TCMB Başkanı Karahan: Rezerv biriktirmeye piyasa şartları el verdiğince devam edeceğiz

TCMB Başkanı Karahan Rezerv biriktirmeye piyasa şartları el verdiğince devam edeceğiz
Merkez Bankası (TCMB) BaÅŸkanı Fatih Karahan, “Piyasa ÅŸartlarını ve kurun dengesini bozmayacak, dezenflasyon hedefine engel olmayacak ÅŸekilde, rezerv biriktirmeye, piyasa ÅŸartları el verdiÄŸince devam edeceÄŸiz.” dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
“Carry trade”in faiz oranı belli olan bir para olduÄŸunu ifade eden Karahan, “Yabancı gelir, yurt dışından dövizini bozdurur, belli bir vadesi vardır. Kazancı aradaki kur hareketine de baÄŸlıdır. Herhangi bir ÅŸekilde kur garantisi vermemiz zaten söz konusu deÄŸil. Orada görülen faiz yabancının karı olarak düşünülmemeli. Swap bakiyesi hiçbir zaman 20 milyar doları geçmedi. 16 milyar 17 milyar dolar civarında geziyor.” diye konuÅŸtu.
Rezerv seviyesinin 157 milyar dolar olduÄŸunu, swap bakiyesinin burada küçük rakam olarak kaldığını dile getiren Karahan, cari açığın da bir sonraki ay 15 milyar dolara inmesinin beklendiÄŸini, yıl sonunda 20 milyar doların altında olacağını söyledi. Karahan, cari açığın geçen seneye oranla oldukça düştüğüne iÅŸaret ederek, “Ekonominin çevrilmesi için sıcak para ihtiyacı kesinlikle söz konusu deÄŸil.” dedi.
Merkez Bankasına yapılan atamalara iliÅŸkin soru üzerine Karahan, “Liyakat bizim için her ÅŸeyden önemli. Atanan arkadaÅŸlarımızın birçoÄŸu daha önce yöneticilik yapan banka mensupları. Biz atarken kiÅŸilerin ne görüşünü ne siyasi eÄŸilimini biliyoruz. Sadece performanslarına göre deÄŸerlendiriyoruz.” yanıtını verdi.
Karahan, bağımsızlıkla ilgili sorulara da yaptıkları iÅŸlerin en güzel iÅŸaret olduÄŸuna dikkati çekti. Bugüne kadar ciddi sıkılaÅŸma yaptıklarını, enflasyon görünümüne göre hareket ettiklerini dile getiren Karahan, “Fiyat istikrarı kalıcı refah artışı için oldukça önemli. Bunu saÄŸlamak için de bize verilen kanuni yetki çerçevesinde para politikası araçlarını en doÄŸru ÅŸekilde kullanmaya gayret ediyoruz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
– “Bizim iÅŸimiz enflasyon yüzde 5’e gidene kadar bitmeyecek”
Haziranda dezenflasyon sürecinin baÅŸladığını, bundan sonra da ara hedeflere uyumlu olarak enflasyonu düşürmek için ellerinden geleni yapacaklarını vurgulayan Karahan, manÅŸet enflasyonun düşmeyi sürdüreceÄŸini dile getirdi. Dönem dönem enflasyon dinamiÄŸini gözden geçirdiklerini anlatan Karahan, “Bizim iÅŸimiz enflasyon yüzde 5’e gidene kadar bitmeyecek. Ondan sonra da zaten Merkez Bankalarının görevi fiyat istikrarının devamını saÄŸlamaktır.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Karahan, Kur Korumalı Mevduatın (KKM) AÄŸustos 2023’ten bu yana yaklaşık 100 milyar dolar azaldığının altını çizerek, sürecin kademeli olmasının önemine deÄŸindi. Bunun için düzenlemeler ve ince ayarlar yaptıklarını anlatan Karahan, “Bugüne kadar da makro finansal istikrarı bozmadan, hatta tam tersine güçlendirerek, bir taraftan rezerv biriktirirken bir taraftan da KKM bakiyesini, bunları doÄŸru oranda Türk lirasına çevirerek gerçekleÅŸtirdik.” dedi.
KKM hesaplarının neden kapatılmadığına iliÅŸkin soru üzerine Karahan, “Bu aÅŸama için doÄŸru bulmuyoruz. Biraz daha azalması gerekiyor. Süreci biraz daha yönettikten sonra deÄŸerlendirmemizi yeniden yapacağız, bir süre daha düzenlemeler devam edecek. KKM bir süre daha bakiyesi azalarak geliÅŸmeler çerçevesinde devam edecek.” cevabını verdi.
Eylül ayı enflasyon verilerini deÄŸerlendiren Karahan, burada hizmet ve iÅŸlenmemiÅŸ gıda fiyatlarının öne çıktığını ifade etti. Genel görünüme bakılması gerektiÄŸini anlatan Karahan, enflasyon seviyesi yüksekken oynaklığın arttığını, bunun dünyanın her yerinde böyle olduÄŸunu belirtti. Karahan, “Enflasyon birkaç aydır beklentilerle tutarlı gidiyordu, bu ay da beklentinin üstünde gelmiÅŸ oldu. Yukarı yönlü riskler var, aÅŸağı yönlü risklere göre daha belirgin. Merkez Bankası olarak enflasyonun yüksek olduÄŸu dönemde dikkatli, ihtiyatlı olmak durumundayız.” dedi.
Dezenflasyon sürecinde kamu kurumlarıyla eş güdüm önemli
Karahan, Merkez Bankasının 2023 yılı zararının bilançoda bulunan geçmiş yıllar zararı kaleminde izlendiğini söyledi. 2022 yılı karından ayrılan ihtiyat akçesinin tamamının bu zarardan mahsup edildiğini ifade eden Karahan, kalan zararının kapanmasına kadar kar ve ihtiyat akçesi dağıtılmayacağını bildirdi.
Karahan, merkez bankasının bilançosunda bulunan deÄŸerleme hesabıyla alakalı, “DeÄŸerleme hesabındaki deÄŸiÅŸiklikler KKM bakiyesiyle veya kur fark ödemeleriyle alakalı deÄŸil. Bunun (hesabın) deÄŸiÅŸim göstermesi kur deÄŸiÅŸimlerinden ve piyasa iÅŸlemlerinden kaynaklanıyor.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Karahan, dezenflasyon sürecinde kamu kurumlarıyla eş güdümün önemine değinerek, bunun üst düzeyde olduğuna vurgu yaptı. Bu süreçte eş güdümü devam ettirerek enflasyonu birlikte düşüreceklerini ifade eden Karahan, şöyle devam etti:
“Merkez Bankası olarak fiyat istikrarını saÄŸlama hedefimiz doÄŸrultusunda politikamızı ve araçlarımızı kendimiz belirliyoruz. Kamu maliyesi tarafına baktığımızda da aslında OVP’ye bakmak lazım. Önümüzdeki sene bütçe açığının ciddi bir azalma göstereceÄŸi tahmini var. Biz de bunun gerçekleÅŸeceÄŸini düşünüyoruz.”
Bütçe açığının azalarak dezenflasyon sürecinde kendilerine destek olacağını ifade eden Karahan, yönetilen, yönlendirilen fiyatlara yapılan ayarlamaların belirlenmesinde de Merkez Bankasının hedefinin gözetildiğini bildirdi.
“Enflasyondaki ana eÄŸilimdeki düşüşe baÄŸlı olarak para politikası duruÅŸumuzu belirliyoruz”
Karahan, faiz oranlarının nasıl belirlendiÄŸine iliÅŸkin de bilgi verdi. Sürece iliÅŸkin net bir sözlü yönlendirme yaptıklarını vurgulayan Karahan, “Enflasyon görünümüne ve enflasyon beklentilerine bakıyoruz. Enflasyondaki ana eÄŸilimdeki düşüşe baÄŸlı olarak para politikası duruÅŸumuzu belirliyoruz. Yurt içi talepteki yavaÅŸlama da enflasyon görünümünde önemli. Fiyatlama davranışlarını takip ediyoruz. Dolayısıyla oldukça fazla sayıda veriyi gözden geçirerek kararlarımızı alıyoruz. Aylık enflasyonun ana eÄŸiliminde de para politikası duruÅŸunu belirlerken burada yaÅŸanacak belirgin ve kalıcı bir düşüşten emin olmak istiyoruz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Karahan, OVP’de yer alan yıl sonu yüzde 41,5 enflasyon tahminin Merkez Bankasının hedef bandının içinde yer aldığını söyledi. Enflasyonun yüksek olduÄŸu dönemde, enflasyonu sene başında tahmin etmenin zor olduÄŸunu ifade eden Karahan, enflasyon beklentileriyle ilgili ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:
“Üç kesimin beklentisine bakıyoruz. Piyasa katılımcıları makro analiz doÄŸrultusunda yaptıkları için para politikası ve tabii ki maliye politikası duruÅŸuna göre hem bu sene için hem de ilerisi için bir tahmin belirliyorlar. Reel sektörün beklentileri de iyileÅŸme eÄŸiliminde. Birkaç aydır iyileÅŸiyor. Hane halkı beklentisi oldukça yüksek. Enflasyon beklentileri vatandaşın daha çok görünen fiyatlarla alakalı. Beklentiden ziyade gerçekleÅŸmeden ÅŸekilleniyor. Enflasyon geçmiÅŸte yüksek olduÄŸunda da gelecek enflasyon beklentisi yüksek oluyor. Bunun kırılması zaman meselesi. İnandırıcılıktan da ziyade enflasyon düştükçe beklentiler iyileÅŸecek. VatandaÅŸ öncelikle enflasyonun düştüğünü görmek istiyor ki düşeceÄŸine inansın.”
Karahan, enflasyonda uzun vadede de beklentilerin kendi beklentilerinin üzerinde olduğunu belirterek, 1-2 sene içinde ciddi mesafe kat etmeleri durumunda bu beklentilerinde iyileşeceğini bildirdi.
“Yöntem farklı”
Enflasyon ölçümlerinde TÜİK, İTO ve ENAG’ın arasındaki farklar hakkında da bilgi veren Karahan, “Bu endekslerin ölçtüğü ÅŸeyler, topladığı fiyatlar ve bölgeler farklı. İTO sadece İstanbul’da, TÜİK ise daha genel topluyor. Yöntem farklı. Mesela ENAG çevrimiçi (online) topluyor.” dedi.
Karahan, kalıcı fiyat istikrarının sağlanması durumunda ücretlerin reel olarak artacağını bildirdi.
Merkez Bankasının rezervleri hakkında da deÄŸerlendirme yapan Karahan, rezervlerde nisan ayından bu yana ciddi bir süreç yaÅŸandığına dikkati çekti. Merkez Bankası BaÅŸkanı Karahan, politikaların olumlu sonuçlar vermeye devam ettikçe güvenin de artacağını bildirdi. Rezerv konusunda uluslararası yeterlilik düzeylerini takip ettiklerini ifade eden Karahan, “Piyasa ÅŸartlarını ve kurun dengesini bozmayacak, dezenflasyon hedefine engel olmayacak ÅŸekilde, rezerv biriktirmeye, piyasa ÅŸartları el verdiÄŸince devam edeceÄŸiz.” dedi.
Kararlar BDDK ile koordinasyon içinde alınıyor
Karahan, TCMB ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) koordinasyonuna iliÅŸkin soruya, “Burada alınan kararlar kesinlikle BDDK ile koordinasyon içinde alınıyor. Finansal İstikrar Kurulu çerçevesinde bir araya geliyoruz. Finansal istikrar çerçevesinde bazı kararları alıyoruz ve bu kararları da zamanı geldiÄŸinde yürürlüğe koyuyoruz.” diye konuÅŸtu.
Kurumların eylül ayı içerisinde aldıkları kararların hatırlatılması üzerine Karahan, BDDK’nın bankaların sermaye yeterliliÄŸi hesaplamalarında teknik deÄŸiÅŸikliklere gittiÄŸini ifade etti. Karahan, kararın normalleÅŸme adımı olduÄŸunu ve birlikte alındığına dikkati çekti.
Karahan, Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi’ne (YTAK) yönelik soruya, bu programın geçen yıl sonu itibarıyla yenilendiÄŸini ve yıllık 100 milyar liralık bir limit belirlediklerini anımsattı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının firmalara teknoloji strateji puanı verdiÄŸini belirten Karahan, “Bize gelen baÅŸvurular tamamlanınca da burada tahsis yapılacak. Ama ÅŸu anda yapılan herhangi bir tahsis yok.” dedi.
Bankacılığı zora sokmayacak şekilde zorunlu karşılık oranlarını artırıyoruz
Zorunlu karşılıkların artırılmasının sorulması üzerine Karahan, şu değerlendirmede bulundu:
“Amaç kuru yönetmek deÄŸil. Daha çok para politikasını desteklemek. Neden? Çünkü bizde talebin seviyesi oldukça yüksek, arzın oldukça üstünde. Dolayısıyla talebin biraz dengelenmesi gerekiyor. Yaptığımız politikalarda bu doÄŸrultuda. Burada da mevduat faizi oldukça önemli. Hem talebin kısılması, tasarrufun artması anlamında. Hane halkı tasarruf oranında benzer ülkelerin altındayız. Burada biraz mesafe almamız gerekiyor ama esas olarak o amaçla yapmıyoruz.”
Karahan, Türk lirasına geçiÅŸ açısından mevduat faizlerinin seviyesinin önemine dikkati çekerek, “Likidite fazlası oluÅŸtuÄŸunda bunu dönem dönem bankacılığı da zora sokmayacak ÅŸekilde, zorunlu karşılık oranlarını artırarak yönetiyoruz.” dedi.
Cari açıktaki düşüşün kalıcı olup olmadığına ve çevrimsel etkilerden arındığında cari açığın durumuna iliÅŸkin soruya Karahan, “Bunu biz hesaplıyoruz ve takip ediyoruz. 2024 yılı ikinci çeyrek itibarıyla çevrimsel etkilerden arındırılmış, yıllıklandırılmış cari açık ÅŸu anki manÅŸetin bir miktar üzerinde ama ilk ve ikinci çeyrekte o da azalış gösteriyor. Orada tam tersi bir durum söz konusu deÄŸil.” diye konuÅŸtu.
“Åžu anda üst kupür çalışması yok”
Karahan, kupür (banknot) emisyonuna yönelik soruya, “Bankalar ne talep ediyorsa emisyon iÅŸlemi çerçevesinde bunu kesintisiz olarak saÄŸlıyoruz. Bankalar ATM’lere kendi tercihleri doÄŸrultusunda ve piyasa ihtiyaçları doÄŸrultusunda kupür yüklemesini yapıyorlar.” dedi.
Tedavüldeki kupür kompozisyonun sorulması üzerine Karahan, “Nakit dışı ödeme araçlarındaki geliÅŸmeleri de deÄŸerlendirerek karar aldık ve ÅŸu anda üst kupür çalışması yok. Mevcut kupürlerle devam ediyoruz ama dönem dönem deÄŸerlendirmeler yapıyoruz.” ifadesini kullandı.
Karahan, ihracatçıların döviz bozma zorunluluÄŸuna iliÅŸkin soruya, burada normalleÅŸme adımına gittiklerini yüzde 40 olan gereksinimi yüzde 30’a düşürdüklerini anımsattı. Dönem dönem söz konusu zorunluluÄŸu göz önünde bulundurduklarına iÅŸaret eden Karahan, ihracat bedeli satışlarında firmalara yüzde 2 prim desteÄŸi saÄŸlandığını ve bunun ÅŸartları olduÄŸunu ifade etti.
Enflasyon indikçe sürdürülebilir büyüme sağlanacak
Karahan, reel sektörde yavaÅŸlamaya yönelik soruya, “2024’te büyümede bir miktar yavaÅŸlama olmasını bekliyoruz. Bu sene büyüme potansiyel büyümenin bir miktar altında gerçekleÅŸecek. Bunun yanında OVP’de belirtildiÄŸi gibi, enflasyon indikçe, kalıcı fiyat istikrarı saÄŸlandıkça sürdürülebilir büyüme saÄŸlanacak.” dedi.
Firmaların konkordatoda bulunmasına iliÅŸkin soruya ise Karahan, “Finansal stres altındaki firmalar faaliyetlerine devam ederken ödeme kolaylığı elde etmek için konkordato talebinde bulunabiliyor. Bütün verilerin tarihsel ortalamaların oldukça altında olduÄŸunu görüyoruz.” diye konuÅŸtu.
Kaynak: AA