“Tohum ihtiyacımızın yüzde 96’sını yerli karşılıyoruz”
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, taklit ve taÄŸÅŸiÅŸ ürünlerle ilgili “Mümkün olan en ağır cezaları almaları konusunda gayret sarf ediyoruz. Bazen kazançlar daha fazla olduÄŸu için göze alıyorlar. Bunları ticaretten mene kadar gidebiliriz” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası‘nda gündeme iliÅŸkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
“Ä°htiyaç halinde canlı hayvan ithal edilebilir”
Bakan Pakdemirli, et ithalatına iliÅŸkin soru üzerine, 2010’dan 2018’e kadar aralıklarla, ihtiyaç olduÄŸu düzeyde et ithalatı yapıldığını belirtti. Ä°stisnai durumlar dışında Türkiye’nin et miktarı bakımından kendine yeterli olduÄŸunu vurgulayan Pakdemirli, et fiyatlarını dengelemek için zamanında ithalatın kullanıldığını ifade etti.
CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiÅŸten bu yana CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın da kendilerini yönlendirmesiyle, 2018’de 1 milyon 344 bin canlı hayvan, 2019’da 487 bin canlı besili hayvanın ithal edildiÄŸi bilgisini veren Pakdemirli, bunun ithalatında bir sakınca olmadığını dile getirdi.
Pakdemirli, karkas ya da lop et olarak yapılan ithalata ilişkin şöyle konuştu:
“Et ithalatı 2018’de 55 bin 752 ton, 2019’da 5 bin 37 ton olarak gerçekleÅŸti. Bunlar, Sırbistan, Bosna Hersek gibi serbest ticaret anlaÅŸmalarının getirmiÅŸ olduÄŸu bazı karşılıklar, edinimler ve kazanımlar sonucu yapmış olduÄŸumuz ithalatlardır. Bir de eskiden yapılmış baÄŸlantılardan kalan ithalatlar. ‘Bunun dışında et ithalatı yapmadık.’ dememizin sebebi budur. Aynı inisiyatifle devam ediyoruz. Åžu anda da eski yapılmış baÄŸlantılar hariç 26 Ekim 2019 itibarıyla canlı hayvan ithalatı için yeni belge vermiyoruz. Ä°htiyaç halinde canlı hayvan ithal edilebilir.”
“Ne kadar yanlış varsa bunları ifÅŸa edelim”
Bakan Pakdemirli, halk sağlığını tehdit eden firmalara ilişkin soru üzerine de toplumun ve halkın sağlığıyla oynayan, yanlış ürünler üretenlere karşı dün olduğu gibi bugün de savaş ve gayret içinde olduklarını belirtti.
Ä°fÅŸalarla ilgili, “Ne kadar yanlış varsa bunları ifÅŸa edelim” dediÄŸini vurgulayan Pakdemirli, ÅŸunları kaydetti:
“Bir firmayı birkaç defa ifÅŸa ettiÄŸiniz zaman o firmanın piyasada iÅŸ yapma imkanı kalmıyor. Firmalardan bir tanesi bakanlığa geldi, ‘Benim iÅŸim biter, dükkanımı kapatırım. Åžu kadar insan çalışıyor, beni listeden çıkarın.’ dedi. Ä°ki gözü iki çeÅŸme bakanlığın önüne gelip aÄŸlıyor. ‘Buna acımayın.’ dedim. Gıda üreten birisi kanunlara uygun ürün üretecek. Bunun lamı cimi yok. Ambalajsız gıdalarda büyük riskle karşı karşıyasınız. Ne aldığınızı bilmeyebilirsiniz. Affedersiniz, içinde hayvan idrarı olabilir. Yollarda satılan zeytin yağının içinde baÅŸka bir yaÄŸ katıp satabilirler. BilmediÄŸiniz yerlerden açık ürün alınmamasını tavsiye ediyorum. Ambalajlardaki gıdaların denetiminin yoÄŸun ve riskin daha az olduÄŸunu söyleyebiliriz. Gıda denetimine iliÅŸkin yasa TBMM’ye gitti. Ä°lgili bakanlıklar bunun üzerinde çalışıyor. Ocak sonu gibi yasalaÅŸacak. Denetimlerde kanunun verdiÄŸi en yüksek cezaları veriyoruz ancak oradan kazanılan getiri fazla olduÄŸu için cezayı göze alıyorlar ya da firmanın adını bir süre sonra deÄŸiÅŸtiriyorlar. Bu firmaları ticaretten mene kadar gidebiliriz. Türkiye Odalar ve Borsalar BirliÄŸi BaÅŸkanı ile konuÅŸtum. Bu tarz davranışta olan kiÅŸileri meslekten men etme gibi bir yetkileri var. Bir yandan buna da çalışıyoruz. Ãœst üste bu hataları yapanlara göz açtırmazsak Türkiye’deki gıda kalitesini, mevcut durumdan çok daha iyi bir yere getiririz.”
Tarımsal destek ödemeleri
Pakdemirli, çiftçiye yönelik tarımsal desteklere ilişkin de şu bilgileri verdi:
“Toplam 2 milyar 384 milyon liralık tarımsal destek Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının son hanesine göre bugünden itibaren ödenecek. Kimlik numarasının sonu sıfır ve 2 olanlar bugün, 4, 6 ve 8 olanlar 31 Ocak saat 18.00’den sonra tarımsal desteÄŸini alacak. Buzağı desteÄŸi kapsamında 81 ilde 761 bin 486 kiÅŸiye 1 milyar 345 milyon lira verilecek. Hububat desteÄŸi 45 ilde 193 bin 293 kiÅŸiye 948 milyon lira. Çevre Amaçlı Tarım Arazisi Koruma Programı desteÄŸi 21 ilde 7 bin 937 kiÅŸiye 25 milyon lira. Sertifikalı tohum kullanım desteÄŸi 17 ilde 13 bin 638 kiÅŸiye 10 milyon 500 bin lira. Ayrıca, 23 ilde 4 bin 713 kiÅŸiye 19 milyon lira sertifikalı fidan kullanım desteÄŸi, 72 ilde 951 kiÅŸiye 18 milyon lira hayvan hastalıkları tazminatı ve 22 ilde 1478 kiÅŸiye 18 milyon 500 bin lira hayvan gen kaynakları desteÄŸi bugün tek seferde ödenecek.”
Sözleşmeli üretim düzenlemesinde tanıtım hazırlığı
Pakdemirli, 5 bin personel alımı için bir süre önce sınav yaptıklarını hatırlatarak, kısa vadede atamalarla ilgili bir müjdeleri olmadığını ancak buna ilişkin çalışmalara devam ettiklerini bildirdi.
SözleÅŸmeli üretim modeline deÄŸinen Pakdemirli, bu sayede çiftçinin geleceÄŸe güvenle bakacağını dile getirdi. Pakdemirli, “SözleÅŸmeli üretimin yasasıyla ilgili bazı eksiklikler var. Burada karşılıklı edinimleri yerine getirecek bir yasa üzerinde çalıştık. Bu da TBMM’den kısa zamanda geçecek. Böylelikle Türkiye’deki sözleÅŸmeli üretim konusunu çözmüş olacağız. Yakın zamanda bununla ilgili lansman yapacağız.” ifadelerini kullandı.
Elektrikli traktör
Elektrikli traktörün tüm test aÅŸamalarının bittiÄŸini anlatan Pakdemirli, “Bu iÅŸin prototipten üretim aÅŸamasına gelmesi zahmetli bir iÅŸ. Bununla ilgili Ziraat Bankası ile prototip üreten firma ortak bir ÅŸirket kurdu ve ÅŸu anda fabrika binasını teslim aldılar, üretim için orayı hazırlıyorlar. Hızlı bir ÅŸekilde üretime geçecekler.” diye konuÅŸtu.
Pakdemirli, temmuz-ağustos döneminde düzenlenecek hasat şenliğine kadar elektrikli traktörlerin tarlada yerlerini alacaklarını ifade ederek, 65 beygirlik daha küçük prototipin de uygun fiyatla sunulacağını bildirdi
“Yeni saÄŸma makinası üretime hazır”
Yeni geliştirilen bir sağma makinası hakkında da konuşan Pakdemirli, şunları kaydetti:
“Özellikle göçen aileler yayladayken koyunlarını saÄŸamıyor veya süt hijyenik koÅŸullarda olmuyor. Bunların etrafına hızlı ÅŸekilde kooperatifler vasıtasıyla saÄŸma makinasını ulaÅŸtıracağız ve sütler hijyenik ÅŸekilde sağılarak muhafaza edilecek. Bu güzel bir teknoloji, kendinden güneÅŸ paneliyle kendi üretimini yapıyor, hızlı ÅŸekilde üretime geçeceÄŸiz. Denemeleri bitti ve üretime hazır. Seri üretime birkaç firmayla geçiyor olacağız.”
“86 ülkeye tohum ihracatı yapılıyor”
Türkiye’de 900’den fazla tohum firması bulunduÄŸunu bildiren Pakdemirli, bunların 850’den fazlasının yerli, kalanın büyük kısmının yerli yabancı ortaklı, diÄŸer kısmının ise yabancı ortaklı olduÄŸunu söyledi.
Ãœlkede 2002’de 145 bin ton, bugün itibarıyla ise 1 milyon 60 bin ton sertifikalı tohum üretildiÄŸine dikkati çeken Pakdemirli, şöyle devam etti:
“Bu noktada 7 misli bir artış var. Tohum ihtiyacımızın yüzde 96’sını yerli karşılıyoruz. Türkiye tohumda, yerli ve millidir. Bir eksiÄŸimiz var, sebze tohumlarında ithalata bağımlıyız. Bununla ilgili TÃœBÄ°TAK ile proje baÅŸlattık. En yakın zamanda bu tohumları da yerlileÅŸtireceÄŸiz. Ayrıca 86 ülkeye de 152 milyon dolarlık tohum ihracatı vardır.”
“Türkiye’de ilaç kullanımı Avrupa’dan düşük”
Bakan Pakdemirli, ilaç kalıntısı bulunduÄŸu gerekçesiyle geri gönderilen ihraç malı tarım ürünlerinin iç piyasaya satıldığı iddialarını da yanıtlayarak, Türkiye’nin 1 hektarda 2,3 kilogram, Batı Avrupa’nın 4 kilogram, Japonya’nın 11,8 kilogram, Hollanda’nın 7,9 kilogram, Fransa’nın 3,6 kilogram, Çin’in 13,1 kilogram ilaç kullandığını bildirdi.
Pakdemirli, “Ä°laç kalıntısıyla ilgili Rusya’dan geri dönüşler belki 10 binde, 100 binde 1 seviyededir. Bunların da hiçbiri Türkiye’de tekrar kullanıma açılmıyor. Hektardaki gübre kullanımı konusunda Avrupa’da ortalama 158 kilogram, Türkiye’de 142 kilogramdır. Refah arttıkça bu kullanımlar da artıyor. O yüzden dikkatli gitmemiz gerekiyor.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
“Dönere çamaşır suyu katıldığı” iddiaları
Gıda güvenliÄŸine iliÅŸkin bilgi kirliliÄŸine karşı vatandaÅŸların bilinçli olması gerektiÄŸini dile getiren Pakdemirli, “dönere çamaşır suyu katıldığına” iliÅŸkin haberleri deÄŸerlendirdi.
Söz konusu haberlerin “ısmarlama” olduÄŸuna dikkati çeken Bakan Pakdemirli, şöyle devam etti:
“Habere baktım. Döner ve çamaşır suyu. Dernek BaÅŸkanı da var haberde. Hemen baÅŸkanı aratıp, ‘Nerede çamaşır suyu kullanıldığını biliyorsan söyle hemen denetleyeceÄŸiz.’ dedim. ‘Bir yer gösteremedi. Peki neden bu haberi yaptırdın?’ dediÄŸimizde ‘Efendim biz rulo döner üretiyoruz, insanlar kendileri hazırlamasın diye böyle bir haber yaptırdık.’ dedi. Ismarlama haber anlayacağınız. Rulo döner üretmek ve bunları perakende satış noktalarına ulaÅŸtırmak doÄŸrudur. Yerinde de düzgün hazırlanırsa, düzgün lojistikle bu rulo dönerler de gidebilir. Burada rekabet içerisinde olan iki grubun bindikleri dalı keserek bu iÅŸi yapmalarını doÄŸru bulmuyoruz. Bu sektöre zarar verir. Bilgi kirliliklerine karşı da savaşıyoruz. Bununla ilgili yasa da çıkacak.”
“Kötü gıda yoktur, kötü diyetler vardır”
Pakdemirli, medyada nelerin yenmesi gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunan uzmanlara da değinerek, bu kişilerin bir çoğunun ticari kaygı taşıdığını, bu söylemlerin bilimsel karşılığının olması gerektiğini vurguladı.
Bu kiÅŸilerin açıklamalarının toplumu çok olumlu etkilediÄŸi gibi olumsuz da etkileyebildiÄŸinin altını çizen Pakdemirli, “Ä°sim vermeyelim, birisi çıkıyor ‘Koyun eti yiyin.’ diyor. Koyun etindeki tüketim artıyor, bu çok saÄŸlıklı ve bizim de istediÄŸimiz bir ÅŸey. DiÄŸer taraftan ‘Tavuk eti yemeyin.’ diyor, bir hafta içerisinde bir endüstri etkileniyor ve tüketim yüzde 25 civarında düşüyor. SaÄŸlıklı hazırlandığı sürece gıda maddeleri tüketilebilir. Bana göre kötü gıda yoktur, kötü diyetler vardır. Her gıdadan yeterince yerseniz ÅŸiÅŸmanlık da, bir sıkıntı da olmaz. ‘Åžunu tüketelim, ÅŸunu tüketmeyelim’ gibi genel anlayışla bunu yönetmememiz lazım.” diye konuÅŸtu.
“Taslak cezada 5 yıla kadar hapis var”
Halk sağlığıyla oynayan firmalara yönelik hazırlanan ve hapis cezasını da içeren yasa taslağının ilgili bakanlıklarla da görüşüleceğine işaret eden Pakdemirli, en ağır cezalarla bu gibi işlerin yeniden yapılamayacak duruma getirilmesi gerektiğini söyledi.
Pakdemirli, “Mümkün olan en ağır cezaların alınması konusunda gayret sarf ediyoruz. Bununla ilgili ciddi bir kamuoyu desteÄŸi de var.” dedi.
Türkiye’nin halk saÄŸlığı açısından dünyada ilk 10 ülke arasında olduÄŸunu anlatan Pakdemirli, gıda üretiminde diÄŸer üretim alanlarına göre biraz daha hassas ve sorumlu olunması gerektiÄŸini, zaman zaman bazı hataların olabileceÄŸini Bakanlığın da bunları ayırt edebilecek nitelikte olduÄŸunu dile getirdi. Pakdemirli, “Taslak cezamızda 250 bin liraya kadar ceza, 5 yıla kadar hapis var.” ifadesini kullandı.
11 milyon fidanın kuruduğu iddialarına yanıt
Geleceğe Nefes Seferberliği kapsamında geçen yıl kasım ayında dikilen 11 milyon fidanın büyük bölümünün kuruduğu iddialarını da yanıtlayan Pakdemirli, bunu iddia edenleri fidanları görmeye davet etti.
Kasım ayında “fidan dikilmez” diye bir iddia ortaya atıldığını kaydeden Pakdemirli, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü:
“O kadar güzel bir seferberlik oldu ki devletin projesi olmaktan çıktı, milletin projesi haline geldi. Cumhuriyet tarihinde insanları birleÅŸtiren en büyük kampanyalardan biri haline geldi. Biz mümkün mertebe siyaseti ön plana çıkarmadık. ‘Her kesimden insan bu iÅŸin içerisinde var, burada siyaset yapmayalım, aÄŸaç konuÅŸalım, yeÅŸilliÄŸi konuÅŸalım.’ dedik. Bunda da baÅŸarılı olduk. Bundan rahatsız olan birtakım kesimler, bunu örselemek, bu baÅŸarıyı gölgelemek, vatandaÅŸlarımızın buna sahip çıkmasını engellemek maksadıyla yalan yanlış haberler ortaya attılar. Nereyi istiyorlarsa birlikte gezebiliriz.”
Pakdemirli, aÄŸaçlandırma kampanyasında fidanların yüzde 85 tuttuÄŸunun altını çizerek, “Bu bizim için yıllara sair ortalamamızdır. Milletimizle beraber yaptığımız kampanyadaki ortalama yüzde 95. Elbette ki yüzde 3’ü, 5’i kuruyacaktır ama biz milletle beraber bu aÄŸaçların gölgesinden faydalanıyor olacağız.” dedi.
Kasıma kadar 82 milyon fidan dikilecek
Pakdemirli, Ankara’nın en köklü ormanlarından ODTÃœ ormanlarının kasım ayında dikildiÄŸini anımsatarak, bakanlığın baÅŸarılı bir orman teÅŸkilatı olduÄŸunu, her yıl 300 milyona yakın aÄŸaç dikildiÄŸini, söz konusu kampanyada önemli olan noktanın bu fidanların vatandaÅŸlarla dikilmesi olduÄŸunu dile getirdi.
GeleceÄŸe Nefes SeferberliÄŸi’nin büyük bir bilinçlenmeye toplumsal zemin oluÅŸturduÄŸunu anlatan Pakdemirli, “Bu sene de kasıma kadar 82 milyon fidanı vatandaÅŸlarımızla beraber dikeceÄŸiz. Yine hep birlikte sahalarda olacağız. ‘GeleceÄŸe Nefes’i gelecek kuÅŸaklara nefes olacak ÅŸekilde devam ettireceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.
Pakdemirli, bu fidanların bir kısmının sonbahar bir kısmının ise ilkbaharda dikileceğini anlatarak, çalışmanın devam ettiğini bildirdi.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın 11 Kasım’ı Milli AÄŸaçlandırma Günü olarak ilan ettiÄŸini hatırlatan Pakdemirli, her 11 Kasım’ı bir öncekinden daha büyük bir coÅŸkuyla ve fidan sayısıyla kutlayacaklarını ifade etti.
Ä°zleme elektronik sistemi kurma hedefi
Gıda ürünlerindeki mevsimsel fiyat oynaklıklarını da deÄŸerlendiren Pakdemirli, göreve gelmesinin ardından ürün masaları kurduklarını, bu ürün masalarıyla Türkiye’deki önemli ürünleri takip etmeye baÅŸladıklarını söyledi.
Pakdemirli, özellikle kış döneminde üretim maliyetinden kaynaklanan nedenlerle sebze ve meyve fiyatlarında artış olabileceÄŸini belirterek, “2019 yılının ortalamasında gıda enflasyonu 10,8, ortalama enflasyonumuz 11,30’larda. Gıda enflasyonu normal enflasyonun ötesine geçmemiÅŸ. Aralık ayına baktığımız zaman tabii ki gıdada ciddi artışlar var.” dedi.
Bakan Pakdemirli, bu yıl tüm ürünlerin izlenebileceÄŸi genel bir izleme elektronik sistemi kurmak istediklerini belirterek, “Bu, 100 milyon lira civarında büyük bir yatırım. Henüz bütçe kalemlerinin içerisinde deÄŸil. Hem CumhurbaÅŸkanlığı Strateji Ofisi hem de Hazine ve Maliye Bakanlığımızla bu konuyu konuÅŸuyoruz. Ãœrünü tohumdan çatala izlememiz gerekiyor. Tohumdan çatala izlediÄŸimiz zaman baÅŸarıyı yakalayabiliriz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
“SoÄŸan ihracatına yasak getirmedik, ön izin koÅŸulu getirdik”
Patates ve soğan gibi ürünlerin üretim miktarlarının takip edilmesinin önemini vurgulayan Pakdemirli, buna ilişkin gerekli kararların alınması gerektiğini ifade etti.
Pakdemirli, Ticaret Bakanlığı ile koordineli olarak anılan ürünlerin ihracatına ilişkin ön izin şartı getirildiğini anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu sene etraftaki ülkelerin hiçbirinde soÄŸan yok. Bunu da takip etmeniz lazım. Neredeyse dünyada hiçbir yerde soÄŸan yok. Bizdeki kadar kaliteli ve ucuz soÄŸan yok. Türkiye’de kabaca 2 milyon ton soÄŸan üretilir. Bir anda 250 bin ton soÄŸan çıkınca frene basmanız lazım. Ä°hracat yapmak güzel ama ihracat yaptığımı daha pahalı ithal edeceksem frene basmak gerekir. Biz bir yasak getirmedik, ön izin koÅŸulu getirdik.”
Pakdemirli’den “döner restoranına sahip olduÄŸu” iddialarına yanıt
Öte yandan Pakdemirli, CHP Ä°stanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın sosyal medya hesabından yaptığı, “Bakan Pakdemirli’nin et döner iÅŸine girdiÄŸi söyleniyor” paylaşımlarına iliÅŸkin yazılı açıklama yaptı.
Söz konusu iddiaların “kabul edilemez” olduÄŸunu belirten Pakdemirli, ÅŸunları kaydetti:
“CHP Ä°stanbul Milletvekili Sayın Mahmut Tanal sosyal medya hesabından paylaşımda bulunarak, kamuoyu nezdinde ÅŸahsım hakkında küçük düşürücü ve itibar suikastı yapan birtakım iddialarda bulunmuÅŸtur. Bu iddialar tamamen asılsız, mesnetsizdir, iftira niteliÄŸindedir. Bunlar tamamen kamuoyuna yönelik ‘çamur at izi kalsın’ mantığıyla yapılan iddialardır. Ä°ddia makamı iddiasını ispatlamakla mükelleftir. Söz konusu kiÅŸinin hakkımdaki iddialarını ispatlamaması veya düzeltmemesi halinde avukatlarım aracılığıyla hukuki süreci baÅŸlatacağımı kamuoyuna beyan ederim.”
Kaynak: AA