“NormalleÅŸme süreci beklendiÄŸi ÅŸekilde devam ederse okulları 1 Haziran’da açarız”

Normalleşme süreci beklendiği şekilde devam ederse okulları 1 Haziran'da açarız
Milli EÄŸitim Bakanı Selçuk, “NormalleÅŸme süreci beklendiÄŸi ÅŸekilde devam ederse, okulları 1 Haziran’da açarız.” dedi.
Milli EÄŸitim Bakanı Ziya Selçuk, CNN Türk canlı yayınında “Ahmet Hakan ile Tarafsız Bölge” programına katılarak soruları yanıtladı, gündeme iliÅŸkin açıklamalarda bulundu.
Uzaktan eÄŸitimin 31 Mayıs’a kadar devam edeceÄŸi anımsatılarak, “Her ÅŸey yolunda gider, normalleÅŸme planları hayata geçerse okullar ne zaman açılır?” sorusu üzerine Selçuk, “NormalleÅŸme süreci beklendiÄŸi ÅŸekilde devam ederse okulları 1 Haziran’da açarız. Toplumun bilgisi dahilinde, Bilim Kurulu’nun önerileri, Bakanlıklarla aramızdaki iletiÅŸim, kabinede CumhurbaÅŸkanımızın öncülüğünde yapılan çalışmalar, bunların hepsi yapılan istiÅŸareler neticesinde bir yere baÄŸlanıyor.” ifadelerini kullandı.
Selçuk, sadece eğitim değil, ekonomi, turizm, hizmet sektöründe normalleşmenin bir bütün olarak görülmesi gerektiğini vurgulayarak, okulların bir an önce açılmasını temenni ettiklerini aktardı.
“Her ÅŸey yolunda giderse kısa bir süre için mi okulların açılacağı” ÅŸeklindeki soruya Bakan Selçuk, ÅŸu yanıtı verdi:
“19 Haziran okulların kapanma tarihi. 19 gün için açılır tabii. Öğretmenlerimizden, velilerimizden, öğrencilerimizden on binlerce talep alıyoruz. Mümkün olduÄŸu kadar kısa sürede açılmasıyla ilgili bir beklenti var. Bizim açımızdan önemli olan çocuklarımızın saÄŸlığı, onların güvenliÄŸi. Bu konuda emin olduÄŸumuz anda okullarımızı açarız.”
“Simülasyonlar devam ediyor. Bir hafta içinde de neticelenmiÅŸ olacak”
Bakan Selçuk, “Ä°ster 1 Haziran’da ister eylülde olsun, öyle görünüyor ki Türkiye, bu salgının yapısı gereÄŸi tedbirleri almaya devam edecek. Buna da hazırlıklı mısınız? Okul yapılarında birtakım deÄŸiÅŸiklikler, sosyal mesafe gibi çalışmalar da yapıyor musunuz?” sorusuna karşılık, şöyle konuÅŸtu:
“Bazı modelleme çalışmalarımız var. ÖrneÄŸin, LGS yapılacak, kaç sıramız, sınıfımız var, Türkiye’deki yükseköğretimdeki bazı kurumlar, kuruluÅŸlar da dahil olmak üzere çeÅŸitli senaryolar üzerinden çalışıyoruz. Çocuklarımızı ne ÅŸekilde oturtursak bütün sıralarda sosyal mesafeyi dikkate alacak ÅŸekilde tedbirimizi almış oluruz. Bununla ilgili simülasyonlar devam ediyor. Bir hafta içinde de neticelenmiÅŸ olacak. Böyle baktığımızda da ÅŸunu görüyoruz; Bilim Kurulu’nun önerileri doÄŸrultusunda okulların açılması halinde ya da sınavlar esnasında nasıl oturulmalı, ne kadar mesafe olmalı, öğretmenler neye dikkat etmeli, bütün bunlarla ilgili her birinin animasyon yaparak denemelerini yapıyoruz.
