Sağlık Bakanı Koca: Aşılardan ikisi insan deneyleri aşamasına yakın

Sağlık Bakanı Koca Aşılardan ikisi insan deneyleri aşamasına yakın

Sağlık Bakanı Koca Aşılardan ikisi insan deneyleri aşamasına yakın

SaÄŸlık Bakanı Koca, “Åžu an aşılardan ikisi insan deneyleri aÅŸamasına yakındır.” dedi.

SaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilkent YerleÅŸkesi’nde gerçekleÅŸtirilen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

 

 

Yaklaşık 10 aydır bütün dünyada ana gündemi pandeminin oluÅŸturduÄŸuna ve Kovid-19 hakkında artık çok fazla bilgiye sahip olunduÄŸuna iÅŸaret eden Koca, “Genel olarak yaÅŸantımız ise dünya ölçeÄŸinde etkili bu salgından giderek daha az zarar görüyor.” ifadesini kullandı.

Salgının maske, mesafe ve temizlik tedbirlerine uyuldukça gerilediÄŸinin, bu tedbirlerden vazgeçildikçe tırmanışa geçtiÄŸinin hem Türkiye hem de dünyada görüldüğüne dikkati çeken Koca, “Maskenin koruyuculuk özelliÄŸi konusunda yeni veriler ortaya çıkmaktadır. Dünya SaÄŸlık Örgütü iki gün önce, 12 Ekim’de grip güncelleme raporunu yayımladı. Bu raporda grip mevsimini yaÅŸamış olan güney yarım kürede Avustralya, Yeni Zelanda, Orta ve Güney Amerika gibi yerlerde bu yıl bu enfeksiyonun çok seyrek görüldüğü bildirilmektedir. Dünya SaÄŸlık Örgütü, grip vakalarının azalması sonucunu maske, sosyal mesafe ve el hijyenine baÄŸlamaktadır. Yapılan bazı araÅŸtırmalar koronavirüs tedbirlerinin grip ve benzeri bazı enfeksiyonları yüzde 35 civarında, diÄŸer bazı araÅŸtırmalarsa en az yarı yarıya azalttığını ortaya koymakta.” bilgisini paylaÅŸtı.

“Tedbirlere uyarsak iki hastalıktan birden korunmuÅŸ olacağız”

Bakan Koca, “Ekim ayındayız, gribin en yaygın olduÄŸu günlere girdik. Koronavirüse karşı alacağımız tedbirler bizi gripten de koruyacak. Tedbirlere uyarsak iki hastalıktan birden korunmuÅŸ olacağız. Ä°ki ayrı virüse karşı tedbir aynıdır.” uyarısında bulundu.

Gribin ölüme yol açabilen bir hastalık olduğuna, özellikle kronik karaciğer, kronik akciğer, kalp, hipertansiyon, diyabet gibi hastalığı olan, vücut direnci düşük kişilerin gribal enfeksiyonlar sonucu hayatını kaybedebildiğine dikkati çeken Koca, koronavirüs tedbirlerine uyarak bu hastalığa karşı da ciddi bir başarı elde edilebileceğini vurguladı.

Koca, DSÖ’nün Türkiye hakkında yayımladığı rapora deÄŸinerek, bu raporun bütün Avrupa ülkeleri içinde bir ilk olma özelliÄŸine sahip olduÄŸunu, Türkiye’nin pandemiye karşı elde ettiÄŸi baÅŸarının raporda kapsamlı bir ÅŸekilde ele alındığını anlattı.

Raporda Türkiye’nin en zengin ülkeler arasında olmamasına raÄŸmen salgınla mücadelede en cömert davranan ülkelerden biri olduÄŸunun vurgulandığını belirten Koca, Türkiye’nin temaslı taraması ile vaka tespiti, izolasyonla riski kontrol altına almaya yönelik stratejisi, erken tanı ve tedaviye dayalı klinik uygulamalarına raporda vurgu yapıldığını ifade etti.

Koca, Avrupa BirliÄŸi Ä°lerleme Raporu’nda da Türkiye’de mart ayında baÅŸlayan Kovid-19 pandemisi çerçevesinde SaÄŸlık Bakanlığının halk saÄŸlığını koruyucu ve saÄŸlık kuruluÅŸları ile saÄŸlık personeli üzerindeki yükün artmasını önleyici tedbirleri vakit kaybetmeden uygulamaya geçirdiÄŸinin aktarıldığına dikkati çekti.

Raporda, “Türkiye’nin saÄŸlık sistemi Kovid-19 pandemisinin gereklerini saÄŸlayabilecek güçtedir. Sosyal güvencelerine bakılmaksızın herkese ücretsiz test ve tedavi imkanı saÄŸlamıştır. Türkiye krizin erken döneminden itibaren Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkeziyle iÅŸ birliÄŸi içinde çalışmaktadır.” ifadelerinin yer aldığını belirten Koca, bu hususların Türkiye’nin küresel salgına karşı savaşını küresel standartlarda verdiÄŸini gösterdiÄŸini vurguladı.

“15 Ekim’de saha taramasını tekrarlıyoruz”

Bakan Koca, bu standartların Türkiye’nin baÅŸarısının sadece bir kısmını deÄŸerlendirmeye dönük olduÄŸunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Temmuz ayından itibaren normalleÅŸme dönemine geçtik, sınırlamalar kalktı, ülkeler arasında gidiÅŸ ve geliÅŸler ülkelerin koyduÄŸu günlük vaka sayılarının belli düzeyin altında olması ÅŸartıyla baÅŸladı. Bu yeni dönemin gereklerine uygun olarak kesitsel taramalar adını verdiÄŸimiz virüs taramalarına baÅŸladık. Bu taramaları havaalanlarında yurt dışına gidenlere, cezaevlerinde bulunanlara, organize sanayi bölgesi çalışanlarına, asker, sporcu ve benzer diÄŸer gruplara yapıyoruz. Bir örnek vermek isterim; bugüne kadar hava yoluyla yurt dışına gidenlere yaptığımız test sayısı 490 bin 480’dir. Bu taramalarda 1226 kiÅŸide test pozitif çıkmıştır.

Bir diÄŸer konumuz ise saha taramasıdır. Daha önce enfeksiyonun yaygınlığı ve bağışıklık durumunu ölçmek için 153 bin kiÅŸiyi kapsayan bir saha taraması yapmış, sonuçlarını da kamuoyuyla paylaÅŸmıştık. 15 Ekim’de bu saha taramasını tekrarlıyoruz. Toplumun tamamını yansıtacak büyüklükte bir örneklem üzerinde çalışma yapıyoruz. Hem semptomsuz yani belirtisiz olduÄŸu halde testi pozitif çıkan taşıyıcı vakaları hem de antikor testleriyle daha önce virüs kendisine bulaÅŸtığı halde bunu fark etmemiÅŸ fakat sonuçta bağışıklık geliÅŸtirmiÅŸ kiÅŸileri tespit etmiÅŸ olacağız. Bu çalışma bize toplumun tamamı hakkında fikir verecektir.”

“Aşı konusundaki geliÅŸmeler salgına karşı tam bir güvence olarak görülmemelidir”

SaÄŸlık Bakanı Koca, bazı törenler ve toplu etkinliklerin yapıldığı ayların geride bırakıldığına dikkati çekerek, “Kapalı alanlar çok daha büyük önem kazandı. Aynı ortamda çalışan kiÅŸilerin karşılıklı güvence varmış gibi tedbir almadıklarını duyuyoruz. Bu konuda dikkatli olmalıyız. Bu dönemde virüsün yayılma mecralarına iÅŸ yerleri de eklenecek. Maske kuralından ödün verilmemelidir.” diye konuÅŸtu.

Maskenin bazı bilim adamlarınca aşı benzeri bir koruyucu olarak kabul edildiğine dikkati çeken Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aşı konusundaki geliÅŸmeler salgına karşı tam bir güvence olarak görülmemelidir. Koronavirüs bulaÅŸtığı kiÅŸide iki veya üç hafta sonra iz bırakmayacağı hatta fark edilemeyeceÄŸi gibi bu süre hayatının en çetin günleri de olabilir. Aşı konusundaki geliÅŸmeler ise çok yol alınmış olmasına raÄŸmen böyle kısa günlerle ifade edilemez. En önemlisi aşı yaygın olarak yapılabileceÄŸi güne kadar kendini virüsten koruyabilenler için bir çare olacaktır. Aşı kendisini virüsten koruyamayanlar için çare deÄŸildir.

Salgında baÅŸtan çok sıkı tutulan tedbirler yorgunluk sebebiyle gevÅŸiyor. Virüsün yol açtığı hastalık ve tedavisi hakkında çok daha fazla bilgi sahibi olmakla birlikte risk giderek geniÅŸ bir tabana yayılıyor. Testi pozitif çıkanların ve bunların temaslılarının izolasyon kuralına uyması ÅŸarttır. Bakanlık olarak gerekli önlemleri alıyoruz. Öte yandan belirgin semptomu olan kiÅŸilerin saÄŸlık kuruluÅŸlarına bir an önce baÅŸvurmalarını istiyoruz. Ağır hastalar bunlar arasından çıkıyor. Ä°zlediÄŸimiz strateji, tedbir ve korunma, tanı ve izolasyon, erken tedavi ile normal yaÅŸama dönüştür.”

Her birey için Risk Yönetimi Rehberi oluşturulduğunu belirten Koca, pozitif vakaların hatta onların risk taşıyan temaslılarının Hayat Eve Sığar (HES) uygulamasına kayıtlı olduğunu dile getirdi.

Girip çıkılacak yerlerin risk durumunun HES uygulamasıyla öğrenilebileceÄŸini ifade eden Koca, HES’in, koronavirüs konusunda güncel tüm verileri içeren bir harita olduÄŸunu söyledi.

Kendilerinin sahada her türlü tedbiri alarak şüphelilere ulaşmak için seferberlik halinde olduklarına dikkati çeken Koca, herkesin HES uygulamasından yararlanmasını istedi.

Bakan Koca, salgınların, yayılım odaklarına karşı yerinden müdahaleleri gerektirdiğini vurgulayarak şöyle devam etti:

“Bu sebeple son 6 haftadır ülkenin bazı bölgelerine ziyaretlerde bulunduk. Vakaların artış gösterdiÄŸi bölgelerde sebepleri ortaya çıkararak ek tedbirler aldık. Son 1 hafta içinde Ä°stanbul, Bursa, Denizli, KahramanmaraÅŸ’ın da içinde olduÄŸu bazı illerimizde artışlar olmuÅŸtur. GeçtiÄŸimiz pazartesi günü yüz yüze eÄŸitimde planlanan ikinci aÅŸama uygulamaya kondu. Salgında baÅŸarı kazandıkça hayatın her alanında sırayla eski düzene kavuÅŸacağımız aÅŸamaya yaklaşıyoruz. Hem DSÖ hem Avrupa BirliÄŸi Ä°lerleme Raporu’nun da övgüyle bahsettiÄŸi salgınla mücadele stratejimizle bu iÅŸin üstesinden alnımızın akıyla geleceÄŸiz, şüpheniz olmasın. Sizden istediÄŸimiz biraz daha sabır ve sebattır. Bilhassa da girdiÄŸimiz aylarda tedbirlere harfiyen uymaktır.”

“Ortak çalışma grubumuz ÅŸu anda 4 farklı aşı üzerinde çalışmaktadır”

Türkiye’nin katettiÄŸi yolu, salgının sıfır noktasında oluÅŸturulan Bilim Kurulu’nun rehberliÄŸinde aldığına iÅŸaret eden Koca, “Hayatlarını bilime ve kendilerini insanlığı ileriye götürecek bilgiyi üretmeye adamış kiÅŸilerden oluÅŸan bu kurul, bizim en büyük gücümüzdür. Hocalarımıza her toplantımızda sizler adına tekrar tekrar teÅŸekkür ediyorum. Onlar ve tüm bilim insanları ulusumuzun gururudur.” diye konuÅŸtu.

Fahrettin Koca, çalışmalarını kamuoyu önünde sürdürmeyen, tek hedefleri aşıya kilitlenmek olan bir kurulun daha olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi:

“Temmuz ayında oluÅŸmaya baÅŸlayan Yerli Aşı Ortak Çalışma Grubu hakkında biraz daha yol alınmasını bekleyerek size detaylı bilgi vermedim. Bugün bu aÅŸamaya geldiÄŸimize inanıyorum. Aşı Ortak Çalışma Grubu’nda, diÄŸer bilim insanımızın yanı sıra aşı çalışmalarını doÄŸrudan yürüten uzmanlar da bulunmaktadır. Türkiye’nin aşı çalışmaları bu bilim insanlarına baÄŸlı 600 kiÅŸilik bir ekip tarafından sürdürülmektedir. Ortak çalışma grubumuz ÅŸu anda 4 farklı aşı üzerinde çalışmaktadır. Bunun dışında ÅŸu anki sonuca aynı derecede yaklaÅŸmamış olsa da baÅŸka çalışmalar da vardır. Aşı çalışmalarını yürüten ekiplerimiz sonuca en kısa zamanda ulaÅŸmak için rekabet içinde, birbirinin baÅŸarısı içinse dayanışma içindedirler. Åžu an aşılardan 2’si insan deneyleri aÅŸamasına yakındır. Kovid-19 aşı çalışmaları, SaÄŸlık Bakanlığımızın himayesi altındadır. Bakanlığımız baÄŸlı TÃœSEB ile bilimsel ve teknolojik araÅŸtırmalarda ülkece gurur duyduÄŸumuz TÃœBÄ°TAK, bu çalışmaların öne çıkan aktörleri arasındadır.”

“Salgın 1 yılını doldurmaya yaklaşırken önemli geliÅŸmeler ortaya kondu”

Bulaşıcı hastalıkların geçmişine bakıldığında, aşılarının kolay bulunmadığının görüldüğü bilgisini veren Koca, kızamıkçık aşısının 7, boğmaca aşısının 8, çocuk felci aşısının 20, grip aşısının 14, tüberküloz aşısının 21 yılda geliştirildiğini ifade etti.

Bilimsel bilginin üzerine o tarihlere kıyasla kat kat bilgi eklendiğini dile getiren Koca, teknolojinin ise mukayese edilmeyecek derecede ilerlediğini anlattı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şunları kaydetti:

“Salgının baÅŸlangıcında aşı için öngörülerin zaman en az 12 ortalama 18 aydı. Salgın bir yılını doldurmaya yaklaşırken gerçekten önemli geliÅŸmeler ortaya kondu. Çin, Rusya, Ä°ngiltere ve baÅŸka bazı ülkeler, aşı çalışmalarında insan üzerinde deneylere geçtiklerini bildirdiler. Fakat bunların hiçbiri, örneÄŸin satın almak istemeniz halinde size her ÅŸeyiyle sonuçlanmış bir aşı için taahhütte bulunamamaktadırlar. Bilim, ÅŸu an için umut olmayı kabul etmekte kesin vaadi erken görmektedir. Aşı konusunda dünyadaki durum budur ve umut çok yüksek olmakla temkini ve tedbiri elden bırakmamak gerekmektedir. Türkiye’deki aşı çalışmalarıyla diÄŸer bazı ülkelerdeki çalışmalar arasındaki fark, hayvan deneylerinden insan üzerinde yapılacak deneylere geçiÅŸ nispetinde bir farktır. Sonuca daha yakın görünen 2 aşı adayımızın da hayvan deneyleri baÅŸarıyla tamamlanmış, sıra gönüllüler üzerinde yapılacak deneylere gelmiÅŸtir.

Bu geliÅŸmeleri size sıcağı sıcağına bildireceÄŸim. Aşı, bu salgına karşı insanlığın bir zaferi olacaktır. Bu zaferi elde edecekler arasında sizin konuÅŸtuÄŸunuz dili konuÅŸan, sizin okuduÄŸunuz okullardan yetiÅŸen bilim insanlarının yer alacağından kuÅŸkunuz olmanız. KuÅŸku duyan varsa bilsin, dünyada zeka ülkelere göre dağıtılmıyor. Bilim, imkan ve adanma iÅŸidir. Türkiye, aşının gerekliliÄŸi tüm teknolojik imkanları bilim insanlarına sunmuÅŸ durumdadır. Bilim insanlarımız da bu konuyu hayatlarının temel meselesi haline getirmiÅŸtir. Salgınla mücadelede rotamızı çizen bilimsel akıl, koronavirüse karşı beklenen nihai çözümü de önümüze koyacaktır. Sizlerden bilim insanlarımıza inanmanızı, önerdikleri tedbirlere, maske, mesafe ve temizlik kuralına uymanızı, salgınla savaşı saÄŸduyu içinde yılgınlık göstermeden sürdürmenizi istirham ediyorum. Aşı tüm denemelerden baÅŸarıyla geçip üretiline kadar elimizdeki güç tedbirdir.”

 

Türkiye’nin günlük koronavirüs tablosunu açıkladıktan sonra bazı verilere iliÅŸkin bilgileri de paylaÅŸan Koca, illere göre özellikle zatürre ve vaka oranı dağılımının yer aldığı tabloyu gösterdi.

Koca, Ä°stanbul’da büyük oranda belirgin artışın olduÄŸunu bildirerek, “Balıkesir, Bilecik, Bursa illerimizde artışı daha belirgin görüyoruz. Ankara, Kayseri, Malatya’nın daha aÅŸağıya düştüğünü görmüş oluyoruz.” diye konuÅŸtu.

Vaka sayılarındaki son durumu değerlendiren Koca, şu bilgileri verdi:

“Ä°stanbul’da son 1 ay içindeki artış ortalama yüzde 50 oranında, Ankara’da azalma yüzde 60 kadar oldu. Yani yüzde 40’a kadar, neredeyse üçte birine kadar inmiÅŸ durumda. Fakat son 3 günde yüzde 60 azalıştan sonra, yüzde 4 gibi bir artışı görüyoruz. Yatışlarda daha bir deÄŸiÅŸiklik olmadığını, yatışa yansımadığını görmüş oluyoruz. O nedenle bu azalışla birlikte bu artışın önümüzdeki günlerde daha yakın tedbirlere uyarak azalmasını mutlak saÄŸlamalıyız. Ä°zmir son 1 ay içinde yaklaşık yüzde 50 azalış. Ä°zmir’de de son 3 günde yüzde 5’e yakın bir artış görüyoruz. Genel seyrin Ä°zmir’de iyi olduÄŸunu ama orada da özellikle son günlerdeki bu kısmi artışla tedbirlerin daha yoÄŸun bir ÅŸekilde, hassasiyetle devrede olması gerektiÄŸini görmüş oluyoruz. Bursa’da yüzde 35 artış, Kocaeli’nde yüzde 30 artış, Denizli’de yüzde 35 artış, Balıkesir’de yüzde 50’ye yakın artış, KahramanmaraÅŸ’ta yüzde 25’e yakın artış, Bilecik’te sayı az olmak birlikte yüzde 50 artış olduÄŸunu son aya göre görmüş oluyoruz.”

“Ä°stanbul’da kısıtlama anlamında herhangi bir tedbiri düşünmüyoruz”

Ä°stanbul’daki vakalarda artış olması dolayısıyla yeni önlemlerin alınıp alınmayacağına iliÅŸkin soru üzerine Koca, genel olarak vakalarda bir artış beklentisi içinde olduklarını hatırlattı.

Hava değişimiyle birlikte kapalı ortamlara geçişin de aile içi bulaş dahil olmak üzere vakaları artırdığına işaret eden Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz özellikle ÅŸu an kısıtlama anlamında herhangi bir tedbiri düşünmüyoruz ama bu dönemde özellikle sahada yaygın ÅŸekilde filyasyon ekiplerimizi daha da arttırdık. Geçen hafta Ä°stanbul’da Koordinasyon Toplantısı yaptıktan sonra daha da arttırmış olduk. Sahadaki filyasyon ekipleriyle birlikte temaslarını özellikle tespit edip erken dönemde izole etmeyi ve filyasyon süresi ile temasları tespit etme süresi de Ä°stanbul’da 7-7,5 saatlere düşmüş oldu. Åžu an hastane yatışlarında ciddi bir artışın, vaka sayısının artışıyla birlikte olmadığını görüyoruz. Bu anlamda yatışlarda doluluk oranlarında bir sorun olmadığını çok rahat söyleyebiliriz. O nedenle bu dönemde bulaÅŸmayı önlemek için maske kullanımını ve mesafenin son derece önemli olduÄŸunu, kalabalık ortamlara da mümkün mertebe girilmemesi gerektiÄŸini ve o kalabalık ortamları da oluÅŸturmamak anlamında önemli olduÄŸunu görüyoruz.”

“Bilim Kurulu Toplantısı’nda aile içi bulaÅŸ ele alındı”

En fazla bulaşın aile içinde olduÄŸunu vurgulayan Koca, bu konunun Bilim Kurulu Toplantısı’nda ele alındığını kaydetti.

Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu anlamda Avrupa ülkelerinde biliyorsunuz 6 kiÅŸiden daha fazla aile içinde olunmaması ÅŸeklinde bir yaklaşımın olduÄŸunu biliyoruz. Bilim Kurulumuz daha çok özellikle Türkiye olarak toplumsal farklılığımızı da göz önüne alarak, evdeki kiÅŸilerle birlikte 10 kiÅŸiyi geçmemek ÅŸeklinde aile içi temasların mümkün mertebe azaltılması ÅŸeklinde bir tavsiye ve önerisi oldu. Åžu dönemde artış olan illerimizde, tedbirlere uymakla ve filyasyonu sahada yoÄŸun yapmakla sonuç aldığımızı çok iyi biliyoruz. Bunu Diyarbakır’da gördük, Åžanlıurfa’da gördük. Ankara’da çok belirgin gördük, yüzde 60’lara kadar düştüğünü gördük. Herhangi bir kısıtlama yapılmadan görmüş olduk. Ankara’daki yüzde 4 dediÄŸim artışın, hastanelerdeki, saÄŸlık kuruluÅŸlarındaki yatışlara da herhangi ÅŸekilde bir yansıması olmadı.”

“Maskenin yüzde 90’ın üzerinde koruduÄŸunu biliyoruz”

Toplumun artık vakalardaki yükselişin nasıl düşürülebileceğini bildiğini vurgulayan Koca, şu ifadeleri kullandı:

“Vatandaşımızla birlikte tedbirlere özellikle hassasiyetle uymalıyız. Maskenin altını çiziyorum. Çünkü önümüzdeki dönem viral enfeksiyonların yoÄŸun alacağı bir dönem ve baÅŸladı zaten. Ama bu üst solunum yolu enfeksiyonu yani damlacık enfeksiyonuna bulaÅŸan bütün enfeksiyonlara yönelik maskenin ve mesafenin son derece önemli olduÄŸunu, yüzde 90’nın üzerinde koruduÄŸunu biliyoruz. Bu anlamda önümüzdeki dönemde bu üst solunum yolu enfeksiyonlarının daha da azalabileceÄŸini tedbirlere ve maske kuralına uyarsak göreceÄŸimizi düşünüyoruz.”

Asemptomatik vakaların takiplerinin yapılıp yapılamadığı ve vaka sayılarının tabloya tam yansıtılmadığı iddialarının sorulması üzerine Koca, bunun vaka veya hasta tanımlarının yapıldığı dönemden beri gündemde olduğunu söyledi. Koca, şunları kaydetti:

“Türkiye olarak pandemideki mücadelemizi vaka-hasta kavramlarına indirgeyerek gölgelemeyelim. Åžunu çok net ifade ediyorum. Biz, özellikle tedavi rehberimizde, Bilim Kurulunun hazırladığı rehberde, semptomu yani bulgusu olan kiÅŸilere test yapan ülkeler arasındayız. Oxfordun hazırladığı dünya haritasında da üçe ayrılmış olan haritada Türkiye olarak biz, semptomu olan kiÅŸilere test yapan ülkeler arasında yer alıyoruz. Başından beri test politikamız bu ÅŸekildeydi.”

Temmuzdan itibaren, semptomu olan kiÅŸiler dışında havaalanında gelen ya da yurt dışına gidenlere yapılan, celp ve terhis döneminde askerlere yapılan, OSB’lerde, cezaevlerinde ve sporculara yapılan testler gibi kesitsel taramalarla sahada 153 bin kiÅŸiye testlerin yapıldığını belirten Koca, şöyle devam etti:

“Dolayısıyla bu tablo, temmuz ayından itibaren gündeme gelen, temmuz ayında da bizim hasta olarak tanımladığımız, semptomu olan, testi pozitif olan kiÅŸiler hasta olarak tanımladık zaten. Daha önce bu kesitsel taramalar olmadığı için burada vatandaÅŸa karşı daha ÅŸeffaf olmak anlamında vatandaÅŸa ‘hasta’ tanımını kullandık ve bu kesitsel taramaları da yer yer bildiriyor olmuÅŸ olacağız. Bu açıkladıklarımızı da Dünya SaÄŸlık Örgütü ile de paylaşıyor olacağız.

Ben, mesela bugün havaalanlarında yapılmış olan testlerden bahsettim, 490 küsür bin testten. Bu normal, 1200 küsür pozitif olan yani yüzde 0,25, 10 binde 25 gibi bir orandan bahsediyoruz. Bugün itibarıyla bunu Dünya SaÄŸlık Örgütüne de bildiriyor olacağız. Yani bizim daha önceki sayılar içinde, hasta içinde olmayan bir rakamdı bu kiÅŸisel tarama. Bunu OSB’ler için de sporcular için de hatta bunu yer yer kiÅŸisel tercihle özel sektörde de önünü açtığımız için orada da yapılıyor biliyorsunuz. Oralarda yapılan testler de bizim sistemimiz içinde. Dolayısıyla biz zaten bunları sizlerle yer yer paylaşıyor olacağız, paylaÅŸtığımızda Dünya SaÄŸlık Örgütüne bildiriyor olacağız.”

Koca, bunun yeni dönemde test politikasının deÄŸiÅŸikliÄŸi olmadığını, ilave taramaların yapılmasıyla bunun meydana geldiÄŸini anlatarak, “Orada hasta yazılmış olması, bizim verdiÄŸimiz o rakamı ÅŸeffaf ÅŸekilde vermek, ayrımı yapmak içindi. Dolayısıyla bu anlamda bir kafa karışıklığının olmaması gerekiyor.” dedi.

“Semptomu olmasa bile taşıyıcı olan kiÅŸiyi mutlak izole ediyoruz”

Saha taramaları dahil olmak üzere, testi pozitif olan herkesi izole ettiklerini vurgulayan Koca, bununla ilgili bir algı oluşturulmaya çalışıldığına işaret etti.

Koca, Kovid-19 pozitif olan ama semptomu olmayan kiÅŸinin de bulaÅŸtırıcı olduÄŸunu, salgınla mücadelede bu kiÅŸinin de bir ÅŸekilde izole edilmesi gerektiÄŸini vurgulayarak “Semptomu olmasa bile taşıyıcı olan kiÅŸiyi mutlak izole ediyoruz. EttiÄŸimiz yetmiyor, izole ettiÄŸimiz kiÅŸinin filyasyonunu da yapıyoruz yani temaslılarını da buluyor ve onları da izole ediyoruz. Yine yetmiyor hem kendisi ve temaslılarından bahsediyorum bunları HES’e de kaydediyoruz.” diye konuÅŸtu.

“Rakamların tamamının doÄŸru olduÄŸundan vatandaşımız emin olsun”

Başından beri pozitif görülen herkesin, tarama ve saha alışması dahil, HES’te yer aldığını aktaran Koca, ÅŸunları kaydetti:

“Bunu gizleyebilir durumda olursanız, pandemiyle mücadele edemezsiniz, bu salgınla mücadele edemezsiniz. Sahada sonuç olarak, sizin yaptığınız bu anlamda pandemiyle mücadelenin ötesine geçmiÅŸ oluyorsunuz. Vatandaşımız bu noktada müsterih olsun yani gizleyerek sadece testi pozitif olup, bulaÅŸtırmaz diye o kiÅŸiyi izole etmeden pandemide baÅŸarıyı saÄŸlayabilir misiniz? Bütün bu sahadaki çalışmalarla, filyasyon ekibiyle yoÄŸun bir izolasyon ve takiple, biz ayrıca o kiÅŸileri oluÅŸturduÄŸumuz çaÄŸrı sistemiyle yani semptomu olmayan taşıyıcı kiÅŸilerle temaslılarını her gün çaÄŸrı sistemiyle ayrıca semptom takibi yaparak arıyoruz. Yani pandemide sahada asla taviz vermiyoruz. O nedenle zaten sonuç alıyoruz. DeÄŸilse sonuç alma ÅŸansımız olmaz. Vatandaşımıza ilk günden beri verdiÄŸimiz bütün rakamların tamamının doÄŸru olduÄŸundan vatandaşımız emin olsun.”

Koca, Bilim Kurulu’nun üniversitede yüz yüze eÄŸitimin baÅŸlamasına iliÅŸkin görüşü olup olmadığına iliÅŸkin soru üzerine “Bu dönemde yüz yüze eÄŸitimin baÅŸladığı öğrenciler arasında salgının seyrini biz bilmek istiyoruz. Bilim Kurulu’nda da bugün konuÅŸulmuÅŸ oldu. Ä°ki hafta geçtikten sonra baÅŸlayan yaÅŸ grubu ile ilgili biz vaka seyrini, sayılarını tekrar deÄŸerlendirip, gerektiÄŸinde kademeli olarak bir geçiÅŸ yapılacağı zaten söylenmiÅŸti, kademeli geçiÅŸe de geçmiÅŸ olacağız. Burada özellikle salgının seyri ve de yüz yüze eÄŸitimle öğrencilerin o yaÅŸ gruplarındaki dağılımın, nasıl ÅŸekillendiÄŸini gördükten sonra gündeme alınmış olur. Dolayısıyla önümüzdeki iki, üç haftanın deÄŸerlendirmek için önemli olduÄŸunu düşünüyorum. Bilim Kurulu’nun da bugün deÄŸerlendirmesi bu ÅŸekilde oldu.” diye konuÅŸtu.

“Birinci aşının üretimde dolumu bugün bitti”

Koca, aşıların gönüllülere uygulanmasının ne zaman olacağına iliÅŸkin soru üzerine bir aşının üretim safhasına geçtiÄŸini, ikinci aşının da çok yakın olduÄŸunu hatırlatarak, “Birinci aşının üretimde dolumu bugün bitti ve yarından itibaren sterilite safhasına geçmiÅŸ olacak, çalışmaları yapılıyor olacak. Zannediyorum sterilite çalışmaları da ortalama 2 hafta kadar sürmüş olacak. Bu arada vakaların, aşı yapılacak kiÅŸilerin tespiti ve o kiÅŸiler üzerinde karantina ve uygulanacak testler ile ilgili bir zaman dilimi de bu dönemde söz konusu olmuÅŸ olacak. Bu 2 haftalık dönem sonrası gönüllüleri o dönemde almış olacağız.” ifadelerini kullandı.

İkinci aşı için de üretim safhasına gelindiğini belirten Koca, bu konudaki durumu da gelecek 1 veya 2 hafta içerisinde gelişmelere göre sıcağı sıcağına aktaracaklarını söyledi.

Aşı konusunda oldukça umut veren bir yol aldıklarını belirten Koca, Türkiye’de sadece tek tip aşı deÄŸil farklı dünya ülkelerinden farklı aşı çeÅŸitleri üzerinde çalışıldığını aktardı.

Koca, toplam sayının 13 olduğunu, buna gelecek günlerdeki gelişmelere göre iki aşının daha ilave olma ihtimali bulunduğunu ifade etti.

Yurt dışında Çin ve Pfizer’in faz 3 çalışmasının Bakanlığın izniyle Türkiye’de baÅŸladığını belirten Koca, “Biz özellikle vatandaşımız üzerindeki etkisini görerek, gerektiÄŸinde aksiyon almak için de izin vermiÅŸtik. Åžu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yaÅŸanmadı, görülmedi. Zannediyorum 3 veya 4 hafta sonra bu konuda biraz daha net bilgiye, sonuçları anlamında ulaÅŸabiliriz, onu da zaten aktarmış oluruz. Bu aşılarla da ilgili gerektiÄŸinde, aşının uygunluÄŸuna kanaat getirdiÄŸimizde de vatandaşımıza uygulama noktasında da iliÅŸkilerimizin devam ettiÄŸini de söyleyebilirim. Muhtemelen yılbaşından önce de olabilir, yani uygulama anlamında söylüyorum yurt dışı aşının. Bizim yerli aşı için de önümüzdeki insan deneylerinden sonra zaten geliÅŸmeleri aktarmış oluruz.” diye konuÅŸtu.

“Grip aşısı ile ilgili yanlış bir algı oluÅŸturuluyor”

Türk Eczacılar Birliğinin (TEB) grip aşısına ilişkin gelecek dozların yeterli olmadığı ve ek aşı başvurusuna ilgili açıklamaları hatırlatılan Koca, şunları söyledi:

“Özellikle grip aşısı ile ilgili yanlış bir algı oluÅŸturuluyor. Yani bu dönemde herkesin neredeyse grip aşısı yaptırması gerektiÄŸi ile ilgili yanlış bir kanaat var. Dünyada grip aşısının arzında, üretiminde toplamda yüzde 20 oranında artış oldu. Grip aşısını özellikle riskli kiÅŸilere, öncelikli kiÅŸilere, koronavirüs bulaÅŸtığında daha riskli olabilecek risk grubunu tespit ederek öncelikle baÅŸlıyoruz. Grip aşısı Türkiye’ye geldi ve bu riskli grubu tespit ediyoruz, zannediyorum önümüzdeki günler uygulamasına da geçilmiÅŸ olacak. Bizim ÅŸu an denildiÄŸi ÅŸekliyle sadece 1,5 milyon aşı gelmeyecek. Geçen yıl 1 milyon 350 bin aşı gelmiÅŸti, bu yıl daha fazla aşımız olacak. 1,5 milyondan da fazla oluyor, olacak ama biz bu aşıyı daha da artırma gayreti içindeyiz.”

Aşı, Türkiye’de ruhsatlı ise bunu herkesin getirip verebileceÄŸini, ruhsatlı deÄŸil ise o durumda Halk SaÄŸlığı Genel Müdürlüğünün alabileceÄŸini belirten Koca, “Halk saÄŸlığının alımını da DMO üzerinden gerçekleÅŸtiriyoruz. Dolayısıyla TEB’le de DMO bu anlamda da zaten görüşme yapıyorlar. Dolayısıyla eÄŸer TEB’in yurt dışında ruhsatlı bulduÄŸu bir aşı varsa bunu getirebilir. Ruhsatı olmayan bir aşı ise o durumda bunu bize söylemeli, bu durumda Halk SaÄŸlığı rahatlıkla alır. Ãœlkeye katkı saÄŸlamak isteniyorsa bulunan aşıyı bize söylesinler. Ruhsatlı deÄŸilse, Türkiye’de ruhsatı yoksa bu aşıyı biz Halk SaÄŸlığı olarak DMO üzerinden almaya hazırız.” ifadelerini kullandı.

“Maske ve mesafeyi aşıdan daha çok önemseyelim”

Koca, Güney Yarım Küre’de maske, mesafe ve el hijyeniyle gribin azaldığını dile getirerek, ÅŸunları kaydetti:

“O nedenle bu dönemde sadece koronaya karşı deÄŸil, gribe karşı da diÄŸer virüslere karşı da maskenin koruyucu özelliÄŸinin yüzde 90’ların üzerinde olduÄŸunu biliyoruz. Aşının tek başına yüzde 60’lar civarında koruduÄŸunu biliyoruz. Onun için aşı sadece bir virüse karşı koruyor veya o aşı hangi virüse karşı geliÅŸtirildi ise influenza da farklı olduÄŸu için, o virüslere karşı etkisi söz konusu, ama maske damlacık enfeksiyonu ile bulaÅŸan bütün üst solunum yolu enfeksiyonlarında etkili olan bir uygulama. Onun için maske ve mesafeyi aşıdan daha çok önemseyelim. Ama riskli olan vatandaÅŸlarımıza da özellikle de Kovid geçirebilme durumu olan kiÅŸilerde daha tehlikeli olabileceÄŸini düşündüğümüz kiÅŸileri tespit ederek, ön planda baÅŸlamış olacağız.”

Avrupa’da bazı kısıtlamaların yeniden getirildiÄŸinin anımsatılması ve Türkiye’de bir kısıtlama döneminin gelip gelmeyeceÄŸinin sorulması üzerine, Bakan Koca, “Åžu an herhangi bir ilave kısıtlamayı, sokaÄŸa çıkma yasağı gibi bir durumu asla düşünmüyoruz.” ifadesini kullandı.

Koca, Avrupa’da son haftalarda vakaların giderek arttığına iÅŸaret ederek ÅŸunları söyledi:

“Önümüzdeki haftalar ben daha da artacağı kanaatini taşıyorum. Çünkü bizim dışımızdaki ülkeler bu anlamda tedbir almama noktasında bir çaba içindeler. Maske uygulamaları bazı ülkelerde Ä°spanya, Hollanda gibi daha yeni yeni devreye girmeye baÅŸladı. Biz kaç aydır toplumda yaygın olarak kapalı ve açık ortamlarda temasın olduÄŸu durumlarda uygulama zorunluluÄŸu getirmiÅŸtik biliyorsunuz. Bu anlamda daha erken tedbiri almıştık.”

Bakan Koca, Türkiye’nin Avrupa’dan ve yurt dışı ülkelerinden farklı olarak yaygın test yaptığını da anımsattı.

Dünyanın birçok ülkesinde olmayan filyasyon denilen temaslı takibinin de Türkiye’de yapıldığını vurgulayan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Avrupa bunu yapmıyor. Özellikle solunum sıkıntısı veya semptomu belirginleÅŸmedikçe, solunum sıkıntısı baÅŸlamadıkça Ä°ngiltere ve benzeri ülkelerde olduÄŸu gibi kiÅŸinin hastaneye gelmesi bile istenmiyor ve o dönem test yapılıyor. Biz ise iki semptomu olduÄŸunda test yapmaya baÅŸlıyoruz. Bu kiÅŸilerin hepsine semptomu olan ve de pozitif bulduÄŸumuz kiÅŸilerin hepsine de temaslı takibi yapıyoruz. Bu kiÅŸileri izole ettiÄŸimiz gibi, temaslı olan kiÅŸileri de izole edip kolluk kuvvetleriyle takip ederek 10 ve 14 günlük duruma göre deÄŸiÅŸen, bir izolasyon dönemini geçirmiÅŸ oluyoruz.”

Bakan Koca, Avrupa ülkelerinin hiçbirinin bu anlamda bir takip sistemi yapmadığına işaret etti.

“Türkiye antiviral ilaçlarını erken dönemde kullanıyor”

Türkiye’nin erken dönemde antiviral ilaçlarını kullandığını da vurgulayan Koca, “Dünyanın herhangi bir ülkesinde ücretsiz erken dönemde semptomu geliÅŸen kiÅŸilere ilaç veren bir baÅŸka ülke var mı? Bütün bunlar pandemi ile mücadelemizde bizi yurt dışındaki ülkelere karşı farklı kılıyor, avantajlı kılıyor.” diye konuÅŸtu.

Koca, Avrupa’da vakaların artışını 3-4 hafta önce öngördüğünü aktararak, şöyle devam etti:

“Avrupa bu yaklaşımla sürdürürse daha ciddi tedbirler almak zorunda kalacağını da konuÅŸmuÅŸtuk. Bizim burada özellikle Avrupa’da artışın olduÄŸu ve ınfluenzanın, mevsimin deÄŸiÅŸikliÄŸinin olduÄŸu dönemde, biz de 3-4 hafta öncesinden baÅŸlayan düşüşler söz konusu oldu. Niye? Bu tedbirlerdeki farklılığımızdan dolayı oldu. Ankara, Ä°stanbul’un iki katı demiÅŸtim, ÅŸimdi yarısına düştü dedim. Yüzde 60 oranında Ankara düşmüş oldu. Avrupa her geçen gün artarken Ankara’nın artışın 3-4 hafta da bu noktalara indirebilir olduk.”

 

Bu düşüşlerin ciddi kısıtlamalar yapmamakla da mümkün olduğuna dikkati çeken Koca, maske, mesafe ve el hijyenini tekrar hatırlattı.

“Ev içinde en fazla 10 kiÅŸi olmalı”

SaÄŸlık Bakanı Koca, havanın deÄŸiÅŸikliÄŸi ile ev içi bulaÅŸların arttığını belirterek, “Bilim Kurulumuzun, ‘evlerde 10 kiÅŸiyi geçmemek’ ÅŸeklinde aile içi temasın azaltılması tavsiyesi oldu.” ifadesini kullandı.

Açıklanan tabloda vaka ve hasta sayılarının görülüp görülmeyeceği sorusu üzerine Bakan Koca, şu bilgileri verdi:

“Bizim test politikamız başından beri deÄŸiÅŸmedi. Test politikamız rehberimizde belirtildiÄŸi ÅŸekliyle semptomlu olan kiÅŸilere yapılan test politikasıydı. Bu hem rehberimizde yazdığı gibi Dünya SaÄŸlık Örgütü de bunu biliyor ve biz Dünya SaÄŸlık Örgütü’ne de bu çıkan sonuçları ilk günden itibaren bildirmiÅŸ oluyoruz. Bunun dışında temmuz ayında deÄŸiÅŸiklik oldu. Yeni normalleÅŸmeyle birlikte olan deÄŸiÅŸiklikle ülkeler arası geçiÅŸle birlikte, kesitsel taramaları yapma ihtiyacı hissedildi. Bu kesitsel taramalar ve saha çalışmaları semptomlu olan kiÅŸilere yapılan çalışmalar deÄŸil. Bulgusu olan kiÅŸilere deÄŸil, tarama anlamında. Bunu ayırmak anlamında temmuz ayında semptomu olan, testi pozitif olan kiÅŸileri biz rehberimizde hasta olarak tanımlamıştık zaten. O nedenle vatandaÅŸa karşı sorumluluÄŸumuzun gereÄŸi olarak o taramaları ilave etmediÄŸimiz için hasta olarak kullanmış olduk.”

Bakan Koca, Milli Eğitimin devreye girmesiyle birlikte okullarda ve üniversitelerde benzer şekilde taramaların yapılabileceğini söyledi.

Salgın ile mücadelenin dinamik bir mücadele olduğunu ifade eden Koca, şunları kaydetti:

“Saha çalışmaları dışında bu tarz kesitsel çalışmaların niteliÄŸi de artmış olacak. Onları vatandaşımızla paylaÅŸtığımız gibi Dünya SaÄŸlık Örgütü’ne (DSÖ) de bildirmiÅŸ olacağız. Bugün havaalanında yapılmış olan 490 bin testten bahsettim ve pozitif oranlarını söyledim. Bu daha önce hasta olarak bizim ifade ettiÄŸimiz tabloda yer almayan bir sayıydı. Çünkü bu vakaydı. Semptomu olmayan taşıyıcı olan kiÅŸilerdi, bunu da bugün söylemiÅŸ oldum.”

“Bu baÅŸarıyı lütfen gölgelemeyelim”

Yarın veya daha sonraki günler kesitsel çalışmalar ve taramaların yapılacağını aktaran Koca, şöyle konuştu:

“Hatta geçmiÅŸe dönük kesitsel taramaları da yer yer vatandaşımızla paylaşıp DSÖ ile paylaÅŸacağız demiÅŸtik. Temmuz ayından itibaren kesitsel taramalar yani OSB, havaalanı, sporcular hatta özel sektörün önünü açtık biliyorsunuz daha önce özel sektörde yapılmıyordu. Tercihe baÄŸlı olarak semptomu olmayan kiÅŸilerin yaptığı testler var. Bunlar da bizim sistemizin içinde. Bunları da yer yer açıklayacağız.”

Bakan Koca, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

“Vatandaşımız ÅŸundan emin olsun, testi pozitif olan semptomu, bulgusu olsun olmasın pandemiyle mücadelede bizim sonuç almamız gerekiyor, testi pozitif olan veya temaslı olup bulgusu olan veya bulgusu olmayan biz herkesi izole ediyoruz. Bu kiÅŸilerin temaslılılarını bulduÄŸumuz gibi, izole ettiÄŸimiz gibi, HES sistemine de hepsini kayıt ediyoruz. HES sisteminde sadece pozitif kiÅŸiler yok, semptomu olan pozitif kiÅŸiler var semptomu olmayan pozitif kiÅŸiler var, semptomu olan ya da olmayan pozitif kiÅŸilerle temas etmiÅŸ olan riskli olarak adlandırdığımız herkes var. Mücadelede sonuç almak için bunu yapmak zorundasınız.”

Bu mücadelede rakamların gizlenmeyeceÄŸini vurgulayan Koca, “Biz ötesini yapıyoruz. Mücadelede ÅŸuna inanalım, bütün bu dünyadaki artışa raÄŸmen bu baÅŸarı 83 milyonun baÅŸarısı 1 milyon 100 bin saÄŸlık çalışanımızın baÅŸarısı. Bu baÅŸarıyı lütfen gölgelemeyelim hepimiz gurur duyalım. Bundan sonra da 83 milyon bir ve beraber olalım birlikte mücadele edelim. Pandemi ile ancak böyle mücadele edilebilir böyle sonuç alınabilir. Gizlenerek olmaz, mücadeleyi sahada daha dinamik yapıyor olmalıyız.” ifadelerini kullandı.

Yoğun bakım yatak doluluk oranları

SaÄŸlık Bakanı Koca, açıklanan yoÄŸun bakım yatak doluluk oranlarına özel hastanelerin dahil olup olmadığı yönündeki soru üzerine, “Bu bizim üniversiteler dahil olmak üzere olan oranlar, özel sektör bunun içinde yok.” dedi.

Koca, şöyle devam etti:

“Burada ÅŸunu söylemek istiyorum, bizim bu oranlardan bahsederken, ‘eriÅŸkin yoÄŸun bakım, yüzde 65,4’ diyoruz. Yüzde 65 gibi bir rakamın yüzde 100’e yakın olduÄŸunu 3’te 2’sinin dolu olduÄŸunu, 3’te 1 vaka ilavesi veya hasta ilavesiyle kapasitenin dolacağı gibi bir yanlış algı oluÅŸabilir. Yani ağır hastamız 1418, ‘yüzde 50 artarsa yataklarımız dolacak’ gibi bir algı asla oluÅŸmasın. Yüzde 65’ten kasıt 28 bin 500’e yakın eriÅŸkin yoÄŸun bakım yatağımız var, çocuk ve yenidoÄŸanı kast etmiyorum, 44 bin toplam. 28 bin 500’ün yüzde 65’inden bahsediyorum. Dolayısıyla 18-19 bin sadece Kovid hastalarıyla ilgili ayrılmış olan yataklar deÄŸil, bunun içinde 1400 ağır hasta, geri kalan hafif olan yatan hasta grubu da var ama yoÄŸun bakımda deÄŸil, gerisi bizim normal, rutin devam eden hastalarımızın müdahaleleri sonrası yoÄŸun bakıma giren hastalar. Yani kovid olmayan, ağırlıklı kovid olmayan hasta. Geriye 11 bine yakın boÅŸ yatak demektir. Ağır vakamız 1400. Bu durumda 7 kat daha, ağır hastanız olduÄŸunda ve bu hastaları, kovidli hastaları bu boÅŸ yataklara ayırdığınızda, kullanabilir olduÄŸunda dolabilir olacak. Dolayısıyla bu anlamda bir sorun yok. Toplam yatağımız 244 bin. Yani yaklaşık 122 bin yatağımız boÅŸ demektir.”

Koca, Türkiye’nin saÄŸlık altyapısıyla fedakar ve özverili çalışan güçlü bir saÄŸlık ordusunu olduÄŸuna tekrar vurgu yaptı.

Gözleri dolarak rakamları açıkladı

Bakan Koca, test sonucu pozitif çıkan ve hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının sayısına ilişkin soruyu ise gözleri dolarak yanıtladı.

Kovid servisi, yoğun bakım, acil servis gibi alanlarda çalışan sağlık personelinin talepleri halinde haftalık taramalarının yapıldığını bildiren Koca, şunları kaydetti:

“SaÄŸlık çalışanlarımız içinde testi pozitif olanların sayısı 40 bini geçti. Hayatını kaybeden saÄŸlık çalışanlarımızın sayısı da son dönem arttı maalesef. Sayıları 100’ü geçti. Hayatını kaybedenlerin sayısının 107 olduÄŸunu söyleyebilirim. Yakınlarına ve hepimize baÅŸsaÄŸlığı, Allah’tan rahmet diliyorum.”

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir