22,6 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek eylül ayı ihracat rakamı gerçekleşti

22,6 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek eylül ayı ihracat rakamı gerçekleşti
Ticaret Bakanı Mehmet MuÅŸ, “Eylül ayında ihracatımız, geçtiÄŸimiz yılın aynı ayına göre yüzde 9,2 artışla 22,6 milyar dolar olmuÅŸtur. Åžunu memnuniyetle ifade etmek isterim ki bu rakam, tüm zamanların en yüksek eylül ayı ihracat rakamıdır.” dedi.
Bakan MuÅŸ, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) BaÅŸkanı Mustafa Gültepe’nin de katılımıyla Ortahisar ilçesindeki bir otelde düzenlenen toplantıda, eylül ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
Karadeniz’in incisi Trabzon’la çok özel bir bağı olduÄŸunu ifade eden MuÅŸ, “Bizim için Trabzon’a gelmek demek, Sümela’da tarihin kokusunu içimize çekmek, Gülbahar Hatun Camisi’nde ecdadı yad etmek, Sultan Murat ve Hıdırnebi yaylalarındaki eÅŸsiz doÄŸaya hayran kalmak demektir.” diye konuÅŸtu.
MuÅŸ, Trabzon’un hızla geliÅŸen sanayi ve ekonomisiyle bölgenin kalkınmasında önemli bir rol oynarken, turizmde de adından sıkça söz ettirdiÄŸine dikkati çekti.
Trabzon’un ülke ve dünya çapında baÅŸarılara imza atan giriÅŸimcilerin ortaya çıktığı bir ÅŸehir olarak dış ticarette de iddiasını ortaya koyduÄŸuna iÅŸaret eden MuÅŸ, nitekim Trabzon’un ülkenin en büyük 20 ihracatçı ili arasında olduÄŸunu vurguladı.
MuÅŸ, deÄŸerli iÅŸ insanlarının özverili çalışmalarıyla Trabzon’un çok daha büyük baÅŸarılara ulaÅŸacağından emin olduÄŸunu belirterek, buradaki toplantının akabinde iÅŸ dünyasının temsilcileri ile bir araya gelerek istiÅŸarelerde bulunacaklarını da kaydetti.
“Tahıl koridoru, piyasaları sakinleÅŸtirmeye ve gıda enflasyonunu sınırlamaya yardımcı olmaktadır”
Küresel ekonomide birçok problemin aynı anda yaşandığı bir dönem içinde oluduğunun altını çizen Muş, şu değerlendirmede bulundu:
“Dünya tarihinde ilk defa pandemi sebebiyle bu çapta bir kriz yaÅŸanmış ve hala bu krizin etkileri tam olarak geçmemiÅŸtir. Rusya-Ukrayna savaşı da küresel emtia fiyatlarını, ekonomi ve ticaret politikalarını temelden sarsmaya devam etmektedir. BildiÄŸiniz gibi, küresel ekonomide geçtiÄŸimiz yıldan beri devam eden yüksek enflasyonun yanına artık birçok ülkede etkisini göstermeye baÅŸlayan resesyon ihtimali de eklenmiÅŸtir. Nitekim Dünya Bankası’nın 15 Eylül’de yayımladığı raporda, küresel enflasyonla mücadele için uygulanacak sert politikaların önümüzdeki yıl 1980’lerdekine benzer ölçüde bir küresel durgunluk ihtimalini güçlendirdiÄŸi belirtilmektedir. Artan borçlanma maliyetleri, küresel ekonomide yüksek borç oranlarına sahip birçok ÅŸirket ve ülke için ciddi riskler oluÅŸturmaya baÅŸlamıştır. Nitekim, kamu borçlarının milli gelire oranı 2022 yılı ilk çeyreÄŸinde ülkemizde yüzde 42,3 iken avro bölgesinde yüzde 95,6’ya ulaÅŸmış durumdadır. IMF’nin geçtiÄŸimiz ay yayımladığı raporda dikkat çektiÄŸi ÅŸekilde borç oranı yaklaşık yüzde 190’a ulaÅŸan Yunanistan gibi ülkelerin önümüzdeki dönemde ciddi sorunlar yaÅŸaması muhtemeldir. Farklı kuruluÅŸların raporlarında birçok AB ülkesi için özellikle yükselen enerji fiyatları ve muhtemel doÄŸal gaz kıtlığı nedeniyle yıl sonunda resesyon ihtimalinin güçlendiÄŸi belirtilirken, IMF BaÅŸkanı, sert geçecek bir kışın Avrupa’da toplumsal huzursuzluklara yol açabileceÄŸi uyarısında bulunmuÅŸtur.”
Ekonomide böylesine ciddi sorunların var olduğu bir ortamda, dünyanın farklı coğrafyalarında tırmanan gerilimlerin çözüm için iş birliği yapmayı güçleştirdiğini ve sorunları körüklediğini aktaran Muş, şöyle devam etti:
“Türkiye olarak, barış odaklı dış politika ilkemiz doÄŸrultusunda, uluslararası dayanışmaya katkı saÄŸlayan her adımı dün olduÄŸu gibi bugün de desteklemeye devam edeceÄŸiz. Nitekim Karadeniz’in öte kıyısında yaÅŸanan savaşın bir an önce sona ermesi ve baÅŸta gıda ve enerji güvenliÄŸi olmak üzere küresel ekonomiye etkilerini en aza indirmek için 2 aydır baÅŸarıyla yürütülen İstanbul Mutabakatı gibi çözümler, olası bir gıda krizinin önüne geçmiÅŸtir. Zira tahıl koridoru, piyasaları sakinleÅŸtirmeye ve gıda enflasyonunu sınırlamaya yardımcı olmaktadır. Küresel tedarik zincirlerinin hala toparlanamadığı, siyasi gerilimler ve savaÅŸların da etkisiyle küresel enflasyonun zirveye çıktığı ve geliÅŸmiÅŸ ekonomilerin resesyon sinyalleri verdiÄŸi böylesi bir ortamda Türkiye ekonomisi güçlü büyüme performansını sürdürmektedir. Nitekim, 2021 yılında yüzde 11,4 ile son 50 yılın en yüksek büyüme hızına ulaÅŸan Türkiye ekonomisi, son olarak 2022 yılının ikinci çeyreÄŸinde de yüzde 7,6 gibi baÅŸarılı bir büyüme oranı kaydetmeyi baÅŸarmıştır. Bu dönemde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla artışımızın yarısından fazlası mal ve hizmet ihracatımızdan gelmiÅŸtir. Dolayısıyla ekonomimiz küresel ortamdaki tüm zorluklara raÄŸmen dengeli ve sürdürülebilir ilerleyiÅŸini sürdürmektedir. Uluslararası kuruluÅŸlar tarafından da bu yöndeki performansımız teyit edilmekte olup, OECD daha geçtiÄŸimiz hafta yayımladığı Ekonomik Görünüm Raporu’nda ülkemiz için 2022 büyüme tahminini yüzde 3,7’den 5,4’e yükseltmiÅŸtir.”
Bakan MuÅŸ, Türkiye’nin, ihracatta 2021 yılında yakaladığı baÅŸarıyı 2022 yılının 9 ayında da sürdürdüğüne dikkati çekerek, ÅŸunları kaydetti:
“Geride bıraktığımız eylül ayında ihracatımız, geçtiÄŸimiz yılın aynı ayına göre yüzde 9,2 artışla 22,6 milyar dolar olmuÅŸtur. Åžunu memnuniyetle ifade etmek isterim ki bu rakam, tüm zamanların en yüksek eylül ayı ihracat rakamıdır. Böylelikle 2022 yılının ilk 9 ayının tamamında aylık olarak en yüksek ihracat rakamlarına ulaÅŸmış bulunuyoruz. 2022 yılı Ocak-Eylül dönemi ihracatımız ise geçtiÄŸimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 17 artış ile 188,2 milyar dolar seviyesine çıkarak oldukça güçlü bir performans göstermiÅŸtir. Eylül ayında dış ticaret hacmimiz, geçtiÄŸimiz yıla göre yüzde 26 oranında artışla 55,6 milyar dolara ulaÅŸmıştır. Enerji ve emtia fiyatlarında yaÅŸanan sert artışın etkisi ile ithalatımız 33 milyar dolar olmuÅŸtur.”
 “Eylül ayında altın ve enerji hariç tutulduÄŸunda ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 100’ün üzerine çıkmaktadır”
Ocak-Eylül dönemi ithalatının yaklaşık üçte birinin enerji ithalatından kaynaklandığını belirten MuÅŸ, “Öte yandan, son dönemde altın ithalatında yaÅŸanan yükseliÅŸ de ithalatımızda yaÅŸanan artışta etkili olmaya baÅŸlamıştır. Söz konusu artış Ocak-Eylül döneminde de devam etmiÅŸ olup, toplam altın ithalatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 150 artarak 12,1 milyar dolara ulaÅŸmış durumdadır. Nitekim, eylül ayında altın ve enerji hariç tutulduÄŸunda ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 100’ün üzerine çıkmaktadır.” dedi.
Muş, hükümet olarak, temelden başlayarak bir dünya markası haline gelmelerine kadar pek çok aşamada tüm firmaların yanında bulunduklarına ve onlara destek verdiklerine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nitekim, Yeni İhracat ve E-İhracat Destekleri ve Prefinansman Modeli ile güncel geliÅŸmelere uyum saÄŸlayan yeni nesil destek mekanizmalarını sunduÄŸumuz lansmanımızı geçtiÄŸimiz hafta gerçekleÅŸtirdik. Malumunuz geçtiÄŸimiz mart ayında faaliyetlerine baÅŸlayan İhracatı GeliÅŸtirme AÅž, kredibilitesi olan ancak teminat sorunu yaÅŸayan baÅŸta KOBİ’lerimiz olmak üzere tüm ihracatçılarımız için finansmana eriÅŸimi daha da kolaylaÅŸtırmaktadır. İGE AÅž, bugüne kadar 6 milyar liranın üzerinde krediye kefalet saÄŸlayarak ihracatçılarımıza finansman konusunda nefes aldırmaya baÅŸlamıştır. İGE AÅž, bu defa da prefinansman modelimizde önemli bir sac ayağı olacaktır. Zira bu model ile desteklerimizin etkinliÄŸini artıracak, her sene destekler için bütçeden ayrılan kaynağı finansman ile eÅŸleÅŸtirerek çarpan etkisiyle ihracatçımızın hizmetine sunmuÅŸ olacağız.”
Hizmet sektörünün daha iyi konuma gelmesini sağlamak amacıyla ulusal ve uluslararası gelişmeleri dikkate aldıkları kapsamlı çalışmaların da kesintisiz sürdüğünü vurgulayan Muş, şöyle devam etti:
“Toplam dört karardan oluÅŸan ve geçtiÄŸimiz aylarda kamuoyu ile paylaÅŸtığımız Hizmet İhracatı Destek Program Paketimiz bunlardan sadece bir tanesidir. Önümüzdeki süreçte attığımız adımlarla hizmet ihracatımızı da güçlü biçimde daha üst seviyelere taşımaya kararlıyız. İhracat ailemiz için rehber niteliÄŸinde olacak bu çalışmalarımızın yanı sıra yine ihracatçılarımızın önünü açmak için ticari diplomasi faaliyetlerimize de hız kesmeden devam ediyoruz. Daha iki gün önce Ukrayna BaÅŸbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı ile savaÅŸ sonrası Ukrayna’nın yeniden inÅŸasında Türk müteahhitlerin rolü, Tahıl Koridorunun iÅŸleyiÅŸi, serbest ticaret anlaÅŸmamızın yürürlüğe girmesi için onay süreçleri gibi mühim konuları ele aldık. Ticari diplomasi faaliyetlerimiz kapsamında yine geçtiÄŸimiz haftalarda imzaladığımız protokollerle Malezya ve Gürcistan ile var olan serbest ticaret anlaÅŸmalarımızın kapsamını geniÅŸlettik.”
Muş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde katıldıkları Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi ile birçok ülkedeki mevkidaşları ile ikili görüşme imkanı ve bu ülkeler ile ikili ticari ilişkileri değerlendirme fırsatları olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Öte yandan, yanı başımızda büyüyen pazarlar olan Bosna Hersek ve Sırbistan ile pasaport olmadan sadece kimlikle seyahatin önü açılmıştır. Siz deÄŸerli iÅŸ insanlarımız için bu geliÅŸmeler önemli fırsatlar barındırmaktadır. Tüm bu çalışma ve faaliyetlerin maksadı ihracatçılarımızın daha etkin ve daha rekabetçi bir ÅŸekilde pazarlara eriÅŸim saÄŸlamasına imkan vermektir. Bizler bu hedef doÄŸrultusunda var gücümüzle çalışmaya devam edeceÄŸiz. Sizlerin gayretleri ile geçtiÄŸimiz yıl olduÄŸu gibi, 2022 yılında da ihracatın ekonomik büyümemizin ana unsuru olmaya devam edeceÄŸine inanıyorum. Bu manada, sanayimizde son yıllarda gösterdiÄŸimiz atılımı devam ettireceÄŸimize, ihracatın ve yatırımların itici bir güç olduÄŸu mevcut büyüme ortamını sürdürülebilir kılacağımıza eminim. Bu noktada, büyük özveri ve gayret ile çalışmalarını sürdüren tüm ihracatçılarımıza ÅŸahsım ve milletim adına teÅŸekkürlerimi sunuyorum.”
Ticaret Bakanlığı eylül ayı veri bültenini yayımladı
Ticaret Bakanlığının eylül ayı geçici dış ticaret istatistiklerinden oluşan veri bülteni açıklandı.
Buna göre, GTS verileri dikkate alındığında, ihracat eylülde geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 9,2 artarak 22 milyar 616 milyon dolara çıktı. Bu rakam, en yüksek eylül ayı ihracat verisi olarak kayıtlara geçti.
İthalat da söz konusu ayda yüzde 41,5 artarak 33 milyar dolara yükseldi.
Dış ticaret hacmi yüzde 26,3 artışla 55 milyar 616 milyon dolara ulaştı. Dış ticaret açığı yüzde 298,3 artışla 10 milyar 384 milyon dolar olarak hesaplandı.
İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 68,5 oldu. Enerji verileri hariç tutulduÄŸunda ihracatın ithalatı karşılama oranı 16,5 puan azalarak yüzde 89,2’ye geriledi.
Eylül ayında en fazla ihracat yapılan ülkeler, 2 milyar 2 milyon dolarla Almanya (yüzde 18,2 artış), 1 milyar 378 milyon dolarla ABD (yüzde 0,7 azalış) ve 1 milyar 277 milyon dolarla Irak (yüzde 24,3 artış) oldu. İhracatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ihracat içindeki payı yüzde 47,6 olarak gerçekleşti.
Bu dönemde en fazla ihracat yapılan ülke grupları, 8 milyar 901 milyon dolarla Avrupa Birliği, 4 milyar 144 milyon dolarla Yakın ve Orta Doğu ülkeleri ile 3 milyar 832 milyon dolarla diğer Avrupa ülkeleri oldu.
GeniÅŸ Ekonomik Gruplar (BEC) sınıflamasına göre en çok ihracat yüzde 11,5 artış ve 12 milyar 157 milyon dolarla “ham madde (ara malları)” grubunda yapılırken, bunu yüzde 5,5 artış ve 7 milyar 866 milyon dolarla “tüketim malları” ve yüzde 11,9 artış ve 2 milyar 530 milyon dolarla “yatırım (sermaye) malları” grupları takip etti.
Sektörler özelinde bakıldığında, eylül ayı ihracatında imalat sanayisinin payı yüzde 95, tarım, ormancılık ve balıkçılığın payı yüzde 2,6, madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,8 oldu.
İthalat verileri
Eylülde en fazla ithalat yapılan ülkeler, 6 milyar 926 milyon dolarla Rusya (yüzde 186,7 artışla), 3 milyar 706 milyon dolarla Çin (yüzde 28 artışla) ve 2 milyar 179 milyon dolarla İsviçre (yüzde 764,2 artışla) oldu. İthalatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ithalat içindeki payı yüzde 61,9 olarak hesaplandı.
Geçen ay en fazla ithalat yapılan ülke grupları, 10 milyar 371 milyon dolarla diğer Avrupa ülkeleri, 7 milyar 850 milyon dolarla Asya ülkeleri ve 7 milyar 617 milyon dolarla Avrupa Birliği oldu.
Sektörlere göre değerlendirildiğinde, eylül ayı ithalatında imalat sanayisinin payı yüzde 72, madencilik ve taş ocakçılığının payı yüzde 22,2, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı ise yüzde 3,4 olarak hesaplandı.
Eylülde BEC sınıflamasına göre en çok ithalat “ham madde (ara malları)” grubunda yapıldı. Bu gruptaki ithalat yüzde 46,4 artışla 26 milyar 647 milyon doları buldu. Söz konusu grubu 3 milyar 580 milyon dolarla “yatırım (sermaye) malları” ve 2 milyar 751 milyon dolarla “tüketim malları” grubu takip etti.
Ocak-eylül dönemi
GTS kapsamında ocak-eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre ihracat yüzde 17,1 artarak 188 milyar 224 milyon dolar, ithalat yüzde 40,8 artarak 272 milyar 43 milyon dolar, dış ticaret hacmi de yüzde 30 yükselerek 460 milyar 267 milyon dolar oldu.
Söz konusu dönemde dış ticaret açığı yüzde 158,5 artışla 83 milyar 819 milyon doları buldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 69,2 olarak hesaplandı.
Kaynak: AA