Milli Eğitim Bakanı Özer: Okullarımızı kapatmayacağız

Milli Eğitim Bakanı Özer Okullarımızı kapatmayacağız

Milli Eğitim Bakanı Özer Okullarımızı kapatmayacağız

Milli EÄŸitim Bakanı Mahmut Özer, “Åžu andaki (vaka) oranlarımız bizim için kaygı verecek, alarm verecek bir düzeye ulaÅŸmadı, onun için okullarımızı kapatmayacağız.” dedi.

Milli EÄŸitim Bakanı Mahmut Özer, “Türkiye genelinde 71 bin 320 okulumuzda 850 bin sınıfımız var. 6 Eylül’den bugüne kadar yaklaşık 5 bin 900 kapatılan sınıf tekrar açıldı.” dedi.

Özer, CNN Türk canlı yayınında eğitim gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında okullardaki süreci il ve ilçe bazlı değil sınıf ve vaka bazlı yürüttüklerini dile getiren Özer, eğitime ara verilen 14 günlük sürede öğrencileri yalnız bırakmayıp canlı sınıf uygulamalarını başlattıklarını ve ihtiyacı bulunan öğrencilerin tablet ihtiyaçlarının da karşılandığını ifade etti.

Özer, salgın nedeniyle kapatılan sınıf sayısının sorulması üzerine, “Türkiye genelinde 71 bin 320 okulumuzda 850 bin sınıfımız var. 6 Eylül’den bugüne kadar yaklaşık 5 bin 900 kapatılan sınıf tekrar açıldı. Asıl olan ÅŸu, okullarımız açık ve yüz yüze eÄŸitim devam ediyor.” dedi.

Bakan Özer, SaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca’nın her 4 vakadan birinin 17 yaÅŸ altı olduÄŸuna iliÅŸkin açıklaması hatırlatılarak, vaka sayılarındaki artış nedeniyle gelecekte okulların kapatılmasının gündeme gelip gelmeyeceÄŸinin sorulmasına karşılık, kapanmanın gündeme gelmeyeceÄŸini, geliÅŸtirdikleri sistematiÄŸin okul kapanmayı deÄŸil sınıf kapatmayı gerektirdiÄŸini söyledi.

ABD’de okulların yüzde 2’sinin kapalı olduÄŸunu belirten Özer, bu oranın beklentilerden daha düşük olduÄŸunu dile getirdi.

“Ülkemizde ÅŸu an en güvenli yer okullarımız”

Özer, “Toplumda, özellikle bizim ülkemizde ÅŸu an en güvenli yer okullarımız. Çünkü kuralların uygulandığı, sadece okul yöneticilerin ve öğretmenlerin deÄŸil velilerin de birebir takip ettiÄŸi bu kadar denetimin olduÄŸu toplumsal mekan yok.” diye konuÅŸtu.

Bakan Özer, 6 Eylül’den bugüne kadar kapanan sınıf oranlarına iliÅŸkin hazırlanan bir tabloyu paylaÅŸarak, “Yüzde 1’in altında bir dağılım var. ABD’de okul sayısının yüzde 2’si kapalı. Türkiye’de kapanan sınıf oranları oldukça düşük.” dedi.

Kamuoyunda “kapanan okul var-okul yok” tartışmasının yaÅŸandığını dile getiren Özer, “71 bin 320 okulumuz var. Az derslikli okul sayımız çok yüksek. Bu ÅŸu demek, kapanan okul da olabilir. İki tane okulumuz kapandı. Bir tanesi özel öğretim kurumu, anaokulu 6 derslikli, bir tanesi de spor lisesi, 3 dersliÄŸi var. 3 derslik kapandığı için okul kapandı ama 14 gün sonra okul açılacak. Toplumun buna alışması lazım, vaka artışı olabilir, okullar kapanabilir, önemli olan açık olan okulların varlığını sürdürmesidir. Åžu andaki (vaka) oranlarımız bizim için kaygı verecek, alarm verecek bir düzeye ulaÅŸmadı, onun için okullarımızı kapatmayacağız.” ifadelerini kullandı.

Bakan Özer, kalabalık sınıf bulunan okullar için il ve ilçelerin 40 dakikalık ders süresinin azaltılması yönünde inisiyatif kullanabileceklerini hatırlattı.

Okulların açılmasının vaka sayılarını artırdığı yönündeki iddiaların sorulması üzerine Özer, bunun bilimsel bir dayanağının olmadığına dikkati çekerek, “İnanıyorum ki Türkiye’de eÄŸer okullar kapalı olsaydı, bugünkü vaka sayılarından çok daha fazla vaka olacaktı.” dedi.

Öğretmenlerde aşılama oranının Türkiye ortalamasının üzerinde olduÄŸunu belirten Özer, “Birinci doz aşı olan öğretmen oranımız yüzde 92, ikinci doz aşı olan öğretmen oranımız ise yüzde 83, yüzde 5 civarında hastalığı geçirerek bağışıklık kazanmış öğretmenimiz var. Dolayısıyla yüzde 88 oranında ikinci dozunu tamamlamış ya da bağışıklık kazanmış öğretmenimiz var. Okulları açık tutmadaki en büyük avantajımız, öğretmelerimizin en az iki doz aşı olma veya antikor oluÅŸturma oranlarının çok yüksek olması. Öğretmenlerdeki vaka dağılımının çok düşük olduÄŸunu görüyoruz.” diye konuÅŸtu.

Kasım ayından sonra öğrenme kayıplarına yönelik destek paketleri uygulanacak

Yeniden okula dönen öğrencilerin yaşadığı sıkıntılara ilişkin çalışmaların sorulduğu Özer, Bakanlığın Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün yaptığı çalışmaları hatırlatarak, milyonlarca kişiye ulaşıldığını dile getirdi.

Öğrencilerde 1,5 yıllık aranın ardından okula gitmeyle ilgili bir direnç oluÅŸtuÄŸunu vurgulayan Özer, “Ben üç çocuk babasıyım, özellikle lise birdeki çocuÄŸum her gün sabah okula giderken sıkıntılar yaşıyor. Çünkü 1,5 yıldır evde dijital ortamlarda süreci yönetirken bir anda yüz yüze eÄŸitime baÅŸlamak elbette ÅŸok etkisi yaratıyor. Bu öğretmenlerimiz için de öğrencilerimiz için de alışma süreci gerektiren bir durum. Önümüzdeki aylardan itibaren artık bunları konuÅŸmuyor olacağız.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Telafi eğitimine ilişkin bir soruya karşılık Özer, kasım ayından sonra farklı mekanizmalarla geçmiş öğrenme kayıplarına yönelik ciddi destek paketleri uygulayacaklarını bildirdi.

“Her zaman öğretmenlerimizin yanında olarak süreci devam ettireceÄŸiz”

Mahmut Özer, “Artvin’de kaymakamın öğretmenle tartışmasını nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine de ÅŸunları kaydetti:

“Söyleyecek hiçbir ÅŸey yok, sözcük bulamıyorum. Hakikaten bu kadar fedakarlık yapan öğretmenlerimizin, özellikle Kovid-19 sürecinde, fedakarca cansiperane bir ÅŸekilde öğretmenlerimizden bir tanesinin böyle bir muameleye maruz kalmasını esefle kınıyorum. Zaten İçiÅŸleri Bakanlığımız da süreci baÅŸlattı, gerekli soruÅŸturmaları yapıyorlar. Bu tip ÅŸeylerin inÅŸallah bir daha tekrarlanmaması için her zaman öğretmenlerimizin yanında olarak süreci devam ettireceÄŸiz.”

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir