Suud’un Twitter’daki manipülasyon aracı: Elektronik ‘şeytan’

Middle East Eye sitesinde akademisyen Marc Owen Jones’un kaleme aldığı makaleye göre, Suudi Arabistan için faaliyet gösteren Diavolo adlı ağ, Twitter’da yaydığı manipülatif içeriklerle etkisini giderek artırıyor.

Suudi Arabistan için faaliyet gösteren “Diavolo” adlı ağ üzerinden Twitter‘da yayılan manipülatif içeriklerin etkisi son yıllarda giderek artarken, popüler sosyal medya platformu bu tehlikenin önüne geçmekte başarısız oldu.

İngiltere merkezli Middle East Eye sitesinde yayımlanan makaleye göre, Twitter’da Orta Doğu’nun en aktif çevrim içi manipülasyon ağlarından biri hala etkinliğini sürdürüyor. Twitter’ın sahte hesaplardan bazılarını askıya alma uygulaması ise bu tehlikeyi durdurmakta yetersiz kalıyor.

Makalenin yazarı akademisyen Marc Owen Jones, Saudi-24 televizyon kanalı ve ona bağlı yayın kuruluşları için içerikler üreten Diavolo’nun, Twitter üzerinden mezhepçi nefret söylemi, antisemitizm ve Cemal Kaşıkçı cinayeti hakkında manipülatif paylaşımlar yaydığını belirtti.

İtalyancada “şeytan” anlamına gelen Diavolo yazılım programının amacı, bu kanalların paylaştığı propaganda içeriklerinin mümkün olan en fazla sayıda kişiye ulaşmasını sağlamak.

Bu amaçla Twitter’ın sahip olduğu TweetDeck uygulaması yoluyla ağda oluşturulan sahte hesap orduları üzerinden otomatik tweetler atılıyor.

“Son derece koordineli bir girişim”

Makalede, ağdaki sahte hesapların etkisini görmek için Twitter’da Orta Doğu ülkelerinden biri hakkında etiket kullanarak arama yapmanın yeterli olacağı kaydedildi.

“Bot” olarak bilinen sahte hesapların, genellikle aynı içeriği kopyala-yapıştır yöntemiyle paylaştığı ve paylaşımların sağ alt kısmında Saudi-24 kanalının video bağlantılarına yer verildiği ifade edildi.

Makalesinde Diavolo üzerine hazırladığı araştırmadan veriler paylaşan Jones, birbiriyle bağlantılı profillerin kısmen gerçekçi görünecek şekilde tasarlandığını ve profil fotoğraflarının genellikle gerçek kişilere ait olduğunu belirtti. Ancak yazar, aslında ağdaki 3 bin 700’e yakın profilin otomatik ve yarı otomatik çalışan sahte hesaplara ait olduğuna işaret etti.

Sahte hesaplarda paylaşılan yaklaşık 20 bin tweet analiz edilerek çalışmada örnekleme olarak kullanıldı. Hesapların açılış tarihleri, kullanıldığı platformlar, takipçi sayısı ve bu hesaplardaki paylaşımlar arasındaki benzerlikler, hesapların şüpheli olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğini belirleyen faktörler arasında sayıldı.

Ağda tekrarlanan çok sayıda ortak kelime dikkate alındığında bu manipülatif faaliyetlerin “son derece koordineli” olduğu vurgulandı.

Sahte hesapların hedefinde Türkiye, İran ve Katar var

Yazar, ağın sıklıkla Türkiye, İran ve Katar’a odaklandığına dikkati çekti. Ağdaki paylaşımların üçte birini #İran etiketi oluştururken, Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan toplam paylaşımların yüzde 17’sini kapsadı.

Şikayetler üzerine Twitter tarafından 1800 hesabın askıya alındığını hatırlatan yazar, ağın bundan çok daha geniş çaplı olduğunu ve bu engellemenin ağın faaliyetini çok az etkilediğini ifade etti.

Yazara göre ağ, bazı tasfiyelere maruz kalmasına rağmen Suudi Arabistan yanlısı propaganda ve dezenformasyon yaymaya devam ediyor. Özellikle Suud yönetimine getirilen eleştirilere karşı savunma operasyonu yürüten ağ, “trend topic” (TT) listelerine kadar yükseliyor.

Yazar Jones, ağın 2018’de, Türkiye’nin Cemal Kaşıkçı cinayetinde sözde sorumluluğu olduğuna dair komplo teorileri yaymak için oldukça aktif olduğuna, ancak bu komplo teorilerinin artık boşa çıktığına dikkati çekti. Ayrıca ağ, geçen yıl ekim ayında Kaşıkçı cinayetinin yıl dönümü dolayısıyla paylaşılan “#JamalKhashoggi” etiketini de Suudlu şirketlerin reklamını yapan videolarla “spamladı”.

Makalede, Suud uyruklu bir askerin Florida’da üç ABD askerini vurarak öldürmesi olayı üzerine sosyal medyada kullanılan #floridashooting (Florida saldırısı) etiketinin, “Suudi Arabistan’ın terörle mücadeleye desteği” hakkında mesajlarla spamlandığına da değinildi.

“Twitter’ın kör noktası”

Ağın devam eden varlığı ile Twitter’ın Suudi Arabistan tarafından silah olarak kullanıldığını ifade eden yazar, bu durumun Twitter’da bariz bir “kör nokta” bulunduğuna ilişkin sorular ortaya çıkardığı yorumunu yaptı.

Öte yandan geçen kasım ayında 2’si Twitter çalışanı 3 Suud Arabistan uyruklu kişi, Riyad lehine casusluk yapmak suçlamasıyla ABD yönetimi tarafından mahkum edilmişti.

Ancak Twitter yönetimi bu ihlali daha önce öğrendiği halde şirketin üst düzey yöneticisi Jack Dorsey, Suudi Arabistan Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’la bir araya gelmişti.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir