Türkiye, Güney Afrika’nın UAD’de Ä°srail’e karşı açtığı soykırım davasına müdahil olacak

Türkiye, Güney Afrika’nın UAD'de İsrail’e karşı açtığı soykırım davasına müdahil olacak

Türkiye, Güney Afrika’nın UAD'de İsrail’e karşı açtığı soykırım davasına müdahil olacak

Bakan Fidan, Güney Afrika’nın, Ä°srail aleyhine UAD’de açtığı soykırım davasına iliÅŸkin, “Türkiye olarak Güney Afrika’nın, Ä°srail’e karşı Uluslararası Adalet Divanında açtığı (soykırım konulu) davaya müdahil olmaya karar verdik.” dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi ile Bakanlıktaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Suudi Arabistan’ın baÅŸkenti Riyad’a yaptığı ziyarette, Güney Afrika’nın Ä°srail aleyhine UAD’de açtığı soykırım davasına iliÅŸkin Fidan, Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı ve Arap BirliÄŸi ülkeleri baÅŸta olmak üzere Filistin’i devlet olarak tanıyan diÄŸer ülkelerle yaptığı görüşmelerde, bazı ülkelerin bu konuda tavır almaya hazır hale gelmiÅŸ olduÄŸunu söyledi.

Fidan, bugüne kadar Nikaragua ve Kolombiya’nın davaya iliÅŸkin somut bir tutum aldığını hatırlatarak ÅŸunları kaydetti:

“Biz de bugün yaptığımız deÄŸerlendirmelerin neticesini Sayın CumhurbaÅŸkanı’mıza arz ettik ve alınan siyasi karar gereÄŸi buradan ilk kez duyurmak istiyorum. Türkiye olarak, Güney Afrika’nın Ä°srail’e karşı Uluslararası Adalet Divanında açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik. Bu adımla UAD önündeki sürecin doÄŸru yönde ilerlemesini temenni ediyoruz. Esasen ifade ettiÄŸim gibi bu baÅŸvurumuza yönelik çalışmalarımız çok uzun süredir devam etmekteydi.

Biz bundan sonra, bu siyasi karar CumhurbaÅŸkanı’mız tarafından alındıktan sonra ve ÅŸu anda bütün dünyaya duyurulduktan sonra hukuki çalışmalarımızı tamamlayacağız. Bu esnada bütün dost ve müttefik ülkelerle bu konuda daha fazla ne yapılabilir, daha fazla hangi ülkeler baÅŸvuruda bulunabilir, onun çalışması içerisinde olmaya devam edeceÄŸiz.”

Fidan, geçen temmuzda ASEAN DışiÅŸleri Bakanları toplantısı için Cakarta’yı ziyaret ettiÄŸini hatırlatarak, Endonezya’nın Türkiye’nin GüneydoÄŸu Asya’daki stratejik ortaklarından olduÄŸunu belirtti.

Türkiye-Endonezya Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyinin ilk toplantısının hazırlıklarını mevkidaşı ile ele aldığını aktaran Fidan, iki ülke arasında üst düzey ziyaretlerin devamı konusunda da Marsudi ile mutabık kaldıklarını söyledi.

Fidan, mevkidaşıyla görüşmelerinde ekonomik ve ticari ilişkileri yenilenebilir enerji ve helal gıda dahil çeşitli alanlarda geliştirme hususunda mutabık kaldıklarını belirterek, iki ülke ticaret hacminin iki ülke liderinin belirlediği 10 milyar dolar hedefine ulaşması için atabilecekleri adımları istişare ettiklerini aktardı.

“DeÄŸerli mevkidaşıma savunma sanayi iÅŸbirliÄŸimizin artarak devam etmesini ve firmalarımızın Endonezya ordusunun modernizasyonunda daha fazla rol almasını arzu ettiÄŸimizi ilettim.” diyen Fidan, mevkidaşıyla terörle mücadele dahil gelecek dönemde imzalanabilecek belgeleri gözden geçirdiklerini, FETÖ baÅŸta olmak üzere terör örgütleriyle mücadele konusunda çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

Fidan, “Bugün iliÅŸkilerimizin daha da derinleÅŸmesini saÄŸlayacak önemli bir karar daha aldık. Ä°ki ülke arasında savunma bakanları ve dışiÅŸleri bakanlarının yer alacağı 2+2 formatında bir mekanizma kurulması konusunda mutabık kaldık.” dedi.

Bakan Fidan, mevkidaşıyla güncel bölgesel ve küresel geliÅŸmelerini görüştüklerini, Filistin meselesinin görüşmelerin odağında olduÄŸunu ve Endonezya’nın Türkiye’nin Filistin konusundaki tutum ve hassasiyetlerinde ortak olduÄŸunu bir kez daha görmekten memnuniyet duyduÄŸunu söyledi.

“Bazı Avrupa ülkelerinin Filistin’i tanımaya yakın olduklarını söylemeleri umut verici”

Endonezya’nın da yer aldığı Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı, Arap BirliÄŸi Temas Grubu olarak Gazze’ye yönelik saldırılara iliÅŸkin uluslararası farkındalığı artırmak için önemli çalışmalarda beraber görev aldıklarını dile getiren Fidan, şöyle devam etti:

“Gazze Temas Grubu toplantısına katılmak üzere Riyad’daydım. Burada öncelikle Temas Grubu olarak kendi aramızda, bilahare Batılı ülkelerin de temsilcilerinin katılımıyla toplantılar yaptık. Filistin devletinin tanınması ve iki devletli çözüme odaklanan mesajlarımızı bir kez daha kuvvetle vurguladık. Bazı Batılı ülkelerin artık iki devletli çözümün bir ÅŸart olduÄŸunu kabul ettiklerini, Ä°srail kadar Filistin’in de güvenliÄŸinin saÄŸlanmasının eÅŸit derecede önem taşıdığını teslim ettiklerini görmekten memnuniyet duyduk. Tüm bu çabalarımızla artık tüm dünyanın en azından söylem bazında da olsa aynı noktaya geldiÄŸini görmekteyiz. Bazı Avrupa ülkelerinin Filistin’i tanımaya yakın olduklarını söylemeleri de ayrıca umut vericiydi. Halihazırda 136 civarında ülke Filistin’i tanımakta fakat ağırlıklı olarak Avrupa ülkeleri ve Amerika tanımadığı için özellikle BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi’nde Filistin’in statüsü tescil edilmemekte. Åžu anda geldiÄŸimiz aÅŸamada bu yaygın tanımanın daha büyük uluslararası meÅŸruiyete ve kabule dönüşmesi baÅŸta Amerika olmak üzere BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi’ne daha büyük bir baskı uygulanması. Bu noktada sistemli ve yoÄŸun çalışmalarımıza dostlarımızla beraber devam ediyoruz.”

“Toplu mezarlar ortaya çıkarken uluslararası toplum daha neyi beklemekte?”

Fidan, uluslararası kamuoyunun tepkisine karşın Ä°srail’in büyük bir pervasızlık ve cüretle Filistinli sivillere karşı iÅŸlediÄŸi suçları sürdürdüğünü vurgulayarak, artık zamanın bu söylem birliÄŸinin uygulamaya geçme zamanı olduÄŸunu, bu insanlık dışı duruma hep beraber uluslararası toplum olarak sistemli bir ÅŸekilde, aktif bir ÅŸekilde ‘dur’ denilmesi gerektiÄŸini söyledi.

“21. yüzyılda Gazze’de açlıktan ölümler yaÅŸanırken, Ä°srail ordusunun çekildiÄŸi yerlerde toplu mezarlar ortaya çıkarken, kadın, çocuk, hasta, yaÅŸlı demeden siviller hedef alınırken uluslararası toplum daha neyi beklemekte?” diyen Fidan, artık zorlayıcı tedbirlerin gündeme gelmesi gerektiÄŸini belirtti.

Fidan, Ä°srail’in Filistin halkını boyunduruk altına alma ve topraklarından sürme çabasını Filistinlilerin, Türkiye’nin, adalet ve hukuk arayışında olan diÄŸer ülkelerin ve uluslararası toplum vicdanının kabul etmeyeceÄŸini vurgulayarak, “Bir tercihle karşı karşıyayız. Ya hukuktan ve insanlıktan yana olacağız ya da zulmün yol açtığı sorunların bedelini hep birlikte ödeyeceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.

Krizin başından beri Gazze’de yaÅŸanan bu insanlık trajedisinin dünyanın dört yanında toplumsal olayları tetikleyebileceÄŸini önceden söylediklerini ve uyardıklarını hatırlatan Fidan, Ä°srail’e koÅŸulsuz, ÅŸartsız destek olan ülkelerde halkın sokaklara döküldüğünü, daha da vahim bir noktaya gelmemek için bu ülkelerin bir an evvel uyanması gerektiÄŸini, Gazze’de akan kanın yalnızca Filistinlilerin kanı olmadığını ve Gazze’de insanlığın bir sınav verdiÄŸini söyledi.

“Türkiye olarak Filistin halkının yanında olmaya devam edeceÄŸiz”

Fidan, Ä°srail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının hukuki düzlemde de yargılanması gerektiÄŸini, Ä°srail’in bu cürümleri hakkında Uluslararası Adalet Divanı’nda devam eden süreçlerin mevcut olduÄŸunu belirterek ÅŸunları kaydetti:

“Güney Afrika’nın baÅŸvurusunun hemen ardından 3 Ocak 2024’teki açıklamamızda bu baÅŸvuruyu memnuniyetle karşıladığımızı kaydetmiÅŸtik. Güney Afrika’nın bu baÅŸvurusunun ardından uluslararası toplumun nasıl bir tepki alacağı, Türkiye’nin bu durumdaki müdahalesinin nasıl olması gerektiÄŸi konusunda da CumhurbaÅŸkanı’mız tarafından verilen bir talimat mevcuttu. Biz ilk günden itibaren bu konuda iki yönlü bir çalışma sürdürdük. Birincisi hukukçularımızla bir araya gelerek Türkiye’nin Güney Afrika’yı destekler ÅŸekilde davaya müdahil olması hukuken nasıl ve hangi gerekçelerle mümkün olacak onu çok detaylı bir araÅŸtırma sürecine girdik. Ä°kincisi de sadece Türkiye deÄŸil uluslararası toplumun diÄŸer üyelerinin de aynı endiÅŸeleri taşıyan özellikle üyelerinde bu davaya müdahil olmaları müdahil olma ÅŸartları ve müdahil olmayla ilgili düşünceleri konusunda da çok ciddi görüş alışveriÅŸinde bulunduk. Geçen süre içinde hukuki cephede bakanlık hukukçularımız, Adalet Bakanlığımız, üniversitedeki hocalarımız hep beraber çok yoÄŸun bir çalışma yaptılar ve çalışmalarımızı belli bir noktaya getirdik. Çalışmamızın hukuki metni tamamlandığı zaman da alınmış olan bu siyasi kararı fiiliyata geçirmek için resmi müracaatımızı Uluslararası Adalet Divanına yapacağız. Türkiye olarak her durumda Filistin halkının yanında olmaya devam edeceÄŸiz.”

Bu adımla Uluslararası Adalet Divanındaki sürece katkı sağlanması hedefleniyor

Türkiye, Güney Afrika’nın Ä°srail’e karşı Uluslararası Adalet Divanında 29 Aralık 2023’te açtığı davanın hemen ardından, 3 Ocak 2024’te yaptığı açıklamayla bu baÅŸvuruyu memnuniyetle karşıladığını kaydetti.

Güney Afrika, Soykırım SözleÅŸmesi hükümlerinin ihlali gerekçesiyle çeÅŸitli aÅŸamalarda ihtiyati tedbir talep etti. Bu baÅŸvurular üzerine Divan, 26 Ocak ve 28 Mart’ta bir dizi ihtiyati tedbir kararı aldı.

Türkiye, her aşamada yaptığı açıklamalarla Divan tarafından hükmedilen ihtiyati tedbir kararlarının, İsrail tarafından derhal ve tam olarak uygulanmasını beklediğini vurguladı.

Gelinen aşamada Türkiye, Güney Afrika’nın İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanında açtığı davaya müdahil olmaya karar verdi.

Diplomatik kaynaklara göre, bu adımla Uluslararası Adalet Divanındaki sürece katkı sağlanması hedefleniyor.

Daha önce Nikaragua ve Kolombiya söz konusu davaya ilişkin müdahillik başvurusunda bulunurken, Divan, bu başvurulara izin verip vermeyeceğini henüz açıklamamıştı.

Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanında Ä°srail aleyhine açtığı soykırım davası

Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023’te, 1948 tarihli BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması SözleÅŸmesi’ni ihlal ettiÄŸi gerekçesiyle Ä°srail aleyhine Uluslararası Adalet Divanında dava açtı.

Güney Afrika, Gazze’deki durumun aciliyet teÅŸkil etmesi nedeniyle UAD’den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istedi ve tedbir talebine iliÅŸkin duruÅŸmalar, 11-12 Ocak’ta Lahey’deki Barış Sarayı’nda yapıldı.

Divan, 26 Ocak’ta açıkladığı tedbir kararlarında, Ä°srail’in Soykırım SözleÅŸmesi’nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin iÅŸlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, Ä°srail ordusunun Soykırım SözleÅŸmesi’nin 2. maddesindeki fiilleri iÅŸlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırım çaÄŸrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze’deki Filistinlilerin karşılaÅŸtığı olumsuz yaÅŸam koÅŸullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın saÄŸlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına, Gazze’deki Filistinlilere karşı Soykırım SözleÅŸmesi’nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını saÄŸlamak için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ayda alınan tüm tedbirler hakkında Mahkemeye bir rapor sunmasına hükmetti.

Divan, Güney Afrika’nın 6 Mart’ta yaptığı ek tedbir talebi üzerine 28 Mart’ta açıkladığı ek tedbir kararında, Ä°srail’den Gazze’ye acilen ihtiyaç duyulan insani yardımların ulaÅŸtırılmasını saÄŸlamasını, Filistinlilerin haklarını ihlal etmemesi gerektiÄŸini ve ek tedbirlere iliÅŸkin aldığı önlemleri 1 ay içinde Mahkemeye bir rapor sunmasına karar verdi.

Kaynak: AA