Sağlık Bakanı Koca: TURKOVAC için acil kullanım onayı başvurusu yapıldı

Sağlık Bakanı Koca TURKOVAC için acil kullanım onayı başvurusu yapıldı

Sağlık Bakanı Koca TURKOVAC için acil kullanım onayı başvurusu yapıldı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yerli inaktif Kovid-19 aşısı TURKOVAC için bugün itibarıyla Acil Kullanım Onayı başvurusunun yapıldığını, aşının yıl bitmeden kullanıma girmesini ümit ettiklerini bildirdi.

Koca, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Sağlık Bakanlığının 2022 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, konuşmasına millet için önemli bir müjdeyi vererek başlamak istediğini söyledi.

Fahrettin Koca, “Yerli Kovid-19 inaktif aşımız TURKOVAC, bugün itibarıyla Acil Kullanım Onayı’na müracaat etmiÅŸtir. Yıl bitmeden yaygın kullanıma gireceÄŸini ümit ediyoruz. Hücreden aşıya kadar her aÅŸaması ülkemizde ve ülkemiz bilim insanlarınca geliÅŸtirilen milli aşımızın ülkemize, milletimize ve tüm dünyaya hayırlı, uÄŸurlu olmasını dilerim.” ifadesini kullandı.

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet BekaroÄŸlu’nun araya girerek tepki göstermesi üzerine Koca, “Bugün sevinmenizi beklerdim anlıyorum ki üzülüyorsunuz. Görüşlerimiz her ne olursa olsun ortak paydamızın saÄŸlıklı ve huzurlu bir yaÅŸam olduÄŸunu son iki yılda tüm dünya ile birlikte en unutulmaz ÅŸekilde tekrar öğrendik. Küresel salgın, güvenli ve eriÅŸilebilir saÄŸlık hizmetlerinin deÄŸerini anlamamıza vesile oldu.” diye konuÅŸtu.

Bakanlığın verdiği tüm hizmetlerin salgın sürecinde de kesintisiz devam ettiğini dile getiren Koca, bugün komisyonda yapılacak her değerlendirmeyi vatandaşlara sunulacak hizmetlerin kalitesini artırmak için bir fırsat olarak gördüğünü belirtti.

Doktorların sabit ek ödemeleri

Fahrettin Koca, tüm vatandaşların sağlık hizmetine erişimini kolaylaştırma, gelişmiş ülkelerin sağlık hizmetlerinden daha başarılı ve konforlu bir sağlık hizmeti verme hedefinde olduklarını ifade ederek, kimsenin tedavisini dışarıda aramayacağı bir sağlık altyapısını korumak için çalıştıklarını ve çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

Bu anlamda saÄŸlık çalışanlarının yetkin hizmetinin olaÄŸanüstü önem taşıdığının altını çizen Koca, “Bu hizmetin hakkını verebilmek, sadece profesyonel bir meslek tavrıyla, günlük mesai saatleriyle, ortalama iÅŸ gücüyle mümkün deÄŸildir; hoÅŸgörü ister, güven ister, fedakarlık ister. BaÅŸkalarının acısını dindirmek adına kendi acısını içine gömmek ister. Bir annenin acısını dindirmek uÄŸruna kendi yavrusundan mahrum kalmak ister.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Sağlık çalışanlarının, çalışma şartlarını iyileştirmek için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hastalarımız ile çalışanlarımızın buluÅŸtuÄŸu hastane ortamlarını çaÄŸdaÅŸ normlara ulaÅŸtırmak için yatırımlarımızı artırarak devam ediyoruz. BaÅŸta asistanlarımız olmak üzere doktorlarımızın nöbet yükünü hafifletmek için düzenlemeler yapmaktayız. SaÄŸlık çalışanlarımızın özlük haklarını daha iyiye götürebilmek için büyük uÄŸraÅŸ veriyoruz.

Çalışanlarımızın çıplak maaşının emeklerinin karşılığı olmadığının bilincindeyiz. Onları verilen hizmete layık, toplumda hak ettikleri hayat standardına kavuÅŸturacak bir gelire kavuÅŸturmak azmindeyiz. Doktor dışı saÄŸlık personelimizin sabit ek ödemelerinde toplu sözleÅŸmeyle artış saÄŸlandı. Doktorların sabit ek ödemelerini artırmak ve bütün sabit ek ödemelerin genel bütçeden yapılmasını saÄŸlamak istiyoruz. Bu konuda sayın vekillerimizin desteÄŸine ihtiyacımız var.”

“HemÅŸire ve ebe sayımız yaklaşık 2 buçuk kat arttı”

SaÄŸlık Bakanı Koca, bugüne kadar olduÄŸu gibi bundan sonra da insanı temel alan bir saÄŸlık politikası izlemeye devam edeceklerini vurgulayarak, 944’ü hastane, 8 bini aile saÄŸlığı merkezi olmak üzere toplam 14 bini aÅŸkın saÄŸlık kuruluÅŸuyla hizmet verdiklerini kaydetti.

PaydaÅŸlarla birlikte Bakanlık koordinasyonunda 160 bin yatak kapasitesiyle Türkiye’nin her köşesinde olduklarına dikkati çeken Koca, 1 milyon 240 bini aÅŸan saÄŸlık çalışanı ile 84 milyon vatandaÅŸa hızlı ve kaliteli saÄŸlık hizmeti sunma gayreti içerisinde olduklarını aktardı.

BaÅŸta hekimler olmak üzere saÄŸlık personelinde hızlı bir artış gösterilmesine raÄŸmen artan talepler karşısındaki açığın hala sürdüğünü belirten Koca, “Artan tıp fakültelerimize ve kontenjanlara raÄŸmen hekim sayımızda OECD ülkelerine göre geride olduÄŸumuzun farkındayız. HemÅŸire ve ebe sayımız yaklaşık 2 buçuk kat artmıştır. Hala istihdam artışı saÄŸlanmaktadır.” bilgisini paylaÅŸtı.

“En kapsamlı saÄŸlık hizmeti sunan ülke konumundayız”

SaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’nin ekonomik geliÅŸmesine paralel olarak her geçen gün saÄŸlığa daha fazla kaynak ayrıldığını dile getirerek, “Ancak birçok ülkeyle kıyasladığımızda saÄŸlık için ayırabildiÄŸimiz kaynakların oldukça sınırlı olduÄŸunu biliyoruz. Ülkemizin, 2019 yılındaki toplam cari saÄŸlık harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki oranı yüzde 4,3 tür. Kaynağımız kısıtlı olmasına raÄŸmen en kapsamlı saÄŸlık hizmeti sunan ülke konumundayız. Pandemi döneminde bu husus herkes tarafından müşahede edildi. Amacımız sürdürülebilir bir saÄŸlık sistemini kalıcı kılmaktır.” sözlerini sarf etti.

Kişi başı toplam kamu sağlık harcamalarının yıllar içinde artmaya devam ettiğine ancak buna rağmen OECD ortalamasının oldukça altında olunduğuna işaret eden Koca, daha iyi bir sağlık hizmeti için sağlığa ayrılan kaynakların önceliklendirilmesi gerektiğinin ortada olduğunu aktardı.

OECD saÄŸlık verileri ve Avrupa Komisyonu raporlarında, Türkiye’nin yaptığı saÄŸlık harcamasına göre, saÄŸlık hizmetlerinden en üst seviyede memnuniyet elde eden ülke olma özelliÄŸini koruduÄŸunu anımsatan Koca, küresel salgına raÄŸmen bu durumun deÄŸiÅŸmediÄŸi kanısını taşıdıklarını ifade etti.

Anne ölüm oranı yüz binde 64’ten yüz binde 13,1’e indi

2002’den itibaren temel saÄŸlık göstergelerinde kaydedilen önemli ilerlemeler hakkında bilgi veren Bakan Koca, şöyle devam etti:

“DoÄŸumda beklenen yaÅŸam süresinde 78 yılı geride bıraktık. Bebek ve 5 yaÅŸ altı çocuk ölümlerinin azaltılmasında olaÄŸanüstü bir baÅŸarı elde ettiÄŸimiz zaten bilinmekteydi. KaybettiÄŸimiz bebeklerimizin sayısı ciddi oranda azalmış olmasına raÄŸmen bebek ölüm hızını düşürmeye devam ediyoruz.

SaÄŸlık sisteminin geliÅŸmiÅŸliÄŸini gösteren en temel göstergelerden biri bilindiÄŸi gibi anne ölüm oranıdır. Gebelerimizin yakın takibi, özellikle riskli gebeliklerin yönetimi ve doÄŸumların saÄŸlık kuruluÅŸlarında yapılması ile annelerimizin ölüm oranını yüz binde 64’ten yüz binde 13,1’e indirdik. BirleÅŸmiÅŸ Milletlerin yayınladığı rapora göre son 18 yılda dünya sıralamasında 5 yaÅŸ altı ölümleri en hızlı düşüren ülkelerden biriyiz.”

Bütçede koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan kaynak yüzde 103 arttı

Bakan Koca, 2022 yılı merkezi yönetim bütçesinde koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan kaynağı, önceki yıla göre yüzde 103 oranında artırarak 38 milyar 729 milyon liraya çıkardıklarını belirtti.

Artık anne adaylarının yüzde 98’inin hastanelerde doÄŸum yaptığını, doÄŸum yapılan hastanelerin tamamının “bebek dostu hastane” olduÄŸunu dile getiren Koca, hastanelerde 420 gebe okulunda ve birinci basamak hizmet birimlerindeki 1080 gebe bilgilendirme sınıfında gebe ve eÅŸlerine yönelik doÄŸuma hazırlık eÄŸitimi ve danışmanlık hizmeti sunduklarını anımsattı.

Koca, sezaryenin kadın ve bebek sağlığını riske sokacak şekilde gereksiz yere yapılmasını önleme kararlılıklarının da devam ettiğini vurguladı.

SMA taramaları yıl bitmeden başlayacak

Sağlık Bakanı Koca, bebek ve çocukların muhtemel sağlık problemlerini erkenden tespit ederek kalıcı hasar oluşmasını engellemek için taramaları sürdürdüklerine işaret ederek, şunları söyledi:

“Bu yolla toplamda yılda ortalama 25 bin bebek ve çocuÄŸumuz erken tanı ile tedavi ve rehabilitasyon ÅŸansına sahip olmaktadır. Bölgesel pilot çalışma olarak baÅŸlattığımız Konjenital Adrenal Hiperplazi taramasını önümüzdeki yıldan itibaren yurt sathında gerçekleÅŸtireceÄŸiz.

BaÅŸka yeni hastalıkları da tarama paneline eklemek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. SMA taramalarını evlilik öncesi ve yeni doÄŸan olmak üzere hazırlıklarımızı tamamladık. Ülke sathında taramalarımız yıl bitmeden baÅŸlıyor.”

“Aşılama baÅŸarısında dünyadaki liderliÄŸimizi korumaktayız”

Bağışıklama Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda okul aşılarının takvimini güncellediklerini, sınıflarda toplu aşılamalar yerine her bir çocuğa bağlı bulunduğu aile hekimi tarafından aşı uygulamasına geçtiklerini anlatan Koca, şu değerlendirmelerde bulundu:

“GeniÅŸletilmiÅŸ bağışıklama programı çerçevesinde 13 antijen ile en geniÅŸ aşılama programı uygulayan ülkeler arasındayız. Nüfus büyüklüğüne oranla aşılama baÅŸarısında dünyadaki liderliÄŸimizi korumaktayız. Son 10 yıllık süreçte aşı oranlarımız tüm dünyanın hedef olarak belirlediÄŸi oran olan yüzde 95 ve üzerinde seyretmektedir. Aşı kapsayıcılığımızın yüksek olması sayesinde aşı ile önlenebilir hastalıkların çoÄŸunluÄŸu kontrol altına alınmış, çiçek ve çocuk felci gibi hastalıklarında ülkemizde kökü kazınmıştır. Salgın koÅŸullarında bile bağışıklama oranlarımızı dünyanın gıpta ettiÄŸi düzeyde tutmayı baÅŸardık.”

Koca, Türkiye’de bulunan 5 yaÅŸ altındaki geçici koruma altındaki çocuklar ve göçmenleri çocukluk çağı aşılama takvimine göre düzenli bir ÅŸekilde aşıladıklarının altını çizerek, “Aşı oranlarını geçici koruma altındaki nüfusta bile DSÖ Avrupa Bölge ortalamalarının üzerine çıkarmayı baÅŸardık.” dedi.

Bakan Koca, 1998’de baÅŸlatılan çocukluk çağı Hepatit-B aşılamasında yüzde 98’lik bağışıklama oranına ulaşıldığını da bildirerek, DSÖ’nün Türkiye’nin kızamıkçığı elimine eden ülkeler arasına katıldığını açıkladığını hatırlattı.

Koca, DSÖ tarafından belirlenen kronik hastalık yönetimi politikalarının hayata geçirilmesinde de Türkiye’nin Norveç’le birlikte dünya lideri olarak literatüre geçtiÄŸini aktardı.

“Tütün kullanımını azaltmada arzu ettiÄŸimiz seviyeyi yakaladığımızı söyleyemeyiz”

Bakan Koca, saÄŸlıklı hayat merkezlerinin sayısının Ekim 2021 itibarıyla 212’ye ulaÅŸtığını, vatandaÅŸların içme ve kullanma sularına güvenli bir ÅŸekilde ulaÅŸabilmeleri için halk saÄŸlığı laboratuvarlarının ülke genelinde 65 bini aÅŸkın noktada sürekli olarak gelen numuneleri test ettiÄŸini anlattı.

Marmara Denizi Eylem Planı’nda müsilajın çevre ve insan saÄŸlığına etkilerinin belirlenmesi alt çalışma grubunu koordine ettiklerini belirten Koca, saÄŸlıklı beslenmeye rehberlik etmek için Ulusal Beslenme Komisyonu Teknik Raporlarını ve 2021-2025 Türkiye Beslenme Rehberini hazırladıklarını ifade etti.

Sigara bırakma polikliniklerini de ülke genelinde yaygınlaÅŸtırdıklarına, bu merkezlerde sigara bırakma tedavisinde kullanılan ilaçları ilgililere ücretsiz olarak ulaÅŸtırdıklarına dikkati çeken Koca, “Ancak tüm çabalarımıza raÄŸmen tütün kullanımını azaltmada arzu ettiÄŸimiz seviyeyi yakaladığımızı söyleyemeyiz. ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı aracılığıyla tütün ürünü bırakmak isteyen vatandaÅŸlarımıza destek olmaya devam ediyoruz.” diye konuÅŸtu.

“Yüzde 99’un üzerinde filyasyon ve temaslı takibi saÄŸladık”

Kovid-19 salgınının bilimsel verilerin ışığında, Bilim Kurulunun rehberliÄŸinde yönetimini saÄŸlarken salgının sosyolojik, psikolojik, iletiÅŸim gibi sosyal bilimler alanındaki etkilerini incelemek ve bu yönde tedbirler almak amacıyla Toplum Bilimleri Kurulunu hayata geçirdiklerini anlatan Koca, “Köy köy, mahalle mahalle, ev ev tarama yaparak yüzde 99’un üzerinde filyasyon ve temaslı takibi saÄŸladık. Sahada görev yapan ekiplerimizle aşılarımızı ülkenin en ücra köşelere ulaÅŸtırdık.” açıklamasında bulundu.

Hayat Evet Sığar ve HES kodu uygulamalarının önemine de dikkati çeken Koca, “En yoÄŸun dönemde bile sistemin zaafa uÄŸramasına fırsat vermedik. Mart 2020’den bu yana yeni binalar ve kapasite artırımıyla Kamu Hastanelerinde toplam 13 bin 271 yatak artışı gerçekleÅŸtirdik.” sözlerini sarf etti.

Türkiye’nin salgın sürecinde pek çok ülkeye de yardımda bulunduÄŸunu anımsatan Koca, TÜSEB tarafından toplam 7 adet aşı AR-GE projesine destek verildiÄŸini kaydetti. SaÄŸlık Bakanı Koca, şöyle devam etti:

“Ülkemizdeki ilk yerli inaktif Kovid-19 aşı adayı olan TURKOVAC’ın klinik çalışmaları TÜSEB desteÄŸi ile yürütülmektedir. Tamamlanma aÅŸamasına gelinmiÅŸtir. Bu çalışma Türkiye’nin en geniÅŸ kapsamlı, tamamen yerli imkanlarla yürütülen ilk Faz 3 klinik araÅŸtırma olma özelliÄŸini taşımaktadır.

Kovid-19 pandemisi kapsamında; Kovid-19 aşılarının alımı için 17 milyar lira, koruyucu malzeme, ilaç ve tıbbi sarf malzeme vb. alımları için 2 milyar lira, Kovid-19 personel ek ödemeleri için ise 1,7 milyar lira olmak üzere, toplamda 20,7 milyar lira cari harcama yapılmıştır.”

SaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca, gelecek yıl 55’i hastane olmak üzere 206 saÄŸlık tesisini tamamlayarak 14 bin 938 nitelikli yatak kapasitesini daha Türkiye’ye kazandırmayı hedeflediklerini bildirdi.

Koca, Sağlık Bakanlığının 2022 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, Bakanlığın ekip ve ekipman olarak afet ve acil durumlara hazır olduğunu, dünya standartlarında hizmet sunduğunu vurguladı.

Bu yıl yaklaşık 5,5 milyon kiÅŸinin, ambulanslar ile saÄŸlık tesislerine naklinin gerçekleÅŸtirildiÄŸini belirten Koca, 5 bin 946 olan ambulans sayısının 2022’de 6 bin 340’a çıkarılmasını hedeflediklerini söyledi.

