Pakistan Dışişleri Bakanı Kureyşi: BM Genel Kurulu Filistin konusunda devreye girmeli

Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail-Filistin arasında ateşkes ve şiddetin durdurulması için uzlaşma yaratılması gerektiğini söyledi.

ABD’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) veto yetkisine sahip olmasının İsrail’e karşı karar alınmasını engellediğine dikkati çeken Kureyşi, bu nedenle konunun BM Genel Kurulu tarafından gündeme getirilmesi gerektiğini belirtti.

Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile Ankara’da görüşme gerçekleştiren Kureyşi, BM Genel Kurulunun İsrail’in son günlerde yoğunlaştırdığı saldırılarını ele almak üzere düzenleyeceği acil durum toplantısı öncesinde AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

“Dünya sesini yükseltmeli”

BM Genel Kurulunun, İsrail’in Filistin’e yönelik son saldırıları nedeniyle düzenleyeceği acil oturuma katılacaksınız. Toplantıya kimler katılacak ve ne gibi sonuçlar bekleniyor?

Tam olarak kimlerin katılacağını henüz bilmiyorum fakat ilginin arttığını görebiliyorum. Bazı dışişleri bakanlarının fiziksel olarak bulunmayacağını öğrendim. Bazıları çevrim içi katılacaklar. Melez türde bir toplantı olacak fakat çok sayıda bakanın bizzat geleceğini umuyorum, böyle olmalı da çünkü bugün Gazze’deki duruma bakın. Batı Şeria’daki duruma. Katliamlara, Kıble-i Evvel Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırıya, kadınların, çocukların maruz kaldığı muameleye, yüzlerindeki çaresizliğe bakın. Hiç kimseyi sakınmıyorlar, hastaneleri, alt yapıyı, elektrik şebekelerini bombalıyorlar. Su kaynaklarına, gıda kaynaklarına zarar veriyorlar. Bu büyüyen insani bir kriz ve dünya buna karşı sesini yükseltmeli. İnsanların uykusundan uyanması ve sahada neler olduğunu görebilmesi bence medyaya büyük rol düşüyor. Sosyal medya ve aktif yurttaş gazeteciler üzerine düşeni yapıyor. Bağımsız uluslararası medya da dünyaya gerçeği anlatmalı. Dolayısıyla ben Pakistan halkına gerçekleri paylaşmalarını ve hislerini dünyaya anlatmalarını salık veriyorum. Ulusal Meclisimizin dün oy birliği ile kabul ettiği kararın gereğini yerine getireceğim. Bu kararı Türk Dışişleri Bakanı ve Pakistan halkının duyarlılığını paylaşan diğer mevkidaşlarımızla da paylaştım. Umarım başarılı bir toplantı olur. Ne yazık ki Güvenlik Konseyi bir uzlaşmaya varamadı. Ortak bildiri veto edildi. Dolayısıyla Genel Kurulun işlevini yerine getirmesi ve ateşkes, şiddetin durdurulması ile katliamlara son verilmesini içeren bir uzlaşmanın ortaya çıkmasını diliyoruz.

“Ümmeti bir araya getirme çabamızı sürdürüyoruz”

İslam dünyasında Pakistan’ın İsrail saldırılarına karşı Filistinliler için daha somut adımlar atması yönünde beklentiler var. Pakistan şu ana kadar hangi inisiyatifleri aldı ve gelecek günlerde neler yapmayı planlıyor?

Pakistan’ın ilk işi ülke içinde birliği sağlamak oldu. Biliyorsunuz siyaset insanları kutuplaştırıyor, çoğu kez hemfikir olmak zorlaşıyor ancak Pakistan bunu başardı ve böylelikle oy birliği ile alınan karar ortaya çıktı. 21 Mayıs’ı tüm ülkede Filistin ile dayanışma günü ilan ettik. Tüm ülkede Filistin halkıyla dayanışmamızı sergileyeceğiz ve İsrail güvenlik güçlerinin zulmünü kınayacağız. Pakistan, İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) Cidde’de yaptığı olağanüstü toplantıya öncülük etti. Ben Pakistan’ın konumunu bu toplantıda açıkça dile getirdim. Aynı gün Güvenlik Konseyi uzlaşmaya varamadı ve bu da İİT dışişleri bakanlarını BM Genel Kurul Başkanı’ndan özel bir oturum düzenlenmesini talep etmeye götürdü. Pakistan bu konuda aktif ve tutarlı bir rol oynuyor. Ümmeti bir araya getirme çabamızı sürdürüyoruz. Bu çok önemli. Birlik mesajımız, kuşatma altındaki Filistinlilere cesaret ve moral verecektir.

“Kamuoyu vicdanı veto yetkisini veto etmeli”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her zaman “Dünya beşten büyüktür.” der. Ama daha önce ABD’nin her ne kadar Hamas ile İsrail arasında ateşkesi desteklese de Filistin topraklarındaki İsrail yerleşimleri konusunda veto yetkisini kullandığına şahit olduk ve ABD’nin İsrail’e silah sattığı da sır değil. Bu kez sizce BM’de ne değişecek?

Benim gördüğüm şu. Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesinin veto yetkisi var. Bunu aşabilmek için kamuoyu vicdanı veto yetkisini veto etmeli. Halkların gücü her şeye muktedirdir. Uluslararası kamuoyunun görüşü veto yetkisine sahip hükümetlerin tavrını değiştirebilir, onları politikalarını gözden geçirmeye zorlayabilir. İnsan haklarına ve insani değerlere inanan dünya vatandaşları el ele vererek hükümetleri politikalarını yeniden düşünmeye ve gözden geçirmeye zorlayacak bir değişimi yaratmaya çalışmalı.

“Volkan Bozkır’ın varlığı büyük fark yarattı”

Türk diplomat Volkan Bozkır, BM Genel Kurulu Başkanlığını yürütüyor. Sizce onun başkanlığı Filistin tarafına avantaj sağlayabilir mi?

Açıkçası onun varlığı büyük bir fark yarattı. Sempati sahibi bir başkanın olması bu toplantıyı olanaklı kıldı. Onu İslamabad’da konuk etme şerefine erişmiştim ve toplantının ardından 26-27 Mayıs’ta bir kez daha İslamabad’ı ziyaret edecek. Fevkalade bir diplomat ve çok saygı duyulan biri. Eminim tartışmaları başarıyla yönetecektir.

“İİT’ye paralel bir örgüt kurulmasından yana değiliz”

Batı medyası Filistin’de yaşana katliamı tamamen yanlış bir açıdan yansıtarak İsrail çıkarlarına hizmet ederken, İİT de bir kez daha ne kadar işlevsiz bir örgüt olduğunu gösterdi. Türkiye, Malezya, Pakistan ve diğer bazı ülkelerin daha küçük ve etkin bir örgüt kurma yönünde bazı inisiyatifler geliştirdiğini görüyoruz. Bu yöndeki çabalar ne durumda?

Hayır. Pakistan İİT kurucu üyesidir. İİT’ye değer veriyoruz, bizce örgüt daha farklı çalışabilir, daha ileriye etkili adımlar atabilir ancak biz kendi adımıza İİT’ye paralel bir örgüt kurulmasından yana değiliz.

Malezya, BM’nin talep etmesi halinde Gazze’ye barış gücü gönderebileceğini ifade etti. Böyle bir durumda Pakistan’dan asker gönderme gibi bir planınız var mı?

Bildiğiniz gibi Pakistan ordusu BM’nin barışı koruma operasyonlarına en fazla katkı sağlayan ülkelerden biri oldu, askerlerimiz zor koşullarda vazifelerini başarıyla yerine getirdi. Uluslararası toplumun görüşü ne yönde olur buna bakmak gerek. Pakistan her şartta barış ve istikrara katkı sağlayacaktır.

İsrail’in çocukları ve sivilleri öldürerek açıkça insanlığa karşı suç işlediği gerçek. Tüm bunlar bittiğinde İsrail nasıl yargılanacak?

Uluslararası Ceza Mahkemesinin savaş suçlarını incelemesi gerektiğine dair sesler yükseliyor. İsrail, zorbaca eylemlerinin hesabını vermeli, bunlar karşılıksız kalmamalı.

Kaynak: AA