Türkiye nüfus büyüklüğüne göre sıralamada 19’uncu sırada

Türkiye nüfus büyüklüğüne göre sıralamada 19'uncu sırada

Türkiye nüfus büyüklüğüne göre sıralamada 19'uncu sırada

Türkiye, 83 milyon 384 bin 680 kiÅŸiyle nüfus büyüklüğüne göre 235 ülke arasında 19’uncu sırada yer alırken, dünya toplam nüfusunun yüzde 1,1’ini kapsadı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), BirleÅŸmiÅŸ Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından 2021 yılı Dünya Nüfus Günü’nün teması olarak belirlenen “Üreme saÄŸlığına ve tüm insan haklarına öncelik verilmesi” mesajı çerçevesinde, Türkiye’deki söz konusu grupların mevcut durumlarına iliÅŸkin verileri açıkladı.

TÜİK’in Dünya Nüfus Günü bültenine göre, BirleÅŸmiÅŸ Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından, 1989 yılında dünya nüfusunun 5 milyar insana ulaÅŸtığı “11 Temmuz 1987” tarihi “Dünya Nüfus Günü” olarak kabul edildi. Bu özel günde BirleÅŸmiÅŸ Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından her yıl nüfusun önemli konularını ele alan bir tema belirlenerek, buna iliÅŸkin farkındalık oluÅŸturmaya yönelik çalışmalar yapılıyor.

UNFPA, son yüzyılın en büyük küresel saÄŸlık sorunu olan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının dünyadaki tüm insanları, özellikle de “kırılgan nüfus” olarak tanımlanan grupların saÄŸlığını tehdit ettiÄŸine ve toplumsal cinsiyet eÅŸitsizliklerini ÅŸiddetlendirmekte olduÄŸuna iÅŸaret ediyor. Fon, salgın döneminde saÄŸlık sistemlerinin yetersiz olduÄŸu ülkelerde üreme saÄŸlığı hizmetlerine ve aile planlama yöntemlerine eriÅŸim saÄŸlayamayan ve ayrıca aile içi ÅŸiddete maruz kalan kadın ve kız çocuklarına dikkati çekiyor.

Bu doğrultuda UNFPA, 2021 yılı Dünya Nüfus Günü temasında, değişen doğurganlık oranlarının çözümünün üreme sağlığına ve tüm insan haklarına öncelik verilmesiyle sağlanacağına vurgu yaptı. Bu amaçla doğurganlık ve evlenmeler konusunda temel bilgiler sunuldu.

UNFPA tarafından 2021 yılı Dünya Nüfus Günü teması olarak “Üreme saÄŸlığına ve tüm insan haklarına öncelik verilmesi”nin vurgulanmasına karar verildi.

Türkiye, nüfus büyüklüğüne göre sıralamada 19’uncu sırada

BirleÅŸmiÅŸ Milletler nüfus tahminlerine göre, 2020 yılı için dünya nüfusunun 7 milyar 794 milyon 798 bin 729 kiÅŸi olduÄŸu tahmin edildi. En fazla nüfusa sahip ülke 1 milyar 439 milyon 323 bin 774 kiÅŸi ile Çin olurken, bu ülkeyi 1 milyar 380 milyon 4 bin 385 kiÅŸi ile Hindistan, 331 milyon 2 bin 647 kiÅŸi ile ABD izledi. Bu üç ülke, dünya toplam nüfusunun yüzde 40,4’ünü oluÅŸturdu.

Türkiye, 83 milyon 384 bin 680 kiÅŸiyle nüfus büyüklüğüne göre 235 ülke arasında 19’uncu sırada yer alırken, dünya toplam nüfusunun yüzde 1,1’ini kapsadı.

Canlı doÄŸan bebek sayısı 2019’da 1 milyon 186 bin 560 iken 2020’de 1 milyon 112 bin 859 oldu.

Toplam doğurganlık hızı, bir kadının doğurgan olduğu dönem olan 15-49 yaş grubunda doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade ediyor.

Toplam doÄŸurganlık hızı, 2001 yılında 2,38 çocuk iken 2020 yılında 1,76 çocuk olarak gerçekleÅŸti. Bu durum doÄŸurganlığın, nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10’un altında kaldığını gösterdi.

Toplam doÄŸurganlık hızının en yüksek olduÄŸu il 2020 yılında 3,71 çocuk ile Åžanlıurfa oldu. Bu ili 3,22 çocuk ile Şırnak, 2,88’er çocuk ile AÄŸrı ve Siirt takip etti. Toplam doÄŸurganlık hızının en düşük olduÄŸu il ise 1,29 çocukla Karabük oldu. Bu ili 1,31’er çocukla Zonguldak ve Kütahya izledi.

Yaşa özel doğurganlık hızı, belli bir yaş grubunda 1000 kadın başına düşen ortalama canlı doğan çocuk sayısını ifade ediyor.

Yaş grubuna göre doğurganlık hızı incelendiğinde, 2001 yılında en yüksek yaşa özel doğurganlık hızı binde 144 ile 20-24 yaş grubunda iken 2020 yılında binde 115 ile 25-29 yaş grubunda görüldü. Bu durum, doğurganlığın kadının daha ileri yaşlarında gerçekleştiğini gösterdi.

Doğum yapan annelerin ortalama yaşı 29 oldu

15-19 yaş grubunda bin kadın başına düşen ortalama canlı doğan çocuk sayısını ifade eden adölesan doğurganlık hızı, yaşı çok genç olan annelerden doğan bebeklerin daha yüksek derecede hastalık ve ölüm riskiyle karşı karşıya kalmalarından dolayı anne ve bebek sağlığının korunması bakımından önem taşıyor.

Adölesan doÄŸurganlık hızı, 2001 yılında binde 49 iken 2020 yılında binde 15’e düştü. DiÄŸer bir ifadeyle, 2020 yılında 15-19 yaÅŸ grubundaki her bin kadın başına 15 doÄŸum gerçekleÅŸti.

DoÄŸumlarını 2001 yılında gerçekleÅŸtiren annelerin ortalama yaşı 26,7 iken 2020 yılında 29’a çıktı. İlk doÄŸumunu 2020 yılında gerçekleÅŸtiren annelerin ortalama yaşı ise 26,5 oldu.

DoÄŸum yapan annelerin eÄŸitim durumları incelendiÄŸinde, 2019 yılında ilköğretim, ortaokul veya dengi okul mezunu olan annelerin oranının yüzde 34,7, lise veya dengi okul mezunu olan annelerin oranının yüzde 20,8 ve yüksek öğretim mezunu olan annelerin oranının yüzde 25,9 olduÄŸu görülürken 2020 yılında ilköğretim, ortaokul veya dengi okul mezunu olan annelerin oranının yüzde 35’e, lise veya dengi okul mezunu olan annelerin oranının yüzde 22,2’ye ve yüksek öğretim mezunu olan annelerin oranının ise yüzde 27,7’ye yükseldiÄŸi belirlendi.

2019 yılında doÄŸum yapan annelerin yüzde 2,4’ünün okuma yazma bilmediÄŸi, yüzde 7,4’ünün okuma yazma bildiÄŸi fakat bir okul bitirmediÄŸi, yüzde 8,7’sinin ilkokul mezunu olduÄŸu tespit edilirken, 2020 yılında bu oranlar sırasıyla yüzde 1,9’a, yüzde 6,4’e ve yüzde 6,8’e düştü.

Kadınlarda ortalama ilk evlenme yaşı yükseldi

Kadınlarda 2015 yılında 24,4 olan ortalama ilk evlenme yaşı 2020 yılında 25,1’e yükseldi.

Evlenme istatistiklerine göre, 16-17 yaÅŸ grubunda olan kız çocuklarının resmi evlenmelerinin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2010 yılında yüzde 7,8 iken 2020’de yüzde 2,7’ye düştü.​​​​​​​

BirleÅŸmiÅŸ Milletler İstatistik Komisyonu tarafından 2013 yılında kabul edilen “BirleÅŸmiÅŸ Milletler Toplumsal Cinsiyet Göstergeleri 52 Minimum Gösterge Seti”nde yer alan göstergelerden biri olan “20-24 yaÅŸ grubunda olup 18 yaşından önce evlenen kadınların oranı” 2010 yılında yüzde 8,2 iken 2020 yılında yüzde 4,6 oldu.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir