Öztrak: Ermenistan’ın bölge barışını tehdit eden tutumunu kabul edemeyiz

Öztrak Ermenistan'ın bölge barışını tehdit eden tutumunu kabul edemeyiz

Öztrak Ermenistan'ın bölge barışını tehdit eden tutumunu kabul edemeyiz

CHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Öztrak, “Ermenistan’ın bölge barışını tehdit eden bu tutumunu kabul edemeyiz. Bu, uluslararası hukukun açık ihlalidir. Bu, terördür.” dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında video konferans yöntemiyle toplandı.

Toplantının ardından açıklamada bulunan CHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Türkiye’nin ve içinde bulunduÄŸu coÄŸrafyanın çok kritik bir dönemden geçtiÄŸini belirtti. Dün doÄŸu sınırlarında bir baÅŸka krizin yeniden alevlendiÄŸini ifade eden Öztrak, Ermenistan’ın uluslararası hukuka aykırı olarak Azerbaycan ile olan ateÅŸkesi bir kere daha bozduÄŸunu kaydetti.

Ermenistan’ın Azerilere ait yerleÅŸim yerlerini ve sivilleri hedef aldığını dile getiren Öztrak, “Ermenistan’ın bölge barışını tehdit eden bu tutumunu kabul edemeyiz. Bu, uluslararası hukukun açık ihlalidir. Bu, terördür.” diye konuÅŸtu.

Yukarı KarabaÄŸ’daki Ermenistan iÅŸgalinin bölgede kanayan bir yara olduÄŸuna iÅŸaret eden Öztrak, yıllardır süren bu iÅŸgalin hem bölge güvenliÄŸini hem de refahını tehdit ettiÄŸini vurguladı.

Çatışmaların yaÅŸandığı coÄŸrafyanın Türkiye’nin Kafkasya’yla baÄŸlantısı için stratejik önemde olduÄŸuna dikkati çeken Öztrak, Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru hattı gibi önemli uluslararası stratejik tesislerin çatışma bölgesine yakın olduÄŸunu belirtti.

Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti olarak olayların tüm boyutlarıyla, dikkatlice deÄŸerlendirilmesi gerektiÄŸini ifade eden Öztrak, “Meselenin uluslararası hukuk zemininde çözümü için Azerbaycan’a her türlü desteÄŸi vermek zorundayız. Yukarı KarabaÄŸ meselesinin barışçı yollarla çözümü için öncelik bellidir. Ermenistan, daha önce iÅŸgal ettiÄŸi bölgelerden askerlerini derhal geri çekmelidir.” dedi.

Saldırıda ÅŸehit olan Azerilere Allah’tan rahmet, yaralılara ÅŸifa dileyen Öztrak, “Azeri kardeÅŸlerimizin ve Azerbaycan’ın acısı bizim de acımızdır. CHP olarak kalbimiz, dualarımız ve desteÄŸimiz Azeri kardeÅŸlerimiz ve Azerbaycan Cumhuriyeti’yle beraberdir.” diye konuÅŸtu.

“TBMM’yi milli meselelerin çözüm adresi haline getirin”

Türkiye’nin pek çok cephede birden sıkışma riskiyle karşı karşıya olduÄŸunu ileri süren Öztrak, Suriye’de ABD ve Rusya’nın, Türkiye sınırının hemen yanında bir terör koridorunu ilmek ilmek ördüğünü söyledi.

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in “Türkiye’nin bölgede terör örgütlerine yönelik artık operasyon yapmayacağı” iddiasında bulunduÄŸunu hatırlatan Öztrak, ülkeyi yönetenlerin ise bu “vahim” iddiaya karşı seslerinin çıkmadığını savundu.

Ege’de Yunanistan’ın Lozan’a aykırı ÅŸekilde Türkiye’nin burnunun dibindeki adaları silahlandırdığını, kendisine ait olmayan adacıkları iÅŸgal ettiÄŸini ifade eden Öztrak, şöyle konuÅŸtu:

“Ülkeyi 18 yıldır yöneten hükümetin Savunma Bakanı, bu durumu yeni farkına varabiliyor. DoÄŸu Akdeniz’de Fransa, yanına AB’yi ve diÄŸer bölge ülkelerini de alarak bizi kıyılarımıza sıkıştırmaya çalışıyor. 18 yıllık iktidarın kifayetsiz DışiÅŸleri Bakanı ise iÅŸini yapıp diplomasiyle hasım azaltacağına, ülkemizin tapu senedi Lozan’la uÄŸraşıyor.”

Öztrak, 18 yıldır ülkeyi yöneten hükümetin Cumhuriyetle ve Cumhuriyeti kuran kadrolarla kavga etmekten bıkmadığını ileri sürdü.

Faik Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Buradan saraya bir kez daha altını çizerek söylüyoruz; Ülkemizi, dış politikada ve ekonomide içine düşürdüğünüz ateÅŸ çemberinden nasıl çıkaracağınıza kafa yorun. Uluslararası iliÅŸkilerde yalnızlığımızı bitirip askerimizin üzerindeki yükü azaltmak için baÅŸta Suriye, Mısır ve İsrail ile diplomatik iliÅŸkileri derhal baÅŸlatın. Dışarıda iÅŸleri kolay kılmak için içeride gerginliÄŸi azaltın. Dış politikaya ihvan gözlükleriyle bakmaktan ve dış politikayı iç siyasete malzeme etmekten vazgeçin.

TBMM’yi milli meselelerin çözüm adresi haline getirin. Ama saray, ülkeyi ve milleti rahatlatacak bu önlemleri almak yerine siyasi ömrünü uzatmaya çalışmakla meÅŸgul. KoltuÄŸunu korumak için her yolu mubah görüyor.

‘Suriye’de artık PKK/YPG terör örgütüne saldırmayacağız.’ diye Amerika’ya söz veren saray, 6 yıl önceki Kobani olayları üzerinden içeride HDP’ye siyasi operasyon düzenleyerek bu rezaletin üstünü örtmeye ve ÅŸahsım devletine muhalefet edenlere gözdağı vermeye çalışıyor.”

“Ülkemiz bu müflis bezirgan siyasilerin elinde oradan oraya savruluyor”

Altı yıldır süren, Anayasa Mahkemesi tarafından hak ihlali olduğuna dair kararların verildiği beraatlarla sonuçlanmış bir davanın yeniden açıldığını, insanların tutuklandığını ifade eden Öztrak, şunları kaydetti:

“6 yıldır nerelerdeydiniz? 6 yıl boyunca bu devletin polisi, savcısı buna iliÅŸkin suçlarla ilgili bilgileri, belgeleri toplayamadı mı? Daha birkaç gün önce düğününden çıkıp, eÅŸiyle apar topar saraya koÅŸan saray savcısının eliyle baÅŸlatılan bu siyasi operasyonun amacı gayet açıktır; her ÅŸeyden önce ‘borç alanın emir aldığını’ ve bu çerçevede PKK/PYD’ye ABD zoruyla verilen operasyon yapmama güvencesini gözlerden kaçırmak. İçeride zaten daralmış demokratik zemini daha da daraltmak, ülkeyi kutuplaÅŸtırarak yönetmek. Böylece siyaseten bitmiÅŸ ömürlerini mümkün olduÄŸunca uzatabilmek.

Ama bunları yaparken ülkenin bölünmez bütünlüğünü ciddi ölçüde tehlikeye attıklarının da farkında bile deÄŸiller ya da umursamıyorlar. Ülkemiz bu müflis bezirgan siyasilerin elinde oradan oraya savruluyor.”

Öztrak, Amerika’da konuÅŸan Reza Zarrab’ın kuryesinin, Zarrab’ın Türkiye’de 800 milyon dolar rüşvet dağıttığını açıkladığını söyledi.

İddiaya göre bu rüşvetin büyük bir kısmının tek bir kiÅŸiye gittiÄŸini aktaran Öztrak, bu 10 milyonlarca doları alan kiÅŸinin kim olduÄŸunu sordu. Öztrak, “MASAK ne yapıyor? Bu iddiaları araÅŸtıracak Türkiye’de yürekli bir savcı yok mu? Neden dışarıda bir kez daha aleniyet kazanan bu iddialar, içeride yerli medyada yeterince yer almıyor?” ifadelerini kullandı.

Özgür medyanın baskı ve tehditle susturulmaya çalışıldığını öne süren Öztrak, Müyesser Yıldız gibi “basının yüz akı” bir gazetecinin halen içeride tutulduÄŸunu kaydetti. Öztrak, Halk TV’ye verilen yayın durdurma cezasını da kınadıklarını belirterek, ÅŸunları söyledi:

“Saray iktidarının büyük ortağı, siyasi ömrünü uzatmak için yargı eliyle demokrasimize operasyonlar çekerken, küçük ortağı da kendi yakınlarını hapisten çıkarmakla meÅŸgul. Sarayın bekçisinin mahkemelere yaptığı son baskıyla tahliye edilen bu ÅŸahıs kim? ‘Öcalan’ı PaÅŸa yapalım, Diyarbakır Amed olabilir, Türk ordusu laÄŸvedilsin.’ diyen biri. Peki, bu tahliye için sarayın bekçisine kutlama ve teÅŸekkür mesajları nereden geldi? Okyanus ötesinden, Pensilvanya’dan geliyor. Sarayın bekçisi kimlerle dans ediyor?”

– “Pek çok evde ne internet var ne de bilgisayar”

Öztrak, salgın döneminde hasta ve ölüm sayılarıyla ilgili istatistiklerle de oynandığını ileri sürdü.

YaÅŸamını yitirenler hakkında millete doÄŸruların söylenmediÄŸini iddia eden Öztrak, CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel BaÅŸkan Yardımcısı Seyit Torun’un geçen gün bazı verileri kamuoyuyla paylaÅŸtığını hatırlattı.

Öztrak, “Gerçeklere gözlerinizi kapatarak, Türk Tabipleri BirliÄŸi gibi kuruluÅŸlarımızı terörist ilan ederek sorumluluktan kaçamazsınız. Tüm dünya salgınla mücadele ediyor. Bizde ülkeyi yönetenler salgınla mücadele eden hekimlerimizle mücadele ediyor. Tüm dünya saÄŸlık ordusuna gözü gibi bakıyor, bizde saÄŸlıkçılarımıza yönelik ÅŸiddet her gün daha da artıyor.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Umudunu yitiren hekimlerin geleceğini artık yurt dışında aradığını dile getiren Öztrak, geçen yıl 1042, bu yılın 9 ayında ise 702 doktorun yurt dışına çıkmak için Türk Tabipleri Birliğinden denklik belgesi istediğini belirtti.

Yeni öğretim yılının hemen başında, Eğitim Bilişim Ağının (EBA) çöktüğünü ifade eden Öztrak, şöyle konuştu:

“Sorumlu Bakan çıktı piÅŸkin bir ÅŸekilde ‘Demek ki çok talep var.’ deyiverdi. Ülkemizde 4 milyon öğrenci olanaksızlıklar nedeniyle, zaten uzaktan eÄŸitime eriÅŸemiyor. Pek çok evde ne internet var ne de bilgisayar. Milletimizin bildiÄŸi bu gerçeÄŸi, Milli EÄŸitim Bakanı bilmiyor mu? Gayet iyi biliyor. Ama aynı Bakan iki yıl sonrası için müjde vermeyi de ihmal etmiyor. Dünya Bankasının desteklediÄŸi bir proje sayesinde Türkiye’nin eÄŸitimde dijital platformu iki sene içerisinde tamamlanacakmış. Bir hafta deÄŸil, bir ay deÄŸil, bir yıl deÄŸil, tam iki yıl sonra.”

Salgın döneminde kullanılamayacak, iki sene sonra hazır olacak platformun kimin iÅŸine yarayacağını soran Öztrak, Türkiye’nin internet hızında Avrupa sonuncusu olduÄŸunu savundu.

CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun salgın döneminde eÄŸitimin aksamaması için 14 maddelik bir öneri paketi açıkladığını anımsatan Öztrak, önerilerden birisinin de bu zor günlerde eÄŸitim alamayan öğrenciler için Evrensel Hizmet Fonu kaynaklarının kullanılması olduÄŸunu kaydetti.

Bu Fon’da 11 milyar lira biriktiÄŸini, bu parayla eÄŸitimdeki pek çok sorunun çözülebileceÄŸini ifade eden Öztrak, Evrensel Hizmet Fonu’nda toplanan paranın, salgın döneminde eÄŸitime eriÅŸemeyen gençler için kullanılmasını istedi.

“Aklı, bilimi bir kenara attılar”

Hükümetin ekonomi politikasını eleştiren Öztrak, esnafın, sanatkarın gözüne uyku girmediğini, verilen destek kredilerinin geri ödeme gününün, ötelenen vergi ve prim borçları ile faizlerinin ödeme gününün de geldiğini belirtti. Öztrak, esnafların bu faizlerin silinmesini, ödemelerin bir kısmının da uygun şartlarda ertelenmesini istediğini söyledi.

Kültür, eğlence ve sanat dünyasının da büyük bir kriz içinde olduğunu anlatan Öztrak, salgından en çok etkilenen kesimlerden birisinin de sanatçılar olduğunu dile getirdi.

Öztrak, “Özel tiyatroların vergi borçlarının silinmesi, salon kiralarına devletin destek olması, kültür ve sanat dünyası için özel bir destek paketi açıklanması, ülkemizde kültür yaÅŸamını ayakta tutmak için ÅŸart. YandaÅŸ müteahhitlere dolarla garanti ödeyenlerin, sanata, sanatçıya ve esnafa hiç bir ÅŸey vermemesi ibretlik bir durum.” dedi.

İdeolojik saplantılarla, kerameti kendinden menkul teoriler uydurulduğunu ifade eden Öztrak, şöyle devam etti:

“Faiz, enflasyonun sebebidir dediler. Aklı, bilimi bir kenara attılar. Söz dinlemeyen Merkez Bankası BaÅŸkanı’nı görevden aldılar. Sonuç ne oldu? Tükürdüklerini yalamak zorunda kaldılar. Kerameti kendinden menkul teorilerini çöpe attılar. İki yıldır emir komutayla indirilen faizleri ÅŸimdi tefecilerin emir ve komutasıyla yeniden artırdılar.

Yerine söz dinleyen Merkez Bankası getirdikleri için de ‘Merkez Bankası bağımsız, faizi Merkez Bankası artırdı, biz artırmadık’ gibi lafları söyleme imkanları da kalmadı. Bu konuda ağızlarını bıçak açmıyor. Her konuda konuÅŸuyorlar ama bu konuda tık yok. Onun yerine eski tesisleri yeniden açarak, yargıya altı yıl öncesindeki konularda yeniden dava açtırarak beceriksizliklerinin üstünü örtmeye çalışıyorlar. Faizin sebep, enflasyonun sonuç olmadığını öğrenmeleri için erittikleri 120 milyar dolar rezervin hesabını kim verecek?”

“Riskler ve zararlar devletin, garantiler ve karlar özelin”

AÄŸustos’ta net rezerv kasasının, SWAP makyajı silinince, 37 milyar dolar açık verdiÄŸini dile getiren Öztrak, 2001 krizinde bile net rezervlerin bu seviyeye düşmediÄŸini, bunun çok ürkütücü bir rekor olduÄŸunu savundu. Öztrak, Türk lirasının sene başından bu yana dolar karşısında yüzde 23 deÄŸer kaybettiÄŸini belirtti.

Ülkede, şirketlerin net döviz borcunun 163 milyar dolar olduğunu, bu artış nedeniyle bilançolara yansıyacak kur farkı zararının 280 milyar lirayı bulduğunu aktaran Öztrak, şöyle konuştu:

“Bunun hesabını kim verecek? Åžehir hastanesinden köprüsüne, oto yolundan havalimanına kadar ‘Milletin cebinden 1 kuruÅŸ çıkmayacak’ diye projeleri yaptılar. Verilen garantilerin toplamı ise 150 milyar doları aÅŸtı. Kurdaki artış nedeniyle bu projelerden, milletin sırtına binen yük ise 256 milyar lira.

83 milyonluk koskoca ülke, beÅŸ müteahhit için çalışır hale geldi. Hafta sonunda sarayın kibirli adamı çıktı, milletin sırtına yıktıkları 256 milyar lira yükün hesabını vermek yerine, bu havuz müteahhitlerini kim eleÅŸtirirse onların hedefi Türkiye’yi yurt dışına bağımlı kılmaktır dedi. Bu projelerin ihalesini dolarla, avroyla sen yapmadın mı? Geçmeyen yolcu, yatmayan hasta için dolar ve avroyla garantileri sen vermedin mi?

Bu beÅŸ müteahhidin yaptığı projelerde bir sorun çıkarsa, yetkili mahkemelerin İngiltere’de Londra mahkemeleri olacağını sen belirlemedin mi? Bu durumda Türkiye’yi dışarıya ve yabancılara bağımlı yapan kim? Sensin, sen. Sizin kamu-özel iÅŸ birliÄŸi dediÄŸiniz model dünyada kalmadı. Sizin bu yaptığınız, her alanda yaptıklarınız gibi tam bir ucube. Riskler ve zararlar devletin, garantiler ve karlar özelin. Yani beÅŸ tane müteahhidin. Ne güzel model.”

Öztrak, bu ülkede namusuyla çalışan, vergisini veren, yatırımını yapan, istihdam ve katma değer yaratan her iş ve iş insanının, CHP iktidarında baş tacı olacağını belirtti.

AK Parti döneminde, Türkiye bütçesinden 488 milyar doların faiz lobilerinin cebine konduÄŸunu, her gün 76 milyon dolar, her saat 3 milyon dolar faiz ödendiÄŸini ileri süren Öztrak, “Bu faturayı saraydaki kasalardan deÄŸil, milletin cebinden ödemiÅŸler. Korkarız milletimiz önümüzdeki günlerde çok daha yüksek bir faiz yüküyle karşı karşıya kalacak.” dedi.

Gelecek bir yılda çevrilmesi gereken dış borcunun 176 milyar dolar olduğunu ifade eden Öztrak, alacaklıların kapıya dayanmaya başladığını söyledi.

“Azerbaycanlı kardeÅŸlerimizin yanında olmaya devam edeceÄŸiz”

Öztrak, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

“CHP Genel BaÅŸkan BaÅŸdanışmanı Ünal Çeviköz, ‘Maalesef Türkiye Azerbaycan’a silah gönderiyor’ ifadelerini kullandı. Çeviköz’ün bu sözlerine iliÅŸkin yorumunuz nasıl olacak?” sorusu üzerine Öztrak, Azerbaycan ile ilgili duruÅŸlarını açık seçik ifade ettiklerini belirtti. Öztrak, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak Azerbaycanlı kardeÅŸlerimizin her zaman yanında olmaya devam edeceÄŸiz.” dedi.

“CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun Demokrasi GeliÅŸim Enstitüsü’nün toplantısına katılmasından sonra ana dilde eÄŸitim tartışması baÅŸladı. Bazı köşe yazarları KılıçdaroÄŸlu’nun o toplantıda ana dilde eÄŸitim önerdiÄŸini yazdı. DeÄŸerlendirmeniz nedir?” sorusuna karşılık Öztrak, KılıçdaroÄŸlu’nun böyle bir öneride bulunmadığını açık seçik ifade ettiÄŸini söyledi.

“Kobani olayları soruÅŸturması kapsamında HDP’li siyasetçilere yönelik yaÅŸanan gözaltılar var. CHP’nin bu konu ile ilgili tutumu ve deÄŸerlendirmesi nedir?” sorusuna Öztrak, ÅŸu yanıtı verdi:

“Ben burada şöyle bir soru beklerdim, ‘İktidarın Kobani ile ilgili soruÅŸturma açmak için neden 6 yıl beklediÄŸini düşünüyorsunuz? Neden 6 yıldır Kobani ile ilgili olarak gerekenler yapılmadı? Çok açık söyleyeyim, burada iyi niyet olmadığı açıktır. Burada bir ÅŸeylerin üstünü örtme, bir ÅŸeylerin intikamını alma amacıyla yargının kullanıldığı ortadadır.”

“Bu sürecin HDP’yi kapatma davasına evrileceÄŸi iddiaları da var. Bu yorumla ilgili sizin görüşünüz nedir?” sorusuna Öztrak, “Hangi parti için olursa olsun bizim yaklaşımımız, siyasi partileri millet açar millet kapatır.” cevabını verdi.

“DoÄŸu Akdeniz’de tansiyon son dönemde karşılıklı açıklamalarla düştü. CumhurbaÅŸkanı tüm aktörlere ‘bir masa etrafında oturmaya hazırız’ dedi. DoÄŸu Akdeniz’deki bugünkü tabloyu CHP nasıl deÄŸerlendiriyor?” ÅŸeklindeki soruyu da yanıtlayan Öztrak, “DoÄŸu Akdeniz sorunun gerçekten bir masanın etrafında diplomatik çabalarla çözülmesini biz CHP olarak her zaman destekledik. Ama ÅŸu soruyu da soruyoruz. Bugüne kadar neyi beklediniz?” dedi.

“İYİ Parti Genel Sekreteri UÄŸur Poyraz’ın geçtiÄŸimiz günlerde ittifak ile ilgili bir açıklaması oldu. Poyraz, ‘CHP, AK Parti, MHP ve diÄŸer partiler siyasi rakibimizdir.’ dedi. Buradan hareketle olası bir erken seçimde ittifak olabilir mi? Ortak cumhurbaÅŸkanı adayı gündemde mi?” sorusu üzerine Öztrak, ÅŸunları söyledi:

“Türkiye’de demokrasiden, yeni ve güçlü bir demokratik parlamenter rejimden, istiÅŸareden yana olan siyasi partilerin veya onları destekleyen kitlelerin bir araya gelebileceÄŸi yönünde geliÅŸmeleri çok açık seçik, net görüyoruz. Ama ÅŸu var, tabii ki tüm siyasi partiler siyaset yapıyoruz. Hepimiz birbirimizin rakibiyiz. Ama rakip de olsak birleÅŸeceÄŸimiz, bir araya geleceÄŸimiz, birlikte olacağımız ana prensipler ortadadır. Ben bu prensipler etrafında uzlaşılacağı kanaatindeyim. Demokrasiden yana olan tüm partilerin uzlaÅŸabileceÄŸi kanaatindeyim.”

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir