Milli Savunma Bakanı Akar: İsveç ve Finlandiya’nın terör yuvasına dönmesi NATO için tehdit

Milli Savunma Bakanı Akar İsveç ve Finlandiya'nın terör yuvasına dönmesi NATO için tehdit

Milli Savunma Bakanı Akar İsveç ve Finlandiya'nın terör yuvasına dönmesi NATO için tehdit

Milli Savunma Bakanı Akar, “İsveç ve Finlandiya’nın terör örgütlerine siyasi, finansal destek saÄŸlaması, silah yardımı yapması, oraların terör yuvasına dönüşmesi NATO için de bir tehdit.” dedi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “İsveç ve Finlandiya’nın terör örgütlerine siyasi, finansal destek saÄŸlaması, silah yardımı yapması, oraların terör yuvasına dönüşmesi NATO için de bir tehdit.” dedi.

Akar, NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın ardından bir araya geldiÄŸi gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündeme iliÅŸkin açıklamalarda bulundu.

Gerek toplantı kapsamındaki oturumlarda gerekse ikili görüşmelerinde Türkiye’nin görüşlerini paylaÅŸtıklarını belirten Akar, görüşmelerin olumlu geçtiÄŸini belirtti.

Görüşmelerde diÄŸer konularla birlikte terörle mücadelede iÅŸ birliÄŸinin önemini ve Türkiye’ye savunma sanayisi alanında uygulanan kısıtlamaları dile getirdiklerini aktaran Akar, “Bu kısıtlamaların NATO’ya da zarar verdiÄŸini, bunun müttefiklik ruhuyla baÄŸdaÅŸmadığını belirttik. NATO’daki tüm sorumluluklarımızı 70 yıldır yerine getirdik, bundan sonra da yerine getirmeye devam edeceÄŸiz. Bununla birlikte milli hak ve menfaatlerimizi de korumaya devam edeceÄŸimizi açıkça ortaya koyduk.” diye konuÅŸtu.

“Dostluk ve ittifak ruhu ile baÄŸdaÅŸmaz”

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliÄŸine yönelik sürece iliÅŸkin soru üzerine Akar, “Türkiye olarak NATO’nun güvenliÄŸinin merkezinde, NATO’nun deÄŸerlerini ve sorumluluklarını paylaÅŸan aktif ve yapıcı bir üyesiyiz. Biz NATO’nun geniÅŸlemesini, hassasiyetlerimize gösterilecek saygı oranında anlamlı ve önemli buluyoruz.” diye konuÅŸtu.

NATO’nun kuruluÅŸ ilkeleri çerçevesinde gerçek müttefiklik ruhu ile hareket etmenin önemine iÅŸaret eden Akar, ÅŸunları söyledi:

“NATO bir güvenlik örgütü. En büyük mücadele alanlarından birisi de terörizm. NATO’nun kuruluÅŸ ilkeleri, bölgesel ve küresel istikrar ve güvenlik için her türlü terör örgütü ile mücadeleyi gerektiriyor. Bu konuda iÅŸ birliÄŸi ve dayanışmayı ÅŸart koÅŸuyor. NATO’nun geleneklerinde, temel dokümanlarında, çalışma esaslarında var olan bir husus bu. Birden fazla terör örgütü ile aynı anda mücadele eden tek NATO üyesi ülke, Türkiye. DiÄŸer taraftan Avrupa ile terörizm arasındaki son engel. Biz Suriye’nin, Irak’ın kuzeyinde terörle mücadele ederken vatandaÅŸlarımızı, ülkemizi koruyor bununla birlikte teröristlerin Avrupa’ya sirayet etmesinin de önüne geçiyoruz.”

Bu konuda müttefiklerin duyarlı olması gerektiÄŸini aktaran Akar, “İttifak üyesi bir ülkeye saldıran, güvenlik güçlerini ÅŸehit eden, masum insanlarını katleden teröristleri görmezden gelen bir anlayış, dostluk ve ittifak ruhu ile baÄŸdaÅŸmaz. İsveç ve Finlandiya’nın terör örgütlerine siyasi, finansal destek saÄŸlaması, silah yardımı yapması, oraların terör yuvasına dönüşmesi NATO için de bir tehdit. Irak’ın, Suriye’nin kuzeyindeki teröristlerin ülkemize yönelik saldırılar gerçekleÅŸtirdikten sonra kaçıp bir sığınak olarak bu ülkelerde kalması kabul edilebilir mi? Bu ittifak ruhuna uyar mı, böyle bir müttefiklik olur mu?” dedi.

“Akıllara ziyan bir durum”

Bununla ilgili kanıtları da görüşmelerde muhataplarına sunduklarını aktaran Akar, “İsveç yapımı AT-4 tanksavar silahı var. Teröristler tarafından kullanılan bu silahlardan Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyindeki operasyonlarımızda çok sayıda ele geçirdik. Bunların fotoÄŸraflarını, seri numaralarını hepsini görüşmelerimizde ortaya koyduk.” dedi.

Söz konusu ülkelerdeki terör örgütü yanlısı gösterileri, teröristlerin iade süreçlerindeki olumsuzlukları da hatırlatan Akar, “Terör örgütlerine her türlü desteÄŸi verip ondan sonra da ortak savunma örgütünde bir müttefik olarak yer alma talebinin, büyük bir tutarsızlık olduÄŸunu deÄŸerlendiriyoruz.” ifadesini kullandı.

Bazı müttefik ülkelerin Türkiye’ye karşı savunma sanayiisnde uyguladığı ambargoya dikkati çeken Akar, şöyle konuÅŸtu:

“Bir taraftan ‘Güçlenelim, kuvvetlenelim, NATO’ya yönelik her türlü tehdide karşı bir olalım.’ deniliyor diÄŸer taraftan da Türkiye’ye karşı silah ambargosu uygulanıyor. Bunun yanında da terör örgütlerine karşı sınırsız destek saÄŸlanıyor. Böyle müttefiklik düşman başına. Diyelim ki söz konusu ülkeler İttifak’a dahil oldular. İttifak dışındaki herhangi bir ülkenin saldırısına karşı 5’inci madde gereÄŸi İttifak sizi koruyacak. Türkiye de bu İttifak’ın üyesi olarak sizin korunmanıza katkı saÄŸlayacak. Fakat terör örgütü, sizin müttefikiniz Türkiye’ye karşı saldırı yaparken siz, ‘Benim yapacak bir ÅŸeyim yok.’ diyeceksiniz. Gerçekten akıllara ziyan bir durum.”

“Çözüme yönelik kolaylaÅŸtırıcı rolümüze devam ediyoruz”

Ukrayna-Rusya Savaşı nedeniyle yaÅŸanan tahıl krizine yönelik soru üzerine Akar, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan öncülüğünde hem Rusya hem Ukrayna ile temasların sürdüğünü belirtti. Bu kapsamda kendisinin de Rusya ve Ukrayna Savunma Bakanları ile görüşmelerine devam ettiÄŸini aktaran Akar, “İyice kötüleÅŸen insani durum nedeniyle acil ateÅŸkese, bununla birlikte gerginliÄŸin azaltılmasına da ihtiyaç var. GerginliÄŸin artırılması herkes için zararlı bunun el birliÄŸi ile azaltılması gerekir:” diye konuÅŸtu.

Tahıl başta olmak üzere çeşitli yiyecek maddeleri ile yüklü gemilerin Ukrayna limanlarından sevkine yönelik var olan ciddi problemlerin çözümü için çalıştıklarını vurgulayan Akar, şu açıklamalarda bulundu:

“Limanlardaki 15 gemimizin tahliyesine yönelik çalışmalarımız sürüyor. Hem Ukrayna hem Rusya ile görüşüyor aynı zamanda BM ile de temaslarımızı sürdürüyoruz. Bununla ilgili Ukrayna, Rusya ve Türkiye savunma bakanlıklarından birer general belirledik. Rus general ile ilk toplantı 1 Haziran’da gerçekleÅŸtirildi. 4 Haziran’da da BM temsilcisi ile görüşme gerçekleÅŸtirildi. ‘Kırmızı hat’ denilen ÅŸey bu ve sürekli kullanılıyor. Tahılın ve tarım ürünlerinin en hızlı ve güvenli ÅŸekilde adreslerine ulaÅŸması için çalışmalar devam ediyor. Bu durum tüm dünyayı etkiliyor. Bununla ilgili yavaÅŸ da olsa bir noktaya gelindi. Önümüzdeki günlerde olayları daha da hızlı geliÅŸtirme fırsatı bulacağımızı düşünüyoruz. Rusya, Ukrayna, BM, Türkiye toplantısını yaparak bu iÅŸin süratle çözülmesini saÄŸlamak için çalışıyoruz. BM’nin bu konuda bir planı var. Sorunun çözümüne yönelik kolaylaÅŸtırıcı rolümüze devam ediyoruz.”

Tüm bu çalışmalar yapılırken Montrö SözleÅŸmesi’nin aşındırılmamasının önemine vurgu yapan Akar, “Bölgesel sahiplik ilkesi, kıyısı olan ülkelerin duruma hakim olması kapsamında buradaki dengenin bozulmamasını istiyoruz. Burada denge bozulursa olayların kontrolden çıkma olasılığı çok yüksek. Karadeniz’i bir rekabet ortamına dönüştürmeyelim.” dedi.

“Neyin peÅŸindesiniz?”

NATO Karargahı’nda Yunanistan Savunma Bakanı ile bir araya geldiÄŸi hatırlatılarak Yunanistan ile Türkiye arasında son dönemde yaÅŸanan gerginliÄŸe iliÅŸkin soru üzerine Bakan Akar, Türkiye’nin komÅŸuları ile barış, refah, huzur içinde yaÅŸama iradesini dile getirerek, ÅŸunları kaydetti:

“Yunanistan’da belli siyasiler birtakım emelleri nedeniyle eylem ve söylemlerini sürdürüyor. Bununla birlikte baÅŸlattıkları silahlanma çalışmaları var. Bunun Yunan halkına ekonomik yansıması da çok ağır oluyor. Ayrıca ittifaklar peÅŸinde koÅŸuyorlar. Tüm bunlara karşı suhuletle sorunların çözümü için çabalarımızı sürdürüyoruz. KomÅŸumuz, NATO müttefikimiz Yunanistan ile sorunlarımızı diplomatik yollarla çözebileceÄŸimizi, beraber ve bir olursak zenginliklerden daha iyi faydalanabileceÄŸimizi, bunun da ülkelerimizin refahına olumlu yansımalarının olabileceÄŸini kabulle hareket etmemiz önemli. Mevcut sorunların çözümü için iletiÅŸim kanallarının açık tutulmasının önemli olduÄŸunu deÄŸerlendiriyoruz. Pozitif gündeme odaklanılması ve gerilimin düşürülmesi hem ikili iliÅŸkilere hem de bölgesel iÅŸ birliÄŸine katkı saÄŸlayacaktır. Yunanistan’daki bazı siyasilerin, akademisyenlerin, emekli askerlerin bizim dile getirdiÄŸimiz argümanları kullanmasını da büyük bir memnuniyetle müşahede ediyoruz.”

Yunan milletvekillerinin provokasyonu

İstanbul’da gerçekleÅŸtirilen NATO Parlamenter Asamblesi (NATO PA) Siyasi Komisyon ile Akdeniz ve Orta DoÄŸu Özel Grubu ortak toplantısında Yunan milletvekilleri ile yaÅŸadığı gerginliÄŸe iliÅŸkin soru üzerine Akar, ÅŸunları söyledi:

“Çok seçilmiÅŸ nazik, diplomatik bir dille kimseyi tahrik etmeden brifing verdik. Brifingimizin özü de ÅŸuydu: ‘Türkiye ile Yunanistan arasında sorun var mı? Var. Nasıl çözülür? KonuÅŸarak, bununla ilgili istiÅŸari, ayrıştırma usulleri ve güven artırıcı önlemler görüşmeleri var. KonuÅŸarak bu problemleri çözebiliriz.’ dedik. Onlar ise mesnetsiz soru ve yorumları ile gayet olumlu giden toplantıyı amacından uzaklaÅŸtırmaya çalıştılar.”

Akar’ın yoÄŸun mesaisi

Milli Savunma Bakanı Akar, NATO Savunma Bakanları Toplantısı kapsamında gittiÄŸi NATO Karargahı’nda yoÄŸun görüşme trafiÄŸi gerçekleÅŸtirdi.

Gürcistan, İtalya, Fransa, Karadağ, Almanya, ABD, Yunanistan, Litvanya, Letonya, Arnavutluk savunma bakanları ile bir araya gelen Akar, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile de bir araya geldi.

Bunların yanı sıra Ukrayna Savunma Bakanı Oleksii Reznikov ve İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace ile üçlü toplantıda bir araya gelen Bakan Akar, ABD koordinesinde, Ukrayna’daki geliÅŸmelerin ele alındığı “Ukrayna Savunma Temas Grubu Toplantısı”na da katıldı.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir