“Salgına karşı aldığımız tedbirler toplum tarafından kabul gördü”

Salgına karşı aldığımız tedbirler toplum tarafından kabul gördü
SaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca, “Kovid-19 salgınına karşı aldığımız tedbirler toplum tarafından kabul gördü.” dedi.
ücadele etme mecburiyetini önlemiÅŸtir, önlemeye de devam etmektedir. Ev hayattır. Ev hastalığa karşı hayat olmaya devam edecektir.”
“Dünya, virüsten tam olarak kurtulacağımız tarihi bilemiyor”
Koca, el birliÄŸiyle yürütülen mücadelenin sonuçlarını anlatmaya ihtiyaç olmadığını çünkü koronavirüse karşı verilen mücadelenin karnesinin her akÅŸam paylaşıldığını vurguladı. “Yeni vaka sayılarımızdaki düşüş, baÅŸarı grafiÄŸimizdir. Dün binin biraz üzerinde olan bu sayı, binin altına düştüğünde bu düşüş, nihai baÅŸarının iÅŸaret fiÅŸeÄŸi olacaktır.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Bakan Koca, şunları kaydetti:
“Hastalık sebebiyle kaybettiÄŸimiz insanlar var, fakat sayılar azalıyor. Bunun yakın olduÄŸunu umuyor, hastalıktan hiç kaybımızın olmayacağı günlerin de geleceÄŸini düşünüyoruz. Biz saÄŸlık profesyonelleri, Bilim Kurulu ve salgınla mücadelenin strateji ekipleri olarak umutsuz tek gün yaÅŸamadık. Gelinen noktada bu umut, tedbirlerin en az meÅŸakkati içereceÄŸi sonuca odaklanmıştır. Duygularımızın, alışkanlıklarımızın kabullenmekte zorlanacağı ama aklın, bunu dikkate almak zorundayım dediÄŸi bir gerçek var.”
Dünyanın, virüsten tam olarak kurtulacak tarihi bilemediğini, uzmanların, böyle bir varsayımda bulunamadığını dile getiren Koca, şöyle devam etti:
“EÄŸer bu öngörülebilir olsaydı, hayatın yeniden planlanması yerine bu büyük riske karşı mücadelenin tam olarak sonuçlanması beklenirdi. Fakat insan organizmasını istila eden son virüsün ne zaman etkisiz hale getirileceÄŸini bilmek mümkün deÄŸildir. Mücadelenin daha ne kadar süreceÄŸini bilemediÄŸimiz için hayatı yeniden planlıyoruz. Yeniden planlanan hayatta, virüse karşı korunma tedbirlerini ilk plana alıyoruz. Bütün dünyada da bilim insanları bu yönde uyarıda bulunuyor.”
Bahar havasının ve ramazan coÅŸkusunun arzu edildiÄŸi kadar yaÅŸanamadığına iÅŸaret eden Koca, “Bayrama birkaç gün kalmışken, söylediklerim çok yakın günler için çok daha müjde yüklü olsun isterdim ama gerçekçi deÄŸil.” diye konuÅŸtu.
Hayat ve hastalık gibi risklere karşı kolay vazgeçebilecek ÅŸeylerin ön planda tutulmaması gerektiÄŸine dikkati çeken Koca, “Erken umut, tedbirleri önemsiz kılmasın. Hala binlerce doktorumuz ve saÄŸlık personelimizin evlerine döndüklerinde çocuklarına sarılamadıklarını unutmayın. Bizim aramızda dolaÅŸan insanlara tanı konuyor. Risk hala dolaşımdadır. Virüsü karşılaÅŸtığınız kiÅŸilerden kimin taşıdığını bilemeyeceÄŸiniz için yeni hasta sayısının azalması sizin için güvence deÄŸildir.” uyarısında bulundu.
“Bayram günlerinde tedbirlere uyarsak sonrasında daha özgür olabiliriz”
Koca, sokaÄŸa maskesiz çıkılmaması gerektiÄŸinin altını çizerek, 1,5 metre sosyal mesafe kuralına mutlaka uyulmasının önemine iÅŸaret etti. “Bir tedbir alınmış, diÄŸerine uyulmamışsa risk önlenmemiÅŸtir.” diyen Koca, sözlerine şöyle devam etti:
“Bize beklediÄŸimiz yaÅŸama hürriyetini tedbirler ve tedbirlerin gücüyle devam eden mücadelemiz mutlaka getirecek. Size bayram günleri için veremediÄŸim haberleri, daha ilerisi için verebilirim.
Bayram günlerinde tedbirlere uyarsak sonrasında daha özgür olabiliriz.
Fakat bayramı çok dikkatli geçirmeliyiz. Bayram günleri virüsün yeniden yayılma günleri olmamalı. Bu bayramı, eski bayramlar gibi kutlarsak hastalığın tırmanışa geçtiÄŸi günlere dönebiliriz. Bütün toplumdan istenildiÄŸi gibi evimizde kalalım. Bayram kutlamalarını ziyaretlere giderek yapmayalım. Anne babalarımıza, büyüklerimize hassasiyetimiz tehlikeli bir yakınlık olmasın. Onlar için en güzel sözleri düşünüp, arayalım. Kalbin kurduÄŸu cümle, bir annenin elini öpmekten daha büyük yakınlık kurar.”
Bayramdan sonraki günlerin daha özgür olacağını dile getiren Koca, “Evlerimiz riske karşı bize bir güvence ortamı olmaya devam edecek ama tedbirlere uyarak yaÅŸayacağımız daha geniÅŸ bir sosyal hayatımız olacak. Özgürlüğümüzü, hareket serbestimizi tedbirler garanti altına alacak.” diye konuÅŸtu.
Bakan Koca, koronavirüsle mücadelenin ikinci dönemindeki bu hayat tarzına “kontrollü sosyal hayat” denildiÄŸini belirterek, kontrollü sosyal hayatın herkesin katkısı ve çabasıyla ısrarlı dikkatiyle kurulabileceÄŸini ve serbestlik saÄŸlayabileceÄŸini söyledi.
Bireylere düşenin maske takılması ve 1,5 metre sosyal mesafe kuralına uyulması olduÄŸunu vurgulayan Koca, “Sizlerin bu tedbirlere uymanızı kolaylaÅŸtırmaksa tüm kurumların görevidir.” dedi.
Koca, Sağlık Bakanlığı olarak, konuyla ilgili bütün Bakanlıklarla yoğun bir çalışma yürüttüklerini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Hareket serbestliÄŸinin arttığı dönemde virüsün tehdidine, yüksek yayılım riskinin geri dönmesine izin vermemek için gerekli altyapıyı oluÅŸturacağız. Evden dışarı çıktığınızda riske karşı kontrolün elimizde olması için bize destek verin. AlışveriÅŸ ve seyahatte, kendinizi bir güvenlik çemberine alın. Bunu nasıl yapacaksınız? Asansörden pazar yerine, metrodan iÅŸ yerine, kuaförden banka veznesine, her yerde kontrollü sosyal hayat kurallarına uyarak yapacaksınız. SaÄŸlık güvenliÄŸinizi riske edecek her ihtimale karşı dikkatli olacaksınız.
Bugüne kadar olduÄŸu gibi bundan sonra da mücadelede aktif rol alarak baÅŸarımızın büyük ortağı olacağınıza inanıyorum. Mücadelenin birinci döneminde baÅŸardık. Bu döneminde de baÅŸaracağımızdan kuÅŸku duymuyorum.”
İş yerleri girişine uyulması gereken kurallar asılacak
Bakanlığın bu günlerde, kontrollü sosyal hayatın muntazam uygulanması için giriÅŸimlerde bulunduÄŸunu belirten Koca, yeni dönemin salgın açısından bazı standartlarını belirlemek, riskleri önlemek için Kültür ve Turizm, Sanayi ve Teknoloji, Ticaret, UlaÅŸtırma ve Altyapı, Adalet ve İçiÅŸleri bakanlıklarıyla ortak çalışmalar yaptıklarını söyledi. Koca, “Riskli hareketliliÄŸin olduÄŸu kavÅŸak noktalarına, havaalanlarına, sınır kapılarına, organize sanayi bölgelerine test kurduk ve kurmaya devam ediyoruz.” dedi.
Bakanlıklarla yürütülen bu hazırlıklarda, çalışma ortamı açısından risk oluÅŸturabilecek, iÅŸ yeri sayısı bakımından en yüksek sektörleri masaya yatırdıklarını anlatan Koca, Bilim Kurulu’nca bu sektörlerle ilgili çalışma kurallarının belirlendiÄŸini, rehberlerin hazırlandığını aktardı.
Bugünden sonra iÅŸ yerlerinin giriÅŸinde, o iÅŸ yerinde uyulması gereken kuralları gösteren afiÅŸler ve çalışma rehberlerinin bulunacağını dile getiren Koca, “Hayat Eve Sığar” mobil uygulaması üzerinden vatandaÅŸların bu iÅŸ yerlerinin Bilim Kurulu’nun hazırladığı rehberle uyum derecesini puanlandırabileceÄŸini söyledi.
Koca, böylece bir denetim ağı oluÅŸturacaklarını belirterek, “VatandaÅŸlarımız kontrollü sosyal hayat döneminde, mücadelede sadece kurallara uyan taraf deÄŸil kuralları denetleyen taraf olacak. Ä°ÅŸ yerlerinin giriÅŸlerinde asılı afiÅŸlerde iÅŸ yerinin mekan durumu, belirlenen kurallar içinde çalışma saati ve bir arada bulunabilecek azami insan sayısını göreceksiniz. Ayrıca detaylı çalışma rehberleri de bulunacak. Bilim Kurulu’muz, henüz kapalı olup ancak bu normalleÅŸme süreci takvimi içinde açılabilecek iÅŸ yerleri için de rehberler hazırlamaktadır. Bir kısmı ÅŸimdiden hazır durumdadır.” açıklamasında bulundu.
“Bireyler risk taşımadığını uygulama aracılığıyla gösterebilecek”
Daha önce kontrollü sosyal hayatı kolaylaÅŸtıracak “Hayat Eve Sığar” mobil uygulamasından bahsettiÄŸini anımsatan Koca, mobil uygulamanın kullanıcı sayısının 10 milyonu aÅŸtığını, uygulamanın evden çıkıldığında vatandaÅŸlara rehber olacağını söyledi.
Bulunulan ortamda veya gitmek istenilen yerin ne ölçüde risk taşıdığının görülüp, anında tedbir alınabilineceÄŸini aktaran Koca, “Uygulamanın çok önemli diÄŸer bir fonksiyonu da ÅŸudur; bireyler risk taşımadığını, hasta veya temaslı olmadığını bu uygulama aracılığıyla gösterebilecek.” diye konuÅŸtu.
Uygulamanın uçağa binerken, serbest giriş kartı olacağını dile getiren Koca, hastalıkla mücadelenin bu döneminde seyahatlerde kişilerden risk taşımadığını göstermesinin isteneceğini kaydetti.
Bu bilginin dünyada artık karşılıklı hak olduğuna değinen Koca, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Salgınla bulaÅŸan hastalıklarla ilgili, sosyal hayata katılım söz konusu olduÄŸunda, özel bir bilgi deÄŸildir. Bu uygulamaya öncelikle ÅŸehirler arası ulaşımda geçiyoruz. Mobil uygulama üzerinden alacağınız kodu kullanarak uçak ve tren seyahati yapabileceksiniz. Seyahatlerde saÄŸlık durumlarının kontrolü, ilgili seyahat firması tarafından saÄŸlanacak ve buna göre tedbir alınacak. Sonradan bir yolcuya eÄŸer virüs bulaÅŸtığı tespit edilirse, yolculuk esnasında temas ettiÄŸi kiÅŸilerin takibi yapılacak. Tüm ulaşım süreçlerinde, ‘Hayat Eve Sığar’ mobil uygulaması üzerinden, HES kodu oluÅŸturulabileceÄŸi gibi kısa mesaj yoluyla da HES kodu alınabilecek. Böylece seyahatlerde tüm yolcuların en üst düzeyde güvenliÄŸi saÄŸlanmaya çalışılacak. ”
HES kodlarının kişiye özel üretilen tekil kodlar olduğunun altını çizen Koca, kontrolü ve yönetiminin kişinin elinde olacağını vurguladı.
T.C. kimlik numarası gibi sabit olmadığını, her paylaşımda farklı bir kodun oluşturulacağına dikkati çeken Koca, kod sayesinde kimsenin kimlik numarası gibi kişisel bir bilgiyi başkasıyla paylaşmak zorunda kalmayacağının altını çizdi.
Mobil uygulama ve HES kodunun, önümüzdeki günlerde yaygın kullanımının hayatı kolaylaÅŸtıracağını aktaran Koca, Kovid-19’un sadece saÄŸlık deÄŸil sosyal hayatı, çalışma hayatı ve insan etkinliÄŸinin birlikte gerçekleÅŸtiÄŸi alanların neredeyse tamamını içerecek tedbirler gerektirdiÄŸini anlattı.
Salgın boyunca sadece insanların hasta olmadığını, riskle sadece kişilerin karşılaşmadığını, ekonomilerin de ticaretin de eğitimin de salgın karşısında zayıf düştüğünü söyleyen Koca, salgınla mücadelenin bir cephesinin de kültürel hayattan ekonomiye bütün hayatın yeniden sağlık bulmasını amaçlayacağını dile getirdi.
“SaÄŸlık yatırımları, sosyal refahın ÅŸartıdır”
Bunlarla birlikte dünyanın “Her iÅŸin başının saÄŸlık” olduÄŸunu idrak ettiÄŸini, bunun salgın karşısında gerileyen her ÅŸeyi içerdiÄŸini bildiren Bakan Koca, “Ãœlkemizde saÄŸlığa yapılan yatırımlar büyük bir isabettir. BaÅŸta kendimizin sorumlu olduÄŸumuz saÄŸlık güvenliÄŸimiz, yüksek bir haktır. SaÄŸlık yatırımları, sosyal refahın ÅŸartıdır. ” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Ramazan Bayramı’nın kutlanacağını anımsatan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu bayram sözün, sarılmanın yerini tutacağı, hürmet ve tebessüm dolu bakışın, mesafeyi aradan kaldıracağı bir bayram olacak. Bu bayram büyüklerimizle, akrabalarımızla dostlarımızla bir araya gelemiyoruz, ‘el öpenlerin çok olsun’ sözünü belki sadece telefonda söyleyebiliyoruz. Ama yakınlıklar kurmanın, yakınları ifade etmenin yolları sayısız. En güzel kutlamaları almanızı diliyorum. Bayramınız mübarek olsun, hepinizi gönülden kutluyorum. Saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”
“SaÄŸlık turizmi sezonunu erken baÅŸlattık”
SaÄŸlık turizmi kapsamında, bugünden geçerli olmak üzere 31 ülkeden gelen hastaların kabul edilmesine iliÅŸkin, ÅŸu ana kadar bir baÅŸvuru olup olmadığı ve Türkiye’nin gelecek günlerdeki saÄŸlık turizmine iliÅŸkin hedefleri sorulan Koca, saÄŸlık turizmini çok önemsediklerini vurguladı.
Bu süreçte sağlık turizmini de kontrollü yapmayı amaçladıklarına işaret eden Koca, şunları kaydetti:
“SaÄŸlık turizmi sezonunu erken baÅŸlattık, yani bugünden itibaren. Burada yapılan özellikle pandemi açısından sorunun daha minimal olduÄŸu 31 ülke için bu baÅŸlatılmış oldu. Åžu an uluslararası uçuÅŸların olmadığını da biliyoruz. Burada gerektiÄŸinde, talebe göre charter seferleri de düzenlenebilir olacak. Bununla ilgili bugünden itibaren sadece bakanlığımız deÄŸil hem üniversiteler hem özel sektör hem kamu kurumlarına müracaat eden kiÅŸiler, tespit ediliyor, müracaatlar alınıyor. Bu müracaatlara göre, yoÄŸunluÄŸa göre gerektiÄŸinde charter seferleri dahil olmak üzere de düzenlenmiÅŸ olacak.”
Libya Sağlık Bakanı ile bugün bir görüşme yaptıklarını aktaran Koca, şöyle devam etti:
“Son derece memnun oldular, bu anlamda çok hastalarının olduÄŸunu söylediler ama biz bu saÄŸlık turizmini yaparken özellikle bulundukları bölgede testlerini son 2 gün içinde yapmış olmalarını önemsemekle birlikte Türkiye’ye geliÅŸlerinde bu testlerin yapılmasını ÅŸart koÅŸuyoruz. Yanlarında gelecek olan sabit bir, en fazla iki kiÅŸi olmak üzere onların da burada hangi ÅŸartlarda, hastane ortamında kalabileceklerini belirten bir genelgemiz de oldu. Bu da yayınlamdı. Dolayısıyla bu çerçevede biz, Kovid’li hasta deÄŸil daha çok hangi hasta gruplarını kabul etmemiz gerektiÄŸini, branÅŸları da belirlemiÅŸ olduk. Özellikle bu anlamda yurt dışı hastaya hizmet verebilecek ortamları, daha ayrı ortamlar yaparak planlamak istiyoruz.”
Ä°stanbul’daki yeni hastaneler saÄŸlık turizminde de kullanılacak
Fahrettin Koca, yarın açılışı yapılacak BaÅŸakÅŸehir Çam ve Sakura Åžehir Hastanesinin ağırlıklı olarak saÄŸlık turizminde kullanacakları bir hastane olacağını belirterek, benzer ÅŸekilde önümüzdeki günlerde açılışı gerçekleÅŸtirilecek Sancaktepe ve YeÅŸilköy’de yapılan acil durum hastanelerini saÄŸlık turizmi açısından da kullanmak üzere planladıklarını ifade etti.
Sadece bu iki hastanenin saÄŸlık turizmi için devrede tutulmayacağının altını çizen Koca, “Bu iki hastanede 1000 yatağın 400’ü yoÄŸun bakım yatağı olarak planlandı ve istenildiÄŸinde bütün yatakları yoÄŸun bakım yatağı olabilecek ÅŸekilde yapıldı. Yani kalıcı, çok amaçlı acil durum hastanesi olarak fonksiyon görecek bu iki hastane.” diye konuÅŸtu.
Aynı zamanda her bir hastanenin en az 80-100 yatağının diyaliz hastaları için ayrılacağını aktaran Koca, bunun dışında Ä°stanbul’da yoÄŸun bakım ihtiyacının çok fazla olduÄŸunu, o nedenle her iki bölgede 400’er yataklı yoÄŸun bakımların devreye girmesiyle Ä°stanbul’daki yoÄŸun bakım sorununun çözüleceÄŸi bilgisini verdi.
Bakan Koca, özellikle Kovid-19 döneminde yoğun bakım ihtiyacı olduğunda kullanmayı hedefledikleri acil durum hastanelerinin daha sonrada yoğun bakım ihtiyacı, diyaliz, rehabilitasyon ve sağlık turizmi için de devrede olacağına dikkati çekti.
Bu iki hastaneye yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle hayatını kaybeden ve kendisinin de hocası olan Murat Dilmener ile Feriha Öz’ün adının verilmesinin son derece önemli olduÄŸuna deÄŸinen Koca, “Bu hastanelere bu hocaların ismi için bile bu hastanelerin yapılmasını son derece önemli olduÄŸunu söylemek istiyorum. Çünkü çok kıymetli insanlardı, çünkü bunlar hocaların hocasıydı.” ifadelerini kullandı.
“R0 veya R deÄŸeri olarak bu oranın 0,72 olduÄŸunu söyleyebilirim”
Koca, virüs bulaÅŸtırma katsayısı R0 deÄŸerinin ne olduÄŸuna iliÅŸkin soru üzerine, R0 deÄŸerinin hastalığın yayılım hızını gösteren bir katsayı olduÄŸunu belirterek, “Burada kabaca R deÄŸeri olarak söylediÄŸimizde ben geçen bir oran vermiÅŸtim o özellikle bu güne kadar olan dönemin ortalaması olan bir R deÄŸeriydi. Bugün itibarıyla R0 veya R deÄŸeri olarak bu oranın 0,72 olduÄŸunu söyleyebilirim. Yani her geçen gün oranın düştüğünü ve giderek bu bulaşıcılık hızının azaldığını, sayıların giderek düşmeye devam ettiÄŸini gösteren bir oran.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Sınavlarda maske kullanımı
Üniversite ve liselere giriş sınavlarında öğrencilerin maske takıp takmayacağına ilişkin bir soru üzerine Bakan Koca, şu yanıtı verdi:
“Öğrencilerimizle ilgili bu konu Bilim Kurulunda birkaç defa görüşüldü. Bugün de bu konu tekrar görüşüldü. Özellikle bu konuyla ilgili bir rehber de yayınlanmış olacak. Ben ÅŸimdiden ÅŸunu söyleyebilirim; bütün öğrencilerimizin maske ile sırasına oturması istenecek. Yani herkesin maskesiyle imtihana gireceÄŸi sıraya oturması saÄŸlanacak ve mesafe korunabiliyor ise bizim belirttiÄŸimiz, rehberde belirtilen mesafeler anlamında söylüyorum. Mesafe korunabilir bir sınıfsa o durumda maskesini çıkarmasını Bilim Kurulu öneriyor. Yani özellikle maskeli olacak, fakat imtihan anında bu maskenin devam etmesi gerekmiyor, maske çıkarılabilir. Bununla ilgili de zaten bir rehber hazırlığı yapılıyor.”
Havaalanlarında ve sınır kapılarında test yapılması şeklinde çalışmalar olacak
Koca, Bilkent YerleÅŸkesi’nde video konferansla gerçekleÅŸen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) kuluçka döneminde tespit edilebilecek erken tanı kiti çalışmalarıyla ilgili soru üzerine Bakan Koca, bu konuyla ilgili hem TÃœBÄ°TAK’ın hem de Bakanlığın desteklediÄŸi yirmiye yakın çalışma bulunduÄŸunu, bunların bir kısmının antikor safhasıyla bir kısmının da PCR ile ilgili daha hızlı sonuç vermeye odaklı çalışmalar olduÄŸunu vurguladı. Koca, “Esas ÅŸu dönemde en çok antikor testinin hızlı eliza yöntemiyle yapılabilir olmasını önemsiyoruz. Çünkü eliza yöntemiyle yapılan testin yüzde 100’e yakın oranda doÄŸruluk payının olduÄŸunu biliyoruz.” diye konuÅŸtu.
Son haftalarda test sayılarında görülen iniÅŸ çıkışlara iliÅŸkin soruya Bakan Koca, “Bilim Kurulunun kimlere test yapılabilir diye bir algoritması vardı. Bu çerçevede müracaat edenlerden numuneler alınarak yapılmış oluyor.” ÅŸeklinde yanıt verdi.
Bu süreçte OSB ve benzeri yerlerde de test sayılarını giderek arttırdıklarının altını çizen Koca, şöyle devam etti:
“Yakın zamanda havaalanlarında da yurt dışından gelen yolculara testin yapılması ÅŸeklinde bir çalışmamız var, gümrük ve sınır kapıları dahil olmak üzere. Dolayısıyla önümüzdeki dönem bu test sayıları, semptom veren kiÅŸilerde yapan deÄŸil belli bölgelerde herkese yapılması ÅŸeklinde bir algoritmaya dönmüş oluyor. Ayrıca bütün toplumun hem PCR deÄŸeriyle hem antikor çalışmasıyla ilgili TUÄ°K ve Halk SaÄŸlığımız arasında görüşmeler yapılarak bir noktaya gelmiÅŸ oldu. Orada da biz toplumdaki yaygınlığını daha net görmüş olacağız. Bugün yine bir toplantı yaptılar. Bir noktaya gelinmiÅŸ oldu. Åžu an OSB’lerde 50 bine yakın kiÅŸiyi taradık. 50 bin test yapıldı. Bu test edilenler içinde pozitif çıkma oranı binde 3,5, yani çok da düşük olduÄŸunu söylemek istiyorum. Esas ne kadarı geçirmiÅŸ durumda, onu daha bilmiyoruz. Onu da demin dediÄŸim halk saÄŸlığı çalışmamızla daha net söyleyebilir olmuÅŸ olacağız. Yani önümüzdeki dönemde sadece semptomu olan deÄŸil belirli alanlarda herkese yapılabilir olan bir algoritmaya da dönmüş olduk.”
65 yaş ve üzerine seyahat izni
65 yaş ve üstü vatandaşların evde oturmalarından kaynaklanan bazı sağlık sıkıntılarının olduğu ve bu vatandaşlara yönelik yeni bir uygulama bulunup bulunmadığı sorusu üzerine Koca, 65 yaş ve üzeri büyüklerin bu dönemde çok büyük fedakarlık gösterdiğini, en çok uyum ve hassasiyet gösterenlerin de yine bu kişiler olduğunu vurguladı.
Koca, 65 yaş ve üzeri büyüklerle ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü ve onlara bir müjde vereceğini belirtti. Bakan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
“CumhurbaÅŸkanımızın talimatları ve Bilim Kurulu ile de görüşmüş olduk. Bilim Kurulunun da o noktada önerisi doÄŸrultusunda, 65 yaÅŸ üzeri büyüklerimizin memleketlerine gitme noktasında, sabit bir yere gittiÄŸinden eminsek, saÄŸlık açısından herhangi bir sorunları yoksa ilgili kaymakamlıktan yanlarında 1, zorunlu ise gerektiÄŸinde en fazla 2 kiÅŸi olmak üzere, bir aylık tek yönlü gidiÅŸ olmak kaydıyla, bir aylık bir zaman zarfında dönmemek üzere bir izin durumu yarından itibaren söz konusu olacak. Bununla ilgili duyuruda ayrıca bugün İçiÅŸleri Bakanlığımız tarafından yapılmış olur.”
Koca, bunun hareketliliği sağlayan bir unsura dönmemesinin önemini vurgulayarak şunları kaydetti:
“Burada olabildiÄŸince daha kontrollü bir geçiÅŸin saÄŸlanması, gidilen yerin sabit olması, yine aile hekimliÄŸi tarafından takip edilmesi ve o sabit noktada yine evden dışarı çıkmama noktalarında izole edilebileceklerinden emin olmalıyız. O nedenle de bu hareketliliÄŸin yoÄŸun olmamasını önemsiyoruz. Daha kontrollü, daha uygun bir mekan söz konusu ise buraya geçiÅŸi saÄŸlamak üzere bir yaklaşım içinde olunacak.”
“EÄŸer kurallara uyarsak önümüzdeki dönemde ikinci dalga söz konusu olmaz”
Kültür ve Turizm Bakanlığının işletmelere verdiği sertifikasyonlar ve yurt dışından gelecek turistlere ilişkin soru üzerine Koca, şunları söyledi:
“Bu sezonu kontrollü yapmak istiyoruz. Yani öngörülen mesela haziran için daha önceki dönemlere göre olabilecek turist sayısının yüzde 20’yi geçebileceÄŸini düşünmüyoruz. Bunu yaparken özellikle riskli bölgelerden geçiÅŸlerle ilgili ülkelerle zamana yayarak, o bölgedeki salgını da deÄŸerlendirerek bir dinamik süreç içinde planlanır olacak.
Yani bir takvimde herkesin geldiÄŸi deÄŸil, kimlerin ne zaman gelebileceÄŸini belirlediÄŸimiz, ülkedeki güvenlik durumu ve salgın durumu da göz önüne alınarak planlanmış olacak. Gelenlerin de hem testleri yapılıyor olacak hem bulundukları ortamda kontrollü sosyal hayat dediÄŸimiz ve hangi kurallara uyulması gerekiyor ise restoran dahil olmak üzere bütün bunlar çalışıldı.”
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile görüşüldüğünü belirten Koca, turistlerin testi pozitif olduğunda nasıl davranılması gerektiği, hangi hastanede tedavi edilmesi gerektiği gibi bütün detayların çalışıldığını anlattı.
“Rusya gibi daha riskli görülen ülkelerden 1 Haziran’da hemen zaten öyle açılma durumu olmayacak.” diyen Koca, takvim hazırlandığını, temmuz, aÄŸustos ve eylül dahil olmak üzere belli dönemlere göre hazırlıkların yapıldığını ifade etti.
Koca, hasta sayıları ve salgının etkisine dair soruya şu yanıtı verdi:
“Türkiye’deki tedavi algoritmasının farkıyla hastanedeki, yoÄŸun bakımdaki ve entübe hastalarımızdaki sayının giderek azaldığını zaten gördük ve her geçen gün de bu azalmaya devam ediyor. Yani hem erken ilaç baÅŸlama durumumuz hem Çin’den getirilen ilacın ne zaman hangi durumda hangi hastaya uygulanması gerektiÄŸi algoritması dahil olmak üzere orada da farklılık yaptık.
Çin’in daha çok entübe olan hastalarda kullandığı ilacın biz o dönemde faydasının olmadığını, daha erken dönemde ne olduÄŸunu gördük. Bununla ilgili de yayın yapma anlamında da ciddi çalışmalar var, önümüzdeki 2-3 hafta içinde bu konuda epey yol alacağımızı ve dünyaya da bu anlamda hazırlanan yayınları, büyük verileri yani birçok ülkenin 100’lü, 200’lü, 300’lü rakamlarla, vakalarla açıkladığı çalışmaları bizim binlerle ifade eden çalışmalar olarak sunacağımızı ÅŸimdiden söyleyebilirim.”
“Ä°kinci dalga söz konusu olmaz”
Sokağa çıkma kısıtlamasının sona ermesinin ardından vatandaşların evlerinden çıktığını ve sosyal mesafe kurallarına uyulmadığını, bu nedenle de ikinci dalga riskinin ve eylem planlarının olup olmadığına dair soru üzerine Koca, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Åžimdi ikinci dalga riski ÅŸu dönemde düşünmüyoruz ama dediÄŸiniz doÄŸru, özellikle sokaÄŸa çıkma yasağının olduÄŸu günler sonrası bir yoÄŸunluÄŸun oluÅŸmuÅŸ olmasını, etkisini biz 1 hafta-10 gün sonra zaten görüyoruz. Bunu size açıkladığımız sonuçlardan da çok net takip ediyor olmalısınız. Yani geçen hafta biliyorsunuz, pazartesi günü 1100 rakamlarına kadar düştü, sonra 1600’lere, 1800’lere, 2200’lere kadar yükselen, o bir önceki haftanın salıdan itibaren hareketliliÄŸin getirdiÄŸi bir sonuçtu ama bu kontrollü bir dönem oldu bize. 3-4 gün o dönem bir kayboldu ve ÅŸimdi tekrar bir aÅŸağı düşüş söz konusu.
Bugün veya yarın daha aÅŸağı düşeceÄŸini görüyoruz. Dolayısıyla bu hareketliliÄŸin kontrollü olması gerekiyor ve dışarıda da hareketlilik olabilir ama hareketlilikle maskeli ve mesafeye bu anlamda hassasiyet gösterirsek o kontrollü olmanın bize ciddi bir katkı ve faydası olacak. Yani hareketlilik olsa bile bizim kontrolü elden bırakmamamız gerekiyor. Önümüzdeki dönemde bu anlamda ikinci bir dalga doÄŸrusu beklemiyoruz, eÄŸer kurallara uyarsak, kontrolü sosyal hayatın gereÄŸi yapma noktasında bir gayret ve çaba içinde olursak yani maske ve 1,5 metre sosyal mesafe kurallarını özellikle uygulama noktasında hassasiyet gösterirsek ikinci dalga söz konusu olmaz.”
“Umudumuzu koruyalım”
Bakan Koca, aşı çalışmalarına ilişkin soru üzerine, şu bilgileri verdi:
“Aşıyla ilgili herkes bir ÅŸeyler söylüyor, ÅŸunu bilelim, aşı 3 ayda, 4 ayda, 6 ayda hemen gündeme gelebilecek, yaygın kullanılabilecek bir durum deÄŸildir. Bunun en erken 8-10 aylık zaman diliminden önce olacağını doÄŸrusu düşünmüyoruz. Bu anlamda en çok mesafe alan ülkenin de ÅŸu an Çin olduÄŸunu biliyoruz, insan deneyi safhasına da geldiÄŸini biliyoruz. Bu çerçevede Türkiye’deki çalışmaların da hayvan deneyi aÅŸaması döneminde olduÄŸunu ve bu çalışmaların zannediyorum hayvan deneyi safhası 2-3 ay kadar daha devam edebilir görünüyor.
Bu konu ile ilgili geliÅŸmeler daha somut olduÄŸunda doÄŸrusu gündeme taşımak istiyorum yani erkenden biz aşı yapıyoruz, 2 ay sonra, 3 ay sonra siz rahat olun gibi bir yaklaşım içinde olmak istemiyorum çünkü aşı konusu hassas ve sizin belli bir süreçten sonra her an ‘Evet, bu hayvan deneyinden veya bu insan deneyinden sonuç alamadık.’ deme noktasına gelebilirsiniz. Yer yer Ä°ngiltere’de yapılan çalışmalarda hayvan deneylerinde olduÄŸu gibi. O nedenle umudumuzu koruyalım ama somut bir ÅŸey geliÅŸtiÄŸinde de size bunu çok daha net ifadelerle zaten söylemiÅŸ oluruz.”
65 yaş üstü vatandaşlara müjde
Bakan Koca, 65 yaş üzeri vatandaşlara yönelik açıklanacak yeni tedbirlere ilişkin soru üzerine, şunları söyledi:
“Özellikle gittiÄŸi ve gideceÄŸi yerde sabit olan ve orada yaÅŸayabileceÄŸi bir yerse o durumda izin veriliyor olacak ama aile hekimleri, daha çok seyahat edebileceÄŸini, herhangi bir semptomun, herhangi bir hastalık belirtisinin olmadığını belirten bir düzenleme yapmış olacaklar. EÄŸer devamında da zaten kendi aile hekimi herkesi takip ediyor olacak, bildiÄŸi hastayı özellikle yakın takibe alarak gerektiÄŸinde bulunduÄŸu bölgede saÄŸlık kuruluÅŸuna yönlendiriyor olmuÅŸ olacak. Yanlarında bir, en fazla iki kiÅŸinin gidebileceÄŸi ÅŸekilde kaymakamlıktan izin alınmış olacak. GideceÄŸi yerde bir sorun yoksa ve gittiÄŸi yerden de bir aylık zaman diliminde geri dönüşü olmamak üzere, bir aylık zaman diliminde tek yönlü gidiÅŸ söz konusu olacak.”
“Kronik hasta ve yaÅŸlıları güvene almak istiyoruz”
“Sinemalar, kafeler, restoranlar, lokantaların açılması gündemde mi? Bunlar için bir rehber hazırlandı mı?” sorusu üzerine Bakan Koca, “Çok riskli olan alanlar zaten erken dönemde kapandı, dolayısıyla çok riskli olan alanların en geç açılması en doÄŸal olanı. Bununla ilgili çalışma yapıldı, rehberler hazırlandı.” yanıtını verdi.
Koca, restoranların nasıl açılacağı, oturma düzeninin nasıl olacağı konularında sektör temsilcilerinin beklentilerini de dikkate alarak rehberler hazırladıklarını anlattı.
Otellerdeki restoranların uyması gereken kurallar ve nasıl açılması gerektiÄŸi konusundaki rehberi yayımladıklarını anımsatan Koca, “Zamanla ilgili şöyle bir durum söz konusu, bayramdan önce zaten düşünülmüyor. Bayramdan sonraki süreçte salgının seyrine göre dinamik bir yaklaşımla zaten Bakanlar Kurulunda gündeme gelmiÅŸ olur, Bilim Kurulunun önerisiyle. O durumda da Sayın CumhurbaÅŸkanımız gerektiÄŸinde ilan etmiÅŸ olur.” dedi.
Koca, “Haziran ayı içinde sokaÄŸa çıkma kısıtlamalarının devam etmesi söz konusu olur mu?” sorusuna, “Hem büyüklerimizle hem gençlerle ilgili durum Bilim Kurulumuz tarafından deÄŸerlendiriliyor ama bu daha da gevÅŸetiliyor olacak. Bilim Kurulunun bu önerileri Bakanlar Kurulumuzda gündeme gelmiÅŸ olur. Muhtemelen bu ÅŸekilde devam etmez.” cevabını verdi.
Yeni dönemde özellikle kronik hasta ve yaşlı grubunu güvene almak istediklerini ifade eden Koca, Bilim Kurulunun önerisi doğrultusunda bu gruptakiler için kısıtlamaların biraz daha sürebileceğini, Bakanlar Kurulunda da gündeme geleceğini anlattı.
Kontrollü sosyal hayat anlamında da kısıtlamaların olacağına iÅŸaret eden Koca, “SokaÄŸa çıkma anlamında kısıtlama kronik hastalar ve büyüklerimizle ilgili kısmen olabilir.” ifadesini kullandı.
Öte yandan, basın toplantısı öncesi talep eden gazetecilere PCR testi uygulandı.
Kaynak: AA