Türk firmasından 46 ülkeye yerli üretim ‘atık teknolojileri’ ihracatı
Kademe AÅž Genel Müdürü Çelik, “Global kriz ve salgına raÄŸmen 2020’de bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 50’lik büyüme ve 150 milyon liranın üzerinde ciro elde ettik. 46 ülkeye geçen yıl 70 milyon liralık ihracat gerçekleÅŸtirdik.” dedi.
Albayrak Grubu ÅŸirketlerinden Kademe AÅž’nin Genel Müdürü Kenan Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgın döneminde yerli ve milli olarak ürettikleri atık teknoloji ürünlerinin Güney Amerika’dan Afrika’ya kadar, dünyanın dört bir yanından yoÄŸun talep gördüğünü söyledi.
Dünyada yaÅŸanan ekonomik küçülmenin sektörlerini de etkilediÄŸin ifade eden Çelik, “Buna raÄŸmen satışlarımızı ve üretim kapasitemizi artırmaya çalışıyoruz. Bunun sonucunda global kriz ve salgına raÄŸmen 2020’de bir önceki yıla göre yaklaşık olarak yüzde 50’lik dikey ivmeli bir büyüme ve 150 milyon liranın üzerinde ciro elde ettik. 45’ten fazla ülkeye geçen yıl 70 milyon liralık ihracat gerçekleÅŸtirdik. 2021 yılı için yüzde 10-15’lik bir büyüme ile 60 ülkeye ihracat hedefliyoruz.” diye konuÅŸtu.
Salgından önce daha az ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Çelik, “Kovid-19’un dünyadaki yayılışını ve vaka sayılarındaki artışı görünce hızlı ve etkili bir Ar-Ge çalışmasıyla su tankı olan her model araca monte edilebilecek uygunluktaki Mikronsis ürünümüzü yaptık. Bu süreçte yurt içi ve dışından ciddi bir taleple karşılaşınca Konya’daki fabrikamızda haftalık 50 adet ürettiÄŸimiz ürünü, kısa sürede üretim kapasitesini artırarak haftada 150’ye çıkardık.” dedi.
“Yerli ve milli dezenfeksiyon aracımız bize yeni kapılar açtı”
Kenan Çelik, sadece üretimi artırmakla kalmayıp kriz döneminde personel çıkarmadan istihdam da saÄŸladıklarını aktararak, yurt dışında da ciddi talep gören yerli ve milli dezenfeksiyon aracının kendilerine yeni kapılar açtığını, Güney Amerika bölgesinde Åžili ve Arjantin’le, Afrika’da Libya’yla ticaret yapma fırsatı yakaladıklarını, Mikronsis ürünü gönderdikleri ülkelerden olumlu geri dönüşler aldıklarını anlattı.
Olumlu geri dönüşlerin sadece inovatif bir ürünle olmadığına iÅŸaret eden Çelik, “Aynı zamanda satış-pazarlama, servis ve satış sonrası hizmetlerin de büyük etkisi var. Tüm bunları birleÅŸtirip müşteri memnuniyetini göz önünde bulundurunca ürün gamımızda bulunan diÄŸer kamu ekipmanlarının da ihracatlarını bu ülkelere gerçekleÅŸtirmeye baÅŸladık. Åžu anda 46 ülkeye ihracat yapıyoruz ve ülkemiz ekonomisine katkı saÄŸlamaya her geçen gün devam ediyoruz.” dedi.
“Ä°hracat yaptığımız ülke sayısını artırmayı hedefliyoruz”
Kademe AÅž Genel Müdürü Çelik, 2021’e yoÄŸun baÅŸladıklarını ifade ederek, “Ancak bu yoÄŸunluk beklediÄŸimiz bir ÅŸeydi ve hazırlıklarımızı çok önceden yaptık. Åžubat ayının ortasında ilk teslimatını BeyoÄŸlu Belediyesi’ne gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz 5 metreküplük kompakt süpürme aracımız daha Ar-Ge aÅŸamasındayken farklı belediyelerden sipariÅŸler aldı. Åžu anda bu ürün için farklı ülkelerle görüşmeler devam ediyor. Daha önce geniÅŸlettiÄŸimiz üretim hattını biraz daha büyüttük, talep artınca yeni üretim hattı açtık.” diye konuÅŸtu.
Bu hızda bir büyümenin sadece üretim kapasitesini artırmakla ilgili olmadığına iÅŸaret eden Çelik, bununla beraber servis ve satış sonrası hizmetlerini de geliÅŸtirdiklerini, Ar-Ge çalışmaları ve yatırımlarının durmaksızın devam ettiÄŸini, en büyük ayrıcalıklarının, “belediyelerin ve ÅŸirketlerin ihtiyaçlarına çok kısa sürede yanıt verebilmek ve çözüm geliÅŸtirebilmek” olduÄŸunu söyledi.
Ãœrünlerini gelen talebe göre ÅŸekillendirebildiklerini ifade eden Çelik, “Kademe AÅž çatısı altında üretilen ürünlerin kalite ve marka algısının pekiÅŸtirilmesi bu yıl içerisinde öncelikli hedeflerimiz arasında. Ãœretimi yapılan amiral gemisi ürünlerin kendi içerisinde (ürün kapasitesi, özellikleri ve benzeri) müşteri talepleri ve beklentilerini göz önünde bulundurarak ürün çeÅŸitliliÄŸini artırmak yerine kaliteye odaklanmak bu yıl için yine öncelikli hedeflerimizden. 2021’de bu istikrarı devam ettirip ihracat yaptığımız ülke sayısını artırmayı ve doÄŸal olarak rakamsal anlamda da ciddi bir büyüme hedefliyoruz.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“Mümkün olabildiÄŸince yerli ve milli ürünler kullanıyoruz”
Yerli üretimin koşulları ve gerekli modellere de değinen Çelik, şunları kaydetti:
“Ãœlkemizde yerlilik kavramı ve/veya yerlilik ibaresine ‘o ürünün üretim ve marka hakkına sahip olunması’ olarak bakılmaktadır. Fakat yerlilik oranı ne kadar yüksek ise ülkeye saÄŸlayacağı katma deÄŸer o denli yüksek olacaktır. Bu baÄŸlamda bir ürünü, cıvatasından vidasına her ÅŸeyi ile ülke içerisinde yapmak tabii ki mümkün olmamaktadır. Kademe AÅž olarak yerlilik anlamında mümkün olabildiÄŸince yerli ve milli ürünler kullanarak, üretim adetlerini artırarak Ar-Ge ve üretim adımlarını atıyoruz. Var olan bir teknolojiyi yeniden biçimlendirmek veya tasarlamak yerine bu teknolojinin veya üretim metodunun geliÅŸtirilmesinin daha akılcı ve katma deÄŸer yaratacağı bilinci ile yolumuza devam ediyoruz.”
Sektörde karşılaşılan sorunların üstesinden gelmek için çalıştıklarını ifade eden Çelik, “Yurt içinde verilen yerli malı belgeleri haksız rekabet oluÅŸturuyor. Sanayi ve ticaret odaları tarafından verilen ve TOBB tarafından onanan yönetmelikteki kontrol mekanizma eksikliÄŸi suistimal ediliyor. Biz ürettiÄŸimiz ürünlerde kullanılan parçaların çoÄŸunluÄŸunun yerli malı olması konusunda hassasiyet gösteriyoruz. Firma kuralları gereÄŸi, yurt içinde üretilen hiçbir ürünün bizde ithal alternatifi kullanılamaz.” dedi.
Yönetmelikteki açık nedeniyle üretiminde neredeyse yüzde 80 ithal parça kullanan bazı üreticilerin, işçilik maliyetini yüksek göstererek yerli malı belgesi aldığını belirten Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Örnek verecek olursak, 100 bin lira maliyeti olan bir üründe 80 bin lira işçilik maliyeti oluÅŸtuÄŸunu ve 20 bin liralık ithal ürün kullandığını ibraz eden firmanın aldığı yerlilik malı belgesi yüzde 80 oluyor. DiÄŸer taraftan, yine aynı deÄŸerde bir ürün varsayalım; yüzde 60 yerli malı ürün kullanılan ve yüzde 20 işçilik maliyeti oluÅŸan ürünün üzerinde yüzde 20 ithal parça kullanıldığını düşünürsek bu durumda yerli malı hassasiyeti gösteren firma da yüzde 80 yerli malı belgesi almaktadır. Yönetmeliklerdeki diÄŸer bir eksiklik ise ithal bir ürün, yerli bir firma tarafından alınıp üretici firmaya satıldığı durumda bu ürün yerli olarak deÄŸerlendirilmektedir. Ticaret ve sanayi odalarına ibraz edilen faturalarda, menÅŸesinin iÅŸaretlenmesinin istenmemesi ve yerinde kontrollerin yapılmaması, yerlilik hassasiyeti gösteren firmalar için büyük bir haksızlık olarak karşılık bulmaktadır.”
Kaynak: AA