TBMM Başkanı Kurtulmuş: Anayasa tartışmalarının şeffaf bir zemin içerisinde yapılması en hayati hususlardan birisi

TBMM Başkanı Kurtulmuş Anayasa tartışmalarının şeffaf bir zemin içerisinde yapılması en hayati hususlardan birisi

TBMM Başkanı Kurtulmuş Anayasa tartışmalarının şeffaf bir zemin içerisinde yapılması en hayati hususlardan birisi

TBMM BaÅŸkanı KurtulmuÅŸ, “‘Meclis BaÅŸkanı’nın elinde bir anayasa hazırlığı var ve bu anayasa hazırlığını diÄŸer partilere empoze ediyor’ fikri de külliyen yanlış bir fikirdir. Meclis BaÅŸkanı’nın elinde üzerinde konuÅŸulmuÅŸ bir madde bile yoktur.” dedi.

TBMM (AA) – TBMM BaÅŸkanı Numan KurtulmuÅŸ, “‘Meclis BaÅŸkanı’nın elinde bir anayasa hazırlığı var ve bu anayasa hazırlığını diÄŸer partilere empoze ediyor’ fikri de külliyen yanlış bir fikirdir. Meclis BaÅŸkanı’nın elinde üzerinde konuÅŸulmuÅŸ bir madde bile yoktur.” dedi.

TBMM BaÅŸkanı KurtulmuÅŸ, 28. Dönem 1. ve 2. Yasama Yılı DeÄŸerlendirme Toplantısı’nda basın mensuplarıyla bir araya geldi. KurtulmuÅŸ, toplantının açılışında 28. Dönem 1. ve 2. Yasama Yılı Faaliyet Raporu’na basılı olarak deÄŸil, QR kod ile ulaÅŸabilmelerini saÄŸlayacak birer kartın basın mensuplarına dağıtılacağını söyledi.

KurtulmuÅŸ, 28. Yasama Dönemi’nde milletvekilleri tarafından 2 bin 442, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan tarafından 4 kanun teklifinin TBMM BaÅŸkanlığına sunulduÄŸu, Genel Kurul gündeminde 76, komisyonlarda da 2 bin 253 kanun teklifinin bulunduÄŸunun bilgisini verdi.

28. Yasama Dönemi’nde 73 kanunun kabul edildiÄŸini, 54 TBMM Kararı alındığını, Genel Kurul ve komisyonlarda 468 birleÅŸim gerçekleÅŸtirildiÄŸini, toplam 1512 saat 49 dakika toplantı yapıldığını ve bu çerçevede 55 bin 459 sayfa tutanak tutulduÄŸunu açıklayan KurtulmuÅŸ, birçok parlamento ile kıyaslandığında TBMM’nin fedakarca çalışmaların yapıldığı bir meclis olduÄŸunu vurguladı.

Bazı ülkelerin meclislerinin ayda 1-2, bazılarının haftada bir toplandığına dikkati çeken KurtulmuÅŸ, TBMM’nin rutin olarak haftada 3 gün toplandığını ve gündemine hakim bir ÅŸekilde yasa ve denetleme faaliyetlerini gerçekleÅŸtirdiÄŸini söyledi.

“Kavgaya varan tartışma görüntüsü altında TBMM’nin fedakarca çalışması gölgelenmekte”

Geneline bakıldığında nezih ve fedakar bir çalışma ortamının ortaya konulduÄŸunu belirten KurtulmuÅŸ, “Ama maalesef zaman zaman kaba sözler, karşı tarafı yok sayan, karşı tarafa hakaret eden yaralayıcı sözler ve kavgaya varan tartışma görüntüsü altında TBMM’nin bu fedakarca çalışması gölgelenmektedir.” dedi.

KurtulmuÅŸ, bu görüntülerin TBMM’ye yakışmadığının altını çizerek, milletvekillerini bu konuda daha hassas davranmaya davet etti. KurtulmuÅŸ, parti gruplarına yapacağı ziyaretlerde de bu konuyu dile getireceÄŸini söyledi.

TBMM BaÅŸkanı KurtulmuÅŸ, 16 bin 527 yazılı soru önergesi verildiÄŸini, bunlardan 9 bin 569’unun cevaplandırıldığını açıklayarak, TBMM BaÅŸkanı olarak kendisine verilen 84 yazılı soru önergesinden 77’sinin cevaplandırıldığını kaydetti.

Öte yandan 45 genel görüşme ve 1809 meclis araştırma önergesi verildiğini anlatan Kurtulmuş, Balıkçılık ve Su Ürünleri Sektöründe Yaşanan Sorunları Araştırma Komisyonu ile Erzincan İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonunun faaliyetlerini tamamladığını, her iki komisyonun da raporunu tamamlamak üzere olduğunu belirtti.

“Yeni anayasa çalışmaları TBMM’nin gündemine gelecek önemli ödevlerden biri”

“Yeni anayasa çalışmaları da TBMM’nin gündemine gelecek önemli ödevlerden birisi.” diyen KurtulmuÅŸ, 12 Eylül Anayasası’ndan kurtulma vaktinin geldiÄŸini, bu çerçevede toplumun bütün kesimlerinin görüşlerinin dile getirildiÄŸi süreçlerin sonunda hem yöntem hem de içerik itibarıyla tartışmaların olgunlaÅŸmasıyla birlikte anayasanın Meclis çatısı altında da yasal zeminler çerçevesinde tartışılmasının mümkün olduÄŸunu ifade etti.

TBMM BaÅŸkanı KurtulmuÅŸ, “Sivil, demokrat, katılımcı, güçler ayrımı prensibini bütünüyle benimsemiÅŸ, Türkiye’nin gerçeklerine uygun ve milletimizin ihtiyaçlarını karşılayacak bir anayasa çalışmasının yapılması zorunludur.” dedi.

Geçen yasama yılında bu konuyla ilgili olarak bütün siyasi partilerle temaslarını hatırlatan KurtulmuÅŸ, “O günkü ÅŸartlar içerisinde kategorik olarak hiçbir siyasi parti kapıyı kapatmadı. Görüşmelere baÅŸlamadan evvel, Parlamentoda grubu bulunan ya da bulunmayan temsil edilen bütün siyasi partilerin parti metinlerini inceledim. Hepsinde ‘yeni anayasa’ tabiri ya da ‘anayasada köklü bir deÄŸiÅŸikliÄŸe gidilmesi’ talebi yer alıyor.” diye konuÅŸtu.

Parlamentodaki siyasi partilerin tamamının ya parti programlarında ya da seçim beyannamelerinde bu zorunluluÄŸu dile getirdiklerine dikkati çeken KurtulmuÅŸ, “Bundan sonra da bu zeminin demokratik üslup içinde tartışmaya uygun bir ÅŸekilde açık tutulması, bu müzakerelerin gerçekleÅŸtirilmesi için bendeniz de üzerime düşen sorumluluÄŸu yerine getirmeye gayret edeceÄŸim.” ifadelerini kullandı.

“Anayasa tartışmalarının ÅŸeffaf bir zemin içerisinde yapılması en hayati hususlardan birisi”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Åžimdiye kadar Anayasa’nın içeriÄŸiyle ilgili hiçbir tartışmanın içinde olmadık, sadece yönteme iliÅŸkin, partilerin tamamının katıldığı, katılımcı ve bütün Türkiye’yi kapsayan kuÅŸatıcı bir anayasanın yapılması gerektiÄŸi üzerinde durduk. Bu çerçevede ilk 4 madde konusunda Türkiye’de parlamentoda temsil edilen partilerimizin hemen hemen tamamına yakınının herhangi bir iddiasının, teklifinin ya da bir sorununun olmadığı, bundan dolayı ilk 4 madde hakkında yapılacak herhangi bir tartışmanın sadece lüzumsuz gerilimlere ve zaman kaybına neden olacağını ifade etmek isterim. Anayasa tartışmalarının ÅŸeffaf bir zemin içerisinde yapılması herhalde en hayati hususlardan birisidir.”

Gelecek dönemde üniversitelerin, hukuk camiasının, sivil toplum kuruluÅŸlarının görüşü olan bütün kesimlerin görüşlerinin alınacağı, tartışmaların olgunlaÅŸtırılacağı bir dönemi yürütmekle TBMM olarak kendilerini yükümlü saydıklarını kaydeden KurtulmuÅŸ, “‘TBMM bir anayasa yapamaz’ görüşü dışındaki bütün görüşleri biz dinleriz. TBMM, anayasa yapma yetkisine de gücüne de sahiptir. ‘TBMM’nin böyle bir yetkisi yoktur’ diyenler, demokrasiyi özümsememiÅŸ olan kesimlerdir.”

Türkiye’de sadece bir ya da birkaç partinin deÄŸil, bütün toplumun anayasası olarak kabul edilebilecek bir “millet sözleÅŸmesine” ihtiyaç olduÄŸunu vurgulayan KurtulmuÅŸ, bu çalışmalarda bütün siyasi partilerden iyi niyetli bir yaklaşım içerisinde olmalarını diledi.

Yeni bir İç Tüzük çalışması

KurtulmuÅŸ, “‘Meclis BaÅŸkanı’nın elinde bir anayasa hazırlığı var ve bu anayasa hazırlığını diÄŸer partilere empoze ediyor’ fikri de külliyen yanlış bir fikirdir. Meclis BaÅŸkanı’nın elinde üzerinde konuÅŸulmuÅŸ bir madde bile yoktur. Biz sadece bu sürecin ÅŸeffaf ve açık bir ÅŸekilde yönetilmesinden kendimizi sorumlu tutuyor ve bu hususta gayret sarf etmeye çalışıyoruz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Meclisin yasama faaliyetleri içerisinde önemli gördükleri bir diğer hususun da yeni bir İç Tüzük çalışmasının TBMM gündemine gelmesi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, partilerin uzlaşısıyla, parlamenter diplomasinin gücünü artıracak, parlamentonun çalışma düzenini daha sağlıklı hale getirecek, daha demokratik bir Meclis İç Tüzüğünün yapılması konusunun tekrar gündeme geleceğini söyledi.

Parlamenter diplomasi

TBMM’nin 28. Yasama Dönemi’nin 1. ve 2. Yasama Yılında Türkiye’nin giriÅŸimci, çok yönlü ve insani dış politika kurallarına uygun bir parlamenter diplomasi trafiÄŸinin yürütüldüğünü kaydeden KurtulmuÅŸ, Uluslararası Parlamenter Asamblelerin Dış İliÅŸkiler Faaliyetleri kapsamında 177, İhtisas Komisyonlarının Dış İliÅŸkiler Faaliyetleri kapsamında 156, Parlamentolar arası Dostluk Gruplarının Dış İliÅŸkiler kapsamında toplam 57 heyetler arası görüşme/kabul gerçekleÅŸtirildiÄŸini açıkladı.

KurtulmuÅŸ, TBMM BaÅŸkanı olarak 12 ülkeye resmi ziyarette bulunduÄŸunu, bu ziyaretlerden sonuncusunun Rusya Federasyonu’na gerçekleÅŸtirdiÄŸi ziyaret olduÄŸunu belirtti.

Rusya ziyaretinin beklediklerinden de olumlu geçtiÄŸini kdile getiren KurtulmuÅŸ, bu ziyaret kapsamında Rus senatörlerine hitap etme, Türkiye’nin bölgesel ve küresel sorunlara bakış açısını paylaÅŸma imkanı bulduÄŸunu söyledi.

KurtulmuÅŸ, Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin baÅŸta olmak üzere bu ziyaret kapsamında yaptığı görüşmelerin Türkiye’nin menfaatlerini korumak için en üst düzeyde gerçekleÅŸtirilen faaliyetler olduÄŸunun altını çizdi.

“Çok taraflı yeni dünyanın kurulmasında Türkiye çok büyük bir avantaja sahip”

ABD’nin Afganistan’dan hızlı ÅŸekilde çekilmesi ile dünya politikasında yeni bir sayfanın baÅŸlangıcı olduÄŸunu ifade eden KurtulmuÅŸ, bundan sonra hiçbir ülkenin dünyayı tek başına yönetebilecek güce sahip olmadığını dile getirdi.

Bundan sonraki dünya sisteminin en temel özelliÄŸinin çok taraflılık olacağını kaydeden KurtulmuÅŸ, “Bu çok taraflı yeni dünyanın kurulmasında Türkiye sahip olduÄŸu imkanlar ve potansiyeller itibarıyla çok büyük bir avantaja sahiptir. Sayın CumhurbaÅŸkanı’mız ABD’de çok yönlü çalışmalarını ve iliÅŸkilerini sürdürürken, bizlerin de TBMM parlamento heyeti olarak Rusya’da hemen hemen farklı tarafların hepsine dokunabilen çok geniÅŸ kapsamlı bir çalışmanın içinde olmamız, esası itibarıyla çok kutuplu dünyada Türkiye’nin potansiyelini, imkanını gösteren önemli bir tesadüftür.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Parlamentodaki çok sesliliÄŸi yansıtması bakımından da önemli olduÄŸunu dile getiren KurtulmuÅŸ, “ArkadaÅŸlarımıza bir kez daha teÅŸekkür ediyorum. Fevkalade uyumlu bir ÅŸekilde bütün dış temaslarımızda olduÄŸu gibi Rusya temasımızda da içeride ne kadar politik farklılıklarımız olursa olsun dışarıda tek sesli bir ÅŸekilde milli menfaatlerimizin peÅŸinde olduÄŸumuzu göstermiÅŸtir.” dedi.

TBMM Başkanı olarak 9 uluslararası toplantıya katıldığını açıklayan Kurtulmuş, ikisi çevrim içi olmak üzere toplam 6 uluslararası konferansa katılım sağladığını söyledi.

KurtulmuÅŸ, TBMM BaÅŸkanı olarak 12’si CumhurbaÅŸkanı ve Devlet BaÅŸkanı ve 59’u Meclis ve Senato BaÅŸkanı olmak üzere toplam 161 ikili görüşme gerçekleÅŸtirdiÄŸini bildirdi.

Temsil tanıtım ve organizasyonlar

Kurtulmuş, temsil tanıtım ve organizasyonlar hakkında da bilgi verdi.

TBMM Televizyonu ile ilgili bazı önemli geliÅŸmeler yaÅŸadıklarını söyleyen KurtulmuÅŸ, “Meclis TV’yi bir demokrasi platformu haline getirmek, burada farklı görüşlerin dile getirilmesini temin etmek ve Meclis oturumlarının dışında da aktif seyredilen bir televizyon kanalı haline getirmek gibi bir niyetimiz var.” dedi.

KurtulmuÅŸ, 28. Dönemde görev yapan milletvekillerimizle de söyleÅŸiler gerçekleÅŸtirerek Meclis TV’yi kuvvetlendireceklerini dile getirdi.

Gazze halkının yaÅŸadığı soykırıma karşı duyarlı ÅŸekilde etkinlikler düzenlendiÄŸini hatırlatan KurtulmuÅŸ, “Gazze diplomasisi bakımından zirve olacak husus ise 15 AÄŸustos günü Filistin Devlet BaÅŸkanı Mahmud Abbas’ın Türkiye Büyük Millet Meclisine gelerek yaptığı tarihi konuÅŸmadır. O tarihi konuÅŸma hem TBMM bakımından önemlidir, aynı zamanda da Filistin devleti ve Filistin davası bakımından önemlidir.” dedi.

Kurtulmuş, tasarruf tedbirleri kapsamında proje safhasını bitirdikleri yeni kütüphane ve sergi binası inşaatını ertelediklerini duyurdu.

İşçi alımında örnek teşkil edilecek bir adım atıldığını ve Noter huzurunda kura ile işçi alımının gerçekleştiğini anlatan Kurtulmuş, bugüne kadar 125 işçinin sürekli işçi kadrosuyla işe alındığını söyledi.

Elektrikli araç kullanımını teşvik etmek amacıyla şarj istasyonları kurulduğunu belirten Kurtulmuş, eski araçların envanterden çıkarıldığını, 19 TOGG marka aracın hizmete sunumu ile 20 elektrikli araca sahip olduklarını söyledi.

KurtulmuÅŸ, uzun yıllardır devam eden Florya’daki misafirhane ile ilgili adımlar atıldığını, birinci ve ikinci misafirhane ile ilgili restoran binalarının güçlendirme iÅŸlemlerinin tamamlandığını, 2025 yılının yaz döneminin başında tamamlanacağını ifade etti.

“Dijital parlamento” konusuna da deÄŸinen KurtulmuÅŸ, “Tutanakları sayfa sayfa yayınlamamıza gerek yok. Bunların hepsi dijital bir ÅŸekilde depolanabilir. Vekil Bilgi Sistemi Projesi, SaÄŸlık Bilgi Sistemi Projesi, Tutanak Bilgi Sistemi Projesi, Kanunlar Kararlar Bilgi Sistemi Projesi ve Komisyonlar Bilgi Sistemi Projesi uygulamaya alınmıştır.” dedi.

ArÅŸiv Otomasyon Sistemi ile 28. Yasama Dönemi’nde 25 milyon sayfa belgenin arÅŸivlendiÄŸini belirten KurtulmuÅŸ, TBMM arÅŸivlerinde bulunan tüm belgelerin tasnif edilerek ve güncelleÅŸtirilerek sisteme alındığını söyledi.

Siber güvenlik konusunda da çalışmaların yürütüldüğünün altını çizen KurtulmuÅŸ, “Dijital parlamento kapsamındaki çalışmalarımızda Türkiye biliÅŸim ödülleri programında kağıtsız parlamento projesiyle birincilik ödülünün alınması meclisimizi ve çalışanlarımızı teÅŸvik etmektedir.” dedi.

TBMM BaÅŸkanı Numan KurtulmuÅŸ, “İsrail’in hemen Lübnan’a saldırmaya baÅŸlaması, ardından Suriye’yi hedef aldığını ortaya koyması, Nil’den Fırat’a kadar vadedilmiÅŸ toprakların nihai hedeflerinden birisinin Türkiye olduÄŸu aÅŸikardır. Bunu bilmek için saf olmamak yeterlidir.” dedi.

Yeni anayasanın içeriğine ilişkin bir soruya karşılık Kurtulmuş, yıllardır siyasetin içerisinde olan bir kişi olarak, anayasa ile ilgili çok sayıda konuşması olduğunu ancak TBMM Başkanı olarak bu konuda özellikle şahsi fikirlerini beyan etmekten kaçındığını; şu anda önemli olanın, herkesin açık konuşabileceği bir ortamın hazırlanması olduğunu ve konular ortaya çıktıkça kendisinin de fikirlerini söyleyeceğini belirtti.

Son anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸinin 2017’de yapıldığını anımsatan KurtulmuÅŸ, “Darbe anayasasının ruhu halen oradadır. Tamamıyla egemenliÄŸin millette olduÄŸu, bunun hiçbir kurum ve kuruluÅŸla paylaşılmadığı, herkesin yetki ve sorumlulukları çerçevesinde üzerine düşenleri yaptığı bir anayasadan bahsediyorum. Hak ve özgürlük maddelerine baktığınız zaman, her birisi özgürlükleri geniÅŸletiyormuÅŸ gibi görünmekle birlikte herhangi bir özgürlüğü saydıktan sonra ‘ama, ancak’ diyerek kısıtlamaya gidilmiÅŸ olan bir anayasadır. Sadece kullandığı dil üzerinden gerçekleÅŸse bunun ne manaya geldiÄŸi çok açık ÅŸekilde görülecektir.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın ABD ziyaretiyle aynı zamanda kendisinin de Rusya ziyaretinde bulunmasına iliÅŸkin bir soruya KurtulmuÅŸ, iki ziyaretin planlı olarak aynı döneme denk gelmesinin bir tesadüf olduÄŸunu söyledi.

Çok kutuplu bir dünyaya doÄŸru gidildiÄŸini ve yeni bir dönemin ortaya çıktığını; bölgesel ve küresel iÅŸbirlikleri, birtakım yeni güç dengeleri ve güç denklemlerinin ortaya çıkacağını anlatan KurtulmuÅŸ, “Bu bile gösteriyor ki CumhurbaÅŸkanımız büyük bir liderlikle orada dünyanın farklı ülkelerinden insanlarla bir araya gelirken, BM’nin toplantısında Türkiye’nin görüşlerini çok net bir ÅŸekilde dünya kamuoyuyla paylaşırken bizim de TBMM heyeti olarak Rusya’da bu kadar üst düzey toplantılar yapmamız, bu kadar hüsnükabul görmemiz, Türkiye’nin gücünü gösteren önemli bir göstergedir. Bunu, Türkiye’nin gücünün ve dünyada da Türkiye’nin potansiyel gücünün nasıl anlaşıldığına dair önemli bir gösterge olarak görüyorum. GereÄŸini yerine getirirsek bu sürecin Türkiye’ye yeni kapılar açacağına inanıyorum.” diye konuÅŸtu.

KurtulmuÅŸ, “Türkiye, İsrail saldırganlığının durdurulması konusunda daha aktif bir tavır almayı deÄŸerlendiriyor mu?” sorusu üzerine, tüm uluslararası toplantılarda Türkiye’nin bir numaralı maddesinin Gazze olduÄŸunu; İsrail’in saldırılarının durdurulması, bölgeye insani yardımların ulaÅŸtırılması ve barışın saÄŸlanması konularında çaba sarf edildiÄŸini kaydetti.

“Her türlü uluslararası platformda bunun mücadelesini veriyoruz ama İsrail’in bu saldırgan politikasının iyi anlaşılması lazım.” diyen KurtulmuÅŸ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İsrail’in aslında Gazze’yi iÅŸgali bu iÅŸin üçüncü perdesi. İşin birinci perdesi İngilizlerin 1917’de bölgeden ayrılmasıydı. İşin ikinci perdesi 1990’larda Irak’ın iÅŸgal edilmesiydi. Adım adım, bölgede İsrail’e karşı uyanık olabilecek tüm güçlerin bertaraf edildiÄŸi bir süreci yaÅŸadık. En son Nasrallah’ın öldürülmesinden sonra ABD’den gelen tutumu görüyorsunuz. Neredeyse ‘TeÅŸvik ediyoruz, onaylıyoruz.’ manasına gelen sözler söylüyorlar. İsrail, hazır bölge ülkelerini bu kadar dağılmış vaziyette bulmuÅŸken, kendi içlerinde problemleri çözemez inisiyatifsiz bir hale gelmiÅŸken ve ABD ile Batı bu coÄŸrafyaya fiziki varlığıyla abanmışken ‘Ben de son adımı atayım yani Nil’den Fırat’a kadar büyük İsrail’i kurayım.’ diyor. Gazze meselesinin ilk gününden itibaren söylediÄŸimiz ÅŸudur; sanılmasın ki İsrail’in derdi Gazze’dir, Filistin’dir. İsrail Gazze’deki katliamları kadar aynı ÅŸeyi Batı Åžeria’da da yapıyor. Ama İsrail’in hemen Lübnan’a saldırmaya baÅŸlaması, ardından Suriye’yi hedef aldığını ortaya koyması, Nil’den Fırat’a kadar vadedilmiÅŸ toprakların nihai hedeflerinden birisinin Türkiye olduÄŸu aÅŸikardır. Bunu bilmek için saf olmamak yeterlidir.”

“Türkiye’nin bir tane ekseni vardır, o da kendi milli eksenidir”

TBMM BaÅŸkanı KurtulmuÅŸ, Rusya temasları kapsamında ekonomik iÅŸbirliÄŸi grubu BRICS’e üyelik baÅŸvurusu konusunda nasıl bir izlenim edildiÄŸi sorusu üzerine, temasların hepsinde Türkiye’nin BRICS’e üyeliÄŸinin gündeme geldiÄŸini; bu temaslarda Türkiye’nin de böyle bir platformun içerisinde olmasına müspet baktıklarını müşahede ettiÄŸini söyledi.

BRICS’in geliÅŸme potansiyeli olan bir platform olduÄŸuna iÅŸaret eden KurtulmuÅŸ, “Bunun nasıl geliÅŸeceÄŸini, nasıl seyredeceÄŸini biz de zaman içerisinde göreceÄŸiz. Türkiye, çok taraflı diplomasisinin gereÄŸi olarak aynı anda birden fazla yerle iliÅŸkisini sürdüren ülkedir. Türkiye ne doÄŸunun ne batının, ne kuzeyin ne güneyin paraleline ya da peykine düşecek bir ülke deÄŸildir. ‘Türkiye oraya yöneliyor, orada da üyelik için gayret ediyor.’ diye eksenini deÄŸiÅŸtirecek bir ülke de deÄŸildir. Türkiye’nin bir tane ekseni vardır, o da kendi milli eksenidir. Türkiye bu milli ekseni çok taraflı dış politikasıyla tahkim etmeye çalışıyor. Bakacağız, daha BRICS meselesi çok baÅŸlarda, olgunlaÅŸma safhasında olan bir giriÅŸim. Türkiye bu konuda beyanını, tavrını ve niyetini ortaya koyuyor.” ifadelerini kullandı.

Bu dönemde yeni bir anayasa yapıp yapılamayacağı konusundaki bir soru üzerine KurtulmuÅŸ, anayasa yapılabilmesinin bir aritmetik meselesi olduÄŸunu, partilerin önerilerinin iyi bir ÅŸekilde tartışılması, bunun ÅŸeffaf, açık, anlaşılabilir ve önyargısız bir ÅŸekilde sürdürülmesi durumunda bir uzlaşının olabileceÄŸini düşündüğünü söyledi. KurtulmuÅŸ, “Bu Meclis bunu yapabilir, yapmalıdır. Cumhuriyetimizin ikinci asrının, Türkiye’nin yeni bir yüzyılının, bu kadar büyük küresel ve bölgesel sorunlarla boÄŸuÅŸtuÄŸumuz bir dönemde Türkiye’nin demokratik, kuÅŸatıcı, kapsayıcı bir anayasa yapma ihtiyacı vardır. Ama sonuçta karar verecek olan parlamentodaki milletvekili arkadaÅŸlarımızdır. Bir iki partinin deÄŸil tüm siyasi partilerin sorumluluÄŸudur. İyi niyetle görüşülürse sonuç alınabileceÄŸini düşünüyorum.” dedi.

Numan KurtulmuÅŸ, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın İsrail saldırısında öldürülmesinin ardından sosyal medya hesabından paylaÅŸtığı taziye mesajına iliÅŸkin bir soruya karşılık ÅŸu yanıtı verdi:

“Bu, benim kendi inisiyatifim. İsrail’in bu tavrı karşısında herkesin ÅŸunu görmesi lazım; İsrail, ‘Bu Filistinlidir, Arap’tır, Acem’dir, Türk’tür, Sünni’dir, Åžii’dir, Hristiyan’dır, Dürzi’dir.’ diye ayırt etmiyor. İsrail, bölge halklarının tamamına karşı bir savaÅŸ yürütüyor, bir devlet adabıyla deÄŸil terör örgütüymüş gibi davranıyor, ülkelerin egemenliÄŸini tanımıyor. Bu kabul edilemez. Böyle bir ortamda her kim ki İsrail’in saldırıları karşısında Sünnilik-Åžiilik, Araplık-Acemlik, Müslümanlık-Hristiyanlık kavgasına tutuÅŸursa İsrail’in ekmeÄŸine yaÄŸ sürer. Bütün bölge halklarının, bu saldırganlığı nasıl durduracakları konusunda kendi siyasi kimliklerini, etnik aidiyetlerini, mezhebi oryantasyonlarını bir tarafa bırakarak ortak nasıl harekete geçirilebilecekleri, dünya halklarının nasıl bu iÅŸin içerisine ortak olabileceÄŸi üzerine odaklanmak lazım.”

TBMM BaÅŸkanı Numan KurtulmuÅŸ, İsrail’in saldırganlığına iliÅŸkin “Bunun açık ve yakın bir tehdit olduÄŸunu görmek lazım. Ayrıca bölge ülkelerinin tamamı kendi aralarındaki etnik, mezhebi, dini, siyasi bütün farklılıkları bir tarafa bırakarak kendi halklarının korunması ve ülkelerinin egemenliklerinin korunabilmesi için ortak bir uzlaşıda buluÅŸması gerekir.” dedi.

Mevcut anayasadaki temel hak ve özgürlükleri içeren maddelerin uygulanmasıyla ilgili sorunlar yaÅŸandığı belirtilerek, yeni anayasanın bu sorunları ortadan kaldırıp kaldırmayacağıyla ilgili deÄŸerlendirmesi sorulan KurtulmuÅŸ, “Anayasanın mevcut maddeleriyle ilgili herhangi bir eleÅŸtiri yapılabilir. Ama sonuçta biz siyasi hayatımız boyunca mevcut Anayasanın bütün maddelerin uygulanmasının en doÄŸru yol olduÄŸuna inandık. Anayasa maddeleri deÄŸiÅŸtirilene kadar hüküm odur ve o hükümler çerçevesinde anayasa maddelerinin uygulanması gerekir. Bu demokrasinin temel kuralıdır. Dolayısıyla ben bu süreci biraz da şöyle görüyorum. Yani iktidar, muhalefet eleÅŸtirilerini tabii ki yapabilir ama bu süreç, eÄŸer ciddi bir ÅŸekilde tartışılırsa, güzel, verimli bir tartışma ortamı olursa Türkiye’nin demokratik olgunluÄŸuna da katkıda bulunacağı kanaatindeyim.” deÄŸerlendirmelerinde bulundu.

Mecliste yaşanan kavgalarla ilgili bir soru üzerine Kurtulmuş, şunları söyledi:

“Demokrasi her olumsuz adımdan ders alma iÅŸidir aynı zamanda. Dolayısıyla burada o görüntüleri, o kavgayı, o hakaretleri, o insanları itham altında bırakan sözleri zaman zaman baÅŸka komisyonlarda falan da görüyoruz. Ama Genel Kurulun çalıştığı 1512 saatin içerisinde bunun toplamı deyin ki iki saat. Burada da partiler önlemini ona göre alsın diyorum. Bu kabul edilemez bir durumdur. Bunun önlenmesi için önce milletvekillerinin ciddi ÅŸekilde buna uygun hareket etmesi gerekir. En ağır sözü birbirimize söyleyebiliriz ama hakaret edemeyiz. ‘Üslubu beyan ayniyle insandır.’ eskilerin sözü. Dolayısıyla burada benim yapabileceÄŸim, bütün siyasi parti gruplarını bu süreçte müzakereyi insani üslupla ve medeni bir üslupla sürdürebilmelerinin temin edilmesi için tavsiyede bulunmaktır. Ama burada ÅŸunu da çok net söyleyeyim. İçtüzükte gerekli düzenlemeler yapılarak bu tür ağır ve yaralayıcı söz söyleyenlere ya da kavga çıkarıp ortalığı karıştıranlara daha ağır cezalar verilebilir. Bunlar da hemen uygulanmalıdır. Bunlar konuÅŸulabilir. Meclise yakışmıyor. Hakikaten insan üzülüyor. Bu kadar fedakarca çalışan bir meclis, saatlerce çalışan bir meclis, gece yarılarına kadar gayret eden arkadaÅŸlar… Sonunda iki tane dediÄŸimiz gibi kavga, insanların aklında kalıyor. Bu, TBMM deÄŸildir. Bunun için de gerekli tedbirleri hep beraber alacağız.”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmasına iliÅŸkin yeni dönemde nasıl bir yol izleneceÄŸiyle ilgili soruya KurtulmuÅŸ, ÅŸu yanıtı verdi:

“Kıbrıs meselesi bir süreçtir. Kıbrıs halkı her türlü fedakarlıkta bulunarak birlikte yaÅŸamak için iradesini ortaya koydu. Annan Planı’nı kabul eden Kıbrıs tarafı, reddeden Rum tarafı… Rum tarafı ödüllendirildi, Kıbrıs cezalandırıldı. Özellikle Avrupa BirliÄŸi sürekli Kıbrıs Türklerine karşı çifte standartlı davrandı. Åžimdi geldiÄŸimiz noktada iki devletli çözümden baÅŸka hiçbir çözümün olmadığı artık aÅŸikar bir ÅŸekilde görülmüştür. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve güney kesiminde devlet ÅŸu anda fiilen vardır. Bu iki devlet arasında ortak menfaatler, iyi iliÅŸkiler, müzakereler vesaire olabilir ama iki devleti yok sayarak, Kıbrıs Türk toplumunu yok sayarak Kıbrıs konusunun artık çözülmeyeceÄŸi aÅŸikardır. Bizler de bütün uluslararası platformlarda bunu dile getirmeye devam ediyoruz.”

“Kalkınma Yolu Projesini önemsiyoruz”

TBMM BaÅŸkanı KurtulmuÅŸ, “Türkiye’nin sınır ötesi operasyonları kapsamında Irak’ın kuzeyindeki Pençe Kilit Operasyonları büyük önem taşıyor. Parlamenter diplomasinin önemine vurgu yapmıştınız. Bu noktada hem terörle mücadele hem de Irak’la iliÅŸkiler açısından yeni dönemde neler olacak?” sorusu üzerine, ÅŸu deÄŸerlendirmeyi yaptı:

“Terör örgütlerinin niçin bu bölgeye getirildiÄŸi, nasıl güçlendirildiÄŸi, nasıl desteklendiÄŸi, nasıl silahlandırıldığı, nasıl istihbarat destekleri verildiÄŸi, nasıl lojistik destekler saÄŸlandığı herkesin malumudur. Bir de buna bir kılıf bularak ‘vekalet savaÅŸları’ dedikleri, terör örgütleri üzerinden ülkeleri, bölgeyi tanzim etme projesinin bir parçası olarak kullanılan bu kirli siyaseti Türkiye olarak kabul etmemiz mümkün deÄŸildir. Terör örgütleriyle mücadelemizi sürdürürken aslında onların iplerini elinde tutanlarla da mücadele ettiÄŸimizin bilinmesi gerekir. Bizim Irak halkına, Irak’taki masum sivil halkın hiçbirisine, kökeni, meÅŸrebi, dini, diyaneti ne olursa olsun, hiçbir ÅŸekilde farklı bakmamız mümkün deÄŸildir.

Son zamanlarda Irak hükümetiyle Türk hükümeti arasında çok yakın temaslar yapılıyor, çok sayıda ikili anlaÅŸma imzalandı. Bunlardan bir tanesi de Kalkınma Yolu Projesi’dir. Kalkınma Yolu Projesi hem Irak’ın ekonomik kalkınmasını saÄŸlayacak hem Türkiye’nin uluslararası transit yolları üzerindeki etkisini artıracak hem de Çin’in yol ve kuÅŸak projesiyle eklemlenebilme kabiliyeti itibarıyla dünya ekonomisinde ciddi katkılar saÄŸlayacak bir projedir. Bu projenin gerçekleÅŸmesinin büyük oranda terörden arındırmayı saÄŸlayacağı kanaatindeyiz. Biz bir taraftan terörle mücadelemizi verirken yine çok taraflı diplomasi kabiliyetimizin bir parçası olarak Irak’la anlaÅŸmaları ve özellikle Kalkınma Yolu Projesi’ni de önemsiyoruz. Ümit ederim ki bölgenin kalkınmasında ve barışın saÄŸlanmasında çok büyük etkisi olacaktır.”

Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran cinayetiyle ilgili TBMM’den bir heyet oluÅŸturularak Diyarbakır’a gidilip gidilmeyeceÄŸi ve bu konuda bir komisyonun kurulup kurulmayacağı sorularına karşılık KurtulmuÅŸ, ÅŸu ana kadar bu yönde bir komisyon kurulması teklifinin gelmediÄŸini belirtti. KurtulmuÅŸ, bir komisyon kurulması halinde Diyarbakır’a gidecek heyetin de oluÅŸturulacağını kaydetti.

“Muhalefet, Can Atalay konusunu yeni dönemde de gündeme getireceÄŸini ifade etti. AK Parti’li kurmaylar Meclis için ‘Artık Can Atalay konusu tamamlanmış bir süreçtir, bu konu kapanmıştır.’ dediler. Mecliste hakikaten Can Atalay için konu kapandı mı?” sorusu üzerine KurtulmuÅŸ, “Hukuken, meselenin bundan sonraki kısmı tamamen hukuki süreçlerle ilgilidir. Yani sonuç almak bakımından Meclisin bu aÅŸamada yapabileceÄŸi bir ÅŸey yoktur.” ifadelerini kullandı.

“Siyaset yapacağız diye çok basit bir kuralı dahi unutmamak gerekir”

TBMM BaÅŸkanı KurtulmuÅŸ, “Muhalefetin görüşü, bu yeni anayasa tartışmalarının bir tür iletiÅŸim stratejisi olduÄŸu konusunda. Yeni anayasa tartışmasının halkın gündemi olmadığı ve bir iÅŸe yaramadığını, iletiÅŸim stratejisi olarak iktidarın bunu gündeme getirdiÄŸini düşünüyorlar. Sizce muhalefetin parlamenter sisteme dönüş teklifi ve MHP’nin de 100 maddelik teklifi varken tüm bu tartışmalarda daha net bir tutum alınması açısından AK Parti teklifini sunmamalı mı? Sonuçta siz Meclis BaÅŸkanı olsanız da muhalefet sizi de AK Parti siyasetindeki bir aktör olarak yorumluyor. Buna ne dersiniz?” sorularını da yanıtladı.

KurtulmuÅŸ, “Tabii ben AK Parti İstanbul Milletvekiliyim. Politik kimliÄŸim var. Bunu söyleyen arkadaÅŸlar, ben Meclisin 30. baÅŸkanıyım. Benden evvelki 29 meclis baÅŸkanının tamamı da bir siyasi tarafın temsilcisiydi. Dolayısıyla ben meclis baÅŸkanı oldum diye partili olmuyorum. Ben zaten bir partiden seçildim. Meclis BaÅŸkanı olduktan sonra da dikkat ederseniz olabildiÄŸince tarafsız olarak yönetmeye çalışıyorum. Ama kusura bakmasınlar. 29 meclis baÅŸkanı da bir siyasi partiden seçilerek geldiler. Dolayısıyla siyaset yapacağız diye çok basit bir kuralı dahi unutmamak gerekir diye düşünüyorum. Dolayısıyla muhalefetin bu sözünü söylenmemiÅŸ kabul ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Numan Kurtulmuş, yeni anayasaya yönelik somut önerisinin ne olduğunun sorusu üzerine şunları kaydetti:

“Tabii ki benim de güçler ayrımı prensibiyle, sistemin iÅŸleyiÅŸiyle, denge denetim mekanizmalarıyla, hatta yargı hiyerarÅŸisiyle ilgili söyleyebileceÄŸim, yıllardır da üzerinde çalışılmış görüşlerim var. Ama benim Meclis BaÅŸkanı olarak bunları baÅŸtan söylememin, görüşmelerin nezaketle ve açık yüreklilikle yürütülmesini engelleyebileceÄŸini düşündüğüm için bundan kaçınıyorum. Konuların içeriÄŸiyle ilgili konuÅŸulduÄŸu zaman tabii ki biz de görüşlerimizi söyleyeceÄŸiz. Åžimdi hemen ekim ayından itibaren sadece bütün partilerin deÄŸil elinde anayasayla ilgili bütüncül bir hazırlığı olan ya da birkaç madde de olsa ‘ÅŸu madde deÄŸiÅŸsin’ diyen herkesin anayasa tekliflerinin görülebileceÄŸi bir portal oluÅŸturacağız. Böylece sadece milletvekilleriyle, partilerle kısıtlayarak deÄŸil bütün Türkiye’nin katılabileceÄŸi bir zemin olacak. Biz bunu temin edebilirsek iÅŸin iyi, saÄŸlıklı yürümesini saÄŸlarız.

‘Bir iletiÅŸim stratejisidir.’ sözünü de politik olarak söylenmiÅŸ bir söz olarak görüyorum. Hatırlayınız, Meclis BaÅŸkanı seçildiÄŸim gün ya da sonraki günlerde söylediÄŸim hususlardan birisi cumhuriyetin ikinci yüzyılının, Türkiye Yüzyılı’nın ilk meclisi olan 28. Dönem Meclisine düşen sorumluluklar da var; onlardan bir tanesi anayasa, bir diÄŸeri ise iç tüzüktür diyerek daha hiç ortada anayasayla ilgili müzakereler baÅŸlamamışken dile getirmeye gayret ettim. Åžu anda anayasa meselesinin toplumun gündeminin ilk sıralarında yer almadığı aÅŸikardır. Ama nihayetinde partiler, özellikle meclisin birinci ve ikinci partileri belli konularda uzlaşıları saÄŸlar, diÄŸer partiler de bu uzlaşının içinde olurlarsa, 400’ün üzerinde bir katılım saÄŸlanmış olan bir anayasa teklifi aslında millet tarafından benimsenmiÅŸ demektir. Nihayetinde milleti temsil eden ÅŸu anda parlamentoda bulunan siyasi partilerdir. ‘Millet yeni anayasa istemiyor.’ Yeni anayasa istiyor musunuz, istemiyorsunuz mu, diye bir soruya muhatap deÄŸil ÅŸu anda millet. Parlamento, anayasayı yapabilir mi? Evet yapabilir. Böyle bir çalışma zemini var. Partiler isterse yapar, istemezse yapmazlar. Biz burada zorla ‘ÅŸu anayasa, ÅŸu maddeler çıkacak’ diye bir yaklaşımın içerisinde deÄŸiliz. EÄŸer partiler burada 400’ün üzerinde bir büyük güç ortaya koyarlarsa bu zaten toplum tarafından da benimsendiÄŸini gösterir. Benim aklımdan geçen, en doÄŸrusu bütün bu partilerin hepsinin uzlaÅŸabileceÄŸi bir anayasanın yapılması. Ama sonuçta bir anayasanın nasıl çıkacağı belli. 400 oyun bulunması lazım.”

“Bunun açık ve yakın bir tehdit olduÄŸunu görmek lazım”

Numan KurtulmuÅŸ, Rusya ziyareti dönüşünde “Suriye’yle yakın diyalogların ortaya konulması gerektiÄŸi” yönünde açıklamalarının olduÄŸunun hatırlatılmasının ardından bu konuda yeni bir geliÅŸmenin olup olmadığı sorusu üzerine, “Bu sözler söylenmeden önce de istihbarat birimleri zaman içerisinde biliyorsunuz irtibat halindeydiler. Ümit ederiz ki en kısa süre içerisinde somut geliÅŸmeler ortaya konulsun.” dedi.

KurtulmuÅŸ, “Türkiye’nin sınırlarına yaklaÅŸan Siyonist terör tehdidini nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?” sorusuna yanıt verirken de ÅŸunları kaydetti:

“Bunun açık ve yakın bir tehdit olduÄŸunu görmek lazım. Ayrıca bölge ülkelerinin tamamı kendi aralarındaki etnik, mezhebi, dini, siyasi bütün farklılıkları bir tarafa bırakarak kendi halklarının ve ülkelerinin egemenliklerinin korunabilmesi için ortak bir uzlaşıda buluÅŸması gerekir. Bunun için yoÄŸun çaba sarf etmek lazım. Bunun kolay olmadığının farkındayım. Ama bunu zorlamaktan baÅŸka, bu istikamette yürümekten baÅŸka da bölge ülkelerinin bir ÅŸansı yoktur.”

Bu konuda askeri seçeneklerin deÄŸerlendirilip deÄŸerlendirilmediÄŸi sorusu üzerine KurtulmuÅŸ, İsrail’i durduracak, bundan vazgeçirecek, bu saldırganlıklarını gözden geçirmesini saÄŸlayacak adımların atılması; burada da öncelikle uluslararası kurallara uymasını zorlayacak mekanizmaların geliÅŸtirilmesi gerektiÄŸini belirtti.

Kaynak: AA