New York Times, Demokratlar arasındaki ‘Filistin çatlağının’ büyüdüğüne dikkati çekti
New York Times, Demokratlar arasındaki 'Filistin çatlağının' büyüdüğüne dikkati çekti
The New York Times (NYT) gazetesi, bölgede son günlerde yaşanan gelişmelerin ardından Demokrat Joe Biden yönetimi ile Kongredeki Demokratlar arasındaki “Filistin çatlağının” derinleştiğine işaret etti.
NYT’de “Sol kesim Filistinlileri savunurken, Demokratlar arasındaki İsrail gerilimi büyüyor” başlıklı bir haber yayımlandı.
Haberde, Demokrat Parti içindeki aktivist isimlerin İsrail-Filistin meselesinde Filistin’in haklarını savundukları, Biden yönetiminin ise gelenekselci bir tavırla İsrail’e koşulsuz desteğini sürdürdüğü belirtildi.
Biden’ın yaklaşık 50 yıllık siyasi hayatında İsrail’e destek verdiğinin ifade edildiği haberde, Demokrat çevredeki tutumun değiştiği vurgulandı.
Demokrat vekillerin Filistin oturumu anımsatıldı
ABD Kongresindeki bir grup Demokratın 13 Mayıs Perşembe günü düzenledikleri Temsilciler Meclisi oturumunda Filistin konusundaki keskin görüş ayrılıklarını ortaya koyduklarının belirtildiği haberde, New York Vekili Alexandria Ocasio-Cortez’in doğrudan Biden’ı eleştirdiği anımsatıldı.
Biden’ın, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını “meşru müdafaa hakkı olarak nitelendirmesini eleştiren Ocasio-Cortez’in, “Filistinlilerin yaşamaya hakkı yok mu? Buna inanıyor muyuz? İnanıyorsak bunun için de bir sorumluluğumuz var.” sözleri hatırlatıldı.
Arap-Amerikan Enstitüsü Kurucusu James Zogby de NYT’ye yaptığı açıklamada, “Parti tabanı, parti kuruluşunun olduğu yerden çok farklı bir yere kayıyor. ‘Siyahilerin hayatı önemli.’ diyorsak, ‘Filistinlilerin hayatı önemlidir.’ demek de zor olmasa gerek.” değerlendirmesinde bulundu.
Demokrat kanatta dil değişimi
ABD’de gerek Cumhuriyetçi gerek Demokrat yönetimin uzun yıllardır “işgal” ve “Filistin” gibi ifadeleri kullanmaktan kaçındığının belirtildiği haberde, şu andaki sol kanat Demokratların bu kelimeleri kullanmaktan çekinmediği kaydedildi.
Ayrıca söz konusu oturumdan bir gün sonra 150 etkili liberal insan hakları savunucusu grubun da yaptıkları ortak açıklamada, Filistinlilerle dayanışma mesajı verdiği, İsrail’in Kudüs’teki eylemlerini eleştirdiği ifade edildi.
Yahudiler arasında İsrail’e bakış farkı var
Pew Araştırma Merkezinin geçen hafta yayımladığı bir anketin sonuçlarına da yer verilen haberde, ankete katılan ABD’deki 65 yaş üstü Yahudilerin 3’te 2’si kendilerini İsrail ile bağlantılı hissettiklerini bildirirken, 30 yaş altı Amerikalı Yahudilerin ise sadece yüzde 48’inin bu yönde görüş bildirdiklerine işaret edildi.
ABD’li Müslüman kuruluşlardan, İsrail’in Filistinlilere şiddetini kınamayan Biden’ın bayram programına boykot
Amerikalı Müslüman sivil toplum örgütleri, İsrail’in Filistinlilere karşı uyguladığı şiddete karşı, İsrail yanlısı açıklamalarda bulunan ABD Başkanı Joe Biden’ın düzenleyeceği Ramazan Bayramı kutlama programını boykot etme kararı aldı.
Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR), Filistin İçin Amerikalı Müslümanlar (AMP) ve Kuzey Amerika İslam Camiası (ICNA) gibi 30’dan fazla Müslüman STK bir bildiri yayımladı. Bildiride, Müslüman STK’ların, 16 Mayıs Pazar günü Biden yönetiminin Müslüman toplum için düzenleyecekleri çevrim içi bayram kutlamasına, “İsrail’in Filistin halkına uyguladığı baskı ve şiddet karşısında İsrail yanlısı açıklamalarda bulunmakla yetinmesinden dolayı” katılmama kararı aldıkları belirtildi.
Açıklamada, “Başkan Biden’ın, Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki ve Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price’ın Filistin halkının maruz kaldığı baskıya ilişkin son açıklamalarını çirkin ve suça dahil olmak şeklinde değerlendiriyoruz. İfadeler, İsrail’in Mescid-i Aksa’ya ve içeride ibadet eden Müslümanlara yönelik saldırısını, Mescid-i Aksa ve Şeyh Cerrah Mahallesinde gerçekleşen sürgünleri ve halihazırda yüzlerce kişinin canına mal olan Gazze kuşatmasını tamamen görmezden gelmekle kalmıyor, aynı zamanda suçu mağdur Filistin halkına yükleme cüreti gösteriyor.” ifadelerine yer verildi.
“Filistin’de kardeşlerimizin öldürülmesini haklı çıkaran bir Başkan ile bayram kutlamamız mümkün değil”
ABD hükümetinin yılda en az 3,8 milyar dolarlık yardımla Filistin’deki yasa dışı işgale ortak olduğuna değinilen açıklamada, “ABD hükümeti, koşulsuz mali desteğinin yanında, İsrail’e siyasi koruma sağlayarak Filistin söylemini bastırıyor. BM’nin ve insan hakları gruplarının ırkçı İsrail rejiminin zulmünü kınamak için eyleme geçmesini engelliyor.” değerlendirmesine yer verildi.
Boykot için imza kampanyası linkinin de paylaşıldığı açıklamanın devamında, “Filistin’de kardeşlerimizin öldürülmesini haklı çıkaran bir Başkan ile bayram kutlamamız mümkün değil. Beyaz Saray’ın kutsal bayram kutlamalarımızı Filistin halkı pahasına siyasi çıkar için kullanmasına izin vermeyeceğiz. Filistin’deki, ABD’deki ve dünyanın dört bir yanındaki Müslümanları bu Beyaz Saray etkinliğini boykot etmeye çağırıyoruz.” denildi.
ABD Kongre üyesi Tlaib: İsrail, savaş suçlarının görülmesini engellemek istiyor
ABD’li Demokrat Kongre üyesi Tlaib, “İsrail, medya kaynaklarını hedef alarak dünyanın, İsrail’in ırkçı yöneticisi Netanyahu’nun liderliğindeki savaş suçlarını görmesini engellemek istiyor.” ifadesini kullandı.
ABD’li Demokrat Kongre üyesi Rashida Tlaib, Associated Press (AP) haber ajansı ve Katar merkezli Aljazeera televizyon kanalının Gazze’deki ofislerinin bulunduğu binayı vurması nedeniyle İsrail’e tepki gösterdi ve Başbakan Binyamin Netanyahu’yu “ırkçılıkla” suçladı.
Filistin asıllı Demokrat vekil Tlaib, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “İsrail, medya kaynaklarını hedef alarak dünyanın, İsrail’in ırkçı yöneticisi Netanyahu’nun liderliğindeki savaş suçlarını görmesini engellemek istiyor.” ifadesini kullandı.
Tlaib, “Öyle ki dünya bebeklerin, çocukların ve ebeveynlerinin öldürülmesini görmesin. Öyle ki dünya Filistinlilerin katledildiğini görmesin.” değerlendirmesinde bulundu.
İsrail savaş uçakları, Gazze’de içinde AP ve Katar merkezli televizyon kanalı Aljazeera’nin ofislerinin de bulunduğu 13 katlı binayı bugün vurarak yıkmıştı.
İsrailli Yahudi aktivist Neiman: Hükümet bizim paramızla yeniden Filistinli çocukları öldürüyor
İsrailli insan hakları aktivisti Neiman, kendi hükümetinin bir kez daha Gazze Şeridi’nde çocukları öldürdüğünü ve bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.
İsrail vatandaşı Yahudiler arasında az sayıda da olsa hükümetin Filistinlilere yönelik saldırgan politikalarına karşı çıkan ve bu meseleye askeri yöntemler yerine insan hakları temelinde bir çözüm bulunması gerektiğini savunan kişiler de var.
Bunlardan biri olan insan hakları aktivisti Ofer Neiman, İsrail’in 2014 Gazze saldırısı devam ederken AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Kendi hükümetim benim paramla Filistinlileri öldürüyor” demişti.
İsrail ordusunun 10 Mayıs Pazartesi günü Gazze’ye başlattığı saldırılar sürerken yeniden AA’ya konuşan Neiman, “İsrail Gazze’de çocukları öldürüyor. Ayrım gözetmeksizin saldırıyor ve bu daha çok çocuğu öldüreceği anlamına geliyor. Ve bu (ölümlerin) masraflarını da biz İsrailli vergi mükellefleri olarak ödemek zorundayız. Hükümet bizim paramızla yeniden Filistinli çocukları öldürüyor. Bizim için bu kabul edilemez.” dedi.
Bu durum “moral bozucu” olarak niteleyen Neiman, kendisi gibi düşünen bazı Yahudilerin de içerisinde olduğu uluslararası bir kampanya yürüterek Filistinlilerin haklarını savunmaya çalıştıklarını söyledi.
İsrail saldırılarında 2 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiği 2014 yılındaki savaştan beri yürüttükleri bu kampanyaya bazı İsrailli gençlerden de destek geldiğini belirten Neiman, özellikle ABD’deki Yahudiler arasındaki gençlerden gelen desteğin arttığına dikkati çekti.
İsrailli aktivist, ABD Kongresi’nde de şu an Filistin’e daha fazla destek olduğunu dile getirerek, “Bu durum ABD’deki demokratlar için de yeni bir durum. Gazze’ye İsrail’in saldırdığı 2014 yılında böyle değildi.” diye konuştu.
Neiman, bugün ABD Kongresi’nde Ilhan Omar ve Rashida Tlaib gibi ABD’nin İsrail politikalarına karşı sesini yükselten insanlar olduğunu vurguladı.
İsrail’in Filistinlilere yönelik mevcut politikalarında kısa vadede muhtemel bir değişiklik olmasını beklemediğini belirten Neiman şöyle devam etti:
“Bununla birlikte daha fazla sayıda İsraillinin mevcut İsrail politikalarının bir çıkmaz sokak olduğunu anlayacağını öngörüyorum. Bu politikalar işe yarayamaz. 2014’te daha çok İsrailli (Binyamin) Netanyahu’nun ve İsrail ana akım siyasilerinin bir şekilde bu sorunu çözeceğine inanıyordu. Şimdi ise bence burada bir kriz olduğu ve bunun askeri politikalarla çözülemeyeceği yönünde etraflı bir anlayış var.”
İsrail vatandaşı bir Yahudi olarak kendisinin bu meseleye yaklaşımının “evrensel insan hakları temelinde” olduğunu belirten Neiman, Uluslarası Af Örgütü gibi insan hakları örgütlerinin çabalarını desteklediğini söyledi.
Yahudi ya da Filistinli kimseye ayrımcılık yapmadan haklarının tanınmasından başka çözüm olmadığını düşündüğünü ifade eden Neiman, sözlerini şöyle tamamladı:
“İnsanların tamamına ayrımcılık olmadan eşit hakların tanınması gerek. Din ya da etnik temele bakmadan eşit haklar tanınmalı. Bu Yahudilere de eşit hak verilmesi anlamına geliyor ama tabii şu anda hakları verilmeyenler Filistinliler. Benim yaklaşımım bu şekilde. İnsan haklarının eşit şekilde herkese sağlanması. Peki bunu nasıl elde edeceğiz? Burası asıl karmaşık kısmı tabii. Bunun için yürüttüğümüz kampanyalara devam etmeliyiz.
Bunlardan en önemli olanlarından biri İsrail’i boykot hareketi olan BDS hareketi. Bir diğeri de buradaki insan hakları ihlallerini soruşturan Uluslararası Ceza Mahkemesi. Benim de imzaladığım bir mektubu 250 İsrailli daha imzaladı ve bunu UCM’ye vererek muhtemel savaş suçlusu olan İsrailli bazı üst düzey yetkileri soruşturmasını istedik.”
Kaynak: AA