Koca, standart ambulansların yanında, vakalara motosikletli ekipler ve özel donanımlı ambulanslarla da müdahale edildiÄŸine dikkati çekerek, “2002 yılından bu zamana kadar ambulans başına düşen nüfusu 107 binden 14 bine indirerek vatandaşımıza daha etkili acil saÄŸlık hizmeti vermeyi baÅŸardık. Önümüzdeki yıl yeni açacağımız istasyonlarla 112 istasyon sayısını 3 bin 141’den 3 bin 230’a çıkaracağız. 2008’den bugüne kadar hava ambulansları ile 53 bin, deniz bot ambulansımızla 27 bin vakanın naklini gerçekleÅŸtirdik.” dedi.

Salgın döneminde yoÄŸun bakım yataklarının ihtiyaç ve beklentilere uygun olarak hızla artırıldığını belirten Koca, “Tüm dünya yoÄŸun bakım krizi ile boÄŸuÅŸurken, yoÄŸun bakım artış yükünü omuzlayan saÄŸlık personelimizin özverili çalışması sayesinde, ülkemizde bu konuda bir sorun yaÅŸanmamıştır. Yanık tedavi yatak sayımızı ihtiyaç oranında artırmaya devam ediyoruz. Åžu anda 596 yataÄŸa ulaÅŸmış durumdayız.” ifadelerini kullandı.

Koca, ağız ve diÅŸ saÄŸlığı teÅŸhis ve tedavi hizmetlerinin eriÅŸilebilirliÄŸini ve etkinliÄŸini artırdıklarını dile getirerek, “Ağız ve diÅŸ saÄŸlığı hastanesini 34’e, ayaktan ağız ve diÅŸ saÄŸlığı merkezini 133’e çıkardık. Tüm sektörler birlikte deÄŸerlendirildiÄŸinde, 100 bin kiÅŸiye düşen diÅŸ hekimi sayımız 46’ya ulaÅŸtı.” bilgisini paylaÅŸtı.

Kadavradan organ naklinde istedikleri düzeyde olmasalar da önemli bir aşama kaydettiklerini söyleyen Koca, yürütülen kampanyalarla gönüllü bağışçı sayısının 600 bini geçtiğini kaydetti.

“Nakil olan hastaların kök hücrelerini kendi imkanlarımızla karşılama oranımız yüzde 90’a ulaÅŸtı”

Koca, ilik naklinde yabancı ülkelere bağımlılıktan kurtulmak için TÜRKÖK adıyla “Ulusal Kemik İliÄŸi Bankası”nın kurulduÄŸunu hatırlatarak, “2015 yılından bu yana 777 bin 570 gönüllü bağışçı adayı kaydettik. Bugüne kadar 3 bin 369 hastamıza TÜRKÖK kaynaklı nakil gerçekleÅŸtirildi. Böylece ülkemizde nakil olan hastaların kök hücrelerini kendi imkanlarımızla karşılama oranımız yüzde 90’a ulaÅŸmıştır.” bilgisini paylaÅŸtı.

Sağlık turizmi

Türkiye’nin saÄŸlık turizminde iddiasını sürdürdüğünü vurgulayan Koca, şöyle devam etti:

“2020’de salgın ile birlikte saÄŸlık turisti sayısında bir azalma meydana gelmiÅŸti. Ancak bu yılın ilk üç çeyreÄŸinde belli bir artış trendine girdik. Bu hususta çalışmalarımız devam ediyor. 1346 saÄŸlık tesisi ve 246 aracı kuruluÅŸa Uluslararası SaÄŸlık Turizmi Yetki Belgesi verildi. Uluslararası Hasta Destek Birimi Tercümanlık ve ÇaÄŸrı Merkezi’miz 38 tercümanla 6 dilde hizmet vermektedir. Ülkemizin giriÅŸimci ve insani dış politika vizyonu çerçevesinde saÄŸlık diplomasisi faaliyetlerimize ara vermeden devam ettik. Bu kapsamda 90 ülke ve uluslararası kuruluÅŸ ile 242 anlaÅŸmamız bulunmaktadır.”

