Türkiye’ye husumetlerinden dolayı dünyanın dengelerini alt üst etmeye kalkanlar kendi sonlarını hazırlıyor

Türkiye'ye husumetlerinden dolayı dünyanın dengelerini alt üst etmeye kalkanlar kendi sonlarını hazırlıyor

Türkiye'ye husumetlerinden dolayı dünyanın dengelerini alt üst etmeye kalkanlar kendi sonlarını hazırlıyor

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Sırf Türkiye’ye olan husumetlerinden dolayı dünyanın dengelerini alt üst etmeye kalkanlar kendi sonlarını hazırlıyor. Bir avuç muhterisin, siyasi ve ekonomik kazanç için ülkelerini felakete sürüklemelerini istemeyiz.” dedi.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen CumhurbaÅŸkanlığı Kabine Toplantısı‘nın ardından millete seslendi.

“Vaka ve hasta sayılarında yaÅŸanan artış hepimizi üzüyor”

ErdoÄŸan, koronavirüs salgınının tüm dünyada tesirini artırarak hissettirdiÄŸini, Türkiye’nin içinde bulunduÄŸu Avrupa bölgesinde salgının yeniden tırmanışa geçtiÄŸini söyledi.

Türkiye’nin salgınla mücadelesini elindeki tüm imkanlarla ve kararlılıkla sürdürdüğüne iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “Son dönemde vaka ve hasta sayılarında yaÅŸanan artış hiç şüphesiz hepimizi üzüyor. Bu virüsün henüz tedavisi bulunamadığı için salgına karşı elimizdeki en etkili tedbir ‘tamam’ diye ifade ettiÄŸimiz temizlik, maske ve mesafe üçlüsüdür. Milletimizi bir kez daha temizliÄŸe dikkat etme, maske kullanımı ve fiziki mesafe hususlarına riayete davet ediyorum.” diye konuÅŸtu.

Salgına maruz kalan vatandaşların sağlık görevlilerinin kendilerine tarif ettiği şekilde davranmalarının hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Virüs taşıdığını bildiÄŸi halde evinde izole halde kalmak yerine sokaÄŸa çıkan, iÅŸine giden, diÄŸer insanlarla bir araya gelen herkes hem yasal olarak suç iÅŸlemekte hem de büyük bir vebal altına girmektedir. Bu tedbirleri vatandaşımızın günlük hayatını zora sokmak için alıyor deÄŸiliz tam tersine bu tedbirlerin amacı en baÅŸta virüs taşıyan vatandaşımız olmak üzere tüm insanlarımızın saÄŸlığını korumaktır. Tedbirlere uymadığı için virüsü bilinen veya bilinmeyen kronik rahatsızlığı bulunan yakınına veya herhangi birine bulaÅŸtırıp ölümüne sebep olacak kiÅŸinin vicdan yükünü düşünmek bile istemiyorum. Tedbir bizden takdir Allah’tandır, hiçbir tedbir almadan takdire teslim olmak dinimizle de kültürümüzle de insanlıkla da baÄŸdaÅŸmayan bir cehalettir. Bizim inancımızda tedbirsiz tevekkül olmaz.”

Salgının ilanihaye devam etmeyeceÄŸini, tarihteki büyük salgınların ortalama 2 yıl sürdüğünün bilindiÄŸini hatırlatan ErdoÄŸan, “1 yıla yaklaÅŸan koronavirüs salgını da Asya’dan Amerika’ya, Afrika’dan Avrupa’ya kadar dünyanın tamamını etkisi altına almıştır. Türkiye salgının en başından itibaren hem tedbirler hem hastalara verilen hizmetler bakımından küresel çapta örnek gösterilen ülkeler arasında yer almıştır. Bunun gerisinde geçtiÄŸimiz 18 yılda hastane binasından yatak sayısına, teÅŸhis ve tedavi cihazlarından insan gücüne kadar saÄŸlık sisteminin her alanında gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz büyük dönüşüm vardır.” ifadesini kullandı.

“Kendi aşımızı üretme yolunda hızla ilerliyoruz”

İlçelerden büyükÅŸehirlere kadar Türkiye’nin her köşesine ulaÅŸan yatırımların önemini salgın döneminde çok daha iyi anladıklarını dile getiren CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Åžehir hastaneleri baÅŸta olmak üzere ülkemize kazandırdığımız yüksek kapasiteli saÄŸlık kurumları sayesinde krizi rahatlıkla yönettik. Aşı çalışmalarında dünyadaki geliÅŸmeleri yakından takip etmenin yanında kendi aşımızı üretme yolunda hızla ilerliyoruz. Halen süren 8 aşı geliÅŸtirme çalışmasından 2’sinde hayvan deneyleri baÅŸarıyla tamamlandı. Özel sektöre ait bir firmanın altyapısı aşının üretimine uygun hale getiriliyor. İnÅŸallah önümüzdeki yılın ilk aylarında bu aşıları milletimizin hizmetine sunmayı planlıyoruz. Salgınla ilgili her konu gibi bu süreci de yakından takip ediyoruz. Unutulmamalıdır ki bu krizin üstesinden ancak hem devletin hem vatandaşın üzerine düşeni yapması halinde gelebiliriz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, devletin her bakımdan güçlü olduÄŸunu vurgulayarak, “VatandaÅŸlarımız bireysel sorumluluklarını yerine getirdikleri müddetçe Allah’ın izniyle bu iÅŸin üstesinden rahatlıkla kalkarız.” dedi.

Başta sağlık çalışanları olmak üzere fedakarca görev yapan insanların hakkını ancak sorumlu davranarak ödeyebileceklerine işaret eden Erdoğan, tarih boyunca nice büyük mücadeleleri zaferle neticelendiren milletin bu sağlık krizini de yeneceğine tüm kalbiyle inandığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu çerçevede ÅŸu hususları kamuoyumuzla paylaÅŸmak istiyorum; maske ve mekan denetimlerinde uygulanan cezaların bazı kamu kurumlarında yapacak iÅŸlemler öncesi ödenmiÅŸ olması mecburi hale getirilecektir. İl Hıfzıssıhha Kurulları gerektiÄŸinde özel tedbirler alıp bunları kararlılıkla uygulayabilecektir. Kafe ve restoranların denetimi sıklaÅŸtırılacaktır. İzolasyonda olan kiÅŸilerin kurallara uyup uymadıkları daha yakından takip edilecektir. ÇeÅŸitli ülkeler tarafından geliÅŸtirilen ve son aÅŸamaya gelen aşıların Türkiye’deki çalışmaları yakından takip edilmektedir. İl bazında 65 yaÅŸ üstü vatandaÅŸlarımızın ulaşım saatlerinde sınırlama yapılabilecektir. Yerli aşıda da insan üzerinde deneme çalışmaları önümüzdeki aylarda baÅŸlayacaktır.”

Deprem konutları

Tabii afetler sonrası millete verdikleri sözleri birer birer yerine getirdiklerine işaret eden Erdoğan, Elazığ ve Malatya depremlerinin ardından başlanan konut inşaatlarının son aşamasına geldiğini hatırlattı.

Erdoğan, salonda bulunan ekrana görselleri yansıtılan konutların kısa bir süre sonra kendisinin de katılacağı törenle sahiplerine teslim edileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:

“Bugünkü toplantımızda vatandaÅŸlarımızın bu konutlar için ödeyeceÄŸi bedelleri de tespit ettik. Buna göre her 2 ilde de 2+1 konutlar ÅŸerefiye bedellerine göre 510 ile 725 lira arasında aylık ödeme ile vatandaÅŸlarımıza teslim edilecektir. Aynı ÅŸekilde 3+1 konutlar için de 730 lira ile 995 lira arasında bir bedel belirlenmiÅŸtir. Köy evlerinde ise ahırsız olanlarda 790 lira, ahırlı olanlarda 905 lira aylık ödeme yapılacaktır. Ödemeler 20 yıl vadeyle ve faizsiz olarak gerçekleÅŸtirilecektir. Konut inÅŸaatlarının tamamında altyapı, proje ve diÄŸer pek çok yatırım hükümetimiz tarafından bedelsiz olarak yapılmıştır. Ayrıca maliyetlerden ortalama yüzde 40 düzeyinde de indirime gidilmiÅŸtir. Bu konutların Elazığ ve Malatya’daki vatandaÅŸlarımıza hayırlı olmasını diliyorum.”

“Dünya ile birlikte biz de Kovid-19 hastalığıyla mücadelede yeni bir safhaya geçtik. Elde edilen tecrübeye ve katedilen mesafeye göre yeni stratejiler geliÅŸtiriyoruz.” diyen CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bugünkü Kabine Toplantısı’nda bu hususların ayrıntılı olarak deÄŸerlendirildiÄŸini bildirdi.

ErdoÄŸan, Türkiye’yi bu süreçten en az hasarla ve sonrasında en büyük kazanımları elde edecek ÅŸekilde çıkartacaklarını vurgulayarak, “Karşımızdaki sorunun saÄŸlık krizi olmanın yanında küresel düzeyde siyasi, ekonomik, toplumsal sonuçlara yol açabilecek boyutlar taşıdığını görüyoruz. Dolayısıyla mücadele stratejimizi yaÅŸanan krizin çok boyutlu ve çok katmanlı yapısına uygun ÅŸekilde belirliyoruz.” ifadesini kullandı.

Milletin hem saÄŸlığını korumayı, hem geleceÄŸini inÅŸa etmeyi birlikte temin edecek bir anlayışla çalışmaları sürdürdüklerini belirten Recep Tayyip ErdoÄŸan, bu çerçevede Türkiye’yi 2023 hedeflerinin kılavuzluÄŸunda bölgesel ve küresel bir güç haline dönüştürme gayretlerinden asla taviz vermediklerinin altını çizdi.

“KeÅŸfedeceÄŸimiz yeni rezervlerle milletimizin sevincini daha da artıracağız”

ErdoÄŸan, bir yandan yeni ÅŸehir hastaneleri ve acil durum hastaneleri açarken, diÄŸer yandan Akdeniz ve Karadeniz’deki sondaj faaliyetlerini de kesintisiz devam ettirdiklerine dikkati çekti.

Bir yandan salgının önünü kesmek için gece gündüz gayret gösterirken, diÄŸer yandan siyasi ve askeri tüm imkanlarla DoÄŸu Akdeniz’de Türkiye’nin haklarını koruduklarını vurgulayan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir yandan virüsü yenmek için gereken bilimsel çalışmaları yürütürken, diÄŸer yandan ekonomimize yönelik sinsi tuzakları birer birer boÅŸa çıkartıyoruz. Bir yandan salgın tedbirlerinden olumsuz etkilenen her kesime destek verirken, diÄŸer yandan büyük yatırımlarımızı hizmete sunmayı kesintisiz sürdürüyoruz. Üstelik bu gayretlerimizden somut neticeler de alıyoruz. Mesela Karadeniz’de keÅŸfettiÄŸimiz doÄŸal gaz rezervi ekonomik büyüklüğü ve moral yönü ile milletimize umut vermiÅŸtir.

İnÅŸallah Karadeniz ve Akdeniz’de halen süren çalışmalarla, keÅŸfedeceÄŸimiz yeni rezervlerle milletimizin sevincini daha da artıracağız. Aynı ÅŸekilde DoÄŸu Akdeniz’de Türkiye’yi yok sayıp ısrarla kendi tezlerini ve haritalarını kabul ettirmeye çalışanlar diplomasi masasına yaklaÅŸmaya baÅŸladı. Güney sınırlarımızı güvenli hale getirmek için yaptığımız harekatları kararlılıkla sürdürüyoruz.”

“Ekonomimiz, üçüncü çeyrek için çok güçlü yükseliÅŸ mesajları veriyor”

ErdoÄŸan, “Ekonomimiz, ikinci çeyrekteki kısmi küçülmenin ardından üçüncü çeyrek için çok güçlü yükseliÅŸ mesajları veriyor. Sanayi üretimindeki artış salgına raÄŸmen yıllık yüzde 4,4’ü buldu. Organize Sanayi Bölgelerindeki elektrik tüketiminin aÄŸustos ve eylül aylarında salgın öncesi dönemin dahi üzerine çıkması üretimdeki artışın iÅŸaretidir.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Art arda açılan otoyol projelerinin Türkiye’nin insan ve yük taşımacılığı kapasitesini yükselterek 81 vilayetteki 83 milyon vatandaşın tamamının refahının artışına katkı saÄŸladığına iÅŸaret eden Recep Tayyip ErdoÄŸan, “Hep derdim yine söylüyorum; Su medeniyettir, yol medeniyettir. Yolu olmayan medenilikten bahsetmesin. Hizmete sunduÄŸumuz her baraj, sulama ve enerji altyapımızı bir adım daha öteye taşıyor. İhracatlarımız her zamanki gibi destan yazmayı sürdürüyor. Tarımda oldukça bereketli bir sezonu geride bırakıyoruz.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

ErdoÄŸan, turizm ve ticarette kayıpların en azından bir bölümünün telafi edildiÄŸine dikkati çekerek, “Hizmet sektörünü olumsuz etkileyen kısıtlamaların bir kısmını salgının seyrine göre önümüzdeki bahara kadar peyderpey kaldırmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin büyümesinin, geliÅŸmesinin, kalkınmasının, güçlenmesinin önündeki tüm engelleri birer birer kaldırarak, ülkemizi 2023 hedeflerine ulaÅŸtırmakta kararlıyız.” diye konuÅŸtu.

“Eski halin muhal olduÄŸunu eninde sonunda anlayacaklar”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Hiç kimsenin ve hiçbir gücün salgının ardından siyasi ve ekonomik olarak yeniden ÅŸekillenecek dünyada Türkiye’nin hak ettiÄŸi yeri almasını engellemesine izin vermeyeceÄŸiz. Ülkemizin Cumhuriyet dönemi boyunca defalarca maruz kaldığımız o karanlık senaryolara, ahlaksız oyunlara, sinsi tuzaklara bir kez daha düşmemesi için ne gerekiyorsa yapacağız. Bu tezgahın iÅŸlemesi için kullanılan terör örgütlerinden siyasi ve sosyal tetikçilere kadar hiçbir kuklaya aradığı fırsatı sunmayacağız. Darbe ve vesayet eliyle milletimizin deÄŸerlerinin çiÄŸnenmesine, zenginliklerinin yaÄŸmalanmasına, geleceÄŸinin karartılmasına canımız pahasına da olsa rıza göstermeyeceÄŸiz.

Kesintisiz kriz oyunlarıyla Türkiye’yi ve Türk milletini kendine dar gömleklerin içine hapsederek vaktini ve enerjisini heba edenlere bir kez diyoruz ki; BaÅŸaramayacaksınız. Bunlar da artık eski halin muhal olduÄŸunu eninde sonunda anlayacaklar. Büyük ve güçlü Türkiye’nin ayak sesleri giderek daha yüksek tonda duyulmaya baÅŸladıkça, ülkemize yıllarca müstemleke gözüyle bakanların telaÅŸları da artıyor. Unutmayın, korkunun ecele faydası yoktur.”

“Husumet sergileyenleri unutmayacağımızın bilinmesini isterim”

Recep Tayyip ErdoÄŸan, İstiklal Marşı’ndaki “Ben ezelden beridir hür yaÅŸadım, hür yaÅŸarım/Hangi çılgın bana zincir vuracakmış ÅŸaÅŸarım/ KükremiÅŸ sel gibiyim, bendimi çiÄŸner, aÅŸarım/Yırtarım daÄŸları, enginlere sığmam, taÅŸarım” dizelerini anımsatarak, şöyle konuÅŸtu:

“Bu millet kükremiÅŸ bir sel gibi zincirlerini kırmış, önüne çekilen setleri çiÄŸnemiÅŸ, daÄŸları aÅŸmış, enginleri kucaklamış bir ÅŸekilde hedeflerine doÄŸru yürümektedir. Her kim bu yürüyüşte yanımızda olursa, yol arkadaÅŸlığımızı yaparsa, gerektiÄŸinde ekmeÄŸimizi bölüşeceÄŸimiz, yoluna canımızı ortaya koyacağımız dostumuzdur, kardeÅŸimizdir. Buna karşılık bize pusu kuran, husumet sergileyen, hele hele saldıran hiç kimseyi de unutmayacağımızın bilinmesini isterim.”

Yarın BM 75. Genel Kurulunun baÅŸlayacağını hatırlatan ErdoÄŸan, “BM tarihinde ilk defa ülkemizden bir isim, eski bakanlarımızdan uzun yıllar Meclis’te milletvekilimiz olarak yer alan Volkan Bozkır, Genel Kurul baÅŸkanı olarak görev yapacak. Bu vesileyle Sayın Bozkır’a bir yıl boyunca yürüteceÄŸi BM Genel Kurul BaÅŸkanlığı görevinde baÅŸarılar diliyorum.” ifadesini kullandı.

ErdoÄŸan, salgın olmasaydı yarın BM Genel Kurulunda Türkiye’yi temsil edecek heyetin başında yer alacağını anımsatarak, salgın nedeniyle mesajı görüntülü vereceklerini söyledi.

BM Genel Kurulunun öncelikli gündeminin “salgın” olacağına iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “Bölgesel ve küresel meseleler de dünyanın en geniÅŸ tabanlı platformunda konuÅŸulacak, tartışılacaktır.” dedi.

ErdoÄŸan, Türkiye’nin uzun yıllardır BM Güvenlik Konseyi baÅŸta olmak üzere uluslararası platformlardaki haksız, adaletsiz ve çarpık yapıyı “Dünya 5’ten büyüktür” diyerek eleÅŸtirdiÄŸinin altını çizerek, ÅŸunları kaydetti:

“Birinci ve İkinci Dünya savaÅŸlarının ardından oluÅŸan küresel dengeler içerisinde kurulan mevcut yapının artık sürdürülemez olduÄŸu gerçeÄŸi, yaÅŸanan her hadisede kendini bir kez daha gösteriyor. Bu tespiti ilk yaptığımızda mesafeli duranlar ve hatta karşı çıkanlar dahi geldiÄŸimiz noktada haklılığımızı kabul etmiÅŸtir. Suriye’den, Yemen’deki insani krizlere, Afrika ve Güney Amerika gibi kırılgan bölgelerdeki geliÅŸmelere kadar her alanda çuvallayan BirleÅŸmiÅŸ Milletler, salgın sürecinde bir kez daha sınıfta kaldı. Salgının varlığını dahi ancak haftalar sonra kabul eden BM salgınla mücadele için gereken tedbirlerin alınması, ihtiyaçların karşılanması konusunda da hiçbir varlık ortaya koyamadı.”

“Türkiye 146 ülkeye tıbbi malzeme desteÄŸi verdi”

Türkiye’nin bu süreçte tek başına 146 ülkeye tıbbi malzeme desteÄŸi verdiÄŸine dikkati çeken ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:

“BirleÅŸmiÅŸ Milletlerin böylesine etkisiz kalması tespitimizin doÄŸruluÄŸunu bir kez daha teyit etti. Üstelik biz yaptığımız yardımları verdiÄŸimiz destekleri herhangi bir siyasi veya diplomatik çıkar gayesiyle yapmadık. Medeniyetimizin mazluma ve maÄŸdura yardımı tavsiyesi doÄŸrultusunda gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz bu faaliyetleri zaten her alanda yürüten bir ülkeyiz. Türkiye böyle bir ülke.Sömürgeci ve soykırımcı bir geçmiÅŸe sahip olan Batı kaşıkla verip, kepçeyle alma alışkanlığı sebebiyle Türkiye’nin bu hasbi yaklaşımını anlamakta zorlanıyor.”

“Tıpkı terör örgütleriyle mücadelede, tıpkı darbeye direnmede, tıpkı sığınmacılara sahip çıkmada olduÄŸu gibi saÄŸlık alanındaki bu dayanışmada da dünyaya örnek olmaktan memnuniyet duyuyoruz.” diyen ErdoÄŸan, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü:

“Suriye’de, Libya’da, Yemen’de ve daha halen devam eden pek çok insani krizde riyakarlığını, ilkesizliÄŸini, çıkarcılığını ispatlayan ülkelerin dünyaya hak ve adalet dağıtamayacağını burada bir kez daha tekrarlıyoruz. Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarına yönelik saldırılarını önlemek için kayda deÄŸer adım atılmıyor olması bunun örneklerinden biridir. Suriye’de ülkemize verilip tutulmayan sözlere karşı, mutabakatlarımızda zaten var olan hareket tarzlarını hayata geçirmeye çalışıyoruz.”

Erdoğan, salgına karşı gelişmiş ülkelerin hazırlıksız yakalandığını ve krizde kendilerine bile hayırlarının olmayacağının görüldüğünü belirtti.

“Hakikatlere sırtlarını dönenlerin, dünyaya söyleyecek sözü kalmaz”

“Kıbrıs ve DoÄŸu Akdeniz sorununda birkaç ülkenin çıkarını koruma uÄŸruna tarihi gerçeklere, uluslararası anlaÅŸmalara, teamüllere ve gözle görülen hakikatlere sırtlarını dönenlerin dünyaya söyleyecek sözü kalmaz.” ifadelerini kullanan ErdoÄŸan, ÅŸu deÄŸerlendirmeyi yaptı:

“Sırf Türkiye’ye husumetlerinden dolayı bölgemizin ve dünyanın dengelerini alt üst etmeye kalkanlar, aslında kendi sonlarını kendi elleriyle hazırlıyorlar. Artık hükmü kalmamış, fiiliyatta geçerliliÄŸi olmayan, kendi siyasi ve toplumsal gerçeklerine aykırı güç vehimleriyle nara atanların yaptıkları, mezarlık yanından geçerken ıslık çalanların psikolojisi ile aynıdır. Türkiye, bugüne kadar söylediÄŸi her sözün de yaptığı her fiilin de bedelini ödemiÅŸ bir ülkedir. Milletimiz bugüne kadar olduÄŸu gibi bundan sonra da gireceÄŸi mücadelelerde ortaya çıkacak sonuçları bilmekte ve direncini ona göre geliÅŸtirmektedir.”

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, “Bu topraklarda bin yıldır kendini sürekli yenileyerek, tazeleyerek kökünü derinleÅŸtirip geniÅŸleterek yaÅŸayan ulu çınar bir kez daha uyanmış ve harekete geçmiÅŸtir.” ifadelerini kullandı.

“Karşımızda diklenenler ise tıpkı içten çürüyen aÄŸaçlar gibi çıkacak ilk fırtınada yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olan, kabuktan ibaret kütük gibidir.” diyen ErdoÄŸan, konuÅŸmasına şöyle devam etti:

“Bir kez daha altını çizerek tekrarlıyorum, Kıbrıs’ta, Akdeniz’de, Ege’de ve ihtilafa konu hiçbir yerde biz kimsenin hakkına, hukukuna onuruna el uzatmıyoruz. Sadece ve sadece kendi hakkımıza, hukukumuza ve kazanımlarımıza saygı gösterilmesini istiyoruz. Bu ülkelerin halklarını gerçekleri öğrenmeye ve ona göre tutum takınmaya davet ediyoruz. Gerilimden ve husumetten beslenen bir avuç muhterisin siyasi ve ekonomik kazanç için ülkelerini felakete sürüklemelerini biz de istemeyiz.”

Türkiye’nin yaÅŸamayı ve yaÅŸatmayı dünyaya bakışının merkezine yerleÅŸtirmiÅŸ bir ülke olduÄŸunu ifade eden ErdoÄŸan, “Her zaman olduÄŸu gibi bugün de barışı, huzuru istikrarı ve herkes için refahı arzu ediyoruz. 83 milyon nüfusu ve 780 bin kilometrekare toprağı olan bir ülkeye karşı yürütülmeye çalışılan ‘Her ÅŸey benim olsun sen verdiÄŸime razı ol’ dayatması ne gerçekçidir ne de mümkündür.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

“Diyalog ve müzakere ile çözülmeyecek sorun yok”

Türkiye’nin diyalogla, müzakere ve anlaÅŸma ile çözülmeyecek hiçbir meselenin olmadığına inandığını vurgulayan ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Tabii bu yaklaşım hakikate ve hakkaniyete uygun tekliflerle karşımıza gelinmesi ÅŸartıyla geçerlidir. Aksi takdirde ataların ‘pilavdan dönenin kaşığı kırılsın’ dedikleri gibi biz de hiçbir mücadeleden kaçınmayız. Bu söylediklerimizin kuru bir retorik olmadığını ispata, bırakınız 2000 yıllık devlet geçmiÅŸimizi, coÄŸrafyamızdaki 1000 yıllık serencamımızı sadece son dönemdeki mücadelelerimiz dahi yeterlidir.”

“Tarihi bir dönüm noktasını tamamlıyoruz”

Türkiye’nin demokrasisi ve ekonomisiyle, tarihi bir dönüm noktasını baÅŸarıyla tamamlamanın son raddesine geldiÄŸinin altını çizen ErdoÄŸan, geçen 7 yılda kesintisiz bir ÅŸekilde yaÅŸanılan saldırılarda Türkiye’ye yönelik kullanılabilecek her türlü yöntemin denendiÄŸini ifade etti.

Erdoğan, şunları kaydetti:

“Toplumu ince fay hatlarını derinleÅŸtirerek, kimi yerlerde yapıldığı gibi çatışmaya vardıracak ÅŸekilde bölme çabaları akamete uÄŸramıştır. Terör örgütleri kullanılarak yapılan saldırılar canımızı yakmıştır, kanımızı dökmüştür ama amacına ulaÅŸamamıştır. Vesayetin ve darbecilerin milli iradeyi teslim alma giriÅŸimleri her seferinde milletimizin ferasetine çarpıp yıkıldı. Ekonomimizi yıkmak için oynanan sinsi oyunları tespit ettikçe, gerekli tedbirleri süratle aldık. Ülkemizin yönetimini milletimizin demokratik yöntemlerle ortaya koyduÄŸu tercih dışındaki yollarla deÄŸiÅŸtirme senaryolarını ifÅŸa ettik.

Güney sınırlarımıza dayanan terör örgütlerini kullanarak ülkemizi ve milletimizi bölmeyi amaçlayan oyunlara cevabımızı bir adım öteye giderek verdik. Son dönemde bizi sahillerimize hapsetmeye, doÄŸal zenginliklerden uzak tutmaya yönelik giriÅŸimlere benzer ÅŸekilde mukabelede bulunduk. Demokrasimize 15 Temmuz’da sahip çıkarak ardından yönetim sistemimizi tarihimizde ilk defa meÅŸru yöntemle deÄŸiÅŸtirerek, bu alandaki rüştümüzü ispatladık.”

Kovid-19 salgınında Türkiye’nin hizmet altyapısının kendisi ve dostları için ne derece önemli olduÄŸunu gösterdiklerine dikkati çeken ErdoÄŸan, artık hiç kimsenin “2053 vizyonu, 2071 vizyonu” denildiÄŸinde bunu müstehzi bir ÅŸekilde geçiÅŸtirmediÄŸinin altını çizdi.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, “Biz ülkemizi ve milletimizi yakın zamandaki hedeflerimize ulaÅŸtıracağımıza tüm kalbimizle inanıyoruz. İnÅŸallah evlatlarımızın da vizyonlarını hayata geçirdiklerinde edecekleri hayır dualarının ecrine nail olacağız.” diye konuÅŸtu.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan: BM Güvenlik Konseyi’ni reforma tabi tutmamız gerekiyor

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “BirleÅŸmiÅŸ Milletler sistemini yeniden etkin kılmak için öncelikle Güvenlik Konseyini reforma tabi tutmamız gerekiyor. 7 milyarı aÅŸkın insanın kaderini 5 ülkenin insafına bırakan bir yapı, adil ve sürdürülebilir deÄŸildir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM’nin 75. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen üst düzeyli toplantıya video mesaj gönderdi.

Mesajında BM’nin kuruluÅŸunun 75’inci yıl dönümünü tebrik eden ErdoÄŸan, yıl dönümlerinin kutlama vesilesi olduÄŸu kadar muhasebe yapmak için de deÄŸerli birer fırsat olduÄŸunu ifade etti.

BM’nin 75’inci yaşının da tüm dünya için böyle bir fırsata vesile olmasını dileyen Recep Tayyip ErdoÄŸan, insanlığın baÅŸta yeni tip koronavirüs salgını olmak üzere saÄŸlığı, ekonomiyi, toplumsal barışı ve geleceÄŸi etkileyen birçok önemli sorunla yüzleÅŸtiÄŸini söyledi.

Dünya genelinde 170 milyon insanın acil yardıma ve korumaya ihtiyaç duyduğu bir tablo ile karşı karşıya olunduğunu dile getiren Erdoğan, açlık çekenlerin sayısının 820 milyonu aştığını, 70 milyondan fazla insanın da çatışma ve baskılardan dolayı evlerini terk etmek zorunda kaldığını bildirdi.

Kovid-19 salgınının dünyadaki bu adaletsizlik ve eşitsizlikleri çok daha keskinleştirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dünyanın milli gelire göre en fazla yardım yapan ülkesi olarak, elimizdeki tüm imkanlarla salgının yol açtığı bu sıkıntıları hafifletmeye çalıştık. Bu süreçte kendi vatandaÅŸlarımızın ihtiyaçlarını giderirken, din, dil, ırk, kıta ayrımı gözetmeden dünyanın 146 ülkesine tıbbı malzeme ve teçhizat gönderdik. Ancak aşırı kazanç hırsı, güç temerküzü ve sömürgeciliÄŸin yeni metotlarla devam ettirilmek istenmesi, küresel sistemin adalet dağıtmasının önündeki en büyük engeldir.”

Başta Suriye, Filistin, Yemen ve Afganistan olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde bir türlü sağlanamayan istikrarın bunun ispatı olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ortaya konulan ideallere raÄŸmen, BirleÅŸmiÅŸ Milletler sistemi ne çatışmaları önlemede ne de baÅŸlayan çatışmaların bitirilmesinde etkili olabiliyor. Önceki asrın ihtiyaçlarına göre ÅŸekillenmiÅŸ yapılarla bugünkü imtihanların üstesinden gelemeyeceÄŸimizi artık hepimiz görüyoruz. BirleÅŸmiÅŸ Milletler sistemini yeniden etkin kılmak için öncelikle Güvenlik Konseyini reforma tabi tutmamız gerekiyor. 7 milyarı aÅŸkın insanın kaderini 5 ülkenin insafına bırakan bir Konsey yapısı, adil de sürdürülebilir de deÄŸildir. Demokratik, ÅŸeffaf, hesap verebilir, etkili ve adil temsile dayalı bir Konsey mimarisi, insanlık için tercihten öte zorunluluk halini almıştır.”

BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Kurulunun güçlendirilmesi ve canlandırılmasının sorunların çözümüne katkı yapacağını belirten Recep Tayyip ErdoÄŸan, “Kıtaların kavÅŸak noktası olan İstanbul’un bir BirleÅŸmiÅŸ Milletler merkezine dönüşmesi, küresel barış ve istikrar çabalarına destek verecektir.” diye konuÅŸtu.

75’inci Genel Kurul BaÅŸkanlığı görevini kıdemli bir diplomat ve siyasetçi olan Büyükelçi Volkan Bozkır’ın üstlenmesinin Türkiye için iftihar vesilesi olduÄŸu kadar uluslararası toplum bakımından da bir ÅŸans olduÄŸunu aktaran ErdoÄŸan, “Türkiye’ye gösterdiÄŸiniz teveccüh için teÅŸekkür ediyorum. BirleÅŸmiÅŸ Milletler sistemine desteÄŸimizi ve katkılarımızı sürdüreceÄŸimizi bu vesileyle tekrar ifade etmek istiyorum. Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.” ifadesini kullandı.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir