Türkiye’nin otomobili dünya gündeminin ilk sırasında

Türkiye’nin otomobili, ilk gösteriminin hemen ardından Twitter’da dünya gündeminin ilk sırasında yer aldı.

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu‘nun (TOGG), 2022 yılında üretimine başlayacağı yerli otomobil, Gebze’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle tanıtıldı.

Türkiye’de büyük bir merakla beklenen Türkiye’nin otomobili, Twitter’da da dünya çapında “trend topic” oldu. #Yerlioto hashtagi ile dünya gündeminde birinci sırada yer alan Türkiye’nin otomobili hakkında çok kısa bir süre içinde 100 binden fazla tweet atıldı.

Yerli otomobilin fotoğrafları

Yerli otomobilin fotoğrafları

Yerli otomobilin fotoğrafları

Yerli otomobilin fotoğrafları

Yerli otomobilin fotoğrafları

Yerli otomobilin fotoğrafları

Yerli otomobilin fotoğrafları

Yerli otomobilin fotoğrafları

Erdoğan: Bugün Türkiye kendi otomobilini hamdolsun dünyaya takdim etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Türkiye kendi otomobilini hamdolsun dünyaya takdim etti. Yıkmanın, engellemenin değil, ülkemize yeni eserler kazandırmanın gayretindeyiz.” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yıkmanın, engellemenin değil, ülkeye yeni eserler kazandırmanın gayretinde olduklarını belirterek, “Bu mücadelemize destek veren herkese gönlümüz de kapılarımız da sonuna kadar açıktır. Ülkemizin geleceğine dair tek bir hedefi, sevdası, umudu dahi olmayan vizyonsuzların bizi engellemesine fırsat vermeyeceğiz.” dedi.

AA Canlı

@AACanli

: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli’nin
Körfez ilçesinde halka hitap ediyor. https://www.pscp.tv/w/1OyKAegjOdbKb 

Anadolu Ajansı @anadoluajansi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli’nin Körfez ilçesinde halka hitap ediyor.

pscp.tv

See AA Canlı’s other Tweets

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gebze’de gerçekleşen “Bilişim Vadisi”nin resmi açılış töreni ile yerli otomobilin tanıtıldığı “Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu Yeniliğe Yolculuk Buluşması” programının ardından, Hereke’ye geçti.

Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikasını ziyareti öncesinde Cumhurbaşkanlığı otobüsünden halka hitap eden Erdoğan, katılımcıları selamladı.

Vatandaşların coşkuyla karşıladığı Erdoğan, “Kocaelispor bir üst lige çıkıyor diye mi böyle yapıyorsunuz? Maşallah açık ara gidiyorsunuz. Kocaelispor bu sene işi bitiriyor, öyle gözüküyor. Tebrik ediyorum.” diye konuştu.

Bugün Türkiye’nin kendi otomobilini dünyaya takdim ettiğini dile getiren Erdoğan, Bilişim Vadisi’nde tören yapıldığını anımsattı.

Erdoğan, İsmail Kahraman’ın TBMM Başkanıyken Cumhurbaşkanlığı Külliyesine halı siparişi verdiğini, Hereke Halı Fabrikasında dokunan halının 1,5- 2 ay kadar önce de teslim edildiğini belirterek, 108 metrekare olan halının el işleriyle ağırlıklı olarak kadınlar tarafından dokunduğunu anlattı.

Erdoğan, bu kadınları külliyede misafir ettiğini ve teşekkürlerini sunduğunu kaydederek, kadınlara “En kısa zamanda Bilişim Vadisi’nde törenimiz olacak. O törene geldiğimizde hem halı fabrikasına uğrayacağım hem de Körfezlilerle Kocaelilerle bir arada olacağız.” dediğini söyledi.

Bugün bir taraftan SUV denilen otomobilin tanıtımını yaptıklarını, halka hitabının ardından da fabrikaya geçeceğini dile getiren Erdoğan, gençlerin “Aşığım sana” şeklindeki sloganları üzerine “Ben de size aşığım. Gençler şunu unutmayın, aşkınan koşan yorulmaz. Aşkınan koşacağız, durmak yok yola devam, diyeceğiz.” dedi.

“Hiç kimseyi dışlamayacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçimlerinde yüzde 56 ile AK Parti ve Cumhur İttifakı’na verdikleri destekle Kocaelililere şükranlarını sundu. Erdoğan, Körfez halkının da yüzde 49 ile verdiği destekle partiye ve geleceğine sahip çıktığını belirterek, AK Parti’nin gönül ve hizmet siyasetine özellikle destek veren, gönül belediyeciliğine evet diyen tüm vatandaşlara teşekkür etti.

Erdoğan, şunları kaydetti:

“Siz bize sahip çıktınız, bize destek verdiniz. İnşallah biz de sizler için, milletimiz için çalışmaya, üretmeye, taş üstüne taş koymaya devam edeceğiz. Hiç kimseyi dışlamayacağız. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Muhalefetin kısır gündeminin peşine asla takılmayacağız. Çünkü bizim bunlarla boşa harcayacak tek bir saniyemiz bile yok. Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine taşımakta kararlıyız. Milletimizi 2023 hedefleri, 2053 ve 2071 vizyonuyla buluşturmak için gece gündüz çalışıyoruz. Yıkmanın, engellemenin değil, ülkemize yeni eserler kazandırmanın gayretindeyiz. Bu mücadelemize destek veren herkese gönlümüz de kapılarımız da sonuna kadar açıktır. Ülkemizin geleceğine dair tek bir hedefi, sevdası, umudu dahi olmayan vizyonsuzların bizi engellemesine fırsat vermeyeceğiz. İnşallah ilk günkü aşkla sizler için çalışmaya devam edeceğiz.”

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası’nı ziyareti öncesinde, fabrikanın yakınında yer alan sahilde Cumhurbaşkanlığı otobüsünden halka hitap etti.

Ülkeye ve millete hizmetin, her şeyden önce bir gönül işi olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Şayet yaşadığınız topraklara, mensubu olduğunuz millete tutkuyla bağlı değilseniz, muhakkak arkasına gizlenecek bir bahane bulursunuz. Bunun için atalarımız ne güzel söylemiş; ‘Her vakte bir bahane bulur binamaz olan.’ Bin bahane bulur namazsız olan. Çalışmakta, üretmekte, millete ve ülkeye hizmet etmekte gözü olmayan siyasetçi de bir sürü bahane üretir. Bu tipler ne hizmet ederler ne de hizmet edene izin verirler. Eskaza ellerine geçirdikleri imkanları da mega projelere taş koymak için kullanırlar. Bu tarz şahıslara, hayatın hemen her alanında hepimiz rastlıyoruz ancak Türkiye’de takoz siyasetinin kurumsallaştığı tek yer vardır. Üstad Necip Fazıl’ın ifadesiyle ‘CHP bu ülkenin başına gelmiş en büyük felakettir.’ Hizmet etmek istersiniz, karşınıza ilk CHP dikilir. Yasakları kaldırmak istersiniz, karşınızda yine CHP’yi bulursunuz. Havalimanı, otoban, köprü, metro yapmak istersiniz, herkesten önce CHP karşı çıkar. Kentsel dönüşüm projeleriyle depreme dayanıklı konut yaparsınız, karşı çıkan yine CHP’den başkası değildir.”

“Son 17 yılda tek bir eser yoktur ki CHP karşı çıkmasın”

Bu ülkede dikili tek bir ağaçları olmadığı halde, eleştirmede, engellemede, projeleri yokuşa sürmekte CHP’nin önceliği kimseye bırakmadığını ifade eden Erdoğan, “Son 17 yılda tek bir eser yoktur ki CHP karşı çıkmasın. Takoz koymaya çalışmasın. Marmaray’dan Avrasya Tüneli’ne, Osmangazi, Orhangazi Köprüsü’nden İstanbul-İzmir otoyoluna kadar her projemize mani olmak istediler. Ülkenin ve milletin faydasına olacak hiçbir çalışmanın içinde yer almadılar. Biz bu köprüleri onlara rağmen yaptık.” dedi.

CHP’nin her şeyi engellemeye çalıştığını ama hiç dinlemeden yola devam ettiklerini anlatan Erdoğan, “Kimi zaman mahkeme kararlarıyla kimi zaman sokak olaylarıyla hep bize engel çıkardılar. Bugün de aynısını Kanal İstanbul projemizle ilgili yapıyorlar. Hiçbir bilimsel, mantıklı, makul açıklaması olmayan iddialarla projeyi daha başlamadan bitirmeye çalışıyorlar. Maalesef aynı tavrı bugün, ön gösterim araçlarını tanıttığımız Türkiye’nin Otomobili ile ilgili de sergilediler. CHP’ye müzahir yayın organları projeyi kötülemek için son bir haftadır adeta seferberlik ilan ettiler. Daha aracı bile görmeden; kimi zaman farını, kimi zaman aynasını, kimi zaman butonunu bahane ederek, içlerindeki kin ve nefreti ortaya döktüler. 60 yıl önce Devrim otomobiline karşı ne söylendiyse bugün aynısını Türkiye Otomobili içini de söylediler. Bak ne diyorum; Devrim otomobiline karşı çıktınız, bu da devrin otomobili bunu böyle bilesiniz.” ifadelerini kullandı.

“İsteseniz de istemeseniz de Kanal İstanbul yapılacaktır”

“İsteseniz de istemeseniz de Kanal İstanbul yapılacaktır.” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Çıkmış ne diyor biliyor musunuz? ‘O parayı insana harca.’ Kanal İstanbul kim için? Onlar insan için değil mi? İnan, buna sor, insan nedir veya insan kimdir? Bunu bize tanımla. Onu bile tanımlayamaz. Bihaber. Zira insan kıymeti anlasaydı, SSK’nın başında olduğu zaman insana değer verirdi. Bunlar SSK’nın başında olduğu zaman insana değer mi verdiler. SSK’yı batıran bu değil mi? Bitti ya olay bu kadar basit ama ne yazık ki bunların yandaşı olan medya bu zata hiçbir zaman bunun hesabını sormadı. Niye? İdeolojik. Ama biz, tuttuk şehir hastanelerini yaptık. Şimdi bu şehir hastaneleri de onları çıldırtıyor. Diyorlar ki ‘Bu kadar büyük hastanelere ne gerek?’ Onu da söyleyeyim sana. Tekrar Kanuni’den sana bir tokat; ‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.’ İşte insana nasıl baktığımızı anladın mı? Ne demiş Kanuni? O Devlet-i Aliyye-i Osmaniye’yi bir sağlıklı nefese feda etmeyi göze almış. Biz böyle bir ecdadın torunuyuz. Ne anlarsınız sağlıklı bir nefesten. İnsan kadri bilmekten ne anlarsın.”

Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası’nı ziyareti öncesinde Cumhurbaşkanlığı otobüsünden halka hitap eden Erdoğan, insan kadrini bildikleri için 6 bin kilometreden aldıkları bölünmüş yolları, 26-27 bin kilometreye çıkardıklarını söyledi.

Erdoğan, “Şimdi bu yollardan gayet huzurlu gidiyoruz değil mi? Kendisi İzmir milletvekili. Şu anda 3,5 saatte İstanbul’dan İzmir’e gidiyoruz değil mi? Kadr-ü kıymet bilen teşekkür ediyor ama bunda öyle bir şey yok ki. ‘Ya İzmir’e böyle bir şey yaptınız teşekkür ederiz’ demiyorlar. İzmir şimdi sular altında. Utanmasa ne diyecek biliyor musunuz? ‘Kanalizasyonlarını da siz yapın’ diyecek. Belediyenin işi ya, gelsin yapsın işte belediyelerin. Bak kaç yıldır burası sizde. İzmir AK Parti belediyeciliğini görmedi, hep sizde. Rezil ettiniz İzmir’i. Bunlar geçenlerde Cumhurbaşkanlığının kabul salonunda girdiğimiz Hereke halısına bile kulp takmaktan çekinmediler. Oysa biz sizlerin el emeği, göz nuru ile Hereke’yi değil, tüm Türkiye’yi temsil etsin diye oraya serdik.” diye konuştu.

“Ama bunlar bırakın arabayı, halıya bile tahammül gösteremediler”

Halıyla ilgili yurt dışından gelen misafirlere, “Bu halı ithal halı değil. Bu halı benim Herekeli hanım kardeşlerimin el emeği, göz nuruyla yapılmış halıdır.” dediklerini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ama bunlar bırakın arabayı, halıya bile tahammül gösteremediler. Türkiye’nin sevincine, gururuna ortak olamadılar. Biz elbette bunların ne düşündüğüne, ne dediğine bakmıyoruz. Bizim için önemli olan sizlerin kanaatidir, sizlerin düşüncesidir. Hak ve halk razı olduğu sürece CHP ve uzantılarının eleştirilerinin bizim gözümüzde hiçbir kıymeti yoktur. Her zaman dediğim gibi, bizim gayemiz millet, bizim gayemiz hizmet. Bizim gayemiz bu makamlara aziz milletimiz getirdiği için, siz getirdiğiniz için size hizmetkar olmak. Biz size efendi olmaya gelmedik, hizmetkar olmaya geldik. Bundan daha büyük bir paye olabilir mi? Bitti. İlk günkü heyecanla aşkla size ve ülkemize hizmet ediyoruz.”

Bu anlayışla son 17 senede ülkeye pek çok eser kazandırdıklarını, geride bırakılan dönemde Kocaeli’ye 30 katrilyon liralık yatırım yaptıklarını aktaran Erdoğan, “Bu yatırımlardan tabii ki Körfez ilçemiz de Hereke de nasibini aldı. Roma döneminden kalan ve tamamen yerin altında olan şu gördüğünüz Hereke Kalesi’ni yeniden ayağa biz kaldırdık. Yaptığımız restorasyon çalışmasıyla 1400 yıllık bu eser Hereke ile beraber tüm Körfez’in gurur kaynağı oldu.” diye konuştu.

“Verdiğimiz sözleri hayata geçirmek için çalışmayı sürdüreceğiz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 meslek yüksekokulunun bulunduğu ilçeye, bir yükseköğrenim yurdu kazandırıldığını, 22 bin metrekarelik alana Kocaeli Üniversitesinin ek hizmet binasının inşa edildiğini anlattı.

İlçeye 17 yılda 8 adet kültür merkezi ve yarı olimpik bir spor salonu inşa edildiğini kaydeden Erdoğan, Hereke’deki kültür merkezine elim bir trafik kazasında hayatını kaybeden Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un adı verildiği için teşekkür etti.

Erdoğan, Körfez Kılavuz Gençlik Merkezi ile gençlerin eğitim ve sosyal yönden destekleneceğini ifade ederek, Ağadere, Sipahiler ve Sevindikli göletlerine mesire alanı yapılacağını, Çamlıtepe ve Fatih mahallelerine spor kompleksleri, Fatih Mahallesi’ne kapalı spor salonu kazandırılacağını, Körfez Merkez Kütüphanesi ile gençlerin dijital kütüphaneyle buluşacağını bildirdi.

İlçenin doğal gaza kavuştuğunu dile getiren Erdoğan, “Avrupalı bundan istifade edecek de benim Ayşem, Fatmam, Ahmetim, Mehmetim niye istifade edemesin? En güzeline biz layığız biz. Şimdi 81 vilayetimizin tamamında doğal gaz var. Yaklaşık 550 civarında ilçemizde de doğal gaz var. Hepsine inşallah bunları ulaştırmaya çalışacağız.” diye konuştu.

Erdoğan, yeni yatırımlarla hizmet çıtasının yükseltileceğini belirterek, Körfez’de riskli alan ilan edilen Barbaros Mahallesi’nde 800 konutluk kentsel dönüşüm projesi yapıldığını, önceki hafta kamuoyuna açıklanan 100 bin sosyal konut projesinin 1500 adedinin Körfez’de İlimtepe bölgesinde yapılacağını ve buraya 300 dönümlük İlimtepe Millet Bahçesi’nin kazandırılacağını söyledi.

Sağlıkta biri Hereke’de olmak üzere 5 tesis inşa edildiğini kaydeden Erdoğan, Kuzey Marmara Otoyolu için ilçeden 2 çıkış verildiğini, böylece ilçenin değerinin hem ekonomik hem sosyal olarak yükseleceğini ve ilçeye girecek katma değerin artacağını vurguladı.

Erdoğan, yapılan yatırımlarla Hereke Balıkçı Barınağı’nın genişletildiğini, Hereke sahilinin yenilenerek kullanışlı hale getirildiğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara şöyle seslendi:

“Şimdi 30 dönümlük merkez sahili yeniden ele alarak düzenleyeceğiz. Köylerimizde doğa, yürüyüş yolları yapılacak. İlçemizin altyapısı çok eski. Büyükşehir Belediyemiz 400 milyon liralık yatırımla ilçemizin altyapı sistemini tamamen yenilemeye başladı. İnşallah 2023 Türkiyesi’ne Hereke yepyeni bir çehreyle girecektir. Önümüzdeki dönemde sizlere verdiğimiz sözleri hayata geçirmek için çalışmayı sürdüreceğiz.”

Notlar

Erdoğan’a, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, eski TBMM başkanları Binali Yıldırım ve İsmail Kahraman, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Fatma Betül Sayan Kaya ve Jülide Sarıeroğlu ile AK Parti Kocaeli milletvekilleri eşlik etti.

Konuşmasının ardından vatandaşlara çevre dostu bez poşet ve çay dağıtan Erdoğan, daha sonra Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikasını ziyaret edip, incelemelerde bulundu.

Varank: Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu milli teknolojilerin öncüsü olacak

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubuna ev sahipliği yapan bu merkezdeki birçok girişim, kritik yerli ve milli teknolojilerin öncüsü olacak.” dedi.

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun Yeniliğe Yolculuk Buluşması ve Bilişim Vadisi Resmi Açılış Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve (TOGG) Üst Yöneticisi (CEO) Gürcan Karakaş’ın katılımıyla Gebze’de gerçekleşti.

Bakan Varank, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2002’de düşük sektörel çeşitlilikle 36 milyar dolarlık ihracat yapabilen bir sanayi altyapısına sahip olduğunu, özel sektörü yenilikçiliğe, girişimciliğe ve Ar-Ge’ye teşvik edecek mekanizmaların olmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 17 yılda güçlü bir Ar-Ge ve girişimcilik ekosistemi oluşturulduğuna dikkati çeken Varank, “Bugün artık 170 milyar dolara ulaşan bir ihracat hacmine sahibiz. Hemen hemen her sektörde üretim yapabiliyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında sıfırdan kurduğumuz bin 500’ün üzerinde Ar-Ge ve tasarım merkezi ile 85 teknopark, yeni fikirlerin ürüne dönüşmesine ev sahipliği yapıyor.” diye konuştu.

“Ülkemizin 21. yüzyıldaki konumunu güçlendirecek”

Bakan Varank, Türkiye’nin özellikle savunma sanayisinde tüm dünyanın konuştuğu yeni bir başarı hikayesi yazdığını vurgulayarak, bu alanda yüzde 20’lerde olan yerlilik oranının yüzde 70’lerin üzerine çıktığını ifade etti.

Türkiye’yi her alanda yüksek teknoloji üreten ve teknolojiye yön veren ülkelerden biri haline getirmek istediklerini, Milli Teknoloji Hamlesi ruhuyla hazırlanan 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’nin de bu vizyonun bir parçası olduğunun altını çizen Varank, şöyle konuştu:

“Bugün ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı güçlendirme yolunda, ülkemizin en büyük teknoparkı Bilişim Vadisi’ni resmen açıyoruz. Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubuna ev sahipliği yapan bu merkezdeki birçok girişim, kritik yerli ve milli teknolojilerin öncüsü olacak. Bilişim Vadisi’nin paydaşları olan kamu, üniversite, sanayi ve sivil toplum kuruluşları güçlü bir sinerji oluşturacaklar. Buradaki somut projelerle, küresel markalarımızın oluşmasını ve değeri milyar dolarla ölçülen Türk girişimlerinin ortaya çıkmasını sağlayacağız. Yoluna daha büyük adımlarla devam edecek olan Bilişim Vadisi, inanıyorum ki ülkemizin 21. yüzyıldaki konumunu güçlendirecek.”

“17 yılın en büyük başarısı zihniyetleri dönüştürmek oldu”

Varank, geçmişte Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ gibi parlak isimlerin Türkiye’nin önünü açacak girişimlere niyetlendiklerini ve Devrim otomobili gibi cesaretli adımların atıldığını anımsatarak, “Ama maalesef yeterli ekosistem gelişmediğinden, en çok da bu işleri sahiplenecek, yüreklendirecek bir siyasi irade olmadığından böyle fevkalade önemli çabalar akim kaldı. Yerli, milli, özgün atılımları boğmaya çalışan zihniyet yüzünden birçok fırsatı kaçırmış olduk. İşte son 17 yılın belki de en büyük başarısı, bu zihniyetleri dönüştürmek oldu.” değerlendirmesinde bulundu.

Gencinden yaşlısına, girişimcisinden sanayicisine tüm milletin tarih boyu sahip olduğu özgüveni bu dönemde geri kazandığını dile getiren Varank, “Yıllarca bu millete ‘yapamazsın, başaramazsın’ diyenlere inat, ‘en iyisini biz yaparız’ dediğimiz günlere geldik. Türkiye’nin 60 yıllık hayali olan kendi otomobilini üretme fikrinin işte bu günlerde gerçeğe dönüşüyor olması asla bir tesadüf değil.” dedi.

“Sadece bir araba üretme projesi değil”

Varank, Türkiye’nin en güzide şirketlerinin bir araya gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın himayesinde Türkiye’nin Otomobilini dünyaya tanıttıklarını belirterek, şunları kaydetti:

“Her biri birbirinden tecrübeli parlak zihinler burada, Bilişim Vadisi’ndeki Ar-Ge merkezinde bu otomobili geliştiriyorlar. Bu otomobil, tüm fikri ve sınai mülkiyet haklarıyla, mühendislik kararlarıyla Türkiye’nin otomobilidir. Bu otomobilden kazanılan her kuruş, Türkiye’nin kazancıdır. Bu gurur, 82 milyon vatandaşımızın, Türkiye’nin gururudur. Türkiye’nin Otomobili, sadece bir araba üretme projesi de değildir. Türkiye’nin yeni fırsat pencerelerini yakalama hamlesidir.”

“Sektörün geleceğinde biz de varız diyoruz”

Otomotiv sektörünün köklü bir değişim sürecinden geçtiğine dikkati çeken Varank, bağlantılı, otonom ve elektrikli otomobil pazarının köklü markaların yanında yeni girişimlere çok büyük fırsatlar sağladığını anlattı.

Varank, “Bugün, elektrikli ve bağlantılı araçlar, toplam araç satış gelirlerinin yalnızca yüzde 1’ine sahipken, 15 yıl sonra bu oran yüzde 40’lara çıkacak. Bu otomobilleri ve beraberindeki mobilite ekosisteminin içereceği tüm kritik teknolojileri özgün olarak geliştirme imkanımız var. İşte Türkiye’nin Otomobili ile küresel piyasada rekabet edecek markamızı oluşturuyor, sektörün geleceğinde ‘biz de varız’ diyoruz. Böylece otomotiv sektöründeki 32 milyar dolarlık ihracat kapasitemizi ve istihdam hacmini daha da yukarılara çekeceğiz.” diye konuştu.

Boy esprisi

İlgili bakanlarla geliştirilecek araçlara uygun şarj altyapısını kurmak, kullanım alanlarını belirlemek ve hukuki düzenlemeleri tasarlamak için şimdiden çalışmalara başladıklarını belirten Varank, Türkiye’yi bu teknolojiye hazır hale getireceklerini söyledi.

Varank, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın otomobilin tanıtılacağı tarihi açıklamasının ardından paylaştığı fotoğrafı hatırlatarak, “Bu gündeme düşünce ben de üstü örtülü iki aracın ortasında çektirdiğim bir fotoğrafı kamuoyuyla paylaştım. Bunun üzerine ‘acaba arabalar mı büyük yoksa bakanın mı boyu kısa’ diye oldukça yoğun tartışmalar oldu. Siz arabaların yanında durunca araçların boyutları hakkında soru işaretleri de sanırım tamamen ortadan kalkmış olacaktır.” dedi.

TOGG Başkanı Hisarcıklıoğlu: 2022’de inşallah ilk aracımız banttan çıkmış olacak

TOGG Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Türkiye’nin otomobili 2021’de fabrikamızı tamamlayacağız. 2022’de de inşallah ilk aracımız banttan çıkmış olacak.” dedi.

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin Otomobili’nin 2020’de ülkenin en önemli küresel markalarından biri olacağını belirterek, “Marka lansmanımızı gerçekleştireceğiz. 2021’de fabrikamızı tamamlayıp, açılışını yapacağız. 2022’de de inşallah ilk aracımız banttan çıkmış olacak.” dedi.

TOGG’un Türkiye’nin Otomobili’nin tanıtıldığı “Yeniliğe Yolculuk Buluşması” ve Bilişim Vadisi Resmi Açılış Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, kabine üyeleri, sivil toplum kuruluşlarıyla sektör temsilcilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda davetlinin katılımıyla Gebze’de gerçekleşti.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı da olan Rifat Hisarcıklıoğlu, buradaki konuşmasında, Türkiye’yi yarım asırlık hayaline kavuşturacak dev bir adım atıldığını dile getirerek, “2017’de TOBB Genel Kurulu’nda, Sayın Cumhurbaşkanımız bize bir çağrı yapmış ve bu işi bizim üstlenmemizi istemişti. Biz de yola çıktık ve babayiğitlerimizi bir araya getirdik. Rabbimize şükürler olsun, verdiğimiz sözün arkasındayız. Bu vatanın bir evladı olarak gurur duyuyorum. Bu işi başaran Türk özel sektörü adına şeref duyuyorum.” ifadelerini kullandı.

Hisarcıklıoğlu, otomotiv sektörünün kabuk değiştirdiğini ve Türkiye için yeni bir fırsat penceresi açıldığını belirterek, ülkenin 1960’larda bu fırsatı kaçırdığını ve Devrim arabasına sahip çıkamadığını söyledi.

Rifat Hisarcıklıoğlu, 2017 yılının Mayıs ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a söz verdiklerini yineleyerek şöyle devam etti:

“(Taşın altına elimizi koyarız.) dedik, dalga geçtiler. 2017 Kasım’da ortak girişimimizi kurduk, inanmadılar. 2018 Haziran’da şirketimizi kurduk, güldüler ama pes etmedik, çalışmaya devam ettik. Biliyoruz, daha yolumuz uzun ama bakın, bugün buradayız. Türk özel sektörünün birikimi, enerjisi, vatan sevgisi bu salonda. Niye “Türkiye’nin Otomobili” diyoruz biliyor musunuz? Çünkü bu 82 milyonun otomobili.”

Hisarcıklıoğlu, kendi patentleri için yabancı mühendisleri çalıştıracaklarını belirterek, 15 yılda en az 22 milyar lira tutarında yatırım yapacaklarını bildirdi.

Otomobilin sadece Türkiye’de üretilmeyeceğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, “Markası, patenti, tasarımı bizim olacak. Lisans almayacağız, lisans satacağız. Montaj yapmayacağız, montaj yaptıracağız. Başkasının patenti için çalışmayacağız.” diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu, TOGG ortakları olarak en az 3,5 milyar lira (500 milyon avro) sermaye taahhüdü vereceklerini, çok büyük bir özveri göstererek, 15 yıllık yatırım döneminde şirketten hiç temettü almayacaklarını söyledi.

“Ezberleri bozacağız”

4 bin 300’ü doğrudan olmak üzere yan sanayisiyle 20 bin ilave istihdam sağlayacaklarını belirterek, “Rakamlar büyük çünkü hedefimiz büyük. Allah’ın izni, milletimizin inancı, Cumhurbaşkanımızın da liderliğinde ve destekleriyle, biz bu işi başaracağız. 2020’de en önemli küresel markalarımızdan biri olacak, marka lansmanımızı gerçekleştireceğiz. 2021’de fabrikamızı tamamlayıp açılışını yapacağız. 2022’de de inşallah ilk aracımız banttan çıkmış olacak. Ezberleri bozmak kolay değil ama bizler ezber bozmak için buradayız ve ezberleri bozacağız.” dedi.

Türkiye’nin Otomobili ile 4 alanda daha devrim yaptıklarını dile getiren Hisarcıklıoğlu, bunlardan ilki ve belki de en önemlisinin iş birliği modeli olduğunu belirtti.

Kendilerine hep “Türkler ortaklık kuramaz, yürütemez” denildiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, “Ama farklı fikirden, farklı sektörlerden babayiğitleri aynı masaya topladık. “Küçük olsun, benim olsun.” demedik. “Büyük olsun, hepimizin olsun.” dedik.” ifadesini kullandı.

İkinci devrimin beyin göçünü tersine çevirmek olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, yıllardır Türkiye’deki nitelikli çalışanlar ve mühendislerin yurt dışına gittiğini, TOGG’un, dünyanın en başarılı Türk yöneticilerinden Gürcan Karakaş’ı Türkiye’ye getirerek, projenin başına geçirdiğini, dünyanın dört bir yanından Türk, Alman, Brezilyalı, Amerikalı, Asyalı 100’lerce beyni, Bilişim Vadisi’ne toplamaya başladıklarını bildirdi.

Hisarcıklıoğlu, üçüncü devrim olarak, ilk defa dünyada teknolojide başa oynadıklarını vurgulayarak şunları kaydetti:

“Şimdi elektrikli araba yapıyoruz. Hem de bugün Amerika’da, Avrupa’da, Çin’de ne yapılıyorsa aynısını, onlarla aynı zamanda yapıyoruz. Dünyada dizel araçlar yasaklanırken, küresel ölçekte temiz ve çevreci bir ürün geliştiriyoruz. Son değişim de sanayi politikasında gerçekleştirildi. Eskiden devlet teşvik verirdi, yatırımcıyı beklerdi. Artık devlet hedef veriyor. Atılacak adımları, verilecek destekleri kamu-özel sektör birlikte belirliyor. Avrupa Birliği ve Çin, 2020 sonrası tüm sanayi stratejilerini bunun üzerine kurdu. Bu çalışma biçimini, savunma sanayisi dışında ilk defa bu projede uyguladık. ”

“Yeni bir meydan okuma”

“Türkiye’nin Otomobili”nin sadece yerli marka araba üretmek anlamına gelmediğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Bir otomobilden daha fazlasıdır, teknolojik dönüşümdür, dijital ekonomiye geçiştir, tek başına 20 bin ilave istihdamdır, 7,5 milyar dolar daha az cari açıktır, gayri safi milli hasılaya 50 milyar dolar katkıdır. Yani Türkiye’nin Otomobili yeni bir meydan okumadır.” dedi.

Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği desteğe işaret ederek, “Başta Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank ile Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak olmak üzere, önceki dönem birlikte çalıştığımız Faruk Özlü Bakanımız, bakan yardımcılarımız ve bürokratlarımız, bu projeye inandı, tam destek verdiler.” diye konuştu.

Bu işe inandıklarını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, şunları ifade etti:

“Taşın altına elimizi, gövdemizi koyduk. Bu daha başlangıç, yolumuz uzun. Türk girişimcisi olarak daha büyük hedeflerin peşindeyiz. İcat çıkaran, teknoloji ihraç eden bir Türkiye. Eski köye yeni adet getiren bir Türkiye. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize hedef gösterdiği, muasır medeniyetler seviyesini yakalayan bir Türkiye. Allah Türkiye’nin Otomobili’nin tekerine taş değirmesin.”

Hisarcıklıoğlu, TOGG ortakları olan babayiğitleri de sahneye çağırdı.

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, Hisarcıklıoğlu’nun Türkiye’nin Otomobili yatırımı için yaptığı daveti hatırlatarak, “(Var mısınız?) dedi. Biz de ‘Ülkemiz için varız, var olmaya da devam edeceğiz.’ dedik.” ifadesini kullandı.

Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akça da Türkiye’nin Otomobili’nin hayırlı olmasını diledi.

Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan “Grup olarak Türkiye’nin Otomobili’nin bir parçası olmaktan büyük mutluluk, onur duyuyoruz. Büyük bir cesaretle yola çıktık, önemli bir aşama kaydettik. İnşallah 2 sene sonra üretimimizi tamamlayıp ilk ürünümüzü piyasaya verdiğimizde hep beraber bu mutluluğu yaşayacağız.” dedi.

BMC Yönetim Kurulu Üyesi Talip Öztürk de firma olarak TOGG’a her zaman tam destek vereceklerini kaydetti.

Türkiye’nin Otomobili ilkleri ve enleriyle görücüye çıktı

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu, pazara sunacağı otomobillerin teknik ve donanım özellikleriyle de ilklere ve enlere imza atacak.

Türkiye’nin Otomobili, teknik ve donanım özellikleriyle ilklere ve enlere imza atacak.

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) açıklamasına göre, Türkiye’nin 60 yıllık otomobil özlemini gidermek ve milli otomotiv endüstrisinin dönüşümüne öncülük ederek Türkiye’nin ilk küresel mobilite markası olma amacıyla kurulan TOGG, pazara sunacağı otomobillerin teknik ve donanım özellikleriyle de ilklere ve enlere imza atacak.

TOGG, 2022 yılında C-SUV modeli pazara çıktığında, Avrupa’nın klasik olmayan doğuştan elektrikli ilk SUV üreticisi olacak. Türkiye’nin ilk doğuştan elektrikli, sıfır emisyonlu ve akıllı otomobili olarak üretilecek C-SUV modeli, bu ilklerin yanı sıra sınıfının en uzun aks mesafesi, en geniş iç hacmi, en iyi hızlanma performansı ve en düşük toplam sahip olma maliyeti gibi özellikleriyle de rakiplerinin önünde yer alacak.

TOGG mühendis ve tasarımcıları tarafından ortaya konan, fikri ve sınai mülkiyet hakları yüzde 100 Türkiye’ye ait doğuştan elektrikli modüler araç platformu üzerine geliştirilmekte olan Türkiye’nin otomobili, tasarım sürecinde de bir ilke imza attı.

Tasarım süreci kapsamında Türkiye’den ve dünyadan toplamda 18 tasarım evi, TOGG’un belirlediği 6 farklı kriter ile objektif bir değerlendirmeye alındı. Murat Günak’ın da yanında yer aldığı TOGG Tasarım Ekibi yaptığı değerlendirmede en yüksek skoru alan 3 tasarım eviyle sürece devam etme kararı verdi. Türkiye’nin otomobilinin tasarımını belirlemek için yurt içinde geniş kitlelerle yapılan otomobil satın alma davranışları araştırmasındaki bulgular doğrultusunda hazırlanan ipuçları bu 3 tasarım eviyle paylaşılarak 2 boyutlu tasarım yarışması süreci başladı.

4 aşamalı olarak kurgulanan yarışma toplamda 6 ay sürdü. Bu süre zarfında 100’ün üzerinde farklı tema değerlendirildi, tüketici araştırmalarında tespit edilen beklentiler tasarım evlerine geri bildirim olarak verildi. Süreç tamamlandığında her tasarım evinden gelen bir dış ve bir iç tasarım çalışması Türkiye’de geniş kitlelerle test edildi. Ortaya çıkan sonuç yine TOGG Tasarım Ekibi tarafından endüstrileşmeye uygunluğu konusunda değerlendirildi. Bu aşamalardan sonra dünyanın en iyilerinden Pininfarina tasarım evi iş ortağı olarak seçildi ve 3 boyutlu tasarım aşamasına geçildi.

Türk tüketicilerinin içgörüleri doğrultusunda TOGG Tasarım ekibi ve Pininfarina tasarım evinin ortak çalışmaları sonucunda sadece Türkiye’de değil; dünyanın farklı coğrafyalarında da beğeni ile kabul görecek özgün bir tasarım dili ortaya kondu.

Göz kamaştıran, özgün ve modern dış tasarım

Tasarımın vücut bulup 3 boyutlu hale geldiği ön gösterim versiyonu SUV ve konsept sedan modellerinin dış tasarımında yer alan belirgin ve keskin hatlar otomobillerin sağlam ve güçlü karakterini dışa vururken aynı zamanda önümüzdeki yıllarda genişleyecek ürün gamının dizayn DNA’sını oluşturuyor.

SUV modelin keskin hatları, önden başlayıp yan ve arka tasarımında akıcı bir devamlılık gösteren yalın ve net çizgiler ile hayat bularak Türkiye’nin otomobiline özgün ve modern bir görünüm kazandırıyor. Izgara ve far grubu tasarımıyla tüm bakışları üzerine çeken etkileyici ön yüzü şekillendiren göz alıcı krom detaylar yan ve arka tasarımda da devamlılık sağlayarak otomobilin prestijli görünümünü tamamlıyor.

Türkiye’nin otomobili, modern ve özgün tasarımında Anadolu topraklarının köklü simgelerinden biri olan laleden esinlendi. Otomobilin yoldaki imzası olarak algılanacak ön ızgarasına, bütünsel şıklığı tamamlayan jantlarına ve iç mekan detaylarına modern bir incelikle işlenen lale figürleri ile birlikte Selçuklu dönemi esintileri coğrafyamızın kültür mirası ile olan bağı vurguluyor.

Keskin hatları ve akıcı dış tasarım çizgileri ile kullanıcısını karşılayan otomobilin iç mekânında ise özenle seçilmiş, kaliteli ve şık malzemelerle birlikte yüksek teknoloji yer alıyor.

Sürücü ile birlikte tüm yolcuları kucaklayan dijital bilgi-eğlence ekranı, hem bilgilerin kolaylıkla takibini hem de yolcuya özel içeriğin görünürlüğünü sağlıyor. Otomobilin sahip olduğu ileri teknolojiyi sadelikle iç mekan tasarımına yansıtan ekran, otomobilin akıllı bir yaşam alanına dönüşümünü destekliyor.

Orta konsol, otomobilin iç mekanının en önemli stil ve fonksiyon özelliklerinden biri olarak öne çıkıyor. Uçak kokpitini hatırlatan form üzerinde vites ve elektronik park freni fonksiyonlarını barındıran konsol, ergonomisiyle dokunmatik kumanda ekranının kontrol edilmesine de yardımcı oluyor. Dokunmatik ekranda kullanıcıyı merkeze alan ara yüzün kullanıcı dostu tasarımı, sesli komut özelliğinin de desteğiyle alışagelmiş kontrol düğmeleri ve kumanda elemanlarını olabildiğince azaltarak iç mekânın yalın ve sade tasarımını destekliyor. Türkiye’nin otomobili, teknolojiyi yalınlıkla birleştiren bu tasarım yaklaşımı ile yüksek teknolojinin karmaşık olmadan da sunulabilir olduğunu kanıtlıyor.

Yeni bir yaşam alanına dönüşen Türkiye’nin otomobili, C-SUV sınıfının en uzun aks mesafesine sahip olmanın getirdiği avantaj ile 5 kişilik bir aileyi rahat ve konforlu bir şekilde ağırlayacak. Kabin içindeki yüksek baş mesafesi ve sınıfının en uzun diz mesafesi sayesinde bir üst sınıfın konforunu sağlayan geniş ve ferah iç mekân, uzun yolculuklarda benzersiz bir rahatlık ve keyif sunacak.

Tamamen yeni, doğuştan elektrikli modüler araç platformu

TOGG otomobil gamının tüm modellerine altyapı oluşturacak tamamen yeni ve doğuştan elektrikli araç platformu, otomotiv sektöründe daha önce ortaya çıkarılmış hiçbir platform ile ilişkisi olmayan, tamamıyla TOGG mühendisleri tarafından geliştirilen ve tüm fikri ve sınai mülkiyet hakları yüzde 100 TOGG’a ait olan, yüksek teknolojiye sahip doğuştan elektrikli ve bağlantılı platform.

Azami verimlilik, konfor, dayanıklılık ve güvenlik gerekliliklerini bir arada sağlayabilen; farklı genişlik ve uzunluklara olanak veren modüler mimari özelliklere sahip olan platformda, sınıfının en uzun aks mesafesini sunarak otomobil içindeki yaşam alanının genişlik, ferahlık ve konforunu en üst düzeye taşıyan altyapı da bulunuyor.

Türkiye’nin otomobili doğuştan elektrikli platformu ve güç aktarma organları sayesinde içten yanmalı otomobillere göre daha düşük toplam sahip olma maliyeti, daha sessiz ve daha keyifli bir sürüş sunuyor.

Türkiye’nin otomobili, yollara çıkacağı 2022 yılına kadar TOGG’un öncülüğünde yayılımı sağlanacak geniş kapsamlı şarj altyapısı sayesinde evlerde, ofislerde ve yol üzerindeki istasyonlarda şarj edilebilecek. Bağlantılı ve akıllı bir otomobil olmanın sunacağı teknolojik imkanlar ile kullanıcılar otomobillerinin şarjını kolaylıkla planlayıp yönetebilecek.

Kullanıcılar, yüksek enerjili lityum-iyon pil teknolojisinin sunacağı 2 farklı menzil alternatifi arasından ihtiyaçlarına yönelik bir seçim yapabilecek. Türkiye’nin otomobili, 300+ km. veya 500+ km. menzil sağlayan 2 farklı pil seçeneği sunacak ve kullanıcıların kendileri için en uygun olanı tercih ederek otomobillerini konfigüre etmesine olanak tanıyacak.

Türkiye’nin otomobili hızlı şarj ile 30 dakikadan kısa sürede yüzde 80 pil doluluk seviyesine ulaşabilecek. Böylece, seyahat edenler uzun yolculuklarda kısa bir kahve molası süresince dinlenirken, otomobilleri de yolculuğun kalan bölümü için hazır hale gelmiş olacak.

Türkiye’nin otomobili, ileri lityum-iyon pil teknolojisi ve aktif termal yönetim sistemlerinin sağlayacağı teknik avantajlar sayesinde 8 yıl boyunca pil garanti güvencesine sahip olacak.

Elektrikli ve bağlantılı otomobillerin içten yanmalı motorlu otomobillere göre daha yalın sistemlere sahip olması, internet üzerinden yazılım güncelleme imkânı ve kullanıcıları teknik konularda önleyici bilgiler ile uyarma olanakları teknik servis/bakım ihtiyacını en aza indirecek.

Bununla birlikte aynı mesafeyi kat etmek için daha düşük enerji gereksinimine bağlı olarak kilometre başına maliyet içten yanmalı motorlu otomobillere göre çok daha düşük olacak.

Bu temel unsurların birleşimi ile Türkiye’nin otomobili, toplam sahip olma maliyetinde önemli bir avantaja sahip olacak. Aynı zamanda sıfır zararlı gaz salınımı ile çevre duyarlılığı en yüksek otomobillerin arasında yerini alacak.

Elektrikli motor (e-motor) teknolojisi, kullanıcılarına beklentilerinin ötesinde bir deneyim sunarak sürüş standartlarını yeniden tanımlayacak. Türkiye’nin otomobilinin kullanıcıları dilerlerse 200 beygir güç sunan tek e-motor ile arkadan çekişli (RWD) versiyonu veya toplam 400 beygir güç sunan iki e-motorlu tüm tekerleklerden çekiş (AWD) sistemine sahip versiyonu tercih edebilecek. Ön ve arka akslarda yer alan yüksek verimliliğe sahip iki farklı e-motor ile tüm tekerleklerden çekiş (AWD) sistemi zorlu hava ve yol koşullarında daha iyi çekiş ve daha yüksek performans sağlayacak.

Türkiye’nin otomobilinin ön aksında yer alan bağımsız MacPherson ve arka aksında kullanılan tam bağımsız entegre süspansiyon sistemi ile sportif ve dinamik sürüş hissi, mükemmel yol tutuş ve sürüş konforu arasında ideal denge kullanıcının kontrolünde olacak.

Türkiye’nin otomobili, her iki çekiş sistemi ile de benzersiz bir ivmelenme deneyimi yaşatacak. Otomobil 0 -100km/saat hızlanmasını 200 beygir güç sunan motor seçeneğinde 7,6 saniyede, 400 beygir güç sunan motor seçeneğinde ise sadece 4,8 saniyede tamamlayarak rakipsiz ivmelenme performansını etkileyici bir sessizlik ve enerji tasarrufu eşliğinde sunacak.

İleri seviye güvenlik

Türkiye’nin otomobili kullanıcıları, dayanıklı ve sağlam altyapıyı destekleyen ileri güvenlik sistemleri ile sürüş güvenliğinden ödün vermeyecek, yolculukların keyfini güvenle sürecek.

Pil grubunun otomobilin platformuna entegre yerleşimi sayesinde burulma direncinde yüzde 30 artış ve yüksek çarpışma dayanımı sağlayacak olan Türkiye’nin otomobili, standart olarak sunacağı 7 adet hava yastığını içeren pasif, hava kanallı ön ve arka fren diskleri ile birlikte kapsamlı aktif güvenlik sistemleri desteğiyle her türlü yol koşulunda güvenli bir sürüş sağlayacak.

Tüm bu güvenlik ögeleri ve ileri sürücü destek sistemleri sayesinde yollara çıkacağı 2022 yılının EuroNCAP 5 Yıldız güvenlik normlarını sağlayacak.

Türkiye’nin otomobili şehir içi trafik pilotu özelliğini de içeren ileri sürücü destek sistemleri sayesinde “Seviye 2+” otonom sürüş kabiliyetine sahip olacak ve kullanıcılarının trafikteki yükünü hafifletecek.

Otomobil, TOGG mühendisleri tarafından tasarlanan sürekli geliştirilebilir mimari sayesinde “Seviye 3 ve ötesi” otonom sürüş dönüşümüne uygun ve hazır altyapıya sahip olacak. İnternet üzerinden yapılabilecek güncellemeler ile otomobil sürekli olarak en ileri teknoloji ile geliştirilebilecek.

Bir otomobilden daha fazlasını sunan akıllı teknolojiler ile otomobil ev ve iş yerlerinden sonra üçüncü bir yaşam alanı olacak.

Türkiye’nin otomobili bağlantılı altyapısıyla sürekli internetin içinde yerini alacak, internete bağlanabilmek için farklı bir cihaza ihtiyaç duymayacak. Otomobil, tüm akıllı şehir altyapısı, elektrik şebekesi, cihazlar, evler ve binalar ile iletişim halinde olacak ve yaşamın birçok farklı alanında kullanıcısının yerine düşünen bir asistana dönüşecek. İlerleyen yıllarda, özellikle 5G teknolojisinin yaygınlaşmasıyla birlikte bağlantılı otomobil akıllı yaşamın merkezine yerleşecek ve mobilite ekosistemi içinde doğacak yeni hizmetler kullanıcıların hayatına değer katan ve kolaylaştıran farklı bir mobilite deneyimi yaşatacak.

Yıkıcı teknoloji ile farklı bir deneyim

Türkiye’nin otomobili, sadece elektrikli, bağlantılı ve akıllı olmasıyla değil, sahip olacağı yenilikçi ve yıkıcı teknolojiler ile de kullanıcılarının otomobil deneyimini farklı bir boyuta taşımayı hedefliyor.

Bu doğrultuda TOGG, dünyada ilk kez Türkiye’nin otomobilinde kullanılmaya başlanacak olan “Holografik Asistan” teknolojisi için hazırlıklarını sürdürüyor. Bu yenilikçi asistan, sıradan bir sanal gösterge panelinin çok ötesinde bir kullanıcı deneyimi yaşatmak amacı ile ileri göz takip algoritmaları ve holografik üç boyutlu görüntüleme teknolojilerinden faydalanacak. “Holografik Asistan” teknolojisi günümüzde otomobil içerisinde kullanılmakta olan 2 boyutlu ekran teknolojilerinin yerine ilk kez üç boyutlu görüntüleme ve artırılmış gerçekliği getirerek araç içi deneyimini bir sonraki boyuta taşıyacak.

Bu teknoloji sayesinde sürücü gözünü yoldan ayırmadan aracın gösterge ekranında verilen bilgileri görmekle kalmayacak, aynı zamanda yol ve çevre hakkında ihtiyacı olabilecek diğer tüm bilgilere ulaşabilecek. Artırılmış gerçeklik ve 3 boyut ile zenginleştirilmiş görüntü sayesinde yol tarifi ve diğer sürücü destek sistemlerini daha kolay bir şekilde kullanarak güvenli, konforlu ve interaktif bir sürüş imkanı bulacak.

TOGG, bu yıkıcı teknolojinin otomotiv sektöründeki ilk uygulayıcısı olarak kullanıcılarına bu benzersiz sürüş deneyimini sunan ilk mobilite şirketi olmayı hedefliyor.

Erdoğan ‘Türkiye’nin Otomobili’ni kullandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tanıtımı yapılan “Türkiye’nin Otomobili”ni kullandı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gebze’de “Bilişim Vadisi”nin resmi açılış töreni ile yerli otomobilin tanıtıldığı “Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu Yeniliğe Yolculuk Buluşması” programının ardından “Türkiye’nin Otomobili”nin SUV modelinin direksiyonuna geçti.

Erdoğan’a, Bilişim Vadisi’nde gerçekleştirdiği test sürüşünde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TOGG Üst Yöneticisi Mehmet Gürcan Karakaş ile torunu Ahmet Akif Albayrak da eşlik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, test sürüşünün ardından araçtan inerek beraberindekilerle fotoğraf çektirdi.

Erdoğan'a, Bilişim Vadisi'nde gerçekleştirdiği test sürüşünde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TOGG Üst Yöneticisi Mehmet Gürcan Karakaş ile torunu Ahmet Akif Albayrak da eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, test sürüşünün ardından araçtan inerek beraberindekilerle fotoğraf çektirdi.
Erdoğan’a, Bilişim Vadisi’nde gerçekleştirdiği test sürüşünde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TOGG Üst Yöneticisi Mehmet Gürcan Karakaş ile torunu Ahmet Akif Albayrak da eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, test sürüşünün ardından araçtan inerek beraberindekilerle fotoğraf çektirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir