Milli füze projelerimizi artık kendi motorumuzla yapabiliyor hale geleceğiz
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Kale Grubu’nun savunma ve havacılık ÅŸirketlerinden Kale Ar-Ge’nin geliÅŸtirdiÄŸi Milli Turbojet Motoru’nu test ederek, proje hakkında bilgi aldı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yerli havacılık ve savunma ÅŸirketi Kale Havacılık ve Kale Ar-Ge’nin Tuzla’da bulunan tesislerinde devam eden projeleri inceleyerek, ÅŸirket tarafından geliÅŸtirilen yerli füze motorunun testini yaptı.
Kale Havacılık’ın Türk savunma sanayisinin en önemli üretim merkezlerinden biri olduÄŸunu anlatan Varank, “Kale Grubu sanayide göz bebeÄŸi firmalarımızdan bir tanesi ama aynı zamanda savunma ve havacılık sanayisinde oldukça güçlü bir firmamız.” ifadelerini kullandı.
Grubun üretim tesislerinde F-35’in çok önemli parçalarının üretildiÄŸini aktaran Varank, grubun Boeing ve Airbus gibi önemli havacılık ÅŸirketlerine tedarik saÄŸladığını söyledi.
Grubun motor teknolojilerinde de öne çıktığını aktaran Varank, şunları kaydetti:
“Motor sanayisinde öncelikle ülkemizin ihtiyaçlarını karşılamak üzere Kale önemli projeler gerçekleÅŸtiriyor. Bu Kale KTJ-3200 Turbojet Motoru’muz 3.200 newtonluk bir roket motoru. Åžu anda savunma sanayimizde yerli ve milli olarak geliÅŸtirdiÄŸimiz ürünlerin bir kısmı bu boyutta ve bu güçte motorlar kullanıyor. Biz bunları yurt dışından ithal eder durumdaydık ama inÅŸallah bunların çok kısa zamanda devreye girmesiyle birlikte çok önemli milli füze projelerimizi artık kendi motorumuzla yapabiliyor hale geleceÄŸiz. Kendi ürünlerimizi piyasaya çıkarmış olacağız.”
“Mühendislerimize hem güveniyoruz hem onlarla gurur duyuyoruz”
Varank, ziyaret ederek bilgi aldığı genç mühendislere ve Kale Grubu BaÅŸkan Yardımcısı ve Teknik Bölüm BaÅŸkanı Osman Okyay’a, yıllar süren yoÄŸun emekleri için teÅŸekkür ederek, bu emekler sayesinde milli turbo jet motorun çok kısa süre içinde seri üretime hazır hale geleceÄŸini söyledi.
“Az evvel testini yaptık, sesini duyduk.” diyen Varank, Türkiye’nin yerli ve katma deÄŸerli üretimiyle dünyada fark oluÅŸturan ülkeler arasında yer almak istediÄŸini kaydetti.
Varank, şöyle konuştu:
“Savunma sanayisinde son dönemde elde ettiÄŸimiz baÅŸarıları dünya medyası ve ülkeler konuÅŸuyor. Bu kendi geliÅŸtirdiÄŸimiz ürünlerle adeta savaÅŸ konseptleri deÄŸiÅŸmeye baÅŸladı. Tabii Kale’nin burada geliÅŸtirdiÄŸi ve inÅŸallah yakın zamanda teslim edeceÄŸi bu motorlarla da ülkemizde çok büyük bir açığı kapatmış olacağız. BÄ°liyorsunuz Türkiye’ye gizli-açık ambargolar uygulanıyor. Bu manada da ambargoları yenecek bir ürünü bugün burada test etmiÅŸ olduk. Gerçekten gururluyuz.”
Türkiye’nin Milli Turbojet Motoru Projesi’ni geliÅŸtiren genç mühendislere inandığını belirten Varank, “Biz mühendislerimize hem güveniyoruz hem onlarla gurur duyuyoruz. Ä°nÅŸallah böyle baÅŸarılı projeleri hem ziyaret etmeye hem de kamuoyuna tanıtmaya devam edeceÄŸiz.” diye devam etti.
İlk olarak SOM füzelerinde kullanılacak
Kale Grubu ÅŸirketlerinden Kale Ar-Ge, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın ihtiyacı olan Stand-Off Mühimmatın (SOM) seri üretiminde kullanılacak olan Milli Turbojet Motor’un ve motora ait alt sistemlerinin tasarımı, üretimi, testlerinin yapılması, teknoloji gösteriminin gerçekleÅŸtirilmesi, eÄŸitim ve bakımı ile Teknik Veri Paketi’nin (TVP) hazırlanmasını üstleniyor.
Geliştirilecek sistem, SOM yanı sıra olası modifikasyonlarla diğer SOM benzeri milli sistemlerle de kullanılabilecek, daha uzun menzilli Turbojet Motorlar’ın geliştirilmesi için ilk aşamayı oluşturacak.
Kale Grubu, Türkiye’nin savunma ve havacılıkta büyük bir atılım gerçekleştirdiği son 16 yılda, yerlileşme programının da en önemli paydaşlarından biri haline geldi.
Türkiye’nin ilk turbojet motorunun üretimi, Kale Ar-Ge’nin üstlendiÄŸi önemli yerli projelerden biri. TÃœBÄ°TAK SAGE tarafından geliÅŸtirilen ve ROKETSAN tarafından üretilen SOM gibi milli füze platformlarında kullanılmak üzere geliÅŸtirilen Türkiye’nin ilk Milli Turbojet Motoru Projesi’nde teslim aÅŸamasına gelindi.
Kale Grubu, ülke savunma sanayisine büyük bir ivme kazandırması beklenen bu motorun ardından daha gelişmiş bir versiyonunun tasarımına da başladı.
Dünyada uçan ilk F-35 olan AA1’de de parçası bulunan tek Türk şirketi
Bu yıl 63’üncü yaşını kutlayan Kale Grubu, Türkiye’nin köklü sanayi grupları arasında yer alıyor. Grup, geleneksel iÅŸ kolu yapı ürünleri grubu ve yenilikçi büyüme alanı savunma ve havacılık olmak üzere iki ana eksende büyüyor. Kale Grubu, savunma ve havacılık sektörüne 1987 yılında Stinger Füze Sistemleri Projesine 22 deÄŸiÅŸik parça üretimiyle girdi.
Kurucusu ve Onursal BaÅŸkanı merhum Ä°brahim Bodur’un, “Kolayı herkes yapar, siz zora talip olun” düsturuyla hareket eden, cirosunun yüzde 2’sini Ar-Ge’ye harcayan Grup, bu alanda zaman içinde küresel projelerin paydaşı olmayı ve milli projelerin yüklenicisi olmayı amaç edindi.
Grup şirketlerinden Kale Havacılık, 2004 yılında dünyanın en büyük savunma ve havacılık projesi olarak değerlendirilen F-35 Müşterek Taarruz Uçağı projesinin alt yapımcısı oldu.
Lockheed Martin ile imzalanan iş birliği anlaşması ile, şirket, dünyanın en büyük savunma sanayi projesi olan F-35 uçaklarına, ön gövde ve kanat parçaları üreterek katkı vermeye başladı.
Kale Havacılık, dünyada uçan ilk F-35 olan AA1’de de parçası bulunan tek Türk şirketi. Boeing ile yapılan iş birliği anlaşmasıyla 800 değişik parçadan oluşan bir paketle, şirketin Boeing için gövde ve kanat parçası üretimi devreye girdi.
Şirket, Boeing ve Lockheed Martin’in yanı sıra çeşitli projelerde Airbus, PFW, Spirit, KAI, Heroux Devtek, Northrop Grumman gibi global üreticilerin de iş ortağı konumuna geldi.
Milli Turbojet Motor’un seri üretimi için geri sayım baÅŸladı
Kale Grubu BaÅŸkan Yardımcısı ve Teknik Bölüm BaÅŸkanı Osman Okyay, Kale Ar-Ge olarak, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın ihtiyacı olan Stand-Off Mühimmatın (SOM füzesi) seri üretiminde kullanılacak olan Milli Turbojet Motor’un ve motora ait alt sistemlerinin tasarımı, üretimi, testlerinin yapılması, teknoloji gösteriminin gerçekleÅŸtirilmesi, eÄŸitim ve bakımı ile Teknik Veri Paketi’nin (TVP) hazırlanmasını üstlendiklerini hatırlattı.
Kale Grubu’nun, savunma ve havacılık sektörüne 1987 yılında Stinger Füze Sistemleri Projesi’ne 22 deÄŸiÅŸik parça üretimiyle girdiÄŸini aktaran Okyay, savunma ve havacılık sektörlerinin ülkeler ve ÅŸirketler için kritik önem taşıdığını söyledi.
Okyay şunları kaydetti:
“Siz teknoloji alanında birtakım yeniliklere imza atacaksanız eÄŸer, onların birçoÄŸunun doÄŸduÄŸu sektör savunma ve havacılık sanayidir. Bunun yanında bu sektördeki dışa bağımlılık ülkenizin birçok alandaki diÄŸer politikalarını da etkiler. Dolayısıyla buradaki dışa bağımlılığınızı ne kadar azaltabiliyorsanız o kadar diÄŸer alanlardaki politikalarınızı daha serbestçe yapabilir hale gelirsiniz. Savunma sanayi ülkemizin de önemle ihtiyaç duyduÄŸu bir sektör. Dolayısıyla bu harcamanın ülke içinde kalması ve ülkedeki firmaların bu alanda faaliyet göstermesi ülke ekonomisi açısından da çok önemli.
Kale Grubu olarak 1987 yılında yurt dışına Stinger füze parçaları üreterek baÅŸladığımız bu serüvende, geldiÄŸimiz bu noktada bünyemizde bu alanda faaliyet gösteren 5 tane ÅŸirketimiz var. Bunlardan bir tanesi Kale Havacılık. Orada askeri ve sivil uçakların önemli parça ve aksamları üretiliyor. Boeing ve Airbus gibi firmalar müşterimiz.”
“Milli irtifa test düzeneÄŸini Türkiye’de ilke ve tek olarak tasarlayıp geliÅŸtirdik”
Okyay, Kale Havacılığın yüksek katma değerli üretimiyle ülkenin dış ticaretine katkı sağladığını ifade ederek, ihracatı artırmak için nitelikli üretimlerle çalışmaya devam ettiklerini söyledi.
Kale Ar-Ge’nin 2012’de milli gaz türbinli motorlar geliÅŸtirmek için kurulduÄŸunu anlatan Okyay, ilk projelerinin Milli Turbojet Motoru olduÄŸunu kaydetti.
Okyay, ÅŸu bilgileri verdi:
“Ãœlkemizde geliÅŸtirilen ilk milli ölçekteki jet motoru üzerinde çalışıyoruz. Tamamen milli imkanlarla bunu geliÅŸtirdik. Mühendislerimizin, burada çalışan ekibin baÅŸarısıdır. Sadece motor geliÅŸtirmekle kalmadık, motorun bütün alt sistemleri diyebileceÄŸimiz elektronik kontrol ünitesi, yakıt grubu gibi, piroteknik ateÅŸleyicisi gibi, alternatör gibi birçok alt sistemini de yine yerli ve milli olarak geliÅŸtirdik.
Motorun dışında bir de milli irtifa test düzeneÄŸini Türkiye’de ilk ve tek olarak tasarlayıp geliÅŸtirdik. Çok zor bir iÅŸtir. Gerçekten bir motor geliÅŸtirmek kadar da zor bir iÅŸtir, irtifa test düzeneÄŸinin mühendisliÄŸini yapıp, onu kurmak ve iÅŸletmek ve bakımını yapmak. Burada motorumuzun irtifadaki testlerini, uçuÅŸ testlerini yapıyoruz. Yani uçuÅŸta motor ne hissediyorsa, nasıl bir ortamın içindeyse onları birebir yerde saÄŸlayabiliyoruz ki havadaki performansını yerde test edebilir hale geliyoruz. Bunu yapmadan motor geliÅŸtirmeniz mümkün deÄŸil. Bu bir bakım test düzeneÄŸi deÄŸil, geliÅŸtirme test düzeneÄŸi.”
“Sayın bakanımızla beraber yaptığımız test sorunsuz tamamlandı”
Okyay, Milli Turbojet Motoru Projesi’yle ilk etapta SOM füzelerine motor üretileceÄŸini ifade ederek, KTJ-3200 isimli motorun testini Bakan Varank’la birlikte yapmaktan gurur duyduklarını söyledi.
Motorun testine iliÅŸkin bilgiler veren Okyay, “Motorumuz çok şükür gayet güzel çalıştı. Elektrik kontrol ünitesinin vermiÅŸ olduÄŸu bütün komutları birebir yerine getirdi. Sayın Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank’la beraber yaptığımız test sorunsuz olarak tamamlandı ve ardından motorumuzu kapattık. Gerçekten artık bu alanda kendimizi artık rahat hissedebiliyoruz. Bu ve bunun gibi baÅŸka motorları da geliÅŸtirebilecek seviyeye geldiÄŸimizi hissediyoruz açıkçası.” bilgilerini verdi.
Milli Turbojet Motoru Projesi üzerinde 8,5 yıldır çalıştıklarını belirten Okyay, bu sürede ciddi tecrübeler kazandıklarını söyledi.
“Ãœretime hazırlık çalışmalarına biz aÄŸustos ayından beri devam ediyoruz”
Osman Okyay, motorun teslim programına hazır hale geldiÄŸini ifade ederek, “Åžu anda biz fabrika kabul testlerini yapıyoruz. Arkasından motorun kalifikasyon testleriyle beraber teslim süreci tamamlanmış olacak.” dedi.
Motorun kalifikasyon testlerini aralık ayında yapacaklarını aktaran Okyay, şöyle konuştu:
“Milli Turbojet Motoru’nun son aÅŸaması olan kalifikasyon testlerinin en geç aralık ortasında baÅŸlayıp bir ay içinde tamamlanmış olmasını planlıyoruz. Böylece geliÅŸtirme projesi tamamlanacak ve motorumuz artık seri üretime hazır hale gelmiÅŸ olacak. Havacılık sektöründe üretim iÅŸi zaten bizim senelerdir yaptığımız bir ÅŸey. Ayrıca testler için çok sayıda prototip motor ürettik. 8,5 yıllık sürede iÅŸler her zaman iyi gitmedi, bazen motorda hasarlar oldu. Hemen yenilerini ürettik. Dolayısıyla motor üretme tarafında bizim hiçbir sıkıntımız yok. Bir de biz uluslararası alanda dünyanın en büyük havacılık firmalarına, Boeing’e, Airbus’a direkt alt yapımcı konumundayız. Dolayısıyla üretme tarafı bizim için bir motoru sıfırdan geliÅŸtirmeye oranla daha kolay kısmı. Bu motor kalifiye olduktan sonra biz bunu üretim hattımıza alıp seri üretime baÅŸlayacağız.
Ãœretime hazırlık çalışmalarına biz aÄŸustos ayından beri devam ediyoruz. Dolayısıyla çok rahat bir ÅŸekilde seri üretime alırız. O bizim en güçlü olduÄŸumuz yönümüz.”
“Sadece SOM füzesinde kullanılmayacak”
Okyay, motorun itkisinin 3.200 newton seviyesinde olduğunu hatırlatarak, bunun da 900 beygirlik bir güce denk geldiğini söyledi.
Motorun jet motoru olması nedeniyle oldukça küçük boyutta tasarlandığını aktaran Okyay, bu motorun birden fazla uçan cisme, uçan platforma itici güç sağlayacağını kaydetti.
Okyay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milli Turbojet Motoru ilk olarak SOM füzesinde kullanılacak. GeliÅŸtirdiÄŸimiz motor SOM füzesi için geliÅŸtirildi ama sadece SOM füzesinde kullanılmayacak. Birden fazla uçan sistemimizin motoru görevini üstlenecek bu motor. Bundan sonra yapılması gereken şöyle bir iÅŸlem var, bu motorun alınıp roket içine, füze içine yerleÅŸtirilmesi… Roketle motorun entegre edilmesi gerekiyor. Bu iÅŸlem paralelinde zaten bizim de seri üretime hazırlık fazımız tamamlanmış olacak. Dolayısıyla takvimler birbirine çok uyuyor. Daha sonrasında da füzeyle uçuÅŸlu testler yapılacak. Yani ürettiÄŸimiz motorla uçan füzeler 2021 baÅŸlarında test edilmeye baÅŸlanacak. Bunların hepsinin en fazla 7-9 ay içerisinde tamamlanabileceÄŸini öngörüyorum. 2021 içinde Milli Turbojet Motor’la uçan füzelerimiz inÅŸallah envanterdeki yerlerini almış olacaklar.” ​​​​​​​
Kaynak: AA