Oktay: Ekonomimizin 2022 yılında yüzde 5 büyüyeceğini öngörüyoruz

Oktay Ekonomimizin 2022 yılında yüzde 5 büyüyeceğini öngörüyoruz
CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı Oktay, “Ekonomimizin 2022 yılında yüzde 5 büyüyeceÄŸini öngörüyoruz. Bu çerçevede kalkınma hedeflerimize kararlı bir biçimde baÄŸlıyız. Benzer ÅŸekilde bütçe hedeflerimiz de halen dimdik ayaktadır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Cumhurbaşkanlığının 2022 yılı bütçesi görüşmelerinde, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Gün boyu CumhurbaÅŸkanlığı ve CumhurbaÅŸkanlığına baÄŸlı, ilgili ve iliÅŸkili kurum ve kuruluÅŸların Bütçe ve Kesin Hesapları ile Sayıştay Raporlarına ve bütçenin tümüne iliÅŸkin yapılan deÄŸerlendirmeler için teÅŸekkür eden Oktay, Cumhuriyet’in kuruluÅŸunun 100. yılına ilerlerken tarihten devraldıkları birikime sahip çıkarak Türkiye’yi daha ileri noktalara taşımak için gece-gündüz çalıştıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde milletin iradesini daima her şeyin üzerinde tutarak 84 milyon vatandaşın ihtiyacını, beklentilerini ve geleceğini düşünerek hareket ettiklerinin altını çizen Oktay, adımları millet için en iyi sonuçları alacak şekilde attıklarını ifade etti.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın ve hükûmetinin daima sokaklarda, vatandaşın içinde olduÄŸunu belirten Oktay, “Biz hiçbir zaman milletimizden, hiçbir kesimden kopmadık, bugünden sonra da kopmayız.” dedi.
Türkiye’de demokrasi, özgürlükler, barış, refah ve istikrarı yükseltme davasının herkesin sorumluÄŸunda olduÄŸunu dile getiren Oktay, burada CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi’nin önemine vurgu yaptı.
Bütçeyi, Kesin Hesap ve Sayıştay bulgularını tüm detaylarıyla, karşılaÅŸtırma yapılabilecek tablo ve programları içerecek ÅŸekilde Meclise sunduklarını kaydeden Oktay ekonomisiyle, altyapısıyla, gelecek hedefleriyle Türkiye’yi daha iyiye taşıma misyonunu sahiplenmenin önemine iÅŸaret etti.
Müşterekleri öne çıkararak milli mutabakat zemininde Türkiye için kenetlenen milletvekilleri baÅŸta olmak üzere, bütçenin içeriÄŸine, yatırım ve hedeflere odaklanarak yapıcı katkıda bulunan tüm milletvekillerine teÅŸekkür eden Oktay, 26 Ekim’de gerçekleÅŸtirdiÄŸi bütçe sunumunda ÅŸahsına yöneltilen soru ve eleÅŸtirinin hemen hemen tamamını cevapladığını, CumhurbaÅŸkanı Yardımcılığına yöneltilen soru önergelerinin cevaplanma oranının ise yüzde 75’in üzerinde olduÄŸunu söyledi.
“Önemli baÅŸarıların saÄŸlandığı bir dönem yaşıyoruz”
Görüşmelerde, sahip olunan olumlu makroekonomik göstergelere, bütçe disiplinine, ihracat rekorlarına, iyileşen cari dengeye, sanayi üretimi performansına ve güçlü büyüme rakamlarına rağmen ekonomiye yönelik tamamen reddiyeye dayanan eleştirilerin olduğunu aktaran Oktay şöyle konuştu:
“2020 ve 2021 tüm dünyada salgının ekonomik etkilerinin oldukça yüksek seyrettiÄŸi yıllar oldu. Ekonomilerin sarsıldığı, küresel hasılanın ve ticaretin olumsuz etkilendiÄŸi bu dönemi, ekonomimiz alınan tedbirler sayesinde birçok gösterge açısından pozitife döndürmeyi baÅŸarabildi. Tüm gün tamamen negatif bir yaklaşım kullanarak eleÅŸtiriler yapıldı. Biraz da pozitif bir yaklaşımla bazı göstergelere bakalım. 2020 yılında yüzde 1,8’lik büyüme ile G20 ülkeleri arasında Çin’le birlikte büyüme saÄŸlayabilen iki ülkeden birisi olduk. 2021 yılının ilk çeyreÄŸinde yüzde 7,2, ikinci çeyreÄŸinde ise yüzde 21,7 büyüme saÄŸladık. Büyüme rakamları açısından altını önemle çizmemiz gereken husus ise net ihracatın ve sanayi üretimimizin ekonomik büyümeye saÄŸladığı katkılardır ki bu da ekonomimizin nitelikli bir büyüme sürecinde olduÄŸunu göstermektedir. Büyümenin yanı sıra dış ticaret ve cari iÅŸlemler dengesi açısından da önemli baÅŸarıların saÄŸlandığı bir dönem yaşıyoruz.”
Oktay, salgının olumsuz etkileri ve dünya navlun ve taşımacılık piyasasında yaşanan sorunlara rağmen Türkiye ekonomisinin, son dönemlerde ihracat gelirlerinde rekor seviyeleri yakaladığını ve yıllıklandırılmış olarak ihracatını 210 milyar doların üzerine çıkarmayı başardığını ifade etti.
İhracatın ithalatı karşılama oranının ekim ayında yüzde 93,41’e, ocak-ekim döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre 7,2 puan artarak yüzde 84,3’e yükseldiÄŸini aktaran Oktay, 2021 yılının ocak-eylül dönemindeki cari iÅŸlemler açığının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 58,5 oranında azalarak 11,7 milyar dolar seviyesinde gerilediÄŸini kaydetti.
“Önemli bir ivme kazandı”
Türk ekonomisinin “sadece yüksek cari açık vererek büyüme saÄŸlayabilme sarmalı”nı kırma noktasında önemli bir ivme kazandığına iÅŸaret eden Oktay, “Bir diÄŸer önemli gösterge olan istihdam rakamları göz önüne alındığında, ekonomimizin salgının etkilerini büyük ölçüde telafi ettiÄŸini görüyoruz. Eylül ayı itibarıyla ilk defa iÅŸgücü sayımız 33 milyonu, istihdamımız ise 29 milyonu aÅŸmıştır.” dedi.
Türkiye’nin salgın ÅŸartlarında bu baÅŸarıları saÄŸlarken bütçe disiplini konusunda azami özenle hareket ettiÄŸini vurgulayan Oktay ÅŸunları kaydetti:
“2020 yılında dünyada bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 10’un üzerinde seyrederken bizde yüzde 3,5 seviyesinde gerçekleÅŸmiÅŸtir. Yani savurganlık deÄŸil, tam tersi son derece disiplinli bir bütçe yönettiÄŸimizi gösteriyor; bütün dünyada tam tersi olmasına raÄŸmen. Faiz harcamalarının hem milli gelire hem de bütçe ve vergi gelirlerine oranına bakıldığında, 2002 yılında aldığımız mirasa kıyasla baÅŸarımız ortaya çıkmaktadır. Merkez Bankası rezervleri son dönemde 35 milyar doların üzerinde bir artışla 127 milyar dolar seviyesindedir. Net rezervler açısından son dönemde iyileÅŸmeler saÄŸlandığını görmemiz gerekiyor. Uluslararası rezerv yeterlilik rasyoları da ülkemizin rezervlerinin güçlendiÄŸine iÅŸaret etmektedir. Bankacılık kesimi de güçlü sermaye yeterlilik rasyosu ve düşük takipteki alacaklar oranı ile ekonomimizin bir diÄŸer güçlü ayağıdır.”
Oktay, son dönemde Merkez Bankasının faiz indirimi ile yeni bir ekonomik modele geçildiÄŸi, bu nedenle bütçe baÅŸta olmak üzere Orta Vadeli Program hedeflerinin “çöp olduÄŸunun” iddia edildiÄŸini hatırlatarak dünyanın hiçbir ülkesinde para politikası araçlarının tek yönlü kullanılmadığını söyledi.
“Ağır eleÅŸtirileri manasız bulmaktayız”
“Biraz etrafımıza baktığımızda ÅŸunu net olarak görebiliriz. Åžu an sadece Türkiye deÄŸil, geliÅŸmiÅŸ ve geliÅŸmekte olan pek çok ülke negatif reel faiz uygulamaktadır.” diyen Oktay, ABD’nin eksi 5,6, Polonya’nın eksi 5,2, Almanya’nın eksi 4,3, Macaristan’ın eksi 4,1, İngiltere’nin eksi 3,9, İtalya’nın eksi 2,9, Brezilya’nın eksi 2,6, Fransa’nın eksi 2,6, Güney Kore’nin eksi 2,4 ve Rusya’nın eksi 0,6 oranlarında negatif reel politika faizi uyguladığına dikkati çekti.
Burada amacın, üretim, yatırım ve ihracatın canlı tutulması, istihdamın artırılması, firma ve hane halklarına likidite sağlanması olduğuna işaret eden Oktay şunları kaydetti:
“Bu küresel düzeyde çok açıkken buradaki ağır eleÅŸtirileri manasız bulmaktayız. Aslolan amaçlardır, araçların nasıl deÄŸiÅŸtiÄŸi ya da kullanıldığı deÄŸil. Temel amaçlarımız ülkemizin kalkınması, milletimizin refahı ve bunun için de büyüme ve istihdamın artırılmasıdır. Dolayısıyla, OVP’de öngördüğümüz temel hedeflerimiz aynı kalmakla birlikte küresel ve yerel ÅŸartlardaki deÄŸiÅŸikliÄŸe baÄŸlı olarak politika araçlarını farklı ÅŸekillerde kullanmamız oldukça doÄŸaldır. Zarfa deÄŸil mazrufa bakmak lazımdır. Ekonomimizin 2022 yılında yüzde 5 büyüyeceÄŸini öngörüyoruz. Bu çerçevede kalkınma hedeflerimize kararlı bir biçimde baÄŸlıyız. Benzer ÅŸekilde bütçe hedeflerimiz de halen dimdik ayaktadır. Bütçe hedeflerimizi sadece döviz kuruna indirgeyerek politika geliÅŸtiriyor deÄŸiliz. Bu dar perspektif hayatın olaÄŸan akışına aykırıdır. Döviz kurlarındaki yükseliÅŸ, bazı bütçe giderlerinde artışa neden olurken aynı zamanda bütçe gelirlerini de olumlu yönde etkilemektedir. Bu çerçevede, toplam bütçe dengesine bakıldığında bu etki sınırlı ve yönetilebilir düzeydedir.”
Oktay, dalgalı kur rejimi ile piyasadaki ekonomik temellere dayanmayan fiyat hareketlerinin bir süre sonra piyasa açısından rasyonel bir noktada dengeye ulaşacağını söyledi.
“2022 bütçesi ihtiyaçları en iyi ÅŸekilde karşılayacaktır”
“Bütün bu geliÅŸmelere raÄŸmen ekonomik büyümede saÄŸladığımız baÅŸarı ve mali disiplindeki kararlı duruÅŸumuz sayesinde 2021 yılı bütçemizde yüzde 4,3’lük bir bütçe açığı öngörmüşken yılı yüzde 3,5’in altında bir bütçe açığıyla kapatacağız.” ifadesini kullanan Oktay, gelecek dönemde de mali disiplin ve büyüme hedeflerinden asla vazgeçmeyerek olası riskleri etkin ve dinamik bir ÅŸekilde yöneteceklerinin altını çizdi.
Meclise sundukları bütçenin arkasında olduklarını vurgulayan Oktay, “5018 Sayılı Kanun ve Bütçe Kanunu’nun Hükûmetimize verdiÄŸi yetki çerçevesinde, yıl içerisinde harcamalarda ve gelir tarafında meydana gelebilecek artış ve azalışları, bütçe dengesini gözeterek yönetebileceÄŸimiz hususunda herhangi bir tereddüt taşımıyoruz. Allah’ın izniyle 2022 bütçesi de milletimizin ihtiyaçlarını en iyi ÅŸekilde karşılayacaktır.” diye konuÅŸtu.
Tüm pozitif makro göstergelere rağmen, döviz kurlarında son dönemde yaşanan hareketlenmeyi tek bir parametre ile açıklama kolaylığına gidilmemesi gerektiğini belirten Oktay şunları kaydetti:
“Biz dahil birçok ülke doların tüm dünyada deÄŸer kazanmasından etkilenmektedir. ABD geçtiÄŸimiz dönemde tahvil alım programını azaltacağını açıklamış ve bu durum dolar endeksinin yükselmesine sebebiyet vermiÅŸtir. Avro/dolar paritesi son dönemde 1,12 seviyesine kadar gerilemiÅŸtir. Nitekim politika faizinin yüksek olduÄŸu dönemlerde de kurlarda hareketlenmeler olmuÅŸtur. Hatta politika faizini artıran bazı ülkelerin faiz artırım kararından sonra da kurlarda yükselmeler yaÅŸanabilmektedir. Ayrıca, birçok önemli ekonomide politika faizinin enflasyonun altında olduÄŸunu fark etmemiz gerekiyor. Ülkemizde kurlarda yaÅŸanan artışlar, dolar endeksinin dünyada artıyor olması, spekülatif hareketler ve döviz talebini artıran etmenlerle daha belirgin hale gelmektedir. CumhurbaÅŸkanımız liderliÄŸinde 19 yıldır enflasyon-kur-faiz üçlemesini içine alan topyekûn bir bağımsızlık mücadelesi veriyoruz.”
“Köşeye sıkıştırmak için çok uÄŸraÅŸtılar”
Türkiye prangalarını birer birer kırdıkça, maruz kaldığı ekonomik saldırıların sayısının arttığına dikkati çeken Fuat Oktay, Türkiye durmadan geliÅŸirken, Gezi olayları, çukur eylemleri, 17-25 Aralık süreci, 15 Temmuz FETÖ hain darbe giriÅŸimi ve 2018’de yaÅŸanılan manipülatif kur saldırısı gibi nice planlı senaryonun uygulanmak istendiÄŸini hatırlattı.
CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı Oktay, Suriye ve Irak’ta yaÅŸanan insani kriz baÅŸta olmak üzere, sınırların yanı başında kurulan tuzakları yerli-milli savunma sanayi ürünleri ve sarsılmaz iradeyle birer birer bozdukça, Türkiye’yi durdurmak için ekonomi kartının oynandığını vurgulayarak ÅŸunları kaydetti:
“Faiz lobileri, bölgesinde söz sahibi ve tam bağımsız bir Türkiye yerine, gecelik yüzde 7000-7500 faizlerle teslim aldıkları bir Türkiye’yi tercih ederek ülkemizi köşeye sıkıştırmak için çok uÄŸraÅŸtılar. Ne kadar uÄŸraşırlarsa uÄŸraÅŸsınlar, ekonomi üzerinden Türkiye’yi siyaseten teslim alma projesi hiçbirinde iÅŸe yaramadı. Bugün de yaramayacak, gelecekte de yaramayacak. ‘Biz bu milleti faiz lobisine mahkum etmeyeceÄŸiz. Hangi ÅŸartlarda olursa olsun mücadelemizi vereceÄŸiz.’ dedik ve spekülatif kur saldırılarının sebep olduÄŸu tahribatı önemli ölçüde gidererek yolumuza devam ettik. Dünyanın en büyük ekonomilerini bile derinden sarsan Kovid salgını dönemine iÅŸte böyle pek çok badireyi kararlılıkla atlatmış, krizi fırsata çevirme kapasitesine sahip bir Türkiye olarak girdik. Bu zorlu süreçte üretim çarklarının durmaması, istihdamın korunması ve tedarik zincirinin kesintiye uÄŸramaması için her türlü desteÄŸi verdik.”
“‘Spekülasyon vesayeti’ni de yine biz ortadan kaldıracağız”
Salgının da etkisiyle dünyanın dört bir yanında yapılar, yaklaşımlar ve ticari ilişkiler dönüşürken ekonomi politikalarını Türkiye gerçeklerine ve ihtiyaçlarına uygun olarak güncellediklerini belirten Oktay, bu çerçevede, yatırım, üretim, istihdam ve büyüme odaklı, tam bağımsız bir rota benimsendiğini bildirdi.
Oktay, “Vesayeti, darbeleri, terör örgütlerini ve siyaset mühendislerini tarihin tozlu raflarına kaldıran kadrolar olarak ‘spekülasyon vesayeti’ni de yine biz ortadan kaldıracağız ve yolumuza topyekün bağımsız olarak devam edeceÄŸiz. Son dönemdeki fiyat artışlarının yol açtığı sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceÄŸiz. Nasıl olduÄŸunu da hep beraber göreceÄŸiz. Bu dalgalanma dönemini de göreceksiniz geçmiÅŸte olduÄŸu gibi geride bırakacağız. Biz bu süreçte de vatandaşımızın yanındayız.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Dünya genelinde doğal gaz, kömür, petrol ve elektrik gibi emtia fiyatlarında ciddi artışlar yaşanırken vatandaşlara yüksek düzeyli artışların yansımaması için büyük gayret gösterdiklerini belirten Oktay, vatandaşları fiyat artışlarından korumak amacıyla doğal gaz ve elektrikte maliyetin yarısını devlet olarak üstlendiklerini vurguladı.
Oktay, “DiÄŸer ülkelerle kıyaslandığında, küresel enerji fiyatlarındaki yüksek artışı en az ÅŸekilde vatandaÅŸlarımıza yansıtıyoruz.” dedi.
Bu süreçte çiftçileri de korumaya devam ettiklerini aktaran Oktay, şunları söyledi:
“Çiftçilerimize yapılan tarımsal destekleme ödemelerinden yaklaşık yıllık 600 milyon lira civarında olan gelir vergisi stopajı kesintisi artık yapılmayacak, geriye dönük olarak 5 yıllık kesintiler, 2,5 milyar lirası anapara, 850 milyon lirası da faiz olmak üzere, toplam 3,4 milyar lira iade edilecektir. Çiftçilerimize çok farklı konularda verdiÄŸimiz desteklerin yanında çiftçilerimizin doÄŸrudan girdi maliyetlerine de destek veriyoruz. EÅŸel Mobil Sistemi kapsamında mazot maliyetinin önemli bir kısmını karşılıyor, çiftçilerimizin EÅŸel Mobil Sistemi dışındaki mazot maliyetinin de yarısını karşılıyoruz. Ayrıca çiftçilerimizin en büyük girdi kalemlerinden biri olan gübreye verdiÄŸimiz desteÄŸi iki katına çıkardık. Önümüzdeki dönemde hem yurt içinde hem de yurt dışında üretim alanlarının geniÅŸletilmesiyle çıktı artışını saÄŸlayacak ve fiyatlarının daha saÄŸlıklı bir zeminde oluÅŸmasına katkı vereceÄŸiz.”
“İhracatı artıracak politikaları birer birer hayata geçirdik”
Döviz talebini artıran etmenleri ortadan kaldırmaya ve sektörler bazında cari işlemler dengesini orta ve uzun vadede kalıcı olarak iyileştirmeye güçlü şekilde odaklandıklarını ifade eden Oktay, bu doğrultuda ara malı ithalatını ve enerji harcamalarını azaltıcı, ithal ikame yerli üretimi güçlendirecek ve ihracatı artıracak politikaları birer birer hayata geçirdiklerini kaydetti.
Oktay, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin otomobili, elektrikli araç sistemleri, insansız hava araçları üretimi, çeÅŸitli savunma sanayi yatırımları, imalat sanayinde kullanılan çeÅŸitli kimyasallar, milli muharip uçak üretimi, güneÅŸ paneli üretimi gibi proje bazlı yatırımlar sayesinde ara malı ihtiyacının yerli üretimle giderilmesi ve cari açığın azaltılması hedeflenmektedir. Öngörülen yatırımların tamamının gerçekleÅŸtirilmesi durumunda; petrokimya, yenilenebilir enerji, paslanmaz çelik, doÄŸal gaz iÅŸleme, otomotiv, kağıt, vasıflı çelik üretimi ve iÅŸleme, gübre, insansız hava teknolojileri, ilaç ve muhtelif sektörlerde yatırım yapan firmalarla cari açığın azaltılmasına, yıllık 26,5 milyar dolar katkı saÄŸlanması ve toplam 83 bin 500 kiÅŸiye ilave iÅŸ imkanı sunulması beklenilmektedir.”
“Dış yatırımcı, güvenli liman Türkiye’den vazgeçmeyecek”
Ekonominin doÄŸrudan yatırım potansiyelinin hayata geçtiÄŸini dile getiren Oktay, 2002-2021 Eylül döneminde Türkiye’ye doÄŸrudan yatırımların, kümülatif bazda yaklaşık 17 kat artarak 235,8 milyar dolara ulaÅŸtığını bildirdi.
Gelecek dönemde, uluslararası doÄŸrudan yatırımların imalat sanayii gibi verimlilik artışı imkanı daha yüksek alanlara çekilebilmesi ve ekonominin ihtiyaç duyduÄŸu kaynak giriÅŸinin artırılması amacıyla uluslararası doÄŸrudan yatırımlara iliÅŸkin çalışmalara hız vereceklerini aktaran Oktay, “Ülkemizin küresel uluslararası doÄŸrudan yatırımlar pastasından aldığı payı yüzde 1,5’e çıkarmayı hedefliyoruz. Bu doÄŸrultuda yaptığımız çalışmaların somut sonuçlarına da bu hafta içinde ÅŸahit oldunuz. Dolayısıyla hangi eleÅŸtiri yapılırsa yapılsın dış yatırımcı, güvenli liman Türkiye’den vazgeçmeyecek ve vazgeçmediÄŸini de göstermiÅŸtir.” ifadesini kullandı.
“‘Hayal satıyorsunuz’ gibi bir deÄŸerlendirme yapıldı. Allah’tan korkun”
DoÄŸal gaz keÅŸifleri ve yeni arama faaliyetlerinin oluÅŸturacağı olumlu sonuçların, 7. nesil geminin doÄŸal kaynak arama filosuna katılması, elektrik üretiminde nükleer tesislerin devreye girmesi ve yenilenebilir enerji adımları sayesinde, enerji arz güvenliÄŸinde ve Türkiye’nin enerjiye ödediÄŸi döviz faturasında pozitif geliÅŸmeler saÄŸlayacaklarını vurgulayan Oktay, “Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızın artması, daha fazla üretilmesi ve daha verimli bir biçimde kullanılması yönünde yatırımlarımızı hızlı ÅŸekilde artırıyoruz. Karadeniz’de keÅŸfedilen doÄŸal gaz için ‘hayal satıyorsunuz’ gibi bir deÄŸerlendirme yapıldı. Allah’tan korkun. Bütün dünya çok yakından takip etti. Hem taşıma hem çıkarma hem de doÄŸrudan iÅŸleme tesisleri sürüyor. 2023’te de zaten bunu uygulamaya koyacağız. İnÅŸallah o gün de çıkar özür dilersiniz.” dedi.
Akkuyu Nükleer Santrali’ne iliÅŸkin de bilgiler veren Oktay, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸiyle mücadelede önemli rol üstlenen nükleer enerji projelerine gelecek yıllarda da devam edeceklerini belirterek, “Yerli ve milli enerji politikalarımız, cari dengemizi iyileÅŸtirerek, ülke ekonomimize deÄŸer üretmeyi sürdürecektir.” diye konuÅŸtu.
Tarım ve hayvancılık
Tarım ve hayvancılıkta ithalatın önüne geçilebilmesine yönelik kaba yem ihtiyacının ülke kaynaklarıyla karşılanabilmesi, et ve sütte verimliliğin artırılabilmesi için mera ıslah çalışmalarına ağırlık verildiğini dile getiren Oktay, aynı zamanda suni tohumlama uygulamalarının yaygınlaştırılması ile de hayvancılıkta verim ve kalite artışını sağlayarak canlı veya karkas et ithalatını önlediklerini ifade etti.
Oktay, “2019’da yılda yaklaşık 665 bin baÅŸ besilik hayvan ithal edilirken, bu rakam kademeli olarak azalmış, 2021 yılının ilk 9 ayında yaklaşık 190 bin baÅŸa kadar gerilemiÅŸtir. 2022 yılında besilik sığır ithalatına izin verilmeyerek, besilik materyallerin yurt içinden temini planlanmaktadır.” bilgisini verdi.
“Milli güvenlik politikalarımıza son derece önem veriyoruz”
“Vergiler güvenliÄŸe gidiyor” denilerek güvenlik harcamalarına iliÅŸkin eleÅŸtirilerin bulunduÄŸunu anımsatan Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Küresel planda barış ve istikrara yönelik tehditlerin belirginleÅŸtiÄŸi bir dönemden geçiyoruz ve milli güvenlik politikalarımıza son derece önem veriyoruz. Kahraman güvenlik güçlerimiz egemenlik, bağımsızlık ve güvenliÄŸimiz için yurt içi ve sınır ötesinde terörle mücadeleye, Mavi Vatan’ımızda ve semalarımızdaki hak ve menfaatlerimizi korumaya kararlılıkla devam etmektedir. Terör örgütlerine karşı sınırlarımızda ve sınırlarımızın hemen ötesinde tarihimizin en baÅŸaralı operasyonlarını gerçekleÅŸtirmekle kalmadık, aynı zamanda KarabaÄŸ’da 30 yıldır süren iÅŸgalin sonuçlandırılması ve Libya’da darbecilere karşı yürütülen meÅŸruiyet mücadelesine kadar birçok baÅŸarıya imza attık. Bu alanda da somut baÅŸarılarımızı birer birer ortaya koyarak ilerliyoruz. Suriye’de bir terör koridoru oluÅŸturulmasına izin vermedik ve sınırımız boyunca 8 bin 200 kilometrekarelik bir alanı PKK/PYD/YPG ve DEAÅž teröründen arındırdık.”
DoÄŸu Akdeniz’de Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin meÅŸru haklarını savunduklarını vurgulayan Oktay, “Deniz yetki alanlarının diyalog ve iÅŸ birliÄŸiyle hakkaniyet ilkesi çerçevesinde sınırlandırılması çalışmalarına hız verdik.” dedi.
Suriye tezkeresi
Türkiye’nin, Irak ve Suriye topraklarına terörle mücadele amacıyla sınır ötesi operasyonlar yapabilmesi için CumhurbaÅŸkanı’na verilen yetkinin iki yıl uzatılmasıyla ilgili tezkerenin Meclis Genel Kurulu’nda onaylandığını hatırlatan Oktay, “Sizlere soruyorum, ülke dışına çıkılmadan, ülke dışındaki teröristlerle mücadele etmenin bir yolu var mıdır? Türkiye, bölgede varlığını göstermek zorundadır. Kandil’i yerle bir edeceÄŸini ifade eden ana muhalefet partisi liderinin MehmetçiÄŸe, Kandil’de operasyon yapma imkanı getiren tezkereye ‘Hayır’ oyu vermesi en basit ifadeyle samimiyetsizliktir. Bu milli duruÅŸu gösteremeyenlerden Savunma Sanayii BaÅŸkanlığı, MİT ya da Milli Savunma Bakanlığı gibi egemenliÄŸimiz, bağımsızlığımız ve güvenliÄŸimiz için gece gündüz çalışan kurumlarımızın bütçe hedeflerini, vizyonunu anlamalarını beklemiyoruz.”
Oktay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Cumhurbaşkanlığının 2022 yılı bütçesi görüşmelerinde, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın, Batman’daki Åžehit Åženay Aybüke Yalçın Kütüphanesi’nde gençlerle bir araya geldiÄŸi buluÅŸmada, bir gencin Kürtçe konuÅŸması üzerinden deÄŸerlendirmeler yapıldığını anımsatan Oktay, şöyle konuÅŸtu:
“KonuÅŸmak için söz olan bir Kürt kız öğrencinin CumhurbaÅŸkanımız ErdoÄŸan ile Kürtçe konuÅŸması öncelikle büyük alkış topladı. CumhurbaÅŸkanımız ErdoÄŸan’a, Kürtçe, ‘Sayın CumhurbaÅŸkanımız hoÅŸ geldiniz, sefalar getirdiniz. Sizi canı gönülden çok seviyoruz. Allah sizden razı olsun. Bugün çok mutluyum. Eskiden konuÅŸmaya korktuÄŸumuz dilimizi, bugün CumhurbaÅŸkanımız karşısında rahatlıkla konuÅŸabiliyorum. Bu sizin sayenizde oldu. Sizin sayenizde arkadaÅŸlarımla, ailemle, sevdiklerimle, dostlarımla, sokakta özgürce korkmadan dilimizi konuÅŸabiliyorum. Özgürce dilimi konuÅŸmanın yanı sıra özgürce dilime ait kitaplara ulaÅŸabiliyorum. Özgürce müziklerimi söyleyebiliyorum, özgürce dinleyebiliyorum. Bunun için size ben ve Kürtler adına canı gönülden teÅŸekkür ediyorum CumhurbaÅŸkanım. Allah sizden razı olsun inÅŸallah.’ Dolayısıyla bu alanda AK Parti ve Cumhur İttifakı döneminde katettiÄŸimiz önemli yolu görelim, hakkını verelim. Bu ülkeyi bölmek isteyenlerin gözlüğünden bakılmasına da müsaade etmeyelim.”
“Diyanet İşleri BaÅŸkanlığının altı dilde internet sitesi hizmeti var ancak Kürtçe yok.” ÅŸeklinde bir eleÅŸtirinin de geldiÄŸini aktaran Oktay, ÅŸunları kaydetti:
“Diyanet İşleri BaÅŸkanlığının internet sitesinde yapılan yayınlarda sunulan metinlerin ve içeriklerin bir yabancı dile çevrilmesinin nedeni, tüm dünyada yabancılar tarafından anlaşılmasını saÄŸlamaktır. Bunun için dünya genelinde yaygın olan Almanca, İngilizce, Fransızca, Arapça, Rusça ve İspanyolca dillerinde yayın yapılmaktadır. DiÄŸer taraftan Diyanet İşleri BaÅŸkanlığı, halkı, din konusunda aydınlatmak için yaÅŸayan bütün dil ve lehçeleri deÄŸerlendirmeye gayret etmektedir. Bu çerçevede 27 farklı dilde yapılan Kur’an-ı Kerim mealleri, 35 dil ve lehçede yaptığı dini yayın faaliyetleri arasında Kürtçe de yer almaktadır. Bu çerçevede biri Latin, diÄŸeri Arap alfabe olmak üzere iki ayrı Kürtçe meal, Siyer-i Nebi ve Kur’an Öğreniyorum yayınlanmıştır.”
DeÄŸerlendirmeler arasında ÅŸahsıyla ilgili de ifadelerin bulunduÄŸunu dile getiren Oktay, “Bizde bir deÄŸiÅŸiklik yok. Biz 10 yıl önce neredeysek bugün de aynı yerdeyiz. Sadece bizim görevimiz deÄŸiÅŸir ama tavrımız, tarzımız, karakterimiz deÄŸiÅŸmez. Bugün de milletin evinde milletin evladı olarak milletimize hizmetkarlık yapmaya devam ederiz. Biz gecemizi gündüzümüze katarak aziz milletimizin dualarına layık olmaya gayret ediyoruz. Bizim kim olduÄŸumuzu milletimiz iyi bilir. Anadolu’nun, Yozgat’ın evladı olduÄŸumuzu iyi bilir ve bu da deÄŸiÅŸmez.” diye konuÅŸtu.
Bir öğretmenin sosyal medya hesabından “Bugün CHP’li öğrencilerimin notlarını kırdım.” ÅŸeklinde paylaşım yaptığı haberlerinin yer aldığını aktaran Oktay, “Basına yansıyan, Osman Bayrak. Yine hesabından, böyle bir paylaşım yapmadığını, herhangi bir tweet’ini silmediÄŸini ifade etmiÅŸ. Siber Suçlarla Mücadele Åžube Müdürlüğü bahse konu tweet’in Osman Bayrak’ın hesabından atılmadığını raporlamıştır. Bunu sizler ve milletimizle paylaÅŸmak isterim.” diye konuÅŸtu.
“Katar Emiri’nin verdiÄŸi uçak, devletin envanterinde kayıtlı mıdır?” ÅŸeklinde bir sorunun da geldiÄŸini belirten Oktay, “Tabi ki CumhurbaÅŸkanlığının envanterinde kayıtlı olacak.” diyerek, bu konudaki belgeyi de gösterdi.
“KKTC’de devam eden sondaj çalışmalarına devam edeceÄŸiz demek, durdurduÄŸunuz anlamına mı geliyor?” sorusunu dile getiren Oktay, buna cevap verirken ise “Tabii ki hayır. Durdurmadık, durdurmamız da mümkün deÄŸil. Biz filoyu geniÅŸletiyoruz dikkat ederseniz. Biz sadece Karadeniz’de odaklandık. 540 milyar metreküpü milletimizin hizmetine sunmak istiyoruz.” dedi.
CumhurbaÅŸkanlığında kullanılan araçlarla ilgili her bütçe sürecinde soru ve eleÅŸtirilerin geldiÄŸini aktaran Oktay, “Ben merak ettim acaba CHP, kendi ürettiÄŸi bir araç var da onu mu kullanıyor diye. Gerek genel merkezde gerek büyükÅŸehir belediyelerinde kullanılan, gerekse de Sayın KılıçdaroÄŸlu’nun kullandığı araçlar neler diye basındaki haberlere baktığımda yine Mercedesler, Audiler var. Dolayısıyla biz bu deÄŸiÅŸsin diye yerli aracımızı üretiyoruz.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin basın özgürlüğü sıralamasında bulunduÄŸu yere iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerin yapıldığını belirten Oktay, ÅŸunları kaydetti:
“Merkezleri batılı ülkelerde bulunan, ifade ve basın özgürlüğüne iliÅŸkin faaliyet gösteren uluslararası sivil toplum kuruluÅŸları, evrensel olduÄŸunu iddia ettiÄŸi deÄŸerler ve yine objektif olduÄŸunu ileri sürdükleri kriterler temelinde tüm ülkelerin basın ve ifade özgürlüğü alanındaki konumlarına iliÅŸkin birtakım deÄŸerlendirmeler yapmaktadır. Aynı deÄŸerlendirmeyi biz onlar için yapalım, onlar kaçıncı sırada olacak acaba? Bu kuruluÅŸların oluÅŸturduÄŸu basın özgürlüğü endekslerinde toplumsal, kültürel ve siyasal deÄŸerler göz ardı edilmekte, düşünce ve ifade alında belirlenen öznel kriterler ekseninde ülkeler eleÅŸtirilmektedir. Bahse konu endekslerde halen karışıklık, savaÅŸ yaÅŸanan, demokratik yönetimleri ve insan hakları uygulamaları sorgulanan, basın yönünden oldukça geride pek çok ülkenin, Türkiye’nin önünde yer almasının, objektif verilere dayanmadığı aÅŸikar. Bu tür listelere dayanarak ülkemize basın özgürlüğü eleÅŸtirisi getirmenin doÄŸru olmadığını düşünüyoruz.”
“Ciddi ÅŸekilde sorularınızı cevaplıyorum”
Muhalefet milletvekillerinin, “Darbe giriÅŸimini planlayan kiÅŸiler Almanya BaÅŸbakanı Angela Merkel’in telefonuyla hapisten çıkabiliyor, Osman Kavala ise hapiste” eleÅŸtirileri üzerine Oktay, Anayasa’da yer alan “yargının bağımsızlığı” ilkesini hatırlattı.
Oktay’ın, “Yargımız bağımsızdır, müdahale etmedik, etmeyeceÄŸiz, etmemiz de mümkün deÄŸildir.” sözü üzerine CHP Grup BaÅŸkanvekili Özgür Özel “Müdahale edenin Allah belasını versin mi? Dalga geçiyor.” ifadelerini kullandı.
Fuat Oktay da “Ben dalga geçmiyorum Sayın Özel, son derece ciddi ÅŸekilde sorularınıza cevap veriyorum.” ifadesini kullandı.
“Sürat Kargo’nun satış ihalesinde rekabet ortamının oluÅŸturulmadığı” eleÅŸtirilerini anımsatan Oktay, “Sürat Kargo’nun deÄŸerleme raporu, konusunda uzman ve bağımsız kuruluÅŸ olan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) tarafından yapılmış ve ÅŸirketin geçmiÅŸ yıl verileri ile mevcut durum ve gelecek yıllara iliÅŸkin gelir projeksiyonları dikkate alınarak 325 milyon lira olarak belirlenmiÅŸtir. ‘TSKB kimdir, ortaklık yapısı nedir derseniz’, yüzde 50,92’si İş Bankası grubunun, yüzde 8,38’i Vakıfbank’ın, yüzde 40,70’i de halka açık ve diÄŸer grupların.” diye konuÅŸtu.
Oktay, ihale sürecinin açık artırma ÅŸeklinde yapıldığını ve 16 yatırımcı tarafından ihale ÅŸartnamesinin satın alındığını, bunlardan 11’inin bilgi odası sürecine dahil olduÄŸunu, 3’ünün ÅŸart nameye uygun ÅŸekilde teklif verdiÄŸini ifade etti.
Konuşmaların ardından yapılan oylamada, Cumhurbaşkanlığının 2022 yılı bütçesinin yanı sıra Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı, İletişim Başkanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığının 2022 yılı bütçeleri kabul edildi.
Kaynak: AA