SaÄŸlık Bakanı MemiÅŸoÄŸlu: 26 Nisan 2024’te yapılan operasyon ile “yenidoÄŸan çetesi” çökertildi

Sağlık Bakanı Memişoğlu 26 Nisan 2024'te yapılan operasyon ile yenidoğan çetesi çökertildi

Sağlık Bakanı Memişoğlu 26 Nisan 2024'te yapılan operasyon ile yenidoğan çetesi çökertildi

SaÄŸlık Bakanı Kemal MemiÅŸoÄŸlu, deliller toplandıktan sonra 26 Nisan 2024’te yapılan operasyon ile “yenidoÄŸan çetesi”nin çökertildiÄŸini bildirdi.

SaÄŸlık Bakanı Kemal MemiÅŸoÄŸlu, AA Editör Masası’nda gündemdeki geliÅŸmelere iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

“YenidoÄŸan çetesi” soruÅŸturmasıyla ilgili süreçte ilk andan bugüne neler yapıldığına iliÅŸkin soru üzerine MemiÅŸoÄŸlu, 27 Mart’ta CİMER’e bir ÅŸikayet baÅŸvurusu olduÄŸunu ve ÅŸikayetin 28 Mart’ta SaÄŸlık Bakanlığına iletildiÄŸini belirtti.

Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı ile aynı zamanda o dönem müdürlüğünü yaptığı İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne de konunun iletildiğini aktaran Memişoğlu, birkaç gün teftiş kurulunun beklendiğini, ardından İl Sağlık Müdürlüğü olarak gereğini yapmak üzere harekete geçtiklerini söyledi.

2-5 Mayıs 2023 tarihinde denetlemeler yapıp, talimat yazdıklarını anlatan MemiÅŸoÄŸlu, “Bu talimat neticesinde de ÅŸu görülüyor, bununla ilgili, ‘biz bu denetlemeleri yapıyoruz rutin denetlemeleri ama burada bazı şüpheler var, bunları delillendiremiyoruz. Çünkü biz burada esasında hasta dosyalarına, gittiÄŸimiz zaman doktorun olup olmadığına, hasta ile ilgili duruma ne olduÄŸuna bakıyoruz ama bu çete öyle bir çete ki bunların hepsini manipüle edebiliyor ve delil bulamıyoruz’, diye arkadaÅŸların söylediÄŸi bir ÅŸey bu aÅŸamada.” ifadesini kullandı.

Bunun üzerine “ne yapalım” diye kendisine gelindiÄŸini vurgulayan MemiÅŸoÄŸlu, emniyetten 5 Mayıs 2023’te yardım istediklerini kaydetti.

Mali ÅŸubeden bir baÅŸkomisere şüphelerini ilettiklerini ve bunları delillendirmek istediklerini dile getiren MemiÅŸoÄŸlu, bu şüphenin, “Bebekleri çok fazla yatırarak, hatta ölmüş bebekleri bile uzun süre yatmış göstererek veya bu bebekleri bu hastanelere yönlendirerek Sosyal Güvenlik Kurumunu suiistimal ettiklerine ve bu konuda hastanelerin ortamlarının, ÅŸartlarının da yeteri kadar, tıbbi olarak uygun olup olmadığına dair” olduÄŸunu aktardı.

“Biz 5 Mayıs’ta yazıyoruz ama emniyet bunları dinlemek için 20 Haziran 2023’te izin alıyor”

Denetimlerin sonucunun o esnada alınamadığına dikkati çeken Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çünkü o sırada dosyayı deÄŸiÅŸtirebiliyorlar hasta dosyasını veya o anda bebekler zaten çok küçük ve yoÄŸun bakıma ihtiyaçları olduÄŸu için bunun bakımını, vesairesini o aÅŸamada kendilerine göre manipüle edip bizim denetleme ekiplerine bunu farklı ÅŸekilde ifade ediyor olabilirler diye. Bu konuda ‘biz delil elde edemiyoruz’ demeleri üzerine biz emniyeti devreye sokuyoruz. Çünkü orada şöyle de olabilirdi yani ‘denetimden bir ÅŸey çıkmadı’ deyip devam edebilirdi, hayır biz bunu yapmıyoruz, Biz diyoruz ki bununla ilgili madem bir ÅŸey var, polis, delil ve ispata dayalı… Mahkemede çünkü bir kurumu kapatacaksanız, bir doktorun doktorluÄŸunu iptal edeceksiniz veya bir ceza keseceksiniz elinizde somut deliler olması lazım. Biz bunun olması için emniyeti 5 Mayıs’ta devreye sokuyoruz. Ben yardımcılarıma, herkese ÅŸunu söylüyorum, ‘Emniyet ve savcılık sizden ne isterse 7/24 saat bununla ilgili lütfen onlara destek verin’ diyoruz. Biz bu yazıyı yazıyoruz 5 Mayıs’ta, emniyette ÅŸunu yapıyor, 20 Haziran 2023’te Cumhuriyet BaÅŸsavcılığından teknik, fiziki takip ve telefon dinlemesi için izin alıyor. Biz 5 Mayıs’ta yazıyoruz ama emniyet bunları dinlemek için 20 Haziran 2023’te izin alıyor.”

MemiÅŸoÄŸlu, gizlilik kararı alındığını da anımsatarak, 4 Eylül 2023’te emniyetin Yolsuzluk Büro AmirliÄŸi tarafından savcılığa bildirimde bulunmasının istendiÄŸini ve yaklaşık 300 kiÅŸinin, haklarında dinleme izni alınarak dinlenmeye baÅŸlandığını anlattı.

Emniyetle hep işbirliği içinde çalıştıklarını aktaran Memişoğlu, şöyle devam etti:

“Emniyet bu dinleme esnasında iÅŸte bebeklerle ilgili bir sorun var, bir şüphe elde ettikleri anda bizim arkadaÅŸlara diyorlar ki ‘hemen olaÄŸanüstü bir denetime çıkın’ diyorlar. Biz de bu hastanelere 25 Eylül’de herkesin nereye gideceÄŸini bilmediÄŸi ÅŸekilde, zarflarla, anlık olarak olaÄŸanüstü bir denetim yapıyoruz. Esasında dosyanın esas delil elde edilen zamanı 25 Eylül’deki bu genel olaÄŸanüstü büyük denetim. Ve o denetimde haberleÅŸmeler ve dinlemeler, birbirleriyle konuÅŸmalar, teyp kasetleri, iÅŸte bazı bebeklerin saklanılması vesaire esasında dosyadaki delillerin birçoÄŸu bu aÅŸamada elde edilmiÅŸ oluyor.”

28 Eylül’de komisyon oluÅŸturuldu

Bakan MemiÅŸoÄŸlu, 25 Eylül’deki denetimden sonra 28 Eylül’de İstanbul genelinde yenidoÄŸancıların oluÅŸturduÄŸu bir komisyon kurduklarına iÅŸaret ederek, “Bu 25 Eylül’de deÄŸerlendirilen ve denetim yapılan hastanelerdeki alınan dosyaların bilgilerinin de aynı zamanda bilimsel olarak deÄŸerlendirilmesi neticesinde, emniyete bu komisyonun raporlarını verdik.” diye konuÅŸtu.

“Kimin nereye gideceÄŸini belli etmeden bu denetimleri yaptık”

Memişoğlu, komisyonu oluşturmalarının en büyük sebebinin delil ve somut bilgiler bulmak olduğunu vurguladı.

Bu komisyonlarda bir köstebek olduÄŸu ve hastanelere bilgi verdiÄŸi yönünde bakanlığa yönelik eleÅŸtirilerin hatırlatılması üzerine MemiÅŸoÄŸlu, “Biz bu denetimi yaparken hangi kiÅŸi, kim nereye gidecek, hiç bilinmiyor ve bu ellerine verilen zarflar kapalı zarf, hangi hastaneye gideceÄŸini de bilmiyor. O araçlara bindikten sonra kiÅŸinin nereye gideceÄŸi belli oluyor, biz böyle denetleme yapıyoruz İstanbul’da. Çünkü maalesef ‘bu çete olabilir bu içimizde de birileri olabilir’ diye hep düşündüğümüz için bunları hastanelere, kimin nereye gideceÄŸini belli etmeden bu denetimleri yaptık.” dedi.

Bu denetimlerin dinlemeler sonrasında da devam ettiğine dikkati çeken Memişoğlu, şu bilgileri paylaştı:

“Burada bir şüphemiz var dendiÄŸi anda bizim ekiplerimiz, çünkü ben iki kiÅŸiyi tek bununla görevlendirdim. Yani bir ÅŸey olursa 7/24 gidin o hastanede denetim yapın dedik. Öyle olunca polis de direkt irtibatlı oldukları için o teyp kasetlerinde herhangi bir şüpheli konuÅŸma duydukları anda bizim ekibi arıyorlardı, ‘iki tane üç tane denetim ekibi hemen gönderin’ diyordu. Türkay Bey dediÄŸimiz arkadaÅŸlar da onlar da, bizim ekip hemen gidiyor iÅŸte denetim yapıyor bir ÅŸey bulmaya çalışıyor ama o sırada oradaki çete üyeleri birbiriyle görüşüyor denetim sırasında ve esas deliller orada elde ediliyor.”

MemiÅŸoÄŸlu, “İhbarı alınarak denetimler yapılmaya baÅŸladıktan sonra devam eden bebek ölümleri engellenemez miydi?” sorusu üzerine, dosyanın gizli ve savcılıkta olduÄŸunu, bu nedenle de bebeklerin ölümü anlamında kendilerine bilgi verilmediÄŸini belirtti.

Cumhuriyet BaÅŸsavcılığının 24 Ekim 2023’te Bakanlığa böyle bir soruÅŸturma yaptığına iliÅŸkin bilgi verdiÄŸini bildiren MemiÅŸoÄŸlu, ÅŸunları kaydetti:

“Bizim gidip denetlemelerde bulduklarımızı polise ve savcılara vermemizle beraber teypler onları hiç bilmiyoruz, konuÅŸmalar bizi ifade etmiyorlar yani daha doÄŸrusu dosyayı bize vermiyor polis. Çünkü savcılık bununla ilgili gizlilik kararı almış, kimseyle paylaÅŸmıyor. Ama onların kanaati burada bir ihmal olabilir veya suistimal olabilir. Halen daha SGK’yı suistimal üzerine düşünüldüğü için 24 Kasım 2023’te bakanlığa diyor ki savcılık ‘Sen burada dosyalar üzerinde bir inceleme yap.’ 5 Aralık 2023’te de SaÄŸlık Bakanlığımız müfettiÅŸleri görevlendiriliyor. Bu dosyaları, yaptığımız denetimleri ve dosya üzerinden durumu incelemek üzere ve bu konuda müfettiÅŸlerimiz direkt baÄŸlantı kuruyor Büyükçekmece Savcılığıyla. ‘Biz bu konuda inceleyeceÄŸiz…’ Savcılık da ‘Biz bunu opera ediyoruz ama siz bunu dosyalar üzerinden, gittiÄŸiniz denetimler üzerinden inceleyin.’ diyor.

Bunun üzerine halen daha haksız kazanç ve bu çetenin para kazanma üzerine olduÄŸu baÅŸsavcılık tarafından biliniyor ve bize bildiriliyor. Ancak 16 Åžubat’ta bakanlık müfettiÅŸleri dosyaları ve denetim raporlarını inceliyor ve 16 Åžubat 2024’te de kendi kanaatini yine delil olmak üzere savcılığa veriyor bir rapor ÅŸeklinde. Bizim müfettiÅŸlerimiz aynı zamanda ‘Elinizde bilgi, belge varsa bizimle paylaşın, dinleme kayıtları vesaire, biz bunları alalım deÄŸerlendirelim.’ diyor. Ama savcılık, ‘Hayır, bununla ilgili gizlilik kararım var.’ diyor. O aÅŸamada paylaÅŸmıyorlar çünkü operasyonunun riske girme konusunda kaygıları oldukları için. Büyük bir çete olduÄŸunu ÅŸimdi anlıyoruz. O zaman bu kadar büyük bir yapı olup olmadığını savcılık bize ifade etmiyor.”

“Polisin delilleri elde ettiÄŸi aÅŸama esas 26 Nisan 2024”

Bakan Memişoğlu, sadece CİMER şikayetiyle bunun böyle olacağını hayal ederek, hassasiyetle iş yaptıklarını dile getirerek, 30 klasörde, 197 suç tespit edilmesinin müfettişlerinin raporu olduğunu, savcılık soruşturmasının temelinin denetimler ve denetimler esnasında konuşmaların dinlenmesi olduğunu ifade etti.

İddianameye bakıldığında her ÅŸeyin açık olduÄŸunu aktaran MemiÅŸoÄŸlu, “Savcılık 22 Nisan’da gizlilik kararının devam ettiÄŸini bizim müfettiÅŸlere söylüyor. 22 Åžubat 2024’te ve 26 Nisan 2024’te savcılık talimatıyla polis bu hastanelere ve ilgililere baskın yapıyor. Önce 47 kiÅŸiyi gözetim altına alıyor, sonra bunlardan 22’sini tutukluyor. Operasyonu savcılığın yürüttüğü, polisin delilleri elde ettiÄŸi aÅŸama esas 26 Nisan 2024. 27 Nisan’da da bu esasında haber oluyor. Süreç devam ediyor.”

“Bizim de teftiÅŸimizin gerekliliÄŸi var”

Deliller toplandıktan sonra 26 Nisan 2024’te yapılan operasyon ile “yenidoÄŸan çetesi”nin çökertildiÄŸini bildiren Bakan MemiÅŸoÄŸlu, şöyle devam etti:

“Çetenin çökertilmesi ÅŸu, deliller toplandıktan sonra ve çeteyle ilgili ‘Gerçekten SGK’yı kandırdılar, üçkağıt yaptılar, bebeklere iyi bakmadılar, devletin parasını soydular’ bu mantık ve artı delillerle beraber toplanıyor. 9 Mayıs 2024’te savcılık, gizlilik kararını kaldırıyor çünkü baskını yapmış, ilk aÅŸamasını bitirmiÅŸ. Bu sefer 3 bin 472 sayfa polis fezlekesi, savcılık ifadeleri, Masak raporlarının hepsini incelemek üzere bizim müfettiÅŸlerimize veriyorlar. Bizim müfettiÅŸlerimiz ilk aÅŸamada bunların hepsini inceliyor. Hastanelerle, kurumlarla, kiÅŸilerle ilgili sadece tutuklamak yetmiyor. Bir de SaÄŸlık Bakanı olarak bizim de teftiÅŸimizin gerekliliÄŸi var. Çünkü adli süreç baÅŸkadır idari süreç baÅŸkadır. Biz onu çalışıyoruz.”

“İlliyet bağını kurmak için bilimsel kurul oluÅŸturuldu”

Kamuoyunda “Ölümler varken siz neden durdunuz?” diye bir soru olduÄŸunu aktaran MemiÅŸoÄŸlu, esasında büyük bir çeteye operasyon yapıldığını, devletin gücü ve iÅŸbirliÄŸiyle bu çetenin çökertildiÄŸini ifade etti.

MemiÅŸoÄŸlu, 28 Haziran 2024’te, ilk ÅŸikayetin üzerinden 13 ay geçmesinin ardından bütün delillerin toplandığını ve çeteye baskın yapıldığını belirterek, “Savcılık 28 Haziran’da bize ‘Bebek ölümleriyle şüphelilerin fiilleri arasında bir illiyet bağı var mı?’, bu sefer bizim teftiÅŸ heyetimize yazı yazıyor. 3 Eylül 2024’te kasetler Jandarma Kriminal Büro tarafından çözümlenerek bize geliyor.” dedi.

Gerçekten büyük bir çalışma yürütüldüğünü vurgulayan Memişoğlu, söz konusu hastanelerde çalışanların hepsinin çete üyesi olmadığını söyledi. Bakanlığın, illiyet bağı olup olmadığını çözmek için incelemede bulunduğunu dile getiren Memişoğlu, şunları kaydetti:

“16 Eylül 2024’te bebek ölümlerinin bunlarla alakalı olup olmadığı, çünkü bu bebekler zaten yoÄŸun bakımda yattıkları için normal mi öldüler, yoksa ihmalden mi öldüler? Bu insanların esası aslında bebekleri öldürmek deÄŸil, bebekleri uzun süre yatırarak hem aileden hem de SGK’dan para almak maksadıyla olduÄŸu düşünüldü ve öyle bir yaklaşım sergilendi. İlliyet bağını kurmak için bilimsel bir kurul oluÅŸturuldu bizim tarafımızdan, 1 profesör ve 2 doçent arkadaşımız, bu bebeklerle konuÅŸmaları eÅŸleÅŸtiriyorlar.”

“Tıbbi mütalaa 16 Eylül 2024’te savcılığa gönderiliyor”

MemiÅŸoÄŸlu “Bebek ölümlerinden şüphelilerin sorumlu olduÄŸu kanaati belirtiliyor ve söz konusu tıbbi mütalaa Büyükçekmece Savcılığına gönderiliyor. 16 Eylül 2024’te savcılığa gönderiliyor. Yolsuzluk, usulsüzlük, nitelikli dolandırıcılık baÅŸlıkları ile devam eden soruÅŸturma kapsamında bebek ölümleri ilk defa 16 Eylül 2024’te, biz teypleri, bilgileri aldıktan sonra dahil ediliyor. Bunu savcılığa iletiyoruz. O da iddianamesini hazırlıyor, tehdit olayı, bu aÅŸamalarda o da oluyor, 30 Eylül’de sanırım tam tarihini bilemeyeceÄŸim ama bizim müfettiÅŸlerimiz oturuyor, raporu yazıyor.” diye konuÅŸtu.

MüfettiÅŸlerin, 28 Eylül 2024’te mevzuata aykırı iÅŸlemlere iliÅŸkin tespit edilen raporlamayı yaptığını ve hastanelerin kapatılma önerisini sunduklarını aktaran MemiÅŸoÄŸlu, SaÄŸlık Bakanlığının 28 Eylül itibarıyla çetenin bebeklerin ölümüyle ilgisi olduÄŸu nedeniyle TeftiÅŸ Kurulu BaÅŸkanlığına hastanelerin kapatılmasını söylediÄŸini belirtti.

Bakan MemiÅŸoÄŸlu, “Bunu savcılığa da bildirince, savcılık 16 Ekim 2024’te iddianamesini bitirip sunuyor. Biz de 18 Ekim’de savcılık iddianamesi bittikten 2 gün sonra da hastanelerin ruhsatlarını iptal ederek kapatıyoruz.” dedi.

MemiÅŸoÄŸlu, YenidoÄŸan çetesiyle ilgili olarak, “olay medyada ortaya çıktıktan sonra hastaneler kapatıldı” ÅŸeklindeki eleÅŸtirilerin hatırlatılması üzerine, ÅŸunları söyledi:

“Dezenformasyon tabii ki bilmeden yapılabilir, gerçekten biz de iyi anlatmamış olabiliriz. O kadar baÅŸarılı, eÅŸ güdümle çalışılmış, devlet bütün mekanizmalarını kullanarak büyük bir çeteyi ve maalesef bizim bebeklerimizin saÄŸlıksız olmasını, onların suistimallerini, bu kadar olabileceÄŸini biz ancak eylül ayında ispatlayabiliyoruz ve illiyet kurabiliyoruz. Bu da savcının haziran sonunda yazdığı ‘bu illiyeti araÅŸtırın’ demesiyle oluyor. Çünkü dosya hep gizli. Yani ÅŸunu söylüyorum. Biz diyelim dikkate almasaydık, gittiler, denetlediler bir ÅŸey bulamadılar, illiyet yoktu ortada anlatabiliyor muyum? Topluma ÅŸunu ifade ediyorum, biz saÄŸlıkta çürük elmaları ayıklamak yetkisindeyiz, kararlılığındayız ve bu konuda hiç kimseye taviz veremeyiz. Bunlar devam edecektir. Bu konuda çürük elmaları bulup, gereÄŸini her zaman yapacağız.”

“Denetimlerimizi revize edeceÄŸiz”

“Denetimlerin neden yetersiz kaldığı” yönündeki soru üzerine MemiÅŸoÄŸlu, “O çete çok profesyonel, kesin ama ÅŸu da var, denetimlerimizi de revize edeceÄŸiz, yeniden bir yapılanmaya gireceÄŸiz.” ifadesini kullandı.

Şu anda 3 çeşit denetimlerinin olduğunu aktaran Memişoğlu, şu bilgileri paylaştı:

“Bunlar, olaÄŸan denetim, ruhsata dayalı ve hizmete dayalı. Bunlar senede 40-50 bin tane yapılır Türkiye’de. Bir de olaÄŸanüstü denetim dediÄŸimiz, ÅŸikayete baÄŸlı ya da müdürün yetkisinde olan denetimler var. Biz, hastanelerin hastalarının bilgileri ve durumlarıyla ilgili de denetim mekanizmaları oluÅŸturacağız, biraz daha fonksiyonel denetime dönüşeceÄŸiz. 3-4 aydır da çalışıyoruz, bakan olduktan sonra. Burada özel hastanelerin de bazı yapısal sorunları olduÄŸunu gördük. Özel hastaneleri de disiplinize etmek gerektiÄŸi kesin. Bizim denetim mekanizmalarımızı daha güncel hale getirmemiz gerektiÄŸini kesin net söyleyebilirim. Siz ne kadar elektronik sistem de olsanız bunu ne kadar halükarda yapsanız da maalesef bu tür çeteleÅŸmeler, kötü niyetli insanlarla mücadele her zaman olacaktır, olmuÅŸtur da.”

Bakan MemiÅŸoÄŸlu, 1,5 milyon saÄŸlık çalışanı arasında “çok küçük çürümüş” kiÅŸilerin, “depremde kuvözü bırakmayan saÄŸlıkçı” ve diÄŸer saÄŸlıkçıların haklarını yediÄŸini vurguladı.

Her türlü suistimali engellemek için her şeyi yaptıklarını kaydeden Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün insanlar ‘benim bebeÄŸime bir ÅŸey oldu mu acaba’ demeye baÅŸlıyor. Dünyanın birçok ülkesinden bize saÄŸlık hizmeti almaya geliyorlar, biz bu hizmeti iyi vermezsek kimse gelmez. Biz kendi deÄŸerlerimizi, Türkiye’nin, Türk toplumunun iyi yaptığı ÅŸeyleri birkaç tane insanlıktan nasibini almamış, ben düşündükçe, rahat duramıyorum, rahat da edemiyorum. Bunlar bebeÄŸi öldürtmek için deÄŸil, esasında bebeÄŸin o hastalığından faydalanarak uzun süre yatırıp onlardan para kazanmak için bunu yapıyorlar. Ama baktığınız zaman fiziki ÅŸartları, bebeklere hizmetlerinde kusur bulunduÄŸu için illiyet bağı kurulduÄŸu için kapatıldı. O 41 kiÅŸiden sonra ikinci aÅŸamada da tehditle vesairede 5 kiÅŸi daha tutuklandı. Toplam ÅŸu anda gözetime alınan şüpheli 47 kiÅŸi, 20 kiÅŸi de tutuklu.”

Memişoğlu, kapatılan hastanelerde çalışan, çeteyle ilgisi olmayan doktor ve hemşirelerle alakalı bir yaklaşımlarının olup olmayacağı sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Bakanlık olarak yeniden atama kurası açıyoruz, süresi bitmiÅŸti, biraz uzattık ki iyi niyetli arkadaÅŸlarımız bize baÅŸvururlarsa onlarla ilgili hakları, ÅŸansları olsun. Özel Hastaneler Dernekleri baÅŸkanını ben bizzat aradım. Dedim ki ‘buradaki hemÅŸiresi, çalışanı vesaire varsa lütfen bunlara siz de sahip çıkın, biz de sahip çıkalım’. Tabii ki olmasını istemediÄŸimiz bu durumla karşı karşıyayız. Ama ÅŸu andaki bu kadar iddianame ve soruÅŸturmalar neticesinde bunları kapatmamız gerektiÄŸini, hepsinin de bilmesini istiyorum.”

“İlliyet bağı kurmazsanız hastane de kapatamazsınız”

“SGK’yi zarara uÄŸratmakla bebeklerin ölümüyle illiyet bağı kurulmuÅŸ olmasının, en kilit nokta olduÄŸu ve bebeklerin ölümünden sorumlu olanların bu ÅŸekilde mi ceza almasının saÄŸlandığı” sorusunu da MemiÅŸoÄŸlu, “İlliyet bağı kurmazsanız hastane de kapatamazsınız, insanlara da ağır ceza veremezsiniz. İlliyet bağı bizim için hocalarımızın ve raporların tamamı bakanlığa ulaÅŸtıktan sonraki aÅŸamada, ancak iddianamedeki delilleri gördükten sonra bunu yaptık. Savcılık, delilleri ve şüpheyi ispatlayacak hale geldiÄŸi nisan ayında da çeteyi çökerttik. Bu esasında zamanlama olarak da süreç olarak da doÄŸal ve gerçekten iÅŸbirliÄŸinde yapılacak bir süreç.” diye yanıtladı.

Bakan Memişoğlu, savcıya olduğu gibi Bakanlığa ya da müfettişlere de benzer tehditlerin yapılıp yapılmadığı yönündeki soru üzerine tehditleri görmediklerini, Allah rızası için çalıştıklarını aktardı.

MüfettiÅŸlerin bu aÅŸamada “müthiÅŸ” efor sarf ettiÄŸini dile getiren MemiÅŸoÄŸlu, ÅŸunları kaydetti:

“İki arkadaşımız bir senedir bu iÅŸte gece gündüz uÄŸraşıyor. İddianamesinden o sayfalarca olan denetim evraklarına, binlerce saat olan görüntülere emin olun çok büyük bir çaba bu. Ben o müfettiÅŸlere, gerçekten burada emek veren herkese, toplumumuz, bu çocuklarımız, çocuklarımızın aileleri için teÅŸekkür ediyorum. Tabii ki biz buna baÅŸlangıç yaptık, yönetici olarak takip ettik. Ama esas kahramanlar oradaki çalışanlar, onları dinleyenler sadece. Oraya gidip denetim yapanlar, tutanak tutanlar, bir çeteyi çökertmek ki bu gerçekten göreceksiniz iddianamede çok büyük çaba eseri olan bir ÅŸey. Bunu karalamaya veya yanlış dezenformasyon eden insanlara bir ÅŸey demiyorum ama biz iyi tarafından, iyi insanlar, doÄŸru insanlar olarak elimizden geleni yapıyoruz. Mücadeleye hep devam edeceÄŸiz. Her ÅŸeyi ifade etmeniz durumunda oradan küçük bir kelime alıp, bunu baÅŸka ÅŸeylere yönlendiren, dezenforme eden kiÅŸiler de kendi iÅŸlerini yapıyor diye bakarım ben. Ben kendi iÅŸimi yapıyorum. Emin olun, bu saÄŸlık çalışanlarımızla, bu fiziki altyapımızla, CumhurbaÅŸkanımızın desteÄŸiyle, dünyanın en iyi saÄŸlık sistemini, Türkiye’nin lokomotifi olabilecek bir yapıyı oluÅŸturmaya çalışıyoruz. Ama maalesef bunu istemeyenler de var herhalde diye düşünüyorum.”

Kaynak: AA