Yani çocuklarımızı ve öğretmenlerimizi okulun içine animasyonla alarak hangi sırayla, ne kadar mesafeyle, öğretmen nerede duracak, öğrenciler ne kadar aralıkla hareket edecekler vesaire bütün bunları çalışıyoruz.”
Selçuk, “1 Haziran’a hazır mısınız?” sorusuna da “Bize ‘Pazartesi günü okul baÅŸlıyor’ deseler biz baÅŸlarız, hazırız. Çünkü okulların dezenfektanlarla temizlenmesi, okullarda alınacak tedbirler, bununla ilgili altyapı, bu iÅŸlerin tedbir kısmına yönelik birçok husus meslek liselerinde ele alınan konular, üretim bandımızda olan birçok ürünü burada devreye sokmamız, alınacak tedbirlere katkı saÄŸlamamız mümkün. Biz hazırız, çok net olarak.” sözleriyle yanıt verdi.
“Öğrencinin lehine bir bakış açısıyla sorumlu sınıf geçme söz konusu olacak”
Milli EÄŸitim Bakanı Selçuk, öğrencilerin birinci dönem notlarına göre, not ortalamaları ne olursa olsun bir üst sınıfa geçeceÄŸi, zayıf notları olanların da bir üst sınıfa sorumlu olarak devam edeceÄŸi yönündeki açıklamaları anımsatılarak, “Sorumlu geçmek ne demek? Nasıl bir geçiÅŸ olacak?” sorusuna karşılık, derslerle ilgili ayrı sınavların olduÄŸuna iÅŸaret etti.
OlaÄŸanüstü bir süreçte çocukları birinci dönemde zayıf not aldıklarına baÄŸlı olarak sınıfta bırakmalarının ya da onları baÅŸka problemlerle karşı karşıya getirmelerinin doÄŸru olmadığını vurgulayan Selçuk, “Öğrencinin lehine bir bakış açısıyla sorumlu sınıf geçme söz konusu olacak, üst sınıflarda bu sorumluluklarını yerine getirmek kaydıyla.” dedi.
Çocukların bir üst sınıfın derslerini anlayabilmesi için bu senenin derslerini içselleştirmesi, anlaması gerektiğine işaret eden Selçuk, işlenen bütün konuların sarmal bir yapısının bulunduğunu, ilkokul 4. sınıftaki bir konuyla lise 2. sınıftaki bir konunun birbirine bağlı olduğunu anlattı.
Telafi eÄŸitimleri
Bakan Selçuk, telafi eğitimlerinin nasıl yapılacağına ilişkin soru üzerine, veriye dayalı olarak her bir öğrencinin bilmesi gereken kazanımların olduğuna işaret etti.
Çocukların mart ayından bu yana sadece akademik konularla ilgili bir ders içeriğiyle karşı karşıya bulunduğunu bunun tek başına okuldaki eğitimin karşılığı olmadığını belirten Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birincisi televizyonla eÄŸitim bir telafidir. Ä°kincisi internet desteÄŸi ki her bir çocuÄŸunuzun her bir öğretmenimizin internette EBA’da ne kadar kaldığı, neler öğrendiÄŸi, ödevlerini yapıp yapmadığı, kendisine yöneltilen soruları cevaplayıp cevaplamadığı bunların her birini kiÅŸi bazında görebiliyoruz. Ä°nternetteki eÄŸitiminin de ölçüsünü oradan anlayabiliyoruz. Bu da yani internet, televizyon tabanlı eÄŸitim de bir telafidir. Üçüncüsü de yüz yüze telafi kısmı vardır. Telafi kısmının yüz yüzesi; diyelim ki 1 Haziran’da okulları açtık, bizim telafimiz baÅŸlar. Diyelim ki eylülde açtık, hemen baÅŸlar.”
Telafi eğitimlerinin sürecinin ne kadar olacağı sorusuna karşılık da Selçuk, bunun ölçme değerlendirme setleri aracılığıyla, öğrencilerden örneklem alarak ne kadar eksiği olduğunun belirlenerek saptanacağını kaydetti.
Selçuk, bu sürecin bölgelere, dezavantajlı çocukların durumuna, okul türlerine göre yapılacak belirlemeler ışığında farklı olabileceğini vurgulayarak, telafi süresinin hem genel hem de öğrenciye özel olarak belirleneceğini aktardı.
Her öğrenciyi kişisel olarak saat saat izleyen, ona günlük, haftalık, yıllık program çizen yapay zeka temelli bir akademik destek yazılımlarının bulunduğunu anımsatan Selçuk, çocukları şahıs bazında da belirli sınıflarda izleme imkanına sahip olduklarını kaydetti.
Bir baÅŸka soru üzerine, televizyon ve internet tabanlı eÄŸitim sürecinin iyi gittiÄŸini ama yapılması gereken çalışmaların, altyapıda desteklenmesi gereken süreçlerin bulunduÄŸunu vurgulayan Selçuk, en az yüzde 90’a yakın iyi bir sürecin olduÄŸunu yaptıkları ölçümlemeler ve geri bildirimlerle saptadıklarını anlattı.
Bakan Selçuk, birçok dünya ülkesiyle de bu çalışmaları paylaşma imkanına sahip olduklarını, çalışmaların bir başarı hikayesine dönüştüğünü kaydetti.
“Çocukları riske atacak hiçbir kararı almayız”
Milli EÄŸitim Bakanı Ziya Selçuk, Liselere GeçiÅŸ Sistemi (LGS) kapsamında yapılacak merkezi sınava iliÅŸkin, “Çocukları riske atacak hiçbir kararı almayız. Riskin olmadığı, etkili, uygun tarih ne ise ona da karar verilir, velilerimiz hiç merak etmesin.” dedi.
Ailelere önerilerinin sorulması üzerine Selçuk, her çocuğa özel yaklaşım sergilenmesi gerektiğine işaret etti. Ziya Selçuk, ailelerin çocuklarla ilişkisinin de önemli olduğunu vurguladı.
“Mesele eve kapanmış olmak deÄŸil, mesele düzgün program yapmak.” ifadesini kullanan Selçuk, yaÅŸanan süreçte öğrencilere yönelik günlük program önerilerinin yayınlandığını, bu programın da televizyon ve EÄŸitim BiliÅŸim Ağı’ndaki (EBA) eÄŸitim saatleriyle iliÅŸkili planlandığını dile getirdi.
“Yasak” bakış açısıyla bir yere varılamayacağına dikkati çeken Selçuk, “Çocuklar, ne tamamen serbest bırakılmalı ne de küçük bir çember çizip ona sıkıştırılmalı. Önemli olan geniÅŸ bir çember çizmek, çocuÄŸa bu çemberin içinde istediÄŸi ÅŸekilde hareket edebileceÄŸini söylemektir.” ifadesini kullandı. Selçuk, sınırı olmayan çocuÄŸun kiÅŸiliÄŸinin geliÅŸmeyeceÄŸini vurguladı.
Uzaktan eğitimle ilgili soru üzerine Selçuk, Milli Eğitim Bakanlığının yayınladığı vizyon belgesinde, uzaktan eğitimin güçlendirilmesine, eğitim sisteminin karma modele doğru yönlendirilmesine yönelik çalışmaların da bulunduğunu hatırlattı.
EBA’yla ilgili çalışmaların yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) önce olduÄŸunu bildiren Selçuk, şöyle devam etti:
“Orta vadede ÅŸunu göreceksiniz: Bir lise öğrencisi bütün derslerini sınıfta almak zorunda deÄŸil. ABD’den, Kanada’dan, Almanya’dan, Türkiye’den uzaktan ders alır, o da bizim akredite ettiÄŸimiz dersse biz onu kredilendirir ve çocuÄŸun notuna sayarız. Türkiye, böyle bir yere doÄŸru gidiyor. Amacımız ÅŸu, bir çocuk günde 8 saat ders alır, 5-10 dakikalık teneffüslerle sürekli akademik bilgi alırsa çocuklar derinleÅŸemezler, sosyal faaliyetlere vakit ayıramazlar. ArkadaÅŸlarıyla sosyal sorumluluk projelerini yapamazlar. Çocuklara okulda zaman tanımak lazım, sürekli akademik dersle biz bir yere varamayız.”
Uzaktan eğitimin, öğrencilerin derinleşmesine de katkı sağlayacağını dile getiren Selçuk, öğrencilerin artık uluslararası dersler, sertifikalar alması gerektiğini bildirdi.
Selçuk, Kovid-19 sonrası, 2020-2021 eğitim ve öğretim yılının başlamasının ardından öğrencilerin motivasyonunun artırılmasına, öğretmen eğitimine yönelik yapılacaklarla ilgili de planlamalara gidildiğini aktardı.
“LGS’de bütün senaryoyu çalıştık”
Liselere GeçiÅŸ Sistemi (LGS) kapsamında 7 Haziran’da yapılacak merkezi sınavla ilgili açıklamalarının sorulması üzerine Selçuk, LGS’yle ilgili CumhurbaÅŸkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın açıklamada bulunacağını belirttiÄŸini hatırlattı. Ziya Selçuk, bu konunun SaÄŸlık ve İçiÅŸleri bakanlıklarını da ilgilendiren, görüş alışveriÅŸlerine baÄŸlı üst bir mesele olduÄŸunu dile getirdi.
Selçuk, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“SaÄŸlık Bakanlığıyla bu konuda bir toplantı yaptık. Bizim elimizde bir iÅŸlem tablosu var. Bir öğrenci sabah evinden nasıl çıkacak, kiminle çıkacak, yoldaki süreç nasıl iÅŸleyecek, okula giriÅŸteki düzen nasıl olacak, giriÅŸ kapısından, sınıfa nasıl girilecek, sınıfta oturma düzeni nasıl olacak? Temizlikle, dezenfeksiyonla iligili süreç nasıl iÅŸleyecek? ÇocuÄŸun masasına ne konulacak? Bütün bunların senaryosunu çalıştık. Çocukları riske atacak hiçbir kararı almayız. Riskin olmadığı, etkili, uygun tarih ne ise ona da karar verilir, velilerimiz hiç merak etmesin.”
Çocukların motivasyonu düşünüldüğü için sınavda yüz yüze eğitim dışındaki içeriklerden soru sorulmamasına karar verildiğine dikkati çeken Selçuk, LGS konusunda problem çıkmaması için her türlü hazırlığın yapıldığını vurguladı.
Uzaktan eÄŸitimle ilgili soru üzerine Selçuk, uluslararası platformlarda toplantılar düzenlendiÄŸini, Türkiye’nin bu konudaki tedbirlerinin uluslararası makalelere dönüştürülmesi için çalışma yapıldığını bildirdi. Selçuk, internet ve televizyon tabanlı eÄŸitimle ilgili Türkiye’nin yaptıklarının dünya ülkeleriyle paylaşıldığını anlattı.
Sınıf geçmenin nasıl olacağına yönelik açıklamalarının hatırlatılmasının ardından Selçuk, şunları kaydetti:
“Yönetmelik ve mevzuat gereÄŸi biz sınav yapmak, not vermek zorundayız. Okulların açık olması durumuna göre yapılmış yönetmelik var ve biz o yönetmeliÄŸin gereÄŸini yapmıyoruz. Sınav, ölçme deÄŸerlendirme yapmak, okullardaki faaliyetleri yürütmek gerekiyor ama koronavirüs nedeniyle bunları yapmıyoruz. Bizim mevzuat tedbiri almamız gerekiyor. Yönetmelikte olaÄŸanüstü ÅŸartlara uygun bir deÄŸiÅŸiklik yapmamız gerekiyor, zamanı ÅŸimdi geldi. Bir yönetmelik çıkacak, bu yönetmelik hukuken çıkmak zorunda.”
Kaynak: AA