Koca, Türkiye’nin yurt dışındaki saÄŸlık hizmetlerine iliÅŸkin ÅŸu bilgileri paylaÅŸtı:

“Sudan, Somali, Nijer, Arnavutluk, Kırgızistan ve BangladeÅŸ’te hastanelerimizde toplam 896 yatakla hizmet sunmaya devam ediyoruz. BangladeÅŸ’in Cox’s Bazar ÅŸehrinde kamp yangınında tahrip olan hastanenin yerine 70 yataklı ağır iklim sahra hastanesi sevk edilerek hizmet sunumuna baÅŸlanmıştır.”

Suriye’de de insani yardım hastaneleri ile bölge halkının yaralarının sarılmaya devam edildiÄŸini dile getiren Koca, “Cerablus, Afrin, Elbab, Çobanbey, Mare, Azez, Telabyad ve Rasulayn’da 8 hastane, 1 ağız diÅŸ saÄŸlığı merkezi, 61 saÄŸlık ocağı, 5 dispanser ve 3 mobil saÄŸlık ünitesiyle saÄŸlık hizmeti sunuyoruz.” dedi.

Sağlık hizmetlerinde dijital uygulamalar

Koca, Kovid-19 salgını döneminde dijital saÄŸlık altyapısının avantajını yaÅŸadıklarını belirterek, “Özellikle e-Nabız altyapımızın getirdiÄŸi avantaj ile salgınla mücadelenin merkezinde yer alan HSYS, HES, FİTAS, AÅžILA gibi uygulamaları çok kısa sürede hayata geçirerek saÄŸlık çalışanları ve vatandaÅŸlarımızın hizmetine sunduk. Normal muayene dışında aşı randevularını da MHRS üzerinden yönettik. Bu yılın ilk 10 aylık döneminde 290 milyonu aÅŸkın randevu verilmiÅŸ durumdadır. Halihazırda 55 milyon vatandaşımız kiÅŸisel saÄŸlık kaydı olan e-Nabız kullanıcısıdır ve kendi saÄŸlık kayıtlarına ulaÅŸabilmektedir.” ifadelerini kullandı.

Bakan Koca, iÅŸitme engellilerin, saÄŸlık hizmetlerine eriÅŸimini kolaylaÅŸtırmak ve saÄŸlık hizmeti sunumu sırasında yaÅŸadıkları iletiÅŸim sorununu ortadan kaldırmak üzere Engelsiz SaÄŸlık İletiÅŸim Merkezi’nin (ESİM) hizmete girdiÄŸini hatırlattı.

“ABD’den sonra dünyada en fazla dijital hastaneye sahip ülke olduk”

Bakan Koca, artık, sağlık kuruluşlarınca verilen tüm raporlara e-Devlet üzerinden erişilebildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Güvenli veri akışında ve hasta güvenliÄŸinde en güçlü aracımız dijitalleÅŸmedir. Bu amaçla hastanelerimizde dijitalleÅŸme seviyesini artırma yönünde yoÄŸun çalışmalar yaptık. DijitalleÅŸme konusunda HIMSS kriterlerine göre seviye 6 hastane sayımız 66’ya, en üst seviye olan seviye 7 hastane sayımız ise 5’e ulaÅŸmıştır. ABD’den sonra dünyada en fazla dijital hastaneye sahip ülke olduk.”

“Önümüzdeki yıl 55’i hastane olmak üzere 206 saÄŸlık tesisini tamamlamayı hedefliyoruz”

Koca, nüfusun arttığı Türkiye’de, vatandaÅŸlara yerinde, nitelikli saÄŸlık hizmetinin verilmesi amacıyla yeni saÄŸlık tesislerinin eklenmesi ve mevcut olanların yenilenmesinin kaçınılmaz bir gereklilik olduÄŸunu belirterek, bu kapsamda saÄŸlık yatırımlarının hızla hayata geçirildiÄŸinin altını çizdi.

Türkiye’ye uluslararası standartlarda hastane ve saÄŸlık tesisleri kazandırdıklarını dile getiren Koca, şöyle devam etti:

“Son 19 yılda 3 bin 823 saÄŸlık tesisini tamamladık. Bunların 2 bin 609’u birinci basamakta hizmet veren aile saÄŸlığı merkezi, toplum saÄŸlığı merkezi gibi saÄŸlık tesisleri, 1214’ü ikinci ve üçüncü basamakta hizmet veren saÄŸlık tesisleridir. Bu tesislerin 715’i hastane, 393’ü ek bina ve 106’sı ağız ve diÅŸ saÄŸlığı merkezidir. Önümüzdeki yıl 55’i hastane olmak üzere 206 saÄŸlık tesisini tamamlayarak, 14 bin 938 nitelikli yatak kapasitesini daha ülkemize kazandırmayı hedefliyoruz.”

Koca, halen inÅŸaat, ihale, proje aÅŸamasındaki 932 birinci basamak ile 335 hastane ve Ağız ve DiÅŸ SaÄŸlığı Merkezi (ADSM) binasını 2023’e kadar tamamlamayı planladıklarını söyledi.

“Son 3 yılda 13 ÅŸehir hastanemizi vatandaÅŸlarımızla buluÅŸturduk”

Son 3 yılda kamu özel iÅŸ birliÄŸi (KÖİ) modeliyle 18 bin 258 yataklı 13 ÅŸehir hastanesinin hizmete girdiÄŸini anlatan Koca, “Aynı modelle 5 ÅŸehir hastanesi inÅŸaatımız da devam ediyor. Genel bütçe kaynaklarımızla yaptığımız ÅŸehir hastanelerimizi de bir yandan hizmete almaya devam ediyoruz. Bu kapsamda, 15 bin 24 yatak kapasitesine ulaÅŸan 9 ÅŸehir hastanemizin ihale süreçleri tamamlanmış olup inÅŸaat çalışmaları devam etmektedir.” ifadelerini kullandı.

Koca, sağlık çalışanlarının sayısının 737 bini Bakanlık bünyesinde olmak üzere 1 milyon 240 bine ulaştığını bildirerek, yıllar itibarıyla sağlık çalışanı sayısını artırsalar da ihtiyacın büyüyerek devam ettiğine işaret etti.

Sağlık personelinin yurt içinde dengeli dağılımını sağlamak için uğraş verdiklerini dile getiren Koca, şu devam etti:

“2002 yılında uzman hekim başına düşen nüfus açısından en yüksek ve en düşük il arasında 13 kat fark var iken bugün bu fark 2 kata inmiÅŸ durumdadır. Salgın süresince durmaksızın fedakarca çalışan saÄŸlık ordumuzu, bir yandan yapılan alımlarla güçlendiriyor diÄŸer taraftan da mali ve sosyal hakları ile çalışma koÅŸullarının iyileÅŸtirilmesi için gerekli olan her ÅŸeyi yapıyoruz. Bununla birlikte çalışma koÅŸullarını ve ek ödemeleri baÅŸta olmak üzere mali haklarını iyileÅŸtirmek adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

Bakan Koca, saÄŸlıkta fiziki ÅŸartlar ve insan kaynağı kadar kullandıkları ilaç, malzeme ve cihazların da önemine iÅŸaret ederek, “Dünya çapındaki regülasyonlara paralel görev icra eden Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumumuz (TİTCK), Uluslararası Uyum Konseyine (ICH) üye bir kuruluÅŸtur. Aynı zamanda Uluslararası İlaç Denetim BirliÄŸi (PIC/S) üyesi ülkelerin ilaç otoritesi ile iÅŸ birliÄŸi içinde çalışmakta ve alt komitelerinde kılavuzların hazırlanmasında görev yapmaktadır. 2020 yılında ülkemizde ruhsatlı, pazarda satışı bulunan ilaç tüketim miktarı 2,2 milyar kutu olarak gerçekleÅŸmiÅŸtir.” bilgisini paylaÅŸtı.

“Bin kiÅŸi başına günlük antibiyotik tüketimi 42 birimden 24 birime düştü”

Akılcı ilaç kullanımı konusunda son yıllarda çalımalar yürütüldüğünü hatırlatan Koca, “Akılcı ilaç kullanımı konusunda son yıllarda yürüttüğümüz etkili saha çalışmaları ile bin kiÅŸi başına düşen günlük antibiyotik tüketimi 42 birimden 24 birime düştü. 2019’da tüketilen her 100 kutu ilacın 88’i ülkemizde üretilmiÅŸtir. 2020 ve 2021 yıllarındaki duraklamanın salgın nedeniyle farklı olarak deÄŸerlendirilmesi gerektiÄŸini düşünüyorum. Katma deÄŸeri daha yüksek ürünleri yerel üreterek deÄŸer bazında daha yüksek rakamlara ulaÅŸmak zorundayız.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Koca, hayata geçirilen İlaç Takip Sistemi’nin dünyaya örnek, önemli dijital projelerden olduÄŸunun altını çizerek, “Ülkemizde ilaçların tedarik sorununu önlemek için etkin ÅŸekilde kullanılan bu proje, ilaç politikalarına yön veren önemli bir araçtır. Aynı ÅŸekilde tıbbi cihaz ve sarfları da Ürün Takip Sistemi üzerinden yönetiyoruz. 2020 yılında tıbbi cihaz ithalatımız yaklaşık 2,5 milyar dolardır, ihracatımız ise 1,2 milyar doların üzerine çıkmıştır. İthalatın ihracatı karşılama oranı son 5 yılda yüzde 30’dan fazla artış göstermiÅŸ ve 2020 itibarıyla yüzde 50’ye ulaÅŸmıştır.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

“İlk kez bir aşının tüm süreçleri gerçekleÅŸtirildi”

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının (TÜSEB) salgın yönetiminde de önemli görevler üstlendiğine dikkati çeken Koca, şöyle devam etti:

“TÜSEB, Türkiye çapında Kovid-19 tanı laboratuvarlarını kurmuÅŸ ve ülkemizin test kapasitesini önemli derecede artırmıştır. Çıktığı açık çaÄŸrı ile aşı geliÅŸtirme projelerini desteklemiÅŸtir. Bunların arasında ülkemizin ilk yerli Kovid-19 aşısı olan TURKOVAC da yer almaktadır. Böylelikle Türkiye’de AR-GE aÅŸamasından ürüne kadar ilk kez bir aşının tüm süreçleri gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Yine bir start-up ÅŸirketi tarafından geliÅŸtirilen solunum cihazı üretimi ve ticarileÅŸmesi TÜSEB’in desteÄŸi sayesinde gerçekleÅŸmiÅŸtir. Yerli solunum cihazı, 80 ülkeye ihraç edilmesinin yanı sıra birçok ülkeye yardım amaçlı olarak da gönderilmiÅŸtir. Halen aşı, ilaç, tanı kiti, tıbbi cihaz ve biyomalzeme, klinik araÅŸtırmalar, SMA baÅŸta olmak üzere çeÅŸitli alanlarda toplam 110 AR-GE projesi desteklenmektedir.”

Bakan Koca, Türkiye’nin ilk ulusal biyobankasının TÜSEB Aziz Sancar AraÅŸtırma Merkezi bünyesinde kurulduÄŸunun altını çizdi.

Sağlık Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatının yanı sıra, bağlı ve ilgili kuruluşlarının 2020 yılı kesin hesabı ve 2022 yılı bütçesi hakkında bilgi veren Koca, şunları kaydetti:

“2020 yılı kesin hesabı, SaÄŸlık Bakanlığı 65 milyar 196 milyon lira, Türkiye Hudut Sahiller SaÄŸlık Genel Müdürlüğü 331 milyon lira, Türkiye İlaç ve Tıbbı Cihaz Kurumu 166 milyon lira, Türkiye SaÄŸlık Enstitüleri BaÅŸkanlığı ise 99 milyon lira olarak gerçekleÅŸmiÅŸtir. Bakanlığımız 2020 yılı kesin hesabı, personel giderleri 33 milyar 430 milyon lira, mal ve hizmet alım giderleri 20 milyar 13 milyon lira, cari transferler 502 milyon lira, yatırım harcamaları ise 11 milyar 250 milyon liradır.”

Bakan Koca, Sayıştay Başkanlığınca gerçekleştirilen denetimler sonucunda tespit edilen bulgular dikkate alınarak hatalı ve eksik olduğu belirtilen uygulamaları düzeltmek için gerekli işlemleri yapmaya devam ettiklerini belirtti. Koca, şöyle konuştu:

“2022’nin Merkezi Yönetim Bütçesinden, Bakanlığımız için 116 milyar 37 milyon lira, Türkiye Hudut ve Sahiller SaÄŸlık Genel Müdürlüğüne 191 milyon lira, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna 237 milyon lira, Türkiye SaÄŸlık Enstitüleri BaÅŸkanlığına ise 218 milyon lira bütçe planlanmıştır.

2022 yılı bütçesi içerisinde programlar itibarıyla bağımlılıkla mücadeleye yüzde 1,5, koruyucu saÄŸlık hizmetlerine yüzde 33,4, tedavi edici saÄŸlık hizmetlerine yüzde 64,2, yönetim destek programına yüzde 0,6, program dışı giderlere yüzde 0,3 oranında pay verilmiÅŸtir.”

Bakan Koca, 2022’de bir önceki yıla kıyasla personel giderlerinin yüzde 31, mal ve hizmet alım giderlerinin yüzde 77, cari transferlerin yüzde 52, yatırım harcamalarının yüzde 57 olmak üzere SaÄŸlık Bakanlığı bütçesinin toplam yüzde 49,5 oranında artırıldığını bildirdi.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir