Türk bilim insanlarından koronavirüse karşı ‘antiviral’ etkili koku molekülleri tespiti
ODTÃœ’de, sanayi kuruluÅŸuyla ortak yürütülen projede, Kovid-19’un hava yoluyla bulaÅŸmasını ve akciÄŸerlere yerleÅŸmesini engelleme potansiyeli olan, antiviral etkiye sahip koku molekülleri tespit edildi.
ODTÃœ’de, sanayi kuruluÅŸuyla ortak yürütülen çalışmada, solunduÄŸunda yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) hava yoluyla bulaÅŸmasını ve hastalığın akciÄŸerlere yerleÅŸmesini engelleme potansiyeli olan, antiviral etkiye sahip koku molekülleri belirlendi.
Dünyadaki Ar-Ge laboratuvarları Kovid-19’a çare bulmaya çalışırken, ODTÃœ Biyolojik Bilimler Bölümü Moleküler Biyoloji ve Genetik Programı Öğretim Ãœyesi Doç. Dr. ÇaÄŸdaÅŸ Devrim Son ile kimya mühendisi parfümör Hüseyin ErdoÄŸmuÅŸ tarafından yürütülen proje, ilginç sonuçlar ortaya çıkardı.
Keşfettikleri koku molekülü karışımlarının koklandığında akciğere kadar ulaşarak koronavirüsün hastalık yapan protein yapısını bozduğu yönünde veriler elde eden ve bu çalışmalarını uluslararası dergilerde yayımladıkları makalelerle bilim dünyasına duyuran Son ve Erdoğmuş, çalışmanın sonuçlarının bilim insanlarınca klinik araştırmalarla daha da ileriye götürülmesini istiyor.
Doç. Dr. Son, AA muhabirine, biyoloji bölümü mezunu olduÄŸunu ancak organik kimya ile biyokimya üzerine doktora ve doktora sonrası çalışmalar yaptığını, 2009’da Türkiye’ye dönerek ODTÃœ’de öğretim üyesi olarak çalışmaya baÅŸladığını anlattı.
ErdoÄŸmuÅŸ’un kendisine ulaşıp koku molekülleri üzerine çalışmalarını aktardığını ve bu moleküllerin koronavirüs üzerindeki etkisine iliÅŸkin bilimsel çalışma için yardım istediÄŸini belirten Son, “Ä°lk baÅŸta sadece deneme üzerine baÅŸladığımız çalışmada sonuçlar oldukça ilginç çıktı. 200’ün üzerinde molekülü denedik ve en iyilerini seçtik. Bu molekülleri bilgisayarda test ettik ve hangilerinin koronavirüs üzerinde iyi olduÄŸunu belirledik. Koku olarak kullanılan doz, bu hastalık için tedavi edici olacak mı, yeterli mi, bu bilinmiyor. Olabilir ama olmayabilir de. Bunun için klinik araÅŸtırma ÅŸart.” dedi.
Çalışmaları sonucunda halihazırda koronavirüs tedavisinde kullanılana benzer, hatta daha etkili moleküller tespit ettiklerini bildiren Son, şöyle devam etti:
“Çalışmamızı bilimsel olarak gösterdik ancak toplum tarafından kullanılması için klinik deneylerinin yapılması gerekiyor. Bunlar zaten koku molekülleri olduÄŸu için belirli dozlarda günlük kullanımda olan moleküller. Bunların insan saÄŸlığına zararlarının olmadığı da biliniyor. O yüzden bu koku moleküllerinin hastalığı önlemesi için toplu havalandırmalarda sterilizasyon amaçlı kullanılabilmesinin mantıklı olacağını düşünüyoruz. KiÅŸisel olarak koklayarak kullanımının yanı sıra kapalı alanlarda, asansörlerde, kargoların üzerine sıkarak da kullanım olabileceÄŸini öngörüyoruz. Burada asıl sorun ÅŸu, bu koku moleküllerinin ilaç olarak verilebilmesi için klinik deneylerde doz ayarlarının yapılması gerekiyor. Bunun için heyecanla klinik araÅŸtırmaların yapılmasını talep ediyoruz.”
“Ä°ÅŸe yararsa topluma dağıtacağım”
Parfümör Hüseyin ErdoÄŸmuÅŸ ise 1974’te ODTÃœ Kimya MühendisliÄŸi Bölümü’nü tamamlamasının ardından mühendis olarak özel merakı koku molekülleri üzerine sektörde çalıştığını ve 1980’den itibaren Türkiye’deki ilk sanayide kullanılan kokuları ihraç eden firmasını, Ä°stanbul’da kurduÄŸunu anlattı.
Koku molekülleri üzerine Ar-Ge yaptıklarını, robotik başta olmak üzere son teknolojileri kullandıklarını dile getiren Erdoğmuş, bu moleküllerin tedavi edici özellikleri üzerine özel bir kütüphane kurduğunu belirtti.
Dünya genelinde bu yöndeki araştırmaların da çok yeni olduğunu vurgulayan Erdoğmuş, kendisinin bu alanda 30 yıllık bilgi birikimine sahip olduğunu söyledi.
ErdoÄŸmuÅŸ, dünyada bütün bitkilerin bakteri ve virüslerden korunmak için doÄŸal bir reçine ve uçucu yaÄŸ salgıladığını, bin yıllar önce de insanların bu yolla virüslerden korunmak için kokuları kullandığını ifade ederek, “Alerjen bilinen koku moleküllerinin antiviral aktivitelerinin bulunduÄŸu biliniyor. Biz de doÄŸayı taklit ederek yola çıktık ve çalışmada önemli sonuçlar elde ettik.” dedi.
SARS için de geliştirilmişti
Çin’de 2004’te çıkan SARS salgını sırasında bulunduÄŸu bu ülkedeki çevrelerden gelen talep üzerine SARS virüsünü sadece koklamayla yok eden bir ürün geliÅŸtirdiÄŸini ve bunun klinik araÅŸtırmalarının yapıldığını anlatan ErdoÄŸmuÅŸ, salgın bittiÄŸinde bu formülün elinde olduÄŸunu söyledi.
Kovid-19 salgınından hemen sonra ODTÃœ’den Doç. Dr. Son ile ortak çalışma yapmaya baÅŸladıklarını aktaran ErdoÄŸmuÅŸ, şöyle konuÅŸtu:
“Tahmin ediyorum ki Kovid-19’u yenebilecek bazı moleküller yakaladık. Biz hem ucuz hem kolay bulunur hem de stoku çok olan ham maddeleri tespit ettik. Kovid-19’a iyi geldiÄŸini tespit ettiÄŸimiz moleküllerin, koklandığında vücutta 2 saat tesiri var. 2 saatte bir bunları koklamak suretiyle belki hastalığı önleyebiliriz ama ‘Teorik olarak olabilir.’ diyoruz, pratik olarak klinik deneylerin yapılması lazım. Yaptığımız çalışma in siliko çalışmadır, in vivo ve in vitro çalışma gerekir.”
Akademisyen Son ile 10 bin koku molekülü arasından 200’ün üzerinde doÄŸal uçucu yağın içeriÄŸinde aktif olabilecek molekülleri ve aktivasyon oranlarını tespit ettiklerini bildiren ErdoÄŸmuÅŸ, “Sonra onları karıştıracağız. Dolayısıyla ortam kokulandırmasıyla ya da mendile püskürtüp koklanarak belki de burundaki virüsü yok edebileceÄŸiz. Bazen çözüm çok basit olabilir.” deÄŸerlendirmesini yaptı.
Sabunlarla virüsün üzerindeki yağ tabakasının etkisizleştirilmesi gibi bir yöntemi temel aldıklarını belirten Erdoğmuş, şunları kaydetti:
“Bir anlamda etkin moleküller içeren kokuları ortama salarak ve buruna yaklaÅŸtırarak virüsün aklını çelip iÅŸ yapamaz hale getirebiliriz hipotezinden yola çıkıyoruz. Çalışmaların yayınlarını da yaptık. Çalışmadan ticari bir amaç beklemiyorum. Faydalı olduÄŸu ispatlanırsa topluma dağıtacağım. ABD’de klinik araÅŸtırma prosedürleri kolaylaÅŸtırıldı. Türkiye’de de klinik araÅŸtırmaların baÅŸlatılmasını talep ediyoruz. Kokuları kullanarak Kovid-19 tedavisi üzerine çalışan bilim insanları bulunuyor. Yurt dışından klinik testleri yapabileceÄŸini söyleyen merkezler baÅŸvuruyor. Ancak biz bu testlerin Türkiye’de yapılmasını istiyoruz.”
Kaynak: AA