Partileşme çalışması süren ‘Memleket Hareketi’ yaza kadar 60 ilde örgütlenecek
Muharrem İnce, “Bu sistemde bölme olmaz. İnsanları korkutarak tutmaya çalışıyorlar. Bölmek için Cumhur İttifakı’nın yanına gitmek lazım. Oraya gitmediğimize göre ne bölmesiymiş bu.” dedi.
CHP‘den istifa eden Muharrem İnce, kuracakları partinin yaz ortasına kadar 60 ilde örgütleneceğini bildirdi.
İnce, Yaşamkent’teki çalışma ofisinin önünde basın toplantısı düzenledi. Toplantı öncesi kürsüde bulunan mikrofonların üzerine kolonya sıkan İnce, “Temiz siyaset, temiz medya.” dedi.
Boğaziçi Üniversitesinde yaşanan olaylara değinen İnce, öğrencilerin, “Rektör istifa etsin. Biz atanmış değil, seçilmiş rektör istiyoruz” ifadesi üzerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Yürekleri yetse ‘Cumhurbaşkanı’na da istifa etmelidir’ diyecekler.” sözünü anımsattı.
Buna muhalefetin hiçbir şey söylemediğini belirten İnce, “Milyonlarca yüreği yeten insan var bu toplumda. Ben onların bir sözcüsü olarak diyorum ki, evet sayın Cumhurbaşkanı bence sen de istifa etmelisin.” dedi.
Muhalefetin özgüven eksikliği olduğunu iddia eden İnce, “Meydan okuyamıyor. Çünkü bu iktidar bu muhalefetten, bu muhalefet bu iktidardan çok memnun. Toplumu kamplaştırmışlar. Karpuz gibi bölmüşler. Birisi bir kampta, birisi bir kampta. Herkes yerinden memnun. Ama biz memnun değiliz.” diye konuştu.
İnce insanların önüne üçüncü bir yol sunduklarını söyledi.
“Neden istifa etmeli”
“Sayın Erdoğan neden istifa etmeli?” diye soran İnce, 24 Haziran 2018 seçimlerini anımsatarak şunları kaydetti:
“Seçime giderken dolar 4,68’di. Bugün dolar 7 lira. Hatta 8,5 lirayı gördü. Damat istifa edince yüzde 20 dolar düştü. Erdoğan da istifa etse bir 20 de orada düşer. ‘Faizi yok edeceğim.’ dedi. Faizler bugün 17,25’te. Hatta yüzde 24’ü gördü. Oysa bugün dünyada faiz sıfır, hatta eksi. Demek ki faizle de mücadele edememiş. Temmuz 2018’de çalışan sayısı 29 milyon 265 bin, bugün 27 milyon 447 bin. 2 milyon azalmış. Bu doğruları söylemeyen TÜİK’e göre böyle. TÜİK bile ancak bu kadar saklayabiliyor, yalan söyleyebiliyor.”
İşsizlik rakamları ve Merkez Bankası rezervlerine değinen İnce, “Erdoğan’a soruyorum; 130 milyar dolar dövizi ne yaptın? Kime sattın? Bunu neden açıklamıyorsun? İşte bu gerekçelerle istifa etmelisin diyorum.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin büyük sorunlarının köhnemiş yöntemlerle çözülemeyeceğini belirten İnce, Türkiye’ye bir fırsat, çıkış yolu ve seçenek olacaklarını kaydetti.
Muhalefete eleştiri
Muhalefeti de eleştiren İnce şöyle devam etti:
“Parti içi demokrasiyi yok edip, ülkeye demokrasi vadedersen kimse sana inanmaz. Kendi partisinin evlatlarını kucaklayamayanlar bütün toplumu kucaklayamaz. Atatürk’ün isminin ve izinin silindiği AKP iktidarında ‘Atatürk’ diyemeyen CHP’li yöneticilerin de olması içimizi kan ağlatmaktadır. Öz güveni, iddiası olmayan, gücüne ve potansiyeline güvenmeyip dostlarına bel bağlayan tek ana muhalefet partisi CHP’dir. 18 yıldır ülkeyi yöneten, ülkeyi bir uçurumun kenarına getiren Erdoğan’ın ‘Yürekleri yetse beni de istifaya davet ederler.’ sözüne, yürekleri yetmediği, diyemedikleri için bu muhalefet de istifa etmelidir. Hem ‘erken seçim’ deyip hem de yüreklice ‘İstifa et.’ diyemiyorsan o koltukta neden oturuyorsun? Birbirine benziyor bunlar. Biri çıkıyor ‘Yerli ve milli muhalefeti de biz kuracağız.’ diyor. Sen kimsin de muhalefet kuruyorsun, diktatör müsün? Öbürü de çıkıyor, ‘Saraydan para alanlar var’. Kim alıyor saraydan para? Kim olduğunu söylemiyor. Birbirlerini koruyorlar. El altından görüşme budur işte. İkisi de birbirinden beter. Biri merkezde iktidar, biri belediyelerde iktidar. Biri muhalefet filan değil, o da iktidar. Mutlu bir azınlık var Türkiye’de. Bu iktidardan da bu muhalefetten de bu ülkeye hayır gelmez.”
“Ortada bir tabela vardır sadece”
Gelinen noktada Atatürk’ün kurduğu CHP’nin değer, kök ve ilkelerinden uzaklaştığını savunan İnce, CHP’nin ideolojik savrulmalar yaşadığını, partinin yöneticileriyle seçmeni, tabanı, üyeleri arasında derin bir uçurum oluştuğunu iddia etti.
İnce, partinin kurucu değerlerine sıkı sıkıya bağlı olduğunu ifade ederek, “Partiyi yönetenler partinin evlatlarına iftira atarken, ‘Ömrüm CHP zihniyetiyle mücadele etmekle geçti’ diyenlerle kol kola girmiştir. Ortada ilke, değer, duruş, liyakat, emeğe saygı yoktur. Atatürk’ün emaneti kalmamıştır. Ortada bir tabela vardır sadece.” diye konuştu.
“Bölme yok”
İnce, bir gazetecinin, “Muhalefeti bölmek olarak yorumlanan ayrılık, yeni bir parti kurma kararınız iktidara bir şekilde hizmet etmiyor mu?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Asla. Bunu diyenler önümüzdeki günlerde performansımızı görünce utanacaklar. Biz sandığa milleti tıpış tıpış getirmeyeceğiz, koşa koşa getireceğiz. Bunu söyleyenler yalancıdır. Bizim asla işimiz olamayacak tek bir yer var, o da Cumhur İttifakı’dır. Bu kadar basit. CHP’ye oy veren insanların yarısı ‘Allah kahretsin başka şans yok.’ deyip oy veriyor. Bunu bildikleri için ‘Bak muhalefeti bölüyor’. Yalan söylüyorsun, bölme yok. Bölme parlamenter sistemde. Bu sistemde bölme olmaz. Matematik bilen herkes bunu bilir. İnsanları korkutarak tutmaya çalışıyorlar. Bölmek için Cumhur İttifakı’nın yanına gitmek lazım. Oraya gitmediğimize göre ne bölmesiymiş bu?”
İnsanlara seçenek sunduklarını yineleyen İnce, “Türkiye’yi bu iktidardan da bu muhalefetten de kurtaracağız.” ifadesini kullandı.
“Kuracağınız partinin HDP’ye bakış açısı nasıl olacak?” sorusu üzerine İnce, 83 milyonu kucaklayan bir parti olacaklarını belirterek, “Kiminle, hangi siyasi partiyle görüşürsek hepsine eşit mesafede davranacağız. Basın toplantısı yaparken biriyle yapıp öbürüyle kaçmayacağız. Ya yapmayacağız, görüşmeyeceğiz, görüşürsek de milletin önünde olacak her şey.” değerlendirmesinde bulundu.
“Harekette yer alan emekli SAT komandosu Ali Türkşen’in partide yer almayacağı” yönünde iddialar bulunduğunun belirtilmesi üzerine İnce, “Bunu nereden uydurdunuz bilmiyorum. Dün akşam zoom üzerinden 1,5 saat falan sohbet ettim. Logomuzu tartıştık.” dedi.
İnce cumhurbaşkanlığı seçimi için 2,5 yıllık bir süre olduğunu anımsatılarak, “Bu kadar kısa sürede daha kurulmamış bir partiyle yüzde 50+1 hedefi ne kadar gerçekçi?” sorusuna, “Çok gerçekçidir. Türkiye tarihine ve dünyaya baktığınızda bu mümkündür. 3 ay içinde olmayacak her seçimde bu mümkündür. Bunu başaracağız, bunu göreceksiniz. Birlikte siyaset yapacağım arkadaşlarım da ellerini taşın altına soktular. Büyük çoğunluğu daha önce siyaset yapmamış. Tecrübeli arkadaşlarımız da var. Önümüzdeki çok kısa bir süre içerisinde en az 60 ilde örgütleneceğiz. Bu yaz ortasında 60 ilde örgütleniriz.” yanıtını verdi.
“Bölüyor diyenler korkuyorlar tahtları, koltukları sallanacak diye”
“Erdoğan karşısındaki adayın yüzde 50+1 alabilmesi için muhalefetin sizin dışınızda hiç aday göstermemesi gerekiyor” ifadesi üzerine İnce, şunları kaydetti:
“Yine bir matematik sorunu var. Tek adayla yarışmak katılımı düşürür. Birinci turda herkes adayını çıkarmalıdır, yarışmalıdır. Milletin huzurunda söz veriyorum. Eğer CHP’nin, İYİ Parti’nin adayı, Erdoğan karşısındaki herhangi bir aday en yüksek oyu alırsa ikinci turda onu destekleriz. ‘Bölüyor’ diyenler korkuyorlar tahtları, koltukları sallanacak diye. Bölme yok, gel yarışalım hep birlikte. Hazine parası, binalar senin olsun. İkinci tura Erdoğan karşısında sen kalırsan, seni de destekleyeceğiz. Bu kadar basit.
Siyasete ‘Dostlarla iktidar olacağım’ diye başlanmaz. Tek başıma 50+1 alacağım. Parti bunun için kurulur, böyle yola çıkar. Ama seçime yakın görürsün, külahını koyarsın, düşünürsün ve bakarsın ki olmuyor o zaman ittifak kurarsın.”
Öztrak: Bu partinin gerçek evladı olduğunu iddia edenlerin CHP’yi suçlayarak partiden ayrılmalarını doğru bulmuyoruz
CHP Sözcüsü Öztrak, Muharrem İnce’nin istifası hakkında, “Bu partinin gerçek evladı olduğunu iddia edenlerin Cumhuriyet Halk Partisini Cumhur İttifakı ağzıyla suçlayarak partiden ayrılmalarını doğru bulmuyoruz.” dedi.CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Muharrem İnce’nin CHP‘den istifa etmesine ilişkin, “Bu partinin gerçek evladı olduğunu iddia edenlerin Cumhuriyet Halk Partisini Cumhur İttifakı ağzıyla suçlayarak partiden ayrılmalarını doğru bulmuyoruz.” dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantı sürerken açıklamada bulunan Öztrak, toplantıda yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayıları, aşı tedariki ve aşılama süreciyle ülkedeki ekonomik durumun gündeme alındığını belirtti.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Melih Bulu’yu öğrenciler, öğretim üyeleri, üniversite emekçileri ve toplumun vicdanının istemediğini savunan Öztrak şöyle konuştu:
“Milletimizin kahir ekseriyeti, AK Parti ve MHP seçmenleri de dahil, ‘Üniversitelere siyasi kayyumlar atanmasın’ diyor. Kayyum kendisine yardımcı bulamıyor. Öğretim görevlileri, bu kayyumla çalışmak istemiyor. Demek ki bu işte bir yanlışlık var. Ama Erdoğan yanlıştan dönmek yerine, yeni yanlışlara imza atmaktan çekinmiyor. İstenmeyen siyasi kayyuma Yönetim Kurulu ve Senato oluşturmak için Boğaziçi Üniversitesine gecekondu fakülteler açma kararı veriyor.
Öğrencilerin, öğretim üyelerinin, milletin vicdanının kabul etmediği kayyum için huruç harekatı başlatıyor. Suç örgütü liderlerinden referans mektubu alıyor. Kayyuma yeraltı dünyasından destek topluyor. Hal böyle olunca insan ister istemez düşünmeden edemiyor, ‘Yoksa Boğaziçi’nde de bir kupon arazi işi mi var’ diye.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Osman Kavala denilen, bu ülkede adeta Soros ofisi olan, temsilcisi olan kişinin karısı da yine aynı şekilde Boğaziçi Üniversitesinde bu provokatörlerin içinde yer alan bir kadındır.” sözlerini eleştiren Öztrak, “Cumhurun başı olduğunu söyleyen, herkesi kucaklaması gereken bir makamda oturan birine yakışıyor mu bu cümleler?” dedi.
“Memlekette Sorosçuluk suç mu?” sorusunu yönelten Öztrak, bir fotoğraf göstererek, “Bu memlekette, Soros ile aynı yemek masasına oturan tek parti lideri Erdoğan’dır. Davos toplantılarında Soros’a dönüp ‘Türkiye’nin açık toplumu biziz. Bizi destekleyin’ diyen de Erdoğan’dır.” ifadesini kullandı.
“Daha önce istifanızı defalarca istedik”
Hatadan dönmenin yollarından birinin de istifa müessesi olduğunu belirten Öztrak, “Biz bu müesseseyi Boğaziçi’ne atanan kayyuma hatırlatınca, Erdoğan sinirlenmiş. ‘Yürekleri yetse Cumhurbaşkanı da istifa etsin diyecekler.’ demiş. Sayın Erdoğan, istifanızı istemek için yüreğe gerek yok. Bunu istemek en tabii vatandaşlık hakkımızdır. Daha önce istifanızı defalarca istedik. Ama kulağınızın üstüne yattınız.” diye konuştu.
Öztrak, başarının iyi yönetimle sağlandığını, kamu görevinde başarının sırrının ise liyakat olduğunu dile getirdi.
Salgında tüm dünyanın yurttaşlarına yardım yağdırdığını ifade eden Öztrak, G20’nin gelişen ekonomilerinin milli gelirlerinin ortalama yüzde 3,3’ü kadar bütçeden vatandaşlarına destek verdiğini kaydetti.
Öztrak, “Milletine hak ettiği desteği veremeyen, borca batırıp insanlarını canına kıyma noktasına getiren bir hükûmet var. Bu hükümet vazifesini yapamayan bir hükûmet. Vazifesini yapamayan yüreği varsa o koltukta oturmaz, istifa eder.” dedi.
“Anayasa’yı şahsım rejimine uyduralım demeye başladılar”
“Türkiye’yi uçuracak dediğiniz bu ucube rejim 2,5 yılda iflas etti.” diyen Öztrak, yüzde 50+1’in tehlikeye girdiğini ileri sürdü.
Öztrak, “Şimdi küçük ortaklarıyla beraber, ‘Şahsım rejimi Anayasa’ya uymadı, Anayasa’yı şahsım rejimine uyduralım’ demeye başladılar. Milletin ıstırabı ortadayken, ellerinde kalan çürük malı, bu ucube rejimi, millete yeniden pazarlamaya kalkıyorlar. Bu ucube ‘şahsım rejimi’ milletimize uymadı. Milletimizin cebini yaktı, tenceresini boşalttı. Bu ucube şahsım rejimine uygun Anayasa’yı tartışmak, abesle iştigaldir. Boş iştir. Milletin vaktini çalmaktan başka bir şey değildir.” şeklinde konuştu.
“Din adamı kisvesine bürünmüş bir bezirgan” için AK Parti’li bazı vekiller ve valinin bir anma programı düzenlediğini ifade eden Öztrak, “Azıcık haysiyet, şeref ve onur kırıntısı var ise bu rezaletin sorumluları milletten özür dilerler ve derhal istifa ederler. Siz kim, Atatürk’ten, Cumhuriyet’ten hesap sormak kim? Herkes yerini, haddini bilsin.” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yapılan saldırılar, hakaretler artık sineye mi çekiliyor?”, “Bu mudur milliliğiniz?” sorularını yönelten Öztrak, “Bu edepsizliğe sessiz kalınırsa Cumhur İttifakı, Cumhuriyet düşmanlarının ittifakı olur.” ifadesini kullandı.
“Devlet memuru millete ve devlete karşı mesuldur”
Öztrak açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“Muharrem İnce partiden istifa ederken bazı ithamlarda bulundu. İnce’nin istifasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Öztrak, “Cumhuriyet Halk Partisi asırlık bir çınardır. Bu partinin gerçek evladı olduğunu iddia edenlerin Cumhuriyet Halk Partisini Cumhur İttifakı ağzıyla suçlayarak partiden ayrılmalarını doğru bulmuyoruz. CHP Kurtuluş Savaşı meydanlarında kurulmuştur. CHP, 1919’da neredeyse 1923’te neredeyse bugün de oradadır. Bu açıklamayı yapan Sayın İnce’nin Cumhurbaşkanı adayı olduğu 2018’de neredeyse CHP, 2020’de de aynı yerdedir.” yanıtını verdi.
İnce’nin istifasının partiye ulaşmasına ilişkin de Öztrak, “İstifanın Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla e-Devlet’ten yapıldığı zaman ulaşacağı, istifada sözlü beyanın esas olduğu” değerlendirmesinde bulundu.
“CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de metro açılışı esnasında ‘Bizim belediyelerimiz daha ucuza borçlanıyor’ sözlerine Maliye ve Hazine Bakanlığından kınama geldi. Bu konuya ilişkin değerlendirmeniz nedir?” sorusuna karşılık Öztrak şu cevabı verdi:
“Bu açıklamayı çok yadırgadım. Bu açıklama aslında bu ülkenin içinden geçmekte olduğu büyük devlet krizinin en güzel göstergelerinden biridir. Yani ‘Damat bakan devletin geleneklerini bilmiyor.’ diyorduk, yeni atanan Bakan sayın Elvan’ın devlet adabını, devlet memurluğunun ne olduğunu bildiğini düşünüyorum. Ana muhalefet partisi lideriyle polemiğe girmek, hem de kendi kurumunu bu polemiğe sokmak, korsan bildiri misali kınama yayınlamak devletin hangi geleneğinde var? Diyeceğin varsa açıklamanın altına kendi ismini koyarsın açıklamanı yaparsın. Müesseseye kınatmak ne oluyor?”
“AK Parti’lilerin ‘Erdoğan’ın yanındayız’ başlığıyla başlattığı sosyal medya kampanyasına birçok vali de destek verdi. Geçtiğimiz günlerde de siyasette militan tartışması yaşanmıştı. Siz bu paylaşımları ve bu desteği nasıl yorumlarsınız?” sorusunu Öztrak, “Açıkçası maskaralık. Vali devlet memuru. Devlet memurunun hem de ildeki en yüksek devlet memurunun AK Parti’nin eş il başkanı gibi davranması kabul edilemez. Davranırsa devlet memuru olamaz. İstifa edersin siyaset yaparsın. Devlet memuru herhangi bir partiye değil millete ve devlete karşı mesuldur. Bunu sadece valiler yapmıyor yalnız iş milli eğitim müdürlerine kadar inmiş vaziyette. Kendini AK Parti’ye karşı mesul hisseden memurlar bunun sonuçlarına da katlanırlar.” şeklinde yanıtladı.
“Korkuyla hükümet olunmaz”
“Sağlık Bakanlığının ve uzmanların kalabalıklardan uzak durulması yönünde uyarıları var. Buna karşın AK Parti kongreleri ciddi kalabalıklarla yapılmaya devam ediyor. Bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz?” sorusu üzerine Öztrak, sosyal mesafeye uymadan şarkılı türkülü toplantı yapılan tek organizasyonun AK Parti il kongreleri olduğunu öne sürdü. Öztrak vatandaşa yasak olan her şeyin AK Parti’ye serbest olduğunu savundu.
“Yatarı olmayan bir suçun tutuklaması da olmamalı”
“Boğaziçi Üniversitesi ile ilgili yaşananlarda son olarak öğrenci Beyza Buldağ için tutuklama kararı verildi. Öğrencilerin tutuklanmalarının hukuksuz olduğuna ilişkin tepkiler de var. Sizin bu tutuklamalara ilişkin yorumunuz nasıl olacak?” sorusu üzerine Öztrak, öğrencinin tutuklanmasını gerektirecek ortada bir hukuki gerekçenin olmadığını, yazılan mektupta Cumhurbaşkanı’na hakaret, halkı kin ve nefrete tahrik bulunmadığını iddia etti.
Öztrak, “Diyelim ki var, olsa bile bu suçların yatarı yok. Yatarı olmayan bir suçun tutuklaması da olmamalı. İktidar korkuları nedeniyle gencecik yavrularımıza eziyet ediyor, korkuyla ülke yönetilmez, korkuyla hükûmet olunmaz.” dedi.
Mahkemenin Enis Berberoğlu kararı
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa Mahkemesinin kararına atfen Enis Berberoğlu hakkında yargılamanın yeniden yapılmasını talep ediyor ve yerel mahkemeye dokunulmazlık vurgusuyla Berberoğlu’nun şu an itibarıyla milletvekili olduğunu hatırlatıyor. Sizin bu gelişmelere ilişkin yorumunuz nasıl olacak?” sorusuna karşılık Öztrak, “14. Ağır Ceza Mahkemesi kararını verdi tabii Anayasa Mahkemesinin ikinci uyarısından sonra. Bu bizim içimizi acıtıyor. Bu karar da UYAP’ta yayınlandı. Mahkeme kararının bir an önce Adalet Bakanlığına gelmesi, Bakanlığın da saniye kaybetmeden bunu TBMM’ye göndermesi gerekir, TBMM Başkanı da ilk oturumda bu kararı okutarak arkadaşımızın gasbedilen hakkının iadesini sağlamalıdır.” değerlendirmesini yaptı.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘CHP parçalanmaya başladı’ dedi. Bu sözlere ilişkin sizin yorumunuz ne olacak?” sorusuna Öztrak, “Aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış. CHP asırlık çınardır. Sel gider kum kalır, rüzgar kayadan ne alır?” yanıtını verdi.
Kaynak: AA