil’e deÄŸil Anıtkabir’e bakması, terör örgütlerinden deÄŸil Kuvayımilliye’den feyz almasıdır. Yine bir baÅŸka tavsiyem, demokrasiyi ABD’de deÄŸil, iradenin ve egemenliÄŸin tek sahibi büyük Türk milletinin varlığında arayıp bulmasıdır.”

KılıçdaroÄŸlu’nun ÇiÄŸli Tramvay Hattı’nın Temel Atma Töreni’ndeki konuÅŸması

KılıçdaroÄŸlu’nun geçen hafta İzmir ÇiÄŸli Tramvay Hattı’nın Temel Atma Töreni’ndeki konuÅŸmasıyla HDP’yi temsil ettiÄŸini gıyaben de olsa bir kez daha ispatladığını söyleyen Bahçeli, KılıçdaroÄŸlu’nun uluslararası piyasaların İzmir BüyükÅŸehir Belediyesi’ne Hazine’ye verdiklerinden daha düşük faizle kredi verdiklerini söyleyerek ya siyasi kulvarındaki deÄŸiÅŸikliÄŸi teyit ettiÄŸini ya da Farabi’nin cahil siyaset kavramına yeni bir boyut eklediÄŸini dile getirdi.

Bahçeli, KılıçdaroÄŸlu’nun Hazine’nin tahvil ihracı ile uluslararası finansman kuruluÅŸlarından proje kredisi saÄŸlanması konusundaki ayrımı bilmediÄŸinin ya da çarpıttığının ortaya çıktığını belirterek ÅŸunları kaydetti:

“Çok taraflı kalkınma bankalarından yapılan özel amaçlı proje finansmanı kredilerinin ÅŸartları ile bütçe finansmanı amacıyla yapılan hazine tahvil ihraç getirilerinin mukayesesi tarihi bir hatadır. KılıçdaroÄŸlu’nun ekonomiden anladığı buysa vay milletimizin haline, vay CHP’ye oy veren vatandaÅŸlarımızın kırılan hayallerine. Bunlar ‘Martın sonu bahar.’ diyorlardı, kast ettikleri meÄŸerse kara kışmış, bıçak gibi ayazlara ön hazırlıkmış. İzmir BüyükÅŸehir Belediyesi, devlet içinde devlet deÄŸildir. Devlet tektir, herkes duysun ve bilsin ki bu devlet Türkiye Cumhuriyeti’dir. EÄŸer belediye dış finansman kullanacaksa bunun izin mercisi, onay makamı Hazine ve Maliye Bakanlığıdır. İzmir’de özerk bir yönetim kuruldu da bizim mi haberimiz olmadı? Bu sorumsuz, sakat ve sorunlu açıklamayla KılıçdaroÄŸlu ne yapmaya çalışıyor? Neyin kozasını örüyor? Nereye varmak istiyor? CHP’li belediye baÅŸkanları, belediye iÅŸlerinden baÅŸka her ÅŸeye burunlarını sokmaktadır. Kimisi 2023 yılında iktidar deÄŸiÅŸikliÄŸi olacak der, kimisi rektörlere mektup yazar, kimisi de bir yalana bin yalan katıp milleti aldatır. Bu devran böyle gitmeyecek, bu kervan bu ÅŸekilde ilerlemeyecek. Demokratik hesaplaÅŸma vakti geldiÄŸinde, kimin alnı ak, kimin yüzü kara, kimin başı dik kimin boynu eÄŸik milletimizin hakemliÄŸinde herkes görecek, suyu çekilen zillet ittifakı karaya vurup dağılacaktır.”

Bahçeli, BoÄŸaziçi Üniversitesindeki olaylara iÅŸaret ederek bu üniversiteye yasal ve meÅŸru sınırlar çerçevesinde ataması yapılan rektöre itiraz edenlerin ana dinamiÄŸinin, provokasyon merkezinin, saldırı üssünün marjinal örgütler olduÄŸuna dikkati çekti. Bahçeli, “Bir öğrencinin DHKPC ile ne iÅŸi olur? İstanbul’a okumak, hayatını kazanmak, milletine ve ülkesine hayırlı bir evlat olmak için gelen bir gencimizin yasa dışı sol örgütlerin yuvalandığı hücre evleriyle ne bağı olacaktır? İnsanlık düşmanlarının deÄŸirmenine su taşıması, militan açığını takviye etmesi akılla, mantıkla, insanlıkla izah edilebilir mi? Rektör atanması ‘Yasal olabilir ama demokratik deÄŸil.’ diyenler, kendi fikir ve düşüncenizden baÅŸka her görüşe hazımsızlık ve tahammülsüzlük göstermeniz demokrasinin neresiyle baÄŸdaÅŸmaktadır? Katil polis demek, mesela İstanbul Kadıköy’de polis otolarını taÅŸlamak, esnafa saldırmak, sivillere sataÅŸmak, ifade ve düşünce hürriyetinin neresine sığmaktadır?” diye konuÅŸtu.

1 Åžubat’taki olaylarda gözaltına alınan 108 kiÅŸiden 101’nin BoÄŸaziçi Üniversitesiyle ilgisi ve iliÅŸiÄŸinin bulunmadığını, bu 101 kiÅŸiden 79’unun DHKP-C ve TKP-ML örgüt üyesi olduÄŸunu anımsatan Bahçeli, şöyle devam etti:

“Evlatlarını üniversiteye gönderen muhterem analarımız, çocuÄŸunuz bu örgütlerin eline düşerse bundan memnun olur musunuz? TaÅŸlarla, sopalarla sokak sokak polislerle çatışmalarından, geleceklerini kaybetmelerinden mutluluk duyar mısınız? KılıçdaroÄŸlu, ‘Türkiye’nin evlatlarını serbest bırakın.’ diyor. Kendisine göre hava hoÅŸ, baÅŸkalarının sırtından kurban kesmesi kolay. Muhterem analarımız, çaÄŸrımı tekrarlıyorum: Evlatlarınıza siz sahip çıkın. Ne KılıçdaroÄŸlu’nun eline ne de onun bunun keyfine bırakmayın. Öğrenci baÅŸka, terörist baÅŸkadır. Dost baÅŸka, düşman baÅŸkadır. Hain baÅŸka, kahraman baÅŸkadır. Bunların birbirine karıştırılması felakettir. Öğrencilerimizin haklı, meÅŸru, ahlaki ve hukuki endiÅŸelerine kulak vermek elbette görevimizdir. Zira onlar geleceÄŸin Türkiye’sinin mimarları olacaktır. Fakat terör örgütüyle irtibat ve iltisakı olanlar öğrenci deÄŸil, suçludur. Bununla birlikte öğrenci olmayan, herhangi bir üniversiteye kaydı bulunmayan yasa dışı örgüt mensupları ne arıyor üniversite kapılarında? Devletin güvenlik güçleri bu kepazeliÄŸe sessiz mi dursun? Türkiye kapanın elinde mi kalsın? Kalabalığı toplayıp sabah ilk gelen üniversitelerde derebeylik mi ilan etsin?”

CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun, “Öğrenciler ne yaptı Allah aÅŸkına? Cam çerçeve mi kırdılar? Toplantı ve gösteri yaptılar. Anayasal haklarıdır.” ifadelerini anımsatarak KılıçdaroÄŸlu’nun ekonomiden anlamadığı gibi, zahmet edip Anayasa’yı da okumadığını söyledi. Anayasa’nın Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı ile temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamamasıyla ilgili hükümlere iÅŸaret eden Bahçeli, ÅŸu deÄŸerlendirmeyi yaptı:

“BoÄŸaziçi Üniversitesinde fitne düzeneÄŸi kuran, devletle öğrenciyi cepheleÅŸtirmek için kolları sıvayan, cılızlaÅŸan olayları diÄŸer illere ve üniversitelere taşımak için fırsat kollayan, buradan bir halk hareketi çıkar mı diye bekleyen, buna destek olan kim varsa alçak ve hain bir projenin figüranıdır. Türkiye, Anayasa’da güvence altına alınan temel hak ve hürriyetleri koruma konusundaki iradesini gerçekleÅŸtirmekte olduÄŸu reform adımlarıyla göstermiÅŸtir. Terör örgütleri ve terörle baÄŸlantılı çevrelerin bu alanlardaki istismarına karşı mücadeleden geri dönüş düşünülemeyecektir. İstanbul’da sokaÄŸa çıkan HDP milletvekillerinin eÄŸitimle, öğretimle, öğrenci haklarıyla, üniversiteyle ne alakaları vardır? HDP, CHP, İP, ne geleceÄŸi ne de devası olan diÄŸer icazetli partilerin Türkiye’nin karışması amacıyla kaosa oynadıkları inkar edilemez bir gerçektir. ABD’nin, AB’nin, hatta BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in bu çerçevede açıklama üstüne açıklama yapması içiÅŸlerimize küstahça karışmanın yanı sıra, ÅŸirret bir tezgahın varlığına iÅŸarettir. Eski Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Piri’nin BoÄŸaziçi Üniversitesinde konuÅŸlanan örgütlere, Sorosçu Osman Kavala’ya, terörist Demirtaş’a destek açıklaması sadece mizah dergilerine konu olacak bir meczupluktan ibarettir ve deÄŸersizdir. ABD DışiÅŸleri Bakanlığı sözcüsünün endiÅŸe duyduklarını ileri sürmesi de çeliÅŸki yumağıdır. Bu sözcünün, daha bir ay önce kongre binalarına yapılan baskını, yaÅŸanan çatışmaları, beÅŸ kiÅŸinin ölümünü, hatta Biden tarafından darbe iddialarını hafıza kayıtlarından çıkardığı anlaşılmaktadır. Bize göre herkes kendi iÅŸine bakmalı, kendi önünden yemeli, kendi söküğünü dikmekle meÅŸgul olmalıdır. Hiç kimse bize demokrasi dersi veremez, vermeye cüreti yetmez. Kimin ne kadar demokratik olup olmadığını, insanlık deÄŸerlerine ne kadar saygı duyup duymadığını dünya alem bilmekte ve görmektedir.”

Tüm dünyada LGBT haklarının koruyucusu olacaklarını söyleyenlere seslendiğini dile getiren Bahçeli, şunları söyledi:

“Müslüman Türk milleti bu oyuna gelmez, bu zokayı yutmaz, bu kirli kampanyanın tuzağına düşmez. GösterdiÄŸimiz haklı tepkiler, terör örgütlerine yönelik haysiyetli sözlerimiz okyanus ötesinden cevaplanıyor. Biz teröristlere yükleniyoruz, dijital terör, dijital faÅŸizm, despot nitelikli ‘post truth’ dönemin elebaÅŸları oklarını bize yöneltiyor. Demokrasiden, haktan, hukuktan, özgürlükten bahsedenler ifade ve düşünce hürriyetine keyfi olarak kast ediyorlar.”

Twitter’ın sansürü

Twitter’ın, kendisine uyguladığı sansürü de eleÅŸtiren Bahçeli, şöyle konuÅŸtu:

“Geçen hafta Twitter, bazı paylaşımlarıma sansür uyguladı, kısıtlama getirdi. Demek ki çok doÄŸru yoldayız, sözümüz ve tespitimiz çok isabetliymiÅŸ. Varsın kısıtlasınlar, isterse bütün mesajlarımı kaldırsınlar, merhum vatan ÅŸairimiz Namık Kemal’in dediÄŸi gibi, ‘Felek her türlü esbab-ı cefasın toplasın gelsin, dönersem kahpeyim millet yolunda bir azimetten.’ Twitter’in beÄŸenmediÄŸi ÅŸu mesajımı yeri gelmiÅŸken tekrarlamakta fayda mülahaza ediyor ve boyun eÄŸmeyeceÄŸimizi haykırıyorum: Sırtlarını ajanlara, zalimlere, karanlık çevrelere dayamış olanlar evlat deÄŸil başı ezilmesi gereken yılanlardır. Yasa dışı eylemleri diÄŸer üniversitelere teÅŸmil etmek için kuyruÄŸa girenler bunun bedelini acıklı ÅŸekilde ödemelidir. Görüşüm aynıdır, düşüncem aynıdır, beklentim aynıdır. Nitekim teröristlerin başı ezilmelidir. Biz Türkiye’yiz, Türk milletiyiz, her gün korkakça yaÅŸamaktansa bir gün kahramanca ÅŸehadeti dileriz.”

“Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduÄŸu kuÅŸkusuz”

“Yeni anayasa” tartışmalarına deÄŸinen Bahçeli, “Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduÄŸu kuÅŸkusuzdur ve yeni hükümet sistemiyle bu durum zorunlu bir hal almıştır. Parlamenter sistemin izlerini silmek, kalıntılarını temizlemek lazımdır. CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi’nin ruhuna ve dokusuna uygun yeni bir anayasa yazılması geniÅŸ bir uzlaÅŸmayla saÄŸlanmalı ve milletimize kazandırılmalıdır.” dedi.

Yeniden anayasa yazılmasını “ikinci cumhuriyet” olarak tercüme edenlerin ciddiye alınacak hiçbir yanlarının olmayacağını aktaran Bahçeli, aynı ÅŸahısların darbe anayasasıyla ülke yönetimine talip olmalarının tutarsızlık ve tenakuz olduÄŸunu dile getirdi.

Anayasaların, bir ülkenin işleyiş ve ilerleyişinin, toplumun bir arada yaşama iradesinin siyasi ve hukuki belgesi olduğunu, değişmeyecek veya yeni baştan yazılamayacak metinler olmadığını anlatan Bahçeli, şunları kaydetti:

“Canlı ve geliÅŸen dinamik süreçlere tabi olan toplumun, deÄŸerlerin, çağın, yönetim yapısının ve zamanın yönüne ve yöneliÅŸine uygun olarak anayasaların da deÄŸiÅŸime uÄŸraması veya yeniden yazılması kaçınılmaz olduÄŸu kadar da doÄŸaldır. GeliÅŸmeler, CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi’yle birlikte yeni bir anayasa yazılmasının mecburiyet olduÄŸunu göstermektedir. Artık bu bahsi muhkem ve müstesna bir uzlaÅŸma ve demokratik imkanlarla kapatmanın vakti gelmiÅŸtir. Her parti yeni bir anayasadan bahsediyor ya da deÄŸiÅŸmesini öneriyor. O zaman tutarlılık gereÄŸi bütün partilerin Anayasa’nın ilk dört maddesine baÄŸlı, vatandaÅŸlık tanımına sadık bir siyasi tutumla bir araya gelmesi milletimizin talep ve beklentisidir. MHP yeni baÅŸtan anayasa yazım sürecine vardır ve çalışmalarına samimiyetle, önyargısız ÅŸekilde baÅŸlamıştır. Unutmayalım ki, kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir.”

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir