MHP Genel BaÅŸkanı Bahçeli: Türkiye’nin güvenlik ve geleceÄŸi için huzur hattı kurulmalı

MHP Genel Başkanı Bahçeli Türkiye'nin güvenlik ve geleceği için huzur hattı kurulmalı

MHP Genel Başkanı Bahçeli Türkiye'nin güvenlik ve geleceği için huzur hattı kurulmalı

MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli, “DerinliÄŸi 60 kilometreye inen, buradan Hatay’a uzanacak Türkiye’nin güvenlik ve geleceÄŸi için huzur hattı kurulmalı, bu hatta sinek bile sokulmamalıdır.” dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda, önümüzdeki yüzyıla Türk milletinin mührünü vurmanın gayret ve gayesiyle çalışmalarına hız kattıklarını, derinlik kazandırdıklarını söyledi.

2024 yılının geneline bakıldığında iki önemli siyasi dönüm noktası olduÄŸunu belirten Bahçeli, 2024’ün hem partisi hem de Türkiye adına ciddi geliÅŸmelere sahne olacağını kaydetti.

Bu kapsamda ilk dönüm noktasının 17 Mart 2024’te demokratik şölen havasında yapmayı planlandıkları 14. OlaÄŸan Büyük Kurultay olduÄŸunu vurgulayan Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi’nin, 55 yıllık köklü bir geçmiÅŸe dayanan millet ve tarih eseri olduÄŸunu söyledi.

Bahçeli, şöyle devam etti:

“14. OlaÄŸan Büyük Kurultayı’mız, yeni yüzyılın ÅŸuurunu taşıyacak, yenilenmiÅŸ kadro ve yüksek hedeflerin tayininde stratejik bir rol oynayacaktır. Önümüzdeki kurultayda, Türk devri sorumluluklarının idrakinde olan, ‘ben’ deÄŸil ‘biz’ diyen, kibri ve bencilliÄŸi elinin tersiyle iten, hesabi deÄŸil hasbi bakan, çıkarlarını omuzlamak yerine davayı omuzlayan, ‘bana kimse dokunmasın’ demek yerine risk alan, nefsini dizginlemeyi baÅŸaran, orada burada saklanmayı tercih eden deÄŸil her türlü saldırı ve iftiralara göğüs geren, piÅŸmiÅŸ aÅŸa su katmaktansa ‘çorbada tuzum olsun’ diyen kim varsa başımın gözümün üstündedir, elbette onlarla yolumuz bir ve aynıdır.”

“CHP yönetimi istikametini hepten ÅŸaşırmıştır”

Devlet Bahçeli, 2024 yılındaki ikinci siyasi dönüm noktasının 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri olduÄŸunun altını çizerek, MHP’nin 55’inci yılı nedeniyle 55’ÅŸer isimden müteÅŸekkil belediye baÅŸkan aday listelerinin ilkini 10 Ocak’ta, ikincisini 11 Ocak’ta, üçüncüsünü de 15 Ocak’ta paylaÅŸtıklarını hatırlattı.

Bugüne kadar 165 belediye başkan adayını belirleyip ilan ettiklerini anımsatan Bahçeli, üzerinde çalıştıkları diğer adayları da aynı şekilde ve peyderpey kamuoyunun bilgisine sunmayı planladıklarının bilgisini verdi.

DiÄŸer partilerin de belediye baÅŸkan adaylarını açıkladığını hatırlatan Bahçeli, CHP’de iÅŸlerin sarpa sardığını, belediye baÅŸkan adaylarının tespitinde kriz ve karışıklığın bastırılamaz ÅŸekilde gün yüzüne çıktığını ifade etti.

Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İçeriden demlenen, dışarıdan yemlenen CHP yönetimi akli, fikri ve siyasi melekelerini kaybetmekle kalmamış, istikametini hepten ÅŸaşırmıştır. 1984 yılından bu yana terörle mücadelede çok sayıda ÅŸehit ve gazi verilmiÅŸtir. Bu çerçevede terörün kanlı suikastlarından milletimizin tamamı müteessir olmuÅŸ, milli yüreklere ateÅŸ düşmüştür. Terör ve bölücülük maÄŸduru milletimizin güçlü iradesi, demlenmiÅŸ CHP’den hesap sormaya yeterlidir.

Kırk yıllık zaman diliminde hayatını kaybeden sivil vatandaÅŸlarımızın yanında; asker, polis, korucu ÅŸehit ve gazilerimizin muhterem ailelerinin, yakınlarının ve sosyal muhitlerinde yer alan sevenlerinin sandık gücü bugünkü CHP’nin alacağı oy miktarının çok üstünde olmalıdır. DoÄŸal ve doÄŸru olanı da budur. Bedel ödemiÅŸ, acı çekmiÅŸ, gözyaÅŸlarını içine akıtmış, ÅŸehit tabutu kaldırmış millet evlatlarının mecmuuyla demlenmiÅŸ CHP’nin oyları arasında büyük fark ortaya çıkmalıdır. EÄŸer bu fark oluÅŸmuyorsa, son kırk yıla damga vuran terör zulmü nereye konulacak, bölücü ihanetin milli iradenin önüne geçmesi nasıl hazmedilecektir?”

“Bunlar Türkiye karşıtlığında buluÅŸan, sandığı ve demokrasiyi küçümseyen yeni yetme yobaz zihniyetlerdir”

Merkezi yönetimle birebir uyumlu yerel yönetimlerin tezahürü Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine, aynı zamanda milletin refah, mutluluk ve güven beklentisine doğrudan hizmet olduğunu vurgulayan Bahçeli, Cumhur İttifakı olarak bu kutlu hizmete talip olduklarını söyledi.

Devlet Bahçeli, “Bizde laf cambazlığı, kuyu kazma çaşıtlığı, eÅŸkıya cazgırlığı, emperyalizm candanlığı, milli deÄŸerler cahilliÄŸi, terör ve bölücülük casusluÄŸu deÄŸil; Türk ve Türkiye sevdasıyla yoÄŸrulmuÅŸ kocaman ve inanmış bir yürek vardır. Bu suretle zulmetin ve zilletin karanlığı Allah’ın izniyle yarılacaktır.” dedi.

Sanatçı Zülfü Livaneli’nin bir TV kanalında yayımlanan ödül töreninde yaptığı konuÅŸmayı hatırlatan Bahçeli, şöyle devam etti:

“Türkiye’ye yabancıların gözüyle bakan Livaneli soy isimli bir zat, beÅŸ para etmez aklının dibine çöreklenmiÅŸ kiri, pası bayağı bir dille açık etmiÅŸtir. NeymiÅŸ, 31 Mart seçimlerinde, ya gerici ordular, avcı taburları ya da hareket ordusu kazanacakmış. BildiÄŸimiz ve takip ettiÄŸimiz kadarıyla Türkiye’de gerici ordu deÄŸil, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri vardır ve düşman çatlatmaktadır. Yine avcı taburları diye bir ÅŸeyi ne gören, ne duyan, ne de ÅŸahit olan söz konusudur.

Meselenin püf noktası, Livaneli’nin bu tarihi çarpıtmasını ve milli iradeye layık gördüğü alçak iftirasını gülümseyerek ve hatta sevinç içinde dinleyen İstanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanından sadra ÅŸifa tek bir itiraz gelmemiÅŸ olmasıdır. Alın birisini vurun ötekine. Çünkü bunlar Türkiye karşıtlığında buluÅŸan, millete en ağır hakaretleri reva gören, sandığı ve demokrasiyi küçümseyen yeni yetme yobaz zihniyetlerdir.”

Millete gerici demenin küfür, kifayetsizlik olduÄŸunu ifade eden Bahçeli, millete gerici demenin Türkiye’ye geriden bakmak olduÄŸunu söyledi.

Bahçeli, bu sözlere İstanbulluların cevabını, 31 Mart 2024’te sandıkta oylarıyla vereceklerini kaydetti.

“Bir daha İstanbul’un yıllarını çalmaya cüret etmemeli”

Devlet Bahçeli, 31 Mart’ta İstanbul’un muradına kavuÅŸacağını belirterek, avcı taburları hezeyanını toplumsal bünyeye aşılamak isteyen asıl gerici ve kör taassubun maÄŸlup ve mahcup edileceÄŸini söyledi.

Bahçeli,”Mevsimlik belediye baÅŸkanlığı yapan, boÅŸ zamanlarında belediyeye uÄŸrayan, bunun dışında her taşın altından çıkan, politikada ayak oyunlarıyla meÅŸgul olan ÅŸahsa İstanbullu kardeÅŸlerimin son yapacağı, tezkeresini eline tutuÅŸturup Saraçhane’den yollamaktır. Sonrasında nereye gidiyorsa gitmeli, bir daha da İstanbul’un yıllarını çalmaya cüret etmemeli.” diye konuÅŸtu.

Devlet Bahçeli, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Aydın, Antalya, Mersin, MuÄŸla, Hatay, EskiÅŸehir, TekirdaÄŸ, Diyarbakır, Mardin ve Van’ın makus ve meyus talihinin Cumhur’un muhterem ve muteber iradesiyle deÄŸiÅŸeceÄŸini, emanetin ehline teslim edileceÄŸini söyledi.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak var olan belediye baÅŸkanlıklarının sayısını artırmanın, Cumhur İttifakı’nın kesin ve ezici baÅŸarıya ulaÅŸması için insanüstü bir emekle çalışmanın öncelikli görev ve sorumlulukları olduÄŸunu vurgulayan Bahçeli, görevden kaçmayacaklarını, hedeflerden sapmayacaklarını kaydetti.

Vatanın her yöresinde geceli gündüzlü vatandaÅŸlarla buluÅŸacaklarını dile getiren Bahçeli, umutları tazeleyeceklerini, üretken belediyeciliÄŸi müjdeleyeceklerini belirtti. Bahçeli, “Cumhur İttifakı’nın ortak iradesiyle yerel yönetimlerdeki ölü toprağını kaldırıp son beÅŸ yıllık fetret devrine son vereceÄŸiz.” dedi.

Bahçeli, ABD’de kız çocuklarına yönelik cinsel istismar, pedofili ve fuhuÅŸ ağı oluÅŸturmak suçlamasıyla yargılanırken hapishanede ölü bulunan Amerikalı milyarder Jeffrey Epstein davasına deÄŸinerek, “İsmini zikretmekten bile utandığım bir günah adasında, serveti ve şöhreti olan insanlık defolarının, reÅŸit olmayan kız çocuklarına karşı iÄŸrenç muameleleri hiçbir bahaneyle izah edilemeyecek türden bir skandal, hatta barbarlıktır. İsrail masum bir halkın kanını dökerken, ABD’de bir sinagogun altında deÅŸifre edilen yasa dışı tünellerden insan ticaretine, pedofiliye ve organ mafyasına dair bulgular elde edilmiÅŸ, sonuçta oluk oluk pislik akmıştır.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Hiçbir vicdanın kabul etmeyeceÄŸi bu karanlık tabloyu medeniyet ve modernlik diye yutturmaya kalkmanın aklın, ahlakın ve mantığın ihlal ve inkarından baÅŸka bir ÅŸey olmadığını ifade eden Bahçeli, Batı’nın çürüyen devlet ve toplum bünyesinin saçtığı habis virüslerin aynı anda dünyanın diÄŸer coÄŸrafyalarına da bulaÅŸtığını, bu durumun medeniyet ve milletleri baÅŸtan ayaÄŸa tehdit ettiÄŸini söyledi.

Bahçeli, “Bu kapsamda bizim İnsanlığın Huzur Projesi’ni hazırlama konusunda ne kadar haklı ve isabetli bir karar aldığımız sanıyorum daha da iyi anlaşılacaktır.” diye konuÅŸtu.

ABD ve İngiltere’nin müştereken Yemen’e saldırmasının, İsrail’in Gazze Åžeridi’ndeki mezalimlerinin sadece mazlumların deÄŸil, insan haklarının, insanlık onurunun, bölgesel huzur ve istikrarın hiçe sayılması olduÄŸunu vurgulayan Bahçeli, dünyanın en yoksul ülkelerine saldırarak suçsuz, günahsız insanları geliÅŸmiÅŸ füzelerle vurmanın yalnızca vandallık deÄŸil, acizlik ve korkaklık olduÄŸunu kaydetti.

Hakim uluslararası sistemin çöküş aÅŸamasına geçtiÄŸinin, baÄŸlayıcılığını ve inandırıcılığını tamamen yitirdiÄŸinin altını çizen Bahçeli, “21’inci yüzyılda soykırım suçu iÅŸleyen İsrail’in Lahey’deki yargılanması yeni geliÅŸmeleri tetikleme ihtimali taşımakla birlikte, bu terör devletine destek veren ABD’nin de gittikçe irtifa ve itibar kaybettiÄŸi açıktır. İnancım odur ki, İsrail ve ABD günü geldiÄŸinde damla damla akıttıkları kanların hesabını muhakkak vereceklerdir. Bize göre bilhassa Amerikalılar, ABD’ye sahip çıkmalı, böyle gelse de böyle gitmeyeceÄŸini bariz olarak görmelidirler.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

“Artık yetti diyoruz, artık yeter diyoruz”

ABD’nin sözde müttefik bir ülke olduÄŸunu ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:

“Türkiye’ye karşı yapmadığı kötülük, oynamadığı oyun, tezgahlamadığı saldırı, saçmadığı nifak son 74 yıldır neredeyse kalmamıştır. Bugün ABD’yi sorgulamak demek bir yönüyle terörizmi sorgulamak demektir. Bugün ABD’yi sorgulamak demek darbeler tarihiyle yüzleÅŸmek demektir. Ekonomik krizlerin altına bakınız, karşınıza çıkacak husumet yüz bellidir. Terör saldırılarının, bölgesel gerilimlerin, komÅŸu ülkelerdeki iç kargaÅŸa ve kaosun arkasına bakınız, yine aynı mihrak çıkacaktır. FETÖ’nün, DEAÅž’ın, PKK’nın, YPG’nin, devÅŸirilmiÅŸ siyasetçilerin ve kimliksiz sivil toplum kuruluÅŸlarının sahipleri açık açık söylüyorum, Brüksel-Washington hattındadır. Artık yetti diyoruz, artık yeter diyoruz, gözümüzün içine baka baka sırtımıza hançer yemeye sabır ve tahammülümüzün kalmadığını cümle aleme haykırıyoruz.”

Türk milleti ve Türkiye diriliÅŸ, yükseliÅŸ safhasına geçtikçe, milli birlik ve kardeÅŸlik hissiyatı perçinlendikçe ya bir terör saldırısı ya da yaptırım tehdidinin sökün ettiÄŸini belirten Bahçeli, “İsrail’in Gazze soykırımına karşı insanlığın yanında duran Türkiye’ye karşı cevap terör kanalından verilmektedir. Lütfen dikkat buyurunuz, 7 Ekim 2023 tarihinde baÅŸlayan İsrail saldırılarına eÅŸzamanlı olarak Türkiye’ye yönelik terör kartı devreye sokulmuÅŸ, o günden bugüne 31 vatan evladı ÅŸehit edilmiÅŸtir.” dedi.

“PKK, Türk milletinin can düşmanıdır”

Bahçeli, yıllardan beri terörü ve terör örgütünü, yalnızca kanlı eylemlerinden ibaret bir suç ve cinayet şebekesi gibi görmekten uzak bir anlayışla daha yukarıdan yorumlama ve değerlendirme çabası içinde olduklarını belirtti.

40 yıldır kanlı eylemleriyle ülkenin ilk gündemi haline gelen PKK terörünün bir sonuç değil bir vasıta, bir amaç değil bir araç olduğunun bilindiğini vurgulayan Bahçeli, millet varlığına kasteden PKK terörüyle mücadele ve teröristlerin imhasının yıllardır en üst seviyede ve büyük bir fedakarlıkla sürdürüldüğünü kaydetti. Bahçeli, bu uğurda çok sayıda şehit verildiğini, çok sayıda vatandaşın hayatını kaybettiğini ve yaralandığını vurguladı.

Terör örgütünün 2002’de kabul edilen siyasallaÅŸma stratejisinde “Kürt kimliÄŸinin tanınması kapsamında yerel dilin geliÅŸtirilmesi ve yaygınlaÅŸtırılmasının” birinci öncelikli hedef olarak ortaya konulduÄŸunu ifade eden Bahçeli, ÅŸunları kaydetti:

“Halbuki Kürt kökenli kardeÅŸlerimin terör örgütüyle en küçük baÄŸ ve baÄŸlantısı olmamış, bilakis bölücü terör en fazla Kürt kökenli kardeÅŸlerimin kanını dökmüştür. PKK, Türk milletinin can düşmanıdır. Hiçbir millet evladı bu cinayet ÅŸebekesine müsamaha göstermez, göstermemiÅŸtir, tam tersini düşünen varsa da onlar bu milletin ÅŸerefli bir mensubu asla olamayacaklardır. Yıllardır PKK terörüyle haklı ve meÅŸru mücadelemize köstek olan, terörizmin çok sayıda can kaybına göz yuman uluslararası camia, İsrail saldırıları karşısında sessiz kalmayı tercih ederek ikiyüzlü siyasetini bir kez daha belgelemiÅŸtir. PKK’nın siyasi talep listesinin ön sıralarında yer alan bazı konularda etnik bölücülüğün zemin kazanması ve köprübaşını tutması bu tehlikeli anlayışın somut yansımasıdır. Eli kanlı, geçmiÅŸi kanlı terör örgütünün yıkımını hatırlamak istemeyenlere, terör saldırılarını kınamaktan imtina edenlere diyorum ki, unutuldu sanılmasın, bütün ÅŸehitlerimizin acıları anılarımızda sıcaklığını korumaktadır.”

Terör örgütü PKK’nın bazı saldırılarını anımsatan Bahçeli, yıllardır süren terörle mücadelede güvenlik kuvvetlerinin yanında yer alan ve devlete baÄŸlılıklarını hayatları uÄŸruna ispat eden kahraman yöre halkını ve onların temsilcileri olan korucuları kutladı. Bahçeli, hayatlarını kaybeden tüm vatandaÅŸlara ve tüm ÅŸehitlere rahmet diledi.

“AlenileÅŸmiÅŸ bir haçlı operasyonudur”

Bahçeli, Türkiye’nin on yıllar boyunca baÅŸka alanlara ayırması gereken maddi kaynaklarını haklı olarak ve yüksek meblaÄŸlarda terörle mücadeleye aktardığına dikkati çekti.

Yıllardır süren bu eylemlerin arkasındaki stratejik nedenleri, küresel aktörleri, yerli iÅŸbirlikçilerini, tarihsel köklerini ve emellerini dikkate almadan yapılacak analizlerin asla doÄŸru olmayacağı kanaatinde olduÄŸunu ifade eden Bahçeli, “Bu açıdan PKK terörünü, silahsız bölücülükten, bölücü faaliyetleri de bölgemizdeki küresel projelerden bağımsız düşünmek ve birbirinin içinden çıktığını görmeden tek tek ele almak hepimizi yanlış sonuçlara ve yanlış sebeplere götürecektir.” dedi.

Bahçeli, son 40 yılda Irak coğrafyasında yaşananlara bakıldığında PKK terörünün arkasında Türkiye üzerinde hesabı olanların isimlerini görmenin mümkün olduğunu söyledi.

Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye, PKK’nın ve bölücülüğün arkasındaki küresel aktörleri bilmesi ve görmesiyle, son yıllarda tepkisini en üst düzeyde göstermiÅŸtir. Milli güvenliÄŸimizi bu denli etkileyen bir meselede bölücü örgüte verilen açık veya gizli dış desteÄŸi muhatap ülkelerin yüzüne çarpmaktan da kaçmamış ve çekinmemiÅŸtir. Tarihi Åžark Meselesi dediÄŸimiz emellerin peÅŸindeki küresel aktörler tarafından, bölücülük ve silahlı uzantılarının çok maksatlı ve çok destekli bir uluslararası yıkım enstrümanı olarak kullanılması alenileÅŸmiÅŸ bir Haçlı operasyonudur. ABD’nin komÅŸumuz Irak’a yönelik iki ayrı savaşının siyasi sonuçlarını sebepleri ile birlikte analiz ettiÄŸimiz vakit, karşımızda yıllardır Türkiye’yi bir kıvama getirmek için kullanılan bölücülük ve bölücü terör saldırıları görülecektir. GeliÅŸmeler, ülkemizi ve bölgemizi tanzim etmek isteyen küresel gücün uzun vadeli ve bizim için felaketle sonuçlanacak bir senaryoyu sahnelediÄŸini bütün çıplaklığıyla ortaya koymuÅŸtur.”

ABD’nin PKK/YPG ile iliÅŸki ve irtibatının saklanacak bir yönü kalmadığını vurgulayan Bahçeli, devlet arÅŸivlerinin PKK ile Avrupa, PKK ile ABD arasındaki iliÅŸkileri doÄŸrulayacak, saÄŸlamasını yapacak bilgi ve belgelerle dolu olduÄŸuna iÅŸaret etti. Bahçeli, “Türkiye hiç kuÅŸkusuz bu alçak iliÅŸkileri görmezden gelmeyecek, içten içe ve adına sözde dost dediÄŸi müttefikler tarafından altının oyulmasına seyirci kalmayacaktır.” diye konuÅŸtu.

“CumhurbaÅŸkanlığı Kabinesi’ne ve kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine inancımız ve güvenimiz tamdır”

MHP’nin her zaman milletin huzur ve güvenliÄŸine musallat olan PKK terör örgütü ile etkili ve anlayacakları yöntemlerle mücadeleyi savunduÄŸunu belirten Bahçeli, bu konuda hükümetlerin ihtiyacı olan her desteÄŸi vermeye hazır olduÄŸunu her ortamda açıkladığını, terörle ve bölücülükle mücadelede siyasi, sosyal, ekonomik bütün tedbirlerin alınmasının gereÄŸinden ısrarla bahsettiÄŸini anımsattı.

“Elbette terör son bulmalı, ÅŸiddet ortadan kalkmalı, vatandaÅŸlarımız huzur, emniyet ve sükunet bulmalıdır.” ifadesini kullanan Bahçeli, bunun aksini savunmanın ve söylemenin mümkün olmadığını belirtti. Bahçeli, “Bu nedenle CumhurbaÅŸkanlığı Kabinesi’ne ve kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine inancımız ve güvenimiz tamdır. Bilinmelidir ki daÄŸda, bayırda, sınır hattında mücadele ettiÄŸimiz hainlerin siyasi cephesi olan DEM’cilerin TBMM’de bulunmaları adalet ve hukuk garabeti, siyaset ve demokrasi ayıbıdır. Hiçbir terörist veya yandaşı, daÄŸda, bayırda, ovada, belediyede, ÅŸehirde ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde barınamamalı, tutunamamalıdır.” diye konuÅŸtu.

Terörle mücadelenin aslında bölücülükle mücadelenin sadece bir bölümü olduğuna dikkati çeken Bahçeli, şunları kaydetti:

“Eli silah tutan bölücüyü zararlı, buna karşılık silahsız bölücüyü meÅŸru ve zararsız kabul etmek, bölücülük ve terörle mücadeleyi sekteye uÄŸratacak en büyük gaflettir. Devlet gaflete düşmez, devlet ihanete göz yummaz, devlet hukuk içinde meÅŸru mücadelesinden asla taviz vermez. Türkiye Cumhuriyeti, sınır içi güvenliÄŸi saÄŸladığı gibi, sınır ötesi güvenliÄŸi de temine muktedirdir. Sayın CumhurbaÅŸkanı’mız baÅŸkanlığında toplanan güvenlik toplantısında alınan kararları desteklemekle birlikte Irak’ın kuzeyindeki daÄŸlık bölgeyi içine alacak ÅŸekilde, bu ülkeyle koordineli ve karşılıklı uzlaÅŸmayla, süresi belirlenmiÅŸ ve derinliÄŸine 60 kilometreye kadar inen buradan Hatay’a kadar uzanacak ‘Türkiye’nin Güvenlik ve GeleceÄŸi İçin Huzur Hattı’ kurulmalı, bu hattın içine sinek bile sokulmamalıdır. Güven ile kuÅŸkunun, güvenlik ile korkunun, iÅŸbirliÄŸi ile çekiÅŸmenin, bağımsızlık ile teslimiyetin, taviz ile onurun arasında yapacağımız tercih bellidir. Sonu ne olursa olsun vatan ve milletin müdafaası can pahasına yapılacaktır.”

“Can Atalay’la ilgili kararın TBMM’de derhal okunmasını istiyoruz”

“PKK’nın siyasi cephe örgütü olarak faaliyet gösteren sözde siyasi partinin yöneticileri ve milletvekillerinin, devlete meydan okumanın, PKK’ya yardım ve yataklık suçu iÅŸlemelerinin bedelini en ağır ÅŸekilde ödemek durumunda olduÄŸunu” ifade eden Bahçeli, ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu:

“‘Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamamanın gerekçesi olmaz’ diyen Bay Zühtü’ye sormak isterim ki, acaba ÅŸehitlerimizin dökülen kanlarının gerekçesini, feryat figan eden analarımızın gözyaÅŸlarını izah edecek yürek sende ve senin gibi düşünen diÄŸer mahkeme üyelerinde var mıdır? Sen yanlış mahkeme kararının derdindesin, biz aziz vatanın derdindeyiz. Sen ve senin gibileri PKK hukukunun kafesindesiniz, biz Türkiye Cumhuriyeti’nin var oluÅŸ ve istiklal hukukunun peÅŸindeyiz. Yani anlayacağınız geceyle gündüz gibi ayrıyız.

Mahkum Can Atalay’la ilgili kararın da Türkiye Büyük Millet Meclisinde derhal okunmasını istiyoruz. Altını çizerek açıklıyorum, önümüzdeki yeni sürecin bir sonucu olarak, ayrıntılı bir bölücülükle mücadele stratejisi hazırlanmalı, mutlaka uygulanmalıdır.”

Türkiye’nin güvenliÄŸini, milli birliÄŸini ve bütünlüğünü hedef alan husumet cephesinin, hayata geçirmeye çalıştığı alçak senaryo karşısında Türkiye’nin hareketsiz kalmasının düşünülemeyeceÄŸini kaydeden Bahçeli, ÅŸunları söyledi:

“Milletimiz, geleceÄŸimize kastetmek isteyen iç ve dış merkezli ÅŸer ittifakına ve ihanet odaklarına hak ettikleri karşılığı verme zamanının geldiÄŸine inanmaktadır. Bilinmelidir ki, bu cennet vatan hepimizindir. Aynı kaderin mensupları olarak Türkiye’mizin bir kaos ortamına sürüklenmesini önlemek hepimiz için tarihi bir vazifedir. Herkes üstüne düşen sorumluluÄŸu basit siyasi hesapları bir kenara bırakarak yerine getirmelidir. Allah muhafaza, bu yapılmazsa üzerinde siyaset yapacağımız bir ülke ve uygun bir zemin gelecekte aransa bile bulunamayacaktır.”

MHP’nin, bütün kesimleri milli hassasiyetler konusunda çok dikkatli davranmaya ve düşünmeye davet ettiÄŸini belirten Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmesine, ortak deÄŸerlere dayanan milli birliÄŸin tahrip edilmesine hiçbir hainin gücünün yetmeyeceÄŸini ve kimsenin bundan şüphe duymaması gerektiÄŸinin altını çizdi.

“Ağır sonuçlarla yüzleÅŸecekler”

“Verilecek toprağımız, çizilecek sınırımız, kaybedilecek insanımız ve terk edilecek ilimiz yoktur.” ifadesini kullanan Bahçeli, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye’yi bölmeyi amaçlayan etnik tahrikleri hayasızca sürdürmeye, etnik köken farklılıklarına dayalı bir ayrışma, bölünme ve çatışma sürecini Türkiye’nin karşısına çıkarmaya yeltenenler tarihi bir hataya düşecekler, ağır sonuçlarla yüzleÅŸeceklerdir.

PKK’nın maÅŸası mihrakların, devlete, Anayasa’ya ve kanunlara meydan okuyarak sürdürdükleri provokasyonların hukuk düzeni içinde karşılığını bulması acil bir konu olarak artık önümüzdedir. Teröristler bugün sadece daÄŸlarda aranmamalıdır. Sözcüleri ve temsilcileri vasıtasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine girmiÅŸlerdir ve onlara karşı devlet vakarı hukuk sınırları içinde kesinlikle devreye girmelidir. Anayasa’mızın deÄŸiÅŸmez hükümlerinde ifadesini bulan devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne ve üniter yapısına alenen aykırı olan bölücü emeller fani bedenimizi çiÄŸnemeden sonuç alamaz. Cumhur İttifakı terörü bitirmeye yeminlidir. Cumhur İttifakı iç ve dış iÅŸgal cephesine direnmeye azimlidir. Milletimiz müsterih olsun, bir Türk dünyaya bedeldir.”

Bahçeli, 12 Ocak’ta Irak’ın kuzeyinde ÅŸehit düşen askerlere rahmet, gazilere ÅŸifa diledi. Bahçeli, “Åžehitler ölmez, vatan bölünmez. Ölüler topraÄŸa, kahramanlar da kalplere gömülür.” dedi.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir