İçiÅŸleri Bakanı Süleyman Soylu, 1 Aralık 2019’dan bugüne kadar Ä°dlib’den 312 bin kiÅŸinin sınıra yakın yerlere göç ettiÄŸini, bunların yüzde 76’sının kadın ve çocuklardan oluÅŸtuÄŸunu söyledi.

İçiÅŸleri Bakanı Süleyman Soylu, Afet ve Acil Durum Yönetimi BaÅŸkanlığında (AFAD) düzenlenen “Ä°dlib Yardım Kampanyası Basın Tanıtım Toplantısı”na, hafta sonu Ä°zmir’in ÇeÅŸme ilçesi açıklarında batan teknede hayatını kaybeden çocukların ismini sayarak baÅŸladı.

Haberlerde ölümü normalleÅŸtiren isimlerin kullanılmasını eleÅŸtiren ve zaman zaman duygulandığı görülen Soylu, “Haberlerde, ‘Suriyeliler’ diyen var, ‘kaçakların teknesi battı.’ diye manÅŸet atan var. ‘Åžu kadar göçmen hayatını kaybetti.’ diye bizim akıllı telefonlarımıza gelen mesajlar var. Aylan’dan baÅŸka bir ismi dünya tanımadı zaten. Bunların her birisi candır, bir hayattır.” dedi.

Soylu, “Biradayız, Ä°dlib’in Yanındayız” yardım kampanyasını İdlib‘deki insanlık dramına bir nebze olsun çare olmak için baÅŸlattıklarını anlatarak, konuÅŸmasına şöyle devam etti:

“Bu kampanyanın ne anlama geldiÄŸini, niçin yapıldığını, uzun uzun anlatmamız gerekebilirdi. EÄŸer cumartesi günü, 8 çocuÄŸun cansız bedenini Ege’nin soÄŸuk sularından çıkarmak zorunda kalmış olmasaydık ve bunun gibi onlarca hadiseyi, ne yazık ki yaÅŸamamış olsaydık. 2011’den beri bu acıyla temas eden biziz. Vicdanları örselenen de biziz. Çocuk cesetlerini denizden toplayan bizim evlatlarımız. Sınır duvarlarının dibinde karlar eriyince ortaya çıkan donmuÅŸ cesetleri toplayan yine bizim evlatlarımız. O insanlarla komÅŸu olan, akrabalığı olan, ortak tarihi ve inançları olan biziz. Sığındıkları kapı da haliyle elbetteki bizim kapımız.”

Bu çatışmaların idlib’de, Halep’te, yani Çanakkale ÅžehitliÄŸi’ndeki mezar taÅŸlarında ismi yazan yerlerde olduÄŸuna belirten Soylu, hayatını kaybedenlerin, o ÅŸehitlerin torunları olduÄŸunu, Suriyeli meselesine bundan sonra da sahip çıkacaklarını söyledi.

Süleyman Soylu, 2017’de 175 bin, 2018’de 268, 2019’da 454 kaçak göçmenin yakalandığını ancak Batı’daki ülkelerin bu durumu umursamadığını vurgulayarak, “Tepkileri, sadece bize dönüp, ‘aman bunları bırakmayın, bunların bize gelmesini engelleyin’ çerçevesinde oldu. Kusura bakmasınlar, bunu o bölgede savaÅŸa sessiz kaldıklarında düşünselerdi. Yine kusura bakmasınlar, acımasızca terör örgütlerine silah gönderdiklerinde bunu düşünselerdi.” diye konuÅŸtu.

“Göç edenlerin yüzde 76’sı kadın ve çocuk”

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın giriÅŸimleriyle Libya ve Ä°dlib’de ateÅŸkesin saÄŸlandığını hatırlatan Soylu, bu sayede oradaki insanların rahat bir nefes aldığını vurguladı.

Libya ve Ä°dlib’deki insanların, acımasız bombardımanlardan, insanlığı düşünmeyen anlayışlardan ÅŸimdilik kurtulduÄŸuna dikkati çeken Soylu, buralara ellerini uzatmanın, yerinde yardım etmenin, onlarla birlikte olmanın tam zamanı olduÄŸunu dile getirdi.

Bakan Soylu, Ä°dlib’de, iç savaÅŸ öncesinde 1,5 milyon insanın yaÅŸadığını, savaÅŸ süresince de yoÄŸun bir göç aldığını ve bugünkü nüfusunun 3,7 milyon olduÄŸuna iÅŸaret ederek, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü:

“Son dönemde yaÅŸanan geliÅŸmeler ve çatışmalar neticesinde 1 Aralık 2019’dan itibaren bugüne kadar 312 bin kiÅŸi, sınırımıza yakın yerlere doÄŸru göç etmiÅŸtir. Göç edenlerin yüzde 76’sı kadın ve çocuktur. Takdir ederseniz ki bu bu bir taşınma deÄŸildir. Yanlarına alabildikleri birkaç parça eÅŸyayla kaçıştır. Sınırımızın dışında, 20 kilometre kadar yakınında oluÅŸturduÄŸumuz 9 kamp alanına geliyorlar.”

“217 bin 320 ihtiyaç sahibine ulaÅŸtırıldı”

Tüm yardım kuruluşlarına destekleri için teşekkür eden Süleyman Soylu, şu değerlendirmede bulundu:

“Çadır dağıtmadan kumanyaya, saÄŸlık yardımından kış ortamında orada ihtiyaç duydukları tüm malzemelere kadar, AFAD BaÅŸkanlığımız, Kızılayımız, Diyanetimiz ve buradaki tüm yardım kuruluÅŸları her birisi elinden geleni ortaya koymaya çalıştılar. Gıda ve hijyen kolisi, battaniyeler, günlük yemek ve çadır ihtiyaçlarının tamamı ÅŸu ana kadar 217 bin 320 ihtiyaç sahibine ulaÅŸtırılmıştır. Ancak bunlar yeterli deÄŸil. Ä°ÅŸte düzenlediÄŸimiz bu kampanya, sınırımızın hemen dışında ölümden kaçan insanlar içindir.”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yurt içi ve dışındaki herkesi yardım kampanyasına katılmaya davet ederek, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Telefonlarımızdan AFAD için ‘Ä°DLÄ°B’ yazıp 1866’ya, Kızılay için ‘HÄ°LAL’ yazıp 2868’e, Türkiye Diyanet Vakfı için ‘YARDIM’ yazıp 5601’e, HÃœDAYÄ° Vakfı için ‘SURÄ°YE’ yazıp 4832’ye, BEŞİR DerneÄŸi için ‘ACIL’ yazıp 4032’ye, Deniz Feneri DerneÄŸi için ‘BAGIS’ yazıp 5560’a, Hayrat Vakfı için ‘ACÄ°L’ yazıp 3674’e, Ä°HH Ä°nsani Yardım Vakfı için ‘SURÄ°YE’ yazıp 4072’ye, Sadakataşı için ‘Ä°DLÄ°B’ yazıp 6780’e yardım yapılabilir.”

Toplantıya, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık ile yardım kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Ä°dlib’deki çadır kentler doldu, taşıyor

İdlib kırsalındaki Atme kasabası ve Kah köylerine kurulan çadır kentlerin kalabalık nüfusu son yaşanan göç dalgalarıyla daha da artıyor.

Suriye’de, Esed rejimi ve Rusya’nın kasım ayında baÅŸlattığı saldırılar binlerce insanın göçüne neden oldu.

Yeni yerleşim yeri arayanların büyük kısmı, yol, su ve insani yardımlardan faydalanabilmek umuduyla mevcut köyler ile kampların yakınlarına çadır kuruyor.

Yerleşecek çadır bulamayanlar ise yardım ulaşana kadar yakınlarının çadırlarına sığınıyor. Bu nedenle bazı çadırlar 2-3 aileye barınak olabiliyor.

Göçü en yoğun yaşayan bölgelerin başında, yaklaşık 4 yıl önce Hatay sınırı yakınlarına kurulan Atme ve Kah kampları geliyor.

Birbirine 5-6 kilometre mesafede bulunmasına karşın her gün artan nüfuslarıyla birleşmeye yaklaşan bu kamplar, son göçlerle daha da kalabalıklaştı.

Büyük bölümü altyapısız, derme çatma çadırlarla dolu bu kamplar ve yakın çevresi, yaklaşık 600 bin kişiyi barındırıyor.

AA’nın havadan görüntülediÄŸi uçsuz bucaksız dev “çadır ÅŸehirler” adeta metropolleri andırıyor.

Kaynak: AA