Mısır medyası, Gazze’de ateÅŸkesin görüşüldüğü 4’lü toplantının Kahire’de baÅŸladığını duyurdu

Mısır medyası, Gazze'de ateşkesin görüşüldüğü 4'lü toplantının Kahire'de başladığını duyurdu

Mısır medyası, Gazze'de ateşkesin görüşüldüğü 4'lü toplantının Kahire'de başladığını duyurdu

İsrail’in saldırıları altındaki Gazze Åžeridi’nde ateÅŸkesi görüşmek üzere Katar, ABD ve İsrail’in katılımıyla Mısır’ın baÅŸkenti Kahire’de planlanan dörtlü toplantının baÅŸladığı belirtildi.

Mısır hükümetine yakın Kahire el-İhbariyye kanalına göre, ismi açıklanmayan Mısırlı üst düzey bir yetkili konuyla ilgili bilgi verdi.

Katarlı, ABD’li ve İsrailli yetkililerin katılımıyla dörtlü bir toplantının baÅŸladığını aktaran Mısırlı yetkili, toplantıda İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin serbest bırakılması karşılığında Gazze’de tutulan İsrailli esirlerin salıverilmesi ve bölgede ateÅŸkesin görüşüldüğünü kaydetti.

İsrail devlet televizyonunun KAN, konuyla ilgili haberinde, İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad BaÅŸkanı David Barnea, İç Güvenlik TeÅŸkilatı Åžin-Bet (Åžabak) Direktörü Ronen Bar ve İsrail ordusunda kaçırılan ve kayıp kiÅŸiler dosyasının sorumlusu Nitzan Alon’un de yer aldığı bir heyetin müzakerelere katılmak için Kahire’ye gittiÄŸini duyurmuÅŸtu.

Haberde, İsrail heyetinin, Kahire’de ABD Merkezi İstihbarat TeÅŸkilatı (CIA) Direktörü William Bill Burns, Katar BaÅŸbakanı ve DışiÅŸleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Mısır İstihbarat BaÅŸkanı Abbas Kamil ile toplantı yapacağı belirtilmiÅŸti.

Hamas da 8 Åžubatta, hareketin Gazze’deki BaÅŸkan Yardımcısı Halil el-Hayye öncülüğündeki heyetin, İsrail ile ateÅŸkes görüşmelerini tamamlamak üzere Kahire’ye gittiÄŸini duyurmuÅŸtu.

Filistinli kaynaklar, Hamas’ın Gazze Åžeridi’nde her biri 45 gün sürecek, 3 aÅŸamalı esir takası ve ateÅŸkes öngören planı kabul ettiÄŸini bildirmiÅŸti.

İsrail’in Gazze’yi iÅŸgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, “Filistinlilere ve baÅŸta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal deÄŸerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail, 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kiÅŸinin de yaralandığını açıkladı.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Åžeridi’ne düzenlediÄŸi saldırılarda en az 12 bin 300’ü çocuk, 8 bin 400’ü kadın olmak üzere 28 bin 473 Filistinli öldürüldü, 68 bin 146 kiÅŸi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail ordusu, Gazze Åžeridi’ne saldırılarının baÅŸladığı 7 Ekim’den bu yana 232’si karadan iÅŸgal sürecinde olmak üzere 569 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.

Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Åžeria ve DoÄŸu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleÅŸimcilerin saldırılarında 394 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusu ile Hizbullah Hareketi arasında 8 Ekim 2023’ten bu yana yaÅŸanan çatışmalarda 192 Hizbullah mensubu, 8 Emel Hareketi üyesi, 31 Lübnanlı sivil, 1’i asker 2 Lübnanlı güvenlik görevlisi, 6 İsrailli sivil ve 10 İsrailli asker öldürüldü.

Biden yönetiminin, İsrail’in “olası” savaÅŸ suçlarını araÅŸtırdığı iddia ediliyor

ABD BaÅŸkanı Joe Biden yönetiminin, 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik saldırılarını sürdüren İsrail’in “olası” savaÅŸ suçlarını araÅŸtırdığı iddia edildi.

Biden yönetiminin, İsrail'in "olası" savaş suçlarını araştırdığı iddia ediliyor

The Huffington Post’un konuya hakim 3 kaynaÄŸa dayandırdığı haberine göre, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletiÅŸim Koordinatörü John Kirby’nin 4 Ocak’taki “ABD hükümetinin, müttefikimiz İsrail’in uluslararası hukuka uyumunu incelemek için herhangi bir resmi deÄŸerlendirme yaptığından haberim yok” ifadelerine raÄŸmen, Amerikalı yetkiler İsrail’in savaÅŸ suçları konusunda harekete geçti.

Uluslararası Adalet Divanı (UAD) Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail aleyhine açtığı soykırım davasında 26 Ocak’ta İsrail aleyhine ihtiyati tedbir kararları alırken ABD’nin, İsrail’in Gazze’deki savaÅŸ suçlarına iliÅŸkin yaklaşımı tartışılmaya devam ediyor.

Kaynaklar, Amerikalı yetkililerinin aylardır İsrail’in olası uluslararası hukuk ihlallerini deÄŸerlendirdiÄŸini ve bu alandaki çalışmalara devam ettiÄŸini savundu.

DışiÅŸleri Bakanlığı yetkililerinin İsrail’in uluslararası hukuku “ihlal etmiÅŸ olabileceÄŸine inandıkları Gazze’deki eylemlerini” araÅŸtırdığını söyleyen bir devlet görevlisi, savcıların bu tür örnekleri aylardır incelediÄŸini belirtti.

Soruşturmaların da çeşitli yollardan yürütüldüğü ifade edildi.

Söz konusu görevli ve DışiÅŸleri Bakanlığı’nın bir personeli, DışiÅŸleri Bakanlığının aynı zamanda İsrail’in eylemlerinde ABD menÅŸeili silahların kullanılmasına iliÅŸkin inceleme yaptığını da kaydetti.

Biden yönetimi, geçen sonbaharda ABD tarafından sağlanan silahların üçüncü taraflarca sivillere zarar vermek için kullanılıp kullanılmadığının izleneceğini ve uluslararası hukuk ihlallerine ilişkin kanıtların takibinin yapılacağını açıklamıştı.

The Huffington Post’a konuÅŸan, Beyaz Saray’da Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından 9 Åžubat’ta düzenlenen basına kapalı brifingde bulunan baÅŸka bir kaynak, bir Konsey yetkilisinin ABD’nin İsrail’in uluslararası hukuka uyup uymadığına iliÅŸkin deÄŸerlendirmeler yürüttüğünü söylediÄŸini, aktardı.

Ulusal Güvenlik Konseyi ve DışiÅŸleri Bakanlığı sözcüleri, The Huffington Post’un konuya iliÅŸkin yorum ve taleplerine yanıt vermedi.

“ABD, suç ortaklığını sona erdirmeli”

Eski DışiÅŸleri Bakanlığı yetkililerinden Annie Shiel, Amerikan yetkililerin aylardır ABD’nin, İsrail’in Gazze’deki saldırılarında uluslararası hukuka uyup uymadığını deÄŸerlendirmeye almadığını defalarca açıkladıklarını hatırlattı.

Biden yönetiminin, ABD’nin “Gazze’de sivillere felaket niteliÄŸinde zarar verme” konusundaki rolüne ve Washington’un daha fazla hasarı önleme sorumluluÄŸuna artık açıklık getirmesi gerektiÄŸini savunan Shiel, “Kongre ve kamuoyunun bu sürecin neleri gerektirdiÄŸini, neler bulduklarını ve en önemlisi ihlallerin sonuçlarının ne olacağını bilmesi gerekiyor.” dedi.

Shiel, “Dört aydan fazla sürede 28 bin Filistinlinin öldürülmesiyle İsrail’in kayıtsız ÅŸartsız silahlandırılmasının riskleri ortada” diye konuÅŸarak, ABD’nin bu durumu acilen “dürüstçe” kabul etmesi ve suç ortaklığını sona erdirmesi gerektiÄŸini söyledi.

Habere göre, DışiÅŸleri Bakanlığı yetkililerinin, İsrail’in uluslararası hukuku savaÅŸ suçu teÅŸkil edecek biçimde ihlal ettiÄŸine dair resmi bulguları nihai olarak yayınlayıp yayınlamayacakları henüz bilinmiyor.

Bakanlık, Rusya ile Ukrayna arasında Åžubat 2022’de baÅŸlayan savaÅŸtan bir ay sonra Rus askerlerinin savaÅŸ suçu iÅŸlediklerini iddia etmiÅŸti.

UAD’de İsrail aleyhine açılan soykırım davası

Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023’te, 1948 tarihli BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması SözleÅŸmesi’ni ihlal ettiÄŸi gerekçesiyle İsrail aleyhine UAD’de dava açtı.

Güney Afrika, Gazze’deki durumun aciliyet teÅŸkil etmesi sebebiyle UAD’den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istedi ve tedbir talebine iliÅŸkin duruÅŸmalar, 11-12 Ocak’ta Lahey’deki Barış Sarayı’nda yapıldı.

Divan, 26 Ocak’ta açıkladığı tedbir kararlarında, İsrail’in Soykırım SözleÅŸmesi’nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin iÅŸlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, İsrail ordusunun Soykırım SözleÅŸmesi’nin 2. maddesindeki fiilleri iÅŸlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırım çaÄŸrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze’deki Filistinlilerin karşılaÅŸtığı olumsuz yaÅŸam koÅŸullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın saÄŸlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına, Gazze’deki Filistinlilere karşı Soykırım SözleÅŸmesi’nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını saÄŸlamak için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ayda alınan tüm tedbirler hakkında Mahkemeye bir rapor sunmasına hükmetti.

BM raportörlerinden “Gazze için düzenlenen barışçıl protestolara izin verilmesi” çaÄŸrısı

BM özel raportörleri, Gazze’de ateÅŸkesin saÄŸlanması, Filistin halkına yönelik vahÅŸet suçları ve ağır insan hakları ihlallerinin sona erdirilmesi için düzenlenen barışçıl protestolara izin verilmesinin hayati önem taşıdığını belirtti.

BM raportörlerinden "Gazze için düzenlenen barışçıl protestolara izin verilmesi" çağrısı

BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) özel raportörleri, Gazze’de ateÅŸkesin saÄŸlanması, Filistin halkına yönelik vahÅŸet suçları ve ağır insan hakları ihlallerinin sona erdirilmesi için düzenlenen barışçıl protestolara izin verilmesinin hayati önem taşıdığını belirtti.

BM raportörleri tarafından ortak imzayla yapılan yazılı açıklamada, ülkeler tarafından Gazze‘deki savaÅŸ baÄŸlamında insan haklarını korumaya çalışan ve uluslararası insancıl hukuka saygı gösterilmesini savunan sivil topluma uygulanan aşırı kısıtlamaların doÄŸru olmadığı, bu durumun, devletlerin uluslararası hukuk kapsamındaki soykırım ve vahÅŸet suçlarını önleme yükümlülüğüne de aykırı olduÄŸu bildirildi.

Uluslararası toplumun Gazze’deki acımasız çatışmaları sona erdirecek ve iÅŸgal altındaki Filistin toprakları ile İsrail’de iÅŸlenen zulümlerin hesap verebilirliÄŸini saÄŸlayacak bir ateÅŸkesin müzakere edilmesi yönünde adımlar attığı hatırlatılan açıklamada, ülkelere, barışçıl toplanma ve toplanma özgürlüğü haklarına saygı duyma ve bunları mümkün kılma çaÄŸrısı yapıldı.

Açıklamada, ülkelerin, terörizm, nefret söylemi, antisemitizmle mücadele veya ulusal güvenlikle alacağı tedbirlerin, protestoculara karşı aşırı kısıtlamalarla ve misillemelerle sonuçlanmamasını saÄŸlaması gerektiÄŸi aktarılarak, “Gazze’de ateÅŸkesin saÄŸlanması, Filistin halkına yönelik vahÅŸet suçlarının ve ağır insan hakları ihlallerinin sona erdirilmesi için barışçıl protestolara izin verilmesi hayati önem taşıyor.” ifadeleri kullanıldı.

BM özel raportörleri

BM özel raportörleri, İnsan Hakları Konseyinin özel mekanizmaları olarak tanınan sürecin bir parçası olarak biliniyor.

BM İnsan Hakları sistemindeki “bağımsız” özel mekanizmalar, Konseyin belirli bir ülkenin durumunu veya dünyanın herhangi bir yerindeki tematik sorunları ele alan bağımsız bilgi toplama ve izleme mekanizmaları olarak öne çıkıyor.

Kurumun bünyesinde bulunmayan özel mekanizmaların uzmanları, gönüllülük esasına göre ve bağımsız olarak çalışmalarını yürütüyor.

BM’den İsrail’e Refah’ta “katliamı” engellemesi için çaÄŸrı

BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM), Refah’a yönelik kara saldırısının katliama yol açabileceÄŸi uyarısında bulunarak, İsrail hükümetinin artık uluslararası toplumun çaÄŸrılarını duymak zorunda olduÄŸunu bildirdi.

BM'den İsrail'e Refah'ta "katliamı" engellemesi için çağrı

BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, gelişmelere ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Uzun zamandır korkulan senaryonun çok hızlı bir ÅŸekilde gerçekleÅŸmeye baÅŸladığını belirten Griffiths, Gazze halkının yarısından fazlasının Refah’a sıkışmış bir ÅŸekilde “ölümle göz göze” yaÅŸadığını vurguladı.

Griffiths, söz konusu kiÅŸilerin yiyecek, tıbbi hizmet, yatacak ve gidecek yerleri olmadığının altını çizerek, “Tüm Gazze halkı gibi onlar da yoÄŸunluk, kapsam ve gaddarlık açısından eÅŸi benzeri görülmemiÅŸ saldırıya maruz kalıyorlar.” ifadelerini kullandı.

Gazze’de çoÄŸu çocuklar ve kadınlar olmak üzere 28 binden fazla kiÅŸinin öldürüldüğünü kaydeden Griffiths, insani yardım çalışanlarının da “imkansızı zorlayarak” ellerinden geleni yaptıklarını aktardı.

Griffiths, tüm bunların üstüne kamu düzeninin çöktüğünü ve BM Yakın DoÄŸu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) yönelik fonların kesilmeye baÅŸlandığını anımsattı.

İnsani yardım çalışanlarının vurulduğuna, silah zoruyla tutulduğuna ve öldürüldüğüne işaret eden Griffiths, insani yardım sisteminin yıkılmak üzere olduğunu vurguladı.

Griffiths, bugün alarmı tekrar çaldığını belirterek, Refah’a yönelik kara saldırısının katliama yol açabileceÄŸi uyarısında bulundu.

Uluslararası toplumun Refah’a saldırı karşısında İsrail’e ikazlarını sürdürdüğünü, İsrail hükümetinin artık uluslararası toplumun çaÄŸrılarını duymak zorunda olduÄŸunu bildiren Griffiths, insani yardım sistemini sürdürmek için yeterli güvence, malzeme ve personel olmadığını da kaydetti.

Griffiths, “Tarih affetmeyecek. Bu savaşın sonlanması gerekiyor.” deÄŸerlendirmesini yaptı.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir