TDT Aksakallar Konseyi Başkanı Yıldırım: Enerjide hem kaynak ülke hem taşıyıcı ülke olarak Türk devletlerini görüyoruz
TDT Aksakallar Konseyi BaÅŸkanı Yıldırım, “Bugün yaÅŸanan Ukrayna-Rusya kriziyle bir kez daha gördük ki enerji güvenliÄŸi hayati öneme sahip. Dolayısıyla burada hem kaynak ülke hem taşıyıcı ülke olarak yine Türk devletlerini görüyoruz.” dedi.
Türk Devletleri TeÅŸkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi BaÅŸkanı ve AK Parti Grup BaÅŸkan Vekili Binali Yıldırım, “Bugün yaÅŸanan Ukrayna-Rusya kriziyle bir kez daha gördük ki enerji güvenliÄŸi ülkeler açısından, bölgemiz açısından hayati öneme sahip ama bunun ötesinde de enerji güvenliÄŸini saÄŸlayacak ülkeler yine bizim coÄŸrafyamızdaki ülkelerdir. Dolayısıyla burada hem kaynak ülke hem taşıyıcı ülke olarak yine Türk devletlerini görüyoruz.” dedi.
Ahmet Yesevi Ãœniversitesi Mütevelli Heyet BaÅŸkanlığı ile TDT Aksakallar Konseyinin ortaklaÅŸa yürüttüğü “Türk Dünyası 2040 Vizyonu: BütünleÅŸtirici Ortaklık” Projesi kapsamında hazırlanan raporlar, Tuzla’da bir otelde düzenlenen “Türk Dünyası ile Birlikte Büyüyen Türkiye Çalıştayı”nda deÄŸerlendirildi.
Binali Yıldırım, yaptığı konuşmada, Türk devletleri ve coğrafyası üzerine ne kadar çalışılsa ve gayret edilse de tarihi ve kültürel zenginliği ile derinliği karşısında yetersiz kalınacağını söyledi.
Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi’nin bir yol haritası olarak kabul edilmesi gerektiÄŸini belirten Yıldırım, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) “gözlemci üye” olarak katılması kararının önemine iÅŸaret etti.
Yıldırım, bu kararın tarihi öneme sahip olduÄŸunu vurgulayarak, “Çünkü maalesef Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yıllardan beri bir izolasyona, bir ambargoya maruz kaldı ve haklarını gasbettiler. Ä°ÅŸte bu üyelik aslında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kaybedilen yıllarının tekrar kazanılması yönünde dünyaya verilen bir mesajdır.” ifadelerini kullandı.
“Türk dünyası rıza göstermeyecektir”
KKTC’de çözüme yönelik çabaların birtakım unsurlar tarafından etkisiz hale getirildiÄŸine dikkati çeken Yıldırım, “Türk Devletleri TeÅŸkilatı gözlemci üye olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni bünyesine almakla dünyaya verdiÄŸi mesaj ÅŸudur: Bundan böyle artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin daha fazla ambargoya, daha fazla haksızlığa karşı karşıya kalmasına Türk dünyası rıza göstermeyecektir. Açık bir mesajdır, bunu da bu zirvede alınmış önemli bir karar olarak görüyoruz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Yıldırım, Türk devletlerinin jeopolitik önemine vurgu yaparak, sadece bölgenin değil, dünyanın geri kalan kısmının da enerji güvenliğini sağladıklarını dile getirdi.
“Türk coÄŸrafyası” denince akla gelen en önemli konulardan birinin enerji güvenliÄŸi olduÄŸunu belirten Yıldırım, ÅŸunları kaydetti:
“Bugün yaÅŸanan Ukrayna-Rusya kriziyle bir kez daha gördük ki enerji güvenliÄŸi ülkeler açısından, bölgemiz açısından hayati öneme sahip ama bunun ötesinde de enerji güvenliÄŸini saÄŸlayacak ülkeler yine bizim coÄŸrafyamızdaki ülkelerdir. Dolayısıyla burada hem kaynak ülke hem taşıyıcı ülke olarak yine Türk devletlerini görüyoruz.”
Yıldırım, Türk devletlerinin hiçbir zaman baÅŸkalarının hükümranlık haklarına karşı saldırgan bir tutum içinde olmadığını ancak bağımsızlıklarını da canlarından daha kıymetli bildiklerini ifade ederek, “Bütün dünyanın ÅŸunu bilmesini istiyoruz; Türk Devletleri TeÅŸkilatının amacı kimseyi korkutmak deÄŸildir ama amacı kimseden de korkmadığını ortaya koymaktır.” ÅŸeklindeki deÄŸerlendirmesini paylaÅŸtı.
Ahmet Yesevi Ãœniversitesi Mütevelli Heyet BaÅŸkanı Prof. Dr. Muhittin ÅžimÅŸek de Türk Devletler TeÅŸkilatında liderlerin ortaya koydukları “2040 Vizyon Belgesi”nin bulunduÄŸunu anımsattı.
ÅžimÅŸek, “Liderler bir vizyon ortaya koyarlar ama bu vizyonun bir misyonla desteklenmesi gerekiyordu. Misyon, o vizyonun gerçekleÅŸtirilmesi için elin taşın altına konması demektir ve onu gerçekleÅŸtirecek olan da elbette bilim adamları, teknokratlar, diplomatlar, bürokratlardır.” dedi.
TDT Genel Sekreter Yardımcısı Ömer Kocaman ise Türk dünyasının büyük bir uyanışın, kardeşlik hukukuna yönelik yükselen bir farkındalığın, devletler, liderler ve halklar arasında artan bir muhabbet ve dayanışmanın sergilendiği bir dönemden geçtiğini anlattı.
Küresel ve bölgesel ölçekte yaşanan pek çok sınamaya rağmen Türk devletleri ve halkları arasındaki yakınlaşmanın istikrarlı şekilde sürdüğünü ifade eden Kocaman, bunun her geçen gün güçlendiğini söyledi.
KonuÅŸmaların ardından Muhittin ÅžimÅŸek, Binali Yıldırım’a, Ahmet Yesevi Ãœniversitesinin kuruluÅŸunun 30. yılı dolayısıyla “30. Yıl Hizmet Madalyası” ile üniversitenin 1500 akademisyenin 10 yıldır üzerinde çalıştığı 15 bin maddeden oluÅŸan “Türk Edebiyatı Ä°simler Sözlüğü”nün 20 ciltlik matbu nüshasını hediye etti.
“Türk Dünyası 2040 Vizyonu: BütünleÅŸtirici Ortaklık” Projesi kapsamında, “SaÄŸlık Sistemi ve Politikalarında Türkiye Tecrübesi”, “AnarÅŸik Uluslararası Sistem İçinde Türk Dünyası Güvenlik TopluluÄŸu”, “ÅžuÅŸa Beyannamesi’nin Tarihi-Hukuki-Siyasi Analizi”, “Türk Devletleri TeÅŸkilatı Açısından KKTC’nin Jeopolitik Önemi”, “Kaynak ve Transit Ãœlke Olarak Küresel Enerji GüvenliÄŸine Azerbaycan’ın Katkısı”, “YeÅŸil Endüstri ve Akıllı Kentler Alanında Kazakistan Modeli”, “Tarihi Ä°pek Yolu’nun Yeniden Canlandırılmasında Orta Koridor” ve “Türk Dünyası Gençlerinin BütünleÅŸmesinde Miras Diplomasisi ve Metaverse: TÃœRKOVERSE” baÅŸlıklı 8 rapor kaleme alındı. 2 raporun da yakın zamanda tamamlanması bekleniyor.
Kaynak: AA