YeÅŸil hidrojen üretimi 2050’de Türkiye ekonomisine 8 milyar dolar katkı saÄŸlayabilir

Türkiye’de yeÅŸil hidrojen üretiminin 2050’de 3,4 milyon tona ulaÅŸabileceÄŸi ve Türkiye’nin yeÅŸil hidrojen ihraç edebileceÄŸi öngörülüyor. YeÅŸil hidrojenin ülke ekonomisine katkısının ise 2050’de yıllık 6-8 milyar dolar olacağı hesaplanıyor.

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin, Bilkent Enerji Politikaları AraÅŸtırma Merkezi ve Alman Enerji Ajansı iÅŸ birliÄŸiyle hazırladığı “Türkiye’nin YeÅŸil Hidrojen Üretim ve İhracat Potansiyelinin Teknik ve Ekonomik Açıdan DeÄŸerlendirilmesi” raporu, çevrim içi düzenlenen tanıtım toplantısında açıklandı.

Hidrojen üretim potansiyelleri için sadece yenilenebilir enerji kullanımı dikkate alınarak hazırlanan raporda, yenilenebilir enerji arz gelişimi için iki, yeşil hidrojen üretimi içinse üç farklı senaryo kurgulandı.

Rapora göre, uygun yatırım ve politikalarla Türkiye’nin 2050’de yıllık 3,4 milyon tona kadar yeÅŸil hidrojen üretimine ulaÅŸabileceÄŸi ve bunun 1,5 milyon ila 1,9 milyon tonunun ihraç edilebileceÄŸi öngörülüyor.

İmalat, doÄŸal gaz ve ulaÅŸtırma sektörlerinin toplam enerji talebinin 2050’ye kadar yüzde 5 ila 10’unun yeÅŸil hidrojenle ikame edilmesi halinde, yurt içinde yıllık 1-2 milyon ton yeÅŸil hidrojen talebinin oluÅŸabileceÄŸi hesaplanıyor. UlaÅŸtırma sektörünün 2050’ye kadar yurt içi talebin yarısını oluÅŸturacağı, hidrojen talebinin dörtte birinin sanayi, geriye kalan kısmının ise yeÅŸil hidrojeninin doÄŸal gaz ÅŸebekesine karıştırılması yoluyla kullanılabileceÄŸi öngörülüyor.

Yıllık yeşil hidrojen üretimi 3,4 milyon tona ulaşabilir

Rapordaki Referans Senaryo’ya göre Türkiye’nin geçen yıl 44 gigavat olan güneÅŸ, rüzgar ve hidroelektrik kurulu gücünün 2050’de 120 gigavata yükselebileceÄŸi hesaplanıyor. Bu kaynaklardan saÄŸlanacak 290 teravatsaat yıllık toplam elektrik üretiminin Türkiye’nin bu dönemdeki elektrik talebinin yüzde 53’ünü karşılaması bekleniyor.

Rüzgar ve güneÅŸ enerjisi için öngörülen teknik kapasitenin kullanıldığı “geliÅŸmiÅŸ senaryo” kapsamında ise ek 45 gigavat kapasite oluÅŸacağı ve yıllık 124,4 teravatsaat ilave elektrik üretimi saÄŸlanabileceÄŸi öngörülüyor.

Bu ilave kapasiteyle yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam üretiminin, 2050’deki net elektrik talebinin yüzde 84’ünü karşılayabileceÄŸi hesaplanıyor.

Yenilenebilir kaynaklar kullanılarak yıllık yeşil hidrojen üretiminin 3,4 milyon tona ulaşabileceği, hidrojenin yurt içi kullanımı ve ihracatını sağlamak amacıyla toplam yatırım hacminin 85 ila 119 milyar dolar arasında olabileceği öngörülüyor. Bu kapsamda, 2021-2050 döneminde yıllık ortalama 3-4 milyar dolar yatırım ihtiyacı doğuyor.

Tahmini maliyetler ve olası ticari fiyatlamalar dikkate alındığında yeÅŸil hidrojen üretiminin 2050’de Türkiye ekonomisine yıllık 6-8 milyar dolar katkı saÄŸlaması bekleniyor.

“İklim deÄŸiÅŸikliÄŸi hedefleri kapsamında ülkeler yeÅŸil hidrojen ihraç edecek”

Alman Enerji Ajansı Enerji Sistemleri ve Enerji Hizmetleri Bölüm BaÅŸkanı Hannes Seidl, rapora iliÅŸkin deÄŸerlendirmesinde, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi hedeflerine ulaÅŸmak için birçok ülkenin yeÅŸil hidrojen ihraç edeceÄŸini belirterek, “Türkiye bu pazardan pay alabilir. Türkiye, yenilenebilir enerjiden yeÅŸil hidrojen üreterek küresel çapta yeni oluÅŸan bu enerji pazarında yerini alabilecek büyük bir potansiyele sahip.” ifadelerini kullandı.

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi AraÅŸtırma Koordinatörü Hasan Aksoy ise Türkiye’nin geçen ay Paris AnlaÅŸması’na taraf olduÄŸunu anımsatarak, “2030 ve 2053’e yönelik daha kararlı iklim ve enerji dönüşümü hedeflerine ihtiyaç olacak. Bu hedeflere ulaşılmasında, hidrojenin rolünün anlaşılması kritik öneme sahip. Küresel ölçekte 2050’yi iÅŸaret eden net sıfır emisyon hedefleri, tüm enerji sisteminin karbonsuzlaÅŸması için ortak bir çözüm olarak yeÅŸil hidrojenin üzerinde duruyor.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Türkiye enerji sisteminin dönüşümünde, yenilenebilir enerji kaynakları, enerji verimliliÄŸi potansiyellerinin yanında yeÅŸil hidrojenin rolünün de anlaşılması ve planlamaların bu doÄŸrultuda yapılması gerektiÄŸini kaydeden Aksoy, “Bunun için mevcut yenilenebilir enerji arzı ve diÄŸer kaynakların potansiyeli göz önünde bulundurularak yeÅŸil hidrojen arz potansiyelinin, kullanım alanlarının, maliyetlerinin ve olası ihracat potansiyellerinin anlaşılması önemli.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir