Yerli ve milli menenjit aşısı için büyük adım

Yerli ve milli menenjit aşısı için büyük adım

Yerli ve milli menenjit aşısı için büyük adım

İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG) liderliğinde, Bilkent ve Hacettepe üniversitelerinden araştırmacılar, yüksek koruyuculuğa sahip ve uygun fiyatlı menenjit aşısı için yeni nesil yöntem geliştirdi.

Türk bilim insanlarının menenjit aşısı için hayvan deneyleri üzerinde yaptıkları araÅŸtırmanın sonuçları, “International Immunology” dergisinde yayımlanarak bilim dünyasına duyurulurken, araÅŸtırmacılar, klinik aÅŸamaya geçerek çalışmalarını insan deneyleri ile sürdürecek.

İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi araştırmacılarından Prof. Dr. İhsan Gürsel, AA muhabirine açıklamasında, aşı geliştirme çalışmalarının, TÜBİTAK 1004 Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı kapsamında olduğunu ve Korunma ve Tedavi Ulusal Platformu (KORTUP) konsorsiyumuyla yürütüldüğünü kaydetti.

Konsorsiyum içinde deÄŸiÅŸik üniversitelerden geniÅŸ katılımlı bilim insanlarıyla ortak çalışmalar yürüterek yaklaşık 8 deÄŸiÅŸik aşı üretimini yerli ve milli ÅŸekilde üretmeyi hedeflediklerini bildiren Gürsel, “Åžu anda ilk ürün adayımız, menenjit aşısı oldu.” dedi.

Menenjit aşısının hem çocuklara hem de deÄŸiÅŸik risklere karşı yetiÅŸkinlere uygulandığını ve bu nedenle dünyada da aranan bir ürün olduÄŸunu vurgulayan Gürsel, “Menenjit hala önemli bir halk saÄŸlığı sorunu olduÄŸundan menenjit aşıları, acil ihtiyaç haline geldi.” diye konuÅŸtu.

Yaygın etkili ve uygun fiyatlı bir aşı geliştirme hedefiyle AR-GE çalışmalarına başladıklarını belirten Gürsel, şunları söyledi:

“Uzun süredir menenjit bakterisine karşı koruyuculuk saÄŸlaması için yaklaşık 20 kiÅŸilik araÅŸtırmacı ekibimizle çalışmalar yürütüyoruz. O nedenle her tür menenjit bakterisine karşı tek tip aşıyla yüksek koruyuculuk saÄŸladık. Dolayısıyla mevcut aşılardan daha geniÅŸ bir kapsayıcılık elde ettik. Menenjit bakterisinin deÄŸiÅŸik varyantlarına karşı da koruyuculuk saÄŸladığını ortaya koyduk. Farklı tekniklerle zenginleÅŸtirdiÄŸimiz yeni nesil aşının güçlü bir immünolojik antikor yanıtı oluÅŸturduÄŸunu ve koruyucu etkinliÄŸini hayvan deneylerimizde gösterdik. Çalışmamızın önemi bu.”

Uluslararası makaleyle koruma potansiyeli ispatlandı

Prof. Dr. Gürsel, AR-GE çalışma sonuçlarına dair makalenin “International Immunology” dergisinde yayımlanıp, bilim dünyasına duyurulduÄŸunu belirterek, şöyle devam etti:

“Makalemizde, hastalık yapıcı menenjit serotipleri olan A, B, W, X ve Y’ye karşı küresel etkili ve ekonomik bir koruma potansiyelinin saÄŸlandığını ispatladık. Mevcut ticari menenjit aşılarına kıyasla, antikor yanıtları önemli ölçüde daha yüksek çıktı. Aşının, özellikle riskli bölgelerde mevcut menenjit aşılarına alternatif veya tamamlayıcı bir çözüm olarak hizmet etme potansiyeli bulunuyor.”

Bundan sonraki süreçte laboratuvar ortamında toksik analizlerin yapılacağını ve daha sonra sanayiden ortaklarla iyi üretim koÅŸullarında klinikte çalışacaklarını belirten Gürsel, “Daha sonra ürünümüz ortaya çıkacak. Bunun için önümüzde ortalama 3-4 yıllık bir süreç var.” dedi.

“DiÄŸer hastalıklara karşı aşı geliÅŸtirmek için yol gösterici olacak”

Bu çalışmanın menenjit aşısı geliştirme alanında önemli bir ilerlemeyi temsil ettiğini belirten Prof. Dr. Gürsel, şunları kaydetti:

“AraÅŸtırmanın bulguları, sadece menenjit hastalığını önlemekle kalmayıp, düşük gelirli ülkelerde sık görülen diÄŸer bulaşıcı hastalıklara karşı maliyeti düşük aşıların geliÅŸtirilmesine de yol gösterebilir nitelikte. Yenilikçi aşı tasarım stratejileri ve adjuvan (koruyucu, destekleyici tedaviler) teknolojileriyle desteklenen ikili bakteriler tarafından salınan dış membran kesecikler (OMV) tabanlı aşı, küresel aşı eriÅŸimini geniÅŸletme ve uygun maliyetli olarak halka ulaÅŸtırma konusunda umut vadediyor. Çalışmayı yürüten araÅŸtırmacılar olarak dünya genelinde bulaşıcı hastalıklarla mücadele etmek için güvenli, etkili ve eriÅŸilebilir aşılar geliÅŸtirme çabalarımız sürecek.”

Prof. Dr. Gürsel, yaptıkları çalışmanın küresel aşı erişiminin genişletilmesi ve uygun maliyetli olarak halka ulaştırılması konusunda işbirliğine açık olduklarını sözlerine ekledi.

İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi

2014’te kurulan, 2018 yılında 6550 sayılı Kanun kapsamında Türkiye’nin ilk Tematik AraÅŸtırma Merkezi olarak fiilen faaliyete geçen Ä°zmir Biyotıp ve Genom Merkezi, Türkiye’nin bilimsel ilerlemeye olan baÄŸlılığının bir örneÄŸi olarak gösteriliyor.

IBG, biyotıp ve genom bilimlerine adanmış öncü bir kurum olarak bilim, teknoloji ve inovasyonda bölgesel bir mükemmeliyet merkezi olma vizyonunu taşıyor.

IBG’nin misyonunun merkezinde, biyotıp ve genom bilimleri alanlarında bilimsel ilerleme ve endüstriyel inovasyonu teÅŸvik etme taahhüdü yer alıyor.

Temel ve dönüşümsel araÅŸtırma, teknolojik araÅŸtırma ve endüstriyel AR-GE’yi kapsayan kapsamlı bir dizi araÅŸtırma programına sahip olan IBG, 30 dinamik araÅŸtırma programına ev sahipliÄŸi yapıyor.

Kaynak: AA