Milletimizin gıda güvenliğini garanti altına almak, milli güvenlik meselesi haline gelmiştir

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Miras mevzuatını geliÅŸtirerek tarım arazilerinin bölünmesi sorununa kalıcı çözüm getireceÄŸiz.” dedi.

Türkiye CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, BeÅŸtepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde, Tarım ve Orman Bakanlığınca düzenlenen “3. Türkiye Tarım Orman Åžurası” kapanış programında katılımcılara hitap etti.

Åžura’nın düzenlenmesinde emeÄŸi geçenlere teÅŸekkür eden ErdoÄŸan, 15 yıl aradan sonra “ortak akıl buluÅŸması” temasıyla düzenlenen ÅŸura boyunca Türk tarımı ve ormancılığı ile ilgili son derece verimli, kapsamlı tartışmalar yapıldığını, sektörün tüm paydaÅŸlarının görüşlerini, eleÅŸtirilerini ve geleceÄŸe dair önerilerini özgür bir ÅŸekilde ifade imkanı bulduÄŸunu bildirdi.

Erdoğan, şuradaki 21 ayrı çalışma grubunda bitkisel üretimden hayvan sağlığına, desteklemeden gıda güvenliğine, orman hukukundan balıkçılık ürünlerine, tarımda teknolojik dönüşüme kadar çok geniş bir yelpazede kısa, orta ve uzun vadeli stratejilerin belirlendiğini dile getirdi.

Türkiye’nin tarım ve ormancılığını geliÅŸtirmek, sıkıntılarına çözüm bulmak için ÅŸuraya 50 binin üzerinde görüş iletildiÄŸini aktaran ErdoÄŸan şöyle devam etti:

“Bunun yanında 81 ilde düzenlenen toplantılara sektörle ilgili 7 bini aÅŸkın insanımız katıldı. Bu özellikleriyle 3. Tarım ve Orman Åžurası, ÅŸimdiye kadarki en geniÅŸ katılımlı ÅŸura olarak kayıtlara geçti. Gerek ÅŸura sırasında sektör temsilcilerinin gerekse dijital platformlarda halkımızın dile getirdiÄŸi her bir görüşün başımızın üzerinde yeri vardır. Biz ülkemize dahil her meselede istiÅŸare kültürüne, danışmaya daima önem veren bir kadroyuz. Bizim için deÄŸiÅŸmez hüküm, ‘Her iÅŸinizde istiÅŸare ediniz…’ Siyasetten ekonomiye, turizmden tarıma kadar her alanda ‘Bin bilsen de bir bilene danış’ prensibiyle hareket ettik.”

“GeleceÄŸimizi aydınlatacak en önemli adım”

3. Tarım ve Orman Åžurası’nın da temel ilkesinin de istiÅŸare olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, “Åžura’da alınan kararlar milletimizin, uzmanların, sektör temsilcilerinin ve ÅŸu anda bu millet sarayında, özellikle millet evinde sizlerle birlikte bu çalışmayı yapmak, geleceÄŸimizi aydınlatacak en önemli adımdır.” ifadesini kullandı.

Uzaktan eleştirmek yerine konuya bizzat müdahil olan, kanaatlerini açık yüreklilikle paylaşan herkese katkıları için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Alınan kararların tarım ve ormancılık sektörümüzün önümüzdeki 5 yılına istikamet çizeceÄŸine inanıyorum. Elbette karar almak önemlidir ama asıl mesele alınan kararları takip edip hayata geçmesini saÄŸlamaktır. Uygulamaya ve politikaya dönüşmeyen her karar, ne kadar güzel, ne kadar güçlü, ne kadar ufuk açıcı olursa olsun havada kalmaya mahkumdur. Çiftçimizin, üreticimizin, rızkını topraktan çıkaran tarım emekçilerimizin hakkını ancak bu ÅŸekilde ödeyebiliriz.

Türk tarım ve çok daha ilerilere taşımak istiyorsak ortak akılla ÅŸekillendirdiÄŸimiz ÅŸura kararlarını yine ortak bir çabayla uygulamaya koymamız gerekiyor. Tabii tarımcılık, bunun yanında hayvancılık bütün bunlarla beraber, gerek süt ve süt mamullerinde gerek et ve et mamullerinde atılacak adımlarla inanıyorum ki bu sektörde sizler çok ciddi sınavları veriyorsunuz ve vermektesiniz.”

“Tüm kararların takipçisi olacağım”

CumhurbaÅŸkanı olarak Türk tarımını geliÅŸtirecek, Türk çiftçisinin güçlendirecek tüm kararların yakından takipçisi olacağını vurgulayan ErdoÄŸan, “Evvelki akÅŸam Ziraat Bankası Genel Müdürümüzle de etraflıca görüştüm ve bu görüşmeden sonra da Ziraat Bankamız, inÅŸallah çiftçilerimizle çok daha etraflıca geniÅŸ kapsamlı ve kredide bugüne kadar alışılmışın dışında bir dayanışmayı sürdürecektir. Belki de sizlerle ortaklığa girecek bu tür adımları atacak.” dedi.

Artık hayvan ithali yapılmasını istemediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Zaten biliyorsunuz bütün bunlarla beraber bu konuda atılmış çok kararlı adımlarımız var. Ä°nÅŸallah Anadolu, ‘Ana’ olarak her alanda görevini yerine getirecek. Dünyamız, iletiÅŸim ve ulaşım teknolojilerinde yaÅŸanan ilerleme sonucunda çok büyük bir dönüşüm geçiriyor. Hayatımızın her alanında teknoloji devriminin olumlu veya olumsuz yansımalarına ÅŸahit oluyoruz. 15-20 yıl öncesine kadar üzerinde yeterince durmadığımız iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi, obezite, göç, gelir adaletsizliÄŸi, kuraklık ve küresel ısınma gibi birçok mesele bugün artık insanlığın ana gündem maddeleri haline geldi.

CoÄŸrafi konumu veya geliÅŸmiÅŸlik düzeyi ne olursa olsun dünyadaki tüm ülkelerin bu sorunlarla bir ÅŸekilde yüzleÅŸtiÄŸini görüyoruz. Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸi sadece dünyayı en fazla kirleten geliÅŸmiÅŸ devletleri deÄŸil Afrika kıtasındaki fakir ülkeler baÅŸta olmak tüm insanlığı etkiliyor. Biz de bu olumsuzluklardan etkilenen ülkeler arasındayız. Yüce Allah’ın tüm insanlığa emaneti olan tabiat, özellikle Batılı büyük ÅŸirketler eliyle tarihte belki de hiç olmadığı kadar hoyratça kullanılıyor, adeta talan ediliyor.

Verimli tarım alanlarının azaldığı, su kaynaklarının giderek kıtlaÅŸtığı, denizlerin kirlendiÄŸi, iklimlerin deÄŸiÅŸtiÄŸi, hava olaylarının öngörülemez hale geldiÄŸi ürkütücü bir dönemin içindeyiz. Bu yeni dönemin alametifarikalarından biri de toprağın, suyun, tarım alanlarının stratejik öneminin ve rekabetinin artmasıdır. GeçtiÄŸimiz asırda yeraltı kaynakları için yürütülen mücadelenin aynısı bugün tarım alanlarının ve su kaynaklarının kontrolü için veriliyor.”

‘Temel tarım ürünlerinde dışa bağımlı olmak, en az savunma sanayinde dışa bağımlılık kadar tehlikelidir’

Erdoğan, gelişmiş ülkelerin, gıda güvenlikleri ve geleceklerini garantiye almak için olağanüstü çaba harcadığını belirtti.

Tarım arazisi ve su kaynakları bakımından zengin birçok Afrika ve Güney Amerika ülkesinin istikrarsızlıkla boğuşmasının sebeplerinden birisinin bu olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

“(Ambarın anahtarı kimin elindeyse güç de onun elinde olur) derler. Milletimizin gıda güvenliÄŸini garanti altına almak, her ülke gibi Türkiye için de bir milli güvenlik meselesi haline gelmiÅŸtir. Temel tarım ürünlerinde dışa bağımlı olmak, en az savunma sanayinde dışa bağımlılık kadar tehlikelidir. Kıtaların ve çıkar mücadelelerinin kesiÅŸtiÄŸi bir bölgede yer alan bizim gibi bir ülke için bu asla göze alınamayacak bir risktir. Tarım politikalarımızı iÅŸte bu gerçeklerin üzerine bina ediyoruz. Ãœlkemiz için güvenlik riski oluÅŸturacak hiçbir adıma ÅŸimdiye kadar müsaade etmedik, asla da müsaade etmeyeceÄŸiz.”

İktidara geldikleri günden itibaren tarım alanlarının geliştirilmesine, su kaynaklarının korunmasına, orman varlıklarının güçlendirilmesine özel önem verdiklerini aktaran Erdoğan, tarımsal üretimi, ekonomik boyutunun çok ötesinde stratejik bir sektör olarak değerlendirdiklerini vurguladı.

Bundan sonra da aynı hassasiyetle yollarına devam edeceklerine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

“Türk tarımını, küresel tarım ve gıda ÅŸirketlerinin güdümüne sokacak her türlü teÅŸebbüsün karşısındayız. Tarım topraklarımızın miras yoluyla bölünmesini gelin birlikte engelleyelim. Bakın iktidara geldiÄŸimizden bu yana hep bunun gayreti içerisindeyiz. Bunu engelleyelim istiyoruz. Çünkü özellikle tarımda bu parçalanmayı, bölünmeyi engelleyebildiÄŸimiz zaman hep birlikte ailece de milletçe de güç kazanırız. Çiftçimize her türlü araç-gereç, gübre, tohum desteÄŸi verelim. Ãœrünlerin en iyi ÅŸekilde deÄŸerlendirilmesini saÄŸlayalım. Bu konuların hepsinin arkasındayız, yanındayız. Ama Türk tarımını küresel ÅŸirketlerin sadece kar odaklı çalışan çarkı içinde kesinlikle ezdirmeyeceÄŸiz. Tarımda milli güvenliÄŸimize özellikle öncelik vermeyen her türlü projeye, her türlü dönüşüme, karına-zararına bakmaksızın karşı olduÄŸumuzu altını çizerek bir kez daha ifade etmek istiyorum.”

Son 17 yılda Türkiye’ye ekonomide, turizmde, saÄŸlıkta, savunmada nasıl çaÄŸ atlatıldı ise tarım ve hayvancılık alanında da Türkiye’yi ilklerle tanıştırdıklarını vurgulayan ErdoÄŸan, tarım sektörünü yılların ihmalinden, öngörüsüzlüğünden kurtarmak için yeni üretim ve destekleme modellerini devreye aldıklarını anımsattı.

“Devlet yalan söylemez”

Çiftçilere bugüne kadar toplamda 137,7 milyar lira tutarında tarımsal destek verdiklerini bildiren Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bakın hayali rakamlar söylemiyorum, yaptıklarımızı söylüyorum. Bakanlığımızın 2020 yılı bütçesinin yüzde 54,5’ini tarımsal desteklere ayırdık. Yani bir önceki yıla göre, tarımsal desteklerimizi yüzde 36,7 oranında artırdık. Tarımsal Gayrisafi Yurt İçi Hasılamız, 37 milyar liradan 2018 yılında, bu rakam da çok önemli, 213,3 milyar liraya ulaÅŸtı. Åžimdi ana muhalefetin başı zaman zaman çıkıyor saçma sapan bir ÅŸeyler konuÅŸuyor. Bak buradan ÅŸimdi yine açıklıyorum. Benim rakamlarım resmi rakamlardır. Gazete kupürlerinden toplanan rakamlar deÄŸildir. Devlet yalan söylemez. Devlet gerçeÄŸi söyler, ben de bunu söylüyorum. Biz tarımsal hasılada dünyada yedinci, Avrupa’da ise birinci sıradayız. Fındık, kiraz, incir, kayısı ve ayva üretimde dünya lideriyiz. Dünyanın 195 farklı ülkesine bin 690 tarım ürünü ihraç ediyoruz. Sebzede üretimin talebi karşılama oranı yüzde 107’ye çıktı. Meyve ürünlerinin tamamına, yakınında kendimize yeter durumda olduÄŸumuzu görüyoruz, göreceÄŸiz. CHP Genel BaÅŸkanı’nın sürekli istismar ettiÄŸi buÄŸday konusunda, göreve geldiÄŸimizde üretimimiz, iç talebi dahi karşılayamazken, ÅŸimdi yüzde 112 gibi çok büyük bir oranı yakaladık. Fakat bunlardan anlamaz, buÄŸdayı göster tanımaz. Böyle bir durum var.”

Tarımsal ürün ihracatının, 3,7 milyar dolardan 17,7 milyar dolara çıkarıldığını belirten Erdoğan, tarımda dış ticaret fazlasının 4,8 milyar dolar gibi ciddi bir rakama ulaştığına işaret etti.

Topraksız tarım yapılan teknolojik sera sayının, bin 413’e yükseltildiÄŸini dile getiren ErdoÄŸan, modern seralarda üretilen ürünlerin yüzde 90’ının ihraç edildiÄŸini söyledi.

“145 bin ton olan tohum üretim miktarı 1 milyon tona çıktı”

Organik ürün sayısının, 150’den 213’e çıkarıldığını ve bu ürünlerin yurt dışına da pazarlanarak, 2018’de 361 milyon dolar gelir elde edildiÄŸini bildiren ErdoÄŸan, ÅŸu bilgileri verdi:

“Aynı ÅŸekilde, 145 bin ton olan tohum üretim miktarı 1 milyon tona çıktı. 20 yıl önce ‘Acaba Avrupa’da, Amerika’da nerede tohum buluruz da biz bunu çiftçimize dağıtırız’ diye koÅŸturup duruyorduk. Åžimdi neredeyiz? BaÅŸka bir adım attık. Tohum ihracatımızı, 11 kat artırarak 102 bin tona, ihracat rakamımızı ise 152 milyon dolara yükselttik. Bu dönemde, alan bazında tarımsal üretimin yerli tohumdan karşılanma oranı ise yüzde 80 oldu. ATA Tohumu Projesi ile ülkemiz gen kaynaklarını oluÅŸturan bitki çeÅŸitlerinin koruma altına alınmasını saÄŸlıyoruz. Bu çok önemli. Dünyanın üçüncü büyük tohum gen bankasını, 250 bin örnek kapasitesiyle Ankara’da hizmete açtık. Bugün itibarıyla gen bankasında 3 bin 400 türe ait 121 bin örnek muhafaza altındadır. Bunun yanında, genç nüfusun köyde yatırım yapması ve tarımsal nüfusun gençleÅŸmesini saÄŸlamak için köye dönüş projesini baÅŸlattık. Genç çiftçilerimize kiÅŸi başı 30 bin lira tutarında hibe desteÄŸini, 2016-2018 yılları arasında devreye aldık.”

Tarım ve hayvancılıkta bu adımları atarken, ormanları da asla ihmal etmediklerinin altını çizen Erdoğan, ülkenin orman alanını ve ağaç servetini çoğaltmak, biyolojik çeşitliliği geliştirmek ve çevreyi korumak için ciddi yatırımlar yaptıklarını belirtti.

“Onlar yakarken, biz de onların kolunu kırmaya devam ettik”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Bu yıl maalesef bölücü terör örgütü, ormanlarımızı yaktığını bizzat itiraf etti. Onlar yakarken, onlar sakallarımızı keserken, biz de iÅŸte açık net onların kolunu kırmaya devam ettik. Malum 11. ayın 11’inde, saat 11.00’de, 11 milyon fidanı ve aÄŸacı tüm Türkiye’de diktik. Bu böylece devam edecek.” diye konuÅŸtu.

‘Herkesin ufku, denizi kadardır’

Erdoğan, 17 yılda toplam 4,5 milyar fidanı toprakla buluşturarak, orman varlığını 20,8 milyon hektardan 22,6 milyon hektara çıkardıklarını söyledi.

“Böylece, erozyonla kaybettiÄŸimiz toprak miktarını yıllık 500 milyon tondan 154 milyon tona kadar düşürdük.” diyen ErdoÄŸan, 11 Kasım’da 11 milyon fidanı toprakla buluÅŸturduklarını anımsattı. ErdoÄŸan, “11 Kasım’ı ‘Milli AÄŸaçlandırma Günü’ ilan ederek, bu alanda ülkemizde yeni bir dönemi baÅŸlattık. Böylece gelecek nesillere daha yeÅŸil, daha güzel, her bakımdan daha yaÅŸanabilir bir ülke bırakmış olacağız.” ifadesini kullandı.

Muhalefetin “Milli AÄŸaçlandırma Günü” dolayısıyla açıklamalarına deÄŸinen ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Ancak ülkemizde öyle bir muhalefet var ki, böyle hayırlı bir iÅŸi bile karalamaya kalkar. Atalarımız ‘Tarla bozuk, tohum çürük, ekin mi olur’ diyor. Bunların durumu da iÅŸte böyledir. 11 Kasım’da milletin heyecanına ortak olmak, aÄŸaç seferberliÄŸine katkıda bulunmak varken, ‘Kasım ayında fidan mı dikilir?’ diyerek, yapılan iÅŸe çamur atmaya kalktılar. Cehaletleri anlaşılınca da milletten özür dilmek yerine, bu sefer de ’11 milyon fidanın 9 milyonu kurur’ diyerek iÅŸi piÅŸkinliÄŸe vurdular. Herkesin ufku, denizi kadardır. Bunların, bırakın asırlık, yarım asırlık, çeyrek asırlık projeler üretmeyi, yarına dair hiçbir tasavvurları yok. Ne 2023’e dair bir kanaatleri, ne 2053’e dair bir hayalleri, ne de 2071’e dair bir vizyonları var.”

“Kırmızı et sektörünü hafife almayacağız”

Milletin olup bitenlerin hepsini hafızasına kaydettiÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, “Ä°nÅŸallah vakti, saati geldiÄŸinde bunların hepsinin de hesabını soracaktır.” dedi.

Erdoğan, 40 yıllık siyasi hayatı boyunca hep ileriye baktığını, hedeflerine odaklandığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Polemik üretmenin deÄŸil, iÅŸ yapmanın, eser üretmenin peÅŸinde olduk. Tarım ve Orman Åžurası da iÅŸte bu anlayışın ürünüdür. Åžimdi ÅŸura kararlarından öne çıkanları sizlerle paylaÅŸmak istiyorum. Arazi toplulaÅŸtırma ve sınıflandırma iÅŸlemlerini hızlandırarak, bu önemli projeyi 10 yıl içinde tamamlayacağız. Toprak bilgi sistemine dayalı tarımsal arazi kullanım planları hazırlayacağız. Atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılması için arazi bankacılığı ve birlikte üretim gibi alternatif modelleri devreye alacağız. Miras mevzuatını geliÅŸtirerek, tarım arazilerinin bölünmesi sorununa kalıcı çözüm getireceÄŸiz.”

Gıda depolarında izlenebilirliğin sağlanmasına büyük önem verdiklerinin altını çizen Erdoğan, aile işletmeciliğinin sürdürülebilirliği için kadın ve genç girişimcileri desteklediklerini söyledi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Kırmızı et sektöründe küçükbaÅŸ hayvan eti tüketimini özendirerek, pazardaki payını artıracağız. Ben o sektörde çalıştım, o sektörde bulunmuÅŸ birisi olarak söylüyorum önemli bu. Kırmızı et sektörünü hafife almayacağız, ürünlerini hafife almayacağız. Küçük ve büyükbaÅŸ hayvancılıkta yerli ırkların muhafazasına ve ıslahına yönelik çalışmalara ağırlık vereceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.

“Tarım ve orman mevzuatını sadeleÅŸtireceÄŸiz”

Erdoğan, süt ürünlerinde balık işleme sektörünü geliştirerek, ihracatın ve yerli tüketimin artırılmasına gayret göstereceklerini dile getirdi.

Tohumdan sofraya tüm üretim zincirinde çok daha etkin bir izleme ve denetim sistemi kuracaklarını bildiren ErdoÄŸan, “Ãœlkemiz su kaynaklarının verimli yönetilebilmesi amacıyla Su Kanunu’nu çıkaracağız.” dedi.

Tarım ve orman mevzuatını sadeleÅŸtireceklerini anlatan ErdoÄŸan, “SözleÅŸmeli üretim ve hayvancılık modellerini yaygınlaÅŸtıracağız. Türkiye’yi bölgesel ve küresel ölçekte orman fidanı üretim ve pazarlama merkezi haline getirmekte kararlıyız.” diye konuÅŸtu.

Erdoğan, çiftçileri desteklemek ve onlara yol göstermek amacıyla mesleki eğitim kurumları açmayı planladıklarını ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:

“Gıda kaybı ve israfının önlenmesine yönelik yeni tedbirler getiriyoruz. Gıdada taklit ve taÄŸÅŸiÅŸ cezalarını, caydırıcı seviyeye yükselteceÄŸiz. Åžurada bunların dışında, tarımımızın ve ormancılığımızın geleceÄŸine ışık tutacak daha pek çok teklif çıktı. Bunların hepsini de birer birer hayata geçirmek için çalışacağız.”

“Barınmalarını teÅŸvik edeceÄŸiz”

“Ãœlkemizdeki besicilik sektörünün korunmasına verdiÄŸimiz önemi gayet iyi biliyorsunuz.” diyen ErdoÄŸan, “Bu anlayışla son 1,5 yılda zorunlu olmadıkça et ithalatı yaptırmadık. Besilik hayvan için kasım ayıyla beraber yeni ithalat müracaatı almıyoruz. Ä°nÅŸallah bu hassasiyetimizi 2020’de de devam ettireceÄŸiz.” ifadesini kullandı.

Su ürünleri konusunda yeni bir dönemin kapısını açan kanun deÄŸiÅŸikliÄŸin TBMM’de kabul edildiÄŸini hatırlatan ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Balık yetiÅŸtiricilerine desteklemelerimiz ödendi. Toplamda 15 bin kıyı balıkçımızı ilgilendiren desteklemeleri de inÅŸallah önümüzdeki ay ödeyeceÄŸiz. Avrupa’nın ve ülkemizin ilk tarıma dayalı ihtisas organize su ürünleri yetiÅŸtiricilik bölgesini, 16 bin 500 ton kapasite ile kuruyoruz. Ormancılık faaliyetlerinde çalışan vatandaÅŸlarımızın, arazi ÅŸartlarında güvenli, saÄŸlıklı ve konforlu bir ÅŸekilde barınmalarını teÅŸvik edeceÄŸiz. Bu amaçla orman çalışanlarının, maliyetinin yüzde 20’si hibe, kalan kısmı faizsiz kredi ÅŸeklinde olmak üzere prefabrik evler edinmelerini saÄŸlayacağız.

Çiftçimize ek gelir temini kapsamında ‘Bin Köye Bin Tıbbi Aromatik Bitki Bahçesi’ kurulmasını hedefliyoruz. Yazılımı, tasarımı, üretimi yerli ve milli elektrikli traktörümüzün tanıtımını, Hasat Bayramı’nda Polatlı’da yapmıştım. Åžimdi de elektrikli traktörün farklı bir modeli ile kendi yürür ilaçlama makinası üretim aÅŸamasına geldi. Bitkisel üretimimizi önümüzdeki yıl yüzde 5 artırarak, yaklaşık 125 milyon tona yükseltmeyi planlıyoruz. Sertifikalı tohum üretimimizi de yine yüzde 5 artırarak 1,2 milyon tona, tohum sektörümüzün pazar büyüklüğünü ise 1,4 milyar dolara çıkarmayı planlıyoruz.”

Sofralık zeytinin kilogramına 15 kuruş destek

ErdoÄŸan, Cumhuriyet tarihinde ilk defa sofralık zeytinin 2019’da fark ödemesi desteÄŸi kapsamına alındığını ifade ederek, sofralık zeytinin kilogramına 15 kuruÅŸ destek verileceÄŸini bildirdi.

Gelecek yıl küçükbaÅŸ hayvan varlığını artırmada hamle döneminin olacağını vurgulayan ErdoÄŸan, “Ä°nÅŸallah, 56 milyon küçükbaÅŸ rakamını yakalamak istiyoruz. KüçükbaÅŸ sürü büyütme projesi kapsamında sürüye katılan hayvan başına ilave 100 lira destek vereceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.

Tavukçuluk üretimini garanti altına alacak sistemi kurduklarını ifade eden ErdoÄŸan, “Böylece yılda 220 bin adet yerli et ve yumurta amaçlı damızlık civciv üretimi yapılmasını saÄŸlıyoruz. Bu damızlıklar kullanılarak 30 milyon tavuk üretilebilecektir.” bilgisini verdi.

“Kuru çay satışı 115 bin tona çıkacak”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çay üreticisine desteklerin de süreceğine dikkati çekerek konuşmasına şöyle devam etti:

“Bunu Rizeli olduÄŸum için söylemiyorum. Çay saati deyip geçmeyin, çok önemli. Önümüzdeki yıl yaÅŸ çay alım miktarı 650 bin tona, ihracat dahil kuru çay satışı da 115 bin tona çıkacak.

DoÄŸal kaynaklarımızı korumaya devam edeceÄŸiz. Korunan alan sayısını 599’dan 605’e çıkaracağız. Orman varlığımızı 2020 yılı sonunda 22,9 milyon hektara ulaÅŸtıracağız. Zirai don tahminlerini 493 ilave ile 922 ilçemizin tamamına inÅŸallah yaygınlaÅŸtırıyoruz. Baraj sayımızı 841’den 856’ya çıkarmayı ve depolama hacmini 178 milyar metreküpe ulaÅŸtırmayı hedefliyoruz.”

Bundan sonra asıl meselenin, alınan kararların Türkiye’nin, milletin ve çiftçinin menfaatini en üst düzeyde tutacak ÅŸekilde uygulanması olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, “SorumluluÄŸumuzun, 17 yıldır bizi gerektiÄŸinde canı pahasına destekleyen milletimizin kendisine karşı olduÄŸunu aklımızdan çıkarmıyoruz. Milletimiz için çalışmaya, üretmeye ter dökmeye devam edeceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.

Notlar

Türkiye’nin deÄŸiÅŸik bölgelerinden gelen kadınların zılgıtı eÅŸliÄŸinde konuÅŸmasına baÅŸlayan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Zılgıtı yedik” diyerek espri yaptı.

Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ardından, farklı şehirlerden gelen kadın çiftçilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir